İcra ve İflas Kanununda Müddetlerin Başlaması ve Bitmesi ile ilgili Yargı Kararları

Başlatan Özgür KOCA, 10 Şubat 2021, 21:05:13

« önceki - sonraki »
avatar_Özgür KOCA
İİK. mad. 284 uyarınca iptal davasının tasarrufun vukuu bulduğu tarihten itibaren beş yıl içinde açılması gerektiği- Yıl olarak belirlenen sürenin, başladığı güne yıl içindeki karşılık gelen günün tatil saatinde biteceği öngörüldüğünden (HMK. mad. 92),  iptali istenilen tasarruf 26.04.2011 tarihinde gerçekleşen uyuşmazlıkta, 26.4.2016 tarihinde açılan davanın süresinde açıldığının kabulü gerektiği- İİK. mad. 280/1, son cümle uyarınca, "işlemin gerçekleştiği tarihten itibaren beş yıl içinde borçlu aleyhine haciz veya iflas yolu ile takipte bulunulmuş olması " öngörüldüğünden ve tasarruf tarihi 26.04.2011, takip tarihe ise 31.10.2011 olduğundan, bu maddenin de uygulama olanağı bulunmadığı ve davanın diğer koşullarının değerlendirilmesi gerektiği-
•   17. HD. 14.07.2020 T. 850/4791


Elektronik tebligatta tebellüğ tarihinin, elektronik tebligatın muhatabın elektronik posta hesabına ulaştığı veya okunduğu tarih olmayıp, tebligatın muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonu olacağı- Elektronik yolla tebligat muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılacağı- 10 günlük karar düzeltme süresinin son gününün Kurban B.ı'nın dördüncü günü olan 14.08.2019 tarihine rastladığından, resmi tatil olması sebebiyle İİK. mad. 19/3 gereğince müddetin 15.08.2019 tarihinde biteceği-
•   . HGK. 14.01.2020 T. 623/9


Alacaklı tarafından başlatılan, çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, beş günlük itiraz ve şikayet süresinin son günü olan 25/10/2014 tarihinin cumartesi gününe rastladığı, icra mahkemesine başvurusunun ise pazartesi gününe isabet eden 27/10/2014 gününde yani yasal süresinde olduğu anlaşıldığından, mahkemece işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 23.05.2018 T. 8945/5010


Mahkemece, borçlunun isteminin süreden reddine karar verilmişse de, ödeme emrinin, borçluya 07.04.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun, itirazlarını içeren dilekçesini, sürenin son gününün hafta sonu tatiline denk gelmesi nedeniyle, tatili takip eden ilk çalışma günü olan 13.04.2015 tarihinde sunduğu, böylece İİK'nun 168. maddesi gereğince yasal 5 günlük sürede itirazda bulunduğu görüldüğünden, mahkemece, işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 03.05.2018 T. 31222/4112


B. öncesi resmi tatil yarım gün olduğundan bu tarihte icra müdürlüğüne itiraz edilmesi gerekirken süre geçtikten sonra yapılan itirazın geçersiz olduğu-
•   12. HD. 13.03.2018 T. 29555/2478


Borçluya örnek 10 numaralı ödeme emrinin 23/02/2016 tarihinde tebliğ edildiği, sürenin son günü olan 28/02//2016 tarihinin pazar gününe denk geldiği ve borçlunun tatili takip eden ilk mesai günü olan 29/02/2016 tarihinde icra mahkemesine başvurarak borca kısmi itirazda bulunduğu anlaşıldığından, itiraz İİK'nun 168/5. maddesinde öngörülen yasal sürede olup, mahkemece işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, istemin süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu*
•   12. HD. 06.12.2017 T. 24282/15192


Takibe konu 30/08/2012 vade tarihli bono için 3 yıllık zamanaşımı süresinin son günü olan 30/08/2015 tarihinin tatil gününe (pazar) rastlaması nedeniyle icra takibinin, tatilin bitiminden sonraki 31/08/2015 tarihinde başlatıldığı anlaşılmakta olup, bu durumda zamanaşımı gerçekleşmeden takibe başlandığının kabulü gerekeceği-
•   12. HD. 09.05.2017 T. 15668/7519


Takip dayanağı senedin, 25.06.2013 düzenlenme, 05.06.2014 vade tarihli, 325.000 TL bedelli bono olduğu, dayanak bono üzerinde ve taraflar arasında düzenlenen 25.06.2013 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinde bononun teminat bonosu olduğuna ilişkin bir kayıt olmadığı görüldüğü ancak; alacaklı tarafından takip talebinde 147.247,87 TL asıl alacak kaleminden sonra, gayri nakdi krediler için depo talebi adı altında 22.222,00 TL ile ayrıca gecikme zammı talebinde bulunulduğu ve takip dayanağı bononun düzenlenme tarihi ile genel kredi sözleşmesinin düzenlenme tarihlerinin aynı tarih olduğu, sözleşmenin taraflarının, bononun keşidecisi borçlu şirket, aval veren borçlu M.K., dava dışı aval veren borçlu K. ve lehtar alacaklı banka olduğu görülmekle, buna göre, takip dayanağı bononun, bankadan çekilen kredinin teminatı olarak verildiğinin kabulü gerekip, bononun, çekilen kredinin teminatı olarak alınması nedeniyle alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden borca itirazın kabulüne karar verilmesi gerektiği- Takibe dayanak bonoya ilişkin olarak 5 günlük itiraz süresinin son günü olan 27.07.2014 tarihi Pazar günü ve devam eden günler de R. B.ı olup, 2429 Sayılı Ulusal B. ve Genel Tatiller Hakkında Kanun'un 3.maddesi uyarınca C.rtesi ve Pazar günleri resmi tatil olduğundan ve itiraz süresinin son günü tatile rastladığından, tatili takip eden ilk iş günü olan 31.07.2014 tarihinde yapılan itirazın yasal süresinde olduğu-
•   12. HD. 30.03.2017 T. 12000/4971


Haczi öğrenme tarihine göre başvuru süresinin son günü resmi tatil günü olan Cumhuriyet B.ına rastladığından, resmi tatili takip eden ilk iş günü yapılmış olan itirazın süresinde olduğu-
•   12. HD. 26.12.2016 T. 7970/26029


Borca ve ödeme emrine itiraz için sebepleri ile birlikte beş gün içinde icra mahkemesine başvurulacağı - Bir müddetin sonuncu günü resmi bir tatil gününe rastlarsa müddet tatili takip eden günde biteceği-
•   12. HD. 21.11.2016 T. 6548/23891


İhalenin feshi talebinin ihale tarihinden itibaren yedi günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması gerekeceği, aynı Yasa'nın 19/3. maddesi uyarınca müddetin sonuncu günü resmi bir tatil gününe rastlarsa, müddetin tatili takibeden günde biteceği-
•   12. HD. 05.05.2016 T. 11178/13292


