Son İletiler
#61
Haciz ve Kıymet Takdiri & Hapis Hakkı İşlemleri / Satış vaadi şerhinin tapuda ka...
Son İleti Gönderen Özgür KOCA - 13 Mart 2025, 01:09:05T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2024/529
KARAR NO: 2024/6580
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalı/alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
İcra mahkemesi icra dairelerinin işlemlerinin doğru ve kanuna uygun olup olmadığını denetlemek ve kanunla kendisine verilen işlere bakmak üzere kurulmuştur (İİK m.4). İcra dairelerinin işlemlerine karşı yapılacak şikayetleri (m.16-18), borçlu ve alacaklının itiraz ve itirazın kaldırılması taleplerini (m. 68-68/a, 147, 150/a, 169/a, 170, 269/b, 269/c, 275 kapsamında) inceleyip karara bağlar. Hacizde ve iflastaki istihkak davalarına icra mahkemesinde bakılır. (m. 97-99, 228) İİK'nın 331 ve sonraki maddelerindeki icra-iflas suçlarından büyük bir kısmına bakmak icra mahkemesi görevindedir. Yine İİK'nın özel hükümlerle görevlendirdiği (m. 26, 33, 71, 89, 121, 153, 251, 254, 256, 285, 297, 318) konularda da inceleme yapar.
İcra mahkemesinin görevine giren şikayet, icra müdürünün icra-iflas hukuku ile ilgili hükümleri uygulamaması veya yanlış uygulaması nedenine dayanır. Başka bir deyişle, şikayet maddi hukuka değil, takip hukukuna ilişkin hükümlerin yanlış uygulanması halinde söz konusu olur. Şikayet ile İcra Müdürünün takip hukukuna ilişkin görevlerini hiç yapmadığı veya yanlış yaptığı ileri sürülür. Bu sebeple İcra Müdürü işleminin kanuna aykırı olması, hadiseye uygun bulunmaması, bir hakkın yerine getirilmemesi, bir hakkın sebepsiz sürüncemede bırakılması nedenleri ile şikayete gelinebilir. (Prof.Dr. Baki Kuru-İcra İflas Hukuku El Kitabı sayfa 97 ve devamı)
Kural olarak şikayet hakkı takibin taraflarına ait ise de takibe taraf olmayan üçüncü kişiler, şikayet konusu ettikleri yolsuz işlemlerin iptalinde hukuken korunan yararları bulunmak koşuluyla, şikayet hakkına sahiptirler.(Pekcanıtez H/Simil C - İcra ve İflas Hukukunda Şikayet 2. Baskı s. 49)
Şikayetin konusunu, icra ve iflas memurlarının idari nitelikteki işlemleri oluşturduğundan şikayet medeni usul hukuku anlamında bir dava değildir. Şikayet ile memur işlemlerinin kanuna ve olaya aykırılığı ileri sürülür. Şikayetin esasını oluşturan konuların maddi hukuk açısından incelenmesi bunun hakkında karar verilmesi mümkün değildir. Şikayet sonucu verilen kararlar sübjektif hakların tartışıldığı davalar yönünden kesin hüküm teşkil etmez. İİK 16. maddesine göre İcra İflas Dairesi işlemlerine karşı şikayet yoluna ancak kanunun çözümünü genel mahkemeye bırakmadığı konularda gidilebilir.(Pekcanıtez/s. 31)
Taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması istemi takip hukuku açısından icra memurunun işlemini şikayet mahiyetinde olduğundan şikayet koşulları doğrultusunda çözümlenmesi gerekir (HGK 24.9.1997 tarih1997/15-461E.-1997/729 K., HGK 13.6.2001 tarih 2001/12-461 E.-2001/516 K., HGK 07.04.2004 tarih 2004/12-210 E.-2004/208 K., HGK 21.01.2020 tarih 2020/12-582 E.).
