KAMU ALACAĞINDAN DOLAYI BANKA HESAPLARININ HACZİ

Başlatan By-leyl-i Lal, 04 Temmuz 2015, 14:28:50

« önceki - sonraki »
avatar_By-leyl-i Lal
İİK'nun 89 uncu maddesi, yalnız (İİK'na göre) özel hukuktan doğan alacaklar için icra daireleri tarafından yürütülen icra takiplerinde uygulanır.

Vergi, resim, harç, vergi cezası gibi âmme alacaklarından dolayı takip, 6183 sayılı Âmme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanuna göre yapılır (6183 s.K. m. 1,2). Bu Kanuna göre, bir âmme (meselâ vergi) alacağı için yapılan takipte, âmme alacağı (misalimizde vergi) borçlusunun bankalardaki mevduatının (alacağının) ve taşınır mallarının haczi hakkında, İİK'nun 89 uncu maddesi değil, 6183 sayılı Kanunun (30.3.2006 tarih ve 5479 sayılı Kanun ile değişik) 79. maddesi hükmü uygulanır. Bu hükme göre:

Borçlunun parasınm bulunduğu bankaya bir haciz bildirisi gönderilir. Tahsil (meselâ vergi) dairesi tarafından bankaya tebliğ edilecek haciz bildirisi ile; bundan böyle borçlunun (bankanın) borcunu (borçlunun bankadaki parasını) ancak tahsil dairesine ödeyebileceği ve borçluya yapılacak ödemenin geçerli olmayacağı, aksi takdirde (banka tarafından) borçluya yapılan ödemeleri, tahsil dairesine (tekrar) ödemek zorunda kalacağı bankaya bildirilir .

Tahsil dairelerince düzenlenen haciz bildirileri; âmme borçlusunun hak ve alacaklarının bulunabileceği bankaların şubelerine doğrudan veya mahallindeki tahsil dairesi aracılığı ile tebliğ edileceği gibi, Maliye Bakanlığınca belirlenecek tutarın üzerindeki alacaklar için doğrudan bankaların genel müdürlüklerine de tebliğ edilebilir. Haciz bildirisi bankanın genel müdürlüğüne de tebliğ edilmiş ise, tüm şubelerini kapsayacak şekilde beyanda bulunma yükümlülüğü bankanın genel müdürlüğüne aittir.

Haciz bildirisi tebliğ edilen banka, borcu olmadığı veya haczin tebliğinden önce borcun ödendiği veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise, durumu, haciz bildirisinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde tahsil dairesine yazılı olarak bildirmek zorundadır. Bankanın (üçüncü kişinin) süresinde itiraz etmemesi halinde, borç zimmetinde sayılır ve hakkında 6183 sayılı Kanun hükümleri uygulanır .

Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde, banka, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfî tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla âmme borçlusuna borçlu

olmadığını ispat etmek zorundadır. Açtığı menfî tespit davasında haksız çıkan (davacı) banka aleyhine, haksız çıktığı tutarın % 10'u tutarında ayrıca inkâr tazminatına hükmedilir. Buna karşılık, davacı bankanın, haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarihte takip borçlusuna (kamu borçlusuna) borcu bulunmadığı tespit edilirse, menfî tespit davasının kabulüne karar verilir .

6183 sayılı Kanun uyarınca kendisine tebliğ edilen ödeme emrine karşı dava açıp itirazında kısmen veya tamamen haksız çıkan banka hakkında, menfî tespit davasının lehine sonuçlanması veya asıl âmme borçlusunun takip konusu âmme alacağını tamamen ödemiş olması halinde, 6183 sayılı Kanunun 58. maddesinin beşinci fıkrası hükmü uygulanmaz.

Banka, haciz bildirisi üzerine yedi gün içinde alacaklı tahsil dairesine (haciz bildirisine) itiraz ettiği takdirde , alacaklı âmme idaresi, bir yıl içinde, bankanın yaptığı itirazın aksini genel mahkemelerde açacağı davada ispat ederek, bankanın İİK'nun 338. maddesinin birinci fıkrasına göre cezalandırılmasını ve borçlu bulunduğu tutarın ödenmesine hükmedilmesini isteyebilir. - Bankanın, genel hükümler (EBK m.61 vd - YBK m.77 vd) gereğince asıl borçluya rücu hakkı saklıdır (6183 s.K. m.79,VII).

Yukarıda da belirtildiği gibi, 6183 sayılı Kanunun 79.maddesi hükmü, âmme alacağı borçlusunun üçüncü kişilerdeki (bankalardaki) taşınır mallarının haczi için de uygulanır.
Gülüşlerim yüregimin sessiz cıglıklarının imzasıdır..Elinde ne varsa hayata dair,ötesi hiçbir şey ya da vesair...Hani demiş ya şair: Mutluluğu sende bulan senindir; ötesi misafir...
BY-KA-DE-ME

Benzer Konular (10)

1390

Yanıtlar: 0
Gösterim: 6044