İcra ve İflas Kanunu'nun 16. Maddesi Kapsamındaki Şikayetlere İlişkin Yargı Kararları

Başlatan Özgür KOCA, 10 Şubat 2021, 20:42:53

« önceki - sonraki »
avatar_Özgür KOCA
İCRA VE İFLAS KANUNU
Madde 16
–(Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.)Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas daire-lerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunma-masından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarih-ten yedi gün içinde yapılır.Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet olunabilir.




Bankaların, müşterilerine ait sırları ihtiyari ve keyfi olarak açıklayamayacağı, ancak, bu kısıtlamanın cebri icrayı kapsamadığı-
•   12. HD. 09.11.2020 T. 2165/9453


İcra hukuk mahkemesince verilen kararının borçlular vekilinin yüzüne karşı verilmesi üzerine, borçlular vekilince kararın istinaf edildiğine ilişkin süre tutum dilekçesinin yasal 10 günlük süre içerisinde sunulduğu, gerekçeli istinaf dilekçesinin ise verilmediği görülmekle beraber, "muhatabın geçici mi yoksa daimi olarak mı adreste olup olmadığı" ve "geçici bulunmama sebebi ve tevziat saatlerinden sonra gelip gelmeyeceği" hususu tevsik edilmeden yapılan gerekçeli kararın tebliğinin usulsüz olduğu (Teb. K. 21/)- Süresi içerisinde süre tutum dilekçesi sunarak istinaf talep eden borçlular vekiline gerekçeli kararın tebliği usulsüz olduğundan, borçlular vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin, ayrıntılı istinaf nedenleri olarak kabulü ile istinaf incelemesi yapılması gerektiği-
•   12. HD. 14.10.2020 T. 5647/8608


Kesinleşen kıymet takdirinin, yapıldığı tarihten itibaren iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemeyeceği- Borçlu tarafından icra müdürlüğünce alınan rapora itiraz edildiğinden iki yıllık sürenin, icra müdürlüğünce aldırılan rapordaki değerleme tarihinden başlayacağı-
•   12. HD. 13.10.2020 T. 6241/8550


Hazırda borçluya ait olduğu iddia edilen yerde evrak araştırması yapılmasının usul ve yasaya aykırı olmadığı-
•   12. HD. 12.10.2020 T. 1080/8481


Borçlular tarafından icra müdürlüğünce alınan rapora itiraz edildiğinden kıymet takdirine ilişkin iki yıllık sürenin, icra müdürlüğünce aldırılan rapordaki değerleme tarihinden başlayacağı-  K. takdirine itiraz davasındaki keşif tarihinin, İİK'nun 128/a-2 maddesinde düzenlenen 2 yıllık sürenin başlangıç tarihi olarak kabulü mümkün olmadığı, bu yöntem şikayet işleminin ruhuna da uygun düşmeyeceği-
•   12. HD. 08.10.2020 T. 5971/8335


Kollektif şirketin borçlarından, birinci derecede şirket sorumlu olup şirket hakkında yapılan takip semeresiz kalmadan veya şirket herhangi bir sebeple sona ermeden kollektif şirket ortağı hakkında takip yapılamayacağı, bu durumda; kollektif şirket ortağı hakkında takip yapabilmek için takip şartlarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerekeceğinden bu hususa ilişkin başvurunun süresiz şikayete tabi olup işin esasının incelenmesi gerektiği-
•   12. HD. 06.10.2020 T. 5453/8185


12. HD. 22.09.2020 T. E: 3947, K: 7377-
•   12. HD. 22.09.2020 T. 3947/7377


Borçlunun, üçüncü kişilerin ve kamunun menfaatini korumak için konulmuş "amir hükümlere" aykırı olarak yapılmış işlemlerin kamu düzenine aykırı olduğu, bu işlemler için her zaman şikayet yoluna gidilebileceği, o halde mahkemece, borçlunun, ipotek hakkının bölünmezliğine dair şikayetinin incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bu konudaki istemin süre aşımından reddinin isabetsiz olduğu-
•   12. HD. 21.09.2020 T. 5640/7294


Davanın ihbarına ve davaya müdahaleye usul hükümlerinin şikayet hakkında uygulanmayacağı- Meskeniyet şikayetinde bulunan borçlunun vefatı halinde, mirasçının kendisi ve ailesinin ihtiyacı nedeniyle bu yargılamaya devam edemeyeceği, icra mahkemesince şikayetin konusu kalmadığından vefat eden borçlu yönünden istemin reddine karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 21.09.2020 T. 3733/7289


Mahkemece, Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmesi halinde, mahkemenin artık bu uyma kararı ile bağlı olduğu, bozmaya uyulmakla, bozma lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hakkın doğmuş olacağı- Her dava ve şikayetin, açıldığı tarihteki hukuki durum gözetilerek hükme bağlanacağı, sonradan gelişen, değişen olayların, değerlendirmeye katılamayacağı-
•   12. HD. 17.09.2020 T. 3855/7222


İpotek hakkının bölünmezliği ilkesi gereğince alacaklının, ipotek ile teminat altına almak istediği tüm alacağını aynı takip dosyasından talep ederek ipoteğin paraya çevrilmesini talep etmesi gerektiği- Takip konusu taşınmazın satışı gerçekleştiğinde taşınmazda yer alan ipotek çözülmekle, teminat oluşturmaktan çıkacağı- Dosya borcunun ödenmesi nedeniyle ipotek satışının yapılmamış olmasının bu sonucu değiştirmeyeceği; ipotek bir kez kullanılmakla artık aynı ya da farklı bir borcun teminatını oluşturamayacağı- Sırf ipotek şerhinin tapudan fek edilmemesi nedeniyle aynı ipoteğin, borçlunun alacaklı nezdinde doğmuş doğacak tüm borçlarının teminatını oluşturmayacağı gibi, tahsilde tekerrür olmamak üzere takip başlatılmış olmasının da sonucu değiştirmeyeceği-
•   12. HD. 14.09.2020 T. 153/6889


Mirasın reddine ilişkin mahkeme kararının, icra takibinin kesinleşmesinden önce alındığı hallerde, mirasın reddi nedeniyle borçtan sorumlu olunmadığına ilişkin iddianın, "borca itiraz" olduğu ve ödeme emrinin tebliği üzerine takibin şekline göre yasal süre içinde ilgili merciye yapılması gerektiği- Mirasın hükmen reddine ilişkin ilamın, takibin kesinleşmesinden sonra alınması halinde ise, borçlunun talebinin "borca itiraz" değil, "şikayet" olarak değerlendirilmesi gerektiği-
•   12. HD. 09.07.2020 T. 11002/6831


Muhtıranın içeriğine göre istenilen menkul bedelinin istinaf inceleme sınırı içerisinde kaldığından, taşınır teslimine ilişkin ilamlı takipte çıkartılan muhtıranın iptaline ilişkin şikayete ilişkin istinaf başvurusunun incelenmesi gerektiği-
•   12. HD. 08.07.2020 T. 7157/6639


12. HD. 08.07.2020 T. E: 2019/11526, K: 6651-
•   12. HD. 08.07.2020 T. 11526/6651


Kamulaştırma Kanunu'nun 10/8. maddesinde belirtilen tescile ilişkin hükmün kesin olması durumu tescilin mahkemece idare lehine yapılması durumunda söz konusu olup, takibin dayanağı ilam taşımaz mülkiyetinin tescilinin davalı gerçek kişi adına yapılmasına ilişkin olduğu ve takibe geçilebilmesi için kesinleşmesinin şart olduğu-
•   12. HD. 08.07.2020 T. 13863/6619


Borçlunun, hazineye ait taşınmazı, 4706 sayılı Yasa'nın 5. maddesinin son fıkrasının yürürlük tarihi olan 19/07/2003 tarihinden sonra 2007 tarihinden itibaren işgal ettiği görülmekle enkaz haczine konu yapının hazine mülkiyetinde olduğunun kabulü gerekeceği-
•   12. HD. 07.07.2020 T. 12438/6501


Borç ipotek ile temin edilmiş olsa bile, elinde kambiyo senedi bulunan alacaklı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabilirse, öncelikle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçerek tercih hakkını bu takip türünden yana kullanana alacaklının aynı borca ilişkin olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapamayacağı ve bu durumda İİK. mad. 45/1 uyarınca rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip sonucunda rehin tutarı borcu ödemeye yetmez ise alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yolu ile takip edebileceği; bu konudaki şikayetin süresiz olarak yapılabileceği-
•   12. HD. 07.07.2020 T. 14054/6438


Maaş haczi nedeniyle kesinti her ay yapıldığından, son maaş kesintisi gözetilerek yeniden şikayet hakkının doğacağının tabi olduğu-
•   12. HD. 07.07.2020 T. 11677/6554


678 sayılı KHK'nin, 679 sayılı KHK'nin 6. fıkrası ve 694 sayılı KHK'nin 195. maddesi ile değişik 37. maddesi gereğince öncelikle şirket lehine kefil olan ve şahsi mal varlığı değerlerine kayyım atanmamış ortak, yönetici veya üçüncü gerçek veya tüzel kişilerin mal varlığına müracaat edilmesi gerekeceği, ayrıca 678 sayılı KHK'nın 37. maddesi uyarınca şirket ortakları, yöneticiler ya da bunlarla bağlantılı üçüncü gerçek veya tüzel kişilerin şirket borçlarından sorumlu tutulmaları için bu sıfatlar tek başına yeterli olmayıp, şirket lehine kefil olmaları şarttır ve dosya kapsamına göre de TTK. Hükümleri uyarınca kefalet şartının gerçekleştiği, dolayısıyla 678 sayılı KHK'nın 37. maddesi kapsamında şikayetin kabulü ile borçlu şirketin malvarlığına uygulanan hacizlerin kaldırılması gerekeceği-
•   12. HD. 07.07.2020 T. 14173/6509


Somut olayda borçlu, takip dayanağı ilamın istinaf yolu ile ortadan kaldırıldığını, kaldırılan bir ilama dayanılarak takip yapılamayacağını şikayetinin yanında, ilama aykırı olarak fazla meblağ talep edildiğini, fazla faiz hesaplandığını, ilam vekalet ücreti ve yargılama giderlerine var olmayan bir karar tarihinden itibaren faiz işletildiğini, müvekkilinin harçtan muaf olmasına rağmen icra emrinde harç ve tahsil harcının yer aldığını icra vekalet ücretinin de fazla olduğuna yönelik şikayetlerinin de olduğu yine istinaf dilekçesinde de bu şikayetlere yer verildiği halde, gerek ilk derece mahkemesince gerek Bölge Adliye Mahkemesince, işbu şikayetler hakkında gerekçesi de açıklanmak suretiyle olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği görüldüğünden; İlk Derece Mahkemesi'nce söz konusu şikayetler hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmemesi, Bölge Adliye Mahkemesi'nce de değerlendirilmemesi nedeniyle, HMK'nun 297. maddesi gereğince, şikayetin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 06.07.2020 T. 13995/6390


Somut olayda, ... Gençlik ve Spor Kulübünün ... Belediye'sinin ............ tarihli Meclis Kararı ile kurulduğu, Derneğin Kuruluş Tüzüğü'nün 45. maddesi uyarınca, derneğin feshi halinde bütün borç ve alacaklarının belediyeye devrolunacağının karar altına alındığı, 12/03/2015 tarihinde derneğin feshedildiği ve Dernek Kuruluş Tüzüğünün 45. maddesi gereğince tüm borçlarının A.ağa Belediyesi'ne devredildiği, dolayısıyla icra müdürlüğünce de takip dosyasına ......... Belediyesi'nin borçlu sıfatıyla eklenmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşıldığından; bölge adliye mahkemesince, şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 06.07.2020 T. 14048/6414


Borçlu ... adına çıkartılan ödeme emri tebligatının incelenmesinde; "Muhatabın adreste bulunmadığından geçici olarak çarşıya gittiğinden evrak 7201 sy 21 uyarınca ilgili mahalle muhtarına teslim edildi. 2 nolu haber kağıdı, kapısına yapıştırılarak, imza vermeyen ............'a komşusuna haber verildi" şerhiyle 14/03/2018 tarihinde tebliğ edildiğinin görüldüğü, yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığına ve öğrenme tarihinin 30/10/2018 olduğuna dair mahkemenin tespiti yerinde ise de, borçlunun, 08/11/2018 tarihinde şikayet isteminde bulunduğu anlaşılmakla, öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılmadığının anlaşıldığı, o halde, ilk derece mahkemesince, şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 02.07.2020 T. 14034/6291


Yargılamanın ilk derece ve istinaf aşamalarında, mahkemece dayanak ilamın takip talebine uygun şekilde tavzihi ile, borçluların müteselsil sorumluluğuna hükmedildiği anlaşılmış olup mahkeme hükmünün aynen infazına ilişkin zorunluluğun tavzih hükmünü de kapsadığı göz önüne alındığında, borçluların hüküm altına alınan borçtan müteselsilen sorumlu oldukları, bu durumda da dayanak ilamın takip talebine uygun hale geldiğinin anlaşıldığı, o halde, borçlular hüküm altına alınan borçtan müteselsilen sorumlu olduklarından mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 02.07.2020 T. 11149/6248


İİK'nun 82/12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayetinin, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabi olduğu, bu sürenin öğrenme tarihinden başlayacağı, somut olayda, borçlunun, taşınmazları üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına yönelik olarak talebinin, mahkemece; şikayetin hacizleri öğrenme tarihine göre süresinde yapılmadığı gerekçesi ile reddine karar verildiği, her yeni haczin yeni bir şikayet hakkı doğuracağı ilkesi gereğince, mahkemece, davanın süresinde açılmadığından reddine karar verilen iki dosya yönünden; bu hacizler nedeniyle borçluya icra dosyalarından gönderilen 103 davetiyelerinin de bulunmadığı ve bu hacizlerin daha önce öğrenildiğine dair dosya içerisinde bir belge bulunmadığına göre, şikayetçinin yasal yedi günlük yasal süre içerisinde başvurduğunun kabulü gerekeceği-
•   12. HD. 02.07.2020 T. 5024/6267


İlamın takip talebine uygun şekilde tavzihi ile, "borçluların müteselsil sorumluluğuna" hükmedilerek dayanak ilamın takip talebine uygun hale geldiği anlaşıldığından takibin iptaline ilişkin başvurunun reddi gerektiği- Mahkemece "icra emrinin düzeltilmesine" karar verilmişse de, istinaf başvurusunun esastan reddedilmesine ilişkin kararın bozulması gerektiği-
•   12. HD. 02.07.2020 T. 918/6250


Borçlunun kendi borcu sebebiyle yine kendisine ait taşınmazını, alacaklıya kesin borç ipoteği şeklinde ipotek ettirdiğinin, anılan ipoteğin süresiz olarak kurulduğunun anlaşıldığı, bu durumda, alacaklının, borçluya takip öncesi ihbarda bulunması zorunluyken, ihbar olmaksızın, borçlu aleyhine ipoteğe dayalı ilamlı takip başlatılmış olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
•   12. HD. 01.07.2020 T. 12901/6072


•   12. HD. 01.07.2020 T. 12949/6073


Takip konusu alacağın temlik eden ... Bankası A.Ş.'den temlik alan ... (...) Varlık Yönetim A.Ş.'ye devredildiği, bu hali ile alacağın TMSF'den temlik alınmadığı anlaşılmakla alacağın TMSF alacağı niteliği taşımadığı ,ayrı bir tüzel kişiliği bulunan ... (...) Varlık Yönetim A.Ş.'nin %100 hissesinin TMSF'ye ait olmasının, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu''nda bahsedilen hükümlerin kendisi yönünden uygulanması sonucunu doğurmayacağı, o halde, alacak bu hali ile bonoya ilişkin olup, 3 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğundan, Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece mahkemesinin hükmü sonuç olarak doğru olması nedeni ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 01.07.2020 T. 13869/6153


Tapu iptal ve tescil davasının kabul edilmemesi halinde tazminata karar verilmesi talebiyle açılan terditli davada mahkemece tazminata hükmedilse de, temelde dava, gayrimenkulün aynına taalluk ettiğinden ilamın kesinleşmeden icra takibine konulamayacağı-
•   12. HD. 01.07.2020 T. 12912/6064


Borçlu şirketin ticaret sicilindeki adresine, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre "Tevziat saatlerinde gösterilen adrese gidildi. Muhataba adreste rastlanmadı. Tebliğ imkansızlığı nedeni ile TK 21 gereği kapısına 2 nolu haber kağıdı asıldı. En yakın komşusuna ...(isim yok) haber verildi. Muhtarlık olmadığından evrak ... Emniyete sevk edildi" şerhi ile ödeme emrinin tebliğ edildiği, ancak haber bırakılan komşunun ad ve soyadının bulunmadığının anlaşıldığı, ayrıca her ne kadar tebliğ evrakının emniyete bırakılması mümkün ise de TK'nun 21/1. maddesindeki sıraya uyulmaksızın, önce 2 nolu haber kağıdının yapıştırılıp ardından tebliğ evrakının Emniyet'e bırakılmasının usulsüz olduğu- Şikayete konu tebliğ evrakında, evrakın teslim edildiği memurun imzasının bulunmadığının görüldüğü, dolayısıyla bu yönden de tebliğ işleminin usulüne uygun olmadığı-
•   12. HD. 01.07.2020 T. 11933/6164


12. HD. 01.07.2020 T. E: 198, K: 6160-
•   12. HD. 01.07.2020 T. 198/6160


Şikayetçi borçlunun müteselsil kefili olduğu borç için ayrıca ipotek alınmış ise 6018 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 586. maddesi uyarınca alacaklının asıl borçluya takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilmesi için borçlunun ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkca ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerektiği-
•   12. HD. 30.06.2020 T. 10968/5948


İflas sıra cetvelindeki sıraya yönelik şikayetlerin kural olarak, iflas sıra cetvelinin ilanından itibaren 7 gün içinde açılması gerektiği, tebligat masrafı yatıran alacaklılar için bu süre tebliğden itibaren hesaplanacağı- Alacağının sırasına yönelik itiraz icra mahkemesince inceleneceği-
•   23. HD. 30.06.2020 T. 286/2356


Avukatın vekaletnamesiz işlem yapmasının olanaklı olmadığı- Gecikmesinde zarar doğabilecek hâllerde mahkemenin, vereceği kesin süre içinde vekâletnamesini getirmek koşuluyla avukatın dava açmasına veya usul işlemlerini yapmasına izin verebileceği-
•   12. HD. 18.06.2020 T. 9002/5106


Paylaşıma konu aracın aynından kaynaklanan Motorlu Taşıtlar Vergisi bedelinin rüçhanlı olduğu- Yedieminlikten kaynaklanan alacağın tüm alacaklıları ilgilendiren muhafaza masraflarından olduğu için MTV'den de önce ödenmesi gerekirse de, bu muhafaza masrafının ihale tarihinde geçerli Adalet Bakanlığı'na Ait Depo ve Garajlarda Muhafaza Edilen Mahcuz Mallar İçin Alınacak Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ uyarınca muhafaza bedeli kapsamında belirlenen bedelden hesaplanması gerektiği-
•   23. HD. 16.06.2020 T. 9033/2092


•   23. HD. 09.06.2020 T. 9392/1963


•   23. HD. 09.06.2020 T. 9393/1964


Kooperatifin kefil olması ile banka kredilerini kullanan borçlunun mirasçılarına ve şahsi kefillerine karşı, borçlunun kooperatife hayattayken vermiş olduğu senetlere dayanarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü takibin, mirasçıların borçtan 5 yıl süre ile müteselsil sorumluluklarının devam etmesi sebebiyle hukuka uygun olduğu-
•   23. HD. 15.06.2020 T. 151/2045


Üst sınır ipoteğinde, borçlunun, sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumlu olduğu- Limit aşımı iddiasının süresiz olarak konusu yapılabileceği-
•   12. HD. 09.06.2020 T. 5499/4186


Haczedilmezlik şikayetinin, yedi günlük süreye tâbi olduğu ve bu sürenin öğrenme tarihinden başlayacağı- Borçlunun, en geç, vekilinin icra takip dosyasına suret harcı yatırılarak vekaletname sunduğu tarihte şikayet konusu haczi öğrenmiş olacağı-
•   12. HD. 08.06.2020 T. 7056/3985


İcra takibinin tarafı olmayan üçüncü kişilerin, tarafı olmadıkları icra takibindeki hacizlerin kaldırılmasını şikayet yoluyla icra mahkemesinden isteyemeyeceği- Bir başka takip dosyasında alacaklı olan 3. kişinin talebinin birden fazla haciz bulunması durumunda sıra cetveli düzenlenmesi ve sıra cetveline itiraz edilmesi halinde değerlendirileceği-
•   12. HD. 08.06.2020 T. 7729/3988


Borçluya tebliğ edilen ödeme emri tebliğ mazbatasında, haber bırakılan komşunun kim olduğuna dair hiçbir bilgi bulunmuyorsa tebligatın usulsüz olacağı- Borçlu vekili tarafından UYAP üzerinden sunulan vekaletname icra müdürlüğü tarafından onaylandıktan sonra  borçlu vekili Uyap sorgu sisteminde bulunan tüm evraklara erişim imkanı elde edeceğinden, ıttıla tarihinin, borçlu vekili tarafından sunulan vekaletnamenin, icra müdürlüğünce onaylandığı tarihi olarak kabulü gerektiği- Usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde yapılması gerektiği-
•   12. HD. 01.06.2020 T. 11629/3376


İlamlı icra takibinde mükerrerlik şikayetinin süresiz olarak yapılabileceği, bu konudaki şikayetin duruşma açılarak incelenmesi gerektiği-
•   12. HD. 16.03.2020 T. 9462/2696


Ödeme bilgileri hatalı hesaplandığından, borç miktarının belirlenmesi için gerektiğinde ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerektiği-
•   12. HD. 10.03.2020 T. 14079/2472


İcra takibinin kesinleşmesinden önceki dönemde, mirasın reddedilmiş olduğu hususu maddi hukuka dayalı bir borca itiraz sebebi olup; olayda borçlu tarafından, takibin kesinleşmesinden önce, TMK'nın 606. maddesine göre alınan mirasın kayıtsız şartsız reddedildiğine ilişkin sulh hukuk mahkemesi kararını, ödeme emri tebliğinden itibaren, yasal yedi günlük sürede icra dairesine bildirilmediği, bu durumda; takibin kesinleşmesinden sonra mirasın reddine ilişkin mahkeme kararının icra dairesine sunularak hacizlerin kaldırılmasının istenemeyeceği, buna göre; Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
•   . HGK. 10.03.2020 T. 748/282


Yöntemine uygun hesap kat ihtarı tebliğ edilmeyen şikayetçi borçlu hakkında, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilâmlı icra takibi yapılamayacağı-
•   12. HD. 09.03.2020 T. 8994/2289


Tebligatın usulsüzlüğü şikayetinin ve meskeniyet şikayetinin süreden reddinin isabetli olduğu- İİK. mad. 106 ve 110'a dayanan şikayetin istinafı/temyizi kabil olmadığı-
•   12. HD. 04.03.2020 T. 4108/2193


İİK'nun 80. maddesiyle temin edilmek istenen amacın, borçlunun egemenlik alanındaki haczedilebilir nitelikteki mal, para vb. menkulleri belirlemek ve muhafaza altına almak olduğundan, borçlu ile istihkak iddia eden 3. kişi arasındaki organik bağın ispatı ve 3. kişinin istihkak iddiasının reddine yönelik ispat için evrak araştırması yapılamayacağı, bilgisayar ortamında araştırma yapma yetkisinin ancak CMK mad. 134 gereğince mahkeme kararıyla hakimler tarafından verilebileceği-
•   Sakarya BAM 8. HD. 26.02.2020 T. 1616/323


Takibe konu taşınmaz hakkında açılan tasarrufun iptali davasında yer alsa da, icra takibinin tarafı olmadığı görülen şikayetçinin takibin iptalini talep etmekte aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı-
•   12. HD. 18.02.2020 T. 3975/1499


Takibin fazladan ödenen paranın istirdatına yönelik hükme ilişkin olması, yani, menfi tespit davasından dönüşen istirdat davasına ilişkin olmaması halinde, ilamın kesinleşmeden icra takibine konu edilebileceği-
•   . HGK. 11.02.2020 T. 55/130


"İcra kefaleti geçerli olduğundan icra emrinde istenen faiz ve fer'ilerin icra kefaletine uygun olup olmadığının denetlenmesi gerektiğine" ilişkin bozma ilamına uyulması üzerine, icra emrinin çekten kaynaklanan alacağa avans faizi uygulanacak şekilde düzeltilmesine karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 21.01.2020 T. 14073/460


K. takdirine itiraza ilişkin kararın temyiz kabiliyetinin bulunmadığı- Satış ile üçüncü kişiye geçen mülkiyetin, tasarrufun iptaline karar verilmesi ile borçluya geri dönmeyeceği- Taşınmazın maliki olmayanın meskeniyet şikayetinde bulunamayacağı-
•   12. HD. 20.01.2020 T. 8158/356


Müteselsil kefilin, "kendi kefaletinin teminatı olarak ipotek vermesi" halinde, asıl borçlu konumuna geleceği ve önce rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılmadığını (süresiz) şikayet konusu yapabileceği- Kefaletin "müteselsil" olması ve ipoteğin, müteselsil kefillerin "kefalet borcunun teminatı" olarak tesis edilmemesi halinde, kefil hakkında "genel haciz yolu" ile takip yapılabileceği, bu durumda, "önce rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılmasını" düzenleyen İİK'nun 45. maddesinin uygulanmayacağı-
•   12. HD. 13.01.2020 T. 14112/30


Eşlerden birinin borcundan dolayı aile konutunun haczedilemeyeceğine ilişkin olarak borçlu olmayan diğer eş tarafından aktif dava ehliyeti olmaması nedeniyle şikayet reddinin aile hayatına saygı hakkının ihlal ettiği-
•   . AYM. 12.12.2019 T. 10454/31093


Menfi tespit ve istirdat istemine ilişkin ilamın kesinleşmeden takibe konu edilemeyeceğine dair şikayetin 7 gün içinde yapılması gerektiği-
•   12. HD. 11.12.2019 T. 15110/17769


İcra müdürünün haczin hangi maddeye göre yapılmış sayılacağına ilişkin kararı üzerine yapılan şikayet ile istihkak davasının aynı dava dilekçesinde "terditli dava" (HMK. mad. 111) şeklinde açılabileceği- Şekil ve aşama itibari ile usulüne uygun olmadan harç ikmali konusunda mahkemece verilen kesin sürenin hüküm doğurmayacağı-
•   . HGK. 10.12.2019 T. 8-1917/1332


Aile konutu iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinin, 7 günlük süreye tabi olup bu sürenin öğrenme tarihinden başlayacağı-
•   12. HD. 09.12.2019 T. 5856/17539


İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan ilamlı takipte, İİK mad. 150/b uyarınca kira bedellerinin takip dosyasına ödenmesi işleminin, (iflasın ertelenmesi ve) konkordato mühleti verilmesi talebinde muhafaza tedbiri olarak değerlendirilemeyeceği- Konkordato talebini inceleyen asliye ticaret mahkemesinin tedbir kararında açıkça yer almayan "kira gelirlerinin,  konkordato projesi içerisinde yer alıp almadığının" yorum yolu ile icra mahkemesince değerlendirme konusu yapılamayacağı- Borçlunun kira gelirlerinin konkordato projesi içerisinde yer aldığı, dolayısıyla kira gelirlerinin icra takip dosyasına yatırılmasının konkordato mühletinden beklenen amacı sonuçsuz bırakacağı iddiasını ancak kesin konkordato mühletini veren asliye ticaret mahkemesinde ileri sürerek bu konuda tedbir kararı verilmesi ve verilen tedbir kararının aksine müdürlükçe işlem yapılması halinde bu hususu şikayet konusu edebileceği-
•   10. ADANBAMHD. 04.12.2019 T. 2765/1945


Hak düşürücü niteliğindeki satış isteme sürelerinin re'sen gözetilmesi gerekeceği- Satış isteme sürelerinin geçmesine karşın tapu sicilinde şeklen varlığını sürdüren haczin İİK'nun emredici nitelikteki 106. ve 110. maddelerine aykırı bir durum yaratacağı- Taşınmazı takip borçlusundan hacizle yükümlü olarak satın alan yeni taşınmaz malikinin İİK. mad. 106 ve 110 gereğince haczin düştüğünü ileri sürebileceği-
•   12. HD. 26.11.2019 T. 13664/17070


Şikayetçi tarafından açıkça şikayetten vazgeçilmedikçe dosya borcunun ödenmiş olmasının, icra mahkemesince işlemiş faiz miktarı ve oranına ilişkin şikayetin incelenmesine engel teşkil etmeyeceği, her dava ve şikayetin yapıldığı andaki şartlara göre değerlendirilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 19.11.2019 T. 12757/16733


Feragat; alacağın haricen tahsiline karine olsa da, alacaklının feragatinin, tahsile dayalı olmayıp yasal zorunluluktan kaynaklanması halinde, icra müdürlüğünce harç alınmaması gerektiği-
•   12. HD. 14.11.2019 T. 13071/16562


Meskeniyet şikayetine konu taşınmazın yargılama devam ederken 3. kişiye satıldığı, karar tarihi itibari ile davacı borçlu adına kayıtlı olmadığının görüldüğü, bu hususun kamu düzeninden olup, her aşamada ileri sürülebileceği, o halde, mahkemece, şikayete konu edilen taşınmazın malikinin davacı borçlu olmaması nedeniyle, şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 13.11.2019 T. 13362/16464


Bozma kararından sonra yapılan yargılamada mahkemece, bilirkişiden alınan rapora itibar edilerek bakiye borç miktarının ................ TL olarak kabulüne karar verilmiş olup, bozmadan önceki kararın sadece borçlu tarafından temyiz edildiği ve karar düzeltme talebinde bulunulduğu da gözetilerek, 06.11.2015 tarihli ilk hükümdeki miktardan daha fazlasına hükmedilmesinin "aleyhe hüküm verme yasağı" uyarınca mümkün bulunmadığı, bu durumda Yargıtay bozma kararına uyan mahkemece verilen bozma sonrası karar, aleyhe hüküm verme yasağına aykırı olduğundan isabetsiz olup kararın bu gerekçe ile bozulması gerekeceği-
•   12. HD. 12.11.2019 T. 12503/16402


Borç rehin ile temin edilmiş olsa bile elinde kambiyo senedi bulunan alacaklı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabilirse de, öncelikle bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe geçerek tercih hakkını bu takip türünden yana kullanmış olan alacaklının aynı borca ilişkin olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi yapamayacağı- Kamu düzeni ile ilgili olan bu hususun süresiz olarak şikayete konusu yapılabileceği (Karşı Oylu)-
•   12. HD. 12.11.2019 T. 11417/16344


Mahkemece verilen hükmün ilk bendinde; "Şikayetin kabulü ile Diyarbakır ......İcra Müdürlüğünün ............ esas sayılı dosyasındaki .......... tarihli red kararının iptaline" şeklinde hüküm kurulduğu, anılan ilamın hüküm kısmının bu haliyle, şüphe ve tereddüde yer vermeyecek biçimde açık ve infaz kabiliyetinin olmadığının anlaşıldığı, mahkemece HMK'nun 297/2. maddesine uygun hüküm kurulması gerekirken, bu hususun göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
•   12. HD. 11.11.2019 T. 12689/16283


İflasın ertelenmesi davasında verilen ihtiyati tedbir kararı gereğince takip yapılamayacağı ve zorunlu takip arkadaşlığına aykırı davranıldığına ilişkin şikâyetlerin, İİK'nun 149. ve 179/a maddesinde düzenlenen yasa hükümlerine ve kamu düzenine aykırılıktan kaynaklanmaları nedeniyle İİK'nun 16/2. maddesi gereğince süresiz şikâyete tabi olduğu, o halde ilk derece mahkemesince, ihtiyati tedbir kararı gereğince takip başlatılamayacağı ve zorunlu takip arkadaşlığı ilkesine aykırılığa ilişkin şikâyetlerin süresiz şikâyete tabi olduğu nazara alınarak, bu şikâyetlerin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 06.11.2019 T. 12379/16014


Sağlık kuruluşunun ruhsat devrinin, devir talep tarihi itibariyle aktif olarak faaliyet gösterme şartına bağlandığı, devir tarihi itibariyle aktif olarak faaliyet göstermeyenlerin (faaliyeti askıya alınmış bulunan hastaneler) devredilemeyeceği, ancak, özel sağlık kuruluşu ruhsatının alınma tarihi 21/03/2014 tarihinden önce ise aktif faaliyet gösterme şartı aranmaksızın devri mümkün olduğundan bu tarihten önce haciz konulmak kaydıyla icra yoluyla ekonomik değeri olması nedeniyle satışının da mümkün olacağı, aksinin kabulünün hak kaybına sebep olacağı-
•   12. HD. 22.10.2019 T. 11638/15476


Haciz tarihinden itibaren bir yıllık süre dolmadan satış talep ederek aynı tarihte satış avansı yatıran, sonrasında satış talebini geri alan ve satış talebini geri almasından sonra tekrar satış talep eden şikayet olunan alacaklının satış talebini geri aldığı tarihten itibaren bakiye satış isteme süresi içerisinde tekrar satış talebinde bulunması gerektiği, bakiye süre içerisinde satış talebinde bulunulmayan şikayet olunanın alacaklının hacizlerinin düştüğü-
•   23. HD. 17.10.2019 T. 4661/4336


Şikayetin konusunu teşkil eden dayanak ilam şikayet tarihinden sonra bozularak ortadan kalktığına göre; mahkemece şikayetin konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek 6100 sayılı HMK'nun 331. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderleri takdir edilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 16.10.2019 T. 10879/15004


İcra emrinin kısmen iptaline karar verilmesi üzerine, borçlu kendisinden tahsil edilen ve alacaklıya ödenen paraların İİK. mad. 361 uyarınca geri alınması için alacaklıya muhtıra çıkartılması talebinin icra müdürlüğünce reddinin isabetli olduğu- Ortada yanlışlıkla ödenen veya ödeme tarihi itibariyle fazladan yapılmış bir ödeme söz konusu olmayıp takip borcuna ilişkin yapılmış bir ödeme söz konusu olduğundan, icra emrinin iptaline ilişkin şikayetin sonradan kabul edilmiş olmasının, borçlu tarafından yapılan ödemeyi hükümsüz kılmayacağı- Aksi halde her iptal kararı verilen icra dosyasından ödenen paraların iadesi talep edilerek icra dosyasının hiçbir zaman infaz edilememesi, sürekli açık kalması sonucunun doğacağı, anılan istemin borçlu tarafından genel mahkemelerde açılacak istirdat davasında tartışılması gerektiği- İİK.nun 361.maddesinin uygulandığı hallerde, mahkeme kararının kesinleşmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığı, ortada ilamlı takibe dayanak yapılan bozulmuş, yeniden verilmiş ve kesinleşmiş bir karar olmayıp, İİK.nun 40/2. maddesinin de uygulama yerinin bulunmadığı anlaşıldığından şikayetin bu gerekçelerle reddine karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 15.10.2019 T. 11033/14957


"Sıra cetvelindeki sıraya itiraza" ilişkin uyuşmazlıkların çözüm yerinin icra mahkemesi olduğu-
•   . HGK. 15.10.2019 T. 23-2250/1068


Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi, başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu, mahkemece, şikayetin kabulü ile, ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 15.10.2019 T. 11513/14937


İhale konusu taşınmazlara ilişkin satış ilanı ve şartnamede KDV oranının %18 olarak gösterilmesine rağmen, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 16. maddesinde öngörülen yasal sürede İcra Hukuk Mahkemesine başvurularak bu hususun şikayet konusu yapılmadığının anlaşıldığı, görüldüğü gibi ihale alıcısının, ihale şartlarını bilerek ihaleye girdiği ve ihale konusu taşınmazları 05/09/2013 tarihinde sürdüğü pey ile aldığı, buna göre; herkes için kesinleşmiş olan "ihale şartları" çerçevesinde yapılan ihalenin de kesinleşmesinden sonra KDV istisnasından bahisle iade isteminin icra hukuk mahkemesinde şikayet yoluyla ileri sürülemeyeceğinin kabulü gerekeceği-
•   12. HD. 15.10.2019 T. 11098/14954


İhale alıcısının, ihale şartlarını bilerek ihaleye girdiği ve ihale konusu taşınmazı 21/12/2016 tarihinde sürdüğü pey ile aldığı, söz konusu taşınmaz ihalesi kesinleştikten sonra ihale alıcısının 02/01/2017 tarihinde %18 oran üzerinden de KDV ödediği, buna göre; herkes için kesinleşmiş olan "ihale şartları" çerçevesinde yapılan ihalenin de kesinleşmesinden sonra KDV istisnasından bahisle iade isteminin sulh hukuk mahkemesinde şikayet yoluyla ileri sürülemeyeceğinin kabulü gerekeceğinden, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken,şikayetin kabulü ile .............. TL. KDV tahakkuk işleminin iptaline yönünde hüküm tesisi ve istinaf başvurusunun da Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmesi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasının, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasının gerektiği-
•   12. HD. 01.10.2019 T. 10380/13941


İcra Müdürlüğünün ihale sonucu alınan araçlara ilişkin olarak, % 1 alınması gereken KDV' nin %18 oranında hesap edilerek fazla tahsil edildiği olayda iadesine ilişkin davanın adli yargı yerinde görülmesi gerekeceği-
•   . UM. 30.09.2019 T. 513/603


Haciz şerhinin terkini-
•   14. HD. 25.09.2019 T. 4625/5808


İpotek hakkının bölünmezliği ilkesi gereğince; alacaklı, ipotek ile teminat altına almak istediği tüm alacağını aynı takip dosyasında belirterek, ipoteğin paraya çevrilmesini talep etmesi gerektiği, yani, aynı ipotekle teminat altına alınmış alacakları ayrı ayrı ipotekli takibe konu yapamayacağı- Takip konusu taşınmazın satışı gerçekleştiğinde, taşınmazda yer alan ipoteğin teminat oluşturmaktan çıkacağı- İpoteğin, borçlunun alacaklı nezdinde doğmuş ve doğacak tüm borçlarının teminatını oluşturmayacağı gibi, tahsilde tekerrür olmamak üzere takip başlatılmış olmasının da bu sonuca etkili olmayacağı-
•   12. HD. 23.09.2019 T. 9935/13240


Alacaklının talebi üzerine, taşınmaz kaydı üzerine haciz şerhlerinin işlendiği, taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de, borçlunun, hacze karşı süresinde haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı bulunmadığı, borçlunun dosyadaki haczedilmezlik şikayetinin haciz şerhine ilişkin olduğu kabul edilerek borçlunun haczedilmezlik şikayetinin süresinde olup olmadığı araştırılarak süresinde olduğunun tespiti halinde işin esası incelenmek suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 17.09.2019 T. 9732/12852


Her dava ve şikayetin açıldığı tarihteki hukuki durum gözetilerek hükme bağlanacağı- Takip dayanağı ilam bozulmakla dava dilekçesinin görev yönünden reddine dair verilen kararın kesinleşme tarihinden önce şikayet yapıldığı için şikayetin yapıldığı tarih itibariyle ortada verilmiş bir görev yönünden ret kararı olmadığından mahkemenin davanın konusuz kaldığı yönündeki gerekçesinin yerinde olmadığı-
•   12. HD. 17.09.2019 T. 9482/12853


Asliye Ticaret Mahkemesice verilen geçici mühlet kararının, alacaklının icra takibi başlattığı gün, ancak icra takibine ilişkin harçların yattığı saatten daha sonra  yazdırıldığı ve onaylandığı anlaşıldığından,söz konusu takibin geçici mühlet kararından önce başlatıldığı ve takibin iptalinin gerekmediği, İİK. mad. 294'e aykırı olarak geçici mühlet içerisinde takip başlatıldığından söz edilemeyeceği-
•   12. ANTALYABAMHD. 10.07.2019 T. 795/2032


Borçlunun tebliğe elverişli adresinin bankadan istenmesinin müşteri sırrı niteliğinde olmadığı-
•   12. HD. 01.07.2019 T. 9226/11509


Herkes için kesinleşmiş olan "ihale şartları" çerçevesinde yapılan ihalenin kesinleşmesinden sonra KDV'nin daha düşük uygulanması talebinin icra mahkemesinde ileri sürülemeyeceği-
•   12. HD. 27.06.2019 T. 8682/11385


Usulsüz tebliğ işlemine ilişkin şikayetin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması gerektiği-  Borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu gözetilerek, borçlunun usule aykırı tebliği öğrenme tarihi olarak beyan ettiği tarihin ödeme emrinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesi gerektiği-
•   12. HD. 27.06.2019 T. 7049/11392


Borçlular "terekenin borca batık olması" hususunda mahkeme kararı ile murisin terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile davacıların mirası hükmen reddine ilişkin kararı ibraz ederek icra emrinin iptalini talep etmiş olduğundan, mahkemece  talep aşılmak suretiyle takibin iptaline karar verilmesinin isabetsiz olduğu, "icra emrinin iptaline" karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 27.06.2019 T. 8149/11333


İhtarnamelerin çıkartıldığı adresin, borçlunun takip dayanağı ipotek belgesi veya kredi sözleşmesinde yazılı adreslerden biri olmadığından, İİK'nın 150/ı maddesi gereğince geçerli ve dolayısıyla usulüne uygun bir tebligat olmadığının kabulü gerekeceği, bu durumda, yöntemine uygun hesap kat ihtarı tebliği bulunmadığından, şikayetçi borçlu hakkında, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilâmlı icra takibi yapılmasının mümkün olmadığı-
•   12. HD. 26.06.2019 T. 7990/11288


İhaleye konu taşınmazın tapu kaydında şikâyetçi lehine asliye hukuk mahkemesi tarafından ihtiyati tedbir şerhi konulmuş ise de; ihtiyati tedbir kararının cebri satışı engellemeyeceği ve şikâyetçi lehine ihtiyati tebdir şerhi verilmiş olmasının şikâyetçiyi İİK. mad. 134/2 uyarınca ilgili konumuna sokmayacağı- Tapu siciline tescil edilmemiş olan satış vaadi sözleşmesinin de şikâyetçiye tapu sicilindeki ilgili sıfatıyla ihalenin feshini isteme hakkı vermeyeceği- Şikâyetçi lehine ihale konusu taşınmazın tapu kayında icrai haciz şerhi konulduğundan, bu nedenle İİK. mad. 134/2 gereğince tapu sicilindeki ilgililerden sayılacağından ihalenin feshini isteme hakkı bulunduğu- İhaleden önce kesinleşen mahkeme kararı ile ihale konusu taşınmazın maliki olmasına karşın bu hakkını tapuya tescil ettirmeyen şikâyetçinin "tapu sicilindeki ilgili" sıfatını kazanamayacağı ve malik olma sıfatı ile ihalenin feshi isteminde bulunma hakkı bulunmadığı- Ancak şikâyetçi, aynı zamanda ihaleye konu taşınmazın tapu sicilinde haciz şerhi koydurduğundan, "haciz alacaklısı" sıfatı ile ihalenin feshini isteyebileceği-  "Mülkiyet hakkının mutlak ve ayni nitelikte hak olması nedeniyle bu hakkı sınırlayan herkese karşı ileri sürülebileceği, bu bağlamda taşınmazın korunmasına yönelik olarak ve somut olayda olduğu gibi tescilsiz olarak kazanılan mülkiyetin tapuda tescilini engelleyen ihale işleminin iptali istemiyle açılan davanın, mülkiyet hakkını korumaya yönelik ve bildirici tescile imkân sağlayacak bir tasarruf işlemi olduğu, İİK'nın 134/2 maddesinde belirtilen, 'tapu sicilindeki ilgililer'in taşınmazın tapu kaydında lehine haciz şerhi, ipotek şerhi, irtifak hakkı şerhi bulunan kişiler, tapu siciline şerh edilmiş ön alım ve geri alım hakkı sahipleri ile harici satış sözleşmesi ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin tarafları, tasarrufun iptali kararının davalısı olduğu, tapu siciline kayıt edilen sınırlı ayni hak sahipleri ve şahsi hak sahipleri ihalenin feshi şikâyetini yapabilecek kişiler olarak sayılırken, kesinleşmiş mahkeme kararıyla şekli ve maddi anlamda mülkiyet hakkını tescilsiz olarak kazanan ayni hak sahibine ilgili sıfatı verilmesi gerektiği" şeklindeki görüşün  HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-
•   . HGK. 25.06.2019 T. 12-77/790


İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde haciz safhası olmadığından, bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından, haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı bulunmadığı-
•   12. HD. 24.06.2019 T. 8628/10912


Şikayetçi tarafından açıkça şikayetten vazgeçilmedikçe dosya borcunun ödenmiş olmasının, icra mahkemesince usulsüz tebligata ilişkin şikayetin incelenmesine engel teşkil etmeyeceği-
•   12. HD. 20.06.2019 T. 8188/10724


Temyize konu şikayet, İİK'nin 97. maddesi uyarınca yapılan haczin İİK'nin 99. maddesi uyarınca yapılması gerektiğine ilişkin olup, aynı Mahkemede görülen davanın ise istihkak iddiası nedeniyle takibin taliki veya devamına ilişkin olduğu, icra mahkemesince takibin devamına karar verilmesi, hacze ilişkin memur işleminin iptali için şikayet yoluna gidilmesine engel olmadığı gibi, ilgilinin bu şikayeti yapmasında hukuki yararının bulunmadığından da bahsedilemeyeceği-
•   8. HD. 20.06.2019 T. 3372/6276


Yargıtay'ın bozma ilamına uyulmasına karar verildiği takdirde, mahkemenin artık bu uyma kararı ile bağlı olduğu, mahkemenin bozma kararına uygun yeni bir karar vermek zorunda olduğu, çünkü bozmaya uyma kararı ile bozma yararına olan taraf için usule ilişkin kazanılmış hak doğmuş olacağı-
•   12. HD. 12.06.2019 T. 6647/10092


Alacaklının "evrak araştırması yapılması" talebinin reddine ilişkin icra memur işleminin hatalı olduğu-
•   8. İZMİRBAMHD. 29.05.2019 T. 3058/1522


İcra kefaletinin geçersizliği nedeniyle iptali isteminin genel mahkemede ileri sürülebileceği- İcra kefaletinin ilamlı icra takibine konu edilebilmesi için yasada öngörülen şekil şartlarına uygun olarak yapılmış olması gerektiğinden, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurulması halinde, mahkemece, TBK. mad. 583 ve 584. maddeleri uyarınca kefaletin geçerli olup olmadığı araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 29.05.2019 T. 6708/9433


Şirket hakkında geçici mühlet kararında "şirket malları üzerinde hapis hakkı uygulanmamasına" ilişkin tedbir kararı bulunmadığı, icra müdürlüğü ve icra mahkemesinin tedbir kararını yorumlama yetkilerinin bulunmadığı, geçici mühlet kararında yer alan muhafaza işlemlerinin kaldırılmasına şeklindeki düzenlemenin hapis hakkının konusu olan araç hakkında uygulanmasının mümkün olmadığı, şikayete konu aracın zaten alacaklının elinde bulunduğu, teslime bağlı rehin hükümleri gereğince rehnin konusu olan aracın borçlunun rızası ile alacaklıya teslim edilmiş olduğu, aracın satış işlemlerinin durdurulması ile yetinilmesi gerekirken alacaklının elinde bulunan aracın borçluya teslimine ilişkin icra müdürlüğü işlemi dosya kapsamına ve yasaya uygun olmadığı-
•   21. İSTANBULBAMHD. 27.05.2019 T. 10/1131


Tasarrufun iptali davası açılabilmesi için alınan aciz vesikasının şartlarının oluşup oluşmadığı ilgili davada tartışılacağından, üçüncü kişinin aciz vesikasının iptaline ilişkin şikayette bulunmada hukuki yararı bulunmadığı-
•   12. HD. 23.05.2019 T. 1065/8991


Takip ehliyetinin yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre kamu düzenine ilişkin olduğundan her zaman (süresiz) şikayet yolu ile ileri sürülebileceği, icra mahkemesince bu hususun kendiliğinden (re'sen) gözetilmesi gerekeceği, somut olayda ipotek borçlusunun takip tarihi itibariyle kısıtlanmasını gerektirecek bir hastalığı var ise borçlunun takip ehliyeti bulunmadığından takip talebinde borçlu ile birlikte vasinin gösterilmesinin ve icra emrinin vasiye tebliğinin zorunlu olduğu, o halde mahkemece, varsa tarafların delilleri ile birlikte borçluya ait raporların, tüm tedavi ve hasta takip evraklarının, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı veya tam teşekküllü bir devlet hastanesine gönderilerek borçlunun 20/01/2017 takip tarihi itibariyle medeni hakları kullanma (fiil) ehliyeti bulunup bulunmadığına yönelik rapor aldırılması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 23.05.2019 T. 675/8948


Usulsüz tebligat şikayetine ilişkin yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurulamayacağı-
•   12. HD. 21.05.2019 T. 6243/8705


Borçlunun, bir taraftan tebligatın usulsüzlüğünü ileri sürerken, bir taraftan da usulsüz olduğunu ileri sürdüğü tebligatı öğrendiği tarihten itibaren (7) gün içinde icra mahkemesine şikayette bulunması gerekeceği-
•   12. HD. 21.05.2019 T. 1001/8720


Haczedilmezlik şikayetinin, öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük süre içinde yapılması gerektiği- Her haczin yeni bir şikayet hakkı doğuracağı, satışa esas alının son haciz için meskeniyet şikayetinde bulunulmadığı, bu hakkın kullanılmadığı anlaşıldığından şikayetin reddine karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 21.05.2019 T. 708/8691