İhale tarihinden itibaren işleyecek şikayet süresinin son gününün, kurban bayramının ikinci gününe rastlaması halinde İİK mad. 19/III gereğince bayram tatilinin son gününü takip eden ilk iş günü içinde şikayetçinin icra mahkemesine başvurmuş olması halinde, ihalenin feshi isteminin süresinde olduğunun kabulü gerekeceği-
•   12. HD. 28.04.2016 T. 7533/12540


Beş günlük itiraz ve şikayet süresinin son günü pazar gününe denk geldiği takdirde, icra mahkemesine başvurunun pazartesi gününe isabet eden günde yapılmasının süresinde olduğunun kabulü gerekip, mahkemece işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 22.03.2016 T. 32325/8404


İcra mahkemesi kararının taraflara tefhim edilmesi üzerine, temyizin son gününün resmi bayram tatiline rastlaması halinde, İİK. mad. 19/3 gereğince sürenin, tatili takip eden ve ilk mesai gününe uzayacağı-
•   12. HD. 23.02.2016 T. 34084/4832


Son gün tatile rastladığında, müddetin tatili takip eden günde biteceği (İİK. mad. 19)-
•   12. HD. 22.02.2016 T. 4051/4686


İhalenin feshi talebinin ihale tarihinden itibaren yedi günlük süre içinde istenebileceği, müddetin sonuncu günü resmi bir tatil gününe rastlarsa, müddetin tatili takibeden günde biteceği-
•   12. HD. 09.02.2016 T. 33694/3083


Ödeme emrine itiraz süresinin tebliğinden itibaren 5 gün olduğu ve son gününün resmi tatil olan 29.10.2013 tarihine isabet etmesinden dolayı ertesi iş günü olan 30.10.2013 tarihine uzaması gerekeceği-
•   12. HD. 19.10.2015 T. 12935/24884


Borçlunun itirazının esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde, kötü niyeti veya ağır kusuru bulunan alacaklı aleyhine, borçlunun talebi üzerine takip konusu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedileceği-
•   12. HD. 02.07.2015 T. 16548/18756


İhale tarihinden itibaren işleyecek şikayet süresinin son gününün ramazan bayramının ikinci gününe rastladığı ve bayram tatilinin son gününü takibeden ilk işgünü şikayetçinin icra mahkemesine başvurduğu anlaşıldığından ihalenin feshi isteminin süresinde olduğunun kabulü gerekeceği-
•   12. HD. 27.04.2015 T. 7160/11191


Bir müddetin son günü resmi tatile rastlarsa, müddetin tatili takip eden günde biteceği-
•   12. HD. 17.03.2015 T. 30657/6216


5 günlük ödeme emrine itiraz süresinin son gününün resmi tatil olan Kurban B.ı tatiline denk gelmesi halinde, sürenin, tatili takip eden ilk iş gününe kadar uzayacağı-
•   12. HD. 28.01.2015 T. 34312/2178


•   12. HD. 02.12.2011 T. 16264/26042


Borçluya örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliğ edildiği, sürenin son gününün R. B.'ı tatiline denk geldiği ve borçlunun tatili takip eden ilk mesai günü olan icra mahkemesine başvurarak borca itiraz ettiği anlaşıldığından itirazın süresinde olduğu- Bu durumda itiraz İİK'nun 168/5. maddesinde öngörülen yasal sürede olup
•   12. HD. 21.01.2015 T. 6/1404


Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan icra takibinde, örnek 10 no'lu ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği; İİK'nun 168/5. maddesi gereğince yasal 5 günlük itiraz süresinin son gününün hafta sonu tatili olan Pazar gününe rastladığı, bu durumda sürenin, söz konusu günü takip eden Pazartesi günü mesai saati bitiminde sona ereceğinden bahisle borçlu vekilinin yaptığı imzaya itirazın süresinde olduğunun kabulü gerekeceği-
•   12. HD. 15.01.2015 T. 26755/673


Örnek 10 numaralı ödeme emrine itirazın süresinin son günü resmi tatil gününe rastladığı, bu tarihi takip eden tarihte yapılan itirazın İİK'nun 168/5 maddesinde öngörülen yasal beş günlük sürede olduğunun kabulü gerekeceği-
•   12. HD. 24.06.2014 T. 17663/18314


Borçluya örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliğinden sonra yasal 5 günlük itiraz süresinin son gününün hafta sonu tatili olan C.rtesi gününe rastladığı, bu durumda sürenin, söz konusu günü takip eden Pazartesi günü mesai saati bitiminde sona ereceğinden ve borçlunun itiraz ve şikayet dilekçesini süresinde verdiğinin kabulü gerekeceği-
•   12. HD. 23.06.2014 T. 14588/18245


Borçluya 10 örnek ödeme emrinin tebliğ tarihinden 5 günlük itiraz süresinin son günü resmi tatil olan Kurban B.ı tatiline rastladığı için itiraz süresi, tatili takip eden ilk iş gününde biteceğinden bu tarihte yapılmış olan itirazın süresinde olduğunun kabulü gerekeceği-
•   12. HD. 19.06.2014 T. 13116/18003


5 günlük itiraz süresinin son günü resmi tatil olan kurban bayramı tatiline rastladığı için itiraz süresi tatili takip eden ilk iş günü biteceğinden bu tarihte yapılmış olan itirazın süresinde olduğu-
•   12. HD. 05.05.2014 T. 11129/13114


Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan icra takibinde, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği; İİK'nun 168/5. maddesi gereğince yasal 5 günlük itiraz süresinin son gününün hafta sonu tatili olan Pazar gününe rastladığı, bu durumda süre, söz konusu günü takip eden Pazartesi günü mesai saati bitiminde sona ereceğinden, borçlu vekilinin itirazının süresinde olduğunun kabulü gerekeceği-
•   12. HD. 25.04.2014 T. 11084/12165


Yasal 5 günlük süre içerisinde yapılması gereken borca itirazın son gününün resmi tatile rastlaması karşısında, tatili takip eden ilk iş gününde yapılan itirazın yasal sürede olduğunun kabulü gerekeceği-
•   12. HD. 24.02.2014 T. 2495/4946


Tebligat usulsüzlüğüne ilişkin şikayet, İİK'nun 16/1 ve 19/3-4. maddeleri gereğince öğrenme tarihine göre süresinde olduğundan mahkemece işin esasının incelenmesi gerektiği-
•   12. HD. 15.01.2014 T. 34747/720


Bir sürenin sonuncu gününün, "resmi tatil günü"ne rastlaması halinde, sürenin, "tatili izleyen günde" -ve o günün tatil saatinde (İİK. mad. 19/IV) sonra ereceği-
•   12. HD. 08.07.2013 T. 16722/25512


•   12. HD. 05.07.2013 T. 20010/25402


•   12. HD. 01.11.2012 T. 13766/31307


•   12. HD. 09.10.2012 T. 11629/28734


Üçüncü şahsın, kararın tefhim veya tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinde istihkak davası açmaya mecbur olduğu, bu müddet zarfında dava açmadığı takdirde üçüncü şahsın alacaklıya karşı istihkak iddiasından vazgeçmiş sayılacağı-
•   8. HD. 03.06.2013 T. 4666/8283


