8. Hukuk Dairesi 2018/2178 E. , 2018/17172 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş olup, hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davalı tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 11.10.2018 Perşembe günü tayin edilerek taraflara ...... kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü taraflardan gelen olmadığından dosya üzerinde inceleme yapılmasına karar verildi. Temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, vekil edeninin paydaş olduğu dava konusu parsellerin davalı tarafından yirmi yıldır kullanıldığını ve vekil edenine herhangi bir ödeme yapılmadığını açıklayarak, vekil edeni lehine ecrimisile hükmedilmesini istemiştir.
Davalı taraf, davaya konu edilen taşınmazları, hissedarlardan .........Selvikaya'dan kiraladığını ve kira bedellerini ödediğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, Davanın kısmen kabul ve kısmen reddine, 200,00 TL alacak ile ıslah yolu ile artırılan 33.615,59 TL alacak toplamı olan 33.815,59 TL ecrimisil alacağının, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava, tapulu taşınmaza el atma nedeniyle ecrimisil isteğine ilişkindir.
1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı tarafın aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay'ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar.
Bilindiği üzere; Zamanaşımı, kanunda (HUMK m.187, HMK m.116) sınırlı olarak sayılan ilk itirazlardan olmadığından cevap dilekçesi ile ileri sürülme zorunluluğu bulunmamaktadır. Ne var ki bir savunma aracı olan zamanaşımı def'inin, savunmanın genişletilmesi ya da değiştirilmesi yasağının başladığı ana kadar ileri sürülmesi gerekmektedir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda iddia ve savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı 141. maddede hüküm altına alınmış olup, anılan maddede; ' (1) Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen taraf onun muvafakati aranmaksızın iddia veya savunmasını genişletebilir yahut değiştirebilir. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez. (2) İddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır.' düzenlemesine yer verilmiştir.
Davalı ... her ne kadar cevap dilekçesinde zamanaşımı definde bulunmamış ise de; 21.5.2015 tarihli ön inceleme duruşmasına katılmış, mahkeme tarafından davalıların temel savunmasının ecrimisil talebinin zamanaşımına uğradığı,
... yönünde olduğuna dair tutanak tutulmuş, davacı vekili tarafından uyuşmazlık noktaları hakkında mahkemece yapılan tespite bir diyeceğimiz yoktur şeklinde beyanda bulunularak, tutanak altı davacı vekili ile davalı ... tarafından imzalanmıştır.
Hal böyle olunca, davalı tarafın ön inceleme duruşmasında zamanaşımı definde bulunduğunun kabulü ile dava tarihinden geriye doğru beş yıl için ecrimisile hükmedilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde davalı aleyhine fazla miktarda ecrimisile hükmedilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Davalı tarafın temyiz itirazları yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenle yerinde olduğundan kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalı tarafın sair temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine, taraflarca HUMK'nin 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 11.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.