Alacaklının dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesi yönündeki talebi iki haftalık kesin süre içerisinde olmadığından asıl icra dosyasındaki takibin açılmamış sayılması durumunda olan bir takip olduğu, daha sonra takibin açılmamış sayılması yönünde alınacak kararın tespit niteliğinde olduğu, bu durumda olan bir dosyadan haciz için talimat yazılamayacağı, HMK'nun 20. maddesi hükmünün kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle aleyhe bozma ilkesinin de nazara alınamayacağı dikkate alınarak icra mahkemesince bu gerekçe ile icra müdürünün haciz yapılmaması yönündeki işleminin doğru olduğu kabul edilerek şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 15.05.2019 T. 6047/8151


Şikayete konu işlem, Asliye Ticaret Mahkemesi'nin vermiş olduğu kararın infazı ile ilgili olup, icra müdürlüğü, ticaret mahkemesinin infaz memuru olarak görev yaptığından, bu kararla ilgili şikayetleri inceleme görevinin, kararı veren Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğu-
•   12. HD. 13.05.2019 T. 7607/7844


Senet aslının icra kasasında olmadığı hususunun, ancak ödeme emrinin tebliği üzerine, borçlu tarafından İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine şikayet yoluyla ileri sürülmesi halinde değerlendirme konusu yapılabileceği, icra mahkemesince re'sen nazara alınamayacağı-
•   12. HD. 13.05.2019 T. 337/7727


İlamlı icrada dayanak ilamda hüküm altına alınan ulusal bayram ve genel tatil, fazla mesai ve yıllık izin alacaklarının brüt olarak istendiği, bunların nete çevrilerek fazla istenen işlemiş faiz kalemlerinin iptaline yönelik olmasına rağmen mahkemece bozma ilamı sonrası aldırılan bilirkişi raporunda kıdem tazminatı ve ihbar tazminatına işlemiş faiz kalemleri yönünden kısmen iptal kararı verilmiş olup, bu durumun taleple bağlılık ilkesine aykırı olduğu-
•   12. HD. 13.05.2019 T. 5982/7898


Kararın alacaklı değil borçlu tarafından temyiz edildiği dolayısıyla alacaklı lehine kazanılmış haktan söz edilemeyeceği-
•   12. HD. 13.05.2019 T. 1162/7881


İcra takibine dayanak olan ilamın temyiz edilmesi üzerine bozma kararı verilmesi sebebiyle takip konusu edilen ilk ilama göre alacaklıya yapılan ödemelerin fazla olduğu ve bu farkın hesaplanması yönündeki iddiaların ilama aykırılık şikayeti olup kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebileceği-
•   12. HD. 02.05.2019 T. 6828/7580


Borçlunun şikayeti ilama aykırılık şikayeti olup bu tür şikayetlerin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebileceği-
•   12. HD. 02.05.2019 T. 8370/7472


İİK. mad. 150/e uyarınca, süresinde satış istenmemesi halinde icra takibi düşeceğinden, bu tarihten sonra yapılan ihalenin de sırf bu nedenle feshi gerektiği-  Böyle bir durumda, taşınmaz, tahmini bedelin üstünde satılsa da, borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olduğunun kabulü gerektiği- "Zarar unsuru gerçekleşmediğinden dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı" gerekçesi ile ihalenin feshi isteminin reddine yönelik BAM kararının hatalı olduğu-
•   12. HD. 02.05.2019 T. 5496/7554


3533 sayılı Tahkim Yasası gereğince verilmiş konusu para olan Hakem Heyeti kararının icrasının genel hükümler uyarınca yerine getirileceği ve takibe konu Hakem kararı para alacağına ilişkin olduğundan kesinleşmesi gerekmediği-
•   12. HD. 30.04.2019 T. 7239/7199


Mahkemece, icra takip dosyasında aynı borca ilişkin borçluya gönderilen iki muhtıranın yer alamayacağı gözetilerek; şikayete konu muhtıranın iptaline karar verilmesinin gerekeceği-
•   12. HD. 30.04.2019 T. 7129/7306


Alacaklı vekilinin tevdi mahalli tayini kararından takip tarihi itibariyle haberi olmaması halinde, borçlu hakkında icra takibi başlatmakta haklı olduğunun kabulü gerektiği ve bu durumda borçlunun ödemesi takipten sonraki kısmi ödeme olduğundan, TBK. mad. 100 gereğince, öncelikle işlemiş faiz, icra vekalet ücreti ve takip masraflarından düşülerek icra müdürlüğünce bakiye borç hesabında dikkate alınacağı- Dosya hesabı yapıldığında borçlunun buna karşı da her zaman şikayet hakkı bulunduğu- Takip öncesi ödeme olmadığı dikkate alındığında, miktar yönünden icra emrinin düzeltilmesine gerek bulunmadığı-
•   12. HD. 30.04.2019 T. 7104/7303


Takibe dayanak ilamın düzelterek onama ilamından önceki haline göre hesaplama yapıldığı anlaşıldığından, mahkemece, takibe dayanak ilamın düzeltilmiş son şekline göre, borçlunun şikayeti hakkında karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 29.04.2019 T. 7390/6925


Borçlu şikayetinden açıkça feragat etmediği sürece, borcun ödenmesinin ya da takip dosyasının infaz edilmiş olmasının şikayetin incelenmesine engel olmadığı- İlamda faize hükmedilmemişse kesinleşmeden infazı istenemeyecek ilamlar hariç, karar tarihinden itibaren faiz talep edilebileceği-
•   12. HD. 18.04.2019 T. 6790/6776


İcra dosyasının tarafı olmayan üçüncü kişiye ait "kişisel veri" niteliğinde bulunan taşınmaz devir bilgilerinin icra müdürlüğünce istenmesinin mümkün olmadığı- Alacaklının hukuki yararının, üçüncü kişilerin Anayasa ile korunan özel hayatın gizliliğine ilişkin temel hakkından daha üstün tutulmasına olanak bulunmadığı-
•   4. SAMSUNBAMHD. 18.04.2019 T. 22/1290


Konut finansmanı sözleşmesi ve kredi kartı alacağına ilişkin olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçilip, borçluya icra emri gönderilemeyeceği ve buna ilişkin olarak icra mahkemesine süresiz şikayete başvurulabileceği-
•   12. HD. 18.04.2019 T. 6804/6794


Takibe konu ilam borçlu yönünden mülkiyet tespitine ilişkin olup, kesinleşmeden icraya konulması mümkün olmadığı gibi, ilamın fer'i niteliğindeki alacakların da ilam kesinleşmeden icraya konulamayacağı, o halde mahkemece takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 17.04.2019 T. 6546/6660


İlamın bölünerek birden fazla takibe konu yapıldığına ilişkin iddianın bir hakkın yerine getirilmemesi ile ilgili olduğundan bu konuda süresiz şikayet ile icra mahkemesine başvurulabileceği-
•   12. HD. 17.04.2019 T. 6911/6648


Mükerrer olduğu iddia edilen takibe konu ilamda tazminattan sorumlu olanın diğer borçlu olduğu, ilama aykırı ve tahsilde tekerrüre esas olacak şekilde tek tazminattan sorumlu olan şikayetçiye ve diğer takibin borçlusuna karşı tahsilde tekerrür şerhi olmaksızın iki ayrı takip yapılmasının hukuka aykırı olduğu- "Takip borçlularının ayrı kişiler olduğu" gerekçesiyle şikayetin reddedilemeyeceği-
•   12. HD. 17.04.2019 T. 6801/6688


İcra takibine konu ilam feragat nedeniyle ortadan kaldırıldığından artık bu ilama dayalı takibin de konusuz kalacağı ve konusuz kalan icra takibindeki tüm hacizlerin de kaldırılması gerektiği- Mahkemenin "dayanak ilamın gerekçesinde tarafların haricen anlaştıklarını ve feragat ettiklerini beyan ettiklerini, buna göre dosya borcunun haricen tahsil edildiğini ve Kanunu na göre yapılan ödeme üzerinden harç alınması gerektiği" gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
•   12. HD. 17.04.2019 T. 6824/6684


İpotekli taşınmaz maliklerine icra emri gönderilebilmesi için, ipotek akit tablosunun kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını içermesi ve alacaklı tarafından, borçluların kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adreslerine, noter aracılığı ile hesap kat ihtarının gönderilmesi gerekeceği, bu hususun, kamu düzeninden ve ilamlı takip yapma şartı olup, İİK'nun 16/2. maddesi gereğince süresiz şikayete tâbi olduğu ve mahkemece re'sen nazara alınması gerekeceği-
•   12. HD. 17.04.2019 T. 6803/6654


Takip alacaklısının A.G., borçluların ise A.E. ve T.E. olduğu anlaşılmakta olup, şikayetçi üçüncü kişi olan şirkete dayanak ilamda ne de takipte taraf olmadığı anlaşılmakla, şikayetçi aleyhine başlatılmayan bir takibin şikayetçi yönünden iptaline karar verilemeyeceği, bu nedenle takibin iptali yönünden şikayetin reddi gerektiği, ancak icra müdürlüğünce düzenlenen ve tahliyeye ilişkin süre verilmesine ilişkin işlemin şikayetçi üçüncü kişinin aleyhine olduğu, mahkemece bu konuda olumlu olumsuz bir karar verilmediği görüldüğünden, icra müdürlüğünce düzenlenen ve tahliye için süre verilmesine dair işleme ilişkin şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 17.04.2019 T. 6822/6691


İcra müdürlüğü ekranından Takip borçlusunun alacaklı olduğu icra takip dosyalarının sorgulanmasına ilişkin talebin haciz talebi niteliğinde olmadığı, bu talebin takibin yürütülmesine yönelik icra müdürlüğünce alacaklının talebi üzerine yasa gereği yapılması zorunlu olan bir işlem olmadığı ve yapılacak sorgulamanın Anayasa'nın 20. maddesinde düzenlenen temel hak ve hürriyetlere aykırılık teşkil ettiği-
•   21. İSTANBULBAMHD. 15.04.2019 T. 3160/801


Mahkemece, davalı hakkında bozma kararından önceki ........ tarih, ........ Esas ve ........... Karar sayılı ilam ile pasif husumet yokluğundan reddine karar verildiği anlaşılmakla, bozma sonrası verilen kararda da taraf olmayacağından pasif husumet yokluğu sebebi ile reddi gerekirken bu husus gözetilmeyerek davalının karar başlığında gösterilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutularak karar verilmesinin doğru olmadığı-
•   12. HD. 11.04.2019 T. 16337/6252


Alacaklı tarafça, borçlu hakkında ilamlı takip yapıldığına göre, ilamlı takibe yönelik şikayetin süresiz olduğu-
•   12. HD. 10.04.2019 T. 6756/6100


"Takibe konu bononun taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin teminatı olarak sözleşme ile birlikte verilen teminat bonosu olduğu" şeklindeki iddianın borca itiraz niteliğinde olduğu- İcra müdürünin takip talebi üzerine senetten anlaşılmayan bir hususu inceleyemeyeceği ve borçlular icra mahkemesine başvurusunda icra müdürünün takip hukuku kurallarına aykırı davrandığını ileri sürmediğinden, borçluların icra mahkemesine başvurusunun şikâyet mahiyetinde olmadığı- Borçlular talebini şikâyet olarak nitelendirip İİK'nın 170/a. maddesinin 2. fıkrasının uygulanmasını talep etmiş ise de, hukuki nitelendirme hâkime ait olup senedin sözleşmenin teminatı olarak verildiğine ilişkin borca itirazın duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği- "Borçluların iddiasının kişisel def'i niteliğinde olduğu ve bu hususun alacaklı bankaya karşı ileri sürülemeyeceği" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-
•   . HGK. 09.04.2019 T. 12-333/416


Borçlunun "iki ayrı takip dosyasından maaşına haciz konulduğunu, hacizlerin sıraya konularak nafaka alacağına ilişkin olan takip dosyasından yapılan kesinti bitinceye kadar diğer takip dosyasından yapılan maaş kesintisinin durdurulması talebinin icra müdürlüğünce reddi kararının kaldırılması" talebiyle yaptığı şikayet, şikayet süresinin 7 gün olduğundan bahisle reddedilmişse de, maaş haczi nedeniyle kesinti her ay yapıldığından, son maaş kesintisi gözetilerek yeniden şikayet hakkının doğacağı, yani, kesinti, her ay tekrarlandığı için sadece son maaş kesintisi gözetilerek, borçlunun yeniden şikayet hakkının doğduğunun kabulü gerektiği-
•   12. HD. 09.04.2019 T. 6682/5934


Şikayete konu işlem, Asliye Ticaret Mahkemesi'nin sözü geçen davada vermiş olduğu kararın infazı ile ilgili olup, icra müdürlüğü burada ticaret mahkemesinin infaz memuru olarak görev yaptığından bu kararla ilgili şikayetleri inceleme görevinin kararı veren Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğu, o halde icra mahkemesince bilgi alma davası kararının infazı ile ilgili olarak icra müdürünün işlemine karşı her türlü şikayetin kararı vermiş olan mahkeme tarafından incelenmesi gerektiği görülmekle şikayet dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 08.04.2019 T. 6618/5756


Mahkeme kararının gerekçe kısmında, şikayetçi borçlunun hacze muvafakat etmemek suretiyle yapmış olduğu itirazının reddine dair 11.01.2016 tarihli icra müdürlüğü işleminin usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek şikayetin reddine karar verilmesi gerektiğinin belirtilmesine rağmen, hüküm kısmında, şikayetin HMK'nun 114/1-g ve 115. maddeleri gereğince usulden reddine karar verildiği, bu durumda, kararın gerekçesi ile hüküm kısmı arasında çelişki meydana getirildiğinin görüldüğü, mahkemece, kararın gerekçe kısmı ile hüküm fıkrası arasında uyumsuzluk olacak şekilde sonuca gidilmesinin isabetsiz olduğu-
•   12. HD. 08.04.2019 T. 6738/5717
Hepsihukuk: Hesaplamalar: Mobil Hesaplama ve İçtihat Programı

İcra Hesapmatik: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

avatar_Özgür KOCA
İcra müdürlüğünce alacaklının "emekli ikramiyesinin haczine" ilişkin talebinin kabulüne karar verildikten sonra, alacaklının, "borçlunun emekli ikramiyesinin haczine yönelik bir talebinin bulunmadığı" belirtilerek "yeni" bir kararın verilmesinin, "icra müdürlüğünün kendi kararından kendiliğinden dönemeyeceği" ilkesine aykırı olacağı- İcra müdürlüğü, kendi kararından vazgeçemez ise de, şikayete konu işlemin icra mahkemesince denetlenerek usulüne uygun olup olmadığının belirlenmesi gerektiği ilkesi de nazara alınarak, alacaklının icra müdürlüğüne yaptığı talep yazısı ile müdürlüğün bu talebe ilişkin kabul kararı ve aynı tarihli e-haciz işlemi birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, alacaklının söz konusu talebi göz ardı edilerek, sadece önceki tarihli haciz istemi esas alınmak suretiyle, eksik inceleme ile sonuca gidilmesinin hatalı olduğu-
•   12. HD. 04.04.2019 T. 12447/5556


Mahkemece, İİK'nun 16/1. maddesi gereğince 7 günlük yasal süre içerisinde şikayette bulunulması nedeniyle işin esasının incelenmesi gerekeceği-
•   12. HD. 03.04.2019 T. 6267/5423


İİK mad. 354 gereğince, şikayetten feragat edilmesi veya borcun itfa edilmesi halinde, sanık hakkındaki davanın ve bütün neticeleriyle beraber cezanın düşeceğinin ihtar edilmesi gerekmesine rağmen, borcun tamamının ödenmesi halinde İİK mad. 340/1-2 gereğince cezanın düşürülmesine karar verilmesinin, kanuna aykırı olduğu-
•   12. HD. 02.04.2019 T. 4835/5362


Takibin mükerrer olduğu yönündeki şikayetin, ilamlı icra takibinde ilama aykırılık nedeni içinde değerlendirilmesi gerekeceği, bu nedenle anılan başvurunun, İİK'nun 16/2. maddesine göre süresiz şikayete tabi olduğu-
•   12. HD. 01.04.2019 T. 6593/5188


Konkordato geçici mühleti ile tedbir kararı veren ticaret mahkemesinin imtiyazlı alacaklar yönünden verdiği ihtiyati tedbir kararının sadece muhafaza tedbirleri ile satışın önlenmesine yönelik olup, bu alacağa (işçilik alacağına) dayalı olarak takip başlatılabileceği gibi haciz işlemi yapılmasına da engel bir durum bulunmadığı- Sınırlı yetkili icra mahkemesince ihtiyati tedbir kararının yorum yoluyla genişletilerek tedbir kararı içeriğinde yer almayan haciz işleminin yapılmamasına yönelik bir sonuç çıkarılmasının mümkün olmadığı, icra mahkemesinin genel mahkemeden verilen tedbir kararını sadece tedbir kararında yer alan haliyle değerlendirmek zorunda olduğu, tarafların tedbirin genişletilmesi ya da değiştirilmesi konusunda talepleri varsa bu taleplerini kararı veren mahkemeye iletmeleri gerektiği-
•   4. SAMSUNBAMHD. 27.03.2019 T. 917/988


Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe dayanak senedin tarafları arasındaki ticari kredi nedeniyle verildiği borçlunun da kabulünde olup, borçlunun ödeme emri tebliğ tarihine göre, yasal süre içerinde takibe dayanak belgelerin ve işleyecek olan faiz oranına bir itirazı olmadığı, bu durumda takipten sonraki dönem için istenen yıllık faiz oranları birbiri ile tutmadığından, oranların akdi faize dönüştüğününü kabulü ile buna uygun şekilde yapılacak olan hesaplama dikkate alınarak şikayet konusunda karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 21.03.2019 T. 12482/5006


Asıl davada alacaklı tarafından haczin İİK'nin 96-97 maddesine göre yapılmış sayılmasına yönelik istek, İİK'nin 16. maddesine göre yapılmış bir şikayet olup, maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu- Karar tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/1. maddesi, delillerin toplanmasına ilişkin ara karar gereğinin yerine getirilmesinden sonra davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde, vekalet ücretinin tamamına hükmedilmesi gerekir ne var ki hükmolunacak vekalet ücretinin ikinci kısmın ikinci bölümünde yazılı miktarları geçemez hükmünü içerdiği, o halde mahkemece, açılmamış sayılma kararı delillerin toplanmasına ilişkin ara karar yerine getirildikten sonra verilmiş olmakla birlikte, hesaplanan ücretin 500,00 TL'yi geçmemesi gerektiğinin gözetilmemesinin de isabetli olmadığı-
•   8. HD. 21.03.2019 T. 1653/3025


Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe dayanak senedin ticari kredi nedeniyle verildiği borçlunun da kabulünde olup, borçlunun ödeme emrinin tebliğ tarihine göre yasal süresi içerinde takibe dayanak belgelere ve işleyecek olan faiz oranına bir itirazı olmadığı, bu durumda takipten sonraki dönem için istenen yıllık faiz oranları birbiriyle tutmadığından oranların akdi faize dönüştüğünün kabulü ile buna uygun şekilde yapılacak hesaplama dikkate alınarak şikayet konusunda karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 21.03.2019 T. 6147/5018


Sıra cetvelinin iptali istemine ilişkin şikayette alacaklının şikayet edilen olarak gösterilmemiş olmasının şikayetin reddini gerektirmeyeceği- Mahkemece; kendisine sıra cetvelinde para isabet eden icra alacaklısına re'sen tebligat çıkartılarak taraf teşkili sağlandıktan sonra yargılamaya devam edilmesi gerektiği-
•   23. HD. 05.03.2019 T. 3013/856


İcra mahkemesinde ıslah müessesesinin uygulanamayacağı-
•   12. HD. 04.03.2019 T. 5648/3477


İlamlı icra takibinde, ilama uygun faiz istenmediği ve ilamda belirlenen brüt tutarların net miktarları üzerinden takip yapılması gerekirken brüt miktarlar üzerinden takip yapılmayacağı yönündeki şikayetlerin, ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olup, İİK'nun 16/2. maddesine göre, süresiz olarak İcra Mahkemesi'nce incelenmesi gerekeceği-
•   12. HD. 26.02.2019 T. 5571/3005


İcra takibinin sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, itirazların yapılabilmesi ve takibin süratle sonuçlandırılabilmesi, ancak tarafların icra takibinden usulünce haberdar edilmesi ile yani tebligat ile mümkün olacağı- Ödeme tebliğinin usulsüz olduğu ve öğrenme tarihine göre düzeltilmesi talebi şikâyet niteliğinde olup, şikâyetin usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi gün içerisinde yapılmasının zorunlu olduğu- Borçlunun bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabileneceği ancak tanık beyanıyla ispat edilemeyeceği-Tebligat parçasında yazılı olan hususun aksi her türlü delille ispatlanabileceği- Davada cevap dilekçesi ekinde sunulmuş olan telefon ve e-mail kayıtlarının yazılı belge niteliğinde olmadığı bu nedenle öğrenme tarihinin tespitinde dikkate alınamayacağı- Tebligat Kanunu'nun 17. maddesine göre tebligat yapılabilmesi için; tebligat yapılmak istenen adresin muhatabın devamlı olarak mesleğini ya da sanatını icra ettiği iş yeri adresi olması, muhatabın adreste bulunamaması hâlinde, bu durumun tespit edilerek daimi çalışanına tebligat yapılması gerektiği ancak somut olayda ise dosya kapsamına göre ödeme emri tebliğ edilen adres, şikâyetçi borçlunun iş yeri adresi olmadığı gibi muhatap adına tebligatı alan kişinin şikâyetçi borçlunun çalışanı olmadığı bu nedenle yapılan ödeme emri tebliğ işlemi usulsüz olduğu-
•   . HGK. 26.02.2019 T. 12-765/216


İcra dosyasında alınan bilirkişi raporunda, haczedilen malların tarihi eser niteliğinde olduğu, vasıf ve yapıları gereğince satışa konu edilemeyeceklerinin, ilgili antikaların yurt dışına çıkarılmasının yasak olduğu gibi, eserlerin Anıtlar Müzeler Genel Müdürlüğü Türk ve İslam Eserleri Müzesinde sergilenmesi gerektiğinin bildirildiği, bu durumda, borçlunun haczedilmezlik şikayeti kamu düzenine ilişkin olup süresiz şikayete tabi olduğundan, işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 25.02.2019 T. 5697/2882


Takibe dayanak yapılan ilama esas alınan protokolde müşterek çocuğun ilköğretim çağına geldikten sonra her hangi bir özel veya devlet okulunun eğitim giderinin tamamını babanın ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği, zamanında ödenmemesi halinde davacı eşin bu paraları ödeyeceği ve davalı eşe rücu edeceği yazılı ise de protokole ilişkin bu kısım mahkemece verilmiş ve ödemeye ilişkin bir karar olmayıp yalnızca anlaşmalı boşanma protokolünün onaylanması niteliğinde olduğundan dayanak ilamın, eda hükmü içermemesi nedeni ile ilamlı takip konusu yapılamayacağı dikkate alınarak takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 25.02.2019 T. 5762/2780


Şikayetçinin haczinin bulunmadığı menkul yönünden sıra cetvelinin iptalini isteme yetkisinin bulunmadığı-
•   23. HD. 21.02.2019 T. 2585/631


Mirasın reddi sebebi ile yapılan hacizlerin icra müdürlüğünce kaldırılması kararının iptali istemiyle icra mahkemesine başvuran şikayetçi, takipte alacaklı konumunda olup, şikayet konusunda hukuki yararının bulunduğunun kabul edilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 21.02.2019 T. 5560/2751


Tasarrufun iptaline ilişkin ilamda hükmedilen tazminat ve fer'ilerine ilişkin alacak kalemlerinin ilk takip dosyası üzerinden tahsili mümkün iken ayrı bir takibe konu edilmesinin usul ekonomisine aykırı olduğu, ikinci takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 20.02.2019 T. 5673/2562


Takibe dayanak ilamın icrası devam ederken hüküm esasa ilişkin nedenlerle bozulmuş ve yeniden hüküm tesis edilmiş olduğundan, İİK. mad. 40/1 uyarınca takibin kendiliğinden durduğu- Bozma ilamından sonra yapılan yargılama sonucunda verilen hükümde alacaklının talep edeceği asıl alacak miktarının değiştiği görülmüş olup, alacaklının derdest icra takibi dosyasında bu yeni ilamın icrasını isteyebileceği- Borçlunun, yeni icra emrinin tebliği üzerine asıl alacak ve fer'ilerine yeniden itiraz hakkı bulunmakla, itirazının o aşamada çözümlenebileceği- Bozmayla ortadan kalkan ve yeniden hüküm tesis edilen ilamın icrası yönünden borçlunun itiraz nedenlerinin incelenmesinde, bu aşamada borçlunun bir hukuki yararı bulunmadığı-
•   12. HD. 20.02.2019 T. 5656/2552


Borçlunun ilama aykırı hesap yapıldığı iddiası süresiz şikayet olduğundan, icra emrinde talep edilen alacak miktarının, ilama uygun olup olmadığı tespit edilmeksizin, takipte kesinleşen miktar esas alınarak dosya hesabının yapılmasının isabetsiz olduğu-
•   12. HD. 14.02.2019 T. 368/2106


İcra emrinde 'avans faizi' talep edilmiş olmasının ilama aykırı olup düzeltilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 13.02.2019 T. 5432/2010


Takip dayanağı ilamda, davacıya ait taşınmaza vaki el atmanın önlenmesi ve haksız işgal tazminatı talep edildiği, mahkemece meni müdahale ve ecrimisil bedeline hükmedildiği, her ne kadar karşı dava olarak tapu iptal ve tescil davası açılmış ise de bu davanın da reddedildiği anlaşıldığından, mahkemece, takip dayanağı ilamda gayri menkulün aynının tartışmalı olmadığı nazara alınarak, şikayetin açıklanan bu nedenle reddi yerine, yazılı gerekçeyle kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı-
•   12. HD. 13.02.2019 T. 5643/2005


Şikayetçinin başvurusunun, ilama aykırılık nedenine dayalı olup, süresiz şikayete tâbi olduğu, bu haliyle borçlu isteminden açıkça feragat etmediği sürece, borcun ödenmiş olmasının şikayetin incelenmesine engel olmadığı-
•   12. HD. 12.02.2019 T. 5404/1850


Şikayetçi-borçlunun, icra müdürlüğünün teminat mektubunun nakde çevrilmesine yönelik işleminin iptalini talep ettiğinin, mahkemece, icra müdürlüğü kararının yerinde olduğu belirtilerek şikayetin reddine karar verildiğinin görüldüğü, mahkemece şikayetin reddine dair verilen karar yasal bir gerekçeyi içermediği anlaşılmakla kararın bozulması gerekeceği-
•   12. HD. 11.02.2019 T. 5390/1751


5502 sayılı Kanun'un 36. maddesindeki yasal düzenleme uyarınca kuruma başvuru yapılması takip şartı olup, bu madde kapsamındaki şikayetlerin, İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz olarak yapılabileceği, o halde, mahkemece şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 06.02.2019 T. 5375/1455


Dava konusu hacizlerin, borçlu şirkete ödeme emrinin tebliğ edildiği adresten farklı olarak üçüncü kişinin depo adresinde ve üçüncü kişi şirket çalışanı huzurunda yapıldığı, bilgisayarlarda yapılan aramalarda takip borçlusu olmayan şirket tarafından üçüncü kişi şirkete kesilen faturaların bulunduğunun, borçlu şirkete ilişkin olduğu iddia edilen maillerin ise üçüncü kişi şirket çalışanlarının birbirlerine gönderdiği mailler ve mahcuzların üzerindeki etiketler içeriğine göre, mahcuzların borçlu elinde bulunduğunun kabulü için yeterli olmayıp, mahcuzların haciz sırasında üzerinde mülkiyet iddia eden üçüncü kişi elinde olduğunun kabulü gerekeceği-
•   8. HD. 06.02.2019 T. 14162/1100


Tam yargı davaları hakkındaki kararların genel hükümler dairesinde infaz ve icra olunacağı-
•   12. HD. 06.02.2019 T. 5019/1504


5502 sayılı Kanun'un 36. maddesindeki yasal düzenleme uyarınca kuruma başvuru yapılması, takip şartı olup, bu madde kapsamındaki şikayetlerin, İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz olarak yapılabileceği, o halde, mahkemece bu husustaki şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 05.02.2019 T. 5210/1330


İdarece alınan teminatların haczedilemeyeceği, bu işlemin iptali için  üçüncü kişi Milli Savunma Bakanlığının icra mahkemesine süresiz olarak şikayet yoluna gidilebileceği- Takip borçlusunun, Milli Savunma Bakanlığı nezdinde yürüttüğü işlerin, 2886 s. Devlet İhale Kanunu ile 4734 s. Kamu İhale Kanunu kapsamında olup olmadığının araştırılması gerektiği-
•   12. HD. 04.02.2019 T. 5298/1168


Takip dosyasında şirkete ödeme emri tebligatı çıkartılmamış olup, tebligat yapılmadan ve takip kesinleştirilmeden alacaklının haciz talebinin kabulü ile borçlunun hak edişlerinin haczi için haciz ihbarnamesi çıkartılmasının usulsüz olduğu, şirketi, asıl borçlunun tebligatları almaya yetkili temsilcisi olsaydı da, süresinde borca itiraz etmiş olduğundan takip duracağı, bu durumda da borçlu aleyhine haciz uygulanması usulsüz olacağı-
•   12. HD. 24.01.2019 T. 9138/1023


Birinci haciz ihbarnamesine üçüncü kişi tarafından itiraz edilmiş olması halinde, alacaklının İİK. mad. 89/4 gereğince tazminat davası açması mümkün olduğu ve bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunmasına engel bir durum olmadığı-
•   12. HD. 23.01.2019 T. 4934/797


Daire'nin bozma ilamına uyulmasına karar verildiği halde, bozma ilamı gereklerinin yerine getirilmediği görüldüğünden, mahkemece, bozma ilamında belirtildiği üzere öncelikle bilirkişi incelemesi yaptırılarak borcun ödenip ödenmediğinin tespit edilmesi, takip dosyası infaz edilmiş ise konusu kalmayan şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına, aksi halde şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 23.01.2019 T. 10656/865


İcra müdürlüğünce yapılan ve borçlular tarafından da, bu dosyaya ilişkin olarak itiraz edilmeyen (kaldı ki icra mahkemesinin bu dosyasına konu edilen borç miktarının tespitine ilişkin şikayet reddedilerek kesinleşmiştir.)  hesaba göre dosya borcunun ...TL, alacaklıya yapılan ödemenin ise ...TL. olduğu gözetildiğinde, alacaklıya bu dosyadan dolayı yapılan fazla ödemenin 101.230,77-TL. olduğu anlaşılmakla, mahkemece,icra dosyasında yapılan hesap doğrultusunda karar verilmesi gerekirken, bu yargılamada şikayet konusu haline getirilmemesine rağmen dosya hesabına ilişkin bilirkişiden alınan rapor doğrultusunda hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
•   12. HD. 21.01.2019 T. 9550/621


Mahkemece, takip sonuçlandıktan sonra, o takibe ilişkin bir işleme karşı şikayet yoluna başvurulamayacağı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 21.01.2019 T. 5181/622


Haciz şerhinin usulsüz konulduğunun saptanması veya lehtarın talebi üzerine kaldırılması mümkün olduğu gibi Türk Medeni Kanununun 1010. maddesi uyarınca borcun ödenmesi, icra takibinin düşmesi ya da herhangi bir sebeple sona ermesi halinde de taşınmaz kaydının terkininin mümkün olduğu- Davacı tarafından açılan tapu iptali ve tescil davası sonucu mahkeme taşınmazın bir bölümünün davacı adına tesciline karar verilmiş ve bu karar kesinleşmişse, bu davadan önce tesis edilen haciz şerhinin terkininin mümkün olmadığı-
•   14. HD. 21.01.2019 T. 4902/608


Meskeniyet şikayetine ilişkin dava dosyasında icranın durdurulması kararı bulunmadığından, taşınmazın ihaleye çıkartılabilmesi için meskeniyet şikayetine konu ilamın kesinleşmesinin beklenilmesine gerek olmadığı-
•   12. HD. 21.01.2019 T. 10024/580


5502 sayılı Kanun'un 36. maddesindeki yasal düzenleme uyarınca kuruma başvuru yapılması takip şartı olup, bu madde kapsamındaki şikayetlerin, İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz olarak yapılabileceği-
•   12. HD. 21.01.2019 T. 5001/574


Öğrenme ile itiraz süresinin başlayabilmesi için borçluya usulsüz de olsa tebliğ edilmiş bir ödeme emrinin bulunması gerektiği ve böyle bir durumda, öğrenme tarihi tebliğ tarihi kabul edileceğinden, itiraz süresinin de bu tarihten başlayacağı-  Ödeme emrinin takip borçlusu yerine, borçlu ile isim benzerliği olan kişiye çıkarılması durumunda, şikayetçi borçluya usulsüz de olsa tebliğ edilmiş bir ödeme emri bulunmadığından, borçlu icra takip dosyasından fotokopi alsa bile itiraz süresinin işlemeye başlamayacağı ve borçlu hakkındaki takibin kesinleştiğinden söz edilemeyeceği gibi takip kesinleşmeden konulan hacizlere ilişkin şikayetin de süresiz şikayete tabi olduğunun kabulü gerektiği-
•   12. HD. 17.01.2019 T. 8984/455


Önce bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe geçildiğinden, alacaklı tercih hakkını bu takip türünden yana kullanmış olup aynı borca ilişkin olarak sonra ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi yapamayacağından bu hususun kamu düzeni ile ilgili olup süresiz şikayete tabi olup ipoteğe dayalı ilamlı icra takibinin iptali gerekeceği-
•   12. HD. 16.01.2019 T. 9112/337


Alacaklının dosya hesabında vekalet ücretinin ve faiz hesabının hatalı hesaplandığından bakiye borcun tespit edilerek takibin devamı talebinin ilama aykırılık iddiası niteliğinde olup süresiz şikayet konusu yapılabileceği-
•   12. HD. 15.01.2019 T. 5259/204


Haciz ihbarnamesinin muhatabı olan adi ortaklığın ayrı bir tüzel kişiliği olmadığı ve taraf ehliyetinin bulunmadığı- Ehliyetsizliğe ilişkin bu durumun kamu düzeni ile ilgili olduğu ve re'sen dikkate alınması gerektiği ve bu hususun adi ortaklığı oluşturan ortaklardan herbiri şikayet konusu yapabileceği- İİK'nin 89. maddesine göre çıkartılan haciz ihbarnamesinin yok hükmünde olduğu-
•   12. HD. 14.01.2019 T. 10222/72


Takibe dayanak ilamın bozulmasından sonra mahkemece yargılama yapılarak verilmiş bir karar sunulmadığından, takibin bozma ilamı ile olduğu yerde duracağından, İİK mad. 40/1 uyarınca, takibin durmuş olması nedeniyle konulan hacizlerin kaldırılmasına ilişkin şikayetin de kabulüne karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 27.12.2018 T. 15679/14373


Şikayetçi borçlu murisin mirasının, mirasçıları tarafından reddedildiğine yönelik bir bilgi ve iddia olmadığı gibi takip dosyasında da alacaklının, borçlunun mirasçılarına karşı takibe devam edilmesi yönünde talepte bulunduğu ve mirasçılar adına icra emri düzenlendiği görüldüğünden, borçlunun mirasçılarının hacizlerin kaldırılmasına yönelik olarak yargılamayı sürdürmelerinde hukuki yararlarının olduğunun kabulü gerekeceği-
•   12. HD. 27.12.2018 T. 6177/14416


İcra Müdürlüğünün satış kararının 2.bendinde, ihalenin ... genelinde yayın yapan mahalli gazetelerin birinde ilan edilmesine karar verildiği, karara uygun şekilde mahalli gazetede ilan yapıldığı, ilanda herhangi bir usul ve yasaya aykırılığın bulunmadığı, satışı yapılan gayrimenkulün özellikleri dikkate alındığında, mesken vasfında olan taşınmazın ihalesi için yurt genelinde ilan şart olmadığı gibi satışa katılımın da yeterli düzeyde olduğu görülmekle Bölge Adliye Mahkemesince borçlunun istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 27.12.2018 T. 1795/14428


Mahkemece, borçlu tarafından verilen dilekçe içeriğinin borca itiraz niteliğinde olduğu değerlendirilerek karar verilmişse de; dilekçede itiraz kelimesinin bulunmadığı ve içeriğinde de herhangi bir itiraz olabilecek açıklıkta beyanın yer almadığı göz önüne alındığında takibin devamı şeklindeki icra memurluğu kararı yerinde olduğu, şikayettin reddi gerektiği-
•   12. HD. 26.12.2018 T. 9753/14304


İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takipte, ödenen tahsil harcının ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istemiyle açtığı davanın, 'adli yargı yerinde' çözümlenmesi gerektiği-
•   . UM. 24.12.2018 T. 622/844


İcra takibi sırasında davacıdan tahsil edilen cezaevi yapı harcının iadesi istemine ilişkin davanın 'adli yargı yerinde' görülmesi gerektiği-
•   . UM. 24.12.2018 T. 621/815


Bozma ilamına uyulup uyulmayacağına ilişkin bir karar verilerek, uyulması halinde bozma ilamının gereklerinin yerine getirilmesi gerektiği-
•   12. HD. 24.12.2018 T. 14044/14001


Şikayetçinin başvurusu; ilama konu alacak kalemlerinin nete çevrilmeksizin takibe konu edildiği, kıdem tazminatı alacağı için talep edilen takip öncesi işlemiş faiz ile işleyecek faizin ilama aykırı olduğu, bu sebeple dosyaya fazla ödeme yapıldığı iddiasına dayalı olup, ilâma aykırılık iddiası süresiz şikayete tâbi olduğu gibi, borçlu isteminden açıkça feragat etmediği sürece, borcun ödenmesinin ya da takip dosyasının infaz edilmiş olmasının şikayetin incelenmesine engel olmadığı-
•   12. HD. 17.12.2018 T. 4885/13574


Takip talebinde, yabancı para alacağının Türk parası karşılığının belirtimesi, ancak bu hususların ödeme emrinde bulunmaması halinde, kamu düzeni ve devletin hükümranlık hakları ile ilgili ödeme emrindeki bu eksikliğin süresiz şikayet nedeni olduğu ve mahkemece takibin her safhasında doğrudan doğruya göz önünde tutulması gerektiği- Ödeme emrindeki bu eksikliğin takibin değil, ödeme emrinin iptalini gerektirdiği-
•   12. HD. 17.12.2018 T. 8139/13604


İcra mahkemesine yapılan şikayet tarihinden sonra, icra dosyasında icra müdürlüğünce yeniden dosya hesabının yapıldığı- Mahkemece, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 13.12.2018 T. 15132/13448


İcra hukuk mahkemesinin kararının bozulmasından sonra yapılacak yargılamada verilecek kararın kesinleşmesinin beklenmesi, icra müdürlüğünün işleminin iptaline ilişkin şikayetin neticesini doğrudan etkilemeyeceğinden, dolayısıyla bekletici mesele yapılması gerekmediğinden, mahkemece, borçlunun 3. şahıslara gönderildiği belirtilen müzekkerelere itirazında herhangi bir hukuki yararının bulunmadığı, ayrıca borçlunun belirttiği hususlarda tebliğden itibaren 3. şahısların cevap verebileceği gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-
•   12. HD. 13.12.2018 T. 11050/13447


İlamlı takipte memur muamelesini şikayete ilişkin kararlar hakkında yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurulmayacağı-
•   12. HD. 13.12.2018 T. 6775/13442


Tereke defterinin tutularak tespiti sonucunda mirasçılar mirasın reddi veya kabulü konusunda karar verebileceklerinden TMK'nin 625. maddesi gereğince resmi defter tutulması devam ettiği sürece miras bırakanın borçları için icra takibi yapılamayacağının düzenlendiği, bu hususun mirasçı borçlular tarafından İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayet konusu yapılabileceği, o halde mahkemece, davanın kabulü ile şikayetçiler bakımından takibin iptali ile alacaklı vekilince dava açılmasına sebebiyet verilmediği gerekçesiyle yargılama gideri ve vekalet ücreti takdir edilmemesi gerekirken, diğer borçlular göz önünde bulundurulmadan takibin tamamen iptali kararı verilmesinin isabetsiz olduğu-
•   12. HD. 12.12.2018 T. 988/13386


İlamda yer alan vekalet ücreti ve yargılama giderleri bakımından ikinci kez borçlu aleyhine takip başlattığı görüldüğünden, mahkemece sonraki takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 10.12.2018 T. 7346/13156


Her iki şikayetin konularının farklı olması sebebiyle derdestlik söz konusu olmadığından, mahkemece, işin esasının incelenip oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 10.12.2018 T. 14306/13096


Haciz şerhinin usulsüz konulduğunun saptanması veya lehtarın talebi üzerine kaldırılması mümkün olduğu gibi Türk Medeni Kanununun 1010. maddesi uyarınca borcun ödenmesi, icra takibinin düşmesi ya da herhangi bir sebeple sona ermesi halinde de haciz şerhinin terkininin mümkün olduğu- Tapu iptali ve tescil davası nedeniyle dava konusu taşınmazlar üzerine, kayıt malikinin vergi borçları nedeniyle kamu haczi konulmasından sonra ihtiyati tedbir şerhi konması halinde haciz şerhlerinin kaldırılmasına karar verilemeyeceği-
•   14. HD. 05.12.2018 T. 2269/8622


Herkes için kesinleşmiş olan "ihale şartları" çerçevesinde yapılan ihalenin kesinleşmesinden sonra KDV'nin düşük olması gerektiğinden bahisle iadesi isteminin icra mahkemesinde ileri sürülemeyeceğinin kabulü gerekeceği-
•   12. HD. 04.12.2018 T. 9436/12762


Şikayetçinin icra dosyasında taşınmazlara 22.12.2008 tarihinde haciz konulduğu, 2 yıl olan satış isteme süresinde 13.10.2010 tarihinde, İİK'nın 121. maddesi gereğince verilen yetki üzerine ortaklığın giderilmesi davası açıldığı, bu işlemler süresince 22.12.2008 tarihinde konulan haciz için satış isteme süresi duracağından bu dosyanın haciz tarihinin 22.12.2008 olduğunun kabulü gerektiğinden şikayetin kabulü gerektiği-
•   23. HD. 04.12.2018 T. 1646/5630


Mahkemece, ilama dayalı takip dosyasındaki alacağın tahsil edildiği ve dosyanın kapatıldığı nedenle aynı icra dosyası yerine başka dosyadan bakiye alacağın tahsil edilmesinde hakkın kötüye kullanılması anlamında bir işlem olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine dair verilen karar usul ve yasaya uygun olup kararın onanması gerekirken bozma kararı verildiği anlaşılmakla, alacaklının karar düzeltme talebinin kabulünün gerektiği-
•   12. HD. 03.12.2018 T. 14677/12649


Borçlunun adresine Tebligat Kanunun 10. maddesine göre tebliğ edilen bir tebligat olmadan doğrudan satış ilanının muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre yapılan tebligatın usulsüz olduğu- İİK.127 maddesinde satış ilanının taşınmazın tapu sicilinde kayıtlı ilgililere nasıl tebliğ edileceğini düzenlediği; bu düzenlemenin borçluyu kapsamadığı- Satış ilanı tebliğ edilememesi halinde ihalenin feshi şikâyet süresinin hükmü ıttıla tarihinden başlayacağı, bu sürenin ihaleden itibaren bir seneyi geçemeyeceği- Şikayetçi tüm tebligatların usulsüz olduğunu ileri sürdüğünden usulsüz tebligat ile şikâyetçinin ihaleye muttali olduğu ve bu tarihten itibaren şikâyet süresinin başladığı-
•   . HGK. 29.11.2018 T. 12-829/1795


Şikayetçinin icra mahkemesine başvurusunun; iflas idaresinin değil, iflas müdürlüğünün işlemine karşı şikayet olup, İİK'nin 363/1. ve İİK'nin 365/1. maddeleri kapsamında yer almadığı, bu durumda Bölge Adliye Mahkemesi'nce istinaf isteminin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, şikayet konusu işlem yanılgılı değerlendirilerek, mahkeme kararının kesin olduğu gerekçesi ile istinaf isteminin reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
•   12. HD. 22.11.2018 T. 6402/12083


İİK.'nun 297. maddesinde öngörülen takip yasağının "icra ve iflas takiplerinin başlatılmaması" değil, "başlatılıp yürütülmemesi", örn;ödeme emri gönderilmemesi olarak anlaşılmasının mümkün olmadığı- Her halükarda eğer geçici mühlet kararından sonra takip başlatılmış ve borçluya ödeme emri gönderilmiş ise, bu takibin geçici mühlet kararını veren asliye ticaret mahkemesi nezdinde (süresiz) şikayet yoluyla iptal edilebileceği-
•   17. İSTANBULBAMHD. 22.11.2018 T. 2675/1954


Üçüncü kişinin "birinci haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmesine rağmen ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin gönderilemeyeceğine" ilişkin şikayeti bir hakkın yerine getirilmemesi ile ilgili olduğundan, bu şikayetin süresiz olarak yapılabileceği-
•   12. HD. 22.11.2018 T. 7087/12062


Bozma sonrası hükümde davalı adının yanlış yazıldığı belirtilerek yapılan tavzih talebinin kabulüne dair verilen yerel mahkeme tavzih kararının, davacılar vekili tarafından temyiz edildiği, "dava açılan şirketin ünvan değişiklikleri arasındaki silsilenin doğru incelenmediği, mahkemece; davacı tarafın dava dilekçesinde davalı olarak gösterdiği A.Ş'nin, kazanın meydana geldiği tarihten itibaren gerçekleşen ünvan değişikliklerinin, aradaki silsile bozulmayacak biçimde takibinin yapılıp buna ilişkin ticaret sicil kayıtlarının getirtilmesi; dava açılan şirketin ünvan değişiklikleri sonucu hangi hali aldığı saptanarak hükmün tashihine (veya  bu talebin reddine) karar verilmesi" gerektiği belirtilerek bozulduğundan, bozma üzerine, doğru hasım hakkında verilecek yeni karar ve bu kararın kesinleşme durumu huzurdaki (hacizlerin kaldırılmasını, takibin durdurulması istemli) şikayetin esasına etkili olduğu dikkate alınarak karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 13.11.2018 T. 14636/11383


Asliye Hukuk Mahkemesi'nin dava dosyasında itirazın iptalinin konusu takibin daha sonra İcra Hukuk Mahkemesi'nin kararı ile iptal edildiği ve yeniden gönderilen ödeme emri tebliğ üzerine ibraz edilen borca itiraz dilekçesi iken istinaf incelemesine konu itirazın iptali davasının konusu ise anılan icra hukuk mahkemesi kararının kesinleşmesinden sonra anılan icra takip dosyasında davalı borçluya tebliğ edilen ödeme emri üzerine ibraz edilen borca itiraz dilekçesi olduğu, Asliye Hukuk Mahkemesi'nin dava dosyası ile işbu davanın tarafları aynı olmakla birlikte itirazın iptaline konu borca itirazın aynı olduğundan söz konusu olamayacağından, mahkemece Asliye Hukuk Mahkemesi'nin dava dosyasının işbu dosya yönünden derdestlik teşkil etmeyeceği gözetilerek taraf delilleri toplanıp işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği-
•   21. ANKARABAMHD. 09.11.2018 T. 2008/1199


Şikayetin, bir başka icra dosyasındaki müdürlük kararı ile ilgili olduğu, "haciz kararı gereğince alacaklı olduğu dosyadan haczin konulduğu dosyaya para gönderilmemesi ve gönderilen paranın iadesinin istenilmesi yönündeki" talebinin icra müdürlüğünce reddi işlemine yönelik olduğu ve bu işleme karşı da alacaklının süresi içinde icra mahkemesine şikayette bulunduğu anlaşıldığından, mahkemece şikayet dilekçesi kapsamında işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 07.11.2018 T. 4749/10978


Borçlu tarafından yapılan kısmi ödemelerle ilgili Borçlar Kanunu'nun 100. maddesi hükmü göz önünde tutularak, kısmi ödemelerin, öncelikle faiz ve masraflardan mahsup edilmesi, geriye kalan paranın ise, asıl alacaktan indirilmesi ve her ödeme yapıldıkça bakiye alacağın saptanması suretiyle hesap yöntemini de açıklayan ayrıntılı, hüküm kurmaya ve denetime elverişli nitelikte bilirkişi raporu alınarak sonuca gidilmesi gerektiği-
•   12. HD. 23.10.2018 T. 3687/10389


İcra takibi sırasında tahsil edilen cezaevi yapı ve tahsil harçlarının, yasal faizi ile birlikte iadesine karar verilmesine ilişkin davanın 'adli yargı yerinde' görülmesi gerektiği-
•   . UM. 22.10.2018 T. 592/661


İcra takibi sırasında davacıdan tahsil edilen cezaevi yapı harcının iadesine ilişkin davanın 'adli yargı yerinde' görülmesi gerektiği-
•   . UM. 22.10.2018 T. 588/660


Tebligatın usulsüzlüğünün tespiti ve dolayısıyla tebliğ tarihinin düzeltilmesi durumunda, haciz uygulanmasına başlanabilecek tarihin ve mal beyanında bulunma tarihinin belirlenmesi veya varsa takip kesinleşmeden önce konulan hacizlerin kaldırılabileceği ve bu nedenle borçlunun şikayette hukuki yararının bulunduğu, takip konusu borcun ödenmesi nedeniyle icra dosyası işlemden kaldırılsa da, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
•   12. HD. 18.10.2018 T. 9187/10140