Şikayet konusu işlemin icra mahkemesince denetlenmesi sırasında ise işlemin yapıldığı tarihin esas alınması tabiidir. İcra müdürlüğünce taşınmaza haciz konulabilmesi için o tarihte borçlu adına kayıtlı olması gerekli ve yeterlidir (HGK 13.6.2001 tarih 200112-461 E.- 2001/516 K.). Taşınmaz satış vaadi sözleşmesi kural olarak şahsi hak doğurur nitelikte olup, tapu kaydına işlenmekle ayni nitelik ve aleniyet kazanıp 5 yıl süre ile üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilir ise de; bu ileri sürme yetkisi önleyici nitelikte değildir. Bu nedenle, taşınmazın satış vadi alacaklısı taşınmazın rızaen temliki; satışı, bağışlanması veya üzerine ipotek konulması yada taşınmazın haczedilmesini engelleyemez (HGK 1.4.2015 tarih 2013/12-1693 E.-2015/1135 K.). Satış vaadi sözleşmesine dayanılarak taşınmaz üzerinde hak iddia edilmesi ve haczin kaldırılmasının şikayet yolu ile istenilmesi halinde icra mahkemesince yapılacak iş İcra Müdürünün işleminde haciz tarihinde bir usulsüzlük olup olmadığını tespit etmekten ibarettir.
Haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı taşınmaz için 3. kişinin hacizden sonra kazandığı mülkiyet hakkına dayalı olarak haczin kaldırılması talebi maddi hukuka dayalı açacağı davanın konusunu oluşturur. Bir başka anlatımla icra müdürlüğünce usulüne uygun konulan haciz, artık genel mahkemeden alınan kararla kaldırılabilir.
Somut olayda İcra Müdürünün haciz uyguladığı tarihte taşınmaz borçlu adına kayıtlıdır, o tarihte, satış vaadi şerhinin tapuda kayıtlı olması ise haczin konulmasına engel değildir. Bu durumda İcra Müdürünün haciz işleminde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Başvuruda bundan sonra taşınmazın mülkiyetinin kazanıldığı belirtilip mülkiyet hakkına dayanılarak haczin kaldırılması talep edilmiştir. Bu hususlar İcra Mahkemesince icra müdürünün haciz uygulama işlemi kapsamında incelenemez.
Şikayetin takip hukuku kurallarına göre reddi gerekirken maddi hukuk kuralları ile denetlenerek kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ :
Davalı/alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 21.12.2023 tarih ve 2023/1602 E.-2023/1622 K. sayılı kararının (KALDIRILMASINA), Kayseri 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 06.11.2023 tarih ve 2023/548 E. - 2023/538 K. sayılı kararının (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 26.06.2024 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2024/529
KARAR NO: 2024/6580
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalı/alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
İcra mahkemesi icra dairelerinin işlemlerinin doğru ve kanuna uygun olup olmadığını denetlemek ve kanunla kendisine verilen işlere bakmak üzere kurulmuştur (İİK m.4). İcra dairelerinin işlemlerine karşı yapılacak şikayetleri (m.16-18), borçlu ve alacaklının itiraz ve itirazın kaldırılması taleplerini (m. 68-68/a, 147, 150/a, 169/a, 170, 269/b, 269/c, 275 kapsamında) inceleyip karara bağlar. Hacizde ve iflastaki istihkak davalarına icra mahkemesinde bakılır. (m. 97-99, 228) İİK'nın 331 ve sonraki maddelerindeki icra-iflas suçlarından büyük bir kısmına bakmak icra mahkemesi görevindedir. Yine İİK'nın özel hükümlerle görevlendirdiği (m. 26, 33, 71, 89, 121, 153, 251, 254, 256, 285, 297, 318) konularda da inceleme yapar.
