Ayıplı Aracın Teslimi Sorunu

Başlatan Abdullah Özkan, 22 Ocak 2018, 13:30:17

« önceki - sonraki »
A

Sayın forum üyeleri, öncelik ile hepinize saygılarımı sunmak istiyorum.

Gerçekten ne yapacağımı şaşırdığım bir hukuk mücadelemde değerli görüş ve deneyimlerini paylaşmanızı rica ederek, aşağıda yer alan açıklamalarda bulunmak istedim. Sizler kadar hukuk dilini telaffuz edemediğim için şimdiden özür dilerim.

Satın almış olduğum sıfır km. aracın ayıplı çıkması üzerine sözleşmenin feshi ve ödenen paranın geri iadesine ilişkin tüketici mahkemesinde açtığım dava sonunda ''aracın iade edilmesi halinde, ..... tutarındaki paranın teslim tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile birlikte davalı ..... firmadan alınarak davacıya ödenmesine'' karar verildi.

Yaptığım tüm sözlü diretmelere karşı Sayın İcra müdürü gerekçeli karar ile aracı teslim alamam demesi üzerine, mecburen Örnek no 1 ve 4-5 sunularak alacak takibe konuldu. Ancak davalı firma mehil vesikası ile ..... tutarındaki parayı teminat mektubu sunarak tehir-i icra kararı talebi ile istinafa taşıdı. İstinaf ise karar verinceye kadar icra dairesinin işlemlerini durdurdu. Araç kullanılmamaktadır. Faiz alacağı da asıl alacağa işlememektedir.

2 ay sonra davalıya, gerekçeli karar gereğince teslim etmem gereken otomobili 10 gün içinde teslim alması aksi takdirde tevdi mahalline tesliminin yapılacağını belirten noterden ihtar gönderdim. Davalı firma yine noterden gönderdiği cevap yazısında tehir-i icra kararı olduğunu belirterek teslim almaktan kaçındı. Sayın İcra dairesi müdürüne paranın tahsili değil de sadece aracı teslim etmek (tevdi mahalli göstermesini) istediğimi belirten yazılı talebimi dosyada tehir-i icra kararı var diyerek reddetti. Ters Örnek no 2 icra memuru tarafından düzenlenmemiş, dosyada yer almıyor.

Gerekçeli karar karşılıklı edimlerin teslimini gerektirdiğine göre (aynı anda ifa şartı yokken);

1-En başından beri Sayın İcra müdürü usule uygun örnek no 2 düzenlemesi gerekirken (ters işlem yaparak/ davalıyı alacaklı-davacıyı borçlu olarak gösterecek şekilde) düzenlenmediği için mi aracı teslim alamıyor ya da almıyor / bu sebeple şimdi de dosyada tehir-i icra kararı var diyor ?

2-Sayın İcra hakimliği' ne icra müdürlüğü işlemini şikayetle bir sonuç elde edebilir miyim ?

3-Sulh Hukuk (tevdi mahallini tayini) ile davalıya olan borcumdan kurtulmak talebiyle yedi-emin otoparkı talep edebilir miyim? (Kesinleşmemiş olan dava var iken)

Tüketici mahkemesi kararları kesinleşmeden icra takibi başlatıla biliyor ise neden Sayın icra müdürü teslim alabilmek için kesinleşmiş karar bekliyor anlayamadım. Sayın hukukçulardan kısacık da olsa bilgi paylaşımı rica etmekteyim. İlginiz için şimdiden çok teşekkür ederim

A
Arkadaşım karar kesinleşmeden icraya konulabiliyor ve sende koymuşsun. Tehiri İcra prosedürü zaten kesinleşmeden icraya konulabilen kararlar için düzenlenmiş bir müessese. İcra müdürü hem Örnek 4-5 hem Örnek 2 düzenlese tehiri icra kararı ile hepsi durur. Durdurulmuş takipte işlem yapılmaması normal. İcra müdürü kesinleşmemiş takipte aracı alıp ne yapacak. İlamın infazına başlanabilmesi için kesinleşmesi gerekir. Aracın senden alınıp karşı tarafa teslimi ve senin alacağının karşı taraftan tahsili ilamın infazı kapsamındadır. Ve tehiri icra kararı varsa bekleyeceksin. Her konuda her zaman mahkemeye başvuru hakkında var tabi ama haksız olarak başvurduğun her yargılama sana ilave masraf olarak dönecektir.

A
Paylaştığınız bilgiler için çok teşekkür ederim. Haklısınız,
Ne yazık ki tüm müracaatlarımda da benzer yanıtları aldım diyebilirim.  :(

Oysa araştırmalarım sırasında aşağıdaki karara ulaştım.

*****
(Yargıtay 19 HD 27.03.2008 tarihli 2008/560-3086 E. K.sayılı ilamı)

''...Taşınır için ilam tesliminden maksat, misli olan veya olmayan taşınır eşyanın alacaklıya verilmesine ilişkin bulunan ilamların icrasıdır. Somut olayda davacının taşınır eşya (araç)yı davalıya iadesi şartının gerçekleşmesi için takip talebi ile birlikte tevdi ile icra memuru; yönetmelik 19. maddesi uyarınca örnek 2 nolu icra emri düzenleyerek borçluya tebliğ ettirmeli ve 7 gün içinde aracın teslim alınmasını emredecek; faiz aracın iadesi ile gerçekleşecektir.

İlamda yazılı aracın teslimi icra müdürlüğü tarafından yerine getirilecek ve muaccel olan alacağın doğumu ise işte aracın tesliminden sonra başlayacaktır. Aksi hal ve uygulamanın ise ilamda yazılı aracın teslim borcunun davacı alıcıda olmasına göre ilamın yerine getirilmemesi sonucu doğacağından davalı satıcının temerrüdü oluşmayacak ve faizin de hüküm altına alınması gerekmeyecektir...''
*****
Ne yazık ki hukuki uygulamada mağdur edici çok ciddi eksikler olduğunu düşünüyorum, hatta yaşayarak da öğreniyorum.
Karar kesinleştikten sonra zaten aynı anda ifanın gerçekleşeceğini düşünecek olur isek, 1. derece yargılamada Sayın hakim tarafından alınamayacak olan ''faiz'' için hüküm kurulmasına gerek yoktu bence.
Sadece, ''satılan mal ayıplı değil diyerek ve banka teminat mektubu sunarak'' kendini savunan şirketlerce,  minimum 6 yıl parası adeta gasp edilmiş çok fazla sayıda mağdur olduğu acı bir gerçek.

Saygılarımla,





Benzer Konular (10)