İlamda, yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verildiğine göre, icra takibi derdest olup, takibe kaldığı yerden devam edilmesi gerektiğinin kabulü gerektiği-
•   12. HD. 18.10.2018 T. 4273/10078


Şikayet yargılamalarının hasımsız olarak icra mahkemesinde görüleceği; ancak şikayetin yasal hasmına tebliğ edilerek temyiz süresi geçtikten sonra karar kesinleşme şerhinin verileceği-
•   12. HD. 18.10.2018 T. 4269/10090


Alacaklılar tarafından ibraz edilen tasarrufun iptali ilamı kapsamında alacaklıların haciz taleplerinin değerlendirilmesi ve taşınmazın tapu kaydının iptali ve tesciline ilişkin hükmün bulunmadığı, haciz yetkisi verilen tasarrufunun iptali ilamının icrası için kesinleşmesinin gerekli olmadığı düşünülerek haciz talebinin reddine ilişkin şikayette sonuca gidilmesi gerektiği- Kararın temyiz edilmesinden sonra şikayetçiler davadan feragat ettiğinden, davadan feragat hakkında mahkemesince bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerektiği-
•   12. HD. 17.10.2018 T. 4390/9979


İcra emrinde belirtilen alacak kalemleri için, "fiilen uygulanan en yüksek mevduat faizi" yerine Merkez Bankası Azami Mevduat faizi uygulandığı iddiasıyla yapılan şikayetin süresiz olarak icra mahkemesine yapılabileceği-
•   12. HD. 17.10.2018 T. 4443/10011


6352 sayılı K. mad. 58. ile değişik 2577 s. K. mad. 28/2 uyarınca, idareye yazılı başvuruda bulunarak, alacağının ödenmesinin talep edilmesi, 30 günlük kanuni bekleme süresinden sonra ödeme yapılmaması halinde icra takibi başlatması gerektiği- Bu hüküm kamu düzeni ile ilgili olduğundan, bu konuda idarenin süresiz şikayete başvurabileceği-
•   12. HD. 16.10.2018 T. 4315/9946


Şikayet ayrı bir takip yapılamayacağı noktasında olmayıp, şikayete konu takipte istenilen yargılama gideri ile vekalet ücretinin alınan mehil belgesine istinaden depo edilen teminat ile karşılandığına, bir başka deyişle yatırılan teminat ile şikayete konu takip dosyasındaki borcun takipten önce ödendiğine yönelik iken, Mahkemece bu şikayet ile ilgili olarak bir değerlendirme yapılmadığı anlaşıldığından, mahkemece, şikayete konu icra dosyasıyla yürütülen takipte tahsili istenilen yargılama gideri ile vekalet ücretinin, tasarrufun iptali davasına dayanak icra dosyasından alınan mehil belgesine istinaden depo edilen teminat ile ödendiğine ilişkin şikayetin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği  (HMK. mad. 26)-
•   12. HD. 15.10.2018 T. 4400/9772


Taşınmaz mülkiyetinin tescille kazanılacağı, miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde, mülkiyetin tescilden önce kazanılacağı, bu hallerin varlığında malikin tasarruf işlemleri yapabilmesinin mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlı olduğu-
•   14. HD. 15.10.2018 T. 6398/6684


İhale alıcısı, ihale şartlarını bilerek ihaleye girmiş olup KDV oranının %1 olması gerektiği iddiasıyla fazla ödediği KDV farkının iadesini talep etmişse de, mahcuz, KDV oranı belirtilerek satışa çıkarılmış olup, alıcı bu hususu bilerek ihaleye katılıp aracı satın aldığından, bu aşamada artık KDV oranına şikayette bulunma hakkının bulunmadığı- Herkes için bağlayıcı olan "ihale şartları" çerçevesinde yapılan ihalenin kesinleşmesinden sonra, KDV'nin düşük olması gerektiğinden bahisle icra mahkemesine başvurularak şikayette bulunulmasının mümkün olmadığı-
•   12. HD. 15.10.2018 T. 14082/9845


Sosyal Güvenlik Kurumunun taraf olduğu her türlü davada, Kurum aleyhine hükmedilen asıl alacak ile vekalet ücreti ve yargılama giderleri, alacaklı veya vekilinin Kuruma ödemeye dayanak makbuz ve belgelerle birlikte yazılı şekilde yapacağı müracaat üzerine, bildireceği banka hesap numarasına, müracaat tarihinden itibaren otuz gün içinde ödeneceği, bu süre geçmeden Kurum aleyhine cebri icra yoluna başvurulamayacağı, belirtilen sürede ödeme yapılmaması halinde, söz konusu alacakların genel hükümler dairesinde tahsil olunacağı (5502 s. K. mad. 36)- Kuruma başvuru yapılması takip şartı olup, bu madde kapsamındaki şikayetlerin süresiz olarak yapılabileceği-
•   12. HD. 15.10.2018 T. 4494/9769


Borçlunun çalıştığı kuruma haciz müzekkeresi gönderildiğinden, mahkeme kararının hüküm kısmında bakiye borç muhtırasını çıkarılması için talimat verilmesinin hatalı olduğu- Borçlu şikayet konusu haciz müzekkeresinde aylık daimi kesilecek nafaka miktarının bir kısmını şikayet konusu ettiği halde, mahkemece olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesinin de isabetsiz olduğu-
•   12. HD. 11.10.2018 T. 4036/9724


Alacaklılar tarafından İİK. mad. 120/2 uyarınca düzenlenen yetki belgesi ile borçlularının alacaklı olduğu icra dosyasında satış talep ettikleri, dolaysıyla (satış dosyası borçluları olan) şikayetçilerin yetki belgesinin iptalini istemekte hukuki yararlarının bulunduğu-
•   12. HD. 11.10.2018 T. 13228/9702


İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayetinin, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tâbi olduğu, bu sürenin öğrenme tarihinden başlayacağı-
•   12. HD. 11.10.2018 T. 13265/9700


Her davanın (takibin), dava tarihindeki (takip tarihindeki) koşullara göre çözümleneceği- Dosya borcu ödendiğinden dolayı dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
•   12. HD. 10.10.2018 T. 4183/9608


Bilirkişi raporlarında tespit edilen bakiye dosya borcu miktarlarının, şikayete konu muhtırada hesaplanan bakiye borç miktarından fazla olduğu anlaşıldığından, mahkemece, "akiye borç muhtırasının iptali" istemli şikayetin bu nedenle reddine karar verilmesi gerektiği- Ek rapor ile iade olunan miktara faiz işletilmek suretiyle dosya hesabı yaptırılarak faiz yönünden hüküm tesis edilmesinin hatalı olduğu-
•   12. HD. 09.10.2018 T. 13335/9488


Vadesi gelmeyen senetler hakkında icra takibi yapılmasına ilişkin şikayetin, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde yapılması gerektiği- Şikayet başvurusunda tazminat ve para cezasının öngörülmediği (İİK. mad. 16)- Muacceliyet koşulu gerçekleşmeyen 8 bono yönünden davacılar yararına %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesinin isabetsiz olduğu- Bonoda ilk cironun lehtara ait olmasının zorunlu olduğu, ciroların birbirine bağlı olması için her şeyden önce, ilk cironun lehtar tarafından yapılması gerektiği- Üçüncü ciranta konumundaki şirketin, lehtarın cirosundan sonra, senedi, birbirine bağlı cirolarla devraldığından yetkili hamil durumunda olduğu- Bonoda, alacaklı şirket yetkili hamil olduğundan borçlu aleyhine takip başlatabileceği-
•   12. HD. 09.10.2018 T. 11175/9526


İlama aykırı olarak icra emrinde fazla talep edildiği iddia edilen alacak ve ferilere ilişkin şikayetin esası incelenerek oluşacak sonuca göre gerekirse icra emrinin düzeltilmesine karar verilmesi gerektiği, alacağın haricen tahsil edilmesi halinde de mahkemece, şikayetin konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesinin hatalı olduğu-
•   12. HD. 08.10.2018 T. 4181/9409


Alacaklı tarafından ölü kişinin mirasçısı yerine ölü kişi hakkında takip yapılması, maddi hataya ve kabul edilebilir bir yanılgıya dayanması halinde ve dürüstlük kuralına da aykırı değil ise, alacaklının taraf değişikliği yapmak sureti ile bu yanlışlığın düzeltilmesinin mümkün olduğu- Ancak mirasçılar hakkında ek takip talebinde bulunulmadan örnek 2 icra emri çıkarılamayacağı ve bu hususun mahkemece re'sen gözetilmesi gerektiği- İİK. mad. 53/1 uyarınca borçlunun ölümü ile birlikte (3) günlük sürenin bitiminden itibaren başlayacak olan TMK'nun 606. maddesinde yazılı süre geçmeden mirasçılar aleyhine takip yapılmasının da mümkün olmadığı-
•   12. HD. 08.10.2018 T. 4159/9337


Şikayetçi üçüncü kişi "alacağı mahkeme aşamasında temlik aldığını, icra müdürlüğünden alacağı temlik aldığından bahisle dosyada bulunan teminat mektubunun nakde çevrilerek tarafına ödenmesine karar verilmesini" talep etmesine karşın talebinin reddedildiğini ileri sürerek icra müdürlüğü kararının kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurmuş olup bu konudaki şikayetin duruşma açılarak yapılası gerektiği-
•   12. HD. 08.10.2018 T. 4217/9443


Mülkiyetin tespitine ilişkin olmaları nedeniyle istihkak davasının kabulüne dair ilamların kesinleşmeden infaz edilemeyeceği-
•   12. HD. 04.10.2018 T. 3692/9262


•   8. HD. 21.01.2014 T. 13919/746


İlam taşınmazın aynına ilişkin olmamakla birlikte, kal talebi de bulunduğundan ilamın fer'isi olan takibe konu vekalet ücretinin kesinleşmeden takibe konu edilemeyeceği-
•   12. HD. 03.10.2018 T. 3946/9159


Yetki belgesine istinaden alacaklı tarafından açılan ortaklığın giderilmesi istemine ilişkin davada, HUMK mülga mad.440 uyarınca sulh hukuk mahkemelerinin kararları karar düzeltmeye tabi olmasa da, dairenin hükmün düzeltilerek onanmasına ilişkin kararında maddi hata bulunması nedeniyle davalının karar düzeltme isteminin incelenmesi gerektiği- Ortaklığın giderilmesi davasına dayanak teşkil eden takip dosyasının takipsizlik nedeniyle işlemden kaldırıldığı, icra dosyasının incelenmesinde ise taşınmazın bağımsız bölümü üzerinde bulunan haciz şerhinin düştüğü belirtilerek kaldırılması için Tapu Müdürlüğüne yazı yazıldığı, UYAP üzerinde yapılan kontrolde dava konusu bağımsız bölümün tapu kaydı üzerindeki haciz şerhinin de kaldırıldığının anlaşıldığı, haczin yenilendiğine ilişkin bir belge ve bilgi bulunamadığı bu nedenle, davacının dava açmakta hukuki yararı kalmadığı-
•   14. HD. 03.10.2018 T. 242/6308


Satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebine bakan mahkemece davanın kabulü ile satış vaadi sözleşmesi borçluları adına olan tapu kayıtlarının iptali ile şikayetçi adına, bu hisseler üzerinde bulunan şerh ve takyidatları ile birlikte tapuya kayıt ve tesciline ilişkin mahkeme kararının taraflarca temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşıldığından, bu ilam ortadan kaldırılmadığı sürece haciz şerhinin şikayetçi için de geçerli olduğu, icra mahkemesinin, asliye hukuk mahkemesinin bu ilamının aksine haciz kaldırma yetkisinin bulunmadığı-
•   12. HD. 02.10.2018 T. 12804/9063


Şikayetçinin itiraz dilekçesi ile birinci haciz ihbarnamesinden haberdar olduğu anlaşıldığına göre, bu tarihe göre icra mahkemesine yaptığı başvuru, yasal yedi günlük süre geçirildikten sonra olduğundan, mahkemece, istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 02.10.2018 T. 4060/9003


Kısıtlı tarafından doğrudan takip başlatılamayacağı- Velayeten verilen vekaletname ile vekilleri tarafından takip başlatılamayacağı-
•   12. HD. 01.10.2018 T. 4016/8889


Yöntemine uygun hesap kat ihtarı tebliğ edilmemesi halinde borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra emri göndermek suretiyle takip yapılmasının mümkün olmadığı- Şikayetçi ipotek borçlularına, icra emri gönderilebilmesi için, alacaklı tarafından, kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adreslerine, noter aracılığı ile hesap kat ihtarının gönderilmesi gerektiği, kamu düzenine ilişkin ve takip şartı olan bu hususun süresiz şikayete tâbi olduğu ve mahkemece re'sen gözetilmesi gerektiği- Bölge Adliye Mahkemesi kararında; "üst limit ipoteklerine ilişkin icra emri gönderilebilmesi için takip talebinde hesap özetine ilişkin ihtarın noter aracılığıyla tebliğ edildiğine dair noter tasdikli bir suretinin icra müdürlüğüne ibraz etmesi gerektiğine" dair belirleme yapıldığı, izah edilen gerekçenin usul ve yasaya uygun olduğu görülmüşse de, alacaklı bankanın temyiz dilekçesi ekinde şikayetçi borçluya hesap kat ihtarının tebliğ edildiğine ilişkin tebliğ evrakını sunmuş olduğu görüldüğünden, sunulan belge nazara alınarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması cihetine gidildiği-
•   12. HD. 01.10.2018 T. 4533/8967


Haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlayacağı-
•   12. HD. 01.10.2018 T. 3437/8867


Takibin müstenidi olan senet kambiyo senedi vasfını haiz değilse, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde şikayet yoluna başvurulması gerektiği- Borçlunun en geç mal beyanında bulunduğu tarihte takipten ve tebligattan haberdar olduğu anlaşılmakla, bu tarihe göre borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvurunun, yasal yedi günlük süreden sonra olduğu ve mahkemece, borçlunun tebligat usulsüzlüğü şikayeti ile takibe dayanak bononun kambiyo senedi vasfında olmadığına dair şikayete dayalı takibin iptali talebinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 01.10.2018 T. 12950/8876


İİK. mad. 150/ı uyarınca, ipotekli takip yapılabilmesi ve icra emri gönderilebilmesi için, asıl borçlu ve ipotek veren taşınmaz malikleri 3. kişilere, ihtarnameye ilişkin tebligatın İİK. mad. 68/b koşullarında yapılmış sayılması gerektiği- Asıl borçlu Ltd. Şti.'ne takipten önce ihtarname tebliğ edilmediğinden, anılan borçlu yönünden İİK'nun 150/ı maddesinde belirtilen koşulların oluşmadığı- İpotek veren taşınmaz maliki 3. kişinin ipotek akit tablosunda belirtilen adresine çıkarılan ihtarnamenin, adres yetersiz olduğundan iade edildiği, bu durumda ihtarnamenin adrese ulaştığından söz edilemeyeceğinden, TMK'nun 887. maddesinde öngörülen koşulun oluşmadığının kabulü gerektiği- O halde mahkemece, asıl borçlu Güçsan D.çelik San. Tic. Ltd. Şti. ve ipotek veren taşınmaz maliki 3. kişi Veli Ünlü yönünden icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken, şikayetin tümden reddi isabetsizdir.
•   12. HD. 27.09.2018 T. 10739/8765


İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayetinin, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tâbi olduğu, bu sürenin öğrenme tarihinden başlayacağı, borçluya, hacze ilişkin 103 davetiyesinin tebliğ edilmediğinin, borçlunun, icra dosyasında herhangi bir işlem de yapmadığının görüldüğü, borçlunun, daha önce herhangi bir nedenle haczi öğrendiği de ispatlanamadığına göre, beyan ettiği tarihe göre yapmış olduğu meskeniyet şikayetinin süresinde olduğunun kabulü gerekeceği-
•   12. HD. 27.09.2018 T. 3754/8832


Takibe dayanak ilama konu davada, davacı "davalı şirketin yazılımını yıllardır kullandıklarını, ancak artık ihtiyaçlarını karşılamadığı için yeniden sözleşme yapmadıklarını, davalının geçmiş verileri kullanmaya izin vermediğini belirterek müdahalenin önlenmesini," talep etmiş olup, "olumsuz müdahalenin önlenmesine" karar veren ilamın şahsın hukukuyla ilgili olduğu ve tarafların hukuki durumlarında, kayıt ve sicillerde değişiklik yaratacak nitelikte olmadığı anlaşıldığından icrası için kesinleşmesi şartı bulunmadığı-
•   8. HD. 27.09.2018 T. 12487/11564


Alacaklının önceden başlattığı ilamsız takip dosyası derdest iken, alınan itirazın iptali ilamıyla hükme bağlanan alacaklar için aynı takip dosyasından düzenlenecek ek takip talebi ile bu alacakların takibi ve tahsili mümkün olduğundan, anılan alacaklar yönünden ayrıca ilamlı takip başlatılmasının usul ekonomisi ilkesine aykırı olduğu-
•   12. HD. 27.09.2018 T. 3728/8793


Şikayetçinin başvurusu, ilama aykırı olarak takip yapıldığı ve icra emri gönderildiği sebebine dayalı olup, ilama aykırılık süresiz şikayete tabii olduğundan, borçlu isteminden açıkça feragat etmediği sürece, borcun ödenmesi ya da takip dosyasının infaz edilmiş olması şikayetin incelenmesine engel olmayacağı, borçlu, ödemeyi icra tehdidi altında yaptığını temyiz dilekçesinde de bildirdiği, bu halde mahkemece, borçlunun şikayetinin esasının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 25.09.2018 T. 3794/8597


İlama aykırı olarak faize faiz yürütülmek suretiyle fazla faiz talep edildiği yönündeki iddianın süresiz olarak icra mahkemesine yapılabileceği-
•   12. HD. 25.09.2018 T. 3609/8632


Borçlunun takipte ilama aykırı olarak faize faiz yürütülmek suretiyle fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz şikayete tabii olduğundan, mahkemece, işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 25.09.2018 T. 3606/8633


Borçlunun, takipte ilama aykırı olarak fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebileceğinden, mahkemece borçlunun faize yönelik itirazının esasını incelenmesi gerektiği-
•   12. HD. 24.09.2018 T. 3908/8501


Alacaklının başlatmış olduğu ilamlı icra takibinde borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, aleyhine aynı ilama dayalı olarak mükerrer takip yapıldığını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği şikayeti, ilamlı icra takibinde ilama aykırılık nedeni içinde değerlendirilmesi gerektiğinden, süresiz şikayete tabi olduğu-
•   12. HD. 24.09.2018 T. 11450/8580


MÖHUK mad. 48/2 gereğince, yabancı davacının, davaya katılanın veya icra takibinde bulunanın vatandaşı olduğu ülke ile Türkiye arasında karşılıklılık (mütekabiliyet) var ise bu kişinin teminattan muaf olacağı, somut olayda, şikayetçinin teminat muafiyetinin bulunup bulunmadığı hususunda hükme dayanak oluşturacak nitelikte herhangi bir araştırma yapılmadığı anlaşıldığından, şikayetçinin teminattan muaf olup olmadığı hususunun Adalet Bakanlığı'nın ilgili biriminden sorularak alınacak yazının cevabına ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 19.09.2018 T. 7756/8347


İcra takibinin sürdürülmesi sırasında taşınmazların haczedilmesi için, bunların haciz tarihinde takip borçlusunun adına tapuda kayıtlı olması zorunlu olduğu ve icra müdürü bu saptamayı yaptığı taktirde taşınmazı haczedileceği- Alacaklı tarafından borçlu aleyhine ilamlı takip başlatıldığı, alacaklı ve borçlu arasında düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmesi dayanak gösterilerek açılan dava ile tapu iptal ve tescil davasında gayrimenkulün borçlu adına tescil edildiği, ilamın kesinleşmediği görülmüş ise de, haciz tarihinde gayrimenkulün malikinin alacaklı olduğu icra takip dosyasında gayrimenkulün haczedildiği, haczedilen ve şikayet konusu yapılan gayrimenkulün malikinin borçlu olmadığı, malikinin alacaklı olduğu anlaşıldığından, borçlunun icra mahkemesine yaptığı şikayetinin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi gerektiği-
•   12. HD. 18.09.2018 T. 3654/8254


Tapu iptali ve tescil davasının, taşınmazın davalı adına kayıtlıyken haciz şerhi konulduktan sonra açılması ve haciz şerhinin usulsüz konulduğunun kanıtlanamaması gibi, davacı tarafından davalı (borçlu) aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davasının kabulle sonuçlanıp temyiz edilmeksizin kesinleşmesi de gözetildiğinde mahkemece, koşulları oluşmayan haciz şerhinin kaldırılmasına yönelik davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
•   14. HD. 18.09.2018 T. 1656/5736


Borçlu belediye tarafından "şikayete konu vekalet ücreti alacağının çek ile alacaklı vekiline ödendiği" ileri sürüldüğüne göre, İcra hukuk mahkemesince, bu husus dava dosyasında mevcut tahakkuk müzekkeresi ve verile emri dikkate alınarak, yöntemine uygun şekilde araştırılıp, gerektiğinde borçlu belediye kayıtları celp edilerek incelenmek suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken bu hususlar araştırılmadan hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
•   12. HD. 17.09.2018 T. 3565/8066


Adi ortaklığın aktif ve pasif dava ehliyeti bulunmadığından, takibin veya davanın bütün ortaklar aleyhinde açılmasının zorunlu olduğu ve taraf ehliyetinin kamu düzeninden olup, mahkemece kendiliğinden göz önüne alınması gerektiği- Yasanın emredici kuralından kaynaklanan ve bir hakkın yerine getirilmemesi ile ilgili bulunan somut olayda ortaklardan her birinin süresiz şikayet hakkı bulunmakta olup, tüm ortakların birlikte başvurma zorunluluğunun olmadığı- Takip tarihinde sadece adi ortaklığın değil, tüm ortaklarının takip talebinde ve ödeme emrinde gösterilerek, her birinin adlarına ödeme emri gönderilip gönderilmediği değerlendirilmek sureti ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 12.09.2018 T. 11022/7910


İcra emri tebligatının şikayetçi borçlu şirkete tebliğ edildiği, borçlunun ise yasal yedi günlük süre geçtikten sonra icra mahkemesine başvurduğu görülmüş olup, mahkemenin bir kısım şikayet yönünden süreden ret kararı yerinde ise de; iflasın ertelenmesi davasında verilen ihtiyati tedbir kararı gereğince takip yapılamayacağı ve zorunlu takip arkadaşlığına aykırı davranıldığına ilişkin şikayetler, İİK mad. 149 ve 179/a'da düzenlenen yasa hükümlerine ve kamu düzenine aykırılıktan kaynaklanmaları nedeniyle İİK mad. 16/2 gereğince süresiz şikayete tabi olduğundan, ihtiyati tedbir kararı gereğince takip başlatılamayacağı ve zorunlu takip arkadaşlığı ilkesine aykırılığa ilişkin şikayetlerin süresiz şikayete tabi olduğu nazara alınarak bu şikayetlerin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 11.09.2018 T. 11172/7828


Borçlunun ödeme emri tebligatından haberdar olduğunu beyan ettiği tarihe göre tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayetinin İİK mad. 16/1'de öngörülen yedi günlük süre içerisinde gerçekleştiği gözetilmek suretiyle işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğinden, takip dosyasına itiraz dilekçesinin yedi günlük sürede verilmediğinden bahisle şikayetin reddine karar verilmesi isabetsiz olduğu- Öncelikle tebligatın usulsüz olduğuna ilişkin şikayet incelenerek, tebligatın usulsüz olduğunun belirlenmesi halinde tebliğ tarihinin öğrenme tarihine göre düzeltilmesine ve takibin şekline göre her türlü borca itirazın icra müdürlüğüne yapılması gerektiğinden bu konudaki talebin reddine karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 10.09.2018 T. 6220/7740


Eksik gider avansının yatırılması konusunda, usulüne uygun ve gerekli koşulları haiz meşruhatlı davetiye borçluya tebliğ edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, borçlu yerine, alacaklı vekiline gönderilen davetiye sonucunda, gider avansı yatırılmadığı için borca itiraza ilişkin açılan davanın "açılmamış sayılmasına" karar verilmesinin hatalı olduğu-
•   12. HD. 04.07.2018 T. 10711/7319


Bir tarafta para borcunun, bir tarafta ise daire teslim vaadini içeren sözleşmenin yer alması durumunda, takas ve mahsup şartlarının bulunmadığı-
•   12. HD. 03.07.2018 T. 3036/7231


İcraya konu edilen ilamda, alacaklı velayet hakkı sahibi anne olup, borçlu ise baba olduğundan, çocuğun ergin olduğu tarihten önce tahakkuk etmiş nafaka alacakları için annenin takip yapabileceği- Çocuğun, iştirak nafakası ilamını takibe koyamayacağı, ergin olmuş olsa bile, ergin olmadan önce tahakkuk etmiş olan nafaka borçları sebebiyle yapılan haczi alacaklı olan annenin talebi olmadan kaldırmanın mümkün olmadığı; çünkü bu durumda ergin olsa bile, müşterek çocuğun takipte taraf (alacaklı) olmadığı-
•   12. HD. 03.07.2018 T. 4140/7227


Gayrimenkule ve buna ilişkin ayni haklara dair hükümlerin kesinleşmedikçe icra edilemeyeceği ve bu konudaki süresiz olarak şikayet yoluna başvurabileceği-
•   12. HD. 03.07.2018 T. 8813/7201


Kefalet sözleşmesi 818 sayılı BK yürürlükte iken kanuna uygun olarak kurulduğu, 6098 sayılı TBK mad. 583 düzenlemesi dikkate alınmayacağından, icra kefaleti geçerli olup, icra emrinde istenen faiz ve fer'ilerin icra kefaletine uygun olup olmadığı denetlenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği, şikayetin süreden reddine karar verilmesi isabetsiz olduğu-
•   12. HD. 03.07.2018 T. 10715/7210


Kamulaştırılması yapılamayan taşınmazın mülkiyet hakkının kullanılmasının engellenmesinden dolayı tazminat istemine ilişkin ilamın kesinleşmeden takibe konabileceği-
•   12. HD. 03.07.2018 T. 8322/7228


Fiziki dosya içinde bulunan icra emri ile Uyapta bulunan icra emrinde farklılık bulunması halinde, şikayetin Uyap sisteminde bulunan kayıtların esas alınarak incelenmesi gerektiği-
•   12. HD. 02.07.2018 T. 3120/7055


Kamulaştırmasız el atma eyleminin 1983 yılından sonra olduğunun kabulü gerekli olup olayda uygulanması gerekli 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun geçici 6. maddesinin 13. fıkrası Anayasa'ya aykırı görülerek 13.11.2014 tarihinde Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmiş olmakla uygulanırlığı kalmadığından, mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 02.07.2018 T. 8313/7052


Ticaret sicilinden terkin edilmiş şirketin, takip işlemlerine başlaması ve yürütmesi, ancak tüzel kişiliğin yeniden ihyası ile mümkündür. Taraf ehliyeti kamu düzeni ile ilgili olup, hakimin bu hususu re'sen göz önünde bulundurması zorunlu olduğundan, ticaret sicilinden terkin edilen ve takipten önce ihya edildiğine yönelik bir delil de bulunmayan şirketin, alacaklı gösterilerek vekili tarafından icra takibine başlanması hukuken mümkün olmadığı, şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 02.07.2018 T. 3113/7043


Ayrı yaşama hakkına dayalı açılan nafaka davasında hükmedilen nafakanın boşanma ilamının kesinleşmesi ile son bulacağı- Boşanma ilamında kesinleşmeden sonra yoksulluk ve iştirak nafakasına hükmedilmediği anlaşıdığından, boşanma ilamının kesinleştiği tarihten sonra nafaka kesintisinin durdurulması ve haksız yapılan kesintilerinin borçluya iadesi yönündeki şikayetin kabulü gerektiği-
•   12. HD. 27.06.2018 T. 2874/6884


İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu sürenin öğrenme tarihinden başlayacağı- İcra ve İflas Kanunu'nda, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olup, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkının bulunduğu-
•   12. HD. 25.06.2018 T. 5072/6705


2577 sayılı Yasa'nın 1. maddesi uyarınca; "Danıştay, Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin görevine giren uyuşmazlıkların çözümü, bu Kanun'da gösterilen usullere tabi ..." olup, bu nedenle İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28/2. maddesindeki değişikliğin adli yargı mahkemeleri tarafından verilen ilamların infazında uygulanma olanağının olmadığı-
•   12. HD. 25.06.2018 T. 2941/6645
Hepsihukuk: Hesaplamalar: Mobil Hesaplama ve İçtihat Programı

İcra Hesapmatik: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

avatar_Özgür KOCA
Şikayete konu taşınmaz üzerindeki ipoteğe ilişkin Resmi Senet'de yer alan "".......Konut Finansmanı Sözleşmesinden ve ayrılmaz bir eki olan ödeme planına uygun olarak kullandığı/kullanacağı krediden doğan borçları ve buna ilaveten banka merkez ve şubeleri ile yapmış olduğu ya da ileride yapacağı, kambiyo senetlerinin iskonto ve iştirasından namına açılmış ve açılacak bilcümle borçlu ve alacaklı cari hesaplardan ........sebepsiz zenginleşme, haksız fiil, kanun gibi diğer her türlü sebepten doğmuş ve doğacak borçlarını .........karşılamak üzere maliki bulunduğu yukarıda yazılı gayrimenkulünü Banka lehine Birinci dereceden.....ipotek etmeyi kabul ettiğini...." şeklindeki kayıtlar nedeniyle, söz konusu ipoteğin, borçlunun kullandığı/kullanacağı her türlü kredinin teminatı olarak tesis edildiğinin ve zorunlu ipotek olmadığının görüldüğü, Resmi Senet'de yer alan bahsi geçen kayıtlar karşısında, lehine ipotek tesis edilen ......... Bankası T.A.O.'nun 15/12/2017 tarihli cevabi yazısında yer alan -kullandırılan konut kredisine teminat olarak ipoteğin tesis edildiği- şeklindeki beyanlarının sonuca etkisi bulunmadığından, ipotek konusu borcun şikayete konu haciz tarihinden önce ödenmemiş olduğu ve ipoteğin zorunlu ipotek nevinden olmadığı sabit ve tartışmasız olduğuna göre meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 21.06.2018 T. 9943/6537


TMK'nun 851. ve 881. maddelerinde ifadesini bulan ve muhtemel bir alacağın teminatı olarak tesis edilen üst sınır (limit) ipoteğinde, borcun ulaşacağı miktar belirsiz olduğundan, taşınmazların ne miktar için teminat teşkil edeceğinin ipotek akit tablosundaki limitle sınırlandırıldığı, TMK'nun 875. maddesinde belirtilen ve ipotekle teminat altına alınan ana borç, faiz, icra takip giderleri ve taraflarca kararlaştırılan eklentilerden oluşan toplam borç miktarının, bu limiti aşmasının mümkün olmadığı, limit aşımına ilişkin şikayet, İİK.nun 16/2. maddesi gereğince süresiz olarak, hesap özetine itirazda bulunulmasa dahi, her zaman ileri sürülebileceği-
•   12. HD. 21.06.2018 T. 1227/6563


Borçlunun takipte ilama aykırı olarak fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebileceği-
•   12. HD. 20.06.2018 T. 2887/6401


HMK kapsamında verilen milli hakem kararlarının verildikleri anda icra edilebildiği, bu kararların kesinleşmesine gerek kalmadan takip başlatılabileceği-
•   12. HD. 20.06.2018 T. 2566/6364


5393 sayılı Yasa'nın 15/son maddesindeki, haciz işleminin sadece gösterilen mal üzerine uygulanacağına dair kısmının Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmiş olması nedeniyle, aynı maddede yer alan; "Belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemez" hükmü gözetilmek suretiyle belediye mallarının haczinin mümkün olduğu, o halde, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı gereğince, alacaklının, borçlu belediyenin mal beyanında bildirdiği mallar dışındaki mallarının da haczini isteyebileceği ve icra müdürlüğünün de haczi koymaktan kaçınamayacağı anlaşılmakla, mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 18.06.2018 T. 2029/6232


Aynı ilama dayanılarak aynı taraflar arasında başlatılan ilk takibin iptaline dair kararın bozulması üzerine verilen şikayetin reddi kararının kesinleşmesi ile şikayete konu diğer takibin derdest takip haline geldiği ve bu durumda aynı ilama dayanılarak yapılan bu takibinin usul ekonomisi ilkesi gereğince iptali gerektiği-
•   12. HD. 18.06.2018 T. 8269/6163


İmzaya ve borca itirazla birlikte, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği ileri sürerek ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesini ve buna bağlı olarak icra işlemlerinin iptali ile hacizlerin kaldırılması da talep edildiğinden, icra mahkemesince, öncelikle yapılan tebliğin usulsüz olduğuna ilişkin şikayetin incelenerek tebligatın usulsüz olduğu sonucuna varılması halinde, tebligat tarihinin düzeltilmesi, buna göre, süresinde olması halinde borçlunun itirazlarının esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 18.06.2018 T. 3764/6132


Haczedilmezlik istisnai bir durum olduğundan, bu yöndeki düzenlemelerin de dar yorumlanmasının gerekeceği, somut olayda, mahkemece yargılama sırasında aldırılan ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda; hesapta toplanan paraların yasa gereği kendiliğinden haczi kabil olmayan gelirlerden oluştuğunun tespit edildiği görüldüğünden, mahkemece, şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 18.06.2018 T. 3714/6153


İcra ve İflas Kanunu ve takip hukuku ilkelerine göre, asıl olan alacaklının alacağına kavuşmasını sağlamak olduğundan, kural olarak borçluların tüm mallarının haczinin mümkün olduğu, bir malın haczedilememesi için yasal düzenlemenin bulunmasının zorunlu olduğu, haczedilmezlik istisnai bir durum olduğundan, bu yöndeki düzenlemelerin de dar yorumlanması gerekeceğinden, mahkemece, şikayete konu hesap dökümü getirtilerek, hesap üzerinde Yargıtay denetimine imkan tanıyacak şekilde uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılarak, haczedilen paraların niteliklerinin ve dolayısıyla haczi kabil olup olmadıklarının belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 18.06.2018 T. 2940/6156


Herkes için kesinleşmiş olan "ihale şartları" çerçevesinde yapılan ihalenin de kesinleşmesinden sonra, ihale alıcısının, KDV oranının %1 olması gerektiğinden bahisle icra mahkemesine şikayette bulunma hakkının bulunmadığı-
•   12. HD. 07.06.2018 T. 1898/6036


Sıra cetvelini satış memurluğu değil ilk haczi koyan icra müdürlüğü yapmaya yetkili olduğundan, sıra cetveli yapılmak üzere ihaleler sonucu borçlunun hissesine düşen paranın ilk haczi koyan icra dairesine gönderilmesi gerektiğinden şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 07.06.2018 T. 9059/6079


İcra memurunun, haczi talep edilen malın bu madde uyarınca haczinin kabil olup olmadığını değerlendirerek, bu doğrultuda haciz talebini yerine getirip getirmeme konusunda takdir yetkisinin bulunduğu, burada tanınan takdir yetkisi, İİK'nun 82. maddesi kapsamında malın haczi kabil olup olmadığı ile sınırlı olup, icra müdürünün bunun dışında, yani öncelikle istihkak iddiasının çözümlenmesi gerektiğinden bahisle haciz talebini reddetme yetkisinin olmadığı, icra müdürünün haciz işlemi üzerine mahcuz mala yönelik olarak istihkak iddiasında bulunulması halinde İİK'nın 96 ve devamı maddeleri hükümlerinde yazılı istihkak usulünün uygulanacağı-
•   12. HD. 05.06.2018 T. 2824/5853


Alacaklının icra mahkemesine başvurusu; İİK mad. 16 kapsamında şikayet niteliğinde olup, aynı Yasanın 18/3. maddesi gereğince, şikayetin incelenmesi konusunda duruşma yapılmasına gerek olup olmadığı hususu icra mahkemesinin takdirine bırakılmış ise de, somut olayın özellikleri göz önüne alındığında icra mahkemesi takdirini duruşma açılması yönünde kullanması gerektiği-
•   12. HD. 05.06.2018 T. 2248/5847


Kendilerine haciz ihbarnamesi tebliğ edilen şikayetçi 3. kişilerin vekili olduğundan bahisle 2. haciz ihbarnamesine itiraz eden avukat tarafından HMK. mad. 77/1 gereğince çıkarılan muhtıra ile verilen süre içerisinde vekaletname ibraz edilmediğinden, anılan avukatın bu haliyle işlem yapma olanağı bulunmamakta olup, itirazının yok hükmünde olduğu, şikayetçiler tarafından sonradan icazet verilmiş olmasının da itirazın geçerli sayılmasına sebep teşkil etmeyeceği-
•   12. HD. 05.06.2018 T. 2538/5844


Borçludan kamu ihale mevzuatı uyarınca alınan teminat, yapılacak işin teminatını oluşturduğundan, şikayetçi 3. kişinin sözkonusu şikayette hukuki yararının olduğu-  Şikayetçinin haczin kaldırılması istemi, kamu düzenine ilişkin emredici yasa hükümlerinden kaynaklandığından bu konudaki şikayetin süreye de tabi olmadığı- Mahkemece, 3. kişi nezdindeki teminatın haczinin usulsüz olduğu kabul edildiğinden, uyuşmazlık konusunu oluşturan ve haciz ihbarnamesinde geçen "nakti teminatların" sözcüklerinin yer aldığı kısmın iptaline karar verilmesi ile yetinmesi gerektiği-
•   12. HD. 30.05.2018 T. 4355/5510


İlamda talep edilebilecek faiz miktarının, icra emrinde istenen miktardan daha az olduğu tespit edildiği, mahkemece icra emrinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, icra emrinin tümden iptali yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
•   12. HD. 28.05.2018 T. 1934/5272


Borçlu murisin, takip öncesinde ölmesi halinde mirasçılarına üç gün ve üç aylık süre dolmadan ödeme emrinin gönderilmesinin süresiz şikayete tabi olacağı-
•   12. HD. 28.05.2018 T. 294/5254


şikayetçinin 04.05.2010 tarih ve 10:52 saatli haczi, 2. sırada alacaklısı ve 28.04.2010 tarihli haciz sahibi .... haczinden sonraki tarihli olsa bile, sıra cetveline göre 3. sırada garameten paylaştırılmasına karar verilen .... E. sayılı takip dosyası kapsamında 04.05.2010 tarihinde saat 15:08 itibariyle konulan ihtiyati haciz saati itibari ile önce bulunduğundan bu dosya alacağı ile garameye girmeksizin müstakilen 3. sırada ve .... E. sayılı takip alacağının ise 4.sırada yer alması gerektiği-
•   23. HD. 27.05.2018 T. 4533/3288


Ölü kişi aleyhine takip yapılamayacağından, alacaklı vekili tarafından başlatılan takip mirasçılarına karşı devam edeceğinden, mirasçı vekili tarafından yapılmış olan şikayet ve itirazların esası hakkında inceleme yapılarak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 24.05.2018 T. 1890/5201


Haczedilen bir malın haczi kabil olmadığını ileri sürmesi hâlinde, icra memurunun kendiliğinden haczi kaldırma yetkisi bulunmadığından, haczedilmezlik şikâyetiyle icra mahkemesine başvurulması gerektiği- Kendiliğinden araştırma ilkesi gereğince, icra mahkemesi şikâyeti incelerken tarafların ileri sürdüğü deliller yanında kendisi de ileri sürülen vakıaların açıklığa kavuşması için tanık dinleyebileceği, bilirkişiye başvurabileceği, gerektiğinde keşfe karar verebilieceği ve şikâyet dilekçesinde belirtilmemiş olsa bile şikâyete konu işlemlerle ilgili olanları kendiliğinden çağırıp dinleyebilieceği-  Emekli maaşına konulan haczin kaldırılması istemine ilişkin şikayette, icra memurunun yasanın amir hükmüne aykırı bir işlem yapıp yapmadığını mahkemenin kendiliğinden araştırarak aydınlatması gerektiği- İcra takip dosyasında borçlunun emekli maaşı üzerine haciz konulması için ilgili kuruma yazılan müzekkereye verilen cevapta haczin sıraya konulduğu bildirildiğinden, belirtilen müzekkereler uyarınca borçlunun emekli maaşı üzerine haciz konulup konulmadığının Sosyal Güvenlik Kurumundan sorularak açıklığa kavuşturulması ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği- Gerek icra daireleri arasında ve gerekse icra mahkemesi ile icra daireleri arasında görev değil, iş bölümü ilişkisinin söz konusu olduğu- Şikâyet yoluyla icra mahkemesine yapılan başvuruda da maktu başvurma harcı ile maktu karar ve ilamı harcı alınacağı- Mahkemeler veznesine tek harç (başvurma ve peşin karar ve ilam harcı) yatırılmak suretiyle iki ayrı icra dosyası için şikâyette bulunulmuş ise de, bu harcın hangi icra dosyası için yatırıldığı belirgin olmadığından, harcın hiç yatırılmadığından söz edilemeyeceği ve bu nedenle, iş bölümü uyarınca dosya tefrik edilip emekli maaşına haciz uygulamış olan icra dairesinin bağlı bulunduğu icra mahkemesine gönderildiği takdirde harcın tamamlanmasının mümkün olduğu, bu nedenle icra mahkemesince  ilgili şikâyet bakımından tefrik kararı verilerek, dosyanın ilgili icra mahkemesine gönderilmesi gerektiği-
•   . HGK. 23.05.2018 T. 12-470/1130


İcra ve İflas Kanunu'nda, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz olup borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkının olduğu-
•   12. HD. 22.05.2018 T. 496/4902


İlama aykırı yapılmış olan icra takibi iddiası süresiz şikayete tabi olduğundan, şikayetçinin muhtıranın iptaline ilişkin şikayetinin esasının incelenerek olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 22.05.2018 T. 2677/4944


İki davalının bulunduğu takibe dayanak ilamda alacak miktarı yönünden müştereken ve müteselsilen sorumluluk belirlendiği, faiz başlangıç tarihleri ve miktarları için davalılar yönünden ayrı ayrı hüküm kurulduğu anlaşıldığından, şikayetçi borçlunun asıl alacağın tamamından sorumlu olduğu gözetilerek şikayetin reddine karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 21.05.2018 T. 2274/4887


Haksız haciz nedenine dayalı el konulan emekli maaşının iadesi istemine istirdat davası yerine, haczedilmezlik şikayeti ile ilgili olarak icra mahkemesine başvuruda bulunulması gerektiği-
•   19. HD. 15.05.2018 T. 17412/2727


Murisin ölümü üzerine üç gün ve devamında üç ay süre ile mirasçıları hakkında takip yapılamayacağı, bu sürelere uyulmadan takibe geçilmesi halinde "takibin iptaline" karar verilmesi gerekeceği- Bu konudaki şikayetin süresiz olarak yapılabileceği-
•   12. HD. 10.05.2018 T. 8693/4724


•   12. HD. 17.01.2018 T. 31035/233


•   12. HD. 07.12.2017 T. 24573/15334


Borçluların icra mahkemesine peşin harcın eksik alındığı şeklindeki itirazları, kamu düzeni ile ilgili olduğundan, süresiz şikayete bağlı olduğu-
•   12. HD. 10.05.2018 T. 32893/4661


Takip konusu borç için verilmiş rehin varken, genel haciz yoluyla ilamsız takip yapılamayacağı yönündeki şikayet, dayanağını İİK'nun 45. maddesinde bulmakta olup, anılan madde kapsamındaki şikayetlerin, kamu düzeni ile ilgili olduğundan İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz olarak yapılabilecekleri-
•   12. HD. 09.05.2018 T. 31940/4539


Tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılacağı, öte yandan, borçlunun kendisine gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması "şikayet" olup, İİK'nun 16/1. maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılmasının gerekli olduğu-
•   12. HD. 08.05.2018 T. 32486/4467


Vasi, borçlunun fiil ehliyeti olmadığını, vesayet altına alındığını bildirerek takibin iptalini talep etmiş olup, borçlunun takip tarihi itibariyle kısıtlanmasını gerektirecek bir hastalığı var ise, borçlunun takip ehliyeti bulunmadığından, takip talebinde borçlu ile birlikte vasinin de gösterilmesinin ve ödeme emrinin, borçluya vesayeten vasiye tebliğinin zorunlu olduğu-
•   12. HD. 07.05.2018 T. 32518/4321


Her dava ve şikayetin, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirileceği, taşınmazın ihalesinin yapılmasının, icra mahkemesinin borçlunun başvurusunu incelemesine engel teşkil etmeyeceği- Meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde, takibin tarafı olmayan 3. kişinin, şikayete konu taşınmaz üzerinde ipoteği bulunmasından dolayı yargılamaya dahil edilmesi doğru olmadığı gibi lehine vekalet ücreti hükmedilmesinin de isabetsiz olduğu-
•   12. HD. 07.05.2018 T. 32621/4307


Adi ortaklık adına olan mal ve hakları üzerine konulan bütün hacizlerin kaldırılması şikayetini ortaklığı oluşturan şirketlerden birinin veya pilot ortağın yapmadığı, adi ortaklık adına yapılan başvurunun adi ortaklığın taraf ehliyeti bulunmadığından aktif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiği-
•   12. HD. 07.05.2018 T. 31535/4386


Usulsüz de olsa ödeme emrinin borçluya 16.04.2014 tarihinde tebliğ edildiği, bundan sonra, takip alacaklısı tarafından şikayetçi borçlu ve 3. kişi aleyhine yerel mahkemenin dosyası ile açılan tasarrufun iptali davasında, dava dilekçesinin 25.11.2014 tarihinde borçluya bizzat tebliğ edildiği görüldüğünden, borçlunun bu tarihte takipten haberdar olduğunun kabulü gerekeceği, bu durumda, borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna yönelik 14.12.2015 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvurunun, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süreden sonra olduğu-
•   12. HD. 07.05.2018 T. 9165/4340


Şikayete konu taşınmazın 15.07.2015 tarihinde haczine karar verildiği, söz konusu haczin borçluya bildirilmesi amacıyla gönderilen davet kağıdında, taşınmazın ada, parsel numarası ve diğer belirleyici özelliklerinin belirtilmediği görüldüğünden, şikayet konusu taşınmaz yönünden haczin İİK'nun 103. maddesi gereğince gönderilen bu davetiyenin tebliğ edildiği 15.07.2015 tarihinde öğrenildiğinin kabulünün mümkün olmadığı, o halde mahkemece, borçlunun, beyan ettiği tarihte haczi öğrendiği ve dolayısıyla şikayetin süresinde olduğu kabul edilip, işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, süre aşımı nedeniyle istemin reddinin isabetsiz olduğu-
•   12. HD. 07.05.2018 T. 2573/4342


İstihkak davası sonucunda malların kime ait olduğuna ilişkin bir karar verileceği- İcra mahkemesince, davacı 3. kişi şirket tarafından iflasın ertelenmesi davasında alınmış tedbir kararı dayanak yapılarak haczin kaldırılmasının isabetsiz olduğu-
•   12. HD. 04.05.2018 T. 8599/4246


Haciz konulması talebi kabul edildikten sonra haczin kaldırılmasının ancak ilgilisi tarafından İİK'nun 16. maddesi uyarınca yasal sürede icra mahkemesinde şikayet yoluyla ileri sürülmesi halinde değerlendirilebilecek bir husus olduğu, icra müdürünün hacze itirazı kabul ederek haciz kararını hükümsüz kılacak şekilde karar verme yetkisinin olmadığı-
•   12. HD. 04.05.2018 T. 31678/4226


Şikayetçi ipotek borçlularına, icra emri gönderilebilmesi için, alacaklı tarafından, kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adreslerine, noter aracılığı ile hesap kat ihtarının gönderilmesi gerekeceği, bu hususun kamu düzeninden ve takip şartı olup, İİK'nun 16/2. maddesi gereğince süresiz şikayete tâbi olduğu ve mahkemece re'sen nazara alınması gerekeceği- Borçlu hakkında çıkarılan hesap kat ihtarı tebliğinin, ipotek senedinde belirtilen adresten başka bir adrese tebliğ edildiği gibi, muhatabın orada bulunup bulunmadığı araştırılmaksızın doğrudan "......" imzasına tebliğ edilmesinin Tebligat Kanunu'nun 16-17. maddelerine aykırı olduğu, bu durumda mahkemece, davanın borçlu yönünden kabulü ile borçlu adına düzenlenen örnek 6 icra emrinin iptali gerekeceği-
•   12. HD. 04.05.2018 T. 31677/4227


Borçluya yapılan örnek 7 ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebliğ belgesinin incelenmesinde; borçlunun bilinen adresine normal yolla bir tebligat çıkarıldığı ve bu tebligatın borçlunun taşındığından bahisle iade olduğu,sonrasında adres kayıt sistemindeki adresine Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebligat gönderildiği ve bu tebligatta ' mernis adresidir T.K. 21 gereğince iade edilmemesi ihtar olunur' şerhinin de düşüldüğü anlaşıldığından, 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümleri uyarınca tebligatın usule uygun olduğunun kabulü gerekeceği, o halde, mahkemece, usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verilerek, şikayetin yasal 7 günlük süreden sonra yapıldığından bahisle süreden reddi kararı verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 04.05.2018 T. 31402/4248


