Faiz alacağına mürekkep faiz işletilemez

Başlatan Deniz034, 03 Kasım 2018, 20:28:23

« önceki - sonraki »
avatar_Deniz034
Faiz alacağına mürekkep faiz işletilemez

T.C.
Yargıtay
8. Hukuk Dairesi

Esas No:2014/21456
Karar No:2016/1314
K. Tarihi:27.1.2016



MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Takibe İtiraz

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR

Borçlu vekili, takip dayanağı ilam faiz alacağına ilişkin olmasına rağmen, bu alacağa faiz işletildiğini, faize faiz işletilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca ilamdan kaynaklanan borç 18.05.2011 tarihinde ödendiği halde İcra Müdürlüğü'nce bakiye borç muhtırası düzenlendiğini, öncelikle takibin iptalini, aksi kanaat halinde, anılan muhtıranın iptalini talep etmiştir.
Mahkemece dosya kapsamındaki bilirkişi raporuna göre şikayetin kısmen kabulüne, takibin 5.483,90 TL asıl alacak, 1.101,39 TL faiz alacağı olmak üzere toplam 6.585,29 TL yönünden devamına, 2.216,12 TL yönünden ise takibin iptaline karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Takibe dayanak... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/620 Esas 2009/787 Karar sayılı ilamı incelendiğinde "38.781,79 TL faiz alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesine" karar verildiği anlaşılmaktadır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 121/2. maddesinde faize faiz yürütülemeyeceği düzenlendiği gibi, 3095 sayılı Kanun'un 3. maddesinde de kanuni faiz ve temerrüt faizi hesaplanırken mürekkep faiz yürütülemeyeceği, bu konuya ilişkin Türk Ticaret Kanunu hükümlerinin saklı olduğu belirtilmiştir. 6102 sayılı TTK'nun ticari işlerde oran serbestisini ve bileşik faizi düzenleyen "Ticari İşlerde Faiz" başlıklı 8. maddesinin 2. bendinde, üç aydan aşağı olmamak üzere, faizin ana paraya eklenerek birlikte tekrar faiz yürütülmesi şartı, yalnız cari hesaplarla her iki taraf bakımından da ticari iş niteliğinde olan ödünç sözleşmelerinde geçerli olduğu, bu fıkranın sözleşenleri tacir olmayanlara uygulanmayacağı, düzenlenmiştir.
Somut olayda, takip dayanağı ilamda T.T.K. 8. maddesinde yer verilen faize faiz yürütülecek alacak söz konusu değildir. İlamda açıkça faiz alacağı olarak belirlenen miktar için faiz istemi yasaya aykırıdır.

O halde, faize yönelik şikayetin yukarıda belirtilen ilkeler ışığında değerlendirilerek ve gerektiğinde bilirkişiden Yargıtay denetimine elverişli ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi yerine, eksik inceleme ve faize faiz yürütülmesi şeklinde yapılan hesaplamaya dayalı hatalı bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması isabetsizdir.
SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 27.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
''Adalet suçu suçluyu değil, sonuna kadar masumiyeti aramaktır''

Benzer Konular (10)