Borca Kısmi İtiraz ve Ödemelerde Dosya Hesabı - Kabul Edilen Kısım Dosya Hesabında Hariç Tutulmaz

Başlatan Özgür KOCA, 07 Ocak 2016, 16:07:06

« önceki - sonraki »
avatar_Özgür KOCA
Kısmi itirazdalar borçlu, borcun bir kısmını kabul ederek ferileriyle birlikte (faizi, icra vek.ücreti vb.) ödemede bulunuyor, bir kısmını ise kabul etmeyip itiraz ediyor, Mahkemece itirazın iptaline karar verildiğinde dosya hesabı yapılırken ödeme yapılan kısmın ferileriyle birlikte infaz edildiği düşünülerek yalnızca bakiye kısmın ferileri alınıp faiz işletilmek suretiyle sonucu gidilmesinin yanlış olduğuna değiniliyor diyecem ancak karar tabiki açıkça bu şekilde değil.

Yargıtay kararından bu  yoruma varmamın nedeni  Yargıtay kararında ödeme yapılan kısmın hesaplama dışında bırakılması gerektiğinden bahsedilmeyip itiraz edilen kısma yerel mahkemece takip tarihinden itibaren faiz yürütülmesine hükmedildiği, ödeme yapılan kısmın ise takip öncesi faizinin kabul edilerek ödenmesi nedeniyle bu kısma da takip tarihinden itibaren faiz uygulanması gerektiği yönündeki bölümün itiraz dışında kalması nedeniyle hatalı olduğu belirtilmiştir. Yani kararda kısmi kabul edilerek ödeme yapılan kısım yönünden dosya borcunun infaz edildiği, bu nedenle bu kısmın hesaplama dışında kalması gerektiğine dair bir bölüm mevcut olmayıp hesaplamanın tüm alacak kalemleri için yapılması gerektiği belirtilmiştir.



T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi


ESAS NO   : 2006/22494
KARAR NO: 2007/547   



Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :

Alacaklının bir adet çeke dayanarak borçlu aleyhine başlattığı ilamsız takipte, borçlunun süresinde verdiği itiraz dilekçesinde asıl alacağın 10.000.000.000 TL'sını ve faiz oranının %30'unu kısmen kabul ettiği ve kabul edilen ana alacak ve faiz oranı üzerinden icra dosyasına ödeme yaptığı; mahkemece itiraz edilen 2.613.000.000 TL asıl alacak ve bu alacağın (çekin süresinde ibraz edilmemesi nedeni ile kambiyo vasfı olmadığından) takip tarihinden itibaren işleyecek %84 oranını geçmemek üzere yasal faizi ile birlikte takibin devamına karar verdiği belirlenmiştir.

Borçlunun asıl alacak ve faiz oranı yönünden kısmi kabulü ve itirazın kısmen iptaline ilişkin açıklanan mahkeme kararı doğrultusunda, itirazın iptali ilamında hüküm altına alınan alacak için takip tarihinden %84, kısmen kabulüne karar verilen alacak için de takip dayanağı çekin keşide tarihinden itibaren %84 faiz oranı üzerinden hesap yapılarak uyuşmazlığın çözümü gerekir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun gerekçe kısmında açıklanan ilkeye uygun olarak faiz hesabı yapılması gerektiği vurgulanmış ancak, itirazın iptali kararının kapsamda olmayan ve borçlunun kısmi kabulü olan alacak kesimini de kapsar biçimde alacağın tümü için faizin takip tarihinden başlatıldığı görülmüştür. Yukarıda belirtilen ilkelere uygun düşmeyen rapora itibar edilerek ve rapordaki faiz başlangıç tarihi hakkındaki çelişki giderilmeksizin yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi isabetsizdir.

SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 19.01.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Hepsihukuk: Hesaplamalar: Mobil Hesaplama ve İçtihat Programı

İcra Hesapmatik: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

Benzer Konular (10)