8. Hukuk Dairesi 2016/158 E. , 2018/16942 K.

Başlatan İçtihat, 04 Nisan 2021, 04:25:21

« önceki - sonraki »
avatar_İçtihat
8. Hukuk Dairesi         2016/158 E.  ,  2018/16942 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :...... Hukuk Mahkemesi



Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı 3. kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Davacı alacaklı vekili; borçlu şirketin depolarındaki malları kaçırıp ...'de bulunan “......” isimli kerestecide depolandığı bilgisinin gelmesi üzerine, bu adreste 15.07.2014 tarihinde ...... yapıldığını, ...... esnasında müvekkili şirketin borçlu şirkete sattığı malzemelerin bulunduğunu, 3. kişi tarafından mahcuzların borçlu şirketten satın alındığına ilişkin fatura ibraz edilerek istihkak iddiasında bulunulduğunu, davalı 3. kişinin borçlu şirket ile işbirliği yaparak alacaklılardan mal kaçırmaya yönelik danışıklı işlemler gerçekleştirdiğini öne sürerek, davanın kabulü ile istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı 3. kişi, duruşmada alınan beyanlarında, inşaat malzemeleri alım satımı ile uğraştığını, mahcuzların ise borçlu şirketten fatura karşılığında satın alındığını, kendi faaliyet adresi küçük olduğu için mahcuzları önceden tanıdığı “......” unvanlı firmanın deposunda muhafaza ettiğini öne sürerek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, mülkiyet karinesinin davalı 3. kişi lehine olduğu, davalı 3. kişinin dayanağı olan faturada ayırt edici özellikler yazılı olmadığı gibi, ödeme emri tebliğ tarihinden sonra düzenlendiği, fatura bedelinin tümünün ödenmediği, 3. kişi tarafından mahcuzların ...... adresine taşınmasına ilişkin sevk irsaliyesi sunulmadığı, borçlu şirketin alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile muvazaalı olarak haczedilen malları 3. kişiye satmış gibi gösterdiği gerekçesi davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı 3. kişi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, alacaklının İİK'nin 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre; dava konusu ..., borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste yapılmadığı, dosyanın tarafları ile ilgisi bulunmayan ve ...... adresinde faaliyet gösteren işletmenin yetkilisinin mahcuzun kendisine ait olmadığını, yeri olmadığı için arkadaşı 3. kişi tarafından ...... adresine bırakıldığını beyan ettiği, bilirkişi raporuna göre davalı 3. kişinin dayanağı olan ve borçlu şirket tarafından düzenlenen faturanın 3. kişinin defterlerinde kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Buna göre, mülkiyet karinesi davalı 3. kişi lehine olup mülkiyet karinesinin aksinin davacı alacaklı tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerekir.
Davacı alacaklı tarafından delil olarak gösterilen takip dosyası, fatura, tanık beyanı ve bilirkişi incelemesi mülkiyet karinesinin aksini ispata yeterli değildir.
O halde, Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönüne alınarak, davanın reddi yerine, oluşa ve dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçe ile kabulüne yönelik hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı 3.kişinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK'nin 366 ve HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca İİK'nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 08/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Mesele yorum yapmakta değil, Mesele o yorumu gerekçelendirmekte. ÖKC (Özgür KOCA)

Benzer Konular (10)