8. Hukuk Dairesi 2018/13872 E. , 2018/17635 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Muhdesat Tespiti
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, davacının dava konusu 111 ada 261 parselde Suriye Uyruklu ... ile birlikte müştereken malik olduklarını, taşınmazın tamamının davacı tarafından 30-40 yıldır malik sıfatıyla kullanıldığını, taşınmazın tamamı üzerindeki ağaçların davacı tarafından dikilip yetiştirildiğinin tespiti ile tapunun beyanlar hanesine muhdesat olarak tescilini talep etmiştir.
Davalı Suriye Uyruklu ...'a izafeten ... Hazinesi vekili; davacı tarafından davalı taşınmazının haksız olarak kullanıldığını, davacının kendisinin malik olmadığını bildiğini kötüniyetli olduğunu, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; davanın kabulüne, Kadastro Bilirkişisi ... SUNGUR'un .../.../2014 havale tarihli raporuna ekli krokide gösterilen ... İli Nizip İlçesi Kumla Mah. 111 ada 261 parsel içerisindeki alanda ... Mühendisi Bilirkişi ... Yıldırım'ın .../.../2014 havale tarihli bilirkişi raporunda yaş, cins ve adetleri belirlenen ...-... yaşlarında 70 adet elma, ... yaşlarında 120 adet bakımsız elma, ...-... yaşlarında ... adet dut, ... yaşlarında ... adet söğüt, ... yaşında ... adet incir, ... yaşında bir adet çınar ağaçlarının davacı tarafından dikilip yetiştirildiğinin tespitine karar verilmiştir. Hüküm, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava; Muhdesat Tespiti ve Tapunun Beyanlar hanesine şerhi talebine ilişkindir.
Dosya kapsamı incelendiğinde her ne kadar dava dilekçesinde dava konusu taşınmazın 111 ada 261 parsel olduğu belirtilmişse de dosya arasına alınan tapu kayıtları incelendiğinde 111 ada 261 parsel sayılı taşınmazın ifraz edilmek suretiyle 518 ve 519 parseller olduğu görülmüştür.
Hemen belirtilmelidir ki, dava konusu 111 ada 261 parselin kaydı kapandığına göre, doğru sicil oluşturma ilkesi gereği yeni parsel numarası üzerinden infaza elverişli şekilde hüküm kurulması gerekirken, kapalı kayıt üzerinden karar verilmiş olması doğru değildir. Anılan bu husus; doğru sicil oluşturma ilkesinin bir sonucu olup dolu pafta ilkesinin de gereğidir. Ayrıca, devletin sicil oluşturmadan kaynaklanan görevi kamu düzeniyle ilgili olduğundan re'sen gözetilmesi gerekeceği de kuşkusuzdur. O halde; mahkemece yeni oluşan parsel durumuna göre değerlendirme yapılıp hukuki yarar durumu da gözetilerek davacının dava dilekçesindeki taleplerinin tamamı hakkında sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle 6100 sayılı HMK'nin Geçici .... maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca usul ve yasaya aykırı kararın BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/.... maddesi gereğince ... Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı ... gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, ........2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.