İTİRAZIN GEÇİCİ KALDIRILMASI

Başlatan By-leyl-i Lal, 04 Temmuz 2015, 14:35:41

« önceki - sonraki »
avatar_By-leyl-i Lal
Alacaklı bir âdi (hususî) senede dayanarak ilâmsız takip yapar ve borçlu itirazında âdi senet altındaki imzayı inkâr ederse, (m.60/3 ; m.62,V), alacaklı, artık itirazın kesin kaldırılmasını isteyemez, geçici kaldırılmasını isteyebilir (m.68/a,I). Başka bir deyimle, itirazın geçici kaldırılması, yalnız, alacaklının takibinin dayandığı âdi senet altındaki imzanın borçlu tarafından inkâr edilmesi (imzaya itiraz) halinde söz konusu olabilir.

Takibin dayandığı âdi senet altındaki imza borçlu tarafından inkâr edilince, alacaklı, icra mahkemesinden, ancak itirazın geçici kaldırılmasını isteyebilir. Fakat, bu halde, alacaklı m.67'ye göre itirazın iptali davası da açabilir. Hattâ, bu halde, alacaklının, itirazın geçici kaldırılmasını istemekten vazgeçerek, itirazın iptali davası açması (m.67), daha emin bir yol olur.

Alacaklının itirazın geçici kaldırılmasını istemesi üzerine, icra mahkemesi, âdi senet altındaki imzanın borçluya ait olup olmadığını inceler. İcra mahkemesi, imzanın borçluya ait olduğu kanısına varırsa, borçlunun itirazının geçici kaldırılmasına karar verir.

Alacaklı, bu geçici kaldırma kararına dayanarak, itirazla durmuş olan (m.66) icra takibine devam edilmesini isteyemez. İcra takibi, yedi günlük borçtan kurtulma davası süresi (m.69,II) içinde ve bu süre içinde borçtan kurtulma davası açılmışsa dava sonuçlanıncaya kadar, durmakta devam eder.

Alacaklı, itirazın geçici (olarak) kaldırılması kararma dayanarak, yalnız geçici (muvakkat) haciz isteyebilir (m.69,1). İşte bundan dolayı, buradaki itirazın kaldırılmasına, geçici (muvakkat) kaldırma denilmektedir.

Âdi senetteki imzanın inkâr edilmiş olması

Az önce de belirtildiği gibi, itirazın geçici kaldırılması yolu, yalnız alacaklının takibinin dayandığı âdi senet altındaki imzanın borçlu tarafından inkâr edilmiş olması (imzaya itiraz) hali içindir.

Alacaklının takibi, imzası noterlikçe onaylı bir senede veya resmî dairelerin veya yetkili makamların verdikleri bir belgeye dayanmakta ise, imzaya itiraz söz konusu olamayacağından, itirazın geçici kaldırılması da söz konusu olmaz. Bu iki halde, alacaklı itirazın kesin kaldırılmasını isteyebilir.

Bunun gibi, borçlunun resmî daireler veya memurlar huzurunda borç ikrarında bulunmuş olması halinde de, borçlunun imza inkârı nazara alınmamalı ve alacaklı itirazın (geçici değil) kesin kaldırılmasını isteyebilmelidir.

Şu halde, itirazın geçici kaldırılması yolu, yalnız, alacaklının dayandığı adî senetteki imzanın borçlu tarafından inkâr edilmiş olması (yani, imzaya itiraz) hali içindir (m.68/a,I).

Alacaklıya itirazın kaldırılmasını isteme yetkisini veren adî senet kavramı ve şartlan, yukarda itirazın kesin kaldırılması bölümünde incelendi. Oradaki adî senet kavramı ve şartları hakkmdaki açıklamalar, itirazın geçici kaldırılmasının şartı olan âdi senet (yani burası) için de aynen geçerlidir. Yalnız, oradaki imza ikrarına ilişkin açıklamalar, itirazın geçici kaldırılması için geçerli değildir.

Çünkü, burada âdi senet altındaki imza borçlu tarafından (imzaya itirazda) inkâr edilmiş durumdadır.

Şu halde, âdi senedin itirazın kaldırılmasını sağlayıcı nitelikte bir belge sayılması bakımından, kesin kaldırma ile geçici kaldırma arasındaki tek fark, kesin kaldırmada âdi senetteki imza ikrar edilmiş olduğu (veya öyle sayıldığı) halde, geçici kaldırmada, borçlu âdi senetteki imzayı inkâr etmiş (imzaya itiraz etmiş) durumdadır.

Buna göre, buradaki imzası inkâr edilmiş âdi senedin de, kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını içermesi gerekir. İmzası inkâr edilmiş olan âdi senet, kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını içermiyorsa, icra mahkemesi, imza hakkında bir inceleme yapmadan, itirazın geçici kaldırılması talebini reddetmelidir.