Şikayetçi 3. kişi bankanın talebi, kendisine tahsil için verilen kıymetli evrakın İİK'nun 89/1 kapsamında haczedilemeyeceği, İİK'nun 88. maddesi hükmüne göre fiili haczedilebileceğine ilişkin olup, talep konusu, kamu düzenine ilişkin olduğundan başvuru, İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayete tâbi olup, anılan konuda icra mahkemesine her zaman şikayet olunabileceği-
•   12. HD. 02.05.2018 T. 31439/3987


İcra dairesindeki kefaletlerin, müteselsil kefalet niteliğinde olup, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tâbi olduğu- İcra kefaletinin, Türk Borçlar Kanunu'na göre geçerli olmadığı iddiasıyla icra emri gönderilemeyeceğine ilişkin şikayetin, takip konusu belgenin ilam hükmünde belge olmadığına yönelik olup, süresiz şikayete tâbi olduğu- İcra kefiline icra emri tebliğ edilebilmesi için, icra kefaletinin, yasada öngörülen şekil şartlarına uygun olarak yapılması gerektiği-İcra emri tebliğinin üzerine, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurulması halinde, mahkemece, icra kefalet işleminin, ilamlı icra takibine konu edilip edilmeyeceğinin değerlendirilip, ilamlı takibe konu edilemeyeceğinin belirlenmesi halinde, kefaletin geçersizliğine değil, bu kefalete dayalı olarak gönderilen icra emrinin ve varsa icra kefili sıfatı ile yapılan işlemlerin iptaline karar vermesi gerektiği-İcra kefaletinin geçersizliği nedeniyle iptali istemi, yargılamayı gerektirmesi nedeniyle genel mahkemede ileri sürülebilecek bir husus olup, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurularak icra kefaletinin iptalinin talep edilemeyeceği-
•   12. HD. 19.04.2018 T. 30431/3417


Borçlunun aynı taşınmazda ikamet eden eşinin TMK 194 gereğince meskeniyet şikayetinde bulunma hakkının olmadığı-
•   12. HD. 16.04.2018 T. 29993/3189


Haczin arsa niteliğindeki taşınmaz üzerine konulmuş olmasına rağmen, arsa niteliğindeki taşınmaz ile üzerindeki menkulleri kapsar şekilde kıymet takdiri yapıldığı- Taşınmaz üzerindeki menkulleri elinde bulunduran davacı 3. kişinin talebi şikayet mahiyetinde olup, davacı 3.kişinin şikayet başvurusunda bulunmasında hukuki yararı bulunduğu- Davaya konu menkullerin kıymet takdirinin dışında tutulması yönünde şikayetin kabulü gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı--
•   8. HD. 29.03.2018 T. 13979/10266


Ittıla tarihi, vekalet sunulan tarih olarak kabul edilerek öğrenme tarihine göre yasal 7 günden sonra yapılan usulsüz tebliğ şikayetinin süreden reddi gerektiği-
•   12. HD. 22.03.2018 T. 29482/3062


Takip talebinde TBK'nun 100. (BK.'nun 84.) maddesine yönelik bir talep olmasa bile kısmi ödemelerin, anaparadan değil, öncelikle faizden ve masrafdan mahsup edileceği-
•   12. HD. 21.03.2018 T. 2159/2921


Örnek 7 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun icra mahkemesine başvurunda, "itirazın iptali davasında yetkisizlik nedeniyle itirazın iptali talebinin reddine karar verildiği", alacaklının HMK. mad. 20'ye aykırı şekilde 2 haftalık sürede gönderme talebinde bulunmadığından, takibin açılmamış sayılmasına karar verilmesi talebiyle birlikte takip talebiyle ödeme emrinin birbiriyle uyuşmadığından ödeme emrinin iptalini talep ettiği ayrıca itirazın iptali talebi reddedildiğinden yeniden harç yatırılarak yeni takip yapılması gerektiğinden takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, istemin, takibin örnek 7 takip olduğu, itirazların icra dairesine yapılması gerektiğinden bahisle reddedildiği anlaşılmış olup bu başvurunun şikayet konusu işlemin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunlu olduğu-
•   12. HD. 21.03.2018 T. 30072/2877


Tebligattan haberdar olduğunu bildirdiği tarihe göre, yasal 7 günlük süreden sonra icra mahkemesine şikayette bulunan borçlunun şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 21.03.2018 T. 29393/2843


Bedeli paylaşıma konu olan aracın muhafazası ile ilgili masrafların, aracın aynına ilişkin MTV'den önce ödeneceği, bu bedelin Adalet Bakanlığı'nca yayınlanan Yediemin Depolarına İlişkin Ücretten fazla olamayacağı, geri kalanın da sıra cetveli yapılarak önce MTV gelmek kaydıyla sıraya alınması gerektiği- Sıra cetvelinin iptaline ilişkin uyuşmazlığın icra mahkemesince duruşma yapılarak görülmesi gerektiği-
•   23. HD. 19.03.2018 T. 7330/2236


Takip dosyasına sunulan kira sözleşmesinin taraflarından olan kişinin mirasçısı olduğu kanısıyla .... hakkında takibe girişilmişse de, bu kişinin daha önce vefat etmesi nedeniyle sonra vefat edenin mirasçısı olmadığı, kendisi ve kendisinin ölmesi nedeniyle mirasçıları hakkında takibe girişilmesi veya takibe dahil edilmesi mümkün olmadığı- Takibin başladığı tarihi itibariyle kira sözleşmesinin taraflarından biri olanın da vefat etmiş olması nedeniyle kendisine ödeme emri tebliğ edilip kendisi hakkında yürütülen takibin kesinleştirilmesi mümkün olmadığından mirasçılarının takibe dahil edilmesinden sonra ödeme emri tebliğ edilip haklarındaki takip kesinleştirilmeden borçlu hakkında haciz işlemi yapılmasının da mümkün olmadığı-
•   12. HD. 19.03.2018 T. 29749/2707


Satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini isteme hakkının, sadece kendisine usulüne uygun tebligat yapılmayan ilgiliye ait olduğu-
•   12. HD. 15.03.2018 T. 7047/2585


İcra ve İflas Kanunu'nda, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessesenin mevcut olmadığı her haczin yeni bir şikayet hakkı doğuracağı-
•   12. HD. 15.03.2018 T. 1739/2625


Önalım davası ortaklığın giderilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra açılmış olup, anılan davada henüz tapuda iptal ve tescile ilişkin herhangi bir hüküm verilmediğinden ve dolayısıyla önalım hakkı cebri icrayı engellemeyeceğinden, mahkemece satış işlemlerinin durdurulmasına karar verilmesinin hatalı olduğu- Şikayetçi, önalım davası sonucu adına oluşacak tapu kaydına dayalı olarak ihtilaflı payla ilgili taleplerini genel mahkemede açacağı davada ileri sürebileceğinden, mahkemece istemin reddine karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 14.03.2018 T. 28894/2496


Gerekçe gösterilmeksizin şikayetin reddine karar verilemeyeceği-
•   12. HD. 13.03.2018 T. 1210/2419


"Satış talebinin reddine yönelik işlemin iptali"ne ilişkin şikayetin diğer borçlu yönünden de HMK. mad. 25, 26  gözetilerek incelenmesi gerektiği-
•   12. HD. 12.03.2018 T. 29181/2389


Takip, alacaklı tarafından (iflasın ertlenmesi) tedbir kararından sonra başlatılmış ise de, tedbir kararının alacaklıya tebliğ edildiği veya alacaklının takipten önce tedbir kararının varlığından haberdar olduğu görülmediğinden, icra işlemlerinin tedbir kararı içeriğine aykırılığı sonucunun oluşmasında, alacaklıya atfedilebilecek bir kusur bulunmadığı ve bu durumda, mahkemece, tedbir kararı uyarınca, tedbir kararından sonra açılan takibin itiraz eden borçlu yönünden "durdurulmasına" karar verilmesi gerekirken, "takibin iptali" yönünde hüküm tesisi ve haksız olarak şikayet yoluna başvurulmasına sebebiyet vermeyen alacaklı aleyhine vekalet ücretine ve yargılama giderlerine hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
•   12. HD. 01.03.2018 T. 29753/2179


Üst sınır ipoteğine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde, limit aşımına ilişkin şikayetin süresiz olarak yapılabileceği-
•   12. HD. 28.02.2018 T. 28426/2081


TBK. mad. 585 uyarınca, adi kefalette alacaklının, borçluya başvurmadıkça, kefili takip edemeyeceği, ancak, borçlu aleyhine yapılan takibin sonucunda kesin aciz belgesi alması, borçlu aleyhine Türkiye'de takibatın imkânsız hâle gelmesi veya önemli ölçüde güçleşmesi, borçlunun iflasına karar verilmesi ya da borçluya konkordato mehli verilmiş olması koşullarından birinin varlığı halinde doğrudan doğruya kefile başvurabileceği- Alacaklı bankanın, tüketici kredisine kefil olan şikayetçi borçlu hakkında icra takibi yapabilmesi için, TBK. mad. 585'de ön görülen koşullardan birinin bulunması gerektiği, bu konudaki başvurunun süresiz olarak icra mahkemesine yapılabileceği-
•   12. HD. 28.02.2018 T. 28414/2087


775 sayılı Gecekondu Kanunu'nun 34/1.maddesinde; "Bu Kanun hükümlerine göre belediyelerce tahsis olunan arsalar, yapılar ve bu arsalar üzerinde yapılan bina ile meydana gelen taşınmaz mallar, tahsis tarihinden itibaren 10 yıl süre içinde haczedilemez" düzenlemesinin yer aldığı, sözü edilen hüküm emredici nitelikte ve kamu düzeni ile ilgili olduğundan bu konudaki şikayetin süreye bağlı olmadığı-
•   12. HD. 27.02.2018 T. 28540/2077


Aktif husumet ehliyetine ilişkin şikayetin mahkemece re'sen dikkate alınacağı ve bu konudaki şikayetin süreye tabi olmadığı- İtiraz edilmesi nedeniyle icra takibinin durmuş olmasının borçlunun şikayet hakkını ortadan kaldırmayacağı, alacaklılar tarafından itirazın iptali davası açılmış olmasının da mahkemece istemin esasının incelenmesine engel teşkil etmeyeceği-
•   12. HD. 26.02.2018 T. 852/1976


Ödeme emrinin borçlunun takip talebinde belirtilen adresine çıkartıldığı, anılan tebliğ mazbatası üzerine; "adresin kapalı olması nedeniyle, yapılan araştırmada bilgisi alınan fakat ismi okunamayan kişiden sorulduğu, muhatabın bu adreste oturduğu ve şu an ..... gittiği imzadan kaçınarak sözlü beyan etmiş olup T.K. 21. mad. gereği bağlı bulunduğu mahalle muhtarının imzasına tebliğ edilerek 2 nolu form kapısına yapıştırıldı. Durumdan bilgisi alınan kişiye haber verildi." şerhi düşülmek suretiyle, 21.03.2016 tarihinde tebliğ işleminin yapıldığı anlaşıldığından,; tebliğ memurunun, muhatabın adreste bulunmama sebebini, adresinden geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığını, tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceğini, dönecekse ne zaman döneceğini tevsik etmeden ve bilgisine başvurulan fakat mazbata üstündeki ismi net okunamayan kişinin anılan durumdan net olarak bilgisinin olup olmadığını sorgulamadan, yapılan açıklama ile yetinerek ödeme emrini muhtara tebliğ etmiş ve 2 nolu fişin kapıya yapıştırılması ile tebliğ işlemini tamamladığı, bu durumda, anılan tebligatın usulsüz olduğu- Usulsüz tebligat şikayetinin 7 gün içinde yapılması gerektiği-
•   12. HD. 22.02.2018 T. 742/1844


Borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda kredi sözleşmesinin kefili olduğunu ve asıl borçlu hakkında takip yapılmadan kendisi hakkında takip yapılamayacağını ileri sürerek takibin iptalini istediği, takip tarihinden önce alacaklı tarafından takip dayanağı kredi sözleşmesinin asıl borçlusuna ihtarname gönderildiğine ve ihtar sonuçsuz kaldığına göre, müteselsil kefil olan muteriz borçlu yönünden TBK'nun 586. maddesinde öngörülen takip koşulunun gerçekleştiğinin kabulü gerekip, şikayetin reddine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, takibin şekline göre, borçlunun itirazı ile duran takibin devamını sağlayacak şekilde hüküm tesis edilemeyeceği-
•   12. HD. 22.02.2018 T. 29280/1750


İİK'nun 82/12. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetinin, aynı Kanun'un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbi olduğu, bu sürenin haczin öğrenildiği tarihten başlayacağı-
•   12. HD. 21.02.2018 T. 28561/1742


Mahkemece aldırılan 29/02/2016 tarihli ek bilirkişi raporunda; şikayete konu dosyaya yapılan 25/03/2015 tarihli 33.209,26 TL tutarlı ödeme miktarının yine Çakırhöyük Belediye Başkanlığına ait olan TR 41 00012009182000007000113 nolu hesaptan virman yapıldığının tespit edildiği, davacı belediye başkanlığına ait virman yapılan 0700113 nolu banka hesabından virman yapılmadan önceki ilk para girişinin 16/03/2015 tarihinde iller bankasından gelen 196.045,24 TL olduğunun tespit edildiğini anlaşıldığından, mahkemece şikayete konu hesaba yapılan virmanın şikayete konu hesabı havuz hesabı yapacağı belirlemesinin isabetsiz olduğu-
•   12. HD. 20.02.2018 T. 28361/1593


Şikayetçinin, şikayete konu ettiği kararın alındığı ve iştirak haczinin konulduğu icra takibinin tarafı olmayıp, 3. kişi olmakla, taraf olmadığı icra takip dosyasında verilen iştirak haczi talebinin kabulüne dair karar ile bu karar doğrultusunda konulan iştirak haczinin kaldırılmasını isteme hakkının bulunmadığı, aynı menkuller üzerinde kendisinin de haczi bulunan şikayetçi 3. kişinin, şikayet konusu yaptığı hususların, ileride sıra cetveli yapılmasından sonra, sıra cetveline itiraz yoluyla ileri sürülmesi durumunda değerlendirme konusu yapılabileceği-
•   12. HD. 19.02.2018 T. 27960/1589


Menkul haczi esnasında diğer borçlunun hazır bulunmuş olmasının, taşınmaz maliki şikayetçi-borçlunun şikayete konu taşınmaz haczini öğrendiği anlamına gelmeyeceği- Borçluya İİK. mad. 103. uyarınca, davetiye de tebliğ edilmediğinden, meskeniyet şikayetinin 7 günlük yasal sürede yapıldığının kabulü gerektiği-
•   12. HD. 19.02.2018 T. 631/1568


Alacaklının yasal süresi içinde usulüne uygun olarak yaptığı satış talebinin icra müdürünce reddine ilişkin kararın şikâyet yolu ile ortadan kaldırılmaması hâlinde yasal sürenin geçmesi ile özellikle sıra cetveline esas alınacak haczin düşmeyeceği-
•   . İBK. 16.02.2018 T. 4/1


Hakkında ödeme emri düzenlenmeyen şikayetçiye, borçlu olarak gösterilmediği ödeme emrinin tebliğ edilmesi adı geçene borçlu sıfatı kazandırmayacağından,şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 15.02.2018 T. 26537/1366


"İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 12. HD. 13.10.2016 T. E: 59, K: 68" sayılı kararın onandığı-
•   12. HD. 15.02.2018 T. 32416/1370


Usulsüz tebligat şikayetinin usulsüz tebligat işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi gün içerisinde yapılması gerektiği-
•   12. HD. 15.02.2018 T. 28148/1475


İtiraz ile duran takibin 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 13. ve 138. maddeleri uyarınca yapılan takiplerden olduğu gerekçesiyle satış işlemleri yönünden takibin durdurulmasına, diğer takip işlemleri yönünden takibin devamına dair icra müdürlüğünce verilen kararın iptaline ilişkin şikayetin süresiz olarak yapılabileceği-
•   12. HD. 13.02.2018 T. 27855/1258


İİK. mad. 45 gereğince; alacağı rehinle temin edilmiş olan alacaklının, öncelikle rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapmak zorunda olduğu- Alacaklının rehnin (ipoteğin) paraya çevrilmesi yolu ile takip yapmadan, ilamlı veya ilamsız icra takibi ya da borçlu iflasa tâbi kimselerden ise, iflas yolu ile takip yapamayacağı- Rehnin (ipoteğin) paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takip sonunda, alacaklının, alacağın karşılanmayan kısmı için koşulları var ise ilamlı veya ilamsız takip yapabileceği ve konudaki şikayetlerin, süresiz olarak yapılabileceği-
•   12. HD. 13.02.2018 T. 27870/1255


İhalenin feshi davasında hasım yanlış gösterilse veya hiç gösterilmese bile dava reddedilmemesi gerektiği, borçlunun açtığı halenin feshi davasında doğru hasım olan alacaklı ve ihale alıcısı davaya dahil edilerek yargılamaya devam edilmesi gerektiği- K. takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesinin mümkün olduğu- Satışa esas alınan kıymet takdirinin yapıldığı tarih itibariyle tespit edilecek değerinin, ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması halinde, ihalenin feshine, muhammen bedelin altında olması halinde ise, ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 12.02.2018 T. 6973/1132


S. Ü. şikayet tarihi itibariyle takip alacaklısı olmayıp alacağını B. K.'ya temlik ettiğinden yasal hasım olarak gösterilmesi yanlış olup, mahkemece duruşma açılıp karar verildiğine göre, şikayet dilekçesi ve duruşma davetiyesi doğru hasım olan B. K.'a tebliğ edilerek temlik alan B. K. hakkında hüküm kurulması gerektiği-
•   12. HD. 08.02.2018 T. 274/995


TMK mad. 891 uyarınca; ipotekle güvence altına alınmış bir alacağın devrinin geçerli olması, devrin tapu kütüğüne tescil edilmesine bağlı olmadığından, borçlunun üçüncü kişiyle yaptığı alacağın devri sözleşmesi ile alacağın temlik edildiği, bu durumda, temlik alınan kısım kadar ipotek hakkının da TBK mad. 189'da yer alan emredici düzenleme gereğince temlik alacaklısına geçeceği tabii olup, kanunun emredici hükmü gereğince alacağın devri ile bağlı haklardan olan ipotek hakkının da intikal edeceği gerçeği karşısında, mahkemenin, alacağın temlik edilmesi ile birlikte ipoteğin devrinin geçerli olabilmesi için tapu siciline tescilinin gerekli olduğu yönündeki gerekçesinin yerinde olmadığı-
•   12. HD. 08.02.2018 T. 291/1005


Takibe konu çekin keşide tarihinde tahrifat yapıldığı, çekin süresinde ibraz edilmediği ve alacaklının yetkili hamil olmadığı şeklindeki başvurunun kambiyo hukuku bakımından şikayet niteliğinde olduğu ve 5 günlük süreye tâbi olduğu-
•   12. HD. 07.02.2018 T. 9352/923


Ödeme emri TK'nın 2. maddesi uyarınca memur vasıtasıyla tebliğ edilmesine rağmen, yönetmeliğin 5/2 maddesi gereğince memur vasıtasıyla tebligat yaptırılmasını gerektiren sebebin  tebligat evrakında gösterilmediği anlaşıldığından, yapılan tebligat usulsüz olup, şikayetin reddine karar verilmesinin yerinde olmadığı-
•   8. İZMİRBAMHD. 06.02.2018 T. 1187/240


Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılmasının zorunlu olduğu, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğin, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılacağı, bu durumda, aksine bir belge bulunmadığı sürece, muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihinin, tebliğ tarihi olarak kabul edileceği-
•   12. HD. 05.02.2018 T. 27683/789


Tebligat Kanunu mad. 16 uyarınca 103 davet kağıdı tebligatı ile satış ilanı tebligatını alan kişilerin (borçlunun yengesi ve kuzeni), muhatap ile aynı konutta oturduklarına ilişkin ibare yer almadığından yapılan bu tebligatların usulüne uygun olmadığı- Usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılmasının zorunlu olduğu- Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılacağı ve muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihinin, tebliğ tarihi olarak kabul edileceği-
•   12. HD. 05.02.2018 T. 7078/784


İtiraz ve şikayet tarihinden sonra borcun ödenmiş olmasının, itiraz ve şikayetten açıkça vazgeçilmediği sürece, icra mahkemesinin borçlunun başvurusunu incelemesine engel teşkil etmeyeceği-
•   12. HD. 26.01.2018 T. 27011/687


"İflasın ertelenmesi davasında verilen ihtiyati tedbir kararı gereğince takip yapılamayacağı" ve "ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takipte zorunlu takip arkadaşlığına aykırı davranıldığına" ilişkin şikayetlerin süresiz olarak yapılabileceği-
•   12. HD. 26.01.2018 T. 8857/628


Borçlunun icra mahkemesine başvurularından öncelikle incelenmesi gereken tebliğ tarihinin düzeltilmesine ilişkin talebi "şikayet" niteliğinde olup, şikayetin incelenmesi konusunda duruşma yapılmasına gerek olup olmadığı hususu icra mahkemesinin takdirine bırakılmış ise de, borçlunun temyiz dilekçesinde, mahkemece hükme esas alınan takip dosyasındaki dilekçenin altındaki imzayı kabul etmediği görüldüğünden, mahkemece duruşma açılarak ve bu dilekçe üzerinde imza incelemesi yaptırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinin kabulünün zorunlu olduğu-
•   12. HD. 26.01.2018 T. 26610/632


Tutanağa icra kefilinin sorumlu olacağı borç miktarının, kefilin kendi el yazısı ile yazılmadığı görüldüğünden, kefalet tutanağının TBK. mad. 583 uyarınca düzenlenmediği  ve bu durumdai şikayetin kabulü ile beraber "icra emrinin iptaline" karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 26.01.2018 T. 26585/624


İcra borcunun İİK mad. 89/1 uyarınca gönderilen haciz ihbarnamesi uyarınca üçüncü kişi tarafından ödenmiş olması, haczedilmezlik şikayeti hakkını ortadan kaldırmayacağı-
•   . HGK. 24.01.2018 T. 1857/90


İcra kefalet tutanağının, kefaletin şeklini düzenleyen Türk Borçlar Kanunu'nun 583. ve 584. maddelerinde belirtilen şartlara uygun olarak düzenlenip düzenlenmediğinin belirlenmesi ve bu suretle, anılan kefalet işleminin İİK'nun 38. maddesi anlamında ilam mahiyetindeki belgelerden olup olmadığının tespit edilmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 23.01.2018 T. 27355/481


Takip tarihinden sonrası için değişen oranlarda faiz uygulanabilmesi için, talep edilen faiz oranının, takip tarihi itibariyle, nitelik olarak kanuni, ticari faiz gibi belirli bir faiz oranına denk olması gerektiği- Böyle bir durumda, alacaklının anılan faizlerden birini istediği kabul edileceğinden, faizin, anılan faiz türüne göre değişen oranlarda hesaplanması gerektiğinin borçlu tarafından her zaman ileri sürülebileceği-
•   12. HD. 23.01.2018 T. 26330/516


İdare mahkemesinin "kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminata" ilişkin ilamının kesinleşmeden icra takibine konu edilebileceği-
•   8. HD. 23.01.2018 T. 11757/1183


Menfi tespit ve istirdat talepleriyle açılan dava sonucunda; ilamda menfi tespite ilişkin herhangi bir hüküm kurulmadığından, hükümde sadece '...TL'nin istirdadına' denildiğinden, bu ilamın takibe konulabilmesi için kesinleşme koşulunun aranmayacağı-
•   8. HD. 22.01.2018 T. 5567/898


İlamda "kişilik hakkına saldırı nedeniyle 'tazminata' hükmedildiğinden", bu ilamın kesinleşmeden icra takibine konu edilebileceği-
•   8. HD. 22.01.2018 T. 3197/900


Mahkemece, Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmesi halinde, mahkemenin artık bu uyma kararı ile bağlı olduğu, bozmaya uyulmakla, bozma, lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hakkın doğmuş olacağı- Bozma kararından sonra yeniden yapılan yargılamada, TBK'nun 88. ve 120. maddeleri yönünden inceleme yapılmak üzere bilirkişiden alınan bilirkişi raporu da nazara alınarak sonuca gidilmesi gerektiği-
•   12. HD. 18.01.2018 T. 26106/347


Türkiye Halk Sağlığı Kurumu'nun, şikayet tarihi itibariyle tüzel kişiliğinin ve dolayısıyla aktif husumet ehliyetinin bulunduğu- Şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 18.01.2018 T. 26186/366


Borçlu aleyhinde başlatılan takipte; dayanak ...................Aile Mahkemesi'nin ........ Esas-......Karar sayılı kararında şikayete konu taşınmazın alımı sırasında davacının yaptığı katılma alacağının tahsiline karar verildiği anlaşıldığından, Mahkemece dayanak ilamın katılma alacağından, diğer bir anlatımla şikayete konu taşınmazın alımından kaynaklandığı dikkate alınarak İİK'nun 82. maddesinin 12. fıkrasında yazılı istisnanın, yani haczedilmezlik iddiasında bulunma hakkının doğmadığı nazara alınarak şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği-
•   8. HD. 18.01.2018 T. 18014/765


Takibin kesinleşmesinden sonra murisin ölümü halinde mirasçıların, mirası usulüne uygun reddettiklerine ilişkin mahkeme kararı almaları halinde mirasçılar aleyhinde takibe devam edilmesi ve mirasçıların mal ve haklarına haciz konulmasının mümkün olmadığı, şikayetçi mirasçının kendisine yönelen icra takip işlemlerini süresiz şikayet yolu ile iptal ettirebileceği-
•   12. HD. 18.01.2018 T. 26368/310


Herkes için kesinleşmiş olan "ihale şartları" çerçevesinde yapılan ihalelerin kesinleşmesinden sonra, ihale alıcısının KDV'nin düşük olması gerektiğinden bahisle icra mahkemesine başvurarak şikayette bulunmasının mümkün olmadığı-
•   12. HD. 18.01.2018 T. 26016/323


Borçluların, takibe konu çek hakkında çek bedelinin ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine rağmen icra takibi başlatılmasının usulsüz olduğunu ileri sürerek takibin iptali isteminin şikayet niteliğinde olup İİK.'nun 16. maddesinde tazminat öngörülmediği halde borçlular aleyhine tazminata hükmedilmesi isabetsiz olduğu-
•   12. HD. 18.01.2018 T. 26120/344


İİK'nun 82/12. maddesi gereğince, borçlunun "haline münasip" evinin haczedilemeyeceği, bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığının adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirleneceği, buradaki "aile" teriminin, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsayacağı, İcra Mahkemesi'nce borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmesi ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktarın borçluya verilmesi, kalanının icra dosyasında bırakılması gerekeceği, bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu ögeleri içeren bir meskenin dışındaki yerlerin, maddede öngörülen amaca aykırı olduğu, değerlendirme yapılırken en mütevazi semtlerdeki mesken fiyatlarının esas alınması gerekeceği-
•   8. HD. 18.01.2018 T. 18122/764


Herkes için kesinleşmiş olan "ihale şartları" çerçevesinde yapılan ihalenin kesinleşmesinden sonra, ihale alıcısının, KDV'nin düşük olması gerektiğinden bahisle icra mahkemesine başvurularak şikayette bulunması mümkün olmadığı-
•   12. HD. 17.01.2018 T. 26011/236


Davacı alacaklının dava konusu icra takibi ile uzayan dönem için kendi payına düşen aylık kira bedelinin tahsilini talep ettiği, bu durumda mahkemenin alacağına haciz konulmuş olması yanında ilaveten takibe konu kira sözleşmesinde üç kiralayan bulunduğu halde takibin sadece davacı alacaklı tarafından başlatılmasının yerinde olmadığı, davacı alacaklının ancak kendi payına düşen kira bedelini isteyebileceği anlaşıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
•   8. HD. 17.01.2018 T. 16266/575


İlama dayalı alacak temlik etmiş olup, temliknamenin geçerliliğinin icra mahkemesince tartışılamayacağı- Haciz talebinin reddi yönündeki icra müdürlüğü işleminin doğru olmadığı; icra mahkemesince anılan işlemin iptaline karar verilmesi gerektiği-
•   8. HD. 17.01.2018 T. 16420/604


Şikayet tarihi itibarı ile takip dosyasından, borçlunun emekli maaşına usulünce konulmuş bir haciz olup olmadığı araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 15.01.2018 T. 26454/76


1. haciz ihbarnamesine yasal süre içinde itiraz edilmesi durumunda, borçlunun, üçüncü kişi nezdinde 89. madde kapsamında haczedilecek bir alacağı bulunmadığı kabul edileceğinden, kendisine 2. haciz ihbarnamesi gönderilemeyeceği, buna rağmen tebliğ edilen 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin iptali istemi, bir hakkın yerine getirilmemesine ilişkin olup İİK. mad. 16/2 uyarınca süresiz şikayete tâbi olduğu-
•   12. HD. 15.01.2018 T. 8807/115


İİK. mad. 135 uyarınca, taşınmaz bir üçüncü kişi tarafından işgal edilmekte ise, ihalenin kesinleşmesi üzerine alıcının, icra dairesinden, üçüncü kişinin taşınmazdan çıkarılmasını isteyebileceği- Şikayete konu tahliye emrinin taşınmazda hissesi bulunan ve alacaklı tarafından taşınmazda işgalci olduğu iddia edilen şikayetçiye tebliğ edilmiş olması nedeni ile tahliye emrinin iptaline ilişkin  şikayette aktif husumet ehliyetinin bulunduğunun kabulü gerektiği-
•   12. HD. 15.01.2018 T. 25997/83


İtiraz dilekçesinin, 17/11/2015 tarihinde ........ 1. İcra Dairesinin 2015/25376 Muhabere numarası ile gönderildiği, itirazın reddine ilişkin şikayete konu kararın, şikayetçinin yüzüne karşı verilmediği gibi, şikayetçi-borçluya tebliğ de edilmediği, dolayısıyla 11/01/2016 tarihinde yapılan şikayetin süresinde olduğunun kabulü gerekeceği-
•   12. HD. 15.01.2018 T. 26428/112


Şikayetçinin, şikayete konu ettiği haczin konulduğu icra takibinin tarafı olmayıp, 3. kişi olmakla, anılan dosyadan uygulanan haczin düştüğünü ileri süremeyeceği gibi, haczin devam ettiğine dair kararın kaldırılmasını da talep edemeyeceği, aynı taşınmaz üzerinde kendisinin de haczi bulunan şikayetçi 3. kişinin, şikayet konusu yaptığı hususların, ileride sıra cetveli yapılmasından sonra, sıra cetveline itiraz yoluyla ileri sürülmesi durumunda değerlendirme konusu yapılabileceği-
•   12. HD. 15.01.2018 T. 26429/111


İİK'nun 82/1-12. maddesi gereğince, borçlunun "haline münasip" evinin haczedilemeyeceği, bir meskenin, borçlunun haline uygun olup olmadığının, adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirleneceği, buradaki "aile" teriminin, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsayacağı, İcra Mahkemesi'nce, borçlunun, sözü edilenlerle birlikte barınması için, zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise, satılmasına karar verilmesi ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktarın borçluya bırakılması, kalanının alacaklıya ödenmesi gerekeceği, bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu ögeleri içeren bir meskenin dışındaki yerlerin, maddede öngörülen amaca aykırı olduğu, borçlunun görev ve sıfatının, kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmeyeceği-
•   8. HD. 10.01.2018 T. 16230/175


•   8. HD. 25.12.2017 T. 16191/17516


Takibe dayanak ilamda, ücret, ikramiye ve sosyal yardım alacağının toplu iş sözleşmesinde belirlenen ödeme tarihinden itibaren işleyecek en yüksek işletme kredisi faizi ile birlikte tahsiline karar verildiği, bu alacaklar yönünden, toplu iş sözleşmesinin belirlenen ödeme tarihi başlangıç alınarak birer yıllık devrelerin belirlenmesi ve bu devrelerde işletme kredisi faizini fiilen uygulamış bankaların uyguladıkları oranlar esas alınarak hesap yapılması gerekeceği-
•   8. HD. 08.01.2018 T. 3111/25


Şikayetçiye takip konusu hesap kat ihtarnamesinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmemesi nedeniyle TMK'nun 887. maddesinde öngörülen koşul oluşmadığından, aynı hesap kat ihtarnamesine dayalı olarak başlatılmış ancak iptal edilmiş olan takibe ilişkin olarak şikayetçi tarafından yapılmış olan şikayetler nedeniyle, işbu şikayete konu ihtarnamelerin öğrenilmiş sayılması mümkün olmayıp, takibin bu şekilde yasal hale getirilmesinin kabulünün olanaksız olduğu-
•   12. HD. 28.12.2017 T. 8351/16394


Alacaklının icra mahkemesine başvurusunun, süresinde satış talep ettiğinden haczin düşmediğine ilişkin olup, başvuru bu haliyle bir hakkın yerine getirilmemesine ilişkin olduğundan İİK'nun 16/2. maddesi gereğince süresiz şikayete tâbi olduğu, bir başka anlatımla, anılan konuda icra mahkemesine her zaman şikayet olunabileceği-
•   12. HD. 27.12.2017 T. 25674/16301


Alacaklının icra mahkemesine başvurusunun, süresinde satış talep ettiğinden haczin düşmediğine ilişkin olup, başvuru bu haliyle bir hakkın yerine getirilmemesine ilişkin olduğundan İİK'nun 16/2. maddesi gereğince süresiz şikayete tâbi olduğu-
•   12. HD. 27.12.2017 T. 25675/16300


•   12. HD. 27.12.2017 T. 25674/16301


Takip dayanağı ilamın, elatmanın önlenmesi istemine ilişkin olduğu, bu hali ile ilam taşınmazın aynı ile ilgili, kayıt ve sicillerde değişiklik yaratacak hüküm içermediği, takibe dayanak hüküm, 6100 sayılı HMK'nun geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK'nun 443/4 maddesi kapsamında kalmadığından, icrası için kesinleşmesi şartının bulunmadığı-
•   8. HD. 26.12.2017 T. 15206/17576


Mahkemece şikayetle ilgili olarak adi ortaklığı oluşturan her bir ortağın şikayet konusu yapabileceği belirtilerek haczin kaldırılması kararı verilmiş ise de, şikayete ortaklığı oluşturan şirketlerden birinin gelmediği veya pilot ortağın bu hususu şikayet konusu yapmadığı görülerek, adi ortaklık adına yapılan başvurunun adi ortaklığın taraf ehliyeti bulunmadığından aktif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerekeceği-
•   12. HD. 25.12.2017 T. 25148/16128


İhale alıcısı, ihale şartlarını bilerek ihaleye girmiş ve ihale konusu taşınmazı verdiği teklif ile aldığından, herkes için kesinleşmiş olan "ihale şartları" çerçevesinde yapılan ihaleden sonra KDV'nin daha düşük (%1 oranı üzerinden) uygulanması talebinin icra mahkemesinde ileri sürülemeyeceğinin kabulü gerekeceği-
•   12. HD. 25.12.2017 T. 6303/16087


Taşıt kredisinden kaynaklanan tüketici kredisi olduğu ve şikayetçi borçlunun söz konusu kredi sözleşmesinin kefili olduğu, takibin asıl borçlu ile beraber şikayetçi kefil hakkında başlatıldığı görülmekle, mahkemece, 4077 s. K. mad. 10/3 uyarınca inceleme yapılması gerektiği-  4077 s. K. mad. 15 uyarınca, alacaklının, asıl borçlu aleyhine icra takibi yapıp, takip semeresiz kalmadıkça kefilden borcun ifasını isteyemeyeceği- Hakimin borçlunun taleplerin her biri hakkında karar vermesi gerektiği-
•   12. HD. 22.12.2017 T. 24959/16017


Herkes için kesinleşmiş olan "ihale şartları" çerçevesinde yapılan ihalenin de kesinleşmesinden sonra KDV'nin düşük olması gerektiğinden bahisle iade isteminin icra mahkemesinde ileri sürülemeyeceğinin kabulü gerekeceği-
•   12. HD. 21.12.2017 T. 6059/15963


İİK'nun 82/12. maddesi gereğince, borçlunun "haline münasip" evinin haczedilemeyeceği, bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığının adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirleneceği, buradaki "aile" teriminin, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsayacağı, İcra Mahkemesi'nce borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmesi ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktarın borçluya verilmesi, kalanının icra dosyasında bırakılması gerekeceği-
•   8. HD. 21.12.2017 T. 15495/17389


Yerel mahkemenin ara kararı ile ihtiyati tedbir nedeniyle yatırılan teminatların borçluya iadesine ilişkin hüküm icra müdürlüğünü bağlayıcı nitelikte olup, borçluya iadesine hükmedilen teminat mektuplarının haczedilmesinin mümkün olmadığı-
•   8. HD. 20.12.2017 T. 15179/17270


Borçlu hakkında İstanbul 7. İcra Müdürlüğünün 2014/17551 sayılı takip dosyası ile birikmiş nafaka borcunu ödemediğinden dolayı şikâyette bulunulduğu, takip talebinde cari nafaka alacağı talep edilmeyip adi alacak niteliğindeki geçmiş dönem nafaka borçlarının tahsilinin talep edildiği, atılı suçun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet olmadığı-
•   19. HD. 20.12.2017 T. 3392/11372


5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 15/son maddesinin dar yorumlanması gerektiği sonucuna varılması gerekeceği, maddede açıkça haczedilmezlik için vergi, resim, harç geliri olma ya da "fiilen kamu hizmetinde kullanılma" koşullarının kabul edilmesi karşısında, belediyeye ait bir paranın haczedilmezliğinin ancak fiili durumunun tespiti ile belirlenmesi gerekeceği, bu konuda ispat yükünün ise borçluya düştüğü, bir diğer anlatımla, haczedilen paraların vergi, resim, harç geliri olduğunu ya da fiilen kamu hizmetinde kullanıldığını borçlu belediyenin ispatlaması gerekeceği, aksi halde şikayetin reddi gerekeceği, haczedilmezlik şikayetine konu edilenin banka hesabı olması durumunda ise hesaptaki paraların niteliğinin belirlenmesi gerekeceği, tamamının haczi kabil olmayan paralardan oluşması halinde haczinin kabil olmayacağı, ancak hesapta haczi kabil paraların da bulunması, bir diğer ifade ile haczi mümkün olmayan paralarla haczi kabil paraların aynı hesaba yatırılarak karıştırılması durumunda, havuz hesabının söz konusu olacağı, hesabın sürekli işlem görüyor olması ve sürekli yatan ve çekilen paraların bulunması karşısında kalan bakiyenin vergi, resim ve harç gelirinden mi yoksa haczi kabil paralardan mı oluştuğunun belirlenmesine imkanın olmadığı, bu şekilde haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paraları karıştırmak suretiyle havuz hesabı oluşturan borçlu belediyenin iddiasını ispat imkanını kendisinin kaldırdığı sonucuna varılması gerekeceği, borçlu belediyenin haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paralarını ayrı hesaplarda tutması yerine havuz hesabı oluşturmasının da iyi niyetle bağdaşmayacağı-
•   8. HD. 20.12.2017 T. 16207/17168


Kıdem tazminatı için mahkemece yapılacak işin; tarafların bildirdikleri bankalardan hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının sorulması, hakkın doğum tarihinden itibaren takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının bilirkişiye hesaplattırılması şeklinde olması gerekeceği-
•   12. HD. 10.09.2018 T. 3335/7544


•   8. HD. 20.12.2017 T. 19667/17239


İhtiyati tedbir kararının infaz memurunca uygulanmasına ilişkin itirazların, ihtiyati tedbir kararını veren mahkemeye yapılması gerektiği (HMK. mad. 393 ve 394/2)- İcra memurunun ise, "tedbir kararını infazla görevli memur" sıfatında olduğu-
•   12. HD. 20.12.2017 T. 25455/15902


Haciz tarihi itibariyle alacak temlik edilmiş olduğundan haciz usulsüz olup, mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken haciz müzekkeresinden önce dosyaya sunulmuş bir temlik belgesi olmadığından bahisle şikayetin reddinin isabetsiz olduğu-
•   12. HD. 20.12.2017 T. 25522/15908


5393 sayılı Kanun'un 15.maddesi uyarınca ileri sürülecek haczedilmezlik şikayetnini, bir hakkın yerine getirilmemesi ile ilgili olup İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca borçlu belediye tarafından süresiz olarak yapılabileceği, o halde, mahkemece, haczin kaldırılmasına ilişkin şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 19.12.2017 T. 25287/15878


Avukatlık Kanunu'nun 164/5. maddesinde, dava sonunda kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekalet ücretinin avukata ait olduğu, bu ücretin iş sahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemeyeceği, haczedilemeyeceği hükmünün yer aldığı, bu hüküm karşısında ilam vekalet ücreti alacağının takası mümkün olmadığından anılan alacak ve faizi yönünden takas mahsup talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, tüm alacaklar yönünden takas mahsup talebinin kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
•   8. HD. 19.12.2017 T. 15285/17107


Mirası reddeden borçlunun miras payının, miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi yasal mirasçılarına geçeceği- Mahkemece, borçlunun mirası reddinden sonra, borçlunun miras payının, şikayetçi kardeşine intikal edip etmeyeceği, yani, şikayetçinin, konulan haczin kaldırılmasına yönelik şikayette bulunmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığının tespiti gerektiği-
•   12. HD. 19.12.2017 T. 25265/15836


Borçlunun, şikayet nedenleri ilama aykırılık niteliğinde olup, bu tür şikayetlerin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak İcra Mahkemesi önüne getirilebileceği-
•   8. HD. 18.12.2017 T. 16437/16981
Hepsihukuk: Hesaplamalar: Mobil Hesaplama ve İçtihat Programı

İcra Hesapmatik: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

avatar_Özgür KOCA
Şikayete konu, icra emri incelendiğinde toplam 787.127,80 TL alacak belirlendikten sonra icra emrinin alt kısmında "bugün itibariyle borç durumunuz" başlığı ile yeni bir hesaplama ve farklı takip toplamı gösterilerek, neticeten 867.471,32 TL toplam borç hesabının yapıldığı, yapılan bu hesaplamanın İcra İflas Kanunu'nda yerinin olmadığı, ancak bu durumun icra emrinin ya da takip talebinin iptalini gerektirmeyeceği-
•   8. HD. 18.12.2017 T. 15540/16979


İcra mahkemesince, HMK. mad. 26'ya aykırı olacak şekilde talep dışına çıkılarak hüküm kurulamayacağı-  "Davanın ihbarı"na ve "davaya müdahale"ye ilişkin hükümlerin (HMK. mad. 61 vd.) şikayet (İİK. mad. 16) hakkında uygulanamayacağı-
•   12. HD. 18.12.2017 T. 25412/15809


Şikayete konu hususun, bir hakkın yerine getirilmemesine ilişkin olup, İİK'nun 16/2. maddesi gereğince süresiz şikayete tâbi olmakla icra takibi sonuçlanıncaya kadar ileri sürülebileceği-
•   12. HD. 18.12.2017 T. 8483/15755


İİK.nun 82. ve 16. maddesinde icra memuruna tanınan takdir yetkisi, İİK'nun 82. maddesi kapsamında malın haczi kabil olup olmadığı ile sınırlı olup, icra müdürünün bunun dışında, haciz yapılan adresin üçüncü kişiye ait olduğu gerekçesiyle haciz talebini reddetme yetkisinin bulunmadığı, böyle bir durumda yapılması gereken işin, istihkak iddiasının tutanağa geçirilip İİK'nun 97. ve 99. maddeleri uyarınca istihkak prosedürünü işletmek olduğu-
•   12. HD. 18.12.2017 T. 25365/15699


Kaybolan icra dosyalarının ihyası ve icra dosyalarının zayi olması halinde yapılacak işlem-
•   8. HD. 18.12.2017 T. 15577/16980


İcra emrinin tebliği üzerine İİK'nun 16. maddesine göre şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurulması halinde, mahkemece, TBK'nun 581. ve devamı maddeleri kapsamında icra kefalet işleminin İİK'nun 38. maddesi uyarınca ilamlı icra takibine konu edilip edilmeyeceği değerlendirilerek, ilamlı takibe konu edilemeyeceğinin belirlenmesi halinde, kefaletin geçersizliğine değil, bu kefalete dayalı olarak gönderilen icra emrinin ve varsa icra kefili sıfatı ile yapılan işlemlerin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 14.12.2017 T. 25067/15637


İcra mahkemeleri kararları kendi aralarında kesin hüküm oluşturacağı- Aynı konu, aynı taraf ve aynı sebebe dayalı olarak derdest bir itiraz dosyasının bulunması halinde istemin reddine karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 13.12.2017 T. 24652/15484


(E. hükmü içeren ve kesinleşen) Sayıştay kararı ile ilamların icrası yolu ile takip yapılabileceği-
•   . HGK. 13.12.2017 T. 1879/1731


İlamda hakkında hüküm kurulmayan kişiye karşı ilamlı takip yapılamayacağı-
•   8. HD. 13.12.2017 T. 12027/16852


Bir şikâyetin görülmesi ya da icranın geri bırakılması isteminin karara bağlanabilmesi için ortada derdest bir icra takibi olması gerektiği-
•   . HGK. 13.12.2017 T. 12-322/1705


Arsa sahibi aleyhine açılan tapu iptali ve tescili davasında yargılama aşamasında tüketici mahkemesinin yazısı ile tapu kaydına "kesinleşmemiş mahkeme kararı vardır" şerhi yazılması halinde önceden tesis edilen ipotek ve haciz şerhlerinin kaldırılması olanağı bulunmadığı- Hükmün kesinleşmesinden sonra tapu kaydına yazılan şerhlerin lehdarlarının tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka ayni hak kazanan üçüncü kişi konumunda sayılmayıp TMK mad. 1023'ün korumasından yararlanamayacakları-
•   14. HD. 13.12.2017 T. 2512/9366


Kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte zamanaşımı ve faize ilişkin itirazların icra dairesine yapılması gerekeceği-
•   12. HD. 12.12.2017 T. 24687/15435


Borçlu vekilinin, müvekkili aleyhine yapılan takipte talep edilen faiz oranı ve miktarlarının fahiş olduğunu, alacak kalemlerinin nete çevrilmeden icra takibine konu edildiğini belirterek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece hükme dayanak yapılan bilirkişi raporu doğrultusunda istemin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
•   8. HD. 12.12.2017 T. 16144/16664


İcra dosyasına dayanak ilamda hüküm altına alınan ayıplı aracın takyidatlardan ari olarak iadesi edimi yerine getirilmediği sürece karşılıklı edim yükleyen ilam nedeniyle ayıplı araç iade borçlusunun para alacağının tahsili yönünde takibe devam olanağının bulunmadığı- Ayıpsız aracın değerinin tespiti: Taşınır teslimine dair ilam icra dairesine verilince, icra müdürünün icra emri tebliği ile 7 gün içinde o şeyin teslimini emredeceği, hükmolunan taşınır veya misli borçlu yedinde bulunursa zorla alınıp alacaklıya verileceği, yedinde bulunmazsa ilamda yazılı değerinin alınacağı, vermezse ayrıca icra emrine gerek kalmaksızın haciz yoluyla tahsil olunacağı- Taşınır malın değerinin ilamda yazılı olmadığı veya ihtilaflı bulunması halinde, icra müdürü tarafından haczin yapıldığı tarihteki rayice göre takdir olunacağı ve hükmolunan taşınırın değerinin borsa ve ticaret odalarından, olmayan yerlerde icra müdürü tarafından seçilecek bilirkişiden sorulup alınacak cevaba göre tayin olunacağı- İcra müdürünün belirlediği taşınır değerinin taraflarca şikayet konusu edilmesi halinde, icra mahkemesine denetleme yetkisi tanıdığı, bu denetlemenin de icra hakimi tarafından uzman bilirkişiden yardım alınmak suretiyle gerçekleştirileceği- İcra mahkemesince, dava konusu ayıplı aracın teknik donanımını gösteren bilgi ve belgelerin (araç kataloğu, kitapçığı vb) temin edilerek bu araçtaki özellikler ile haczin yapıldığı tarihteki aynı marka ve model (sıfır kilometre) aracın yine teknik donanımını gösteren bilgi ve belgelerin (araç kataloğu, kitapçığı vb) getirtilerek (bilirkişi incelemesiyle) fiyata etkili teknik donanımlarının karşılaştırılması, bu suretle ayıplı araçta bulunmayan özelliklerin değerleri tespit edilip, bu karşılığın haciz tarihindeki sıfır kilometre aracın değerinden mahsubu suretiyle ayıpsız araç yerine talep edilebilecek miktarın bulunması gerektiği-
•   8. HD. 12.12.2017 T. 15261/16658


Borçlunun takipte ilama aykırı olarak fazla alacak talep edildiği yönündeki iddiasının, ilama aykırılık şikayeti olup kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebileceği-
•   8. HD. 12.12.2017 T. 14532/16657


Borçlu vekilinin temyiz dilekçesine eklediği aile nüfus kayıt örneği içeriğinden borçlunun 103 davetiye tebliğ şerhinde belirtilen "N.. Ö.." adında bir kardeşinin olmadığı görülmekle 103 davetiye tebliğinin usulsüz olduğunun kabulü gerektiği, kıymet takdir raporunun tebliğ edildiği 03.12.2014 tarihi itibariyle ise 08.12.2014 tarihinde yapılan şikayetin süresinde olduğu-
•   8. HD. 12.12.2017 T. 15274/16656