İcra mahkemesinin görevine giren şikayet, icra müdürünün icra-iflas hukuku ile ilgili hükümleri uygulamaması veya yanlış uygulaması nedenine dayanır. Başka bir deyişle, şikayet maddi hukuka değil, takip hukukuna ilişkin hükümlerin yanlış uygulanması halinde söz konusu olur. Şikayet ile İcra Müdürünün takip hukukuna ilişkin görevlerini hiç yapmadığı veya yanlış yaptığı ileri sürülür. Bu sebeple İcra Müdürü işleminin kanuna aykırı olması, hadiseye uygun bulunmaması, bir hakkın yerine getirilmemesi, bir hakkın sebepsiz sürüncemede bırakılması nedenleri ile şikayete gelinebilir. (Prof.Dr. Baki Kuru-İcra İflas Hukuku El Kitabı sayfa 97 ve devamı)
Kural olarak şikayet hakkı takibin taraflarına ait ise de takibe taraf olmayan üçüncü kişiler, şikayet konusu ettikleri yolsuz işlemlerin iptalinde hukuken korunan yararları bulunmak koşuluyla, şikayet hakkına sahiptirler.(Pekcanıtez H/Simil C - İcra ve İflas Hukukunda Şikayet 2. Baskı s. 49)
Şikayetin konusunu, icra ve iflas memurlarının idari nitelikteki işlemleri oluşturduğundan şikayet medeni usul hukuku anlamında bir dava değildir. Şikayet ile memur işlemlerinin kanuna ve olaya aykırılığı ileri sürülür. Şikayetin esasını oluşturan konuların maddi hukuk açısından incelenmesi bunun hakkında karar verilmesi mümkün değildir. Şikayet sonucu verilen kararlar sübjektif hakların tartışıldığı davalar yönünden kesin hüküm teşkil etmez. İİK 16. maddesine göre İcra İflas Dairesi işlemlerine karşı şikayet yoluna ancak kanunun çözümünü genel mahkemeye bırakmadığı konularda gidilebilir.(Pekcanıtez/s. 31)
Taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması istemi takip hukuku açısından icra memurunun işlemini şikayet mahiyetinde olduğundan şikayet koşulları doğrultusunda çözümlenmesi gerekir (HGK 24.9.1997 tarih1997/15-461E.-1997/729 K., HGK 13.6.2001 tarih 2001/12-461 E.-2001/516 K., HGK 07.04.2004 tarih 2004/12-210 E.-2004/208 K., HGK 21.01.2020 tarih 2020/12-582 E.).
Şikayet konusu işlemin icra mahkemesince denetlenmesi sırasında ise işlemin yapıldığı tarihin esas alınması tabiidir. İcra müdürlüğünce taşınmaza haciz konulabilmesi için o tarihte borçlu adına kayıtlı olması gerekli ve yeterlidir (HGK 13.6.2001 tarih 200112-461 E.- 2001/516 K.). Taşınmaz satış vaadi sözleşmesi kural olarak şahsi hak doğurur nitelikte olup, tapu kaydına işlenmekle ayni nitelik ve aleniyet kazanıp 5 yıl süre ile üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilir ise de; bu ileri sürme yetkisi önleyici nitelikte değildir. Bu nedenle, taşınmazın satış vadi alacaklısı taşınmazın rızaen temliki; satışı, bağışlanması veya üzerine ipotek konulması yada taşınmazın haczedilmesini engelleyemez (HGK 1.4.2015 tarih 2013/12-1693 E.-2015/1135 K.). Satış vaadi sözleşmesine dayanılarak taşınmaz üzerinde hak iddia edilmesi ve haczin kaldırılmasının şikayet yolu ile istenilmesi halinde icra mahkemesince yapılacak iş İcra Müdürünün işleminde haciz tarihinde bir usulsüzlük olup olmadığını tespit etmekten ibarettir.
Haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı taşınmaz için 3. kişinin hacizden sonra kazandığı mülkiyet hakkına dayalı olarak haczin kaldırılması talebi maddi hukuka dayalı açacağı davanın konusunu oluşturur. Bir başka anlatımla icra müdürlüğünce usulüne uygun konulan haciz, artık genel mahkemeden alınan kararla kaldırılabilir.
Somut olayda İcra Müdürünün haciz uyguladığı tarihte taşınmaz borçlu adına kayıtlıdır, o tarihte, satış vaadi şerhinin tapuda kayıtlı olması ise haczin konulmasına engel değildir. Bu durumda İcra Müdürünün haciz işleminde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Başvuruda bundan sonra taşınmazın mülkiyetinin kazanıldığı belirtilip mülkiyet hakkına dayanılarak haczin kaldırılması talep edilmiştir. Bu hususlar İcra Mahkemesince icra müdürünün haciz uygulama işlemi kapsamında incelenemez.