Borçlunun imzaya itirazını, yedi gün içinde yapacağı itirazında ayrıca ve açıkça bildirmek zorunda olduğu, aksi halde adî senetteki imzayı kabul (ikrar) etmiş sayılacağı (m.60/3 ; m.62,V) yukarda incelendi. Borçlu, ödeme emrine itiraz ederken ayrıca ve açıkça imzaya itiraz etmemişse, adî senetteki imzayı ikrar etmiş sayılacağından, alacaklı, icra mahkemesinden itirazın kesin kal-dırılmasını isteyebilir ; borçlu, icra mahkemesinde imzasını inkâr edemez ; etse bile, icra mahkemesi, bu imza inkârını inceleme konusu yapamaz. Buna karşılık, borçlu ödeme emrine itiraz ederken ayrıca ve açıkça imzaya itiraz etmişse, bu halde alacaklı, itirazın (kesin kaldırılmasını değil) geçici kaldırılmasını isteyebilir.

Borçlu, ödeme emrine itiraz ederken inkâr etmiş olduğu imzayı, icra mahkemesinde (itirazın geçici kaldırılması talebinin incelendiği sırada) ikrar (kabul) ederse, alacaklının itirazın geçici kaldırılması talebi (m.68/a), itirazın kesin kaldırılması talebine (m.68) dönüşür.

Alacaklı birden fazla adî belgeye (belgeler zincirine) dayanarak takip yapar ve borçlu ödeme emrine itiraz ederken bu belgelerden yalnız birindeki imzaya (ayrıca ve açıkça) itiraz ederse, alacaklı, icra mahkemesinden gene itirazın (kesin değil) geçici kaldırılmasını isteyebilir.

Takip talebinde alacağının senede (belgeye) bağlı olduğunu bildirmemiş ve (takip talebine ekli olarak) icra dairesine hiçbir belge vermemiş olan alacaklının, borçlunun ödeme emrine itiraz etmesi üzerine, takip talebinde göstermediği ve icra dairesine vermediği bir senede (belgeye) dayanarak icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyemeyeceği kanısında olduğumu yukarda belirtmiştim. Karşı görüşün, yani bu halde de alacaklının (icra mahkemesinden) itirazın kaldırılmasını isteyebileceği görüşünün kabulü halinde, bu talep, zorunlu olarak itirazın kesin kaldırılması talebi olacaktır. Çünkü, alacaklı icra dairesine senet vermediği için, borçlunun imzaya itirazı söz konusu olamaz (yani, borçlunun itirazı borca itirazdır). Bu halde, alacaklının senedini ilk defa (itirazın kesin kaldırılması talebini inceleyen) icra mahkemesinde ibraz etmesi üzerine, borçlu (aynı duruşmada) bu (adî) senet altındaki imzayı inkâr edebilir ve icra mahkemesi bu imza inkârını incelemekle (imza incelemesi yapmakla) yükümlüdür . Kanımca, bu durumda, itirazm kesin kaldırılması talebi geçici kaldırma talebine dönüşür ve icra mahkemesi, inkâr edilen imzanın borçluya ait olduğunu tespit ederse, itirazın (kesin değil) geçici kaldırılmasına karar verebilir.

İtirazın kesin kaldırılması sırasında borçlunun (icra mahkemesinde) itirazını ispat etmesi üzerine, alacaklının yeni belge göstererek itirazın kesin kaldırılmasını sağlayabilmesinin mümkün olduğu hallerde, alacaklının yeni gösterdiği adî belge altındaki imza borçlu tarafından inkâr edilirse, itirazın kesin kaldırılması talebinin (m.68) geçici kaldırma talebine (m.68/a) dönüşmesi ge-rekir. Çünkü, alacaklının dayandığı adî belgelerden birindeki imza inkâr edilmiş durumdadır. Meselâ, borçlunun zamanaşımı itirazının doğru olduğunun alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılması üzerine, alacaklı zamanaşımının kesildiğini iddia eder ve bu iddiasını bir adî belge ile ispat etmek isterse, borçlunun bu adî belge altındaki imzasını inkâr etmesi üzerine, itirazın kesin kaldırılması talebi geçici kaldırma talebine dönüşür. Yani, icra mahkemesi, yapacağı (veya bilirkişiye yaptıracağı) inceleme sonucunda, zamanaşımını kesen adî belge altındaki imzanın borçluya ait olduğu kanısına varsa bile, itirazm (kesin değil) ancak geçici kaldırılmasına karar verebilir.

Şu halde, alacaklının dayandığı kayıtsız şartsız bir borç ikrarını içeren bir adî senetteki (veya alacaklının birden fazla belgeye dayanması halinde bu belgelerden birindeki) imza borçlu tarafından inkâr edilirse, alacaklı, icra mahkemesinden itirazın geçici kaldırılmasını isteyebilir.

Borçlu, imzaya itirazla birlikte bu (imzaya) itirazla çelişme halinde bulunmayan başka itiraz sebeplerini de bildirmişse, alacaklı, gene, (icra mahkemesinden) itirazın geçici kaldırılmasını isteyebilir.
Gülüşlerim yüregimin sessiz cıglıklarının imzasıdır..Elinde ne varsa hayata dair,ötesi hiçbir şey ya da vesair...Hani demiş ya şair: Mutluluğu sende bulan senindir; ötesi misafir...
BY-KA-DE-ME

Benzer Konular (10)