8. Hukuk Dairesi 2018/2248 E. , 2018/17174 K.

Başlatan İçtihat, 04 Nisan 2021, 04:29:14

« önceki - sonraki »
avatar_İçtihat
8. Hukuk Dairesi         2018/2248 E.  ,  2018/17174 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi



Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, elatmanın önlenmesi talebi konusunda karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil ve aidat alacağı talebinin kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş olup, hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 11.10.2018 ...... günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacı ... vekili Avukat ... geldi ve karşı temyiz eden taraftan gelen olmadı. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:


KARAR

Davacı vekili, davalının, vekil edeninin eski eşi olduğunu, tarafların boşanmalarına rağmen, vekil edeninin rızası dışında davaya konu 18 nolu bağımsız bölümü kullanmaya devam ettiğini, vekil edeninin bu taşınmaz için ayrıca aidat bedellerini de ödemek zorunda kaldığını açıklayarak, davalının dava konusu taşınmaza el atmasının önlenmesine ve boşanma davasının açıldığı tarihten itibaren ecrimisile hükmedilmesine, ödemiş olduğu aidat bedellerinin de iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının davaya konu taşınmazı, tarafların ortak kızları ...... ile davalının kullanımına bedelsiz olarak tahsis ettiğini, müvekkilinin kızı ......'a tebaen taşınmazda oturduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; “Davacının meni müdahale davasının dava konusu taşınmazın davalı tarafından tahliye edildiği davacı vekilinin beyanından da anlaşılmakla bu yönü ile dava konusuz kaldığından müdahalenin meni açısından hüküm kurulmasına yer olmadığına, davacının ecrimisil taleplerinin kısmen kabulü ile 1.445,00 TL ecrimisil bedelinin ve yine aynı döneme ilişkin 1.445,00 TL ödenen aidat bedelinin dönem sonları itibari ile işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmesi üzerine; hüküm, taraf vekillerince ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Dava tapulu taşınmaza el atmanın önlenmesi, ecrimisil alacağı ve ödenen aidat bedellerinin iadesi isteklerine ilişkindir.
1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davalı tarafın yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı tarafın temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı tarafın aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Her ne kadar, evlilik birliği devam ettiği sürece, eşlerden birinin diğerine ait taşınmazdan yararlanması, yasal ve sosyal destek kabul edilmekte ise de, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren, bu desteğin, taşınmazın malikinin rızası hilafına süreceğinin kabulünü söylemek mümkün değildir.
Somut olayda; taraflar, ...... 9.Aile Mahkemesi'nin 2011/799 Esas, 2012/393 Karar sayılı dosyası ile boşanmışlar ve boşanma kararı 25.6.2012 tarihinde kesinleşmiştir. Davalı taraf, boşanma kararından sonra da davacının rızası ile ve kızı ......'a tebaen dava konusu taşınmazda oturduğunu iddia etmiş ise de, bu iddiasını ispata yarar dosyaya herhangi bir delil sunulamamıştır.
Hal böyle olunca, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren davacı lehine ecrimisile hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren hesaplanan ecrimisilin hüküm altına alınması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine, davacı vekilinin temyiz itirazlarının (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nin 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 1.630,00 TL Avukatlık Ücreti'nin davalıdan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davacıya verilmesine, taraflarca HUMK'nin 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 29,20 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 168,27 TL'nin temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde davacıya iadesine
11.10.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





Mesele yorum yapmakta değil, Mesele o yorumu gerekçelendirmekte. ÖKC (Özgür KOCA)

Benzer Konular (10)