18 Yaşını Dolduran Çocuk Yönünden İştirak Nafakasının Kaldırılmasının Gerektiği

Başlatan Özgür KOCA, 07 Nisan 2014, 12:54:19

« önceki - sonraki »
avatar_Özgür KOCA
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi

ESAS NO   : 2008/28037
KARAR NO: 2009/8150   Y A R G I T A Y   İ L A M I


Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :

Takip alacaklısı, iştirak nafakası artırma ilamına dayalı olarak, borçlu aleyhinde ilamlı icra takibi başlatmıştır. Borçlu, nafaka alacaklısı olan oğlu Onur Ayar'ın 2.9.1989 doğumlu olup 18 yaşını doldurması nedeniyle nafakanın kaldırılması yönündeki talebinin, icra müdürlüğünce reddine ilişkin 10.9.2007 tarihli kararı icra mahkemesinde şikayet  konusu yapmıştır. TMK.nun 182.maddesinin ikinci fıkrasına göre boşanma ve ayrılık vukuunda, çocuk kendisine  tevdi edilmemiş taraf, gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlüdür. Bu madde uyarınca  ilerde hüküm altına alınan iştirak nafakasının alacaklısı, müşterek çocuk olmayıp, velayet hakkı kendisine verilen eştir. Velayet hakkı küçüğün reşit olması ile sona ereceğinden bu tarihte iştirak nafakasının da sona ereceği tabidir.

TMK.nun 327.maddesi çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin ana ve baba tarafından  karşılanacağını düzenlemektedir. Aynı kanunun 328.maddesinin birinci fıkrası "ana ve babanın bakım borcunun çocuğun ergin olmasına kadar devam edeceğini", ikinci fıkrası ise "çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve babanın durum ve koşullara göre, kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlü olduklarını" hüküm altına almıştır.

Anılan madde hükümlerine göre çocuğun reşit olduktan sonra eğitiminin devam etmesi nedeniyle nafaka  alabilmesi, bu hususta mahkemeden alınacak nafaka ilamı ile mümkündür.

Bu nedenle şikayetin kabulü yerine yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 14.04.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Hepsihukuk: Mobil Hesapmatik: Profesyonel hesaplamalar ve içtihat programı

İcra HesapMax: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

S
T.C
YARGITAY
3.HUKUK DAİRESİ
ESAS NO:2010/22576
KARAR NO:2011/1865
KARAR TARİHİ:15.02.2011
İŞTİRAK NAFAKASI COCUK REŞİT OLSADA İHTİYACI HALİNDE NAFAKANIN DEVAM EDECEĞİ.
REŞİT OLMASI NEDENİ İLE İŞTİRAK NAFAKASININ KALDIRILMAYACAĞI,ACILAN DAVANIN REDDİ GEREĞİ.
Bu durumda hiç bir malvarlığı ve geliri bulunmayan davalıya eğitimi sona erinceye kadar davacı babanın bakma yükümlülüğü devam ettiğine göre, mahkemece; davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Dava ve Karar: Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dava dilekçesinde, boşanma kararı ile birlikte davalı kızına iştirak nafakası bağlandığını, davalının reşit olması nedeniyle iştirak nafakası şartlarının ortadan kalktığını belirterek davalının reşit olduğu 19.05.2010 tarihinden itibaren iştirak nafakasının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili cevabında, davalının 19.05.2010 tarihinde reşit olduğunu, Bursa Mesleki Açıköğretim Lisesinde öğrenci olduğunu, ihtiyaçlarının arttığını, nafakaya ihtiyacı olduğunu beyan etmiştir.
Mahkemece; davanın kabulü ile davalının reşit olduğu 19.05.2010 tarihi itibariyle iştirak nafakasının sona ermiş olduğunun tespitine karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 328/1. maddesine göre; ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olması ile kalkar. Ancak, 328/11 hükmüne göre de "Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler."
O halde 4721 sayılı Medeni Kanun ile getirilen 328/11. fıkra hükmüne göre, ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına rağmen eğitimi devam ettiği takdirde kalkmamakta, devam etmektedir. (388/1). Çocuğun MK. 364. maddesi uyarınca ayrıca dava açmasına lüzum yoktur.
Davada, davalının reşit olmasına rağmen okul yazısına göre Mesleki Açık Öğretim Lisesi Güzellik ve Saç Bakım Hizmetleri Bölümü 1. sınıf öğrencisi olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda hiç bir malvarlığı ve geliri bulunmayan davalıya eğitimi sona erinceye kadar davacı babanın bakma yükümlülüğü devam ettiğine göre, mahkemece; davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
KARAR : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.02.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

avatar_Özgür KOCA
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2010/17921
K. 2012/2392
T. 13.2.2012

• İŞTİRAK NAFAKASI TALEBİ ( Çocuğun Velayetinin Babada Olduğu Halde Dava Tarihinden Beri Fiilen Davacı Annesinin Yanında Kaldığı - Ana Yararına Nafakaya Hükmedileceği )