Beş günlük itiraz süresinin son gününün resmi tatil gününe rastlaması halinde, ertesi gün mesai saati sonuna kadar yapılacak olan itirazın geçerli ve süresinde yapılmış sayılacağı-
•   12. HD. 29.11.2012 T. 17980/35472


•   12. HD. 27.11.2012 T. 17827/35079


•   12. HD. 05.11.2012 T. 14602/31500


•   12. HD. 19.06.2012 T. 16381/21111


•   12. HD. 19.06.2012 T. 3636/21135


•   12. HD. 10.05.2012 T. 30555/16213


•   12. HD. 12.10.2010 T. 10324/22963


Davacı, Borçlar Kanunun 76 ve İcra İflas Kanunu'nun 19. maddeleri gereği tahliye tarihi olarak bildirilen sözleşme süresinin sona erdiği 31.3.2012 tarihinden itibaren bir aylık yasal süre içinde 6.4.2012 tarihinde icra takibini yaptığına göre açılan dava süresinde olduğu-
•   6. HD. 25.09.2012 T. 9380/12170


Mahkemece, davalının itirazı süresinde olmadığından takibin durdurulmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de ödeme emrinin davalıya 11/11/2010 tarihinde tebliğinden itibaren yedi günlük yasal itiraz süresinin son günü olan 18/11/2010 tarihinin kurban bayramı tatiline denk geldiği tatilden sonraki ilk iş günü 22/11/2010 Pazartesi olup, davalının bu tarihte yaptığı itirazın süresinde olduğunun kabulü gerekeceği-
•   6. HD. 10.07.2012 T. 8604/10376


Borçlunun, şikayet ve itirazlarını içeren dilekçesini, şikayetin son günü olan tarihin hafta sonu tatili ve devam eden günlerin de Kurban B.ı tatili olması nedeniyle, ilk çalışma gününde sunduğu anlaşıldığından, davanın yasal 5 günlük süresinde açılmış olduğu-
•   12. HD. 04.06.2012 T. 3867/18997


7 günlük ihalenin feshini isteme süresinin son gününün 30 Ağustos'a rastlaması halinde, "30 Ağustos" resmi tatil olduğundan, "31 Ağustos" tarihinde yapılmış olan ihalenin feshi isteminin süresinde yapılmış bir itiraz sayılacağı-
•   12. HD. 15.12.2011 T. 10522/28980


Borçlunun takibin yetkisiz yerde açıldığı, borca ya da zamanaşımına yönelik itirazının tebliğden sonra beş günlük sürede yapılması gerekeceği, bu günlerin hesaplanmasında tebligatın yapıldığı ilk günün dikkate alınmayacağı ve son günün de resmi tatile rastlaması durumunda sürenin tatili takip eden günde biteceği hususunun gözönüne alınması gerekeceği-
•   12. HD. 20.12.2011 T. 12006/29735


•   12. HD. 08.12.2011 T. 15246/27582


•   12. HD. 06.12.2011 T. 9232/26773


•   12. HD. 28.11.2011 T. 8732/24932


•   12. HD. 14.11.2011 T. 5887/21754


•   12. HD. 03.11.2011 T. 4832/21439


•   12. HD. 03.11.2011 T. 4608/21542


•   12. HD. 11.10.2011 T. 3049/18448


•   12. HD. 06.10.2011 T. 2007/17878


•   12. HD. 03.10.2011 T. 19340/17858


•   12. HD. 14.07.2011 T. 17279/15696


•   12. HD. 08.07.2011 T. 16/14917


•   12. HD. 31.05.2011 T. 30204/11250


"Gün olarak tayin olunan müddetlerde, ilk gün hesaba katılmayacağı" ndan, İİK'nun 134/II maddesinde yazılı olan 7 günlük dava açma süresinin, ihalenin yapıldığı günün hesaba katılmayarak, ertesi günden itibaren işlemeye başlayacağı-
•   12. HD. 17.03.2011 T. 23118/3725


İlgililerin, fesih nedenini en son ihalenin yapıldığı tarihte öğrendikleri kabul edilerek, 7 günlük sürenin buna göre belirlenmesi gerekeceği-
•   12. HD. 05.12.2011 T. 9760/26391


•   12. HD. 03.11.2011 T. 19701/21412


•   12. HD. 05.07.2011 T. 33939/14401


•   12. HD. 30.05.2011 T. 30371/11095


•   12. HD. 24.03.2011 T. 22625/4499


•   12. HD. 14.03.2011 T. 23970/3373


•   12. HD. 10.03.2011 T. 1959/5282


•   12. HD. 15.02.2011 T. 19640/710


İcra takibinin tarafı olmayan şikayetçinin icra mahkemesine başvurusu, 1.sıradaki icra takibinin dayanağı ipoteklerin limit ipoteği olup, limit aşılarak dosya alacağı belirlenmesinin ve taşınmazın satış bedelinin tamamının sıra cetveli yapılmaksızın dosya alacaklısına ödenmesinin doğru olmayacağı-
•   12. HD. 31.10.2011 T. 4687/21078


•   12. HD. 30.06.2011 T. 31367/13807


•   12. HD. 09.06.2011 T. 31365/12129


•   12. HD. 02.05.2011 T. 27568/8011


•   12. HD. 24.02.2011 T. 16982/1880


Sürenin son gününün resmi bir tatile (C.rtesi-Pazar-Cumhuriyet B.ı-R./Kurban B.ı-1 Mayıs vb. gibi ) rastlaması halinde; sürenin, tatili takip eden günde sona ereceği-
•   12. HD. 22.06.2010 T. 4188/16309


•   12. HD. 28.01.2010 T. 20310/1997


•   12. HD. 02.11.2009 T. 13217/21181


•   12. HD. 07.05.2009 T. 1886/10134


•   . HGK. 04.03.2009 T. 6-74/98


•   12. HD. 06.11.2008 T. 15562/19359


•   12. HD. 06.11.2008 T. 15906/19303


•   12. HD. 24.10.2008 T. 14848/8380


•   12. HD. 23.10.2008 T. 14772/18095


•   12. HD. 07.12.2007 T. 20221/23080


•   12. HD. 10.03.2006 T. 1767/4907


•   12. HD. 24.01.2006 T. 23823/294


•   12. HD. 31.05.2004 T. 9977/13914


•   12. HD. 28.05.2004 T. 9722/13602


5 günlük itiraz süresinin son günü resmi tatil gününe rastlaması halinde tatil gününü takip eden çalışma gününde yapılacak itirazın süresinde yapılmış sayılacağı-
•   12. HD. 15.06.2010 T. 2928/15154


Alacaklı banka ile yaptığı sözleşmelerdeki adresini değiştiren borçlunun adres değişikliğini bildirmesinin zorunlu olduğu, bildirmemesi halinde de 35. maddenin 2. fıkrası gereğince tebliğ işleminin bu maddeye göre yapılmasının gerekeceği-
•   12. HD. 23.02.2010 T. 21955/3947


