12. Hukuk Dairesi 2020/7954 E. 2020/10594 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin şikayetçi-borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Şikayetçi borçlunun, 14/05/2014 tarihli taşınmaz ihalesinin feshini talep ettiği, mahkemece; davanın ihale tarihinden itibaren 7 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesi ile şikayetin süre aşımından reddi ile ihale bedelinin %10u oranında hesaplanan 26.600,00 TL para cezasına hükmedildiği görülmektedir.
İİK'nun 134/2. maddesinde; 'İhalenin feshini, Borçlar Kanunu'nun 226. maddesinde yazılı sebepler de dahil olmak üzere yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler yurt içinde bir adres göstermek koşuluyla icra mahkemesinden şikayet yolu ile ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde isteyebilirler' hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, her ne kadar şikayet eden borçlu yanca başvuru ihale tarihinden itibaren yedi günlük süre içerisinde yapılmamış ise de, şikayete konu edilen taşınmazın ihalesinin 14/5/2014 tarihinde yapıldığı; şikayetçinin ise; kendisine yapılan satış ilanı tebligatının usulsüz olduğunu da ileri sürerek ihalenin feshi talebiyle 24/7/2014 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla, ihalenin feshine yönelik şikayetin Yukarıda anılan İİK.'nun 134. maddesinin 7. fıkrasında öngörülen ihaleden itibaren yasal bir yıllık süre içerisinde gerçekleştiği kuşkusuzdur.
O halde mahkemece, öncelikle satış ilanı tebligatının usulsüzlüğüne yönelik iddia değerlendirilmek suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, doğrudan süre yönünden şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir.
Kabule göre de; İİK'nun 134/2. maddesinde, başvurusu reddedilen şikâyetçi aleyhine para cezasına hükmedilebilmesi için şikâyetin esasa ilişkin nedenlerle reddi öngörülmüş olup, istemin esasa girilmeksizin süreden reddi halinde para cezasına hükmolunamayacağından mahkemece borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmesi de isabetsizdir.
SONUÇ: Şikayetçi-borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle, sair yönler incelenmeksizin, İİK'nin 366. ve HUMKnin 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/12/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.