Mahkemece hükme dayanak yapılan bilirkişi raporu doğrultusunda istemin kabulüne karar verilmesi gerekirken belli bir miktara ilişkin olmayan itiraz hakkında kısmen kabul kararı verilerek borçlu aleyhine vekalet ücreti ve yargılama gideri takdir edilmesinin doğru olmadığı-
•   8. HD. 12.12.2017 T. 17814/16662


Borçlunun mernis adresi mevcut olduğundan Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince ödeme emrinin tebliği gerekirken, Tebligat Kanunu'nun 35/2. maddesinde belirtilen şartlar oluşmadığı halde anılan maddeye göre yapılan tebligatın usulsüz olduğu- Mahkemece, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca borçlunun takipten haberdar olduğu tarihin tesbit edilip, bu tarihe göre icra mahkemesine başvurunun, İİK'nun 16/1. maddesinde belirtilen yasal 7 günlük süre içinde olduğunun anlaşılması halinde, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin, öğrenme tarihi olarak düzeltilerek, düzeltilen tarihe göre süresinde olması halinde borçlunun sair itirazlarının esasının incelenmesi gerekeceği-
•   12. HD. 11.12.2017 T. 24770/15408


103 davetiyesinin tebliğinden itibaren yasal 7 günlük süre geçtikten sonra yapılan haczedilmezlik şikayetinin reddine karar vermek gerekeceği-
•   12. HD. 11.12.2017 T. 23798/15359


Davalı vekilinin yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; açılan davanın kabul edildiği görülmekte ise de davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirmediğinden, lehine vekalet ücreti takdir edilmesi doğru olmayıp hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamayı icap ettirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması yoluna gidilmesi gerekeceği-
•   8. HD. 11.12.2017 T. 19543/16525


Borçlu tarafından icra mahkemesine sunulan 03/06/2016 tarihli şikayet dilekçesinde, takipten haberdar olma tarihi olarak 23.05.2016 tarihinin bildirilmiş olduğu gözetildiğinde, 03/06/2016 tarihinde icra mahkemesine yapılan şikayetin, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen 7 günlük şikayet süresinden sonra olduğu, o halde, mahkemece, usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 11.12.2017 T. 24786/15409


8. HD. 11.12.2017 T. E: 16425, K: 16585-
•   8. HD. 11.12.2017 T. 16425/16585


Şikayete konu muhtırada faiz de talep edilmiş olmakla, ödenen paranın iadesine ilişkin muhtıranın alacaklıya tebliğ edildiği tarih itibariyle temerrüt gerçekleştiğinden borçlunun ancak bu tarih itibariyle faiz isteyebileceği, o halde mahkemece, muhtırada istenen faiz yönünden şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 07.12.2017 T. 23845/15234


Şikayetten sonra dosya borcunun ödenmiş olmasının, yapılan şikayet ihtirazi kayıt oluşturduğundan işin esasının incelenmesine engel olmadığı-
•   8. HD. 06.12.2017 T. 15409/16313


Haczin kaldırılması istemi ile icra müdürlüğüne başvuran borçlunun bu tarihte hacizden haberdar olduğunun kabulü gerekeceği, icra müdürlüğüne yapılan itiraz sonuç doğurmayacağından ve icra mahkemesine sonradan yapılan başvurunun 7 günlük süreden sonra olduğundan borçlunun şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 05.12.2017 T. 24279/15147


İlamda faize hükmedilmemişse, kesinleşmeden infazı istenemeyecek ilamlar hariç, karar tarihinden itibaren faiz talep edilebileceği- Takip dayanağı ilamda faize hükmedilmemiş olduğundan, mahkemece, ilk karar tarihinden başlamak üzere, bozma sonrası hüküm altına alınan .... Euro üzerinden 3095 s. K. mad. 4/a maddesi gereğince faiz oranı bilirkişiye hesaplattırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
•   8. HD. 04.12.2017 T. 19515/16701


E. hükmü içermeyen "tespite" ilişkin ilamların icra takibine konu edilemeyeceği, ancak, kesinleşmeleri halinde bu ilamlardaki vekalet ücreti ve yargılama giderine dayalı likit miktarların icra yolu ile infazının mümkün olduğu- Takibe dayanak yapılan işe iade ilamında, likit bir miktarın ödenmesi yönünde eda hükmü oluşturulmamış olup bu ilamın kesinleşmesi halinde yargılama giderleri ve vekalet ücreti kalemlerin istenebilmesi dışında icra yolu ile infazının da mümkün olmadığı-
•   8. HD. 29.11.2017 T. 12056/15909


Süresiz şikayet hallerinde yargılama sırasında ileri sürülen bu şikayet nedenlerinin de incelenip karara bağlanması gerektiği (HMK. mad. 30)- İlama aykırılık şikayetinin süresiz olarak ileri sürülebileceği-
•   8. HD. 27.11.2017 T. 13349/15653


Borçlunun, yasal yedi günlük süre dolmadan itiraz dilekçesini icra dairesine havale ettirmek suretiyle teslim etmesi ve dilekçenin dosyaya konulduğu hususunda icra tutanağının düzenlenmesini istemesi gerektiği- İtirazın, icra tutanağına geçirildiği tarihte yapılmış sayılacağı, bu tutanakların aksi ancak aynı nitelikte bir belge ile ispatlanabileceği- İcra Dairesince 14.01.2014 tarihli karar ile borçluların itiraz dilekçelerinin 08/04/2013 tarihli oldukları belirtilerek tutanağa geçirilmişse de, 14.01.2014 tarihli karar ile borçluların itiraz dilekçelerinin 08.04.2013 tarihli olduğu konusunu destekleyecek hiçbir delil ve emareye dosyada rastlanmamış olup, mahkemece icra dairesi tarafından tutulan tutanak esas kabul edilerek şikâyetin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu-
•   . HGK. 22.11.2017 T. 12-1152/1405


Alacaklı tarafından, işçi alacağına dayalı olarak borçlu şirket aleyhine 08.05.2017 tarihinde genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibi itiraz edilmemesi üzerine kesinleşmiş olduğu, borçlu şirket hakkında ise 22.02.2017 tarihinde konkordato mühleti verildiği, takibe konu alacak, ilamla hüküm altına alınmamış ise de, borçlu tarafından süresinde borca itiraz edilmeyip, takibin kesinleştiği anlaşıldığından, anılan alacağın, İİK'nun 206. maddesinin birinci sırasında belirtilen işçi alacağı olduğunun kabulü gerekip, takibin durdurulmasına yönelik icra dairesi kararı ile bu işleme ilişkin şikayetin reddine ilişkin icra mahkemesi kararının kaldırılması gerektiği-
•   4. SAMSUNBAMHD. 20.11.2017 T. 1880/1924


Satışa çıkarılan taşınırın (taşınmazın) alacaklı tarafından alacağına mahsuben alınmak istenmesi ve taşınır (taşınmaz) üzerinde alıcının yaptığı takip sebebiyle koydurduğu hacizden önce konulmuş başka haciz bulunması halinde ileride sıra cetveli yapılması gerekeceğinden ve henüz sıra cetveli yapılmamış olduğundan, alacaklının alacağının ihale bedelini karşılayıp karşılamadığı saptanıp, alacaklı aleyhine fark doğduğu tespit edilmeden ve alıcıdan önce haciz koyduran 3.kişilerin alacaklarının miktarlarının ne olduğu dahi belirlenmeden alıcı alacaklıdan ihale bedelini yatırması istenemeyeceğinden sıra cetveli yapılması gerekeceği-
•   12. HD. 16.11.2017 T. 3425/14242


Borçlu şirketin ... Serbest Bölgesi Kurucu ve İşletmeciliği A.Ş nezdinde bulunan arsa kira sözleşmesinden doğan "üst yapı kullanım hakkı devir bedeli" üzerine konulan haciz ile haczin yenilenmesine ilişkin kararın kaldırılmasını talep ederek İcra mahkemesine yaptığı başvuruda, her ne kadar faaliyetin sonunda, üst yapı hakkına ilişkin ruhsat Hazine'ye intikal edeceğinden haczi mümkün değil ise de, söz konusu hakkın, ekonomik değer karşılığı devrinin, yönetmelik kapsamında mümkün olması nedeniyle devir hakkının haczinin de mümkün olacağından, şikayet konusu serbest bölge üst yapı hakkının kurulmasına ilişkin olarak, borçlu ile Ege Serbest Bölgesi arasındaki sözleşme kapsamında, borçlunun söz konusu hakkının, üçüncü kişilere devrini yasaklayan hüküm bulunup bulunmadığı, şayet üst yapı kullanım hakkının devredilmesi imkanı tanınmış ise, ekonomik değer karşılığında devredilip devredilemeyeceğinin belirlenerek sonuca gidileceği-
•   12. HD. 14.11.2017 T. 22648/14103


Haciz isteme hakkının ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren bir yıl geçmekte düşeceği- Alacaklı vekilinin yasal bir yıllık süre içinde borçlunun menkullerinin/maaşının haczini talep etmiş olması halinde, alacaklının haciz isteme hakkının düşmeyeceği, bu durumda alacaklının yeniden haciz isteyebilmesi için İİK. mad. 78/5 gereğince borçluya yenileme emrinin tebliğine ve dolayısıyla yenileme harcı alınmasına gerek bulunmadığı, yani, alacaklının yenileme talebinde bulunmaksızın doğrudan haciz isteyebileceği-
•   . HGK. 08.11.2017 T. 12-1147/1304


Kal'e (yıkıma) ilişkin davalar sonunda verilen kararların kesinleşmeden icra edilemeyeceği- Diğer taşınmazın şikayetçi tarafından kullanıldığı belirtilerek ecrimisile hükmedilmişse de, bu haliyle birleşen davaların birbirleri ile irtibatı bulunduğundan verilen bu kararın da kesinleşmeden icra edilemeyeceğinin kabulü gerektiği-
•   8. HD. 07.11.2017 T. 13183/14694


Mirasın reddi nedeniyle borçtan sorumlu olunmadığına ilişkin iddianın, borca itiraz olduğu ve ödeme emrinin tebliği üzerine takibin şekline göre yasal süre içinde ilgili merciye yapılması gerektiği,  ancak bu ilkenin, murisin takipten önce ölmesi ve mirası red süresi geçtikten sonra murisin borçları için mirasçıları aleyhinde takip yapmaları durumunda geçerli olduğu- Murisin ölümünden sonra üç aylık mirası red süresi dolmadan icra takibine mirasçılar aleyhine geçilmesi halinde, takip borçlusu olan mirasçının süresiz şikayet yolu ile  takibin iptalini isteyebileceği-
•   12. HD. 07.11.2017 T. 22559/13747


İtirazda bulunan kooperatifin takip borçlusu kooperatif olmadığı anlaşıldığından, üçüncü kişi niteliğindeki kooperatifin yaptığı itirazın geçersiz olduğu ve takibin durdurulmasına ilişkin müdürlük kararının yerinde olmadığı-
•   12. HD. 07.11.2017 T. 22537/13766


Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmelerin kanunda aksine hüküm bulunmadıkça diğeri için de ticari iş sayılacağı (TTK. mad. 19/2)- Temlik alan temlik eden yerine geçecek ve temlik edenin bütün haklarına halef olacağından, alacağın temlikinin, %126 olarak itiraz edilmeksizin kesinleşmiş olan faiz oranının uygulanacak faiz oranının belirlenmesinde sonuca etkili olmayacağı- Takibe dayanak kredinin ticari kredi olması halinde, TTK. mad. 8/1 uyarınca, ticari faizin serbestçe belirleneceği ve bu durumda Tüketici Kanunu ve Borçlar Kanunu uygulanamayacak olup, takip talebinde belirtilip itirazsız kesinleşen %126 faiz oranı üzerinden hesaplama yapılması gerektiği-  Takibe dayanak kredi sözleşmesinin Tüketici Kanunu kapsamında olması halinde; TTK. mad. 8/3  ve 6502 s. K. mad. 8/2 uyarınca bu krediye uygulanacak faiz, ticari faiz değil yasal faiz olacağından, bu durumda takip tarihi itibariyle uygulanması gereken -06.03.2003 tarihli 4822 s. K. mad. 15 ile değişik- 4077 s. K. mad. 10/f uyarınca takibe işleyecek faizin, kredi sözleşme faizinin %30'unu geçemeyeceği, 4077 sayılı K. 6502 s. K. ile yürürlükten kaldırılmış olup (yürürlük: 01.06.2014) yeni Tüketici Kanunu'nunda önceki 4077 s. K.'nun 10/f. maddesine benzer bir düzenleme olmadığı  ve bu durumda TBK. mad. 88 ve 120 hükümlerinin tüketici kredisinde de uygulanacağı ve TBK'nun yürürlük tarihi olan 01.07.2012 tarihine kadar 4077 sayılı Kanun'nun 10/f maddesine göre belirlenecek faiz oranının, bu tarihten sonra ise, TBK'nın 120. maddesinde belirlenen faiz oranı üzerinden faiz hesabı yapılması gerektiği- Takibe dayanak yapılan kredi sözleşmesi fotokopisinde, kredinin tüketici kredisi niteliğinde olduğuna ilişkin bir açıklama yer almayıp mahkemece öncelikle, takibe dayanak yapılan kredi sözleşmesinin tüketici kredisi niteliğinde olup olmadığının ilgili bankadan kredi sözleşmesi aslı getirtilmek suretiyle belirlenmesi ve kredi sözleşmesinin niteliğine göre gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 07.11.2017 T. 22250/13717


Alacaklı fazlaya ilişkin hakkını saklı tutmasa bile zamanaşımı süresinin dolmasına kadar ilamda yazılı eksik kalan faiz alacağını her zaman talep edebileceği- Usul ekonomisi ilkesi gereği alacaklı tarafından ek takip talebi verilmek suretiyle, ilamdan kaynaklanan bakiye faiz alacağı aynı dosya üzerinden istenebileceği-
•   8. HD. 30.10.2017 T. 11834/14001


Gayrimenkulün haczi ile tasarruf hakkının kısıtlanacağı, tasarruf yetkisi kısıtlamalarının şerh verilmekle taşınmaz üzerinde sonradan kazanılan hakların sahiplerine karşı da ileri sürülebileceği-
•   14. HD. 30.10.2017 T. 17543/7839


İtiraza konu edilmeyen asıl alacak üzerinden itirazın iptaline karar verilmesinin hatalı olduğu- Tahsil harcı, başvurma harcı, icra vekalet ücretine yönelik taleplerin icra dosyasında icra memuru tarafından yapılacak işlemler olduğu, bu konuda davacının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı bulunup bulunulmadığı tartışılmadan karar verilmesinin hatalı olduğu-
•   19. HD. 30.10.2017 T. 14142/7426


Murisin ölümü üzerine üç gün ve devamında üç ay süre ile mirasçıları hakkında takip yapılamayacağı- Borçlunun takip öncesinde vefat ettiğinin anlaşılması ile mahkemece alacaklıya verilen süre neticesinde, 3 aylık süre dolmadan, mirasçılar hakkında ek takip talebinde bulunulduğu, bu hali ile yapılan talebin İİK'nun 53. maddesine aykırılık teşkil ettiği ve bu aykırılığın kamu düzeni ile ilgili olduğu, süresiz şikayete tâbi olduğu- Mahkemece, kamu düzenine aykırılık teşkil eden bu husus re'sen dikkate alınarak takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 26.10.2017 T. 4200/13076


Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takiplerinde ödeme emrinin tebliğinden itibaren 10 günlük ödeme süresi dolmadan haciz istenemeyeceği- Bu hususun icra müdürlüğünce kendiliğinden gözetilmesi gerektiği ve icra mahkemesinde süreye bağlı olmaksızın şikayet yolu ile ileri sürülebileceği-
•   12. HD. 23.10.2017 T. 21422/12875


Mahkemece asıl davada "açılan menfi tespit davasında icra veznesine paranın yatırılması nedeniyle istirdata dönüşmesi nedeniyle hükmedilen alacağın davalıdan tahsiline, birleşen davada "....TL.'nin avans faiziyle birlikte tahsiline" karar verildiği, bu haliyle dayanak ilamdaki asıl davada borçlu olmadığına yönelik talep ile birleşen davadaki alacak talebi birbiriyle bağlantılı olup sonuçları itibariyle birbirlerini etkileyeceğinden, birleşen alacak davasına ilişkin kısmının kesinleşmeden takibe konulabileceğinin kabulünün hatalı olduğu-
•   8. HD. 19.10.2017 T. 5743/13291


İptali istenen icra takibi maddi ve manevi tazminat alacağına ilişkin olup dayanak ilamın, tarafların hukuki durumunda sicil ve kayıtlarda değişiklik yaratacak nitelikte olmadığı, hakkın özü ile ilgili olmayıp, mal varlığında değişiklik yaratacak nitelikte olduğu görüldüğünden ilamın kesinleşmeden takibe konulabileceği-
•   8. HD. 18.10.2017 T. 9498/13242


Vergi Mahkemesi tarafından idari işlemin iptaline ilişkin verilen kararındaki yargılama gideri ve vekalet ücretinin tahsilinin talep edilmesi için kararın kesinleşmesi şartı bulunmadığı-
•   8. HD. 17.10.2017 T. 11174/13029


TBK. mad. 189 ve temlikname uyarınca; temlikin dosya alacağının tamamı yönünden olduğunun kabulü gerektiği- Dosya alacağının tamamı yönünden yapılan hesaplama gereğince şikayetçinin alacaklı olduğu dosyaya ayrılan paya ilişkin sıra cetveli, alacağı temlik eden A.Ş.'ye tebliğ edilmiş olup, dosya kapsamında adı geçen tarafından yapılmış bir itiraza da rastlanmadığından, mahkemece; alacağın temliki işleminin şikayete konu takip dosya alacağının tümü yönünden olduğunun kabulü ile icra müdürlüğünün, bakiye satış parasından takip dosyasına isabet eden paranın, alacağı temlik eden A.Ş. ile şikayetçi temlik alacaklısı arasında garameten paylaştırılmasına yönelik kararının iptali gerektiği-
•   12. HD. 12.10.2017 T. 19768/12449


Gayrimenkulün aynı ve tarafların hukuki durumlarında, kayıt ve sicillerinde değişiklik yaratan şahsın hukuku ile ilgili ilamların kesinleşmeden takibe konulamayacağına yönelik şikayetler dışındaki ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağına yönelik şikayetlerin süreye tabi olduğu-
•   8. HD. 11.10.2017 T. 10085/12658


Kira bedelinin tespitine ilişkin ilamın kesinleşmeden infaz edilemeyeceği-
•   8. HD. 11.10.2017 T. 10643/12770


İcra takibinin dayanağı olan yerel mahkemenin ilamının, kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat alacağına ilişkin olup, tarafların şahsı da ailevi yapılarına ilişkin hukuki durumlarında ve bunlara ilişkin sicil ve kayıtlarda bir değişiklik yaratmamakta, sonuçları itibariyle ancak tarafların malvarlığını etkilediği, bu itibarla ilam, Kanun'da istisnai olarak sayılanlar arasında yer almadığından takibe konulabilmesi için kesinleşmesinin gerekmeyeceği-
•   8. HD. 10.10.2017 T. 10430/12542


Takibin kesinleşmesinden sonra murisin ölümü halinde mirasçıların, mirası usulüne uygun reddettiklerine ilişkin mahkeme kararı almaları halinde mirasçılar aleyhinde takibe devam edilmesinin ve mirasçıların mal ve haklarına haciz konulmasının mümkün olmadığı; şikayetçi mirasçının kendisine yönelen icra takip işlemlerini süresiz şikayet yolu ile iptal ettirebileceği-
•   12. HD. 09.10.2017 T. 20527/12067


Şikayetçi alacaklı mahkemeye başvurusunda; icra müdürlüğünün 08.10.2014 tarihli kararı ile ihale bedelinin sıra cetveli yapılmak üzere ilk sırada haczi bulunan icra müdürlüğüne gönderilmesine ilişkin kararının, ilk sıradaki haczin sürede satış istenmediği gerekçesiyle düştüğü gerekçesiyle iptalini istemiş ise de; şikayetçinin ileri sürdüğü hususlar, satış sonrasında sıra cetveli yapılması halinde sıra cetveline itiraz olarak, icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılmaması durumunda ise memurluk işlemini şikayet yoluyla ileri sürülebilecek iddialar olup, mahkemece bu aşamada anılan şikayetin dinlenme olanağı bulunmadığından reddi gerekeceği-
•   12. HD. 05.10.2017 T. 6027/12024


Herkes için kesinleşmiş olan "ihale şartları" çerçevesinde yapılan ihalenin de kesinleşmesinden sonra KDV'nin düşük olması gerektiğinden bahisle iade isteminin icra mahkemesinde ileri sürülemeyeceği-
•   12. HD. 05.10.2017 T. 1222/11935


•   12. HD. 13.06.2017 T. 16889/9218


Borçlu şirketin ... Serbest Bölgesi Kurucu ve İşletmeciliği A.Ş nezdinde bulunan arsa kira sözleşmesinden doğan "üst yapı kullanım hakkı devir bedeli" üzerine konulan haciz ile haczin yenilenmesine ilişkin kararın kaldırılmasını talep ederek İcra mahkemesine yaptığı başvuruda, her ne kadar faaliyetin sonunda, üst yapı hakkına ilişkin ruhsat Hazine'ye intikal edeceğinden haczi mümkün değil ise de, söz konusu hakkın, ekonomik değer karşılığı devrinin, yönetmelik kapsamında mümkün olması nedeniyle devir hakkının haczinin de mümkün olacağından, şikayet konusu serbest bölge üst yapı hakkının kurulmasına ilişkin olarak, borçlu ile ... Serbest Bölgesi arasındaki sözleşme kapsamında, borçlunun söz konusu hakkının, üçüncü kişilere devrini yasaklayan hüküm bulunup bulunmadığı, şayet üst yapı kullanım hakkının devredilmesi imkanı tanınmış ise, ekonomik değer karşılığında devredilip devredilemeyeceğinin belirlenerek sonuca gidileceği-
•   12. HD. 05.10.2017 T. 32071/12042


Borçlunun aynı ilamdan kaynaklı bakiye faiz alacağını harcını yatırarak aynı dosya üzerinden verdiği ek takip talepnamesi ile istemesinin mümkün olduğu-
•   8. HD. 02.10.2017 T. 10276/11870


Şikayetçinin gider avansı yatırmaksızın icra mahkemesine başvurduğu, gider avansının tamamlanması için şikayetçiye bir ihtarat yapılıp kesin süre verilmediği, HMK'nun 115/2. maddesine göre gider avansı eksikliği tamamlanabilecek dava şartı eksikliklerinden olup mahkemece şikayetçiye gider avansı eksikliğinin giderilmesi için kesin süre verilmeden davanın usulden reddedilmesinin isabetsiz olduğu-
•   12. HD. 26.09.2017 T. 6187/11464


Tüketici kredisi mahiyetinde olan konut finansmanı kredisi teminatı olarak kurulan ipotek akdindeki "asaleten ve kefaleten doğmuş veya doğacak tüm kredi borçlarının teminatı olduğu" yönündeki kayıtın tüketiciyi aldatıcı mahiyette bulunduğundan, borçlu açısından yazılmamış sayılması gerektiği, bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerine konulan ipotek bedeli dışında borçlunun bankadan kullandığı diğer kredilerin ipotek kapsamında sayılmaması gerektiği-
•   23. HD. 20.09.2017 T. 6538/2249


İcra müdürünün kendi verdiği karardan dönmesi mümkün bulunmasa da, bilahare, daha önce verdiği kararın dosya kapsamı ve yasa hükmüne uygun olmadığını fark edip, onun yerine yasaya uygun olan kararı vermesine engel bir düzenlemenin de bulunmadığı-
•   12. HD. 19.09.2017 T. 19215/10955


Tedbirin infazıyla ilgili şikayetlerin ihtiyati tedbir kararından sonra açılan davayla esas mahkeme olan davanın görüldüğü mahkemece incelenmesi gerektiği-
•   8. HD. 05.07.2017 T. 13093/9964


Borçlu vekilinin icra memurluğuna başvurarak, ödeme emri, takip konusu çek ve ödeme emrinin tebliğine ilişkin bütün tebliğ mazbatalarının fotokopilerini talep ettiği ve şikayet dilekçesinde sadece ödeme emri tebliğ işlemini şikayet konusu yaptığı ve 103 davetiyesi tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik bir iddiada bulunmadığı ancak duruşmada 103 davetiyesinin tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürdüğü görülmekle, en geç anılan davetiyenin tebliğ edildiği tarihte takibi öğrendiğinin kabulü ile şikayetin süre aşımı nedeniyle reddi gerektiği-
•   12. HD. 05.07.2017 T. 4877/10182


Valilik Devir,Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonu Başkanlığı karar tutanağına göre ... Belediyesinin ulaşım borçlarından dolayı sorumluluğun MESKİ'ye ait olduğuna oybirliğiyle karar verildiği anlaşıldıından, şikayetçi ... Belediye Başkanlığının borçlu olmadığına yönelik şikayetinin kabulü ile yetinilmesi gerekirken, Büyükşehir Belediye Başkanlığının takip konusu borçtan sorumlu olduğuna dair karar verilmesinin hatalı olduğu-
•   8. HD. 05.07.2017 T. 8347/10017


Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna ilişkin şikayetin incelenerek tebligatın usulsüz olduğu sonucuna varılması halinde, usulsüz tebligattan haberdar olunan tarihe göre şikayetin süresinde olması durumunda, tebliğ tarihinin TK.'nun 32. maddesi yarınca düzeltilmesine karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 04.07.2017 T. 17628/10021


Borçlunun şikayetinde, ilamda vekalet ücreti miktarı belirtilmediği halde icra emrinde vekalet ücreti talep edilmesinin ilama aykırı olduğu iddiasında bulunmasına rağmen mahkemece bu konuda bir araştırma yapılmadığından, ilama aykırılık şikayetinin değerlendirmesiyle oluşacak kanaate göre bir karar verilmesi gerektiği-
•   8. HD. 03.07.2017 T. 8463/9695


Şikayetçinin maaş haczine cevap verdiği 25.02.2015 tarihinde tebligatlarından haberdar olduğu anlaşıldığına göre, 08.06.2015 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süre geçirildikten sonra olduğundan, mahkemece, istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 03.07.2017 T. 17812/9924


Haciz ihbarnamelerinin, muhatabın, vatandaşı olduğu devlete ait yabancı dile çevrilerek gönderilmesine gerek bulunmadığı- Tebliğ işlemlerinin usulsüzlüğünün, ancak ilgilisi tarafından, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yasal sürede icra mahkemesinde şikayet yoluyla ileri sürülmesi halinde değerlendirilebileceği, icra müdürlüğünce tebligatın usulsüz olduğuna karar verilemeyeceği- İcra müdürü kendi verdiği karardan dönemez ise de, daha önce verdiği kararın dosya kapsamı ve yasa hükmüne uygun olmadığını fark edip, onun yerine yasaya uygun olan kararı vermesine engel bir düzenlemenin de bulunmadığı- Şikayetçi vekilinin, 1. ve 2. haciz ihbarnamesi tebliğlerinin usulsüz olduğunu bildirerek icra müdürlüğüne itirazda bulunması, hukuki sonuç doğurmayacağından, şikayetçi vekilinin, 1. ve 2. haciz ihbarnamelerinin tebliğinden itibaren itiraz için belirtilen yedi günlük süreden sonra 1. ve 2. haciz ihbarnamelerine itiraz etmesi nedeniyle, alacaklının, şikayetçi tarafa, 3. haciz ihbarnamesi gönderilmesini istemesinde yasal bir engel olmadığı gibi, icra müdürlüğünce talebin kabul edilerek bu yönde işlem tesis etmesinde de usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı- Şikayet dilekçesinde öne sürülmeyen ancak sonradan ileri sürülen hususların icra mahkemesince, dikkate alınamayacağı-
•   12. HD. 03.07.2017 T. 17602/9917


Alacaklı bankanın, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun 29.05.2015 tarih ve 6318 sayılı kararı ile temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredilmiş olması nedeniyle, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 3. maddesi hükmü kapsamında fon bankası niteliği taşıdığından, aynı Kanun'un Fon Bankaları lehine getirmiş olduğu tüm istisnalardan yararlanma hakkına sahip olduğu-
•   12. HD. 03.07.2017 T. 17849/9936


Taşınmaza, farklı dosyalardan, farklı tarihlerde doğrudan haciz konulduğundan, meskeniyet şikayetini inceleme yetkisinin, haciz işlemini yapan icra dairelerinin bağlı olduğu icra hukuk mahkemelerine ait olduğu- Borçlunun eşinin talebi üzerine, taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhinin işlenmesinin, borçlunun da hacizlerden haberdar olduğunun kabulü için yeterli olmadığı- Mahkemece, şikayet konusu olan hacizler yönünden dosyalar tefrik edilerek, her bir dosya yönünden yapılacak inceleme ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 03.07.2017 T. 17356/9946


Birinci haciz ihbarnamesi gönderilmeden ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilemeyeceği, üçüncü kişinin, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesinin iptalini bir hakkın yerine getirilmemesine ilişkin olarak süresiz şikayete konu edebileceği-
•   12. HD. 03.07.2017 T. 4437/9951


Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılması gerekeceği-
•   12. HD. 22.06.2017 T. 4051/9786


Alacaklı tarafından başlatılan ilamlı takipte, takibe dayanak yapılan ...............Ticaret Mahkemesi'nin 05.04.2011 tarih, ....... E-...... K. sayılı ilamının 1-b maddesinde, "...(1000 lot) B. Yapı A.Ş. ile (500 lot) K. Elektrik A.Ş hisse senedinin dava tarihinden itibaren kazanılmış ve kazanılacak hakları ile davalı tarafından davacılara aynen iade ve teslimine" hükmedildiği, ilamın bu haliyle hisse senetlerinin teslimi yönünden infaz kabiliyeti içermekte ise de; hisse senetlerinin dava tarihinden itibaren kazanılmış ve kazanılacak hakları ibaresi likit bir alacak içermediği, bu hakların likit olarak miktarının belirlenmesi yargılamayı gerektirdiğinden ilamın bu kısmının infaz kabiliyetinib bulunmadığı-
•   8. HD. 21.06.2017 T. 6143/9463


Cevap dilekçesinde ve bilirkişi raporuna karşı sunulan itirazlarda talep edilen bankalardan da mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranlarının sorularak bilirkişi incelemesi yapılıp sonuca gidilmesi gerektiği-
•   8. HD. 20.06.2017 T. 8301/9353


Şikayetçiler, takibe konu borç nedeni ile murislerinden intikal edecek taşınmazın satışı ile karşılaşma tehdidi altında bulunduklarından, şikayetçilerin, anılan konuda icra mahkemesine yaptıkları başvuruda hukuki yararlarının ve husumet ehliyetlerinin bulunduğunun kabulü gerekeceği-
•   12. HD. 20.06.2017 T. 17555/9670


Mahkemece, ilgili "ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibin yapıldığı dosyalar" getirtilerek aynı borcun tahsili için şikayete konu işlemin yapıldığı takiple birlikte açıldıklarının tespiti halinde; borçlunun, icra müdürülüğünce reddedilen ve şikayete konu edilen dosya kapak hesabı yapılması talebi dikkate alınarak bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle hükme elverişli ve Yargıtay denetimine imkan verecek şekilde rapor alınması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 20.06.2017 T. 17387/9606


Takip borçlusunun, alacaklı ile dava dışı kişi arasındaki taahhütnameye dayanarak takibin feragat nedeniyle iptalini istemekte, taahhütte kendisi taraf olarak yer almasa bile, takibin tarafı olduğundan hukuki yararının bulunduğu- Feragatin şarta bağlı olması (ve şartın gerçekleşmesi nedeniyle) davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 19.06.2017 T. 3951/9526


Söz konusu haciz için, şikayet tarihi itibariyle, İİK'nun 106. maddesinin yürürlükte olan hükmü uyarınca satış isteme süresinin halen dolmadığının anlaşıldığı, şikayetçi borçlu tarafından, 07.07.2015 tarihli haczin, 02.03.2016 tarihli kıymet takdir raporu tebliğinden önce öğrenildiğine ilişkin bir belgenin dosyada bulunmadığı anlaşıldığından, 09.03.2016 tarihli şikayetin süresinde olduğunun kabulü gerekeceği-
•   12. HD. 19.06.2017 T. 17440/9533


Alacaklı cirantanın taraf olmadığı menfi tespit davasında verilen tedbir kararının alacaklıyı bağlamayacağı, ayrıca senedin hangi tarihte ciro edildiği de belli olmadığından, bu sebeple takibin durdurulmasına ilişkin icra müdürlüğü kararının iptali isteminin kabulü gerekeceği-
•   12. HD. 19.06.2017 T. 4181/9575


3. kişi 89/1 haciz ihbarnamesine yasal süresi içinde itiraz etmiş bulunmakla, üçüncü kişi nezdinde kesinleşmiş bir alacak bulunmadığından, icra müdürlüğünün " ..... borçlunun hesabında bulunan ... USD ve ..TL'nin dosyamıza yatırılması rica olunur" şeklindeki muhtıra gönderilemeyeceği, buna rağmen tebliğe çıkartılan bila tarihli ödeme muhtırası iptali isteminin, bir hakkın yerine getirilmemesine ilişkin olup süresiz şikayete tabi olduğu-
•   12. HD. 19.06.2017 T. 17537/9578


Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesinin mümkün olduğu, bu olanağı kullanmayanların, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemeyeceği- Borçlu adına çıkarılan kıymet takdiri raporuna ilişkin tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 16.maddesi uyarınca usulüne uygun şekilde yapıldığı, satış ilanına ilişkin tebligatın ise bizzat borçluya tebliğ edildiği ve usulüne uygun olduğu, usulsüz dahi olsa borçlunun satış ilanı tebliği ile kıymet takdirine de muttali olduğu, icra mahkemesince, başkaca fesih nedeni de olmadığından şikayetin reddine karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 15.06.2017 T. 30631/9481


Şikayetin konusu, genel haciz yolu ile ilamsız takipte, takibin kesinleşmesinden sonraki evrede yapılan bakiye dosya borcunun hesabına ilişkin icra müdürlüğü işlemi olup, yasanın emredici kuralından kaynaklanan bir hakkın yerine getirilmemesine ilişkin olduğundan, İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca şikayetin süreye tâbi olmadığı-
•   12. HD. 15.06.2017 T. 3372/9430


Takip konusu alacağın, kredi kartı sözleşmesine ve kat ihtarnamesine dayalı olduğu fakat anılan ihtarnamenin keşide ve tebliğ edilerek borcun muaccel hale getirilip getirilmediğinin ve muaccel olma zamanının önem arz ettiği, çünkü Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilen geçici 16. maddenin yürürlük tarihi olan 01.11.2005 tarihinden önce borcun muaccel hale getirilmesi halinde Fon lehine getirilen zamanaşımı düzenlemesinin uygulanma olanağı bulunmadığından zamanaşımının yirmi yıl olduğunun kabulünün mümkün olmayacağı, o halde, mahkemece; anılan hesap kat ihtarnamesinin borçluya hangi tarihte tebliğ edildiği araştırılarak, tespit edilecek tarihe göre alacağın tabi olacağı zamanaşımı süresinin belirlenmesi ve ihtarname tarihinden takip tarihine kadar geçen sürede, söz konusu zamanaşımı süresinin geçip geçmediği belirlenmek suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 15.06.2017 T. 17664/9469


İlke olarak her davanın, açıldığı tarihteki fiili ve hukuki duruma göre hükme bağlanacağı- Dava açıldıktan sonra meydana gelen bir nedenle dava konusunun ortadan kalkması; eş söyleyişle tarafların, davanın esası hakkında karar verilmesinde hukuki yararının kalmaması halinde işin esası hakkında infaz kabiliyeti olan bir hüküm kurulmayacağı- Dava konusu hakkın davacıya ödenmesi, verilmesi ya da müdahalenin kaldırılması, davacı ve davalı sıfatının birleşmesi, yeni çıkan bir kanun yada Anayasa Mahkemesi kararı ile ya da kişiye sıkı sıkıya bağlı ve mirasçılara geçmeyen bir hakka ilişkin davalarda taraflardan birinin ölümü gibi nedenlerle artık dava konusu edilen talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesine gerek ya da neden kalmaması durumunda davanın konusuz kalmasından söz edileceği ve böyle bir durum söz konusu olduğunda mahkemenin yargılamaya devam etmesine gerek olmayacağı- Şikayet olunan vekili, icra emrine konu aracın kendilerine teslim edildiğine dair beyanda bulunduğundan, araç kendisine teslim edilen takip alacaklısının icra emri ile elde etmek istediği amaca ulaşmış olduğu ve tarafların işin esası hakkında karar verilmesinde hukuki yararı kalmadığı-
•   . HGK. 14.06.2017 T. 8-1682/1194


ASAT Genel Müdürlüğü'nün muhtıranın iptali ve haciz işlemlerinin durdurulması istemi icra memurunun işlemine yönelik şikayet mahiyetinde olduğundan başvurunun şikayet koşulları doğrultusunda çözümlenmesi gerekeceği-
•   12. HD. 13.06.2017 T. 16254/9224


Borçlular tarafından iflasın ertelenmesi kapsamında verilen ihtiyati tedbir kararı uyarınca aleyhlerine yapılan icra takibinin iptaline karar verilmesi istemine yönelik şikayetin süresiz olarak yapılabileceği- İhtiyati tedbir kararı kapsamı dışında tutulduğundan, borçlu aleyhine başlatılan takibin ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan ilamsız icra takibinin iptaline karar verilemeyeceği-
•   12. HD. 13.06.2017 T. 3832/9279


Mahkemece takipte taraf olmayan üçüncü kişinin şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken, zamanaşımı itirazının kabul edilerek takibin iptaline karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
•   12. HD. 13.06.2017 T. 2960/9230


İdarenin, 2886 s. Devlet İhale Kanunu ve 4734 s. Kamu İhale Kanunu kapsamında aldığı teminatlara haciz konulması halinde, idarenin bu işlemin iptali için icra mahkemesine süresiz olarak şikayet yoluna başvurabileceği-
•   12. HD. 13.06.2017 T. 16211/9233


Tedbir kararında, tedbir kararından sonra takip yapılmasının yasaklanmadığı yalnızca icra takiplerinin "durdurulması" ile sınırlı olarak tedbir kararı verildiği, bu kararın icra mahkemesince yorumlanamayacağı ve tedbir kararından sonra başlatılan takibin hali hazırda icra müdürlüğünce durdurulduğu da göz önüne alınarak, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
•   12. HD. 12.06.2017 T. 3802/9096


Şirket adına talepte bulunan kişinin şirket adına dava takip yetkisi olmadığı yargılama boyunca mahkemece fark edilmediği gibi, taraflarca da ileri sürülmediğinden, mahkemece HMK'nun 115. maddesi uyarınca dava şartı noksanlığı nedeniyle istemin usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 12.06.2017 T. 3771/9178


Rehin hakkının ticari işletme sahibinin veya kredi müessesesinin veya alacaklının yazılı talebi üzerine ticari işletmenin kayıtlı bulunduğu ticaret veya esnaf ve sanatkar siciline tescil ile doğacağı ve sözleşmenin yapıldığı tarihten itibaren 10 gün zarfında tescilin talep edilip, ilgili sicil memurluğunca işlemin yerine getirileceği- Şekil koşullarının ticari işletme rehin sözleşmesi bakımından kurucu nitelik taşımakta olduğu ve madde metninde geçen 10 günlük sürenin de hak düşürücü süre mahiyetinde olduğu- Davacı takip borçlusunun, ticari işletme rehnine konu mallar üzerine konulan "hacizlerin kaldırılması"na ilişkin talebinin "istihkak iddiası" niteliğinde değil, "şikayet" niteliğinde olduğu- Mahkemece, davacı-borçlu ile dava dışı şirket arasında yapılan ticari işletme rehni sözleşmesinin ilgili ticaret sicil müdürlüğüne tescil edilip edilmediği, edildi ise hak düşürücü süre içerisinde tescilin yapılıp yapılmadığı hususları re'sen dikkate alınarak, sözleşmesinin süresinde ve usule uygun şekilde tescil edildiğinin belirlenmesi durumunda "rehin sözleşmesi kapsamında kalan mallar bakımından davanın kabulüne; tescil edilmemiş veya süresinde tescil yapılmamışsa davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
•   8. HD. 12.06.2017 T. 9741/8774


İİK.nun 17. maddesinde; şikayetin İcra Mahkemesi'nce kabulü halinde, şikayet olunan muamelenin bozulacağının yahut düzeltileceğinin belirtildiği-
•   8. HD. 08.06.2017 T. 8051/8674


Yabancı para borcunun faizinde, 3095 Sayılı Yasa'nın 4/a maddesi gereğince, Devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faizin esas alınması gerektiği-
•   8. HD. 07.06.2017 T. 8346/8570


HUMK. mad. 443/4. (HMK. mad. 367/2.) gereğince aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümler kesinleşmedikçe takibe konu edilemeyeceği- Ayrıca, boşanma kararının "eklentisi" olan çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin hükümlerde aynı kurala tabi olup, icra takibine konu edilebilmesi için boşanma hükmünün kesinleşmesi gerekeceği, bir başka anlatımla boşanma hükmü kesinleşmiş ise eklentilerin (yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddi ve manevi tazminat vs.) infaz edilmesi için eklentiler yönünden kararın kesinleşmesi gerekmeyeceği- Bu durumda, takip tarihinde ilamın henüz kesinleşmemiş olduğu göz önünde bulundurularak şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
•   8. HD. 07.06.2017 T. 4899/8480


4562 s. OSB Kanunu mad. 16/son uyarınca yönetim kurulunun ilam niteliğinde sayılacak kararlarının sadece Yönetim Aidatı ile sınırlandırılmış olduğu-  Alınan kararda yönetim aidatının likit olarak gösterilmemesi halinde, kararın bu haliyle ilamlı takibe konu edilemeyeceği-
•   8. HD. 07.06.2017 T. 5252/8547


Mahkemece şikayetin mahiyetine göre usulüne uygun olarak duruşma açılıp, Katma Değer Vergisi Kanunu'ndaki yasal düzenlemeler gözetilerek, ihalesi yapılan menkul malların katma değer vergisine esas niteliğinin ve fiili durumunun belirlenmesi, öte yandan, ihale konusu menkul mallar hakkında uygulanacak katma değer vergisi oranının ilgili kurumlardan sorulması, gerektiğinde araç üzerinde keşif yapılarak aracın fiili durumu konusunda uzman bilirkişilerden rapor alınmak suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 06.06.2017 T. 16839/8870


22.05.2015 tarihli haciz işlemi sırasında, şikayetçi borçlunun haciz mahallinde bulunmadığı, haciz işleminin şikayetçinin yokluğunda yapıldığı, haciz mahallinde asıl borçlunun hazır olduğu, dolayısıyla şikayetçinin o tarihte haczi öğrendiğinin kabulü mümkün olmadığı gibi, daha önce öğrendiğine dair bir bilgi ve belgenin de dosyada bulunmadığı anlaşıldığından, şikayetçinin icra mahkemesine 01.06.2015 tarihinde yaptığı başvurunun, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede gerçekleştiğinin kabulü gerekeceği-
•   12. HD. 06.06.2017 T. 15802/8888


Şikayet dilekçesinin HMK'nun 119. maddesinde yazılı şartları taşımasının zorunlu olmadığı, bu itibarla şikayet konusu icra dosyasının yanlış gösterilmesi veya hiç bildirilmemiş olmasının sonuca etkisinin olmadığı, mahkemece şikayetçiye, doğru dosya numarasını bildirmek üzere süre verilip, asıl şikayet konusu dosya incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 06.06.2017 T. 16845/8872


Her ne kadar, mahkemece, borçlunun başvurusu borca itiraz olarak nitelendirilerek, ilamsız takipte tüm itirazların icra dairesine yapılması gerektiğine ve borçlunun icra müdürlüğüne itirazı sonucu takibin durduğundan bahisle icra mahkemesine başvurusunda hukuki yararı bulunmadığına hükmedilmiş ise de, borçlunun icra mahkemesine başvurusunun ödeme emrinin iptali ile birlikte ödeme emri tebliğ işleminin düzeltilmesi talebine ilişkin olup İİK'nun 58/2. maddesi kapsamında şikayet niteliğinde olduğu-
•   12. HD. 06.06.2017 T. 16842/8871


•   12. HD. 06.06.2017 T. 16849/8874


Şikayetçilerin Sulh Hukuk Mahkemesine başvuruları; ortaklığın giderilmesi davasından bağımsız olarak tesis edilen satış memurluğunun işlemi ile ilgili şikayet niteliğinde olduğundan; mahkemece, şikayet başvurusunun, ortaklığın giderilmesine ilişkin dava dosyasından ayrı bir esasa kaydedilerek görülmesi gerekeceği-
•   12. HD. 06.06.2017 T. 16819/8836


İcra müdürlüğü tarafından yapılan dosya hesabına yönelik başvurular, İİK.'nun 16. maddesi kapsamında bir hakkın yerine getirilmemesine ilişkin şikayet niteliğinde olup, anılan şikayetin aynı maddenin ikinci fıkrası gereğince süreye tâbi olmadığı-
•   12. HD. 06.06.2017 T. 15439/8885


HMK. mad. 73, 81, 82, 83, Avukatlık Kanunu mad. 41, Tebligat Kanunu mad. 11 gereğince vekille takip edilen işlerde vekile tebligat zorunlu olduğu, anılan bu düzenlemeler gereğince tebligatın vekile yapılması ile yasal süreler işlemeye başlayacağı, yine bu tarihe göre takip kesinleştirilerek takibe devam işlemlerinin yapılacağı- Ne var ki, vekile tebliğ zorunluluğunun bulunmasının asile tebligat yapılması lüzumunu ortadan kaldırmayacağı- Cezaların şahsiliği kuralı gereğince borçlu asilin cezai yönden sorumlu tutulabilmesi için icra emrinin borçlu asile tebliğinin zorunlu olduğu-
•   8. HD. 06.06.2017 T. 8178/8396


Borçlu icra mahkemesine başvurusunda ise, icra müdürlüğünün ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, araçların kamu hizmetlerine özgülenmiş araçlar olduğundan hacizlerinin mümkün olmadığını belirterek hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, o halde, mahkemece, borçlu Belediye Başkanlığı'nın hacizlerin kaldırılması talebi hakkında işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, icra müdürlüğünün takdir hakkının bulunmadığı gerekçesi ile eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
•   12. HD. 06.06.2017 T. 15784/8880


Kamulaştırma bedelinin arttırılmasına ilişkin ilamın infazı ile ilgili takipte anılan maddenin uygulama yeri bulunmadığı gibi 6487 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Geçici 6. maddesinin 7. fıkra kapsamından da anlaşılacağı üzere bu davalarda icra harçları ve vekalet ücretinin maktu belirleneceği, bu durumda, mahkemece, icra harç ve vekalet ücretinin maktu hesaplanması gerektiği değerlendirilerek ve bilirkişiden Yargıtay denetimine elverişli ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi yerine, eksik inceleme ve nispi icra vekalet ücreti hesaplanması şeklinde yapılan hesaplamaya dayalı hatalı bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
•   8. HD. 05.06.2017 T. 5234/8300


Takibin dayanağı ........ 7. İş Mahkemesi'nin 11.12.2014 tarih .............. Esas ve ................ Karar sayılı ilamında tahsiline karar verilen ihbar tazminatı, kıdem tazminatı, izin ücret alacağı, vekalet ücreti ve yargılama giderinin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili yönünde hüküm tesis edilmediğinden davalılar arasındaki sorumluluğun eşit olduğunun ve davalı ifadesiyle davalı tarafın kastedildiğinin kabulü gerekeceği-
•   8. HD. 01.06.2017 T. 7081/8159


HMK. mad. 367/1 gereğince kararın temyizinin kural olarak icrayı durdurmayacağı- Menfi tespit konulu ilamların kesinleşmeden takibe konulabilmelerinin olanaklı olmadığı, menfi tespit istemi yargılama aşamasında istirdata dönüşse de yasa gereği bu tür ilamların icrası için kesinleşme şartı aranması gerekeceği- Menfi tespit ilamı olup kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağından ilamın fer-ileri (eklentileri) olan yargılama gideri ile vekalet ücreti de asla bağlı olduğundan, kesinleşmeden takibe konu edilemeyecekleri, bu sebeple, takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
•   8. HD. 01.06.2017 T. 7063/8158


İcra takibinin dayanağı olan ilamın hüküm fıkrasının incelenmesinde; yargılama gideri ve avukatlık ücreti dışındaki kısımların eda hükmünü içermediğinin anlaşıldığı, mahkemece, yargılama gideri ve avukatlık ücreti dışındaki alacağa ilişkin dayanak ilamda eda hükmü bulunmadığı ve likit bir miktarı içermediği nazara alınarak şikayetin kabulü gerekeceği-
•   8. HD. 01.06.2017 T. 7447/8130


Vekil varken asile yapılan tebliğin geçersiz olduğuna ilişkin şikayetin kamu düzeni ile ilgili bulunması nedeniyle süresiz şikayet yolu ile incelenebileceği-
•   8. HD. 01.06.2017 T. 7080/8156


Menfi tespit istemi yargılama aşamasında istirdata dönüşse de yasa gereği bu tür ilamların icrası için kesinleşme şartı aranması gerektiği-
•   8. HD. 01.06.2017 T. 7758/8129


Direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için, mahkemenin bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermesi, gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemesi gerekeceği, eş söyleyişle; mahkemenin yeni bir delile dayanarak veya bozmadan esinlenerek gerekçesini değiştirerek veya daha önce üzerinde durmadığı bir hususu bozmada işaret olunan şekilde değerlendirerek karar vermiş olması halinde, direnme kararının varlığından söz edilemeyeceği-
•   8. HD. 01.06.2017 T. 10711/8133


