8. Hukuk Dairesi 2016/1580 E. , 2018/16990 K.

Başlatan İçtihat, 04 Nisan 2021, 04:26:10

« önceki - sonraki »
avatar_İçtihat
8. Hukuk Dairesi         2016/1580 E.  ,  2018/16990 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi



Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davalı 3. kişi vekili. tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.


K A R A R

Davacı alacaklı vekili, 20/08/2015 tarihli haciz sırasında, haciz mahallinde isim vermekten imtina eden işçi tarafından haciz yapılan iş yeri ünvanının '......' olup sahiplerinin ... ile ... Ünver olduğunu ve borçlu şirket ile bir ilgisinin olmadığını belirterek istihkak iddiasında bulunduğunu, istihkak iddiasının mal kaçırmak amacıyla danışıklı olarak ileri sürüldüğünü, borçlu şirket ile 3.kişi şirket arasında organik bağ bulunduğunu belirterek davanın kabulü ile istihkak iddiasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı 3. kişi vekili davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; 3.kişi ...'in .......Ltd.Şti'nin ortağı iken, takip tarihinden sonra 20/03/2015 tarihinde şirket hissesinin diğer ortak ve kardeşi ... Ünver'e devrettiği, ayrı bir yerde aynı iş kolunda faaliyetine devam ettiği, böylece 3.kişi ile borçlu arasında organik bağ bulunduğu ve alacaklılara karşı muvazaa içinde oldukları gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, kararı davalı 3. kişi vekili temyiz etmiştir.
Dava, alacaklının İİK'nin 99. maddesine dayalı 3. kişinin istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir.
1-Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, ...... kişilerde ...... kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. ...... kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz.
Somut olayda, dava konusu 20.08.2015 tarihinde yapılan haciz sırasında adreste çalıştığını beyan eden ama isim vermekten imtina eden kişinin haciz yerinin borçlu şirketle ilgisinin bulunmadığını belirttiği, bu sırada haciz mahalline ...... Ünver isimli kişinin geldiği, 'ben kardeşleri olurum' şeklinde beyanda bulunduğu, alacaklının istemi üzerine dava konusu menkullerin haczedildiği ve malların yediemin olarak ......'a bırakıldığı, alacaklının, istihkak iddiasını kabul etmiyorum,dava açmak için süre istiyorum şeklinde beyanda bulunduğu ve haczin sonlandırıldığı haciz tutanağından anlaşılmaktadır. Temyize konu dava ise hacizden 5 gün sonra alacaklı tarafından açılmıştır. Bu bilgilere göre, haciz sırasında ve sonrasında haczedilen menkullerle ilgili herhangi bir istihkak iddiasının bulunmadığının kabulü gerekir. Öte yandan; davalı üçüncü kişi tarafından hacizden itibaren İİK'nin 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmamaktadır.
O halde davacı alacaklının İİK'nin 99. maddesi hükümlerine göre istihkak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından, 6100 sayılı HMK'nin 114/ h ve 115/2 maddeleri uyarınca, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre davalı 3. kişi vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesi gerekli görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün İİK'nin 366 ve 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı 3. kişi vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, taraflarca İİK'nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 09.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi




Mesele yorum yapmakta değil, Mesele o yorumu gerekçelendirmekte. ÖKC (Özgür KOCA)

Benzer Konular (10)