Şikayetin takip hukuku kurallarına göre reddi gerekirken maddi hukuk kuralları ile denetlenerek kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ :
Davalı/alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 21.12.2023 tarih ve 2023/1602 E.-2023/1622 K. sayılı kararının (KALDIRILMASINA), Kayseri 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 06.11.2023 tarih ve 2023/548 E. - 2023/538 K. sayılı kararının (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 26.06.2024 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
#62
Haciz ve Kıymet Takdiri & Hapis Hakkı İşlemleri / Usulsüz olan haciz işlemini ka...
Son İleti Gönderen Özgür KOCA - 13 Mart 2025, 01:01:09Şikâyete konu icra dosyalarında adi ortaklığı oluşturan tüm borçlular hakkında takip başlatılmamıştır. Borçlu şirketin kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip sonucu kesinleşen borcunun tahsili için borçlu şirketin üçüncü kişilerde bulunan alacaklarının haczi talep edilmiştir. Haciz müzekkereleri ve haciz ihbarnameleri adi ortaklığı oluşturan tüm ortaklar hakkında olmayıp, haciz konusu olarak adi ortaklığın doğmuş ve doğacak hak ve alacakları gösterilmemiştir. TBK'nın 638. maddesinin 3. fıkrası uyarınca her bir ortak ortaklık ilişkisi çerçevesinde üstlendikleri borçtan şahsen, sınırsız ve müteselsilen sorumlu ise de, sadece borçlu K. İnş. Nak. Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen haciz müzekkereleri ve haciz ihbarnameleri ile aynı Kanun'un 638. maddesinin 1. fıkrasına göre elbirliği hâlinde bütün ortaklara ait olan hak ve alacaklar üzerine haciz konulamaz. Nitekim bu husus Hukuk Genel Kurulunun 25.05.2021 tarihli ve 2018/12-164 E., 2021/163 K. sayılı kararında da benimsenmiştir.
Şu hâle göre alacaklıların vekillerinin talepleri üzerine Kurumlara gönderilen haciz müzekkereleri ve haciz ihbarnamelerine aykırı olarak adi ortaklığın hak ve alacakları üzerine Kurumlar tarafından haciz şerhi işlenmesi usulsüz olacaktır. Bu durumda usulsüz olan haciz işlemini kaldırma yetkisi icra müdürlüğüne değil icra mahkemesine ait olduğundan, adi ortaklığın hak ve alacakları üzerine haciz konulup konulmadığının icra mahkemesince Konya Valiliği ile Aksaray Valiliğine sorularak açıklığa kavuşturulması ve oluşacak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir (Yargıtay HGK T:12.10.2021, E:2017/12-754, K:2021/1205).
Şu hâle göre alacaklıların vekillerinin talepleri üzerine Kurumlara gönderilen haciz müzekkereleri ve haciz ihbarnamelerine aykırı olarak adi ortaklığın hak ve alacakları üzerine Kurumlar tarafından haciz şerhi işlenmesi usulsüz olacaktır. Bu durumda usulsüz olan haciz işlemini kaldırma yetkisi icra müdürlüğüne değil icra mahkemesine ait olduğundan, adi ortaklığın hak ve alacakları üzerine haciz konulup konulmadığının icra mahkemesince Konya Valiliği ile Aksaray Valiliğine sorularak açıklığa kavuşturulması ve oluşacak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir (Yargıtay HGK T:12.10.2021, E:2017/12-754, K:2021/1205).
#63
Haciz ve Kıymet Takdiri & Hapis Hakkı İşlemleri / Ortaklığı Oluşturan Kişilerden...
Son İleti Gönderen Özgür KOCA - 13 Mart 2025, 00:59:01Şikâyete konu icra dosyalarında adi ortaklığı oluşturan tüm borçlular hakkında takip başlatılmamıştır. Borçlu şirketin kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip sonucu kesinleşen borcunun tahsili için borçlu şirketin üçüncü kişilerde bulunan alacaklarının haczi talep edilmiştir. Haciz müzekkereleri ve haciz ihbarnameleri adi ortaklığı oluşturan tüm ortaklar hakkında olmayıp, haciz konusu olarak adi ortaklığın doğmuş ve doğacak hak ve alacakları gösterilmemiştir. TBK'nın 638. maddesinin 3. fıkrası uyarınca her bir ortak ortaklık ilişkisi çerçevesinde üstlendikleri borçtan şahsen, sınırsız ve müteselsilen sorumlu ise de, sadece borçlu K. İnş. Nak. Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen haciz müzekkereleri ve haciz ihbarnameleri ile aynı Kanun'un 638. maddesinin 1. fıkrasına göre elbirliği hâlinde bütün ortaklara ait olan hak ve alacaklar üzerine haciz konulamaz. Nitekim bu husus Hukuk Genel Kurulunun 25.05.2021 tarihli ve 2018/12-164 E., 2021/163 K. sayılı kararında da benimsenmiştir.