6100 sayılı HMK. Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanması gereken HUMK. mad. 443/1 (HMK. mad. 367/1) gereğince, temyizin kararın icrasını durdurmayacağı; yani kural olarak kararın kesinleşmemiş olmasının, kararın yerine getirilmesini önlemeyeceği- HGK. ... tarih ve ... sayılı kararında da belirtildiği gibi ilamın yargılama giderine (vekalet ücretine) ilişkin bölümünün, davanın kabulü ya da reddine ilişkin bölümüyle bir bütün olduğu- Bu kalemlerin kesinleşmesi ve infazının ancak bir bütün olarak ilamın kesinleşmiş olmasına bağlı olduğu, dolayısıyla, ilamın esasına ilişkin hüküm kısmı kesinleşmeden vekalet ücretine ilişkin kısmı da icra takibine konu edilemeyeceği-
•   8. HD. 01.06.2017 T. 8064/8128


Kıdem tazminatına ilişkin ilamın infazı sırasında mahkemece "tarafların bildirdikleri bankalardan hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının sorulması, hakkın doğum tarihinden itibaren takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının bilirkişiye hesaplattırılması" gerekeceği-
•   8. HD. 01.06.2017 T. 7097/8157


İlamların infaz edilecek kısmının, hüküm bölümü olup, hükmün içeriğinin aynen infazının zorunlu olduğu- İlamın incelenmesinde gerek icra dairesi ve gerekse icra mahkemesi ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile belirleme yetkisine sahip olmadığı; iki davalının bulunduğu ve alacaklı lehine hüküm altına alınan kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret alacaklarının faiziyle birlikte davalılardan tahsiline hükmedildiği, davalıların müteselsilen sorumlu oldukları yönünde bir açıklamaya yer verilmediği, icra emrinde ise; tüm alacakların her iki davalıdan müteselsilen tahsilinin talep edildiği görüldüğünde borçlular ilamda hüküm altına alınan borçtan yarı yarıya sorumlu olacaklarından, şikayetin kabulü ile icra emrinin düzeltilmesine karar verilmesi yerine yazılı gerekçe ile hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
•   8. HD. 31.05.2017 T. 8325/8063


Takip konusu borcun, taşınmazın aynından kaynaklanması için malın satış bedelinden doğmuş olması gerekeceği, aksi halde borçlunun, o malın haczedilemeyeceğini ileri sürebileceği- Borcun kaynağı apartmanın ortak giderlerine ilişkin olduğundan, borçlunun meskeniyet şikayetinin incelenmesi gerektiği-
•   12. HD. 31.05.2017 T. 17089/8462


Her ne kadar icra emrinde tarafların T.C. numarasının yazılı olmaması yada takip yolunun yazılı olamaması icra emrinin iptalini gerektirmez ise de, dayanak ilamın mahkeme adı, tarih ve numarası yazılı olmadan, talebin hangi hükme dayandığı, belirtilmeden düzenlenen icra emrinin iptali gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
•   8. HD. 31.05.2017 T. 6813/8062


Vekaletnamesinde vekalet (baro) pulu olmaması sebebiyle alacaklı vekilinin talebinin reddine ilişkin şikâyette, anılan şikâyetin bir hakkın yerine getirilmemesine ilişkin olduğı bu nedenle, İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süreye tâbi olmadığı-
•   12. HD. 30.05.2017 T. 16022/8362


Örnek 13 no'lu ödeme emrinin borçluya 09.07.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun tebligattan 21.08.2015 günü haberdar olduğunu beyan ederek tebligat usulsüzlüğü şikayetini ileri sürdüğüne ve usulsüz tebligat şikayetini inceleme görevi icra mahkemesine ait olduğuna göre, mahkemece söz konusu şikayetin esasının incelenmesi zorunlu iken, bu konuda bir değerlendirme yapılmamasının doğru olmadığı- Borçlu dilekçesinde gecikmiş itirazının kabulü ile takibin iptalini talep etmiş olup, aynı dilekçede tebligatın usulsüzlüğünü de iddia etmiş olmasına göre, mahkemece, İİK'nun 65. maddesinde düzenlenen gecikmiş itirazın koşullarının mevcut olup olmadığı değerlendirilerek ve İİK'nun 269/2. maddesi de gözetilerek bu konuda olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 30.05.2017 T. 16491/8437


Şikayetçi borçluların bir kısmının yönetim kurulu üyesi oldukları takip dışı şirketin açmış olduğu iflasın ertelenmesi davasında alınan "... Dava sonuçlanıncaya kadar davacı şirket ile birlikte şirkete kefalet vermiş bulunan yönetim kurulu üyeleri hakkında bu kefaletle sınırlı olarak yapılacak takiplerin durdurulmasına......" şeklindeki tedbir kararı doğrultusunda, söz konusu davanın tarafı olmayan şikayetçi borçlular hakkında "aval veren olmaları" sebebiyle, bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi yapılmasına engel bir durumun mevcut olmadığının, kaldı ki tedbir kararında bahsedilen kefaletin dar yorumlanarak, sadece Türk Borçlar Kanunu hükümlerine göre verilmiş kefaletlere ilişkin olduğunun kabulü gerekeceği-
•   12. HD. 30.05.2017 T. 16001/8360


Şikayetçi mirasçıların, takipten muttali oldukları tarihe göre yasal süresi içinde başvurmuş olmaları halinde, murislerine yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu iddiasında bulunabilecekleri, mirasçılara tebliğ edilen kıymet takdiri raporu tebligatları yok hükmünde olduğuna göre mirasçıların takibe en geç şikayet tarihinde muttali olduklarının kabulü gerekeceği, şikayetçilerin, şikayet tarihi itibariyle, murislerine yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü iddiasının yasal yedi günlük sürede ileri sürdüğü anlaşıldığından, mahkemece, muris adına tebliğe çıkarılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu iddiası yönünden değerlendirme yapılarak olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 30.05.2017 T. 16386/8412


Mahkemece ilk haciz tarihi esas alınarak ikinci hacze şikayetin süreden reddi yönünde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
•   12. HD. 29.05.2017 T. 27785/8240


Şikayetçi idarenin, 2886 s. Devlet İhale Kanunu ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamında aldığı teminatlara haciz konulması halinde, anılan Kanunlara aykırı olan bu işlemin iptali için icra mahkemesine süresiz olarak şikayet yoluna başvurulabileceği-
•   12. HD. 29.05.2017 T. 16169/8219


Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunun ileri sürülmesi, "şikayet" niteliğinde olup, İİK'nun 16/l. maddesi gereğince şikayetin, işlemi öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılmasının zorunlu olduğu-
•   12. HD. 25.05.2017 T. 2797/8053


Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesinin mümkün olduğu, bu olanağı kullanmayanların, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemeyeceği- Borçlu kendisine yapılan tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin bir iddianın ileri sürmediğinden, KDV oranının satış ilanında %18 olarak gösterildiğini satış ilanı tebliği ile öğrendiği halde, bu tarihten itibaren İİK'nun 16. maddesinde öngörülen yasal sürede icra mahkemesine başvurarak şikayet konusu yapmadığından, borçlunun aynı nedene dayanarak ihalenin feshini talep edemeyeceği-  KDV oranında işlem tarihi itibari ile fiili durum dikkate alınacağından, fiilen ofis olarak kullanıldığı tespir edilen taşınmazın, KDV oranının satış ilanında %18 olarak belirtilmesinde usulsüzlük bulunmadığı-
•   12. HD. 25.05.2017 T. 2609/7983


Şikayete konu haciz işlemi, borçlunun, şikayetçi nezdinde bulunan teminatlarının haczine ilişkin olup, şikayetçi idarenin, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamında aldığı teminatlara haciz konulması halinde, anılan Kanunlara aykırı olan bu işlemin iptali için icra mahkemesine süresiz olarak şikayet yoluna başvurmasında hukuki yararı olduğunun kabulü gerekeceği-
•   12. HD. 25.05.2017 T. 14414/8186
•   12. HD. 11.05.2017 T. 15924/7643
Hepsihukuk: Hesaplamalar: Mobil Hesaplama ve İçtihat Programı

İcra Hesapmatik: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

avatar_Özgür KOCA
Şikayete konu haciz işlemi, borçlunun, şikayetçi nezdinde bulunan teminatlarının haczine ilişkin olup, şikayetçi idarenin, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamında aldığı teminatlara haciz konulması halinde, anılan Kanunlara aykırı olan bu işlemin iptali için icra mahkemesine süresiz olarak şikayet yoluna başvurmasında Şikayete konu taşınmaz üzerindeki ipoteğe ilişkin Resmi Senet'de yer alan "".......Konut Finansmanı Sözleşmesinden ve ayrılmaz bir eki olan ödeme planına uygun olarak kullandığı/kullanacağı krediden doğan borçları ve buna ilaveten banka merkez ve şubeleri ile yapmış olduğu ya da ileride yapacağı, kambiyo senetlerinin iskonto ve iştirasından namına açılmış ve açılacak bilcümle borçlu ve alacaklı cari hesaplardan ........sebepsiz zenginleşme, haksız fiil, kanun gibi diğer her türlü sebepten doğmuş ve doğacak borçlarını .........karşılamak üzere maliki bulunduğu yukarıda yazılı gayrimenkulünü Banka lehine Birinci dereceden.....ipotek etmeyi kabul ettiğini...." şeklindeki kayıtlar nedeniyle, söz konusu ipoteğin, borçlunun kullandığı/kullanacağı her türlü kredinin teminatı olarak tesis edildiğinin ve zorunlu ipotek olmadığının görüldüğü, Resmi Senet'de yer alan bahsi geçen kayıtlar karşısında, lehine ipotek tesis edilen ......... Bankası T.A.O.'nun 15/12/2017 tarihli cevabi yazısında yer alan -kullandırılan konut kredisine teminat olarak ipoteğin tesis edildiği- şeklindeki beyanlarının sonuca etkisi bulunmadığından, ipotek konusu borcun şikayete konu haciz tarihinden önce ödenmemiş olduğu ve ipoteğin zorunlu ipotek nevinden olmadığı sabit ve tartışmasız olduğuna göre meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 21.06.2018 T. 9943/6537


TMK'nun 851. ve 881. maddelerinde ifadesini bulan ve muhtemel bir alacağın teminatı olarak tesis edilen üst sınır (limit) ipoteğinde, borcun ulaşacağı miktar belirsiz olduğundan, taşınmazların ne miktar için teminat teşkil edeceğinin ipotek akit tablosundaki limitle sınırlandırıldığı, TMK'nun 875. maddesinde belirtilen ve ipotekle teminat altına alınan ana borç, faiz, icra takip giderleri ve taraflarca kararlaştırılan eklentilerden oluşan toplam borç miktarının, bu limiti aşmasının mümkün olmadığı, limit aşımına ilişkin şikayet, İİK.nun 16/2. maddesi gereğince süresiz olarak, hesap özetine itirazda bulunulmasa dahi, her zaman ileri sürülebileceği-
•   12. HD. 21.06.2018 T. 1227/6563


Borçlunun takipte ilama aykırı olarak fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebileceği-
•   12. HD. 20.06.2018 T. 2887/6401


HMK kapsamında verilen milli hakem kararlarının verildikleri anda icra edilebildiği, bu kararların kesinleşmesine gerek kalmadan takip başlatılabileceği-
•   12. HD. 20.06.2018 T. 2566/6364


5393 sayılı Yasa'nın 15/son maddesindeki, haciz işleminin sadece gösterilen mal üzerine uygulanacağına dair kısmının Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmiş olması nedeniyle, aynı maddede yer alan; "Belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemez" hükmü gözetilmek suretiyle belediye mallarının haczinin mümkün olduğu, o halde, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı gereğince, alacaklının, borçlu belediyenin mal beyanında bildirdiği mallar dışındaki mallarının da haczini isteyebileceği ve icra müdürlüğünün de haczi koymaktan kaçınamayacağı anlaşılmakla, mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 18.06.2018 T. 2029/6232


Aynı ilama dayanılarak aynı taraflar arasında başlatılan ilk takibin iptaline dair kararın bozulması üzerine verilen şikayetin reddi kararının kesinleşmesi ile şikayete konu diğer takibin derdest takip haline geldiği ve bu durumda aynı ilama dayanılarak yapılan bu takibinin usul ekonomisi ilkesi gereğince iptali gerektiği-
•   12. HD. 18.06.2018 T. 8269/6163


İmzaya ve borca itirazla birlikte, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği ileri sürerek ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesini ve buna bağlı olarak icra işlemlerinin iptali ile hacizlerin kaldırılması da talep edildiğinden, icra mahkemesince, öncelikle yapılan tebliğin usulsüz olduğuna ilişkin şikayetin incelenerek tebligatın usulsüz olduğu sonucuna varılması halinde, tebligat tarihinin düzeltilmesi, buna göre, süresinde olması halinde borçlunun itirazlarının esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 18.06.2018 T. 3764/6132


Haczedilmezlik istisnai bir durum olduğundan, bu yöndeki düzenlemelerin de dar yorumlanmasının gerekeceği, somut olayda, mahkemece yargılama sırasında aldırılan ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda; hesapta toplanan paraların yasa gereği kendiliğinden haczi kabil olmayan gelirlerden oluştuğunun tespit edildiği görüldüğünden, mahkemece, şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 18.06.2018 T. 3714/6153


İcra ve İflas Kanunu ve takip hukuku ilkelerine göre, asıl olan alacaklının alacağına kavuşmasını sağlamak olduğundan, kural olarak borçluların tüm mallarının haczinin mümkün olduğu, bir malın haczedilememesi için yasal düzenlemenin bulunmasının zorunlu olduğu, haczedilmezlik istisnai bir durum olduğundan, bu yöndeki düzenlemelerin de dar yorumlanması gerekeceğinden, mahkemece, şikayete konu hesap dökümü getirtilerek, hesap üzerinde Yargıtay denetimine imkan tanıyacak şekilde uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılarak, haczedilen paraların niteliklerinin ve dolayısıyla haczi kabil olup olmadıklarının belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 18.06.2018 T. 2940/6156


Herkes için kesinleşmiş olan "ihale şartları" çerçevesinde yapılan ihalenin de kesinleşmesinden sonra, ihale alıcısının, KDV oranının %1 olması gerektiğinden bahisle icra mahkemesine şikayette bulunma hakkının bulunmadığı-
•   12. HD. 07.06.2018 T. 1898/6036


Sıra cetvelini satış memurluğu değil ilk haczi koyan icra müdürlüğü yapmaya yetkili olduğundan, sıra cetveli yapılmak üzere ihaleler sonucu borçlunun hissesine düşen paranın ilk haczi koyan icra dairesine gönderilmesi gerektiğinden şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 07.06.2018 T. 9059/6079


İcra memurunun, haczi talep edilen malın bu madde uyarınca haczinin kabil olup olmadığını değerlendirerek, bu doğrultuda haciz talebini yerine getirip getirmeme konusunda takdir yetkisinin bulunduğu, burada tanınan takdir yetkisi, İİK'nun 82. maddesi kapsamında malın haczi kabil olup olmadığı ile sınırlı olup, icra müdürünün bunun dışında, yani öncelikle istihkak iddiasının çözümlenmesi gerektiğinden bahisle haciz talebini reddetme yetkisinin olmadığı, icra müdürünün haciz işlemi üzerine mahcuz mala yönelik olarak istihkak iddiasında bulunulması halinde İİK'nın 96 ve devamı maddeleri hükümlerinde yazılı istihkak usulünün uygulanacağı-
•   12. HD. 05.06.2018 T. 2824/5853


Alacaklının icra mahkemesine başvurusu; İİK mad. 16 kapsamında şikayet niteliğinde olup, aynı Yasanın 18/3. maddesi gereğince, şikayetin incelenmesi konusunda duruşma yapılmasına gerek olup olmadığı hususu icra mahkemesinin takdirine bırakılmış ise de, somut olayın özellikleri göz önüne alındığında icra mahkemesi takdirini duruşma açılması yönünde kullanması gerektiği-
•   12. HD. 05.06.2018 T. 2248/5847


Kendilerine haciz ihbarnamesi tebliğ edilen şikayetçi 3. kişilerin vekili olduğundan bahisle 2. haciz ihbarnamesine itiraz eden avukat tarafından HMK. mad. 77/1 gereğince çıkarılan muhtıra ile verilen süre içerisinde vekaletname ibraz edilmediğinden, anılan avukatın bu haliyle işlem yapma olanağı bulunmamakta olup, itirazının yok hükmünde olduğu, şikayetçiler tarafından sonradan icazet verilmiş olmasının da itirazın geçerli sayılmasına sebep teşkil etmeyeceği-
•   12. HD. 05.06.2018 T. 2538/5844


Borçludan kamu ihale mevzuatı uyarınca alınan teminat, yapılacak işin teminatını oluşturduğundan, şikayetçi 3. kişinin sözkonusu şikayette hukuki yararının olduğu-  Şikayetçinin haczin kaldırılması istemi, kamu düzenine ilişkin emredici yasa hükümlerinden kaynaklandığından bu konudaki şikayetin süreye de tabi olmadığı- Mahkemece, 3. kişi nezdindeki teminatın haczinin usulsüz olduğu kabul edildiğinden, uyuşmazlık konusunu oluşturan ve haciz ihbarnamesinde geçen "nakti teminatların" sözcüklerinin yer aldığı kısmın iptaline karar verilmesi ile yetinmesi gerektiği-
•   12. HD. 30.05.2018 T. 4355/5510


İlamda talep edilebilecek faiz miktarının, icra emrinde istenen miktardan daha az olduğu tespit edildiği, mahkemece icra emrinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, icra emrinin tümden iptali yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
•   12. HD. 28.05.2018 T. 1934/5272


Borçlu murisin, takip öncesinde ölmesi halinde mirasçılarına üç gün ve üç aylık süre dolmadan ödeme emrinin gönderilmesinin süresiz şikayete tabi olacağı-
•   12. HD. 28.05.2018 T. 294/5254


şikayetçinin 04.05.2010 tarih ve 10:52 saatli haczi, 2. sırada alacaklısı ve 28.04.2010 tarihli haciz sahibi .... haczinden sonraki tarihli olsa bile, sıra cetveline göre 3. sırada garameten paylaştırılmasına karar verilen .... E. sayılı takip dosyası kapsamında 04.05.2010 tarihinde saat 15:08 itibariyle konulan ihtiyati haciz saati itibari ile önce bulunduğundan bu dosya alacağı ile garameye girmeksizin müstakilen 3. sırada ve .... E. sayılı takip alacağının ise 4.sırada yer alması gerektiği-
•   23. HD. 27.05.2018 T. 4533/3288


Ölü kişi aleyhine takip yapılamayacağından, alacaklı vekili tarafından başlatılan takip mirasçılarına karşı devam edeceğinden, mirasçı vekili tarafından yapılmış olan şikayet ve itirazların esası hakkında inceleme yapılarak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 24.05.2018 T. 1890/5201


Haczedilen bir malın haczi kabil olmadığını ileri sürmesi hâlinde, icra memurunun kendiliğinden haczi kaldırma yetkisi bulunmadığından, haczedilmezlik şikâyetiyle icra mahkemesine başvurulması gerektiği- Kendiliğinden araştırma ilkesi gereğince, icra mahkemesi şikâyeti incelerken tarafların ileri sürdüğü deliller yanında kendisi de ileri sürülen vakıaların açıklığa kavuşması için tanık dinleyebileceği, bilirkişiye başvurabileceği, gerektiğinde keşfe karar verebilieceği ve şikâyet dilekçesinde belirtilmemiş olsa bile şikâyete konu işlemlerle ilgili olanları kendiliğinden çağırıp dinleyebilieceği-  Emekli maaşına konulan haczin kaldırılması istemine ilişkin şikayette, icra memurunun yasanın amir hükmüne aykırı bir işlem yapıp yapmadığını mahkemenin kendiliğinden araştırarak aydınlatması gerektiği- İcra takip dosyasında borçlunun emekli maaşı üzerine haciz konulması için ilgili kuruma yazılan müzekkereye verilen cevapta haczin sıraya konulduğu bildirildiğinden, belirtilen müzekkereler uyarınca borçlunun emekli maaşı üzerine haciz konulup konulmadığının Sosyal Güvenlik Kurumundan sorularak açıklığa kavuşturulması ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği- Gerek icra daireleri arasında ve gerekse icra mahkemesi ile icra daireleri arasında görev değil, iş bölümü ilişkisinin söz konusu olduğu- Şikâyet yoluyla icra mahkemesine yapılan başvuruda da maktu başvurma harcı ile maktu karar ve ilamı harcı alınacağı- Mahkemeler veznesine tek harç (başvurma ve peşin karar ve ilam harcı) yatırılmak suretiyle iki ayrı icra dosyası için şikâyette bulunulmuş ise de, bu harcın hangi icra dosyası için yatırıldığı belirgin olmadığından, harcın hiç yatırılmadığından söz edilemeyeceği ve bu nedenle, iş bölümü uyarınca dosya tefrik edilip emekli maaşına haciz uygulamış olan icra dairesinin bağlı bulunduğu icra mahkemesine gönderildiği takdirde harcın tamamlanmasının mümkün olduğu, bu nedenle icra mahkemesince  ilgili şikâyet bakımından tefrik kararı verilerek, dosyanın ilgili icra mahkemesine gönderilmesi gerektiği-
•   . HGK. 23.05.2018 T. 12-470/1130


İcra ve İflas Kanunu'nda, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz olup borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkının olduğu-
•   12. HD. 22.05.2018 T. 496/4902


İlama aykırı yapılmış olan icra takibi iddiası süresiz şikayete tabi olduğundan, şikayetçinin muhtıranın iptaline ilişkin şikayetinin esasının incelenerek olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 22.05.2018 T. 2677/4944


İki davalının bulunduğu takibe dayanak ilamda alacak miktarı yönünden müştereken ve müteselsilen sorumluluk belirlendiği, faiz başlangıç tarihleri ve miktarları için davalılar yönünden ayrı ayrı hüküm kurulduğu anlaşıldığından, şikayetçi borçlunun asıl alacağın tamamından sorumlu olduğu gözetilerek şikayetin reddine karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 21.05.2018 T. 2274/4887


Haksız haciz nedenine dayalı el konulan emekli maaşının iadesi istemine istirdat davası yerine, haczedilmezlik şikayeti ile ilgili olarak icra mahkemesine başvuruda bulunulması gerektiği-
•   19. HD. 15.05.2018 T. 17412/2727


Murisin ölümü üzerine üç gün ve devamında üç ay süre ile mirasçıları hakkında takip yapılamayacağı, bu sürelere uyulmadan takibe geçilmesi halinde "takibin iptaline" karar verilmesi gerekeceği- Bu konudaki şikayetin süresiz olarak yapılabileceği-
•   12. HD. 10.05.2018 T. 8693/4724


•   12. HD. 17.01.2018 T. 31035/233


•   12. HD. 07.12.2017 T. 24573/15334


Borçluların icra mahkemesine peşin harcın eksik alındığı şeklindeki itirazları, kamu düzeni ile ilgili olduğundan, süresiz şikayete bağlı olduğu-
•   12. HD. 10.05.2018 T. 32893/4661


Takip konusu borç için verilmiş rehin varken, genel haciz yoluyla ilamsız takip yapılamayacağı yönündeki şikayet, dayanağını İİK'nun 45. maddesinde bulmakta olup, anılan madde kapsamındaki şikayetlerin, kamu düzeni ile ilgili olduğundan İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz olarak yapılabilecekleri-
•   12. HD. 09.05.2018 T. 31940/4539


Tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılacağı, öte yandan, borçlunun kendisine gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması "şikayet" olup, İİK'nun 16/1. maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılmasının gerekli olduğu-
•   12. HD. 08.05.2018 T. 32486/4467


Vasi, borçlunun fiil ehliyeti olmadığını, vesayet altına alındığını bildirerek takibin iptalini talep etmiş olup, borçlunun takip tarihi itibariyle kısıtlanmasını gerektirecek bir hastalığı var ise, borçlunun takip ehliyeti bulunmadığından, takip talebinde borçlu ile birlikte vasinin de gösterilmesinin ve ödeme emrinin, borçluya vesayeten vasiye tebliğinin zorunlu olduğu-
•   12. HD. 07.05.2018 T. 32518/4321


Her dava ve şikayetin, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirileceği, taşınmazın ihalesinin yapılmasının, icra mahkemesinin borçlunun başvurusunu incelemesine engel teşkil etmeyeceği- Meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde, takibin tarafı olmayan 3. kişinin, şikayete konu taşınmaz üzerinde ipoteği bulunmasından dolayı yargılamaya dahil edilmesi doğru olmadığı gibi lehine vekalet ücreti hükmedilmesinin de isabetsiz olduğu-
•   12. HD. 07.05.2018 T. 32621/4307


Adi ortaklık adına olan mal ve hakları üzerine konulan bütün hacizlerin kaldırılması şikayetini ortaklığı oluşturan şirketlerden birinin veya pilot ortağın yapmadığı, adi ortaklık adına yapılan başvurunun adi ortaklığın taraf ehliyeti bulunmadığından aktif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiği-
•   12. HD. 07.05.2018 T. 31535/4386


Usulsüz de olsa ödeme emrinin borçluya 16.04.2014 tarihinde tebliğ edildiği, bundan sonra, takip alacaklısı tarafından şikayetçi borçlu ve 3. kişi aleyhine yerel mahkemenin dosyası ile açılan tasarrufun iptali davasında, dava dilekçesinin 25.11.2014 tarihinde borçluya bizzat tebliğ edildiği görüldüğünden, borçlunun bu tarihte takipten haberdar olduğunun kabulü gerekeceği, bu durumda, borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna yönelik 14.12.2015 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvurunun, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süreden sonra olduğu-
•   12. HD. 07.05.2018 T. 9165/4340


Şikayete konu taşınmazın 15.07.2015 tarihinde haczine karar verildiği, söz konusu haczin borçluya bildirilmesi amacıyla gönderilen davet kağıdında, taşınmazın ada, parsel numarası ve diğer belirleyici özelliklerinin belirtilmediği görüldüğünden, şikayet konusu taşınmaz yönünden haczin İİK'nun 103. maddesi gereğince gönderilen bu davetiyenin tebliğ edildiği 15.07.2015 tarihinde öğrenildiğinin kabulünün mümkün olmadığı, o halde mahkemece, borçlunun, beyan ettiği tarihte haczi öğrendiği ve dolayısıyla şikayetin süresinde olduğu kabul edilip, işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, süre aşımı nedeniyle istemin reddinin isabetsiz olduğu-
•   12. HD. 07.05.2018 T. 2573/4342


İstihkak davası sonucunda malların kime ait olduğuna ilişkin bir karar verileceği- İcra mahkemesince, davacı 3. kişi şirket tarafından iflasın ertelenmesi davasında alınmış tedbir kararı dayanak yapılarak haczin kaldırılmasının isabetsiz olduğu-
•   12. HD. 04.05.2018 T. 8599/4246


Haciz konulması talebi kabul edildikten sonra haczin kaldırılmasının ancak ilgilisi tarafından İİK'nun 16. maddesi uyarınca yasal sürede icra mahkemesinde şikayet yoluyla ileri sürülmesi halinde değerlendirilebilecek bir husus olduğu, icra müdürünün hacze itirazı kabul ederek haciz kararını hükümsüz kılacak şekilde karar verme yetkisinin olmadığı-
•   12. HD. 04.05.2018 T. 31678/4226


Şikayetçi ipotek borçlularına, icra emri gönderilebilmesi için, alacaklı tarafından, kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adreslerine, noter aracılığı ile hesap kat ihtarının gönderilmesi gerekeceği, bu hususun kamu düzeninden ve takip şartı olup, İİK'nun 16/2. maddesi gereğince süresiz şikayete tâbi olduğu ve mahkemece re'sen nazara alınması gerekeceği- Borçlu hakkında çıkarılan hesap kat ihtarı tebliğinin, ipotek senedinde belirtilen adresten başka bir adrese tebliğ edildiği gibi, muhatabın orada bulunup bulunmadığı araştırılmaksızın doğrudan "......" imzasına tebliğ edilmesinin Tebligat Kanunu'nun 16-17. maddelerine aykırı olduğu, bu durumda mahkemece, davanın borçlu yönünden kabulü ile borçlu adına düzenlenen örnek 6 icra emrinin iptali gerekeceği-
•   12. HD. 04.05.2018 T. 31677/4227


Borçluya yapılan örnek 7 ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebliğ belgesinin incelenmesinde; borçlunun bilinen adresine normal yolla bir tebligat çıkarıldığı ve bu tebligatın borçlunun taşındığından bahisle iade olduğu,sonrasında adres kayıt sistemindeki adresine Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebligat gönderildiği ve bu tebligatta ' mernis adresidir T.K. 21 gereğince iade edilmemesi ihtar olunur' şerhinin de düşüldüğü anlaşıldığından, 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümleri uyarınca tebligatın usule uygun olduğunun kabulü gerekeceği, o halde, mahkemece, usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verilerek, şikayetin yasal 7 günlük süreden sonra yapıldığından bahisle süreden reddi kararı verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 04.05.2018 T. 31402/4248


Şikayetçi 3. kişi bankanın talebi, kendisine tahsil için verilen kıymetli evrakın İİK'nun 89/1 kapsamında haczedilemeyeceği, İİK'nun 88. maddesi hükmüne göre fiili haczedilebileceğine ilişkin olup, talep konusu, kamu düzenine ilişkin olduğundan başvuru, İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayete tâbi olup, anılan konuda icra mahkemesine her zaman şikayet olunabileceği-
•   12. HD. 02.05.2018 T. 31439/3987


İcra dairesindeki kefaletlerin, müteselsil kefalet niteliğinde olup, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tâbi olduğu- İcra kefaletinin, Türk Borçlar Kanunu'na göre geçerli olmadığı iddiasıyla icra emri gönderilemeyeceğine ilişkin şikayetin, takip konusu belgenin ilam hükmünde belge olmadığına yönelik olup, süresiz şikayete tâbi olduğu- İcra kefiline icra emri tebliğ edilebilmesi için, icra kefaletinin, yasada öngörülen şekil şartlarına uygun olarak yapılması gerektiği-İcra emri tebliğinin üzerine, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurulması halinde, mahkemece, icra kefalet işleminin, ilamlı icra takibine konu edilip edilmeyeceğinin değerlendirilip, ilamlı takibe konu edilemeyeceğinin belirlenmesi halinde, kefaletin geçersizliğine değil, bu kefalete dayalı olarak gönderilen icra emrinin ve varsa icra kefili sıfatı ile yapılan işlemlerin iptaline karar vermesi gerektiği-İcra kefaletinin geçersizliği nedeniyle iptali istemi, yargılamayı gerektirmesi nedeniyle genel mahkemede ileri sürülebilecek bir husus olup, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurularak icra kefaletinin iptalinin talep edilemeyeceği-
•   12. HD. 19.04.2018 T. 30431/3417


Borçlunun aynı taşınmazda ikamet eden eşinin TMK 194 gereğince meskeniyet şikayetinde bulunma hakkının olmadığı-
•   12. HD. 16.04.2018 T. 29993/3189


Haczin arsa niteliğindeki taşınmaz üzerine konulmuş olmasına rağmen, arsa niteliğindeki taşınmaz ile üzerindeki menkulleri kapsar şekilde kıymet takdiri yapıldığı- Taşınmaz üzerindeki menkulleri elinde bulunduran davacı 3. kişinin talebi şikayet mahiyetinde olup, davacı 3.kişinin şikayet başvurusunda bulunmasında hukuki yararı bulunduğu- Davaya konu menkullerin kıymet takdirinin dışında tutulması yönünde şikayetin kabulü gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı--
•   8. HD. 29.03.2018 T. 13979/10266


Ittıla tarihi, vekalet sunulan tarih olarak kabul edilerek öğrenme tarihine göre yasal 7 günden sonra yapılan usulsüz tebliğ şikayetinin süreden reddi gerektiği-
•   12. HD. 22.03.2018 T. 29482/3062


Takip talebinde TBK'nun 100. (BK.'nun 84.) maddesine yönelik bir talep olmasa bile kısmi ödemelerin, anaparadan değil, öncelikle faizden ve masrafdan mahsup edileceği-
•   12. HD. 21.03.2018 T. 2159/2921


Örnek 7 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun icra mahkemesine başvurunda, "itirazın iptali davasında yetkisizlik nedeniyle itirazın iptali talebinin reddine karar verildiği", alacaklının HMK. mad. 20'ye aykırı şekilde 2 haftalık sürede gönderme talebinde bulunmadığından, takibin açılmamış sayılmasına karar verilmesi talebiyle birlikte takip talebiyle ödeme emrinin birbiriyle uyuşmadığından ödeme emrinin iptalini talep ettiği ayrıca itirazın iptali talebi reddedildiğinden yeniden harç yatırılarak yeni takip yapılması gerektiğinden takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, istemin, takibin örnek 7 takip olduğu, itirazların icra dairesine yapılması gerektiğinden bahisle reddedildiği anlaşılmış olup bu başvurunun şikayet konusu işlemin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunlu olduğu-
•   12. HD. 21.03.2018 T. 30072/2877


Tebligattan haberdar olduğunu bildirdiği tarihe göre, yasal 7 günlük süreden sonra icra mahkemesine şikayette bulunan borçlunun şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 21.03.2018 T. 29393/2843


Bedeli paylaşıma konu olan aracın muhafazası ile ilgili masrafların, aracın aynına ilişkin MTV'den önce ödeneceği, bu bedelin Adalet Bakanlığı'nca yayınlanan Yediemin Depolarına İlişkin Ücretten fazla olamayacağı, geri kalanın da sıra cetveli yapılarak önce MTV gelmek kaydıyla sıraya alınması gerektiği- Sıra cetvelinin iptaline ilişkin uyuşmazlığın icra mahkemesince duruşma yapılarak görülmesi gerektiği-
•   23. HD. 19.03.2018 T. 7330/2236


Takip dosyasına sunulan kira sözleşmesinin taraflarından olan kişinin mirasçısı olduğu kanısıyla .... hakkında takibe girişilmişse de, bu kişinin daha önce vefat etmesi nedeniyle sonra vefat edenin mirasçısı olmadığı, kendisi ve kendisinin ölmesi nedeniyle mirasçıları hakkında takibe girişilmesi veya takibe dahil edilmesi mümkün olmadığı- Takibin başladığı tarihi itibariyle kira sözleşmesinin taraflarından biri olanın da vefat etmiş olması nedeniyle kendisine ödeme emri tebliğ edilip kendisi hakkında yürütülen takibin kesinleştirilmesi mümkün olmadığından mirasçılarının takibe dahil edilmesinden sonra ödeme emri tebliğ edilip haklarındaki takip kesinleştirilmeden borçlu hakkında haciz işlemi yapılmasının da mümkün olmadığı-
•   12. HD. 19.03.2018 T. 29749/2707


Satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini isteme hakkının, sadece kendisine usulüne uygun tebligat yapılmayan ilgiliye ait olduğu-
•   12. HD. 15.03.2018 T. 7047/2585


İcra ve İflas Kanunu'nda, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessesenin mevcut olmadığı her haczin yeni bir şikayet hakkı doğuracağı-
•   12. HD. 15.03.2018 T. 1739/2625


Önalım davası ortaklığın giderilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra açılmış olup, anılan davada henüz tapuda iptal ve tescile ilişkin herhangi bir hüküm verilmediğinden ve dolayısıyla önalım hakkı cebri icrayı engellemeyeceğinden, mahkemece satış işlemlerinin durdurulmasına karar verilmesinin hatalı olduğu- Şikayetçi, önalım davası sonucu adına oluşacak tapu kaydına dayalı olarak ihtilaflı payla ilgili taleplerini genel mahkemede açacağı davada ileri sürebileceğinden, mahkemece istemin reddine karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 14.03.2018 T. 28894/2496


Gerekçe gösterilmeksizin şikayetin reddine karar verilemeyeceği-
•   12. HD. 13.03.2018 T. 1210/2419


"Satış talebinin reddine yönelik işlemin iptali"ne ilişkin şikayetin diğer borçlu yönünden de HMK. mad. 25, 26  gözetilerek incelenmesi gerektiği-
•   12. HD. 12.03.2018 T. 29181/2389


Takip, alacaklı tarafından (iflasın ertlenmesi) tedbir kararından sonra başlatılmış ise de, tedbir kararının alacaklıya tebliğ edildiği veya alacaklının takipten önce tedbir kararının varlığından haberdar olduğu görülmediğinden, icra işlemlerinin tedbir kararı içeriğine aykırılığı sonucunun oluşmasında, alacaklıya atfedilebilecek bir kusur bulunmadığı ve bu durumda, mahkemece, tedbir kararı uyarınca, tedbir kararından sonra açılan takibin itiraz eden borçlu yönünden "durdurulmasına" karar verilmesi gerekirken, "takibin iptali" yönünde hüküm tesisi ve haksız olarak şikayet yoluna başvurulmasına sebebiyet vermeyen alacaklı aleyhine vekalet ücretine ve yargılama giderlerine hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
•   12. HD. 01.03.2018 T. 29753/2179


Üst sınır ipoteğine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde, limit aşımına ilişkin şikayetin süresiz olarak yapılabileceği-
•   12. HD. 28.02.2018 T. 28426/2081


TBK. mad. 585 uyarınca, adi kefalette alacaklının, borçluya başvurmadıkça, kefili takip edemeyeceği, ancak, borçlu aleyhine yapılan takibin sonucunda kesin aciz belgesi alması, borçlu aleyhine Türkiye'de takibatın imkânsız hâle gelmesi veya önemli ölçüde güçleşmesi, borçlunun iflasına karar verilmesi ya da borçluya konkordato mehli verilmiş olması koşullarından birinin varlığı halinde doğrudan doğruya kefile başvurabileceği- Alacaklı bankanın, tüketici kredisine kefil olan şikayetçi borçlu hakkında icra takibi yapabilmesi için, TBK. mad. 585'de ön görülen koşullardan birinin bulunması gerektiği, bu konudaki başvurunun süresiz olarak icra mahkemesine yapılabileceği-
•   12. HD. 28.02.2018 T. 28414/2087


775 sayılı Gecekondu Kanunu'nun 34/1.maddesinde; "Bu Kanun hükümlerine göre belediyelerce tahsis olunan arsalar, yapılar ve bu arsalar üzerinde yapılan bina ile meydana gelen taşınmaz mallar, tahsis tarihinden itibaren 10 yıl süre içinde haczedilemez" düzenlemesinin yer aldığı, sözü edilen hüküm emredici nitelikte ve kamu düzeni ile ilgili olduğundan bu konudaki şikayetin süreye bağlı olmadığı-
•   12. HD. 27.02.2018 T. 28540/2077


Aktif husumet ehliyetine ilişkin şikayetin mahkemece re'sen dikkate alınacağı ve bu konudaki şikayetin süreye tabi olmadığı- İtiraz edilmesi nedeniyle icra takibinin durmuş olmasının borçlunun şikayet hakkını ortadan kaldırmayacağı, alacaklılar tarafından itirazın iptali davası açılmış olmasının da mahkemece istemin esasının incelenmesine engel teşkil etmeyeceği-
•   12. HD. 26.02.2018 T. 852/1976


Ödeme emrinin borçlunun takip talebinde belirtilen adresine çıkartıldığı, anılan tebliğ mazbatası üzerine; "adresin kapalı olması nedeniyle, yapılan araştırmada bilgisi alınan fakat ismi okunamayan kişiden sorulduğu, muhatabın bu adreste oturduğu ve şu an ..... gittiği imzadan kaçınarak sözlü beyan etmiş olup T.K. 21. mad. gereği bağlı bulunduğu mahalle muhtarının imzasına tebliğ edilerek 2 nolu form kapısına yapıştırıldı. Durumdan bilgisi alınan kişiye haber verildi." şerhi düşülmek suretiyle, 21.03.2016 tarihinde tebliğ işleminin yapıldığı anlaşıldığından,; tebliğ memurunun, muhatabın adreste bulunmama sebebini, adresinden geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığını, tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceğini, dönecekse ne zaman döneceğini tevsik etmeden ve bilgisine başvurulan fakat mazbata üstündeki ismi net okunamayan kişinin anılan durumdan net olarak bilgisinin olup olmadığını sorgulamadan, yapılan açıklama ile yetinerek ödeme emrini muhtara tebliğ etmiş ve 2 nolu fişin kapıya yapıştırılması ile tebliğ işlemini tamamladığı, bu durumda, anılan tebligatın usulsüz olduğu- Usulsüz tebligat şikayetinin 7 gün içinde yapılması gerektiği-
•   12. HD. 22.02.2018 T. 742/1844


Borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda kredi sözleşmesinin kefili olduğunu ve asıl borçlu hakkında takip yapılmadan kendisi hakkında takip yapılamayacağını ileri sürerek takibin iptalini istediği, takip tarihinden önce alacaklı tarafından takip dayanağı kredi sözleşmesinin asıl borçlusuna ihtarname gönderildiğine ve ihtar sonuçsuz kaldığına göre, müteselsil kefil olan muteriz borçlu yönünden TBK'nun 586. maddesinde öngörülen takip koşulunun gerçekleştiğinin kabulü gerekip, şikayetin reddine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, takibin şekline göre, borçlunun itirazı ile duran takibin devamını sağlayacak şekilde hüküm tesis edilemeyeceği-
•   12. HD. 22.02.2018 T. 29280/1750


İİK'nun 82/12. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetinin, aynı Kanun'un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbi olduğu, bu sürenin haczin öğrenildiği tarihten başlayacağı-
•   12. HD. 21.02.2018 T. 28561/1742


Mahkemece aldırılan 29/02/2016 tarihli ek bilirkişi raporunda; şikayete konu dosyaya yapılan 25/03/2015 tarihli 33.209,26 TL tutarlı ödeme miktarının yine Çakırhöyük Belediye Başkanlığına ait olan TR 41 00012009182000007000113 nolu hesaptan virman yapıldığının tespit edildiği, davacı belediye başkanlığına ait virman yapılan 0700113 nolu banka hesabından virman yapılmadan önceki ilk para girişinin 16/03/2015 tarihinde iller bankasından gelen 196.045,24 TL olduğunun tespit edildiğini anlaşıldığından, mahkemece şikayete konu hesaba yapılan virmanın şikayete konu hesabı havuz hesabı yapacağı belirlemesinin isabetsiz olduğu-
•   12. HD. 20.02.2018 T. 28361/1593


Şikayetçinin, şikayete konu ettiği kararın alındığı ve iştirak haczinin konulduğu icra takibinin tarafı olmayıp, 3. kişi olmakla, taraf olmadığı icra takip dosyasında verilen iştirak haczi talebinin kabulüne dair karar ile bu karar doğrultusunda konulan iştirak haczinin kaldırılmasını isteme hakkının bulunmadığı, aynı menkuller üzerinde kendisinin de haczi bulunan şikayetçi 3. kişinin, şikayet konusu yaptığı hususların, ileride sıra cetveli yapılmasından sonra, sıra cetveline itiraz yoluyla ileri sürülmesi durumunda değerlendirme konusu yapılabileceği-
•   12. HD. 19.02.2018 T. 27960/1589


Menkul haczi esnasında diğer borçlunun hazır bulunmuş olmasının, taşınmaz maliki şikayetçi-borçlunun şikayete konu taşınmaz haczini öğrendiği anlamına gelmeyeceği- Borçluya İİK. mad. 103. uyarınca, davetiye de tebliğ edilmediğinden, meskeniyet şikayetinin 7 günlük yasal sürede yapıldığının kabulü gerektiği-
•   12. HD. 19.02.2018 T. 631/1568


Alacaklının yasal süresi içinde usulüne uygun olarak yaptığı satış talebinin icra müdürünce reddine ilişkin kararın şikâyet yolu ile ortadan kaldırılmaması hâlinde yasal sürenin geçmesi ile özellikle sıra cetveline esas alınacak haczin düşmeyeceği-
•   . İBK. 16.02.2018 T. 4/1


Hakkında ödeme emri düzenlenmeyen şikayetçiye, borçlu olarak gösterilmediği ödeme emrinin tebliğ edilmesi adı geçene borçlu sıfatı kazandırmayacağından,şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 15.02.2018 T. 26537/1366


"İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 12. HD. 13.10.2016 T. E: 59, K: 68" sayılı kararın onandığı-
•   12. HD. 15.02.2018 T. 32416/1370


Usulsüz tebligat şikayetinin usulsüz tebligat işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi gün içerisinde yapılması gerektiği-
•   12. HD. 15.02.2018 T. 28148/1475


İtiraz ile duran takibin 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 13. ve 138. maddeleri uyarınca yapılan takiplerden olduğu gerekçesiyle satış işlemleri yönünden takibin durdurulmasına, diğer takip işlemleri yönünden takibin devamına dair icra müdürlüğünce verilen kararın iptaline ilişkin şikayetin süresiz olarak yapılabileceği-
•   12. HD. 13.02.2018 T. 27855/1258


İİK. mad. 45 gereğince; alacağı rehinle temin edilmiş olan alacaklının, öncelikle rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapmak zorunda olduğu- Alacaklının rehnin (ipoteğin) paraya çevrilmesi yolu ile takip yapmadan, ilamlı veya ilamsız icra takibi ya da borçlu iflasa tâbi kimselerden ise, iflas yolu ile takip yapamayacağı- Rehnin (ipoteğin) paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takip sonunda, alacaklının, alacağın karşılanmayan kısmı için koşulları var ise ilamlı veya ilamsız takip yapabileceği ve konudaki şikayetlerin, süresiz olarak yapılabileceği-
•   12. HD. 13.02.2018 T. 27870/1255


İhalenin feshi davasında hasım yanlış gösterilse veya hiç gösterilmese bile dava reddedilmemesi gerektiği, borçlunun açtığı halenin feshi davasında doğru hasım olan alacaklı ve ihale alıcısı davaya dahil edilerek yargılamaya devam edilmesi gerektiği- K. takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesinin mümkün olduğu- Satışa esas alınan kıymet takdirinin yapıldığı tarih itibariyle tespit edilecek değerinin, ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması halinde, ihalenin feshine, muhammen bedelin altında olması halinde ise, ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 12.02.2018 T. 6973/1132


S. Ü. şikayet tarihi itibariyle takip alacaklısı olmayıp alacağını B. K.'ya temlik ettiğinden yasal hasım olarak gösterilmesi yanlış olup, mahkemece duruşma açılıp karar verildiğine göre, şikayet dilekçesi ve duruşma davetiyesi doğru hasım olan B. K.'a tebliğ edilerek temlik alan B. K. hakkında hüküm kurulması gerektiği-
•   12. HD. 08.02.2018 T. 274/995


TMK mad. 891 uyarınca; ipotekle güvence altına alınmış bir alacağın devrinin geçerli olması, devrin tapu kütüğüne tescil edilmesine bağlı olmadığından, borçlunun üçüncü kişiyle yaptığı alacağın devri sözleşmesi ile alacağın temlik edildiği, bu durumda, temlik alınan kısım kadar ipotek hakkının da TBK mad. 189'da yer alan emredici düzenleme gereğince temlik alacaklısına geçeceği tabii olup, kanunun emredici hükmü gereğince alacağın devri ile bağlı haklardan olan ipotek hakkının da intikal edeceği gerçeği karşısında, mahkemenin, alacağın temlik edilmesi ile birlikte ipoteğin devrinin geçerli olabilmesi için tapu siciline tescilinin gerekli olduğu yönündeki gerekçesinin yerinde olmadığı-
•   12. HD. 08.02.2018 T. 291/1005


Takibe konu çekin keşide tarihinde tahrifat yapıldığı, çekin süresinde ibraz edilmediği ve alacaklının yetkili hamil olmadığı şeklindeki başvurunun kambiyo hukuku bakımından şikayet niteliğinde olduğu ve 5 günlük süreye tâbi olduğu-
•   12. HD. 07.02.2018 T. 9352/923


Ödeme emri TK'nın 2. maddesi uyarınca memur vasıtasıyla tebliğ edilmesine rağmen, yönetmeliğin 5/2 maddesi gereğince memur vasıtasıyla tebligat yaptırılmasını gerektiren sebebin  tebligat evrakında gösterilmediği anlaşıldığından, yapılan tebligat usulsüz olup, şikayetin reddine karar verilmesinin yerinde olmadığı-
•   8. İZMİRBAMHD. 06.02.2018 T. 1187/240


Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılmasının zorunlu olduğu, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğin, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılacağı, bu durumda, aksine bir belge bulunmadığı sürece, muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihinin, tebliğ tarihi olarak kabul edileceği-
•   12. HD. 05.02.2018 T. 27683/789


Tebligat Kanunu mad. 16 uyarınca 103 davet kağıdı tebligatı ile satış ilanı tebligatını alan kişilerin (borçlunun yengesi ve kuzeni), muhatap ile aynı konutta oturduklarına ilişkin ibare yer almadığından yapılan bu tebligatların usulüne uygun olmadığı- Usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılmasının zorunlu olduğu- Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılacağı ve muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihinin, tebliğ tarihi olarak kabul edileceği-
•   12. HD. 05.02.2018 T. 7078/784


İtiraz ve şikayet tarihinden sonra borcun ödenmiş olmasının, itiraz ve şikayetten açıkça vazgeçilmediği sürece, icra mahkemesinin borçlunun başvurusunu incelemesine engel teşkil etmeyeceği-
•   12. HD. 26.01.2018 T. 27011/687


