12. Hukuk Dairesi 2019/13613 E. 2020/793 K.

Başlatan İçtihat, 14 Şubat 2021, 00:01:22

« önceki - sonraki »
avatar_İçtihat
12. Hukuk Dairesi         2019/13613 E.  2020/793 K.


   .....


MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre,
1)İİK’nın 337/a maddesine aykırılık suçundan kurulan hükme yönelik yapılan incelemede;
Sanığın üzerine atılı “ticareti usulüne aykırı terk etmek” suçunun takibi şikayete bağlı olup, şikayetçi tarafın 11/09/2013 tarihinde ticaret sicile kayıtlı bulunduğu adresine gidilen hacizde borçlu şirketin herhangi bir adres bırakmaksızın adresi terk ettiğini ve başkaca tespit edilecek bir adresi olmadığını öğrendiği anlaşılmakla, İİK'nın 347. maddesinde düzenlenen fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç aylık süre geçtikten sonra 01/04/2015 tarihinde şikayette bulunması nedeniyle sanık hakkında şikayet hakkının düşürülmesi yerine yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün BOZULMASINA, bozma sebebi 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, tebliğnameye aykırı olarak İİK’nın 347. maddesi uyarınca şikayet hakkının DÜŞÜRÜLMESİNE,
2)İİK’nın 332 ve 345/a maddelerine aykırılık suçlarından kurulan hükümlere yönelik yapılan incelemede;
a)Anayasa'nın 141, CMK'nın 34 ve 230 maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet Savcısı ile herkesi ikna edecek ve denetim muhakemesine imkan tanıyacak biçimde gerekçeli olması gerekir.
Yargıtay’ın gerekçelerde tutarlılık denetimini yapabilmesi için; kararın dayandığı tüm olguların, bu olgular değerlenirilerek mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ile mağdur ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin, hangi beyanın ne gerekçeyle diğerine üstün tutulduğunun açık olarak hükmün gerekçesinde gösterilmesi ve mahkemece ulaşılan vicdani kanı sonucunda sanığın hangi fiillerinin suç olarak kabul edildiği açıklandıktan sonra kabul edilen bu fiillerin hukuki nitelendirmesinin yapılması, cezada artırım ve indirim gerektiren nedenlerin kanuni bağlamda tartışılması gerekirken, açıklanan hususlara uyulmayarak gerekçesiz hüküm kurulması,
b)İİK’nın 349. maddesi gereğince şikayetçi veya vekilinin duruşmada hazır bulunması zorunlu olup, yokluğunda karar verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye kısmen uygun olarak HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 04/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Mesele yorum yapmakta değil, Mesele o yorumu gerekçelendirmekte. ÖKC (Özgür KOCA)

Benzer Konular (10)