8. Hukuk Dairesi 2018/12763 E. , 2018/17480 K

Başlatan İçtihat, 04 Nisan 2021, 04:33:55

« önceki - sonraki »
avatar_İçtihat
8. Hukuk Dairesi         2018/12763 E.  ,  2018/17480 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi



Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Davacı alacaklı 01.05.2002 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 09.03.2015 tarihinde haciz ve tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile aylık 75,00 TL'den 26 aylık kira alacağı 1.950,00 TL ile aylık 2.000,00 TL'den 34 aylık kira alacağı 68.000,00 TL olmak üzere toplam 69.950,00 TL'nin işlemiş faiziyle tahsilini talep etmiş, ödeme emri davalı borçluya 11.03.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 11.03.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, kiralananı devretmesi karşılığında ...... Akbulut'a 310 bin dolar verdiğini, ancak işyerinin tapusunu tapuda kendisine vermediğini, kendisine 'kirada otur kiraya sayalım' dediğini, ...'un müvekkili ...... Akbulut'un 13 kilo has altını işyerinden alarak imzalamadan kaçtığını C.Savcılığına şikayet ettiğini bildirerek takibe itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı İcra Mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur.
Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir.
Mahkemece verilen ilk kararda, ...... 5 Sulh Hukuk Mahkemesi'nin E.2014/366 K.2015/117 sayılı kararından, kiralananın 11/04/2008 tarihinde ...... Akbulut tarafından satın alındığı ve davacının kiralayan sıfatının kalmadığının anlaşıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkemece davanın reddine dair verilen ilk kararın davacı tarafça temyizi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 02.05.2016 tarih ve 2015/10402 E. 2016/3580 K. sayılı ilamı ile; “Davacı vekili, 01.05.2002 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli yazılı kira sözleşmesine dayanarak 09.03.2015 tarihinde başlattığı icra takibi ile 01.05.2002 tarihinden itibaren birikmiş 69.950 TL kira bedelinin de tahsilini istemiştir. Kiralanan 11.04.2008 tarihinde satıldığına göre davacı alacaklının alacak istemi hakkında bir karar verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonunda; davacının 28.04.2017 tarihli dilekçesinde de belirttiği üzere sözleşmenin başlangıcından bu yana ödenmeyen kiraları istediğine göre, 01.05.2002 - 11.04.2008 tarihleri arasındaki ödenmeyen kira bedellerinin istenebileceği, mahkemece bilirkişiden alınan 08.02.2018 tarihli raporda yukarıda belirtilen tarihler arasında istenebilir asıl alacağın 4.500,00 TL işlemiş faizin ise 5.692,11 TL olarak belirlendiği, rapor hükme esas alınmakla ve borçlunun bu bedeli ödediğini İİK'nin 269/c maddesinde belirtilen nitelikte bir belge ile kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Her ne kadar Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 02.05.2016 tarihli kararı ile, davacı kiralayanın kiralananın satın alınmasından önceki dönem kira alacağını isteyebileceği gerekçesiyle icra mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiş ise de, bozmadan sonra davacı 28.04.2017 tarihli beyan dilekçesi ile, kira sözleşmesinde aylık kira bedelinin 75 TL olduğunu, “26x75” TL ile kastın, taşınmazın geçmiş dönemine ait, tespit öncesi, hiç artırılmamış haliyle 26 aylık kira bedeli olduğunu, mahkeme kararı ile 01.05.2012 tarihinden itibaren kira bedelinin 2.000 TL olarak tespitine karar verildiğini, “34x2.000” ile kastedilenin de aylık 2.000 TL kira bedelinin bilirkişi tespitinin esas alındığı tarihten itibaren ödeme emrinin gönderildiği tarih arasındaki 34 aylık kira bedeli olduğunu bildirmiştir. Davaya konu taşınmaz yeni malik tarafından 11.04.2008 tarihinde edinilmekle ve davacının yukarıda açıklanan beyanına göre, kiralananın yeni malik tarafından edinilmesinden sonraki dönem için takip başlatıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, yukarıda açıklandığı üzere, bozma sonrası davacı tarafından takibe konu edilen kira alacağına ilişkin yapılan açıklamaya göre davacının malik olmadığı dönem için kira bedeli isteyemeyeceği düşünülerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ye 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nin 428.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, taraflarca İİK'nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 17.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




Mesele yorum yapmakta değil, Mesele o yorumu gerekçelendirmekte. ÖKC (Özgür KOCA)

Benzer Konular (10)