"İflasın ertelenmesi davasında verilen ihtiyati tedbir kararı gereğince takip yapılamayacağı" ve "ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takipte zorunlu takip arkadaşlığına aykırı davranıldığına" ilişkin şikayetlerin süresiz olarak yapılabileceği-
•   12. HD. 26.01.2018 T. 8857/628


Borçlunun icra mahkemesine başvurularından öncelikle incelenmesi gereken tebliğ tarihinin düzeltilmesine ilişkin talebi "şikayet" niteliğinde olup, şikayetin incelenmesi konusunda duruşma yapılmasına gerek olup olmadığı hususu icra mahkemesinin takdirine bırakılmış ise de, borçlunun temyiz dilekçesinde, mahkemece hükme esas alınan takip dosyasındaki dilekçenin altındaki imzayı kabul etmediği görüldüğünden, mahkemece duruşma açılarak ve bu dilekçe üzerinde imza incelemesi yaptırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinin kabulünün zorunlu olduğu-
•   12. HD. 26.01.2018 T. 26610/632


Tutanağa icra kefilinin sorumlu olacağı borç miktarının, kefilin kendi el yazısı ile yazılmadığı görüldüğünden, kefalet tutanağının TBK. mad. 583 uyarınca düzenlenmediği  ve bu durumdai şikayetin kabulü ile beraber "icra emrinin iptaline" karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 26.01.2018 T. 26585/624


İcra borcunun İİK mad. 89/1 uyarınca gönderilen haciz ihbarnamesi uyarınca üçüncü kişi tarafından ödenmiş olması, haczedilmezlik şikayeti hakkını ortadan kaldırmayacağı-
•   . HGK. 24.01.2018 T. 1857/90


İcra kefalet tutanağının, kefaletin şeklini düzenleyen Türk Borçlar Kanunu'nun 583. ve 584. maddelerinde belirtilen şartlara uygun olarak düzenlenip düzenlenmediğinin belirlenmesi ve bu suretle, anılan kefalet işleminin İİK'nun 38. maddesi anlamında ilam mahiyetindeki belgelerden olup olmadığının tespit edilmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 23.01.2018 T. 27355/481


Takip tarihinden sonrası için değişen oranlarda faiz uygulanabilmesi için, talep edilen faiz oranının, takip tarihi itibariyle, nitelik olarak kanuni, ticari faiz gibi belirli bir faiz oranına denk olması gerektiği- Böyle bir durumda, alacaklının anılan faizlerden birini istediği kabul edileceğinden, faizin, anılan faiz türüne göre değişen oranlarda hesaplanması gerektiğinin borçlu tarafından her zaman ileri sürülebileceği-
•   12. HD. 23.01.2018 T. 26330/516


İdare mahkemesinin "kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminata" ilişkin ilamının kesinleşmeden icra takibine konu edilebileceği-
•   8. HD. 23.01.2018 T. 11757/1183


Menfi tespit ve istirdat talepleriyle açılan dava sonucunda; ilamda menfi tespite ilişkin herhangi bir hüküm kurulmadığından, hükümde sadece '...TL'nin istirdadına' denildiğinden, bu ilamın takibe konulabilmesi için kesinleşme koşulunun aranmayacağı-
•   8. HD. 22.01.2018 T. 5567/898


İlamda "kişilik hakkına saldırı nedeniyle 'tazminata' hükmedildiğinden", bu ilamın kesinleşmeden icra takibine konu edilebileceği-
•   8. HD. 22.01.2018 T. 3197/900


Mahkemece, Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmesi halinde, mahkemenin artık bu uyma kararı ile bağlı olduğu, bozmaya uyulmakla, bozma, lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hakkın doğmuş olacağı- Bozma kararından sonra yeniden yapılan yargılamada, TBK'nun 88. ve 120. maddeleri yönünden inceleme yapılmak üzere bilirkişiden alınan bilirkişi raporu da nazara alınarak sonuca gidilmesi gerektiği-
•   12. HD. 18.01.2018 T. 26106/347


Türkiye Halk Sağlığı Kurumu'nun, şikayet tarihi itibariyle tüzel kişiliğinin ve dolayısıyla aktif husumet ehliyetinin bulunduğu- Şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 18.01.2018 T. 26186/366


Borçlu aleyhinde başlatılan takipte; dayanak ...................Aile Mahkemesi'nin ........ Esas-......Karar sayılı kararında şikayete konu taşınmazın alımı sırasında davacının yaptığı katılma alacağının tahsiline karar verildiği anlaşıldığından, Mahkemece dayanak ilamın katılma alacağından, diğer bir anlatımla şikayete konu taşınmazın alımından kaynaklandığı dikkate alınarak İİK'nun 82. maddesinin 12. fıkrasında yazılı istisnanın, yani haczedilmezlik iddiasında bulunma hakkının doğmadığı nazara alınarak şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği-
•   8. HD. 18.01.2018 T. 18014/765


Takibin kesinleşmesinden sonra murisin ölümü halinde mirasçıların, mirası usulüne uygun reddettiklerine ilişkin mahkeme kararı almaları halinde mirasçılar aleyhinde takibe devam edilmesi ve mirasçıların mal ve haklarına haciz konulmasının mümkün olmadığı, şikayetçi mirasçının kendisine yönelen icra takip işlemlerini süresiz şikayet yolu ile iptal ettirebileceği-
•   12. HD. 18.01.2018 T. 26368/310


Herkes için kesinleşmiş olan "ihale şartları" çerçevesinde yapılan ihalelerin kesinleşmesinden sonra, ihale alıcısının KDV'nin düşük olması gerektiğinden bahisle icra mahkemesine başvurarak şikayette bulunmasının mümkün olmadığı-
•   12. HD. 18.01.2018 T. 26016/323


Borçluların, takibe konu çek hakkında çek bedelinin ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine rağmen icra takibi başlatılmasının usulsüz olduğunu ileri sürerek takibin iptali isteminin şikayet niteliğinde olup İİK.'nun 16. maddesinde tazminat öngörülmediği halde borçlular aleyhine tazminata hükmedilmesi isabetsiz olduğu-
•   12. HD. 18.01.2018 T. 26120/344


İİK'nun 82/12. maddesi gereğince, borçlunun "haline münasip" evinin haczedilemeyeceği, bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığının adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirleneceği, buradaki "aile" teriminin, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsayacağı, İcra Mahkemesi'nce borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmesi ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktarın borçluya verilmesi, kalanının icra dosyasında bırakılması gerekeceği, bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu ögeleri içeren bir meskenin dışındaki yerlerin, maddede öngörülen amaca aykırı olduğu, değerlendirme yapılırken en mütevazi semtlerdeki mesken fiyatlarının esas alınması gerekeceği-
•   8. HD. 18.01.2018 T. 18122/764


Herkes için kesinleşmiş olan "ihale şartları" çerçevesinde yapılan ihalenin kesinleşmesinden sonra, ihale alıcısının, KDV'nin düşük olması gerektiğinden bahisle icra mahkemesine başvurularak şikayette bulunması mümkün olmadığı-
•   12. HD. 17.01.2018 T. 26011/236


Davacı alacaklının dava konusu icra takibi ile uzayan dönem için kendi payına düşen aylık kira bedelinin tahsilini talep ettiği, bu durumda mahkemenin alacağına haciz konulmuş olması yanında ilaveten takibe konu kira sözleşmesinde üç kiralayan bulunduğu halde takibin sadece davacı alacaklı tarafından başlatılmasının yerinde olmadığı, davacı alacaklının ancak kendi payına düşen kira bedelini isteyebileceği anlaşıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
•   8. HD. 17.01.2018 T. 16266/575


İlama dayalı alacak temlik etmiş olup, temliknamenin geçerliliğinin icra mahkemesince tartışılamayacağı- Haciz talebinin reddi yönündeki icra müdürlüğü işleminin doğru olmadığı; icra mahkemesince anılan işlemin iptaline karar verilmesi gerektiği-
•   8. HD. 17.01.2018 T. 16420/604


Şikayet tarihi itibarı ile takip dosyasından, borçlunun emekli maaşına usulünce konulmuş bir haciz olup olmadığı araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 15.01.2018 T. 26454/76


1. haciz ihbarnamesine yasal süre içinde itiraz edilmesi durumunda, borçlunun, üçüncü kişi nezdinde 89. madde kapsamında haczedilecek bir alacağı bulunmadığı kabul edileceğinden, kendisine 2. haciz ihbarnamesi gönderilemeyeceği, buna rağmen tebliğ edilen 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin iptali istemi, bir hakkın yerine getirilmemesine ilişkin olup İİK. mad. 16/2 uyarınca süresiz şikayete tâbi olduğu-
•   12. HD. 15.01.2018 T. 8807/115


İİK. mad. 135 uyarınca, taşınmaz bir üçüncü kişi tarafından işgal edilmekte ise, ihalenin kesinleşmesi üzerine alıcının, icra dairesinden, üçüncü kişinin taşınmazdan çıkarılmasını isteyebileceği- Şikayete konu tahliye emrinin taşınmazda hissesi bulunan ve alacaklı tarafından taşınmazda işgalci olduğu iddia edilen şikayetçiye tebliğ edilmiş olması nedeni ile tahliye emrinin iptaline ilişkin  şikayette aktif husumet ehliyetinin bulunduğunun kabulü gerektiği-
•   12. HD. 15.01.2018 T. 25997/83


İtiraz dilekçesinin, 17/11/2015 tarihinde ........ 1. İcra Dairesinin 2015/25376 Muhabere numarası ile gönderildiği, itirazın reddine ilişkin şikayete konu kararın, şikayetçinin yüzüne karşı verilmediği gibi, şikayetçi-borçluya tebliğ de edilmediği, dolayısıyla 11/01/2016 tarihinde yapılan şikayetin süresinde olduğunun kabulü gerekeceği-
•   12. HD. 15.01.2018 T. 26428/112


Şikayetçinin, şikayete konu ettiği haczin konulduğu icra takibinin tarafı olmayıp, 3. kişi olmakla, anılan dosyadan uygulanan haczin düştüğünü ileri süremeyeceği gibi, haczin devam ettiğine dair kararın kaldırılmasını da talep edemeyeceği, aynı taşınmaz üzerinde kendisinin de haczi bulunan şikayetçi 3. kişinin, şikayet konusu yaptığı hususların, ileride sıra cetveli yapılmasından sonra, sıra cetveline itiraz yoluyla ileri sürülmesi durumunda değerlendirme konusu yapılabileceği-
•   12. HD. 15.01.2018 T. 26429/111


İİK'nun 82/1-12. maddesi gereğince, borçlunun "haline münasip" evinin haczedilemeyeceği, bir meskenin, borçlunun haline uygun olup olmadığının, adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirleneceği, buradaki "aile" teriminin, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsayacağı, İcra Mahkemesi'nce, borçlunun, sözü edilenlerle birlikte barınması için, zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise, satılmasına karar verilmesi ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktarın borçluya bırakılması, kalanının alacaklıya ödenmesi gerekeceği, bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu ögeleri içeren bir meskenin dışındaki yerlerin, maddede öngörülen amaca aykırı olduğu, borçlunun görev ve sıfatının, kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmeyeceği-
•   8. HD. 10.01.2018 T. 16230/175


•   8. HD. 25.12.2017 T. 16191/17516


Takibe dayanak ilamda, ücret, ikramiye ve sosyal yardım alacağının toplu iş sözleşmesinde belirlenen ödeme tarihinden itibaren işleyecek en yüksek işletme kredisi faizi ile birlikte tahsiline karar verildiği, bu alacaklar yönünden, toplu iş sözleşmesinin belirlenen ödeme tarihi başlangıç alınarak birer yıllık devrelerin belirlenmesi ve bu devrelerde işletme kredisi faizini fiilen uygulamış bankaların uyguladıkları oranlar esas alınarak hesap yapılması gerekeceği-
•   8. HD. 08.01.2018 T. 3111/25


Şikayetçiye takip konusu hesap kat ihtarnamesinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmemesi nedeniyle TMK'nun 887. maddesinde öngörülen koşul oluşmadığından, aynı hesap kat ihtarnamesine dayalı olarak başlatılmış ancak iptal edilmiş olan takibe ilişkin olarak şikayetçi tarafından yapılmış olan şikayetler nedeniyle, işbu şikayete konu ihtarnamelerin öğrenilmiş sayılması mümkün olmayıp, takibin bu şekilde yasal hale getirilmesinin kabulünün olanaksız olduğu-
•   12. HD. 28.12.2017 T. 8351/16394


Alacaklının icra mahkemesine başvurusunun, süresinde satış talep ettiğinden haczin düşmediğine ilişkin olup, başvuru bu haliyle bir hakkın yerine getirilmemesine ilişkin olduğundan İİK'nun 16/2. maddesi gereğince süresiz şikayete tâbi olduğu, bir başka anlatımla, anılan konuda icra mahkemesine her zaman şikayet olunabileceği-
•   12. HD. 27.12.2017 T. 25674/16301


Alacaklının icra mahkemesine başvurusunun, süresinde satış talep ettiğinden haczin düşmediğine ilişkin olup, başvuru bu haliyle bir hakkın yerine getirilmemesine ilişkin olduğundan İİK'nun 16/2. maddesi gereğince süresiz şikayete tâbi olduğu-
•   12. HD. 27.12.2017 T. 25675/16300


•   12. HD. 27.12.2017 T. 25674/16301


Takip dayanağı ilamın, elatmanın önlenmesi istemine ilişkin olduğu, bu hali ile ilam taşınmazın aynı ile ilgili, kayıt ve sicillerde değişiklik yaratacak hüküm içermediği, takibe dayanak hüküm, 6100 sayılı HMK'nun geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK'nun 443/4 maddesi kapsamında kalmadığından, icrası için kesinleşmesi şartının bulunmadığı-
•   8. HD. 26.12.2017 T. 15206/17576


Mahkemece şikayetle ilgili olarak adi ortaklığı oluşturan her bir ortağın şikayet konusu yapabileceği belirtilerek haczin kaldırılması kararı verilmiş ise de, şikayete ortaklığı oluşturan şirketlerden birinin gelmediği veya pilot ortağın bu hususu şikayet konusu yapmadığı görülerek, adi ortaklık adına yapılan başvurunun adi ortaklığın taraf ehliyeti bulunmadığından aktif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerekeceği-
•   12. HD. 25.12.2017 T. 25148/16128


İhale alıcısı, ihale şartlarını bilerek ihaleye girmiş ve ihale konusu taşınmazı verdiği teklif ile aldığından, herkes için kesinleşmiş olan "ihale şartları" çerçevesinde yapılan ihaleden sonra KDV'nin daha düşük (%1 oranı üzerinden) uygulanması talebinin icra mahkemesinde ileri sürülemeyeceğinin kabulü gerekeceği-
•   12. HD. 25.12.2017 T. 6303/16087


Taşıt kredisinden kaynaklanan tüketici kredisi olduğu ve şikayetçi borçlunun söz konusu kredi sözleşmesinin kefili olduğu, takibin asıl borçlu ile beraber şikayetçi kefil hakkında başlatıldığı görülmekle, mahkemece, 4077 s. K. mad. 10/3 uyarınca inceleme yapılması gerektiği-  4077 s. K. mad. 15 uyarınca, alacaklının, asıl borçlu aleyhine icra takibi yapıp, takip semeresiz kalmadıkça kefilden borcun ifasını isteyemeyeceği- Hakimin borçlunun taleplerin her biri hakkında karar vermesi gerektiği-
•   12. HD. 22.12.2017 T. 24959/16017
Hepsihukuk: Hesaplamalar: Mobil Hesaplama ve İçtihat Programı

İcra Hesapmatik: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

avatar_Özgür KOCA
Herkes için kesinleşmiş olan "ihale şartları" çerçevesinde yapılan ihalenin de kesinleşmesinden sonra KDV'nin düşük olması gerektiğinden bahisle iade isteminin icra mahkemesinde ileri sürülemeyeceğinin kabulü gerekeceği-
•   12. HD. 21.12.2017 T. 6059/15963


İİK'nun 82/12. maddesi gereğince, borçlunun "haline münasip" evinin haczedilemeyeceği, bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığının adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirleneceği, buradaki "aile" teriminin, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsayacağı, İcra Mahkemesi'nce borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmesi ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktarın borçluya verilmesi, kalanının icra dosyasında bırakılması gerekeceği-
•   8. HD. 21.12.2017 T. 15495/17389


Yerel mahkemenin ara kararı ile ihtiyati tedbir nedeniyle yatırılan teminatların borçluya iadesine ilişkin hüküm icra müdürlüğünü bağlayıcı nitelikte olup, borçluya iadesine hükmedilen teminat mektuplarının haczedilmesinin mümkün olmadığı-
•   8. HD. 20.12.2017 T. 15179/17270


Borçlu hakkında İstanbul 7. İcra Müdürlüğünün 2014/17551 sayılı takip dosyası ile birikmiş nafaka borcunu ödemediğinden dolayı şikâyette bulunulduğu, takip talebinde cari nafaka alacağı talep edilmeyip adi alacak niteliğindeki geçmiş dönem nafaka borçlarının tahsilinin talep edildiği, atılı suçun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet olmadığı-
•   19. HD. 20.12.2017 T. 3392/11372


5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 15/son maddesinin dar yorumlanması gerektiği sonucuna varılması gerekeceği, maddede açıkça haczedilmezlik için vergi, resim, harç geliri olma ya da "fiilen kamu hizmetinde kullanılma" koşullarının kabul edilmesi karşısında, belediyeye ait bir paranın haczedilmezliğinin ancak fiili durumunun tespiti ile belirlenmesi gerekeceği, bu konuda ispat yükünün ise borçluya düştüğü, bir diğer anlatımla, haczedilen paraların vergi, resim, harç geliri olduğunu ya da fiilen kamu hizmetinde kullanıldığını borçlu belediyenin ispatlaması gerekeceği, aksi halde şikayetin reddi gerekeceği, haczedilmezlik şikayetine konu edilenin banka hesabı olması durumunda ise hesaptaki paraların niteliğinin belirlenmesi gerekeceği, tamamının haczi kabil olmayan paralardan oluşması halinde haczinin kabil olmayacağı, ancak hesapta haczi kabil paraların da bulunması, bir diğer ifade ile haczi mümkün olmayan paralarla haczi kabil paraların aynı hesaba yatırılarak karıştırılması durumunda, havuz hesabının söz konusu olacağı, hesabın sürekli işlem görüyor olması ve sürekli yatan ve çekilen paraların bulunması karşısında kalan bakiyenin vergi, resim ve harç gelirinden mi yoksa haczi kabil paralardan mı oluştuğunun belirlenmesine imkanın olmadığı, bu şekilde haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paraları karıştırmak suretiyle havuz hesabı oluşturan borçlu belediyenin iddiasını ispat imkanını kendisinin kaldırdığı sonucuna varılması gerekeceği, borçlu belediyenin haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paralarını ayrı hesaplarda tutması yerine havuz hesabı oluşturmasının da iyi niyetle bağdaşmayacağı-
•   8. HD. 20.12.2017 T. 16207/17168


Kıdem tazminatı için mahkemece yapılacak işin; tarafların bildirdikleri bankalardan hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının sorulması, hakkın doğum tarihinden itibaren takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının bilirkişiye hesaplattırılması şeklinde olması gerekeceği-
•   12. HD. 10.09.2018 T. 3335/7544


•   8. HD. 20.12.2017 T. 19667/17239


İhtiyati tedbir kararının infaz memurunca uygulanmasına ilişkin itirazların, ihtiyati tedbir kararını veren mahkemeye yapılması gerektiği (HMK. mad. 393 ve 394/2)- İcra memurunun ise, "tedbir kararını infazla görevli memur" sıfatında olduğu-
•   12. HD. 20.12.2017 T. 25455/15902


Haciz tarihi itibariyle alacak temlik edilmiş olduğundan haciz usulsüz olup, mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken haciz müzekkeresinden önce dosyaya sunulmuş bir temlik belgesi olmadığından bahisle şikayetin reddinin isabetsiz olduğu-
•   12. HD. 20.12.2017 T. 25522/15908


5393 sayılı Kanun'un 15.maddesi uyarınca ileri sürülecek haczedilmezlik şikayetnini, bir hakkın yerine getirilmemesi ile ilgili olup İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca borçlu belediye tarafından süresiz olarak yapılabileceği, o halde, mahkemece, haczin kaldırılmasına ilişkin şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 19.12.2017 T. 25287/15878


Avukatlık Kanunu'nun 164/5. maddesinde, dava sonunda kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekalet ücretinin avukata ait olduğu, bu ücretin iş sahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemeyeceği, haczedilemeyeceği hükmünün yer aldığı, bu hüküm karşısında ilam vekalet ücreti alacağının takası mümkün olmadığından anılan alacak ve faizi yönünden takas mahsup talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, tüm alacaklar yönünden takas mahsup talebinin kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
•   8. HD. 19.12.2017 T. 15285/17107


Mirası reddeden borçlunun miras payının, miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi yasal mirasçılarına geçeceği- Mahkemece, borçlunun mirası reddinden sonra, borçlunun miras payının, şikayetçi kardeşine intikal edip etmeyeceği, yani, şikayetçinin, konulan haczin kaldırılmasına yönelik şikayette bulunmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığının tespiti gerektiği-
•   12. HD. 19.12.2017 T. 25265/15836


Borçlunun, şikayet nedenleri ilama aykırılık niteliğinde olup, bu tür şikayetlerin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak İcra Mahkemesi önüne getirilebileceği-
•   8. HD. 18.12.2017 T. 16437/16981


Şikayete konu, icra emri incelendiğinde toplam 787.127,80 TL alacak belirlendikten sonra icra emrinin alt kısmında "bugün itibariyle borç durumunuz" başlığı ile yeni bir hesaplama ve farklı takip toplamı gösterilerek, neticeten 867.471,32 TL toplam borç hesabının yapıldığı, yapılan bu hesaplamanın İcra İflas Kanunu'nda yerinin olmadığı, ancak bu durumun icra emrinin ya da takip talebinin iptalini gerektirmeyeceği-
•   8. HD. 18.12.2017 T. 15540/16979


İcra mahkemesince, HMK. mad. 26'ya aykırı olacak şekilde talep dışına çıkılarak hüküm kurulamayacağı-  "Davanın ihbarı"na ve "davaya müdahale"ye ilişkin hükümlerin (HMK. mad. 61 vd.) şikayet (İİK. mad. 16) hakkında uygulanamayacağı-
•   12. HD. 18.12.2017 T. 25412/15809


Şikayete konu hususun, bir hakkın yerine getirilmemesine ilişkin olup, İİK'nun 16/2. maddesi gereğince süresiz şikayete tâbi olmakla icra takibi sonuçlanıncaya kadar ileri sürülebileceği-
•   12. HD. 18.12.2017 T. 8483/15755


İİK.nun 82. ve 16. maddesinde icra memuruna tanınan takdir yetkisi, İİK'nun 82. maddesi kapsamında malın haczi kabil olup olmadığı ile sınırlı olup, icra müdürünün bunun dışında, haciz yapılan adresin üçüncü kişiye ait olduğu gerekçesiyle haciz talebini reddetme yetkisinin bulunmadığı, böyle bir durumda yapılması gereken işin, istihkak iddiasının tutanağa geçirilip İİK'nun 97. ve 99. maddeleri uyarınca istihkak prosedürünü işletmek olduğu-
•   12. HD. 18.12.2017 T. 25365/15699


Kaybolan icra dosyalarının ihyası ve icra dosyalarının zayi olması halinde yapılacak işlem-
•   8. HD. 18.12.2017 T. 15577/16980


İcra emrinin tebliği üzerine İİK'nun 16. maddesine göre şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurulması halinde, mahkemece, TBK'nun 581. ve devamı maddeleri kapsamında icra kefalet işleminin İİK'nun 38. maddesi uyarınca ilamlı icra takibine konu edilip edilmeyeceği değerlendirilerek, ilamlı takibe konu edilemeyeceğinin belirlenmesi halinde, kefaletin geçersizliğine değil, bu kefalete dayalı olarak gönderilen icra emrinin ve varsa icra kefili sıfatı ile yapılan işlemlerin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 14.12.2017 T. 25067/15637


İcra mahkemeleri kararları kendi aralarında kesin hüküm oluşturacağı- Aynı konu, aynı taraf ve aynı sebebe dayalı olarak derdest bir itiraz dosyasının bulunması halinde istemin reddine karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 13.12.2017 T. 24652/15484


(E. hükmü içeren ve kesinleşen) Sayıştay kararı ile ilamların icrası yolu ile takip yapılabileceği-
•   . HGK. 13.12.2017 T. 1879/1731


İlamda hakkında hüküm kurulmayan kişiye karşı ilamlı takip yapılamayacağı-
•   8. HD. 13.12.2017 T. 12027/16852


Bir şikâyetin görülmesi ya da icranın geri bırakılması isteminin karara bağlanabilmesi için ortada derdest bir icra takibi olması gerektiği-
•   . HGK. 13.12.2017 T. 12-322/1705


Arsa sahibi aleyhine açılan tapu iptali ve tescili davasında yargılama aşamasında tüketici mahkemesinin yazısı ile tapu kaydına "kesinleşmemiş mahkeme kararı vardır" şerhi yazılması halinde önceden tesis edilen ipotek ve haciz şerhlerinin kaldırılması olanağı bulunmadığı- Hükmün kesinleşmesinden sonra tapu kaydına yazılan şerhlerin lehdarlarının tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka ayni hak kazanan üçüncü kişi konumunda sayılmayıp TMK mad. 1023'ün korumasından yararlanamayacakları-
•   14. HD. 13.12.2017 T. 2512/9366


Kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte zamanaşımı ve faize ilişkin itirazların icra dairesine yapılması gerekeceği-
•   12. HD. 12.12.2017 T. 24687/15435


Borçlu vekilinin, müvekkili aleyhine yapılan takipte talep edilen faiz oranı ve miktarlarının fahiş olduğunu, alacak kalemlerinin nete çevrilmeden icra takibine konu edildiğini belirterek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece hükme dayanak yapılan bilirkişi raporu doğrultusunda istemin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
•   8. HD. 12.12.2017 T. 16144/16664


İcra dosyasına dayanak ilamda hüküm altına alınan ayıplı aracın takyidatlardan ari olarak iadesi edimi yerine getirilmediği sürece karşılıklı edim yükleyen ilam nedeniyle ayıplı araç iade borçlusunun para alacağının tahsili yönünde takibe devam olanağının bulunmadığı- Ayıpsız aracın değerinin tespiti: Taşınır teslimine dair ilam icra dairesine verilince, icra müdürünün icra emri tebliği ile 7 gün içinde o şeyin teslimini emredeceği, hükmolunan taşınır veya misli borçlu yedinde bulunursa zorla alınıp alacaklıya verileceği, yedinde bulunmazsa ilamda yazılı değerinin alınacağı, vermezse ayrıca icra emrine gerek kalmaksızın haciz yoluyla tahsil olunacağı- Taşınır malın değerinin ilamda yazılı olmadığı veya ihtilaflı bulunması halinde, icra müdürü tarafından haczin yapıldığı tarihteki rayice göre takdir olunacağı ve hükmolunan taşınırın değerinin borsa ve ticaret odalarından, olmayan yerlerde icra müdürü tarafından seçilecek bilirkişiden sorulup alınacak cevaba göre tayin olunacağı- İcra müdürünün belirlediği taşınır değerinin taraflarca şikayet konusu edilmesi halinde, icra mahkemesine denetleme yetkisi tanıdığı, bu denetlemenin de icra hakimi tarafından uzman bilirkişiden yardım alınmak suretiyle gerçekleştirileceği- İcra mahkemesince, dava konusu ayıplı aracın teknik donanımını gösteren bilgi ve belgelerin (araç kataloğu, kitapçığı vb) temin edilerek bu araçtaki özellikler ile haczin yapıldığı tarihteki aynı marka ve model (sıfır kilometre) aracın yine teknik donanımını gösteren bilgi ve belgelerin (araç kataloğu, kitapçığı vb) getirtilerek (bilirkişi incelemesiyle) fiyata etkili teknik donanımlarının karşılaştırılması, bu suretle ayıplı araçta bulunmayan özelliklerin değerleri tespit edilip, bu karşılığın haciz tarihindeki sıfır kilometre aracın değerinden mahsubu suretiyle ayıpsız araç yerine talep edilebilecek miktarın bulunması gerektiği-
•   8. HD. 12.12.2017 T. 15261/16658


Borçlunun takipte ilama aykırı olarak fazla alacak talep edildiği yönündeki iddiasının, ilama aykırılık şikayeti olup kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebileceği-
•   8. HD. 12.12.2017 T. 14532/16657


Borçlu vekilinin temyiz dilekçesine eklediği aile nüfus kayıt örneği içeriğinden borçlunun 103 davetiye tebliğ şerhinde belirtilen "N.. Ö.." adında bir kardeşinin olmadığı görülmekle 103 davetiye tebliğinin usulsüz olduğunun kabulü gerektiği, kıymet takdir raporunun tebliğ edildiği 03.12.2014 tarihi itibariyle ise 08.12.2014 tarihinde yapılan şikayetin süresinde olduğu-
•   8. HD. 12.12.2017 T. 15274/16656


Mahkemece hükme dayanak yapılan bilirkişi raporu doğrultusunda istemin kabulüne karar verilmesi gerekirken belli bir miktara ilişkin olmayan itiraz hakkında kısmen kabul kararı verilerek borçlu aleyhine vekalet ücreti ve yargılama gideri takdir edilmesinin doğru olmadığı-
•   8. HD. 12.12.2017 T. 17814/16662


Borçlunun mernis adresi mevcut olduğundan Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince ödeme emrinin tebliği gerekirken, Tebligat Kanunu'nun 35/2. maddesinde belirtilen şartlar oluşmadığı halde anılan maddeye göre yapılan tebligatın usulsüz olduğu- Mahkemece, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca borçlunun takipten haberdar olduğu tarihin tesbit edilip, bu tarihe göre icra mahkemesine başvurunun, İİK'nun 16/1. maddesinde belirtilen yasal 7 günlük süre içinde olduğunun anlaşılması halinde, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin, öğrenme tarihi olarak düzeltilerek, düzeltilen tarihe göre süresinde olması halinde borçlunun sair itirazlarının esasının incelenmesi gerekeceği-
•   12. HD. 11.12.2017 T. 24770/15408


103 davetiyesinin tebliğinden itibaren yasal 7 günlük süre geçtikten sonra yapılan haczedilmezlik şikayetinin reddine karar vermek gerekeceği-
•   12. HD. 11.12.2017 T. 23798/15359


Davalı vekilinin yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; açılan davanın kabul edildiği görülmekte ise de davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirmediğinden, lehine vekalet ücreti takdir edilmesi doğru olmayıp hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamayı icap ettirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması yoluna gidilmesi gerekeceği-
•   8. HD. 11.12.2017 T. 19543/16525


Borçlu tarafından icra mahkemesine sunulan 03/06/2016 tarihli şikayet dilekçesinde, takipten haberdar olma tarihi olarak 23.05.2016 tarihinin bildirilmiş olduğu gözetildiğinde, 03/06/2016 tarihinde icra mahkemesine yapılan şikayetin, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen 7 günlük şikayet süresinden sonra olduğu, o halde, mahkemece, usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 11.12.2017 T. 24786/15409


8. HD. 11.12.2017 T. E: 16425, K: 16585-
•   8. HD. 11.12.2017 T. 16425/16585


Şikayete konu muhtırada faiz de talep edilmiş olmakla, ödenen paranın iadesine ilişkin muhtıranın alacaklıya tebliğ edildiği tarih itibariyle temerrüt gerçekleştiğinden borçlunun ancak bu tarih itibariyle faiz isteyebileceği, o halde mahkemece, muhtırada istenen faiz yönünden şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 07.12.2017 T. 23845/15234


Şikayetten sonra dosya borcunun ödenmiş olmasının, yapılan şikayet ihtirazi kayıt oluşturduğundan işin esasının incelenmesine engel olmadığı-
•   8. HD. 06.12.2017 T. 15409/16313

Usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca, borçlunun, tebligatın usulsüzlüğünden haberdar olduğu tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 23.05.2017 T. 15944/7914


Takip tarihi ile şikayet tarihinin aynı tarihli olması gözönünde bulundurularak, hangisinin daha önceki zaman dilimine ait olduğunun tespit edilmesi gerekeceği, o halde, mahkemece, takibin başlatılma zamanı ile şikayet yoluna başvurulma zamanının UYAP sistemi üzerinden araştırılması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 23.05.2017 T. 15647/7897


KDV'ye ilişkin uyuşmazlığın çözümü, özel ve teknik bir bilgiyi gerektirmekte olup, mahkemece, gerektiğinde şikayete konu taşınmaz üzerinde keşif ve bilirkişi incelemesi de yapılmak suretiyle uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekeceği-
•   12. HD. 23.05.2017 T. 15678/7885


•   12. HD. 01.12.2016 T. 18958/24758


Mahkemece, usulüne uygun olarak birinci ve ikinci haciz ihbarnamesi düzenlenmeden, üçüncü haciz ihbarnamesi düzenlenemeyeceğinden veya düzenlenmiş olsa bile hükümsüz sayılacağından şikayetin kabulü ile haciz ihbarnamelerinin iptaline ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 23.05.2017 T. 15623/7902


K. takdir tutanağında "borçlu.. hazır, bilgi verildi, anladım dedi, işleme geçildi" ibaresi yazılı ise de, tutanakta "borçlunun imzası" olmadığı gibi, "imzadan imtina ettiği"ne dair bir kayıt da mevcut olmadığından, borçlunun taşınmazına konan bu haczi şikayet dilekçesinde beyan ettiği tarihte öğrendiğinin kabulü gerekeceği-
•   12. HD. 22.05.2017 T. 15848/7717


Alacaklının, borçlunun üçüncü kişi nezdindeki alacaklarının haczini İİK 89. maddesi kapsamında haciz ihbarnamesi ile talep edebileceği gibi, üçüncü kişiye haciz müzekkeresi çıkarılmasını da talep edebileceği- Haciz ihbarnamesinden (İİK. mad. 89) farklı olarak, haciz yazısına cevap verilmemesi halinde 3. kişinin zimmetinde sayılan bir alacağın olmadığı-  Şikayetçinin haciz müzekkeresinin iptalini istemesinde hukuki yararının bulunmadığı-
•   12. HD. 22.05.2017 T. 15624/7698


Ödeme emrinin tebliğ memurunca, muhatap borçlunun adreste bulunup bulunmadığı tespit ve tevsik edilmeksizin doğrudan aynı konutta kalan dayısına tebliğ edilmesinin usulsüz olduğu- Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca takipten haberdar olunduğu tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılmasının zorunlu olduğu, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğin, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılacağı, bu durumda, aksine bir belge bulunmadığı sürece, muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihinin, tebliğ tarihi olarak kabul edileceği-
•   12. HD. 22.05.2017 T. 15949/7777


Alacağın temliki ile alacak hakkının bunu devralan üçüncü kişiye geçeceği, böylece devralanın daha önce temlik edene ait olan alacak hakkını kesin olarak iktisap edeceği; bunun üzerinde "tasarruf etme" yetkisini kazanacağı, temlik eden alacaklının da bu aşamadan sonra artık tasarruf hak ve yetkisi bulunmadığından (kalmadığından), bu alacağa dayalı olarak herhangi bir hukuki işlem yapmasının mümkün olmadığı, bu durumda, temlik işlemi ile temlik eden, hukuki ilişkiden çıkar ve onun yerine alacaklı sıfatıyla alacağının devralan üçüncü kişiye geçeceği, alacakla ilgili her türlü (dava açma, takip yapma, temlik etme... gibi) hukuki işlemlerin bu 3. kişi tarafından yapılacağı, şikayet edenin aktif husumet ehliyeti bulunduğundan, mahkemece şikayetin esası incelenmesi gerekeceği-
•   8. HD. 15.05.2017 T. 3324/7011


İcra takibinden sonra borçlu tarafından yapılan kısmi ödemenin ödeme tarihi itibarıyla TBK. mad. 100 gereğince, öncelikle masraf ve faize mahsup edilmek suretiyle bakiye asıl alacağın belirlenmesi, belirlenen bu bakiye asıl alacak matrah alınarak bozma sonrası tanzim edilen ikinci icra emri tarihi itibariyle talep edilebilecek alacak miktarının belirlenmesi gerektiği-
•   8. HD. 11.05.2017 T. 11505/6877


Borçlu icra mahkemesine başvurusunda "yapılan ödemelerin ve haricen tahsilatların nazara alınarak yeniden hesap yapılmasını" talep ettiğinden, mahkemece, duruşma açılarak ve varsa tarafların gösterecekleri deliller toplanarak, borçlunun iddia ettiği ödemeler ödeme tarihi itibariyle değerlendirilip borçtan düşülerek faiz hesabının da ödemeler nazara alınarak, gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılmak suretiyle değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği, dosya üzerinde yapılan incelemeyle sonuca gidilemeyeceği-
•   12. HD. 09.05.2017 T. 14646/7475


Alacaklının, yabancı para alacağının TL karşılığını, takip talebinde göstermek zorunda olduğu ve buna bağlı olarak bu zorunluluğun ödeme emrinde de yerine getirilmesi gerektiği- Kamu düzeni ile ilgili bu hususun takibin her safhasında re'sen göz önünde tutulması gerektiği-
•   12. HD. 09.05.2017 T. 15280/7466


Borçlu şirket vekilinin yaptığı şikayet, öğrenme tarihinden itibaren İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal süreden sonra olup, istemin süre aşımı nedeniyle reddi gerekeceği-
•   12. HD. 09.05.2017 T. 2354/7462


Mahkemece; öncelikle tebligatın usulsüz olduğuna ilişkin şikayetin incelenerek tebligatın usulsüz olduğu sonucuna varılması halinde, usulsüz tebligattan haberdar olunan tarihe göre şikayetin süresinde olması durumunda, tebligat tarihinin TK.'nun 32. maddesi uyarınca düzeltilmesi, buna göre, süresinde olması halinde borçlunun diğer itiraz ve şikayetlerinin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 08.05.2017 T. 2935/7275


Tarafları aynı olan ve aynı ilamdan kaynaklanan alacakların aynı takip dosyası üzerinden harcı yatırılarak tahsili mümkün iken, makul ve kabul edilebilir bir gerekçe olmaksızın ayrı takip başlatılması, HMK. mad. 30 hükmünde düzenlenmiş olan usul ekonomisine aykırılık teşkil etmesi sebebiyle, ayrı takip konusu yapılamayacağı-
•   8. HD. 08.05.2017 T. 4663/6555


Mahkemece; şikayetçi tarafından temyiz aşamasında sunulan "Tadil Sözleşmeleri" nin incelenip değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 08.05.2017 T. 15513/7379


"Tebligat çıkarılan adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda tebligatın TK'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılmasına" dair meşruhat bulunmadan yapılan tebligatın usulsüz olduğu- Taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- İhalenin feshi isteminin, dava olmayıp "şikayet" niteliğinde olduğu, hasım yanlış gösterilse veya hiç gösterilmese bile şikayet reddedilmeyip doğru hasım davaya dahil edilip tebligat yapılmak suretiyle yargılamaya devam edilmesi gerekeceği- Borçlu tarafından açılan ihalenin feshi isteminin yasal hasmının alacaklı ve ihale alıcısı olduğu-
•   12. HD. 04.05.2017 T. 2601/7078


Haciz sırasında malların hastane demirbaş listesinde kayıtlı olmadığı  (mahcuzların şikayetçi Bakanlığın mülkiyetinde bulunmadığı) belirtilmiş; şikayet dilekçesinde ise önce "haczedilen malların bir kısmının hastaneye ait olduğu ve kamu mallarının haczedilemeyeceği" sonrasında, "bunların hastalara yemek hizmeti verilmesini sağlayan ve hastanenin kamu hizmetinin devamı için tahsis edilmiş mallar olduğu" belirtilmiş olup gerek malların mülkiyetinin şikayetçi Bakanlığa ait olmaması gerekse mahcuzların üçüncü kişiye ait olup hastaların beslenme ihtiyacı için kullanıldığının ileri sürülmesi karşısında şikayetin bu haliyle "istihkak iddiası" niteliğinde olduğunun kabulü gerektiği-
•   . HGK. 03.05.2017 T. 12-329/912


Usulsüz yapılan tebliğin, mutlaka bâtıl olmayıp, muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olacağı-
•   12. HD. 03.05.2017 T. 15099/6954


Borçlunun, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayetinin, İİK'nun 16/1. maddesi gereğince, bu işlemin öğrenildiği tarihten itibaren (7) gün içerisinde icra mahkemesine yapılmasının zorunlu olduğu- Borçlunun, 6098 sayılı TBK'nun 584/1. maddesi uyarınca, kefalet konusunda, kefilin eşinin rızasının bulunmasının geçerlilik şartı olduğu, ancak anılan kefilin eşinin, kefalet akdine muvafakatinin bulunmaması nedeniyle kefilliğin iptali talebine ilişkin şikayeti ile ödeme emrine, takibe, borca, fer'ilerine ve faize gecikmiş itirazları incelenmeksizin, bir başka anlatımla anılan konularda bir değerlendirme yapılmaksızın ve nedeni de belirtilmeksizin takibin davacı ile sınırlı olmak üzere iptaline hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
•   12. HD. 03.05.2017 T. 15204/7052


İcra dairesindeki kefaletlerin ilamlı icra takibine konu edilebilmesi için, icra kefaletinin yasada öngörülen şekil şartlarına uygun olarak yapılmış olması gerektiği- Şirketi temsil yetkisinin bulunmayan kişinin şirket adına vereceği kefalet geçersiz olacağından, şikayetin kabulü ile beraber icra emrinin iptaline karar verilmesi gerektiği, icra kefili alınması işleminin iptaline karar verilmesinin ise hatalı olduğu-
•   12. HD. 03.05.2017 T. 15041/6992


Borçluların icra mahkemesine başvurularının, İİK'nun 16. maddesi kapsamında şikayet olup, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılması gerekeceği-
•   12. HD. 03.05.2017 T. 15092/6968


K. takdiri raporu tebliğinin de usulsüz olduğunu ileri süren borçlunun bu iddiası da incelenerek meskeniyet şikayetini süresinde yapıp yapmadığının değerlendirilmesi gerektiği-
•   12. HD. 03.05.2017 T. 15055/6997


Taşınmaza yerel mahkemece tedbir niteliğinde konulan ve tapuya işlenen ihtiyati haczin aynı mahkeme tarafından ek karar ile kaldırıldığı anlaşıldığından, şikayetçinin icra mahkemesine yaptığı başvurusunda hukuki yararının bulunmadığı-
•   12. HD. 03.05.2017 T. 13571/7027


Ödeme emrinin tebliğinden sonra, ancak hacizden önce vazgeçme beyanında bulunulduğu dikkate alınarak, borçludan (492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun 23. maddesi hükmü doğrultusunda) takip safhasına göre, tahsil harcının yarısının (% 2,27 oranında) tahsili gerekirken, %4,55 oranında tahsil harcı alınmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
•   12. HD. 02.05.2017 T. 14661/6831


Mahkemece; şikayete konu taşınmaz tapuda borçlu adına kayıtlı olmadığından ve taşınmazın tapu kaydına İİK'nun 85. vd. maddelerine uygun konulmuş bir haciz de bulunmadığından, meskeniyet şikayetinin reddi gerekeceği-
•   12. HD. 02.05.2017 T. 1892/6862


İstemin İİK mad. 16/1 uyarınca süre aşımından reddi gerekirken, işin esasının incelenerek istemin kabulü şeklinde karar verilmesinin hatalı olduğu-
•   12. HD. 02.05.2017 T. 14358/6834


Takip dayanağı ipotek, limit (üst sınır) ipoteği niteliğinde olup, alacaklı ve borçlular arasında cari hesap veya kısa, orta ve uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdi veya gayrinakdi bir kredi ilişkisi bulunmadığı gibi, alacaklının da kredi veren kuruluş (banka) niteliğini haiz olmadığı anlaşıldığından, İİK. mad. 150/ı uyarınca, icra emri gönderilemeyeceği-Takip konusu ipotek, (İİK. 149) kesin borç ipoteği mahiyetinde olmadığından, temlik alan tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi yapılamayacağı ve bu hususun İİK. mad. 16/2. uyarınca süresiz şikayete tâbi olduğu ve mahkemece re'sen gözetilmesi gerektiği-
•   12. HD. 02.05.2017 T. 2090/6916


Her ne kadar takip, alacaklı tarafından, tedbir kararından sonra başlatılmış ise de, tedbir kararının alacaklıya tebliğ edildiği veya takipten önce herhangi bir şekilde tedbir kararının varlığından haberdar olduğu yönünde belge sunulmadığından, icra takibinin, tedbir kararı içeriğine aykırı olması sonucunun oluşmasında alacaklıya atfedilebilecek bir kusurun bulunmadığı, o halde mahkemece, haksız olarak hakkında şikayet yoluna başvurulmasına sebebiyet vermeyen alacaklı aleyhine, yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
•   12. HD. 27.04.2017 T. 14446/6786


Adi ortaklığın aktif ve pasif dava ehliyeti bulunmadığından, takibin veya davanın bütün ortaklar aleyhinde açılmasının zorunlu olduğu, taraf ehliyetinin kamu düzeninden olup mahkemece kendiliğinden göz önüne alınması gerekeceği, öte yandan, Yasa'nın emredici kuralından kaynaklanan ve bir hakkın yerine getirilmemesi ile ilgili bulunan bu husus hakkında ortaklardan her birinin İİK'nun 16/2. maddesi gereğince süresiz şikayet hakkı olduğu gibi, bu hususun mahkemece de re'sen gözetilmesi gerekeceği, o halde, mahkemece şikayetin kabulü ile adi ortaklık hakkında yapılan takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 26.04.2017 T. 23008/6521


Alacaklının 'haciz koydurduğu borçluya ait taşınmazın, hacizli olarak üçüncü kişiye satıldığı ve üçüncü kişinin başvurusu üzerine, icra dairesince, İİK. mad. 106-110 gereğince hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği'ni belirterek yaptığı başvurunun 'bir hakkın yerine getirilmemesi' ile ilgili olduğu ve süreye tâbi olmadığı-
•   12. HD. 25.04.2017 T. 13359/6365


Açıkça itiraz ve şikayetten vazgeçilmeksizin, borcun cebri icra tehdidi altında ödenmesinin itiraz ve şikayeti konusuz kılmayacağı, her dava ve şikayetin, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirileceği-
•   12. HD. 23.01.2019 T. 5334/840


•   12. HD. 16.01.2019 T. 5058/299


•   12. HD. 25.04.2017 T. 14252/6340


Borçlu vekilinin borçlu asilden sonra dilekçe sunarak öğrenme tarihini değiştirmesi kabul edilemeyeceğinden, borçlunun, usulsüz tebliğ işlemini, icra mahkemesine başvurusunda bildirdiği tarih olan 01.07.2015 tarihinde öğrendiğinin kabulü gerekeceği, bu durumda borçlunun 09.07.2015 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru, İİK.nun 16/1.maddesinde öngörülen yedi günlük süreden sonra olduğu anlaşıldığından, mahkemece, şikayetin süre aşımı nedeniyle reddi gerekeceği-
•   12. HD. 24.04.2017 T. 2259/6279


İlamların infaz edilecek kısmı "hüküm bölümü" olduğundan, hükmün içeriğinin aynen infazının zorunlu olduğu, bu nedenle sınırlı yetkili icra mahkemesince ilamın infaz edilecek kısmının yorum yoluyla belirlenemeyeceği-
•   8. HD. 24.04.2017 T. 11995/6054


•   8. HD. 24.04.2017 T. 5176/6049


Vergi Mahkemesi tarafından idari işlemin iptaline ilişkin verilen kararın infazının istenilebilmesi için kesinleşmesi şartının aranmadığı- İlam, likit bir alacak içeren eda hükmü taşımamakta ise de, yargılama gideri ve avukatlık ücreti alacağı yönünden eda hükmü taşıdığından, bu alacaklar ve faizleri yönünden takip yapılmasında bir usulsüzlük bulunmadığı-
•   8. HD. 19.04.2017 T. 4581/5741


Borçlunun takibe konu ilamda belirtilen nafaka alacağı dışında, ilamda yer almayan talepler yönünden borçlu olmadığına ilişkin iddiasının, ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olduğu ve kamu düzenine ilişkin bu şikayetin süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebileceği-
•   8. HD. 19.04.2017 T. 4667/5811


Vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunlu olduğu- Ödeme emrinin tebliğine dair vekile çıkarılmış ve usule aykırı bir tebligat da bulunmadığına göre, usulsüz tebliğ ile ilgili Tebligat Kanunu'nun 32. maddesinin uygulama yerinin bulunmayacağı ve bu durumda asile yapılan tebligat yok hükmünde olacağı ve iptalinin gerekmediği-
•   12. HD. 19.04.2017 T. 2585/6156


Aynı sebep ve aynı ilamdan kaynaklı alacakların aynı takip dosyası üzerinden ek takip talepnamesi verilmek suretiyle tahsili mümkün iken, makul ve kabul edilebilir bir gerekçe olmaksızın, ayrı takip başlatmasının usul ekonomisi ilkesine aykırılık teşkil edeceği-
•   8. HD. 19.04.2017 T. 10663/5897


Vergi Mahkemesince verilen idari işlemin iptaline ilişkin olduğu uygulanması için kesinleşmesinin gerekmediği, asıl alacak yönünden likit olmayıp eda hükmü taşımamakta ise de, yargılama gideri ve avukatlık ücreti alacağı yönünden eda hükmü taşıdığından, bu alacaklar ve faizleri yönünden takip yapılmasında bir usulsüzlük bulunmadığı-
•   8. HD. 19.04.2017 T. 4582/5740


