..::Forum Adalet::..

GENEL İÇTİHAT PAYLAŞIMLARI => 8. Hukuk Dairesi => Yargıtay Hukuk Daireleri Kararları => Yargıtay Kararları => 2018 Yılı Kararları => Konuyu başlatan: İçtihat - 04 Nisan 2021, 04:31:06

Başlık: 8. Hukuk Dairesi 2017/8443 E. , 2018/17284 K.
Gönderen: İçtihat - 04 Nisan 2021, 04:31:06
8. Hukuk Dairesi         2017/8443 E.  ,  2018/17284 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Dava dilekçesinde, vakfın adına tesciline karar verilen taşınmazın davalı kayyım defterdar tarafından yönetildiği dönemlerde elde edilen ecrimisil ve kira gelirlerinin kanuni faizi ile tahsili istenmiş; mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dava, 3561 sayılı Kanunun 2.maddesi gereği taşınmaz malikleri ile .........nin menfaatinin korunması için atanan yönetim kayyımı defterdardan taşınmazı yönettiği dönemlerde elde ettiği gelirlerin tahsili istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından; dava dilekçesinin davalıya 02.06.2014 tarihinde tebliği üzerine süresinde davalı vekili dilekçesi ile cevap verme süresinin uzatılmasını istediği, mahkemece cevap verme süresinin 16.07.2014 uzatılmasına karar verildiği, davalı kayyım vekilinin de 03.07.2014 tarihli cevap dilekçesi ile zamanaşımı def'inde bulunduğu, mahkemece zamanaşımı konusunda olumlu olumsuz bir karar verilmeden tahkikat aşamasına geçildiği ve dava esastan incelenerek davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
Maddi hukuka dayanan savunma vasıtaları, itirazlar ve def'iler olarak ikiye ayrılmakta olup, itirazlar bir hakkın doğumuna engel olan veya o hakkı sona erdiren vakalar hakim tarafından re'sen gözetilebilmektedir; def'iler ise, davalının borçlu olduğu edimi özel bir nedenle yerine getirmekten kaçınmasına imkân veren bir hak olup, taraflarca ileri sürülmesi gerekir.
Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalınmasını ifade eder. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu 'eksik bir borç' haline dönüştürür ve 'alacağın dava edilebilme özelliği”ni ortadan kaldırır.
Bu itibarla zamanaşımı savunması ileri sürüldüğünde, eğer savunma gerçekleşirse hakkın dava edilebilme niteliği ortadan kalkacağından, artık mahkemenin işin esasına girip onu incelemesi mümkün değildir.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun yazılı yargılama usulünün uygulandığı davalarda 'Süreler hakkında karar' başlıklı 142.maddesinde, ön inceleme duruşması tamamlandıktan sonra, ......... tahkikata başlamadan önce, hak düşürücü süreler ile zamanaşımı hakkındaki itiraz ve def'ileri inceleyerek karara bağlayacağı hükme bağlanmıştır.
Zamanaşımı def'i, davanın esası hakkında her türlü muameleye manidir. Bu sorun halledilmeden davanın esası incelenemez. (11.01.1940 tarihli 15/70 sayılı İçt. Bir. Kararı) Bu itibarla; davalı tarafın zamanaşımı def'inde bulunduğu nazara alınarak bu husus hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmeden, işin esasına girilerek davanın kabulü doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarda gösterilen sebeplerle 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 15.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.