HACZİN KALDIRILMASINI TALEP ( Borçlular Adlarına Kayıtlı Taşınmaz Paylarının Kendileri Adlarına Tes

Başlatan WatchAndLearn, 19 Temmuz 2018, 12:00:08

« önceki - sonraki »
avatar_WatchAndLearn
HUKUK GENEL KURULU

E. 2004/12-210

K. 2004/208

T. 7.4.2004

• İSTİHKAK İDDİASI ( Taşınmaz Üzerine Konulan Haczin Kaldırılması - İcra Memurunun İşlemine Yönelik Şikayet Mahiyetinde Olduğundan Şikayet Koşulları Doğrultusunda Çözümlenmesi Gereği )

• ŞİKAYET ( Mülkiyet Hakkı Kazanılması Nedeniyle Haczin Kaldırılması - Taşınmaz Haczin Yapıldığı Gün Borçlular Adlarına Kayıtlı Olduğundan İcra Memurunun İşleminde Usulsüzlük Bulunmadığı )

• HACZİN KALDIRILMASINI TALEP ( Borçlular Adlarına Kayıtlı Taşınmaz Paylarının Kendileri Adlarına Tesciline Karar Verilmesi Nedeniyle - Haczin Yapıldığı Gün Borçlular Adlarına Kayıtlı Olduğu )

2004/m. 96

4721/m. 705/1

ÖZET : İİK.nun 96 ve bunu izleyen maddelerinde düzenlenen istihkak iddiasına ilişkin koşullar, menkul mallar için uygulanmaktadır. Taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması istemi, icra memurunun işlemine yönelik şikayet mahiyetinde olduğundan şikayet koşulları doğrultusunda çözümlenmesi gerekir.
Şikayetçilerin, tapuya tescil işlemi gerekleşmediği halde mülkiyet hakkını kazandıkları kuşkusuzdur. Ne var ki, taşınmaz haczin yapıldığı gün borçlular adlarına kayıtlı olduğundan icra memurunun haciz işleminde usulsüzlük bulunmamaktadır. Şikayetçilerin dayanak yaptıkları tescil ilamları tapuya kaydedilmediğinden, haciz işlemi yerinde olup, Mercii Hakiminin haczin kaldırılması sonucu doğacak şekilde karar vermesi doğru değildir.
DAVA : Taraflar arasındaki "istihkak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Aydın İcra Tetkik Mercii Hakimliğince davanın kabulüne dair verilen 20.6.2002 gün ve 2002/169-359 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 7.2.2003 gün ve 29439-2442 sayılı ilamı ile, ( ...Daire bozmasına uyulduğu halde haciz tarihindeki mülkiyet durumuna göre bir karar verilmek gerekir. Haciz tarihinde henüz tapuda hisse devri gerçekleşmemiştir. Müştekiye bu nedenle mülkiyet intikal etmediğinden haczin kaldırılması talebinin reddine karar vermek gerekirken, kabulü ile kaldırılmasına karar verilmesi isabetsizdir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz Eden : Davalı vekili
KARAR : Şikayetçiler Sıdıka Soylu ( Şahin ) ve Banu Ademoğlu ( Şahin ) vekili, müvekkilleri Ali Fuat Şahin ve Ahmet Şahin'in eski eşleri olduklarını, Sıdıka ile Ali'nin 28.05.1999 tarihinde kesinleşen İzmir 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.05.1999 tarih, 1999/401 E, 299 K; Banu ile Ahmet'in ise 10.06.1999 tarihinde kesinleşen 21.05.1999 tarih, 1999/404 E, 319 K. sayılı kararı ile boşandıklarını, boşanma kararlarında davaya konu bağımsız bölümler üzerinde Ali Fuat Şahin ve Ahmet Şahin'e ait 1/20 payların iptali ile müvekkilleri Sıdıka ve Banu adlarına tescile karar verildiğini; tapuya işlem yaptırmak üzere başvurduklarında taşınmaz paylarının üzerinde haciz bulunduğunu; davalı Pamukbank A.Ş. tarafından satışa çıkarıldığını öğrendiklerini ileri sürmüş istihkak iddialarının kabulüyle müvekkilleri adlarına tescile karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Pamukbank T.A.Ş. vekili cevap dilekçesiyle davanın reddini savunmuş, karşılık dava yoluyla dava konusu taşınmaz paylarının davacılar adlarına tescilinin muvazaalı olarak, alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla yapılan işlemler olduğu iddiasıyla tasarruf işlemlerinin iptalini istemiştir.
Yerel mahkemece verilen ilk kararın Özel Dairece bozulması üzerine, istihkak iddiasının kabulüne, karşılık davanın reddine ilişkin olarak verilen hüküm, Özel Dairece ikinci kez yukarda yazılı gerekçeyle bozulmuştur.
3.kişi şikayetçiler ( davacıların ) merciye başvuruları, borçlular adlarına kayıtlı taşınmaz paylarının kendileri adlarına tesciline karar verilmesi nedeniyle haczin kaldırılması isteğine ilişkindir.
İİK.nun 96 ve bunu izleyen maddelerinde düzenlenen istihkak iddiasına ilişkin koşullar, menkul mallar için uygulanmaktadır. Taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması istemi, icra memurunun işlemine yönelik şikayet mahiyetinde olduğundan şikayet koşulları doğrultusunda çözümlenmesi gerekir.
4721 sayılı TMK.nun 705/1.maddesi ( eski 633 m. ) "Taşınmaz Mülkiyetinin kazanılması tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebri icra işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hallerde malikin tasarruf işlemleri yapılabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır" hükmünü içermektedir. Anılan hükme göre şikayetçilerin, tapuya tescil işlemi gerekleşmediği halde mülkiyet hakkını kazandıkları kuşkusuzdur. Ne var ki, taşınmaz haczin yapıldığı 13.09.1999 günü borçlular adlarına kayıtlı olduğundan icra memurunun haciz işleminde usulsüzlük bulunmamaktadır. Şikayetçilerin dayanak yaptıkları tescil ilamları tapuya kaydedilmediğinden, haciz işlemi yerinde olup, Mercii Hakiminin haczin kaldırılması sonucu doğacak şekilde karar vermesi doğru değildir.
Açıklanan bu olgular karşısında usul ve yasaya uygun bulunmayan direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen ve yukarda açıklanan nedenlerden dolayı HUMK.nun 429.maddesi uyarınca BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 7.4.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.

avatar_WatchAndLearn
Değerli müdürlerim bir hususta görüşünüzü almak istiyorum. Borçlunun ölü annesinden kalan taşınmazlara haciz koyduk. Borçlunun kardeşi mirasçı annelerinden kalan taşınmaz üzerinde tapu iptali ve tescil davası görüldüğü taşınmazın kendi adına tesciline karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini bu nedenle miras bırakan anneleri yönünden taşınmazın bir alakasının kalmadığını ve haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Bu durumda haczi kaldırmamda bir sakınca bulunmaktamıdır?

Benzer Konular (10)