On günlük yasal ibraz süresinden bir gün sonra bankaya ibraz edilmiş çeke dayalı olarak yapılan takibin iptali gerekeceği-
•   12. HD. 21.01.2010 T. 19553/1278


"Kesin önel"e ilişkin ara kararında –HUMK.163 (yani HMK 94) uyarınca- yapılması gereken işlerin neler olduğunun ve her iş için ne kadar ücret yatırılacağının belirlenmesi; özellikle tanınan sürenin yeterli ve elverişli olması ayrıca önele uymamanın doğuracağı sonuçların da açıklanarak, tarafların uyarılması gerekeceği–
•   12. HD. 21.10.2010 T. 19785/1331


•   12. HD. 11.05.2010 T. 30266/1182


•   12. HD. 26.04.2010 T. 28933/10258


•   12. HD. 10.12.2009 T. 15646/24826


•   12. HD. 13.10.2009 T. 11111/19026


•   12. HD. 09.07.2009 T. 7648/15365


•   12. HD. 08.06.2009 T. 4498/12246


•   12. HD. 16.06.2008 T. 9849/12571


İİK. 261/I'de öngörülen on günlük sürenin "son günü"nün resmi tatil gününe rastlaması halinde, on günlük sürenin tatili takip eden günde biteceği (İİK. 19/III) –
•   12. HD. 08.05.2008 T. 5572/9764


İİK.'nun 168/5'de öngörülen itiraz süresinin son gününün resmi tatil gününe rastlaması halinde, bu tarihi takip eden günde yapılan itirazın "süresinde yapılmış itiraz" olarak kabulü gerekeceği-
•   12. HD. 25.12.2007 T. 21319/24047


İİK. mad. 168/5'de öngörülen itiraz süresinin son gününün resmi tatil gününe rastlaması halinde, bu tarihi takip eden günde yapılan itirazın "süresinde yapılmış itiraz" olarak kabulü gerekeceği-
•   12. HD. 08.11.2007 T. 17817/20586


İİK'nun 19/III gereğince; bir müddetin sonuncu gününün resmi tatil gününe rastlaması halinde, müddetin tatili takip eden günde biteceği—
•   12. HD. 05.03.2007 T. 1402/3879


•   12. HD. 15.12.2006 T. 21341/23934


•   12. HD. 17.11.2006 T. 18400/21498


•   12. HD. 07.03.2006 T. 1168/4488


•   12. HD. 23.02.2006 T. 546/3419


•   12. HD. 18.03.2005 T. 2038/5758


Borçluya zorunlu olmadığı halde ikinci kez ödeme emri gönderilmiş olması halinde, ilk tebliğ olunan ödeme emrine karşı itiraz edilmemiş olsa dahi, ikinci kez tebliğ olunan ödeme emri üzerine borçlunun geçerli olarak itiraz edebileceği (ikinci olarak tebliğ edilen ödeme emrinin, borçluya yeni bir itiraz hakkı doğuracağı)-
•   12. HD. 11.03.2004 T. 540/5520


7 günlük şikayet süresinin son gününün resmi tatil gününe rastlaması halinde, sürenin tatili izleyen çalışma gününde biteceği–
•   12. HD. 20.02.2004 T. 27388/3437


•   12. HD. 15.01.2004 T. 23128/242


•   12. HD. 27.06.2003 T. 12504/15417


•   12. HD. 08.11.2002 T. 20910/22881


•   12. HD. 15.10.1999 T. 10914/12395


•   12. HD. 15.02.1994 T. 1697/2065


İİK'nun 19/I maddesi gereğince gün olarak tayin edilen müddetlerde ilk günün hesaba katılmayacağı–
•   12. HD. 25.10.2002 T. 19358/21837


Beş günlük itiraz süresinin son gününün tatile rastlaması halinde –İİK. 19 uyarınca- itiraz süresinin tatili izleyen iş gününün çalışma saati sonunda sona ereceği–
•   12. HD. 20.06.2002 T. 12213/13285


•   12. HD. 21.04.2000 T. 5420/6443


•   12. HD. 20.04.2000 T. 5605/6283


•   12. HD. 11.04.2000 T. 4944/5650


•   12. HD. 31.10.1997 T. 11608/11921


•   12. HD. 20.01.1997 T. 27/83


•   12. HD. 13.10.1987 T. 12956/10094


Otuz günlük ihtar (ödeme) süresinin son gününün resmi tatil (cumartesi/pazar) gününe rastlaması halinde, ihtar (ödeme) süresinin pazartesi günü çalışma saati sonunda biteceği–
•   12. HD. 19.04.2002 T. 7043/8237


•   12. HD. 09.12.1999 T. 15359/16106


•   12. HD. 07.02.1984 T. 11295/1121


Yedi günlük itiraz süresinin son gününün resmi tatile rastlaması halinde, itiraz süresinin tatili izleyen günün çalışma saatinde sona ereceği-
•   12. HD. 25.06.2001 T. 10134/11383


İtiraz süresinin hesabında, ödeme emrinin borçluya (mirasçılara) tebliğ edildiği «ilk gün»ün, itiraz süresinin hesabında dikkate alınmayacağı–
•   12. HD. 29.06.1999 T. 8379/8903


•   12. HD. 08.07.1998 T. 7571/8350


Temyiz süresinin son gününün tatile rastlaması halinde, tatili takip eden işgününde yapılan temyizin, süresinde yapılmış temyiz sayılacağı–
•   12. HD. 28.09.1998 T. 8779/9653


İİK. 65/II'de öngörülen üç günlük gecikmiş itirazda bulunma süresinin son gününün tatile rastlaması halinde, tatilden sonraki ilk gün -mesai saati sonuna kadar- yapılacak başvurunun süresinde yapılmış başvuru sayılacağı–
•   12. HD. 22.09.1997 T. 8594/9086


İcra mahkemesi kararına yönelik temyiz süresinin kaçırılması halinde, HUMK. mad. 167'deki (şimdi; HMK. mad. 95'deki) koşullar çerçevesinde «eski hale getirme» yoluna başvurulabileceği–
•   12. HD. 28.03.1996 T. 4052/4307


•   12. HD. 14.06.1994 T. 7582/7865


•   12. HD. 29.03.1990 T. 10615/3520


•   12. HD. 21.10.1986 T. 772/10935


•   12. HD. 05.06.1984 T. 9425/12532


•   12. HD. 08.07.1983 T. 6048/5770


•   12. HD. 03.07.1980 T. 4437/5856


•   . İİD. 16.09.1957 T. 8454/5557


•   . İİD. 19.06.1945 T. 258/1653


On günlük temyiz süresinin son gününün C.rtesiye rastlaması halinde, İİK. 19/son uyarınca temyiz süresinin Pazartesi günü çalışma saati bitiminde sona ereceği—
•   12. HD. 12.09.1995 T. 11122/11120


Üniversite hastahanesinin raporuna dayanılarak, hastahanede yatarak tedavi görmüş kişinin, "eski hale getirme" isteminde bulunabileceği–
•   12. HD. 22.10.1993 T. 12092/16116