Şu hâle göre alacaklıların vekillerinin talepleri üzerine Kurumlara gönderilen haciz müzekkereleri ve haciz ihbarnamelerine aykırı olarak adi ortaklığın hak ve alacakları üzerine Kurumlar tarafından haciz şerhi işlenmesi usulsüz olacaktır. Bu durumda usulsüz olan haciz işlemini kaldırma yetkisi icra müdürlüğüne değil icra mahkemesine ait olduğundan, adi ortaklığın hak ve alacakları üzerine haciz konulup konulmadığının icra mahkemesince Konya Valiliği ile Aksaray Valiliğine sorularak açıklığa kavuşturulması ve oluşacak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir (Yargıtay HGK T:12.10.2021, E:2017/12-754, K:2021/1205).
Şu hâle göre alacaklıların vekillerinin talepleri üzerine Kurumlara gönderilen haciz müzekkereleri ve haciz ihbarnamelerine aykırı olarak adi ortaklığın hak ve alacakları üzerine Kurumlar tarafından haciz şerhi işlenmesi usulsüz olacaktır. Bu durumda usulsüz olan haciz işlemini kaldırma yetkisi icra müdürlüğüne değil icra mahkemesine ait olduğundan, adi ortaklığın hak ve alacakları üzerine haciz konulup konulmadığının icra mahkemesince Konya Valiliği ile Aksaray Valiliğine sorularak açıklığa kavuşturulması ve oluşacak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir (Yargıtay HGK T:12.10.2021, E:2017/12-754, K:2021/1205).
#64
İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku / Ücretin her ayın değişik günle...
Son İleti Gönderen Özgür KOCA - 10 Mart 2025, 21:20:29T.C.
YARGITAY
22. HUKUK DAİRESİ
ESAS: 2016/31954
KARAR: 2020/3540
"Ücretin her ayın değişik günlerinde ve düzensiz şekilde ödenmesi işçiye haklı fesih hakkı verir"
YARGITAY
22. HUKUK DAİRESİ
ESAS: 2016/31954
KARAR: 2020/3540
"Ücretin her ayın değişik günlerinde ve düzensiz şekilde ödenmesi işçiye haklı fesih hakkı verir"
#65
Kişiler & Aile & Miras Hukuku / Kişiler arası dijital mesajlaş...
Son İleti Gönderen Özgür KOCA - 10 Mart 2025, 21:16:00T.C.
YARGITAY
18. CEZA DAİRESİ
ESAS: 2019/4567
KARAR: 2020/3456
"Kişiler arası dijital mesajlaşmaların, tarafların rızası dışında paylaşılması veya değiştirilmesi TCK 134 kapsamında ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİNİ İHLAL suçuna vücut verir"
YARGITAY
18. CEZA DAİRESİ
ESAS: 2019/4567
KARAR: 2020/3456
"Kişiler arası dijital mesajlaşmaların, tarafların rızası dışında paylaşılması veya değiştirilmesi TCK 134 kapsamında ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİNİ İHLAL suçuna vücut verir"
#66
Yargıtay Ceza Daireleri Kararları / E-Ticaret Platformundan Alınan...
Son İleti Gönderen Özgür KOCA - 10 Mart 2025, 21:07:53T.C.
YARGITAY
19. CEZA DAİRESİ
ESAS: 2022/1234
KARAR: 2023/5678
"E-Ticaret platformu üzerinden sipariş edilen ürünleri göndermeyerek haksız kazanç sağlayan fail, TCK 157 gereği DOLANDIRICILIK suçundan cezalandırılır"
**************
T.C.
