Takip Bir Belgeye Dayanıyor İse Onaylı Örneğinin Ödeme Emri İle Birlikte Borçluya Gönderilmesi Zorun

Başlatan Deniz034, 28 Haziran 2018, 21:29:39

« önceki - sonraki »
avatar_Deniz034


58/6 gereği "Alacak belgeye dayanmakta ise, belgenin aslının veya alacaklı yahut mümessili tarafından tasdik edilmiş, borçlu sayısından bir fazla örneğin takip talebi anında icra dairesine tevdii mecburidir."
Bunun anlamı şu, siz fatura suretini borçlu sayısından bir fazla olarak vermemiş iseniz fatua sureti kanundaki mecburiyete rağmen borçluya önderilmemiş demektir.
Bu hükme bağlanan sonuç ise şudur;Takibinizde mevcut olduğu halde tebligat üzerinde yazmadığınız için suretini tebliğ ettiğinizi ispatlayamadığınız belge sebebiyle bu ödeme emri iptal edilir.
Siz faturalar ile birlikte icra dosyasına yeniden ödeme emri tebliği talebinde bulunun.İcra müdürü kabul ederse İİk 58/3 gereği faturaların da ödeme emrinde yer alması gerekirken zuhulen bulunmadığını ve bu nedenle yeniden ödeme emri çıkarılması gerektiğini beyan edin.
Kabul etmez ise ödeme emrinin iptali kararını bekleyin ...
Saygılarımla
T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/10464

K. 2005/13717

T. 24.6.2005

• ÖDEME EMRİ ( Takip Bir Belgeye Dayanıyor İse Onaylı Örneğinin Ödeme Emri İle Birlikte Borçluya Gönderilmesi Zorunluluğu - Uyulmaması/İptaline Karar Verilmesi Gereği )

• İCRA TAKİBİNE DAYANAK BELGE ( Alacaklı Vekilinin Takip Talebine Ekleyip İcra Dosyasına İbraz Ettiği Halde Ödeme Emri Ekinde Borçluya Tebliğ Edilmemesi - İptali Gerektiği )

• TAKİP ( Bir Belgeye Dayanıyor İse Onaylı Örneğinin Ödeme Emri İle Birlikte Borçluya Gönderilmesi Zorunluluğu - Uyulmaması/Ödeme Emrinin İptaline Karar Verilmesi Gereği )

• BELGEYE DAYANAN İCRA TAKİBİ ( Onaylı Örneğinin Ödeme Emri İle Birlikte Borçluya Gönderilmesi Zorunluluğu - Uyulmaması/Ödeme Emrinin İptali Gerektiği )

2004/m. 58/3, 61/1


ÖZET : Alacaklı vekilinin icra takibine dayanak yaptığı belgeleri takip talebine ekleyip icra dosyasına ibraz ettiği halde, bunların ödeme emri ekinde borçluya tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır. İİK.nun 58/3. maddesi gereğince alacak bir belgeye dayanmakta ise, belgenin aslının veya alacaklı yahut mümesilli tarafından tasdik edilmiş borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip talebi anında icra dairesine tevdii mecburidir. İİK.nun 61/1. maddesi 2. cümlesi gereğince takip bir belgeye dayanıyor ise onaylı bir örneğinin ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmesi zorunlu bulunmaktadır. O halde, ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerekir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 22.03.2004 tarih, 904/6619 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlular vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : İcra takibinin dayanağı olan belgelerin ödeme emri ekinde borçluya gönderilmediğine ilişkin iddialar İİK.nun 58/3 ve 61/1. maddelerine dayalı ve şikayet niteliğinde olup, aynı kanunun 16. maddesi gereğince doğrudan İcra Hakimliğine başvurulmasında bir usulsüzlük yoktur. Bu nedenle Mahkemenin konuyu itiraz olarak belirlemesi ve icra dairesine sunulması gerektiğine yönelik gerekçesi yasaya uygun bulunmamıştır.
Alacaklı vekilinin icra takibine dayanak yaptığı belgeleri takip talebine ekleyip icra dosyasına ibraz ettiği halde, bunların ödeme emri ekinde borçluya tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır. İİK.nun 58/3. maddesi gereğince alacak bir belgeye dayanmakta ise, belgenin aslının veya alacaklı yahut mümesilli tarafından tasdik edilmiş borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip talebi anında icra dairesine tevdii mecburidir. Ayrıca, Hukuk Genel Kurulunun 02.02.2000 tarih ve 2000/12-50 esas ve 2000/47 karar sayılı İlamında da açıklandığı üzere İİK.nun 61/1. maddesi 2. cümlesi gereğince takip bir belgeye dayanıyor ise onaylı bir örneğinin ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmesi zorunlu bulunmaktadır. O halde, ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Mahkeme kararı açıklanan nedenlerle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla borçlu vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.
SONUÇ : Borçlular vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile, Dairemizin 22.03.2004 tarih, 2004/904-6619 sayılı onama kararının kaldırılarak, mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle İİK 366. ve HUMK 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 24.06.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
''Adalet suçu suçluyu değil, sonuna kadar masumiyeti aramaktır''