"Ateşli akud gripal bronşit" hastalığı, temyiz dilekçesi yazmaya engel teşkil etmeyeceğinden bu hastalığı belirtir rapora dayanılarak eski hale getirme isteğinde bulunulamayacağı–
•   12. HD. 02.04.1991 T. 3365/4259


Duruşmada tefhim edilen merci (icra mahkemesi) kararlarının temyiz süresinin, tefhim tarihinden itibaren işlemeye başlayacağı ve gün olarak tayin edilen müddetlerde «ilk gün»ün hesaba katılmayacağı–
•   12. HD. 27.03.1990 T. 10457/3453


İcra mahkemesi kararına yönelik temyiz süresinin kaçırılması halinde, HUMK. mad. 167'deki koşullar çerçevesinde «eski hale getirme» yoluna başvurulabileceği–
•   12. HD. 11.09.1989 T. 8291/10273


Şikâyet konusu işlemin öğrenildiği «ilk gün»ün, şikâyet süresinin hesabında dikkate alınmayacağı–
•   12. HD. 20.06.1986 T. 13068/7230


•   12. HD. 20.06.1986 T. 1306/7230


İcra hukukunda «eski hale getirme» mümkün müdür?–
•   2. HD. 19.02.1990 T. 13474/2077


•   12. HD. 16.06.1986 T. 7793/6907


•   12. HD. 20.10.1983 T. 9537/7836


Eski hale getirmenin yerinde görüldüğü- Henüz kat mülkiyetine geçmemiş plan ve projeye aykırı yapılarda Af  Kanununun uygulanacağı ve 2981 sayılı Kanuna göre kat mülkiyetine geçilip, Af  Kanunundan önce kat mülkiyetine çevrilmiş olan yapıda müşterek yere plan ve proje harici yapılan eklemelerin kaldırılmasına dair verilip kesinleşmiş ilâmın aynen infazı gerektiği-
•   12. HD. 05.12.1985 T. 4823/10574


İİK. 272'de öngörülen bir aylık sürenin son gününün tatile rastlaması halinde, sürenin tatil gününden sonraki günün çalışma saati sonuna kadar uzatılmış olacağı–
•   12. HD. 20.12.1983 T. 10224/11434


İcra hukukunda «eski hale getirme»nin mümkün olmadığı-
•   12. HD. 14.04.1986 T. 10212/4263


•   12. HD. 18.04.1983 T. 1877/2973


İİK. mad. 19/IV hükmünün, «sürenin son gününün tatile rastlaması» halinde uygulanabileceği–
•   12. HD. 01.11.1982 T. 8067/7881


İİK. 272'de öngörülen bir aylık sürenin son gününün tatile rastlaması halinde, sürenin tatil gününden sonraki günün çalışma saati sonuna kadar uzamış olacağı
•   12. HD. 13.10.1981 T. 5774/7422


"Son günü tatile rastlayan sürelerin, tatili izleyen gün biteceği" yolundaki yerleşik uygulama konusunda daha sonra ortaya çıkan yorum farklılıkları nedeniyle, uyuşmazlığın "tevhidi içtihat" yolu ile giderilmesi gereği duyulmuş, "Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu", 24 Mayıs 1944 günlü oturumunda, eski uygulamanın doğruluğuna oyçokluğuyla karar vermiş olup karar`ın gerekçesinde de, duraksamaya yol açan durumun, İsviçre kökenli İcra-İflas Yasası`ndaki bir sözcüğün Türkçe`ye yanlış aktarılmasından kaynaklandığı vurgulanarak, özetle şöyle denilmiştir. : "...İsviçre İcra Kanunu`ndaki "takip tatilleri ( Betreibungsferien )" kelimesinin, kanuni bayram günlerinden başka ve ayrı olan diğer dini bayram günlerini müfit olduğu ( anlattığı ) görülmüş ve aslına göre dini bayram günlerini kasteden "takip tatilleri" kelimesinin, Kanun`umuza sadece "tatil" kelimesiyle tercüme nakledildiği anlaşılmış olduğu-
•   . İBK. 24.05.1944 T. 38/20
Hepsihukuk: Hesaplamalar: Mobil Hesaplama ve İçtihat Programı

İcra Hesapmatik: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

avatar_Özgür KOCA
Sıra cetvelinde hem sıraya ve hem de alacağın esas ve miktarına yönelik itirazların birlikte ileri sürülmesi halinde kural olarak, önce sıraya yönelik uyuşmazlığın çözülmesi, bu itirazın yerinde olmadığının anlaşılması halinde ise davalı alacağının varlığının ve miktarının incelenmesi gerektiği ve bu uyuşmazlığın dava yolu ile genel mahkemede çözülmesi gerektiği- Sıraya ilişkin itiraz incelemesi yapılmaksızın esas incelemesine geçilmesinin hatalı olduğu- Senetler ve çekler ancak tarafları ve onların cüz'i ve külli halefleri yönünden delil niteliğinde olduğundan, temel ilişkinin ve kambiyo ilişkisinin dışında kalan davacı üçüncü kişi bakımından bu nitelikte bir ispat vasıtası olarak kabul edilemeyeceği- Taraf takip tarihlerinin ve takiplerine dayanak bono ile faturaların düzenlenmesi sonucunu doğuran asıl borç ilişkilerinin tespiti ile doğum tarihleri belirlenerek muvazaada öncelik durumunun tartışılması gerekirken, salt fatura ve bonolardaki keşide ve vade tarihleri dikkate alınmak suretiyle, davalı alacaklıların alacaklarının davacı alacağından önce doğmuş oldukları ve bu sebeple davacı alacağı bakımından muvazaa oluşturamayacakları kanaatine varılmasının hatalı olduğu- HMK'nın yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra açılan sıra cetveline itiraz davaları için görevli mahkeme (alacağın sıra cetveline göre düşen hissenin miktarına bakılmaksızın) Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, davaya "ticaret mahkemesi" sıfatıyla bakılmasının hatalı olduğu-
•   23. HD. 01.07.2020 T. 6214/2386


6102 s. TTK'nın yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce açılmış olan muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraza ve sıra cetveline şikayete ilişkin davada, davalılar tacir olsalar da davacı ile davalı arasında doğrudan bir ticari ilişki de bulunmadığından, mutlak ve nispi ticari dava niteliğinde olmayan davaya,  dava tarihi itibariyle, asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasında, işbölümü ilişkisi bulunmadığından ve davalı işbölümü itirazında bulunmadığından, asliye ticaret mahkemesince davalıya ayrılan payın miktarına göre davaya bakılmasının isabetli olduğu- Muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükünün, davalı alacaklıda olduğu- Mahkemece, davalının sıra cetvelinde yer alan takip dosyası alacağının dayanağı olan kambiyo senedinin en geç düzenlenebileceğinin kabulü gereken tarih olan takip tarihinin, davacının alacağının dayanağını teşkil eden çekin en geç düzenlenebileceğinin kabulü gereken tarih olan ihtiyati haciz ve takip tarihinden daha önce olduğu, bu nedenle davalı alacağının önce doğduğunun kabulü gerektiği, buna göre de sonraki tarihte davacı alacağı bakımından muvazaa yaratılamayacağı gerekçesiyle, muvazaa nedenine dayalı itirazın reddine karar verilmesi gerektiği-
•   23. HD. 30.06.2016 T. 2186/4084


Muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükünün, davalı alacaklıda olduğu, davalı alacaklının alacağının varlığını ve miktarını, takipten önce düzenlenmiş ve üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebilecek nitelikte olan usulüne uygun, birbirini doğrulayan yazılı delillerle kanıtlaması gerekeceği, her zaman düzenlenmesi mümkün olan çek ve bononun, alacağın varlığını ispatlamaya tek başına yeterli olmadığı, senetler ve çeklerin ancak tarafları ve onların cüz'i ve külli halefleri yönünden delil niteliğinde olup, temel ilişkinin ve kambiyo ilişkisinin dışında kalan davacı üçüncü kişi bakımından bu nitelikte bir ispat vasıtası olarak kabul edilemeyeceği, öte yandan, alacağın miktarına göre diğer tarafın açık muvafakati bulunmadığı sürece tanık dinlenemeyeceği ve tanık beyanına dayalı olarak hüküm kurulamayacağı- Davanın kabulü halinde bu tür davalarda kıyasen uygulanan İİK'nın 235/3. maddesi uyarınca sıra cetvelinde davalıya ayrılan payın yargılama giderleri ve vekalet ücreti de dahil olmak üzere öncelikle davacıya tahsisine, artan kısım bulunması halinde davalıya verilmesine karar verilmesi, sıranın değiştirilmesine ya da iptaline ya da sıra cetvelinin iptaline karar verilmemesi gerekeceği, sıra cetveline itiraz davaları sonunda verilen hükmün, sadece davanın tarafları bakımından sonuç doğuracağı ve verilen kabul kararı ile durumun tespiti ile yetinilmeyip, eda hükmü kurulması gerekeceği-
•   23. HD. 02.05.2016 T. 5450/2833


Sıra cetveline itiraz eden alacaklının icra takibinin ve buna bağlı olarak geçerli bir haciz işleminin bulunması gerektiği- İİK. mad. 168 uyarınca kambiyo senetlerine özgü takip şeklinde 10 günlük ödeme süresi geçmeden kesin haciz konulamayacağından, henüz kesin haciz yetkisine sahip olmayan alacaklının ihtiyati haczinin 5 günlük itiraz ve şikayet süresinin geçmesiyle değil, İİK'nın 264. maddesi uyarınca 10 günlük ödeme süresinin geçmesiyle kesinleşeceği ve sıra cetveli açısından kesin haczin hüküm ve sonuçlarını doğuracağı- Paylaşıma konu hak ediş bedelinin icra dosyasına girdiği tarih itibariyle ihtiyati haczin kesin hacze dönüşüp dönüşmediğinin araştırılması, hak ediş bedelinin dosyaya girdiği tarih itibariyle ihtiyati haczi kesin hacze dönüşmemiş ise sıra cetveline itirazda bulunmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle, sıra cetveline itiraz davasının HMK. mad.  114/1-h ve 115/2 uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerektiği- Muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükünün, davalı alacaklıda olduğu- Her zaman düzenlenmesi mümkün olan çek ve bononun, alacağın varlığını ispatlamaya tek başına yeterli olmadığı- Alacağın gerçek olup olmadığının tartışılması, davalı ile borçlu arasındaki hukuki ilişkinin ve davalının alacağının doğum tarihinin değerlendirilmesi gerektiği- Davalı alacağının daha önce doğmuş olup, sonraki tarihte doğan davacı alacağı bakımından muvazaa yaratılamayacağı-
•   23. HD. 23.03.2016 T. 171/1797


Muvazaa iddiasına dayalı sıra cetvelinin iptali istemine ilişkin davada, takip işlemlerinin hızlandırılmasının, İİK'nın 20. maddesi uyarınca sürelerden feragat ve haczin borçlunun beyanı üzerine konulmasının, tek başına muvazaayı gösteren vakıalar olmadığı, davalı alacaklı alacağının varlığını ve miktarını, takipten önce düzenlenmiş ve üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebilecek nitelikte olan usulüne uygun, birbirini doğrulayan yazılı delillerle kanıtlaması gerektiği, her zaman düzenlenmesi mümkün olan çek ve bononun, alacağın varlığını ispatlamaya tek başına yeterli olmadığı, senetler, faturalar ve çekler ancak tarafları ve onların cüz'i ve külli halefleri yönünden kesin delil niteliğinde olup, temel ilişkinin ve kambiyo ilişkisinin dışında kalan davacı üçüncü kişi bakımından bu nitelikte bir ispat vasıtası olarak kabul edilemeyeceği-
•   23. HD. 07.05.2015 T. 4434/3451


Muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü, davalı alacaklıda olduğu- Davalı tarafın dayandığı kira sözleşmesinin her zaman düzenlenebilir nitelikte olduğu, üçüncü kişi olan davacı bakımından ispat vasıtası olmadığı, davalı kiralayan tarafından resmi mercilere sunulmamış olduğu, yani başka bir anlatımla davalının alacağının varlığını ve miktarını takipten önce düzenlenen belgelerle ve usulüne uygun diğer delillerle kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesinin isabetli olduğu; kira sözleşmesinde belirtilen çeklerin ödenip ödenmediği hususlarının tartışılmasına gerek bulunmadığı- Davanın kabulü halinde bu tür davalarda kıyasen uygulanan İİK. mad. 235/3 uyarınca sıra cetvelinde davalıya ayrılan satış bedelinin yargılama giderleri de dahil olmak üzere öncelikle davacıya tahsisine, artan para olması halinde davalıya verilmesine karar verilmesi gerektiği-
•   23. HD. 09.04.2015 T. 1305/2424


Muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükünün, davalı alacaklıda olduğu, daha önce doğan alacağın, daha sonra doğan alacak için muvazaa oluşturamayacağı, takip işlemlerinin hızlandırılması, İİK. 20 uyarınca sürelerden feragat ve haczin borçlunun beyanı üzerine konulmasının, tek başına muvazaayı gösteren vakıalar olmadığı- Davalı alacaklının alacağının varlığını ve miktarını, takipten önce düzenlenmiş ve üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebilecek nitelikte olan usulüne uygun, birbirini doğrulayan yazılı delillerle kanıtlaması gerektiği, her zaman düzenlenmesi mümkün olan çek ve bononun, alacağın varlığını ispatlamaya tek başına yeterli olmadığı- Üst sınır ipoteğinde limiti aşan alacakların, teminattan faydalanmayacağı ve adi alacak olarak kalacağı- Davalının, ipoteğin lehine verildiği kimselerden olan alacağını banka kayıtları ve kredi sözleşmeleri ile kanıtlayabileceği gözetilerek alacağını ispatlamak üzere davalı bankaya imkân tanınması, bankacılık konusunda uzman başka bir bilirkişiye davalı bankanın defter, kayıt ve belgelerini, kredi sözleşmelerini incelemek üzere yetki verilerek, ipoteğin lehine tesis edildiği kimselerin taşınmazın satış tarihi itibariyle bankaya olan kredi borçlarına ilişkin davalının nakdi asıl alacak ve fer'ileri toplamı ile ilgili ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli bir rapor alınıp, alacağın gerçek olup olmadığı, gerçek ise miktarı belirlenmesi; alacağın gerçek olduğunun tespiti halinde; ipotek akit tablosu uyarınca, davalı bankanın takibine konu kredi kartından doğan asıl alacak ve fer'ileri toplamının üst sınır ipotek limiti içerisinde kalması koşuluyla ipotek teminatı kapsamında bulunduğu anlaşıldığından; mahkemece, davalı bankanın üst sınır ipotek limiti dahilinde kalan asıl alacakları ve fer'ileri toplamı için ayrı bir icra takibi yapıp haciz koydurmasına gerek kalmaksızın, alacağının ilk sırada ödenmesinin mümkün bulunduğunun kabulü ile borçlunun kredi kartı borcu ve fer'ileri toplamı satış tarihi itibariyle bilirkişiye hesaplattırılıp, üst sınır ipotek limiti kapsamında kalan asıl alacak ve fer'ileri toplamı paylaşım miktarının altında ise, davanın kısmen kabulü ile arada farkın davalıya tahsisi, üstünde ise davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
•   23. HD. 05.11.2014 T. 1995/6996


Mahkemece; borçluya ikinci kez ödeme emri çıkartılması ile yeni bir itiraz hakkının tanınmış olduğu, her ne kadar borçluya ikinci kez gönderilen ödeme emri tebliğ edilememiş ise de, tebliğe gönderilmesinin itiraz hakkının doğması için yeterli olacağı-
•   . HGK. 20.03.2013 T. 12-1129/380


Sıra cetvelinin ilk kesin (veya ilk kesinleşen ihtiyati) haciz ile bu hacze iştirak edebilecek hacizlerin belirlenerek düzenleneceği, ihtiyati hacizlerin kesinleşmesi için ödeme emrinin tebliği ve (itiraz ya da şikayet değil) ödeme süresinin geçmesi gerekeceği, bu sürelerin hesabında İİK'nun 20 nci maddesinin de dikkate alınacağı-
•   23. HD. 05.07.2012 T. 2543/4638


Şikayetin, sıra cetvelindeki sıraya ilişkin olduğu, şikayetçinin haczi, şikayet olunanın kesinleşen haczinden daha önce kesinleşmiş olmasına göre, şikayet olunan yönünden İİK'nun 268. maddesi koşulları da bulunmadığından, şikayetin kabulüne karar verilmesinin gerekeceği-
•   23. HD. 05.07.2012 T. 3085/4654


Mahkemece yapılması gereken işin, ödeme süresinin geçmesi ile kesin haciz isteme hakkının geldiği tarihte ihtiyati haczin kesin (icrai) hacze dönüşeceğine dair İİK.' nun 264. maddesindeki ilke göz önünde tutularak, adı geçenin ihtiyati haczinin kesinleşme tarihinin tespit edilmesi ve aynı yasanın 20. maddesi de dikkate alınarak, alacaklıların kesin haciz ve ihtiyati haciz kesinleşme tarihleri bakımından önceliklerinin belirlenmesi suretiyle bir karar verilmesinden ibaret olduğu-
•   23. HD. 09.02.2012 T. 137/877


Ödeme emrini alan borçlunun «itiraz müddetinden vazgeçtiğini» bildirerek yaptırdığı haczin, haciz koyduran alacaklı dışındaki alacaklılara etkili olmayacağı «İİK. mad. 20» (Onlar bakımından, daha önce konulmuş olan bu haczin, «itiraz süresinden sonra konulmuş bir haciz» gibi sonuç doğuracağı–
•   23. HD. 15.12.2011 T. 1726/2596


•   19. HD. 06.07.2000 T. 4586/5458


•   19. HD. 02.03.2000 T. 745/1568


•   19. HD. 12.02.1998 T. 36/812


•   19. HD. 27.11.1997 T. 7676/10089


•   12. HD. 12.04.1994 T. 4030/4586


•   12. HD. 23.01.1991 T. 11191/4009


Borçlunun İİK.'nun 20. maddesi kapsamında sürelerden feragat etmesinin, üçüncü kişilere (borçlunun diğer alacaklılarına) etkili olmayacağı-
•   19. HD. 16.03.2006 T. 901/2663


•   12. HD. 08.12.2005 T. 18925/24469


Borçlunun maliki olduğu taşınmazda kiracı bulunan kişi tarafından haczedilmezlik şikayetinde bulunulamayacağı-
•   12. HD. 28.09.2007 T. 14947/17371


•   12. HD. 09.03.2006 T. 1431/4869


Yasal süreler geçmeden borçlunun onayı ile konulan haczin üçüncü kişilere karşı hüküm ifade etmeyeceği ve bu durumda, haczin, yasal süreler geçtikten sonra konulmuş kabul edileceği—
•   19. HD. 10.02.2005 T. 5892/999


•   19. HD. 14.02.1995 T. 1044/1117


•   19. HD. 13.12.1994 T. 9190/12471


Bir alacaklının, "başka bir dosya alacaklısının o dosyadaki hacizlerinin usulsüz olduğunu" ileri sürerek, bunları iptal ettiremeyeceği-
•   12. HD. 17.05.2004 T. 7475/12603


İcra dairesinde borcu kabul eden borçlunun, itiraz süresi içinde, bu beyanından dönerek, «borcun zamanaşımına uğramış olduğunu» ileri süremeyeceği–
•   12. HD. 29.04.2003 T. 6984/9643


Ödeme emrini alan borçlunun "itiraz müddetinden vazgeçtiğini" bildirerek yaptırdığı haczin, haciz koyduran alacaklı dışındaki alacaklılara etkili olmayacağı "İİK. mad. 20" (Onlar bakımından, daha önce konulmuş olan bu haczin, "itiraz süresinden sonra konulmuş bir haciz" gibi sonuç doğuracağı)–
•   19. HD. 21.09.2000 T. 5233/5971


•   19. HD. 11.05.2000 T. 2395/3641


Borçlunun muvafakatı ile -ve ödeme emrine itiraz süresinden feragatı sonucu- uygulanan haczin «ilk haciz» sayılmasına, İİK. mad. 20 hükmünün engel teşkil etmeyeceği—
•   19. HD. 08.06.2000 T. 3053/4506


İhtiyaten haczedilen bir malın, bu ihtiyati haciz kesin hacze dönüşmeden, daha sonra bir başka alacaklı tarafından kesin olarak haciz edilmesi halinde, ihtiyati haciz sahibi alacaklının bu hacze kendiliğinden ve geçici olarak katılacağı ve ihtiyati haczin icrai hacze dönüşmesinden sonra her iki alacağın aynı derecede hacze katılacağı (paylaştırmanın garameten yapılacağı)–
•   19. HD. 17.05.2000 T. 1939/3847


