12. Hukuk Dairesi 2020/2879 E. 2020/10770 K.

Başlatan İçtihat, 28 Şubat 2021, 20:26:33

« önceki - sonraki »
avatar_İçtihat
12. Hukuk Dairesi         2020/2879 E.  2020/10770 K.

'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde; borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, ödeme emrinin tebliğ edildiği 11.10.2019 tarihte yurt dışında olduğunu, 19.11.2019 tarihinde E-Devletten takibi öğrendiğini ancak 21.11.2019 tarihinde yurda döndüğünü ileri sürerek tebligatın usulsüz olduğundan bahisle tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ettiği, mahkemece; tebligatın usul ve yasaya uygun olduğundan bahisle şikayetin reddine karar verildiği, ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesin’ce borçlunun başvurusunun gecikmiş itiraz olarak değerlendirilmesi ancak öğrendiği tarihten itibaren 3 gün içerisinde itirazda bulunmadığından gecikmiş itirazın hak düşürücü süreden reddine karar verilmesi gerekçesi ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ile gecikmiş itirazın süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği görülmüştür.
İİK'nun 65. maddesinde (Değişik: 18/2/1965 - 538/35 md.); 'Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir.
Ancak borçlu, maniin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye... mecburdur' hükmüne yer verilmiştir.
Anılan hükmün uygulanabilmesi için, borçluya, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır.


Somut olayda, muhatabın bilinen adresi olan .... Mahallesi 60023 Sokak No:32/1 .... adresine çıkartılan tebligatın komşu Emel Kılıç'ın beyanına göre taşındığından bahisle bila tebliğ iade edildiği, ikinci olarak borçlunun AKS'deki adresi olan ... Mahallesi 60023 Sokak No:32/1 adresine tebligat çıkartıldığı, muhatabın yurt dışında olduğundan bahisle bu tebligatın da bila tebliğ iade edildiği ve adres kayıt sistemindeki adresine gerekli şerh verilerek T.K.’nun 21/2’ye göre usulüne uygun olarak tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
İİK'nun 65/2. maddesine göre ise; “Ancak borçlu, maniin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye ve mütaakıp fıkra için yapılacak duruşmaya taallük eden harç ve masrafları ödemeye mecburdur.”

Bu durumda, borçlunun gecikmiş itirazlarını, maninin kalktığı ve yurtdışından döndüğü 21.11.2019 tarihinden itibaren 25.11.2019 tarihinde üç gün içerisinde icra mahkemesine bildirdiğinden Bölge Adliye Mahkemesince, gecikmiş itirazın esasının incelenmesi gerekirken süreden red kararı verilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile, ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi'nin 18/02/2020 tarih, 2020/237 E. - 2020/301 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 15/12/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Mesele yorum yapmakta değil, Mesele o yorumu gerekçelendirmekte. ÖKC (Özgür KOCA)

Benzer Konular (10)