• VELAYETİ BABADA OLAN ÇOCUĞA FİİLEN ANNENİN BAKMASI ( Ana Yararına Nafakaya Hükmedileceği - İştirak Nafakası Talebi )

• VELAYETİN DEĞİŞTİRİLMESİ KARARINDAN SONRA ÇOCUĞUN ERGİN OLMASI ( Velayetin Tevdiine İlişkin Kararların Geçici ve Derhal İcra Edilebilir Nitelikte Olmadıkça Kesinleştiği Tarihten İtibaren Sonuç Doğuracağı - Davanın Konusuz Kalacağı )

• DAVANIN KONUSUZ KALMASI ( Velayetin Değiştirilmesi Davası/Velayetin Tevdiine İlişkin Kararların esinleştiği Tarihten İtibaren Sonuç Doğuracağı - Karardan Sonra Çocuğun Ergin Olması İle Davanın Konusu Kaldığının Kabulü Gerektiği )

1086/m.443
4721/m. 328, 329, 335

ÖZET : Velayetin değiştirilmesi, iştirak nafakası ve manevi tazminat davasında; çocuğa fiilen bakan ananın, diğerinden çocuk için nafaka istemesi mümkündür. Çocuğun, velayeti hukuken babada olduğu halde, dava tarihinden beri fiilen davacı annesinin yanında kaldığı ve ergin olduğu tarihe kadar da fiilen onun tarafından bakıldığı tartışmasızdır. Çocuk için "dava tarihinden geçerli" olacak şekilde ana yararına nafakaya hükmedilmesi hukuka uygundur.

Velayetinin değiştirilmesine karar verilen tarafların müşterek çocuk kararın verilmesinden sonra ergin olmuş, velayete tabi olmaktan çıkmıştır. Velayetin tevdiine ilişkin kararlar, geçici ve derhal icra edilebilir nitelikte olmadıkça, kesinleştiği tarihten itibaren ileriye yönelik olarak sonuç doğuracağından ve kesinleşmedikçe icra olunamayacağından velayet sahibinin değiştirilmesine ilişkin bu dava çocuğun ergin olmasıyla konusuz hale gelmiştir. Bu husus gözetilmelidir.

DAVA : Taraflar arasındaki "velayetin değiştirilmesi, iştirak nafakası ve manevi tazminata" ilişkin davanın yapılan muhakemesi sonunda; mahalli mahkemece verilen hüküm; davalı tarafından velayet kararı ve çocuk için takdir edilen iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1 - Ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder ( TMK. m. 328/1). Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler ( TMK. m. 328/2). Ne var ki, ana ve babanın, ergin olduğu halde eğitimi devam eden çocuğa bakım yükümlüğü, ergin çocuğun kendisi tarafından açılmış bir yardım nafakası davasının bulunması halinde söz konusu olur. Yoksa ergin olan ve fiil ehliyetini kazanmış bulunan çocuk için ana yararına nafakaya hükmolunamaz. Tarafların müşterek çocuğu A., 12.08.1992 doğumlu olup, karardan sonra ve fakat kesinleşmesinden önce 12.08.2010 tarihinde ergin olmuştur. Çocuğun, velayeti hukuken babada olduğu halde, dava tarihinden beri fiilen davacı annesinin yanında kaldığı ve ergin olduğu tarihe kadar da fiilen onun tarafından bakıldığı tartışmasızdır. Yasaya göre çocuğa fiilen bakan ananın, diğerinden çocuk için nafaka istemesi mümkündür ( TMK. m. 329/1). O nedenle, çocuk için "dava tarihinden geçerli" olacak şekilde ana yararına nafakaya hükmedilmesinde bir yanlışlık bulunmamaktadır. Takdir edilen nafaka, çocuğun ergin olmasına kadar devam edeceğine göre, davalının bu yöne ve nafakanın miktarına ilişkin temyiz itirazları açıklanan sebeple yerinde görülmemiştir.