•   19. HD. 09.03.2000 T. 798/1889


•   19. HD. 24.02.2000 T. 168/1348


•   19. HD. 03.02.2000 T. 8385/628


Ödeme emrini alan borçlunun «itiraz müddetinden vazgeçtiğini» bildirerek yaptırdığı haczin, haciz koyduran alacaklı dışındaki alacaklılara etkili olmayacağı «İİK. mad. 20» (Onlar bakımından, daha önce konulmuş olan bu haczin, «itiraz süresinden sonra konulmuş bir haciz» gibi sonuç doğurmayacağı)–
•   19. HD. 24.06.1999 T. 3794/4391


•   19. HD. 25.02.1999 T. 606/1125


•   19. HD. 02.10.1997 T. 5815/7993


•   19. HD. 18.09.1997 T. 4968/7469


•   19. HD. 15.05.1997 T. 2933/4984


Davacı alacaklının, «davalı bankanın borçludan muaccel bir alacağı bulunmadığını dolayısı ile sıra cetvelinde yer almaması gerektiğini» ileri sürmesinin alacağın esas ve miktarına yönelik bir itiraz olduğu-
•   . HGK. 28.04.1999 T. 19-233/249


Takibin kesinleşmesinden sonra, haciz sırasında takip konusu borcu ödemeyi kabul eden borçlunun bu beyanının zamanaşımından feragat niteliğinde olduğu–
•   12. HD. 08.12.1997 T. 12897/13630


Kiracı olarak oturduğu taşınmazın ihalede başkasına satılması üzerine, kendisine «tahliye emri» (ya da bildiri) gönderilen kiracının -7 gün içinde- doğrudan doğruya icra mahkemesine (tetkik merciine) (ya da ortaklığın giderilmesi satışlarında; sulh hukuk mahkemesine) başvurması gerektiği, icra dairesine (satış memuruna) başvuramayacağı-
•   12. HD. 12.06.1997 T. 5570/6932


•   12. HD. 20.02.1989 T. 6357/2217


•   12. HD. 12.12.1988 T. 3087/15361


•   12. HD. 16.11.1987 T. 555/11684


•   12. HD. 10.11.1987 T. 12914/12837


•   12. HD. 05.10.1987 T. 13135/9698


•   12. HD. 11.06.1987 T. 6030/7467


•   12. HD. 28.05.1987 T. 10407/6959


Sıra cetveline itiraz dilekçesinde «başka alacaklıların hem alacağının esas ve miktarına» ve hem de «sırasına» itiraz edilmesi halinde, uyuşmazlığın mahkemede çözümlenmesi gerekeceği-
•   19. HD. 06.07.2000 T. 3968/5441


•   19. HD. 19.01.2000 T. 7593/168


•   19. HD. 25.03.1999 T. 1651/2056


•   19. HD. 20.04.1998 T. 2079/2934


•   19. HD. 27.06.1995 T. 4761/5910


•   19. HD. 20.06.1995 T. 5031/5620


•   19. HD. 06.05.1993 T. 3542/3553


İhtiyaten haczedilen bir malın, bu ihtiyati haciz kesin (icrai) hacze dönüşmeden başka bir alacaklı tarafından tekrar ihtiyaten haczedilmesi ve sonraki alacaklının ihtiyati haczinin önceki alacaklıdan önce kesin hacze dönüşmesi halinde, satış bedelinin bu iki alacaklı arasında alacakları oranında (garameten) paylaştırılması gerekeceği–
•   19. HD. 14.09.1994 T. 6133/7923


İcra ve İflâs Yasasında öngörülen sürelerin kesin olup değiştirilemeyeceği–
•   12. HD. 25.10.1992 T. 9771/10508


•   4. HD. 17.12.1987 T. 9022/9320


İİK. 126/I uyarınca artırmanın, satıştan en az bir ay önce ilan edilmesi gerekeceği, buradaki bir aylık sürenin değiştirilemeyeceği (İİK. mad. 20)–
•   12. HD. 12.11.1990 T. 1930/11348


•   12. HD. 12.09.1988 T. 7520/9373


Ödeme emrinin «itirazı olmadığını» bildiren borçluya icra dairesinde tebliğ edilmiş olması halinde, üçüncü kişiler yönünden takibin kesinleştiği tarihin, bu tebliğ tarihine göre belirlenmesi gerekeceği–
•   12. HD. 28.03.1990 T. 2471/3492


Ödeme emrinin icra dairesinde tebliğ edilip borçlu tarafından borcun kabulünün –İİK. 20 gereğince- üçüncü kişilere tesir etmeyeceği–
•   12. HD. 12.03.1990 T. 9519/2472


Borçlunun, itiraz süresi dolmadan «borcu kabul etmesi» halinde, haciz yapılabileceği ancak, İİK. mad. 20 gereğince, takibin bu şekilde kesinleşme tarihinin üçüncü kişilere karşı hüküm ifade etmeyeceği–
•   12. HD. 19.02.1990 T. 8042/1350


•   12. HD. 23.01.1989 T. 11562/698


Usulüne uygun olarak takibin kesinleşmesi sağlanmadan konulan hacze dayanılarak yapılan ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği—
•   12. HD. 26.05.1988 T. 4723/6782


Borçlunun başka alacaklılarının, «borçlunun kabulü nedeniyle, takip kesinleşmeden yapılan haczin kaldırılmasını» isteyemeyecekleri, İİK. mad. 20 gereğince «haczin kendilerine karşı hüküm ifade etmediğini» -sıra cetveline karşı şikâyet yoluna başvurarak- ileri sürebilecekleri–
•   12. HD. 30.01.1984 T. 10726/721


•   12. HD. 20.10.1983 T. 5814/7766


İcra ve İflâs Kanununun öngördüğü süreler kesin olduğundan, icra memurunun borçluya / alacaklıya kendiliğinden süre veremeyeceği–
•   12. HD. 29.11.1983 T. 7922/9626


Borçlunun icra dairesinde «taşınmazına haciz konulmasını» istemesinin, «haczedilmezlik şikâyetinden vazgeçme» niteliğinde olduğu–
•   12. HD. 23.02.1982 T. 728/923


İhale bedelinin süresinden sonra yatırılmasına ihalede yararı bulunan ilgililerin izin vermeleri halinde, İİK. 133 gereğince ihalenin feshine gerek kalmayacağı—
•   12. HD. 05.02.1979 T. 341/828


İcra dairesinde borcu kabul eden borçlunun, itiraz süresi içinde, bu beyanından dönerek, «borcun zamanaşımına uğramış olduğunu» ileri süremeyeceği—
•   12. HD. 27.11.1975 T. 10369/10217
Hepsihukuk: Hesaplamalar: Mobil Hesaplama ve İçtihat Programı

İcra Hesapmatik: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

Benzer Konular (10)