8. Hukuk Dairesi 2018/2179 E. , 2018/17175 K.

Başlatan İçtihat, 04 Nisan 2021, 04:29:15

« önceki - sonraki »
avatar_İçtihat
8. Hukuk Dairesi         2018/2179 E.  ,  2018/17175 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 11.10.2018 ...... günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü taraflardan gelen olmadığından dosya üzerinde inceleme yapılmasına karar verildi. Temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR

Davacı vekili, davaya konu edilen 2326 parsel sayılı taşınmazın vekil edeni adına kayıtlı olduğunu, davalı tarafın taşınmaz ile bina ve müştemilatında fuzuli şagil durumunda bulunduğunu açıklayarak, davalının, taşınmazın 412 m2 lik kısmına yaptığı müdahalenin önlenmesine ve çekişmenin başladığı tarihten itibaren ......e hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı taraf, taşınmaz ile ilgili tapu iptal ve tescil davası açtıklarını, dava sonucunda ret kararı verildiğini ancak yargılamanın iadesi yoluna başvurduklarını, sonucunun beklenilmesi gerektiğini açıklayarak, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, “Davacının davasının kabulü ile ...... parsel sayılı taşınmazdaki davalının haksız olarak yapmış olduğu müdahalenin men'ine, 8.776,00 TL ...... alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava, tapulu taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ...... isteklerine ilişkindir.
A-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, mahkemece davacının müdahalenin meni talebinin kabulüne karar verilmesinde bir yanlışlık görülmemiştir. Davalı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları ile aşağıdaki B bendinin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
B-a) 6100 sayılı HMK'nin 297/2. maddesine göre, mahkeme kararında taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi, infaza elverişli biçimde hüküm kurulması zorunludur.
Mahkemece; 2326 parsel sayılı taşınmazdaki davalının haksız olarak yapmış olduğu müdahalenin men'ine karar verilmiş ise de, karar içeriğinden men'ine karar verilen kısmın neresi olduğu anlaşılamamaktadır. Bu nedenle, Fen bilirkişisinden, uygulamayı yansıtan, infazı sağlamaya elverişli, krokili rapor alınması ve kararın eki sayılması gerekirken bu hususların göz ardı edilmesi doğru olmamıştır.
b)Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ......, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. ......, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ......in kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir (YHGK'nin 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı).
25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay'ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ...... davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar.
Hemen belirtilmelidir ki, ...... hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık, değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve HMK'nin 266 vd. maddelerine uygun olmalıdır.
Bu nedenle, özellikle tarım arazilerinin haksız kullanımı nedeniyle ürün esasına göre talep varsa, bu konudaki resmi veriler, taşınmazın bulunduğu bölgede ekilen tarım ürünlerinin neler olduğu tarım il veya ilçe müdürlüğünden sorulmalı, ekildiği bildirilen ürünlerin ...... talep edilen yıllara göre birim fiyatları ve dekara verim değerleri, hal müdürlüğünden ilgili dönem için getirtilmeli, bölgede münavebeli ekim yapılıp yapılmadığı, taşınmazın nadasa bırakılıp bırakılmadığı tespit edilmelidir.
Eğer, özellikle arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira bedelleri araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilmeli, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir.
İlke olarak, kira geliri üzerinden ...... belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ...... değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.
Somut olaya gelince; hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunun tanziminde, uzman bilirkişilerin yer aldığı heyet oluşturulmamış, yargılama sırasında dinlenilen tanıklar, taşınmaz üzerindeki yapının davalı tarafından yapıldığını beyan etmesine rağmen, ...... hesabı yapılırken, üzerindeki muhdesatlar dikkate alınmadan hesaplama yapılması gerektiği göz önünde bulundurulmamış, az yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda bilimsel verilere uygun, hüküm vermeye ve denetime elverişli bilirkişi raporu alınmamış, bu haliyle hüküm, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak verilmiş olup, hükmün bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazları yukarıda (B) bendinde açıklanan nedenle yerinde olduğundan kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının (A) bendinde açıklanan nedenlerle reddine, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 11.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





Mesele yorum yapmakta değil, Mesele o yorumu gerekçelendirmekte. ÖKC (Özgür KOCA)

Benzer Konular (10)