avatar_Deniz034

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2001/12-428
K. 2001/426
T. 23.5.2001
• ÖDEME EMRİNİN İPTALİ TALEBİ ( Ödeme Emrinin Borçluya Tebliğinde Takip Dayanağı Kredi Sözleşmesinin Eklenmemiş Olması )
• TAKİP DAYANAĞI KREDİ SÖZLEŞMESİ ( Borçluya Gönderilecek Ödeme Emrine Eklenmemesi Nedeniyle Ödeme Emrinin İptali Talebi )
• ŞİKAYET ( Takip Dayanağı Kredi Sözleşmesinin Tebliğ Edilen Ödeme Emrine Eklenmemiş Olması Nedeniyle Ödeme Emrinin İptali Talebi )
2004/m.16,58,61
ÖZET : Genel haciz yolu ile takipte ödeme emrinin tebliğ usul ve esaslarını düzenleyen İİK.nun 61. maddesine göre, takip dayanağı belgenin somut olayda kredi sözleşmesinin ödeme emri ekinde şikayetçi borçluya tebliği yasal zorunluluktur.
DAVA : Taraflar arasındaki "şikayet" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Söke İcra Tetkik Mercii Hakimliğince davanın reddine dair verilen 13/10/1999 gün ve 1999/298 E-288 K. sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 22/02/2000 gün ve 2000/1905-2784 sayılı ilamı ile; ( ...Borçlu, merciiye yaptığı başvuruda takibin iptali yanında ödeme emrinin iptalini de istemiştir. Ödeme emrinin iptaline ilişkin şikayetini ise İİK.nun 58. maddesi uyarınca takibe dayanak yapılan belgenin icra dosyasına ve ödeme emrine eklenmediğini göstermiştir. Sözü edilen ödeme emrine karşı çıkılması İİK.nun 16. maddesi doğrultusunda yapılan şikayet olduğundan doğrudan merciiye başvurulmasında bir usulsüzlük yoktur. Takibin şekline göre esasla ilgili itirazlarını icra dairesine yapmış olması bu şikayetin dinlenmesine engel teşkil etmez. Ödeme emrine şikayet yoluyla karşı çıkılmaması halinde, bu şikayet itirazın kaldırılması aşamasında değerlendirilemez. Merciin borçlunun asıl itirazlarına yönelik itirazlarını, takibin şekline göre reddetmesi doğru ise de ödeme emrinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayeti değerlendirmemesi isabetsizdir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle genel haciz yolu ile takipte ödeme emrinin tebliğ usul ve esaslarını düzenleyen İİK.nun 61. maddesine göre, takip dayanağı belgenin somut olayda kredi sözleşmesinin ödeme emri ekinde şikayetçi borçluya tebliğinin yasal zorunluluk bulunmasına, her ne kadar Özel Daire yukarıda belirtilen bozma ilamında "ödeme emrinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin değerlendirilmediği" şeklinde bir saptamada bulunmuş ise de, yerel mahkemenin İİK.nun 61. maddesine aykırı olarak, takip dayanağı belgelerin icra dairesi'nde inceleme olanağının bulunduğu şeklindeki gerekçe ve değerlendirmenin isabetsiz bulunmasına göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 23/05/2001 gününde, oybirliği ile karar verildi.
''Adalet suçu suçluyu değil, sonuna kadar masumiyeti aramaktır''

Benzer Konular (10)