PASIF TAŞIMAZ BILGISI ISTEME RED KARARI

Başlatan Deniz034, 19 Ağustos 2019, 21:23:06

« önceki - sonraki »
avatar_Deniz034
İcra dosyasının tarafı olmayan üçüncü kişiye ait "kişisel veri" niteliğinde bulunan taşınmaz devir bilgilerinin icra müdürlüğünce istenmesinin mümkün olmadığı- Alacaklının hukuki yararının, üçüncü kişilerin Anayasa ile korunan özel hayatın gizliliğine ilişkin temel hakkından daha üstün tutulmasına olanak bulunmadığı-
4. SAMSUNBAMHD. 18.04.2019 T. 22/1290

Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

İSTEM: Davacı dava dilekçesi ile; müvekkilinin alacağının tahsili amacı ile borçlular aleyhine Samsun 9. İcra Müdürlüğünün 2018/44881 Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını ve takibin kesinleştiğini, 17/07/2018 tarihli takbis sorgulaması sonucu borçlu Nazım.. üzerine aktif taşınmazlar sorgusunda herhangi bir malvarlığı kaydına ulaşılamadığını, pasif taşınmazlar sorgusunda ise borçlu üzerine kayıtlı taşınmazlar tespit edildiğini, borçlu Nazım.. üzerine kayıtlı iken 3. şahıslara devri gerçekleştirilmiş taşınmazların tasarrufun iptali davasına esas olmak üzere kaydının araştırılmasının talep edildiğini, icra müdürlüğünün 6698 Sayılı Kanunun 3/1-d maddesi kapsamında kişisel veri niteliğinde sayılarak taleplerinin reddine karar verildiğini, tasarrufun iptali davasının borçlunun üçüncü kişilere yaptığı tasarruf işlemlerinin alacaklıları tarafından geçersizliğini sağlamak üzeri açıldığını, taşınmazın kime , hangi şartlar altında hangi bedelle hangi tarihte satıldığının önem arz ettiğini, borçlu ile alacaklı durumunda olan 3. kişinin kötü niyetinin olup olmadığının tesipit edilmesi gerektiğini, alacaklısından mal kaçırma niyeti olan bir borçlunun tespit edilmesinin müvekkilinin haklarını koruyucu nitelit olacağını, bu nedenle icra müdürlüğü tarafından verilen 08/08/2018 tarihli kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ederek dava açmıştır.

SAVUNMA: Evrak üzerinden inceleme yapıldığı anlaşılmıştır.

DELİLLER:

Samsun 9. İcra Müdürlüğünün 2018/44881 takip sayılı dosyası.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ:Mahkemece yapılan yargılama sonucunda Şikayetçi alacaklı yanın pasif sorgulama sonucu 3.kişilere devri gerçekleşen taşınmazların kime satıldığı, alıcısı ve satıcısının ad soyad bilgilerinin ilgili Tapu Müdürlüğünden sorulması yönündeki talebi ile yapılacak sorgulamada hali hazırdaki malike ait bilgilere de ulaşılması mümkün olduğundan bu talep Anayasal güvenceye bağlanan kişisel verilerin korunması düzenlemesine aykırıdır. Kaldı ki, icra müdürlüğünün böyle bir görevi de bulunmamaktadır. İİK kapsamında yer alan kurumlar nazara alındığında icra müdürlüğünün görevleri açık olup icra müdürlüğünün takip dosyası kapsamında açılabilecek bir davaya konu ve delil olmak üzere araştırma ve inceleme yapma görevi yoktur. Uyap sisteminin pasif sorgu ekranının avukat portalında yer almaması icra müdürlüğünü bu yönde araştırma yapma zorunluluğunda bırakmaz. Aksi durumun kabulü yukarıda belirtilen kişisel verilerin korunması kuralının ihlali sonucunu doğuracaktır. Nitekim Yargıtay kararları da bu yöndedir. (Yargıtay 12. HD., 06.03.2017 tarih ve 2017/1732 E., 2017/3182 K.) Açıklanan nedenler ile şikayetin reddine karar verildiği, mahkemece yukarıda anılan gerekçe ile davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili tarafından, dava dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava; Memur Muamelesini şikayet davasına ilişkin olduğu görülmüştür.

