12. Hukuk Dairesi 2020/451 E. 2020/1105 K. .

Başlatan İçtihat, 14 Şubat 2021, 00:01:22

« önceki - sonraki »
avatar_İçtihat
12. Hukuk Dairesi         2020/451 E.  2020/1105 K.


   .....


Borçlunun ödeme şartını ihlâl suçundan sanık ...'ın, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 340. maddesi uyarınca 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair ... 1. İcra Ceza Mahkemesinin 11/06/2019 tarihli ve 2019/303 esas, 2019/309 sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin mercii ... 2. İcra Ceza Mahkemesinin 05/09/2019 tarihli ve 2019/90 değişik iş sayılı kararı aleyhine ... Bakanlığının 31/12/2019 gün ve 94660652-105-01-18472-2019-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07/01/2020 gün ve KYB.2020-2057 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, adı geçen sanığa ... 1. İcra Ceza Mahkemesi tarafından 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 145 ve 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 349. maddesi uyarınca duruşmaya gelmediği takdirde yokluğunda karar verileceğinin ihtarını içerir duruşma gününü bildiren meşruhatlı davetiye gönderildiği, ancak anılan davetiyenin sanığın tanınmaması nedeniyle bila tebliğ iade edilmesi üzerine, mahkemesince sanığın savunması alınması için mernis adresine doğrudan 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince tebliğ yapılmasını müteakip, duruşmaya gelmediğinden bahisle sanığın savunması alınmaksızın mahkûmiyet kararı verilmiş ise de;
Yargıtay..... Ceza Dairesinin 30/01/2019 tarihli ve 2017/14845 esas, 2019/198 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, 7201 sayılı Kanun'nun 10/1, 21/1 ve 21/2. maddelerinde yer alan düzenlemeler nazara alındığında, öncelikle muhatabın bilinen son adresine tebliğ yapılması, tebligatın iade gelmesi durumunda bu defa muhatabın Mernis adresinin tespiti yapılarak tebligat zarfı üzerine söz konusu adresin Mernis adresi olduğunu belirtmeden tebliğ yapılması, yine tebligatın iade gelmesi durumunda bu defa tebligat parçası üzerine adresin Mernis adresi olduğu ve 7201 sayılı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca işlem yapılması belirtilerek tebliğ yapılması gerektiği, somut olayda ise sanığın bilinen adresine mahkemesince yapılan tebligatın bilâ tebliğ iade edilmesi üzerine, sanığın bilinen adresinden farklı olan Mernis adresine mahkemesince doğrudan 7201 sayılı Kanun'un 21/2. maddesi gereğince yapılan tebligatın geçerli sayılamayacağı cihetle, sanığın savunmasının tespiti için usulüne uygun şekilde tebligat yapılmaksızın yargılamaya devamla savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde, isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Dairemizin 19/06/2017 tarih ve 2017/4088 esas, 2017/9581 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, Tebligat Kanunu’nun 10. maddesine eklenen ikinci fıkrasında, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yolun benimsendiği, muhatabın önce bildirilen adresine normal tebligat çıkarılacağı, bildirilen adresin, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi veya başka bir adresi olması arasında fark bulunmadığı, bildirilen adrese çıkarılan tebligatın bila tebliğ iadesi halinde, muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim adresine doğrudan Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre tebligat çıkarılması sonucu yapılan tebligatın usulüne uygun olduğunun anlaşılması karşısında, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteğinin REDDİNE, 11/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Mesele yorum yapmakta değil, Mesele o yorumu gerekçelendirmekte. ÖKC (Özgür KOCA)

Benzer Konular (10)