2- Velayetinin değiştirilmesine karar verilen tarafların müşterek çocuğu A., 12.08.1992 doğumlu olup, kararın verilmesinden sonra 12.08.2010 tarihinde ergin olmuş, velayete tabi olmaktan çıkmıştır ( TMK. m. 11, 335/1). Velayetin tevdiine ilişkin kararlar, geçici ve derhal icra edilebilir nitelikte olmadıkça, kesinleştiği tarihten itibaren ileriye yönelik olarak sonuç doğuracağından ve kesinleşmedikçe icra olunamayacağından ( HUMK. m. 443/3) velayet sahibinin değiştirilmesine ilişkin bu dava çocuğun ergin olmasıyla konusuz hale gelmiştir. Mahkemece bu talebin konusu kalmadığından bu yönde hüküm tesis edilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda ( 2). bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin yukarıda ( 1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.02.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2013/7291
K. 2013/21015
T. 16.9.2013
• İŞTİRAK NAFAKASI ( İştirak Nafakasının Alacaklısının Velayetin Tevdi Edildiği Ana ya da Baba Olduğu – Velayet İlişkisi ve Velayet Kendisine Verilmeyen Eşin Çocuğun Bakım ve Eğitim Giderlerine Katılma Zorunluluğunun Çocuğun Ergin Olmasıyla Kendiliğinden Sona Ereceği )
• KARAR TARİHİNDE ERGİN DURUMDA OLAN ÇOCUK ( Ergin Olan Çocuk Tarafından Açılmış Nafaka Davası Bulunmadığı – Müşterek Çocuk İçin Sadece Ergin Olduğu Tarihe Kadar Tedbir Nafakasına Hükmedilmesi Gerekirken Karar Tarihinde Reşit Olan Çocuk İçin İştirak Nafakası Takdiri Hatalı Olduğu )
• ÇOCUĞUN ERGİN OLDUĞU HALDE EĞİTİMİNE DEVAM ETMESİ ( Ana Babanın Eğitim Sona Erinceye Kadar Çocuğa Bakım Yükümlülüğü Çocuk Tarafından Açılmış Nafaka Davası Varsa Dikkate Alınacağı – Açılmış Nafaka Davası Bulunmadığı/Ergin Olduğu Tarihe Kadar Tedbir Nafakasına Hükmedileceği )
• ERGİN ÇOCUK TARAFINDAN AÇILAN NAFAKA DAVASI OLMADIĞI ( Müşterek Çocuk İçin Sadece Ergin Olduğu Tarihe Kadar Tedbir Nafakasına Hükmedilmesi Gerekirken Karar Tarihinde Ergin Durumda Olan Çocuk İçin İştirak Nafakası Takdir Edilmesi Hukuka Aykırı Olduğu )
• VEKALET ÜCRETİ ( Davalı – Karşı Davacı Kocanın Açtığı Boşanma Davası Reddedildiği Halde Davacı-Karşı Davalı Kadın Lehine Vekalet Ücretine Hükmedilmemesi Hatalı Olduğu )
6100/m.326
4721/m.166, 328, 335
ÖZET : Davalı- karşı davacı kocanın açtığı boşanma davası reddedildiği halde, davacı-karşı davalı kadın lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi hukuka aykırıdır. İştirak nafakasının alacaklısı velayetin tevdi edildiği ana ya da babadır. Velayet ilişkisi ve velayet kendisine verilmeyen eşin çocuğun bakım ve eğitim giderlerine katılma zorunluluğu çocuğun ergin olmasıyla kendiliğinden sona erer. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve babanın, eğitim sona erinceye kadar çocuğa bakım yükümlülüğü, ergin olan çocuk tarafından açılmış bir nafaka davası varsa dikkate alınır. Ergin olan çocuk tarafından açılmış bir nafaka davası bulunmamaktadır. Müşterek çocuk için sadece ergin olduğu tarihe kadar tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken; karar tarihinde ergin durumda olan çocuk için iştirak nafakası takdir edilmesi hukuka aykırıdır.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı ( kadın ) tarafından, tazminatların ve nafakaların miktarı ve vekalet ücreti yönünden; davalı-karşı davacı ( koca ) tarafından ise her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle göre, davalı-karşı davacı kocanın eşine yönelik şiddet ve güven sarsıcı davranışlarından sonra evlilik birliği devam etmiş ve kocanın bu eylemleri affedilmiş ise de; davalı- karşı davacı kocanın birlik görevlerine yerine getirmediği ve eşini aşağıladığı ve evden kovmak istediğinin anlaşılmasına göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Davalı- karşı davacı kocanın açtığı boşanma davası reddedildiği halde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 326. madde hükmüne aykırı olarak davacı-karşı davalı kadın lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
3-Dava 31.10.2011 tarihinde açılmıştır. Tarafların müşterek çocuğu 30.09.1994 doğumlu Aydın, karar tarihinde reşittir. Mahkemece, bu çocuk için 01.06.2012 tarihli ara kararı ile hükmedilen 200 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesinden sonra Aydın'ın eğitiminin tamamlanmasına kadar 200 TL iştirak nafakası olarak devamına karar verilmiştir. İştirak nafakasının alacaklısı velayetin tevdi edildiği ana ya da babadır. Velayet ilişkisi ve velayet kendisine verilmeyen eşin çocuğun bakım ve eğitim giderlerine katılma zorunluluğu çocuğun ergin olmasıyla kendiliğinden sona erer ( TMK md. 335, 328/1 ). Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve babanın, eğitim sona erinceye kadar çocuğa bakım yükümlülüğü ( TMK md. 328/2 ), ergin olan çocuk tarafından açılmış bir nafaka davası varsa dikkate alınır. Ergin olan çocuk tarafından, ana ve babanın açıklanan yükümlülüğüne dayanılarak açılmış bir nafaka davası bulunmamaktadır. Bu nedenle müşterek çocuk Aydın için sadece ergin olduğu tarihe kadar tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken; karar tarihinde ergin durumda olan çocuk için iştirak nafakası takdir edilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Hepsihukuk: Mobil Hesapmatik: Profesyonel hesaplamalar ve içtihat programı

İcra HesapMax: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

Benzer Konular (10)

1367

Yanıtlar: 0
Gösterim: 6536