İcra Müdürü Verdiği Karardan Dönebilir...

Başlatan Özgür KOCA, 27 Mart 2014, 14:44:52

« önceki - sonraki »
avatar_Özgür KOCA
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
ESAS NO   : 2011/23505
KARAR NO: 2012/8449

                                                                            Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Ankara 5. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ   : 15/07/2011
NUMARASI: 2011/576-2011/529


Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :

........ 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/..... Esas sayılı iflasın ertelenmesi davasında verilen 15.12.2008 tarihli ihtiyati tedbir kararı ile "Rehnin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takipler ile İİK'nun 206/1. maddesinde belirtilen takiplerin dışında kalan ilamlı ve ilamsız takipler de dahil olmak üzere tüm takiplerin bulundukları durum itibariyle her türlü muhafaza altına almayı da kapsamak üzere ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına."  karar verildiği anlaşılmaktadır.

               İlamsız icra takibinin  alacaklı tarafından bu tedbir kararından sonra 16.06.2011 tarihinde başlatıldığı; 7 örnek ödeme emrinin  17.06.2011 tarihinde tebliği üzerine yasal süresi içinde 20.06.2011 tarihinde verilen itiraz dilekçesinde borçlu vekilinin borca, faize ve ferilerine kısmen itiraz ettiği, yanısıra yukarıda özetlenen tedbir kararı nedeni ile de ayrıca takibin durdurulmasına karar verilmesini istediği, İcra Müdürlüğünün 20.06.2011 tarihli kararı ile  takibin itiraz edilmeyen kısım yönünden devamına  ve  06.07.2011 tarihinde  borçlunun malvarlığının haczine karar  verildiği görülmektedir.

Bu aşamadan sonra borçlu vekilinin talebi üzerine İcra müdürlüğünce borçlu şirket hakkında verilmiş tedbir kararı bulunduğu  ve ...... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2008/....... Esas ve 2010/...... Kararı ile verilen iflas erteleme davasının reddine dair kararı ile tedbirin ilamın kesinleşmesine kadar devamına karar verildiğinden yanlışlıkla konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği ve bu işlemin alacaklı tarafça şikayete konu yapılarak iptalinin istendiği anlaşılmaktadır.

Ticaret mahkemesince iflasın ertelenmesi davası kapsamında  verilen tedbir kararı ile borçlu şirket hakkında takiplerin durdurulmasına karar verildiğinden bu karardan sonra haciz ve muhafaza işlemi yapılamaz. İcra Memuru kendi verdiği karardan dönemez ise de;  bilahare önceki verdiği kararın dosya kapsamı ve yasa hükmüne uygun olmadığını fark edip onun yerine somut olayda olduğu gibi yasaya uygun olan kararı vermesine engel bir düzenleme de bulunmamaktadır.

O halde, icra müdürlüğünce tedbir kararı gerekçe gösterilerek haczin kaldırılmasına karar verilmesi doğru olup şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile şikayetin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. 

SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 19/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.



/////////////*****////////////


Hukuk Genel Kurulu    2007/12-231 E, 2007/196 K.

•   ŞİKAYET

"İçtihat Metni"

Taraflar arasındaki "şikayet" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 11.İcra Hukuk Mahkemesince şikayetin reddine dair verilen 06.12.2005 gün ve 2005/1411-1866 sayılı kararın incelenmesi şikayetçi/alacaklı banka vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 06.03.2006 gün ve 2006/1546-4316 sayılı ilamı ile (...İcra Müdürlüğünce verilmiş bir karardan daha sonra kendiliğinden dönülerek, ilk kararın aksine olan ikinci bir karar verilemez. Bu husus şikayete konu edildiği takdirde Hakim denetiminden geçerek sonuçta doğru olan kararın onaylanması halinde İcra Müdürünün rücu kararı sonuca etkili olmayacağından bu eksiklik Dairemiz süregelen - içtihatlarından da açıklandığı üzere bozma nedeni yapılmamaktadır. Bu durumda Mahkemece İcra Müdürünün şikayete konu kararının esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken konusu kalmayan şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesi isabetsiz olduğundan mahkeme kararının bozulması gerekmiştir...)gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle,yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN:  Şikayetçi/alacaklı banka vekili        
      
HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

İstek, icra müdürlüğü işlemini şikayete ilişkindir.

İstanbul 10.İcra Müdürlüğünce 2005/1956 sayılı dosyada verilen 16.06.2005 tarihli müdürlük kararından dönülerek 01.08.2005 tarihli kararın oluşturulması üzerine alacaklı banka vekilince eldeki şikayet başvurusuyla 01.08.2005 tarihli son kararın iptali istenmiştir.

Mahkemece; 16.06.2005 tarihli kararın yasal dayanaktan yoksun olması nedeniyle şikayet yoluyla mahkeme önüne gelmeden bu karardan dönülebileceği, 01.08.2005 tarihli müdürlük kararının doğru olduğu gerekçesiyle şikayet reddedilmiş; alacaklı vekilinin temyizi üzerine karar Özel Dairece şikayete konu kararın esasının incelenerek karar verilmesi gerektiği, "konusu kalmayan şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde karar verilmesinin yerinde olmadığı ifade edilerek hüküm bozulmuş; Mahkemece 01.08.2005 tarihli kararın doğru olduğu gerekçesiyle şikayet reddedilerek önceki kararda direnilmiştir.   

Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; icra müdürlüklerinin verdikleri kararlardan resen dönüp dönemeyecekleri,ikinci kararın kaldırılması konusunda şikayet üzerine mahkemece verilen kararın hukuksal niteliği ve yerindeliği, noktasında toplanmaktadır.

İlkin belirtilmelidir ki, icra müdürlüklerinin verdikleri kararlardan kendiliklerinden dönerek yeni bir karar vermeleri kural olarak mümkün değildir. İcra Müdürlüğü kararlarına karşı İcra ve İflas Kanunu'muz şikayet kurumunu düzenlenmiş ve müdürlük kararlarının değiştirilme ya da iptalini şikayet yoluyla başvuru halinde İcra Hakimliğinin kararıyla olanaklı kılmıştır.

Somut olayda da; mahkemece  "şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmemiş olup, aksine şikayet yoluyla icra müdürlüğünün 01.08.2005 tarihli kararı incelenmiş ve sonuçta işin esası da irdelenerek bu karar yerinde bulunarak şikayet reddedilmiştir.

Şu durumda, bozma ilamı maddi yanılgıya dayanmakta olup, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.

S O N U Ç : Şikayetçi/alacaklı banka vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, temyiz ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 11.04.2007 gününde oybirliği  ile karar verildi.
Hepsihukuk: Mobil Hesapmatik: Profesyonel hesaplamalar ve içtihat programı

İcra HesapMax: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

Benzer Konular (10)