YARGITAY
15. CEZA DAİRESİ
ESAS: 2021/4567
KARAR: 2022/1234
"Gerçeği yansıtmayan ürün ilanı ile tüketiciden ödeme alıp ürünü göndermeyen satıcının eylemi NİTELİKLİ DOLANDIRICILIK suçunu oluşturur"
YARGITAY
19. CEZA DAİRESİ
ESAS: 2022/1234
KARAR: 2023/5678
"E-Ticaret platformu üzerinden sipariş edilen ürünleri göndermeyerek haksız kazanç sağlayan fail, TCK 157 gereği DOLANDIRICILIK suçundan cezalandırılır"
**************
T.C.
YARGITAY
15. CEZA DAİRESİ
ESAS: 2021/4567
KARAR: 2022/1234
"Gerçeği yansıtmayan ürün ilanı ile tüketiciden ödeme alıp ürünü göndermeyen satıcının eylemi NİTELİKLİ DOLANDIRICILIK suçunu oluşturur"
#67
Gayrimenkul & Kira Hukuku / Boş İmzalanan Tahliye Taahhütn...
Son İleti Gönderen Özgür KOCA - 10 Mart 2025, 20:07:56T.C
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
Esas: 2022/8307
Karar: 2023/168
"Kiracı tarafından tarih yazılmadan boş kağıda imza atılması halinde boş kağıdın üzerinin kiraya veren tarafından nasıl ve ne şekilde doldurulacağı imza eden kiracı tarafından kabul edilmiş sayılır"
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
Esas: 2022/8307
Karar: 2023/168
"Kiracı tarafından tarih yazılmadan boş kağıda imza atılması halinde boş kağıdın üzerinin kiraya veren tarafından nasıl ve ne şekilde doldurulacağı imza eden kiracı tarafından kabul edilmiş sayılır"
#68
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararları / Karar vermeye elverişli olmaya...
Son İleti Gönderen Özgür KOCA - 10 Mart 2025, 20:04:38T.C
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas: 2022/508
Karar: 2023/226
"Karar vermeye elverişli olmayan bir bilirkişi raporuna taraflarca itiraz edilmemiş olsa dahi hakim tarafından resen yeni bir bilirkişi raporu alınabilir. Böyle bir durumda taraflar lehine usuli kazanılmış hak doğduğundan bahsedilemez"
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas: 2022/508
Karar: 2023/226
"Karar vermeye elverişli olmayan bir bilirkişi raporuna taraflarca itiraz edilmemiş olsa dahi hakim tarafından resen yeni bir bilirkişi raporu alınabilir. Böyle bir durumda taraflar lehine usuli kazanılmış hak doğduğundan bahsedilemez"
#69
Gayrimenkul & Kira Hukuku / Geç Tahliye Nedeniyle Tazminat...
Son İleti Gönderen Özgür KOCA - 10 Mart 2025, 20:00:42T.C
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas: 2017/1291
Karar: 2021/1412
"Tahliye taahhütnamesi üzerinde yazılı tarihte evi boşaltmayan kiracı, evin tahliye edileceğinin taahhüt edildiği tarih ile tahliye edildiği tarihler arasındaki süreçte davacının yoksun kaldığı kira geliri sebebiyle tazminat ödemelidir"
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas: 2017/1291
Karar: 2021/1412
"Tahliye taahhütnamesi üzerinde yazılı tarihte evi boşaltmayan kiracı, evin tahliye edileceğinin taahhüt edildiği tarih ile tahliye edildiği tarihler arasındaki süreçte davacının yoksun kaldığı kira geliri sebebiyle tazminat ödemelidir"
#70
Borçlar & Eşya Hukuku / Site İçindeki Hırsızlıktan Yön...
Son İleti Gönderen Özgür KOCA - 10 Mart 2025, 19:58:07T.C
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
Esas: 2016/12054
Karar: 2017/10564
"Site içerisinde bulunan konutlara hırsız girmesi sonucu oluşan maddi kayıptan, gerekli önlemleri almayan site yönetimi ve güvenlik şirketi sorumludur"
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
Esas: 2016/12054
Karar: 2017/10564
"Site içerisinde bulunan konutlara hırsız girmesi sonucu oluşan maddi kayıptan, gerekli önlemleri almayan site yönetimi ve güvenlik şirketi sorumludur"