Samsun 9. İcra Müdürlüğünün 2018/44881 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı Mevlüt.. tarafından borçlular Zekiye.. ve Nazım.. hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığı, takibin kesinleştiği, alacaklı vekilinin 08/08/2018 tarihli dilekçesiyle "borçlu adına kayıtlı iken 3. şahıslara devri gerçekleştirilmiş taşınmazların tasarrufun iptali davasına esas olmak üzere geriye dönük olarak Son 5 Yıl içerisinde  PASİF KAYDININ  araştırılarak (kime, hangi tarihte, hangi bedelle satıldığının ; alıcı ve satıcısının Ad- Soyad ve adreslerinin bildirilmesi ve satış sözleşmesinin bir suretinin Müdürlüğümüz dosyasına gönderilmesi İLKADIM ve ATAKUM Tapu Müdürlüklerine yazı yazılmasını" talep ettiği, icra müdürlüğü tarafından verilen 08/08/2018 tarihli kararda "6698 sayılı yasanın 3/1-d maddesi kapsamında kişisel veri niteliğinde bulunan tapu kaydı ve satış sözleşmelerinin icra müdürlüğünce celbinin istenemeyeceği, aynı yasanın 28/1-d maddesindeki yargısal organlara tanınan istisnanın, ancak uyuşmazlığın tarafları açısından geçerli olabileceği, Anayasa'nın 20/3. Maddesine göre aynı zamanda temel haklardan olan kişisel verilerin korunmasını isteme hakkının, 6698 sayılı yasanın 28/1-d maddesinin geniş yorumlanması ile daraltılamayacağı, mülkiyet hakkının korunması zımmında açılacak bir davanın taraflarını tespit edebilmek için 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 2/3. Maddesine ve Başbakanlık Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün 2001/11 sayılı kısıtlı olarak öngörülen kişisel verilere ulaşma imkanının bu şekilde sağlanması ile hukuki denetimin de yapılabileceği bu verilere ulaşma imkanının birden fazla yolla sağlanması halinde, verilere kimlerin ulaştığının denetiminin zorlaşacağı, alacaklının hukuki menfaatinin, 3. Şahısların Anayasa ile korunan özel hayatın gizliliğine ilişkin temel hakkından üstün tutulmasının mümkün olmadığı, dosyamızdan pasif taşınmazlara ilişkin sorgunun yapılması neticesinde taşınmaz bilgilerinin zaten tespit edilmiş olduğu,İİK kapsamında yer alan kurumlar nazara alındığında icra müdürlüğünün görevleri açık olup icra müdürlüğünün takip dosyası kapsamında açılabilecek bir davaya konu ve delil olmak üzere araştırma ve inceleme yapma görevinin olmadığı, aksi durumun kabulünün yukarıda belirtilen kişisel verilerin korunması kuralının ihlali sonucunu doğuracağı (Samsun 3. İcra Hukuk Mahkemesi 2017/542 E. 2017/492 K.)nazara alınarak pasif kayıtların istenmesi talebinin reddine" şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.

Davacı alacaklı tarafça bu karara karşı icra mahkemesine şikayette bulunulmuş mahkemesince yapılan değerendirme sonunda şikayetin reddine karar verilmesi üzerine davacı tarafça istinafa gelindiği anlaşılmıştır.

Dairemizce başvuru hakkında yapılan değerlendirmede;

İcra müdürlüğünün görev ve yetkileri 2004 Sayılı İcra İflas Kanunu'nda ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. İcra müdürlüğünce gerekli araştırma ve sorgulama işlemleri alacağın tahsiline yönelik sınırlı işlemler için gerçekleştirilebilecektir. Aksi durumun kabulü, kişisel verilerin korunması kuralının ihlali sonucunu doğurur.

İcra dosyasının tarafı olmayan üçüncü kişiye ait 6698 Sayılı Kanunun 3/1-d maddesi kapsamında kişisel veri niteliğinde bulunan taşınmaz devir bilgilerinin icra müdürlüğünce istenmesi mümkün değildir. Aynı kanunun 28/1-d maddesindeki yargısal organlara tanınan istisna ancak uyuşmazlığın tarafları açısından geçerli olabilecektir. T.C Anayasasının 20/3. maddesine göre, aynı zamanda temel haklardan olan kişisel verilerin korunmasını isteme hakkının, 6698 Sayılı Kanunun 28/1-d maddesinin geniş yorumlanması ile daraltılması da mümkün değildir. Alacaklının bu talebi ile yapılacak sorgulama ile takip dosyası tarafı olmayan 3. kişilerin bilgilerine ulaşılması mümkün olduğundan, bu istem Anayasal güvenceye bağlanan kişisel verilerin korunması düzenlenmesine aykırıdır. Alacaklının hukuki yararının, üçüncü kişilerin Anayasa ile korunan özel hayatın gizliliğine ilişkin temel hakkından daha üstün tutulmasına olanak bulunmamaktadır.

Borçlu adına geriye yönelik olarak satışı yapılan gayrımenkul ve araç var ise kimlere satış yapıldığının ve araç/taşınmaz satış bilgilerinin tespitinin, borcu tahsilde alacaklı tarafa katkı sağlayacağı muhakkaktır. Ancak kişisel verilerin bu şekilde elde edilmesinde, muhtemel yararların yanı sıra doğabilecek zararlar da birlikte değerlendirilmelidir. Anayasa Mahkemesinin 09/04/2014 tarihli 2013/122 Esas, 2014/74 Karar sayılı kararında kişisel verilerin niçin gizli tutulması gerektiği ayrıntılı olarak açıklanmış olup, yapılacak bir fayda-zarar kıyaslamasında kişisel verilere kolaylıkla ulaşılmasının yaratması muhtemel olan zararlarının, sağlaması muhtemel olan yararlarına göre daha fazla ve daha mühim olduğu anlaşılmaktadır. (Yargıtay 12. HD., 06.03.2017 tarih ve E., K.) Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında, ilk derece mahkemesi kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava ve takip dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği,bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından istinaf isteminin esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK.nun 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,

2- Alınması gereken 44,40 TL karar harcından peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile eksik 8,50 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,

3-Dosyanın İstinaf Mahkemesine gönderilmesi amacıyla yapılan harç, posta masrafı ve tebligat giderlerinin istinaf kanun yoluna başvuran taraf üzerinde bırakılmasına,

4- İnceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,

5- Kararın davacıya tebliğine,

HMK. 353/1-b-1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK'nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HD. 18.04.2019 T. E: 22, K: 1290
''Adalet suçu suçluyu değil, sonuna kadar masumiyeti aramaktır''

Benzer Konular (10)