Borçlu vekili, müvekkili aleyhine yapılan takipte, taşınmazdan tahliyesinin talep edildiğini, ancak diğer hissedarların takibe açıkça muvafakat etmediklerini dilekçe ile bildirdiklerini ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini istemiş, mahkemece şikayetin reddine karar verilmişse de; somut olayda el atmanın önlenmesine ilişkin ilama dayanılarak borçlu hakkında ilamlı icra takibi yapıldığı, söz konusu ilamda belirtildiği üzere takip konusu taşınmazın miras bırakan Z. Y. adına kayıtlı olduğu, takip alacaklısının miras bırakan Z. Y.'nin mirasçılarından olduğu, ancak diğer mirasçılar 31.07.2014 tarihli dilekçe ile .... İcra Müdürlüğü'ne başvuruda bulunarak "takibin devamına muvafakatları olmadığını" bildirdiklerinden bu durumda iştirak halinde mülkiyet sahiplerinin muvafakatlerinin bulunmadığı değerlendirilerek "şikayetin kabulüne" karar verilmesi gerekeceği-
•   8. HD. 19.04.2017 T. 4592/5743


Üçüncü kişinin, talimatta yazılı adresin, haciz işlemi yapılan yerin ve menkullerin kendisine ait olduğu yönündeki iddiasını, ancak İİK'nun 96. ve bunu izleyen maddelerde düzenlenen istihkak prosedürü kapsamında ileri sürmesi mümkün olup, İİK'nun 16. maddesi uyarınca şikayet yoluyla haciz talimatının iptalini isteyemeyeceği-
•   12. HD. 19.04.2017 T. 23565/6052


İİK'nun 78. maddesi gereğince, alacaklı ödeme emrinin tebliğinden itibaren 1 yıllık süre içerisinde şikayetçi-borçlu yönünden haciz talebinde bulunmadığına göre, adı geçen borçlu yönünden takibe devam edebilmek için takibin yenilenmesi ve yenileme harcı ödenmesi gerektiği- Borçluya yenileme emri tebliğ edilmeden ve yenileme harcı yatırılmadan borçlunun menkul ve gayrimenkullerine konulan haczin usulsüz olduğu-
•   12. HD. 18.04.2017 T. 13813/5938


İcra mahkemesinin kararlarının yerine getirilebilmesi için kesinleşmesinin aranmadığından, borçlunun şikayeti üzerine "takip dayanağı rehin açığı belgesinin iptali"ne karar verilmesi halinde, takibin ve bu dosya üzerinden konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 18.04.2017 T. 13977/5692


Şikayete konu haciz ihbarnamelerinin, alacaklının talebi ve dolayısıyla icra memurunun bu konuda alınmış bir kararı yok iken gönderilmesi, doğacak alacakların üzerine haciz konulmasını içermesi ve iflas erteleme davasında alınan tedbir kararına aykırı olarak gönderildikleri sebeplerine dayanılarak kaldırılmasının talep edildiği, mahkemece ilk iki sebebin tartışılmadığı, haciz işlemlerinin tedbir kararından önce yapıldığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği görüldüğünden, mahkemece, şikayetçinin şikayet dilekçesinde ileri sürdüğü diğer nedenler de tartışılarak talebi ile ilgili olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 18.04.2017 T. 14005/5944


Takipte borçlu tarafın iş ortaklığı olarak gösterilmesinin kabul edilebilir bir yanılgı olarak kabul edilerek, mahkemece takibin iş ortaklığını oluşturan şirketlere yöneltilmesi için süre verilmesi, verilen süre içinde eksikliğin giderilmesi halinde işin esasının incelenmesi, aksi taktirde şikayetin usulden reddi gerekir iken yazılı gerekçe ile şikayetin kabulü ile takibin iptali yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
•   12. HD. 18.04.2017 T. 13909/5969


Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılmasının zorunlu olduğu, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılacağı, bu durumda, aksine bir belge bulunmadığı sürece, muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihin, tebliğ tarihi olarak kabul edileceği-
•   12. HD. 18.04.2017 T. 14038/5943


İki veya daha fazla işletmenin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri ortaklığın (Joint Venture'nin) tüzel kişiliği bulunmadığından taraf ehliyetinin olmadığı, bu nedenle ortaklık adına açılacak davaların adi ortaklığı oluşturan ortaklardan herhangi biri tarafından açılmasının zorunlu olduğu, bu hususun kamu düzenine ilişkin olup mahkemece re'sen nazara alınacağı-
•   12. HD. 18.04.2017 T. 14000/5945


Mahkemece adı geçen icra müdürlüğünün dosyası ile haciz konulduğu ileri sürülen şikayetçinin meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmaz yönünden meskeniyet şikayetinde bulunduğu nazara alınarak şikayetin incelenmesi gerekeceği-
•   12. HD. 17.04.2017 T. 14060/5761


İpotek verenler hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatıldığı, ancak İİK'nun 149. maddesine göre aralarında zorunlu takip arkadaşlığı bulunan asıl borçluya takibin yöneltilmediğinin görüldüğü, Yasa hükmüne aykırı olan bu eksikliğin mahkemece re'sen nazara alınması gerekmekte olup İİK'nun 16/2. maddesi gereğince takibin her aşamasında ve süresiz olarak şikayet yoluyla ileri sürülebileceği-
•   12. HD. 17.04.2017 T. 28007/5901


Alacağın temliki ile, temlik alınan kısım kadar ipotek hakkının da temlik alacaklısına geçeceği, alacağın temliki ile birlikte ipoteğin devrinin geçerli olabilmesi için tapu siciline tescilinin gerekli olmadığı-
•   12. HD. 17.04.2017 T. 14201/5581


İşçi alacaklarının tahsiline ilişkin ilamlarda alacaklının ilam konusu bedelden kesintiler yapıldıktan sonra kalan net miktar için ilamlı takip yapabileceği, ancak ilamda alacağın açıkça net olduğu belirtilmemiş ise bunun da brüt miktar olduğunun kabulü gerekeceği- Dayanak yapılan ilamda işçi alacaklarının en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş ise; tarafların bildirdikleri bankalardan hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının sorularak yine hakkın doğum tarihinden takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının hesaplanması gerekeceği- Yine HGK'nun 08.10.1997 tarih ve 1997/12-517 E., 1997/776 K. Kararında vurgulandığı üzere, ilam hüküm fıkrası yorumlanarak icra edilemeyeceği, bu nedenle ilamda uygulanmasına karar verilen " en yüksek banka mevduat faiz" oranlarının "yasal faiz" oranının altında kaldığı gerekçesiyle daha yüksek olan yasal faiz oranları uygulanamayacağı- Taraflarca bildirilen bankalardan fiili uygulamaları gösteren faiz oranları sorularak dosya içine konulduktan sonra, alacakların net miktarı bulunup, bildirilen banka faizleri uygulanarak Yargıtay denetimine elverişli şekilde rapor hazırlanması için konusunda uzman bir bilirkişiye başvurularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
•   8. HD. 12.04.2017 T. 19426/5416


8.Hukuk Dairesi'nin yeni oluşan içtihatları ile yönetim aleyhine başlatılan takipte kat maliklerine İİK'nun 89. maddesine göre haciz ihbarnamesi gönderilebileceği gibi kat maliklerine karşı ilama atıf yapılmak suretiyle ancak ilamsız takip yapılabileceği; davalı olarak kat malikleri adına apartman yöneticiliğinin gösterildiği dava sonrasında kat maliklerine icra emri gönderilemeyeceği-
•   8. HD. 12.04.2017 T. 4439/5445


•   8. HD. 12.04.2017 T. 4227/5446


Yönetim aleyhine başlatılan takipte kat maliklerine İİK. mad. 89 uyarınca haciz ihbarnamesi gönderilebileceği gibi kat maliklerine karşı ilama atıf yapılmak suretiyle ancak ilamsız takip yapılabileceği; anılan takibe itiraz halinde ise; tamamı belirlenen borçtan, itiraz eden kat malikinin sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise miktarı alacaklı tarafından açılacak itirazın iptali yargılamasında belirlenebileceği- İlamın yargılamasında yer almayan takip konusu borcun ne kadarlık kısmından sorumlu olduğu ilamdan net bir şekilde anlaşılamayan kişilere ilamlı takibin yöneltilmesi ve icra emri gönderilmesinin, ilamlı takip hükümlerine uygun olmadığı-
•   8. HD. 12.04.2017 T. 4227/5446


Uygulamada kamulaştırmasız elatma davalarının; İBK., HGK. ve Hukuk Dairelerinin içtihatlarıyla yön bulduğu; bu nevi davalarda hükmedilen tazminatların zamanında ödenmemesi halinde uygulanacak faizin ne tür ve oranda olması gerektiği noktasında da kanuni boşluk mevcut olduğu- Kamulaştırma bedelinin arttırılması ilamlarında olduğu gibi, kamulaştırmasız elatma ilamlarında ilamın kesinleşme tarihinden sonraki dönem için 17.10.2001 tarihinde yürürlüğe giren 4709 sayılı Kanunla değişik Anayasa'nın 46/son maddesi hükmü uyarınca, kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranının uygulanması gerekeceği-
•   8. HD. 10.04.2017 T. 4328/5318


Hissedar tarafından ortaklığın giderilmesi kararına yönelik açılan yargılamanın yenilenmesi davasının sonucu, kesinleşen ihalede taşınmazın alıcı adına tesciline engel olmayacağından, mahkemece şikayetin kabulü ile satış memurluğuna İİK'nun 134/son ve 135/1. maddeleri uyarınca işlem yapılmasının emredilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 06.04.2017 T. 1911/5668


Jandarma Genel Komutanlığının "taraf sıfatı" ile şikayette bulunabileceği-
•   8. HD. 06.04.2017 T. 4209/5050


İşçi alacaklarının tahsiline ilişkin ilamların Gelir Vergisi Kanunu uyarınca işveren tarafından gerekli kesintiler yapıldıktan sonra işçiye ödenmesi gerekeceği, ancak ilamda açıkça net olduğu belirtilmemiş ise bunun brüt miktar olduğunun kabulü gerekeceği- Mahkemece "taraflarca bildirilen bankalardan fiili uygulamaları gösteren faiz oranları sorularak dosya içine konulduktan sonra, alacak kalemlerinin net miktarı bulunup, dayanak ilamda en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte tahsiline hükmedilen alacaklar için bildirilen banka faizleri, diğer kalemler için yasal faizler uygulanarak Yargıtay denetimine elverişli şekilde rapor hazırlanması için konusunda uzman bir bilirkişiye başvurularak sonucuna göre bir karar verilmesi" gerekeceği-
•   8. HD. 06.04.2017 T. 3945/5052


•   8. HD. 06.04.2017 T. 3929/5051


Aynı ilama dayanılarak aynı taraflar arasında başlatılan ilk takibin iptaline dair kararın bozulması üzerine verilen şikayetin reddi kararının kesinleşmesi ile şikayete konu takibin derdest takip haline geldiği ve bu durumda aynı ilama dayanılarak yapılan diğer takibinin usul ekonomisi ilkesi gereğince iptali gerektiği-
•   8. HD. 06.04.2017 T. 9949/5090


Alacaklının açıklamalı şerhin dosya kapsamında yapılan ödemelerle uyumlu olmamasını belirterek işlemin iptalini istediğinden, icra memur işleminin usulsüz olduğu iddiasıyla İcra Mahkemesi'ne başvurusu şikayet niteliğindedir-
•   8. HD. 06.04.2017 T. 3186/5181


Valiliğin "Devir, Tasfiye ve Paylaştırma Komisyon Başkanlığının karar tutanağında" ilgili belediyelere ait; içme suyu, sulama suyu, kanalizasyon, mezarlık, ulaşım, katı atık ve depolama, Toptancı Hal Tesisi, otogar ile ilgili alacak ve borçların Büyükşehir Belediyesi' ne ve bağlı kuruluşuna devir yapılmış sayılmasına karar verildiği anlaşıldığından Büyükşehir Belediyesine bağlı kuruluşun bu konulardaki alacaklardan sorumlu olduğu-
•   8. HD. 06.04.2017 T. 7136/5049


103 davetiyesinde şikayete konu taşınmaz dışındaki diğer taşınmazlara yer verildiği görüldüğünden,bu taşınmaz yönünden haczin İİK'nun 103. maddesi gereğince gönderilen bu davetiyenin tebliğ edildiği tarihte öğrenildiğinin kabul edilemeyeceği- mahkemece, borçlunun, beyan ettiği tarihte haczi öğrendiği ve dolayısıyla şikayetin süresinde olduğu kabul edilmesi gerektiği-
•   12. HD. 06.04.2017 T. 412/5632


Şikayetçi vekili dilekçesinde ve icra dosyasına sunduğu itiraz dilekçesinde haciz ihbarnamelerinden haberdar olduklarını bildirdiği tarihe göre, beyan edilen bu ıttıla tarihine nazaran yasal şikayet süresinin son gününden sonra yapılan usulsüz tebligata yönelik şikayetin, yasal 7 günlük sürenin geçmesinden sonra olmakla, süresinde olmadığı-
•   12. HD. 06.04.2017 T. 13637/5659


Ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması gerektiği- 103 davetiyesine yönelik tebliğ işleminin usulsüz olduğuna dair bir iddia ve şikayet olmadığı anlaşıldığından, şikayetçinin en geç 103 davetiyesinin tebliği tarihinde takipten ve tebliğlerden haberdar olduğunun kabulü gerektiği- İcra dosyasından fotokopi alan borçlunun tüm tebligatlardan haberdar olmuş sayılacağı-
•   12. HD. 06.04.2017 T. 681/5449


Alacaklının, satış isteme süresi dolmadan (İİK. mad. 106) icra müdürlüğünden İİK. mad. 121 uyarınca yetki alarak ortaklığın giderilmesi davası açtığı, bu davanın açılmasıyla satış isteme süresinin kesildiği, ortaklığın giderilmesi davasının derdest olduğu görüldüğünden haczin düşmediğinin kabulü gerektiği-
•   12. HD. 06.04.2017 T. 13007/5680


Borçlu vasisinin, şikayet dilekçesinde yer verdiği "...Hacizlere ilişkin bildirim borçlunun eşine yapılmış olup benim hacizlere ilişkin bildirimden ... tarihinde haberim olmuştur. Nitekim tebligat yapılan borçlunun eşinin oturduğu ev ile benim oturduğum ev farklı evlerdir. Bu nedenlerle davamız süresindedir..." şeklindeki ifadelerle, taşınmazlara ve traktöre konulan haczin bildirimine dair tebligatın usulüne uygun yapılmadığını belirttiğinden, mahkemece öncelikle tebligatın usulüne uygun yapılıp yapılmadığı hususunun araştırılması, tebligatın usulsüz olduğuna kanaat getirildiği takdirde tebligatı öğrenme tarihine göre şikayet süresinde ise işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 04.04.2017 T. 13127/5306


Mahkemenin gerekçesine esas aldığı kıymet takdir raporunun tebliğine ilişkin olduğu belirtilen tebligat mazbatasının, icra dosyası içinde bulunmadığı, dosyada bulunan PTT sorgusundan bu tarihli tebligatın neye ilişkin olduğu da anlaşılamadığından, sonraki tebliğ tarihini taşıyan kıymet takdir raporunun tebligatına göre, şikayetin süresinde olduğunun kabulü gerekeceği-
•   12. HD. 04.04.2017 T. 13420/5409


Borçlunun, takipte ilama aykırı olarak fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiasının, ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olup, bu tür şikayetlerin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebileceği-
•   8. HD. 03.04.2017 T. 4306/4838


İşçi alacaklarına ilişkin takiplerde mahkemece "tarafların bildirdikleri bankalardan her bir hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde, mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının sorulması ve hakkın doğum tarihinden itibaren takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının bilirkişiye hesaplattırılması" gerekeceği-
•   8. HD. 03.04.2017 T. 3256/4898


•   8. HD. 27.03.2017 T. 15444/4383


Takip konusu borç için verilmiş ipotek varken ilamsız takip yapılamayacağı yönündeki şikayetin süresiz olarak yapılabileceği-
•   12. HD. 03.04.2017 T. 13960/5270


Borçluya gönderilen bir 103 davetiyesi bulunmadığı ve borçlunun hacizlerden daha önce haberdar olmadığı görüldüğünden, borçlunun, meskeniyet şikayeti tarihinde hacizden haberdar olduğu ve bu başvurusunun süresinde olduğunun kabulü gerektiği-
•   12. HD. 03.04.2017 T. 1893/5191


HMK. mad. 367/1 gereğince temyizin kararın icrasını durdurmayacağı- Kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat alacağına ilişkin ilamın tarafların şahsı ya da ailevi yapılarına ilişkin hukuki durumlarında ve bunlara ilişkin sicil ve kayıtlarında bir değişiklik yaratmamakta sonuçları itibariyle ancak tarafların malvarlığını etkilemekte olduğundan takibe konulabilmesi için kesinleşmesinin gerekmediği-
•   8. HD. 03.04.2017 T. 5457/4839


Vekalet süresi dolan vekillere icra emrinin tebliği ile icra takibi kesinleşmeyeceği ve icra takibi kesinleşmeden yapılan haciz talebinin geçersiz olduğu-
•   8. HD. 30.03.2017 T. 21354/4699


HMK. mad. 367/1 gereğince, temyizin, kararın icrasını durdurmayacağı- Menfi tespit konulu ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağı-
•   8. HD. 30.03.2017 T. 9260/4648


Borçlunun icra mahkemesinde ileri sürdüğü hususların, İİK'nun 62. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup takibin şekline göre ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesinde bildirilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 30.03.2017 T. 1794/5014
Hepsihukuk: Hesaplamalar: Mobil Hesaplama ve İçtihat Programı

İcra Hesapmatik: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

avatar_Özgür KOCA
İlamda müştereken ve müteselsilen tahsil hükmünün bulunmadığı ve ilamda iki davalı olduğundan, manevi tazminat dışında kalan alacak kalemlerinden, borçluların eşit olarak sorumlu olduklarının kabulü gerekeceği-
•   8. HD. 30.03.2017 T. 3126/4649


Sınırlı yetkili icra mahkemesince ilamın infaz edilecek kısmının yorum yoluyla belirlenemeyeceği, icra mahkemesinin, ilamın hüküm fıkrasının aynen uygulanmasını denetlemekle görevli olup, ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile değiştiremeyeceği, ilavelerde bulunamayacağı- Takibe dayanak yapılan idare mahkemesi ilamı dava konusu işlemin iptaline ilişkin olup, hüküm fıkrası likit bir alacak (belirlenmiş bir miktar) yönünden eda hükmü içermediğinden bu hali ile ilamın, gerekçe esas alınarak eklentisi olan yargılama gideri dışında asıl alacak kalemleri için ilamlı icra takibine konu edilemeyeceği-
•   8. HD. 30.03.2017 T. 3193/4646


Borçlu geçerli bir mazeret bildirmemiş ve duruşmaya gelmemiş olsa dahi, dosyanın işlemden kaldırılmasına ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilemeyeceği-
•   12. HD. 20.06.2018 T. 6160/6444


•   12. HD. 28.03.2017 T. 12822/4765


Borçlu ödeme emrine itiraz ettiği tarihte, takipten haberdar olmuş sayılacağından, öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılmadığı anlaşılan usulsüz tebligat şikayetinin süresinde olmadığından reddi gerektiği-
•   12. HD. 28.03.2017 T. 22558/4703


Borçlu vekilinin şikayet dilekçesinde, "icra emri ile birlikte ilama dayanak belgelerin tebligata eklenmediği, kendilerine yalnızca icra emri tebliğ edildiği, bu haliyle icra takibinin eksik olduğu ve takip dayanağı ilamın henüz kesinleşmediği" yönünde de şikayet talebi bulunduğu halde, İcra Mahkemesince bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olmasının isabetli olmadığı-
•   8. HD. 27.03.2017 T. 7689/4335


193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu mad. 94 uyarınca yaptıkları serbest meslek işleri dolayısı ile bu işleri icra edenlere yapılan ödemelerden (18.inci maddede yazılı olanlarla kazançları götürü olarak tespit edilen serbest meslek erbabına ve noterlere serbest meslek faaliyetlerinden dolayı yapılan ödemeler hariç) istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben (avans olarak ödenenler dâhil) tevkifat yapmaya mecbur oldukları- Vekil vasıtasıyla yapılan takiplerde vekalet ücreti miktarının, alacaklı ile borçlu arasında yapılmış sözleşmeye bakılmaksızın icra müdürü tarafından avukatlık ücret tarifesine göre hesaplanacağı, bu şekilde tayin olunan vekalet ücretinin de takip masraflarına dahil olduğu- Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda alacaklının, takip dayanağı ilamda kıdem tazminatı ve fazla mesai alacak kalemleri için hükmedilen bir yıllık mevduata uygulanan en yüksek banka mevduat faizini talep edemeyeceğinin ve borçlu tarafça söz konusu gelir vergisi kesintisinin yapılabileceğinin benimsendiği görüldüğünde mahkemece hatalı bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu- Şikayet icra mahkemesince kabul edilirse, şikayet olunan muamelenin ya bozulacağı ya da düzeltileceği-
•   8. HD. 27.03.2017 T. 2745/4338


Açıkça şikayetten vazgeçilmeksizin, borcun cebri icra tehdidi altında ödenmesi halinde şikayeti konusuz kılmayacağı, her dava ve şikayetin, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirileceği-
•   12. HD. 27.03.2017 T. 13207/4650


İcra dairesindeki kefaletlerin ilamlı icra takibine konu edilebilmesi için, icra kefaletinin yasada öngörülen şekil şartlarına uygun olarak yapılmış olması gerektiği- İcra mahkemesince, icra kefaletinin geçersizliği ile ilgili başvurunun esasının incelenmesi, kefalet tutanağının kefaletin şeklini düzenleyen Türk Borçlar Kanunu'nun 583. maddesinde belirtilen şartlarda düzenlenip düzenlenmediğinin belirlenmesi ve anılan kefalet tutanağının İİK'nun 38. maddesi anlamında ilam mahiyetindeki belgelerden olup olmadığının tespit edilmesi gerektiği-
•   12. HD. 27.03.2017 T. 13278/4652


İİK'nun 17. maddesinde " Şikayet icra mahkemesince kabul edilirse, şikayet olunan muamele ya bozulur, yahut düzeltilir" denilmiş olduğu; mahkemece, bu yasal düzenleme gözetilerek şikayete konu icra emrinde fazla talep edildiği belirlenen miktarlar yönünden icra emrinin İİK'nun 17. maddesi gereğince düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde icra emrinin tümden iptalinin isabetli olmadığı-
•   8. HD. 27.03.2017 T. 3391/4336


Şikayetçi taraf 09.02.2015 tarihinde tebliğ edilen 89/3 haciz ihbarnamesi üzerine 89/2 haciz ihbarnamesinden haberdar olmuş ve bu öğrenme tarihine göre de İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreyi geçirdikten sonra 19.08.2015 tarihinde 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamesine yönelik olarak usulsüz tebliğ şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğundan, mahkemece istemin süre aşımından reddi gerekeceği-
•   12. HD. 27.03.2017 T. 13111/4646


HMK. mad. 367/2 gereğince, gayrimenkul ile ilgili ayni haklara ilişkin kararların kesinleşmedikçe icra edilemeyeceğinden aynı ilamda yazılı eklentilerin de infazının istenebilmesi için ilamın kesinleşmesinin zorunlu olduğu, buna karşılık, gayrimenkulün aynına ilişkin olmayan (gayrimenkul üzerindeki kişisel "şahsi" haklara ilişkin olan) ilamların icraya konulabilmesi için bunların kesinleşmelerine gerek bulunmadığı- Mahkemece taşınmazın aynına ilişkin bir karar verilmeyip, para alacağına hükmedildiğine göre bu hükmün infazı için kesinleşmesinin zorunlu olmadığı, mahkemece, bu nedenle borçlunun bu yöndeki şikayetinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
•   8. HD. 23.03.2017 T. 9818/4206


HMK. mad. 367/1 gereğince, temyiz kararın icrasını durdurmayacağı, yani kural olarak kararın kesinleşmemiş olmasının, kararın yerine getirilmesini önlemeyeceği- Somut olayda, icra takibinin dayanağı olan ..... Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi'nin .... Esas, ... Karar, ..... tarihli ilamı, "eser niteliğindeki görsellerin izinsiz kullanımlarından kaynaklanan 5846 sayılı Yasa'nın 68. maddesi uyarınca istenen telif hakkı tazminatı alacağı"na ilişkin olduğu, ilam, şahsın hukuku ile ilgili olmakla birlikte tarafların şahsı ile ilgili hukuki durumlarında değişiklik yaratan bir sonuç doğurmayıp, sadece malvarlığını etkilediğinden, takibe konulabilmesi için kesinleşmesi gerekmediği-
•   8. HD. 23.03.2017 T. 9638/4283


HMK. mad. 367/2 maddesi gereğince aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümler kesinleşmedikçe takibe konu edilemeyeceği, ayrıca, boşanma kararının "eklentisi" olan tazminatlar da aynı kurala tabi olup, icra takibine konu edilebilmesi için boşanma hükmünün kesinleşmesi gerekeceği, bir başka anlatımla boşanma hükmü kesinleşmiş ise eklentilerin (yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddi ve manevi tazminat vs.) infaz edilmesi için eklentiler yönünden kararın kesinleşmesi gerekmeyeceği- Takip tarihinde ilamın boşanma hükmü yönünden, kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
•   8. HD. 23.03.2017 T. 19919/4280


Mahkemece, üçüncü kişinin usulsüz tebligat ile ilgili şikayetinin sonucu, alacaklının icra müdürlüğü işlemine ilişkin şikayetinin de sonucunu etkileyeceğinden, dosyasının bekletici mesele sayılması ve kesinleştikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 23.03.2017 T. 12012/4487


Borçlunun ileri sürdüğü hususlar genel haciz yolu ile takipte itiraz niteliğinde olup, İİK'nun 62/1. maddesi uyarınca bu itirazın ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra müdürlüğüne yapılması gerekeceği, icra müdürlüğü yerine icra mahkemesine yapılan itirazın fuzuli olup, hukuki sonuç doğurmayacağı-
•   12. HD. 23.03.2017 T. 12536/4456


İcra takip işlemleri ve buna ilişkin itiraz ve şikayetler acil işlerden sayıldığından, şikayetçi ortağın tek başına borçlu şirket adına usulsüz tebliğ şikayetinde ve hacizlerin kaldırılması talebinde bulunabileceğinin kabulü gerekeceği, ancak yargılamanın devam edilebilmesi için şikayetçi ortağa süre verilmesi ve ortaklar ve temsilcileri arasındaki husumet nedeniyle şirkete bu yargılama için kayyım tayin ettirmesi ve yargılamanın kayyımın huzuruyla devam ettirilmesi gerektiği-
•   12. HD. 23.03.2017 T. 12266/4549


Kıdem tazminatı, hafta tatili alacağı, fazla mesai ücreti gibi iş hukukundan kaynaklanan alacakların tahsili için yapılan takiplerde mahkemece tarafların bildirdikleri bankalardan hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının sorulması ve hakkın doğum tarihinden itibaren takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının bilirkişiye hesaplattırılması gerekeceği-
•   8. HD. 20.03.2017 T. 3358/3851


7201 sayılı Tebligat Kanunu mad. 11, Avukatlık Kanunu mad. 41 ve HMK. mad. 73, 81, 82 ve 83. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılmasının zorunlu olduğu-
•   8. HD. 20.03.2017 T. 3800/3853


Halin icabına göre işin duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği durumlarda icra mahkemesinin takdir yetkisini duruşma yapmaktan yana kullanması gerektiği-
•   8. HD. 20.03.2017 T. 3337/3852


Gayrimenkule ve buna ilişkin ayni haklara dair hükümlerin kesinleşmedikçe icra edilemeyecekleri- Verilen kararın taşınmazın aynına ilişkin bir karar olmadığından kesinleşmeden takip konusu yapılabileceği ve takibe devam olunabileceği, kaldı ki taraflar ileri sürmediği sürece icra müdürlüğünce bu husus kendiliğinden nazara alınamayacağı, mahkemece alacaklının takibin devamı talebinin reddine dair icra müdürlüğü kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
•   8. HD. 20.03.2017 T. 3353/3849


Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesinin mümkün olduğu, bu olanağı kullanmayanların, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemeyeceği- Borçlu adına çıkarılan satış ilanına ve düzeltmeye ilişkin tebligatların, usulüne uygun şekilde yapıldığı, buna göre kıymet takdirine ilişkin tebligat usulsüz de olsa, borçlunun satış ilanı tebliği ile kıymet takdirine de muttali olduğunun kabul edileceği- İcra mahkemesince, borçlu tarafından kıymet takdiri ve satış ilanına ilişkin tebligatların usulsüz tebliğ edildiğinin ileri sürülmediği dikkate alınarak, başkaca fesih nedeni de olmadığından şikayetin reddine karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 20.03.2017 T. 27726/4104


Borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayetini, İİK'nun 16/1. maddesi gereğince bu işlemi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içerisinde icra mahkemesine yapmasının zorunlu olduğu, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince; tebligatın usulsüz olması halinde, muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılacağı, muhatabın beyan ettiği tarihin, tebliğ tarihi olarak kabul edileceği-
•   12. HD. 16.03.2017 T. 21543/3891


İcra müdürlüğünce, vekilin kendi programından maktu şekilde hazırlanmış bir çıktı olduğu gerekçesi ile reddettiği vekaletname sureti incelendiğinde; vekilin yetkileri ile vekaletnamenin noter, tarih ve yevmiye numarasının bildirilerek aslına uygun olduğu vekil tarafından imza ile tasdik edildiği, 6100 sayılı HMK'nun 76/1. ve Avukatlık Kanunu'nun 56. maddesi hükümleri uyarınca avukat tarafından onaylanmış aslına uygun örneğinin sunulması da vekaletname ibrazı için yeterli görülmüş olup, takip talebine eklenen vekaletname suretinin bu şekliyle usulüne uygun olduğu-
•   12. HD. 16.03.2017 T. 12530/3973


Takipte borçlu sıfatı bulunmayan kişilerin haciz tarihinde taşınmazın maliki oldukları ve tasarrufun iptali davasında taraf konumunda da olmadıkları ve dolayısıyla anılan davada haklarında verilmiş herhangi bir kararın da bulunmadığı anlaşıldığından, tasarrufun iptaline ilişkin ilamın, davada taraf olmayan bu kişiler yönünden sonuç doğurmayacağı, şikayetçilere ait hisse üzerine haciz konulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
•   12. HD. 16.03.2017 T. 1292/3936


Mahkemece, mevcut bilirkişi raporları arasındaki çelişkileri gidermek üzere, bilirkişi raporları, tüm tedavi ve hasta takip evrakları; bilirkişi raporlarını düzenleyen kurullar dışında bir bilirkişi kuruluna veya tam teşekküllü bir devlet hastanesine gönderilip, borçlunun, ipotek tarihleri itibariyle fiil ehliyetinin bulunup bulunmadığı belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 16.03.2017 T. 9573/4017


Borçlu şirketin, istemine dayanak yaptığı ticaret mahkemesinin ara kararı ile "... hangi nedene dayanırsa dayansın davacı şirket hakkında ... tüm takip işlemlerinin yapılmasının ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına...'' karar verildiği görüldüğünden, takip tarihinden önce verilen tedbir kararı içeriği göz önünde bulundurulduğunda, borçlu aleyhine yeni takip yapılmasını engeller mahiyette bir hüküm ihtiva etmediği, ihtiyati tedbir kararı kapsamına göre, asliye ticaret mahkemesince, borçlu şirket hakkındaki takiplerin durdurulmasına karar verilmiş olup, bu halde, anılan tedbir kararı uyarınca icra takibinin durması gerektiği-
•   12. HD. 14.03.2017 T. 22635/3788


Somut olayda takip dayanağı Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 04.02.2014 tarih 2012/1 Esas 2014/1 Karar sayılı ilamında davalı olarak "Karayolları Konya 3. Bölge Müdürlüğü'ne izafeten Karayolları Genel Müdürlüğü" gösterilmiş olmasına rağmen, Konya 12. İcra Dairesi'nin 2014/9091 Esas sayılı takip dosyasında borçlu olarak "Karayolları Konya 3. Bölge Müdürlüğü" gösterilmiş olup söz konusu takibin ilama aykırı olduğu anlaşılmakla takibin iptali yönünde hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru olmadığı-
•   8. HD. 13.03.2017 T. 9573/3461


8. HD. 13.03.2017 T. E: 2015/2349, K: 3514-
•   8. HD. 13.03.2017 T. 2349/3514


Aynı konudaki talep üzerine talebin mükerrerlikten reddine karar verilmesi gerektiği-
•   8. HD. 13.03.2017 T. 2400/3469


Tüzel kişiliği, dolayısıyla taraf ehliyeti bulunmayan adi ortaklığın, düzenlenen takip talebi ve ödeme emrinde taraf olarak gösterilmediği gibi adi ortaklığa yönelik takip işlemi yapılmadığı görüldüğünden, mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 13.03.2017 T. 12292/3755


Şikayete konu, icra emri incelendiğinde toplam 185.174,48 TL alacak belirlendikten sonra, icra emrinin alt kısmında "borcunuzu hemen öderseniz" başlığı ile yeni bir hesaplama ve farklı takip toplamı gösterilerek, neticeten 209.993,99 TL toplam borç hesabı yapılmışsa da bu hesaplamanın İcra İflas Kanunu'nda yeri olmadığı, bu durumun "icra emri"nin iptalini gerektirmez ise de "borcunuzu hemen öderseniz" başlıklı bölümde yer alan 2. hesap kısmının icra emrinden çıkarılmasına karar verilmesi gerekeceği-
•   8. HD. 13.03.2017 T. 2402/3511


Ödeme emri ile birlikte takibe dayanak belgelerin tebliğ edilmediğine ilişkin şikayet dışındaki tüm iddialar itiraz niteliğinde olup, itirazın icra dairesine yapılması gerektiği-
•   12. HD. 09.03.2017 T. 1492/3492


Ödeme emrine ilişkin tebligatta, borçlunun adresten geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığı tespit edilmediği gibi, beyanda bulunan komşunun adı ve soyadının da tevsik edilmediği ve yine haber bırakılan komşunun kim olduğunun da tebligat mazbatasında açıkça belirtilmediği görülmekle, söz konusu tebliğ işlemi, Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve 23/7. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliği'nin 30. ve 35. maddeleri hükümlerine uygun olarak yapılmadığından usulsüz olduğundan, İİK'nun 65. maddesinde düzenlenen gecikmiş itirazın koşullarının bulunmadığı, mahkemece, süresinde olmadığından şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, istemin gecikmiş itiraz olarak nitelendirilerek yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesinin isabetsiz olduğu-
•   12. HD. 09.03.2017 T. 1483/3493


İcra müdürlüğünce; alacaklının gösterdiği adreste, haciz işleminin yapılması gerekirken, ''haciz mahallinde bulunan 3. kişi şirket hakkında verilmiş ihtiyati tedbir kararı bulunduğundan'' bahisle talebin reddedilmesinin doğru olmadığı, zira, icra müdürünün haciz uygulamasından sonra 3. kişinin istihkak iddiasında bulunması mümkün olup, icra müdürlüğü kararında yer alan, haciz istenen adreste bulunan şirket hakkında iflas erteleme davası sırasında verilmiş ihtiyati tedbir kararı olduğu yönündeki gerekçenin, ancak, istihkak davası sırasında tartışılıp değerlendirilebilecek hususlardan olduğu-
•   12. HD. 09.03.2017 T. 1267/3590


Borçlunun ölümü ile İİK. mad. 53 uyarınca; alacaklı tarafından takibin mirasçılara yöneltilmesi ve bu konuda muhtıra tebliğinden sonra, mirasçılar haczin kendilerine tebliğ tarihinden ya da öğrenmeleri halinde bu tarihten itibaren yedi günlük sürede kendileri adına haczedilmezlik şikayetinde bulunma haklarının bulunduğu- Borçlunun vefatı nedeniyle muris yönünden haczedilmezlik şikayetinin konusu kalmadığından, mahkemece istemin reddi yerine yargılamaya devam edilerek sonuca gidilmesinin isabetsiz olduğu-
•   12. HD. 09.03.2017 T. 12230/3626


Muhdesatın tespiti talebinde ihtilafın taşınmazın aynıyla ilgili olmadığından, muhdesat sahibinin hakkının, sadece şahsi bir hak olduğundan (TMK mad. 722, 724, 729), bu konudaki ilamın infazı için kesinleşme koşulu aranmayacağı- 12.11.1979 tarih ve 1/3 sayılı İçtihadi Birleştirme Kararı uyarınca olumlu tespit davası olan kira parasının tespitine dair ilamların kesinleşmeden takibe konulamayacağı hususu istisna olmak üzere olumlu tespit ilamlarının infazı için kesinleşmeleri gerektiğine dair yasal bir düzenleme bulunmadığı-
•   8. HD. 08.03.2017 T. 1404/3131


Mahkemece şikayetin süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde sonuca gidilmesinin isabetsiz olduğu-
•   12. HD. 07.03.2017 T. 12347/3362


Şikayete konu haciz işlemi, borçlunun, şikayetçi nezdinde bulunan teminatlarının haczine ilişkin olup, şikayetçi idarenin, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamında aldığı teminatlara haciz konulması halinde, anılan Kanunlara aykırı olan bu işlemin iptali için icra mahkemesine süresiz olarak şikayet yoluna başvurmasında hukuki yararı olduğunun kabulü gerekeceğinden, mahkemece, anılan yasa hükümleri uyarınca şikayetçi idare nezdinde bulunan borçluya ait teminatın haczi mümkün olmadığından şikayetin kabulü ile birinci haciz ihbarnamesinin "teminat bedellerine" kısmının iptaline karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 07.03.2017 T. 26886/3410


Asliye Hukuk Mahkemesi'nin kararı ile iflasın ertelenmesi talebinin reddine, şirketin iflasına, İİK 179/a-b maddesine göre verilen tedbirlerin kaldırılmasına karar verildiği ve borçlunun iflasından sonra verilmiş başka bir tedbir kararının da bulunmadığı görülmekle, mahkemenin iflas kararının rehinli malların icra müdürlüğünce satışına engel olduğu yönündeki yazı cevabının sonuca etkisi bulunmadığı, o halde, mahkemece, alacaklının şikayetinin kabulü gerekeceği-
•   12. HD. 06.03.2017 T. 31514/3306


İflas idaresince İİK.'nun 16 maddesi kapsamında verilecek bir kararın icra mahkemesinde şikayet konusu yapılabileceği-
•   12. HD. 02.03.2017 T. 124/3136


İpotekli taşınmazın maliki hakkında verilmiş iflas erteleme veya ihtiyati tedbir kararı bulunmasa da, takip, şikayetçi şirketin borçlarından dolayı ve söz konusu şirket lehine verilen ipoteğe dayalı olarak başlatıldığından borçlu şirket tarafından iflasın ertelenmesi kapsamında İİK'nun 179/a maddesi gereğince verilen ihtiyati tedbir kararı uyarınca aleyhine yapılan icra takibinin kamu düzenine aykırı olması nedeniyle iptalinin süresiz şikayete tabi olduğu-
•   12. HD. 01.03.2017 T. 30194/2935


Sermaye şirketleri de kurum kavramı içerisinde yer almakla, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 17. maddesinde yer alan istisna hükmünün, sermaye şirketlerinin borçlarına karşılık taşınmazlarının cebri icra yoluyla satılması halinde uygulanacağı-
•   12. HD. 01.03.2017 T. 11930/3019


Borçlunun, iflasın ertelenmesi davasında, İcra ve İflas Kanunu'nun 179/a maddesi kapsamında verilen ihtiyati tedbir kararına aykırı takip yapıldığı iddiasının, İİK'nun 16/2. maddesi kapsamında süresiz şikayete tâbi olduğu-
•   12. HD. 01.03.2017 T. 11784/2987


Kural olarak kararın kesinleşmemiş olmasının, kararın yerine getirilmesini önlemeyeceği- İcra takibinin dayanağı olan ..... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin ..... tarih .... Esas .... Karar ilamı, "kira sözleşmesinin geçerli olduğunun tespiti ve tahliyeye" ilişkin olup mahkemenin gerekçesinde belirtilenin aksine "bir kira tespit ilamı" olmadığından bu ilamın infazı için kesinleşmesinin gerekmediği-
•   8. HD. 27.02.2017 T. 2324/2564


Borçlunun ilama aykırılık şikayetine dayalı olarak takibin iptalini talep etmesi ve haklı çıkması halinde, icranın iadesini isteyebileceği bu durumda hukuki yararı mevcut olduğuna göre, borcun icra takibinden sonra ödenmiş olmasının, şikayetin esasının incelenmesine engel olmadığı-
•   8. HD. 27.02.2017 T. 2371/2633


TBK. mad. 100 uyarınca kısmi ödemelerin öncelikle faizden ve masraftan mahsup edilmeleri gerekeceği-
•   8. HD. 27.02.2017 T. 1902/2567


Borçlunun, daha önce bir başka takip dosyasından konulan hacze yönelik olarak şikâyette bulunmasının, daha sonra farklı bir dosyadan konulan haciz yönünden meskeniyet şikâyetinde bulunmasına engel olmayacağı- Her dosya için ayrı ayrı meskeniyet şikayetinde bulunabileceği, takip dosyalarındaki tarafların aynı olmasının da bu sonucu değiştirmeyeceği-
•   12. HD. 24.02.2017 T. 29223/2642


•   12. HD. 24.02.2017 T. 29222/2640


•   12. HD. 24.02.2017 T. 29224/2641


Hükmün tavzihinin ilamın icrasının tamamlanmasına kadar geçecek süre içinde istenebileceği ve verilen tavzih kararının hükmün bir parçası olduğu ve icrasında dikkate alınması gerekeceği- Tavzih kararının geçerliliğinin dar yetkili icra mahkemesince tartışılamayacağı-
•   8. HD. 21.02.2017 T. 1643/2236


İlamların infaz edilecek kısmının hüküm bölümü olduğu, diğer bir anlatımla, hükmün içeriğinin aynen infazının zorunlu olduğu, o nedenle icra mahkemesince ilamın infaz edilecek kısmının yorum yoluyla belirlenemeyeceği-
•   8. HD. 21.02.2017 T. 1646/2232


İlamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümü olup bu kısmın aynen infazının zorunlu olduğu, icra mahkemesince hükmün (infaz edilecek kısmının) yorum yolu ile değiştirilmesi mümkün olmadığı gibi yeniden belirlenmesinin de mümkün olmadığı-
•   8. HD. 21.02.2017 T. 655/2263


•   8. HD. 21.09.2012 T. 7006/7786


Kredi veren kuruluşlar dışındaki diğer gerçek ya da tüzel kişilerin, İİK. mad. 150/ı uyarınca, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi yapmalarının mümkün olmadığı, buna ilişkin şikayetin süresiz yapılabileceği ve mahkemece re'sen gözetilmesi gerektiği-
•   12. HD. 20.02.2017 T. 29752/2219


İcra Müdürlüğü tarafından yürütülen takip sonucu harç alınması işleminin, kanuna aykırılığı iddiasının şikayet yolu ile İcra Mahkemesinde çözümleneceği; mahkemenin incelemeyi, söz konusu icra dosyası üzerinde yaparak, işlemin Kanuna uygun olup olmadığı hususunda karar vereceği-  Harç alınması işleminin, kanuna aykırılığı iddiasının adli yargılamanın bir parçasını oluşturduğu ve adli yargı yerince çözümlenmesinin gerektiği-
•   . UM. 20.02.2017 T. 523/13


B.ye borç muhtırasının iptalinin icra mahkemesinden şikayet yoluyla istenebileceği, icra müdürlüğüne yapılan itirazın hukuki sonuç doğurmayacağı-
•   8. HD. 20.02.2017 T. 1957/2092


Ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine dair başvuru öğrenme tarihi olarak belirtilen tarihten yedi gün sonra yapıldığından şikayetin süre aşımından reddi gerekeceği-
•   12. HD. 20.02.2017 T. 11490/2166


Hükmün temyizinin hükmün icrasını durdurmayacağı- İlamın yargılama giderine (vekalet ücretine) ilişkin bölümünün, davanın kabulü ya da reddine ilişkin bölümüyle bir bütün olduğu; bu kalemlerin kesinleşmesi ve infazının ancak bir bütün olarak ilamın kesinleşmiş olmasına bağlı olduğu, dolayısıyla, ilamın esasına ilişkin hüküm kısmı kesinleşmeden yargı gideri ve vekalet ücretine ilişkin kısmın da icra takibine konu edilemeyeceği-
•   8. HD. 20.02.2017 T. 9088/2175


Borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazla ilgili olarak tapuda 31.07.2014 tarihinde haciz şerhinin işlenip, borçluya, İİK'nun 103. maddesine ilişkin davetiyenin tebliğ edilmeyip, borçlunun hacizlerden 21.10.2015 tarihinde haberdar olduğunu beyan ettiğinden 21.10.2015 tarihinde yapılan meskeniyet şikayetinin 7 günlük süre içerisinde olup incelenmesi gerektiği-
•   12. HD. 16.02.2017 T. 9053/2123


Mütemmim cüz niteliğindeki şeylerin, bütünden ayrı haczedilemeyeceği- Kamu düzenine aykırı olan işlemlere karşı da süresiz şikayet yoluna gidilebileceği-
•   12. HD. 15.02.2017 T. 9476/2031


İlamda taraf olmayan, takip talebinde borçlu olarak yer almayan şikayetçiye icra emri gönderilmesinin ilamlı takip hükümlerine uygun olmadığı, kat maliklerine karşı ilama atıf yapılmak suretiyle ancak ilamsız takip yapılabileceği, mevcut ilamlı takipte ise kat maliklerine, İİK.nun 89. maddesi hükmü uyarınca haciz ihbarnamesi gönderilerek aidatlarını icra dosya hesabına yatırmalarının da istenebileceği, bunun dışında ilamın yargılamasında yer almayan, takip konusu borcun doğduğu dönemde kat maliki olup olmadıkları ilamdan net bir şekilde anlaşılamayan kişilere ilamlı takibin yöneltilmesi ve icra emri gönderilmesinin, ilamlı takip hükümlerine uygun olmadığı, bu nedenlerle mahkemece (süresiz yapılabilecek olan bu) şikayetin kabulü ile şikayetçi yönünden icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle şikayetin reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
•   8. HD. 14.02.2017 T. 1133/1779


Borçlu kurumun icra vekalet ücreti borcunu, icra dairesi vasıtasıyla öderken gelir vergisi kesintisi yapmasının hatalı olduğu, stopaj ile ilgili kesinti yapılamayacağı-
•   8. HD. 13.02.2017 T. 1668/1695


İdareye takipten önce başvuru yapılmış olmasının (İYUK. mad. 28/2 uyarınca) yeterli olduğu ve idarenin bildirilen hesaba ödeme ile borcundan kurtulacağı, idarenin ahzu kabz yetkisine ilişkin inceleme ve değerlendirme yapamayacağı-
•   8. HD. 13.02.2017 T. 1075/1693


103 davetiyesinin borçluya tebliğ edildiğine ilişkin tebligat mazbatasının dosyada bulunmadığı görüldüğünden, borçlunun icra mahkemesine sunduğu dilekçesinde belirttiği tarihin, öğrenme tarihi kabul edilerek başvurunun süresinde olduğunun kabul edilmesi gerektiği- İcra ve İflas Kanununda taşınmaz haczinin yenilenmesine dair bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz yeni bir işlem olup borçlunun her haciz için şikayet hakkının olduğu-
•   12. HD. 13.02.2017 T. 10759/1825


Takasa konu alacağın İİK. mad. 68 hükmündeki belgelere dayalı bulunması, bu alacakla ilgili olarak icra takibi yapılmış ve takibin kesinleşmiş olması, alacağın ilama bağlanmış olması hallerinde takas ve mahsup itirazının nazara alınabileceği, bu istemin, takibin her safhasında ileri sürülebileceği-
•   8. HD. 13.02.2017 T. 1045/1671


Davalı olarak kat malikleri adına apartman yöneticiliğinin gösterildiği dava sonrasında kat maliklerine icra emri gönderilemeyeceği, kat maliklerine karşı ilama atıf yapılmak suretiyle ancak ilamsız takip yapılabileceği- İlamsız takibe itiraz halinde ise; tamamı belirlenen borçtan, itiraz eden kat malikinin sorumlu olup olmadığının, sorumlu ise miktarının alacaklı tarafından açılacak itirazın iptali yargılamasında belirlenebileceği-
•   8. HD. 09.02.2017 T. 21896/1403


Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmesi halinde, mahkemenin artık bu uyma kararı ile bağlı olacağı- Bozma kararından sonra yeniden yapılan yargılamada, icra dosyasında bulunan ipotek akit tabloları, hesap kat ihtarnameleri, hesap özeti, kredi sözleşmeleri, borçluların hesap kat ihtarnamesine itirazı birlikte değerlendirilip gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılmak sureti ile şikayete konu alacağın İİK'nun 68/b maddesi kapsamında ispatlanıp ispatlanmadığının değerlendirilmesi ile oluşacak duruma göre sonuca gidilmesi gerekirken, bozma ilamına uyulmasına rağmen eksik inceleme ile hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
•   12. HD. 09.02.2017 T. 289/1692


4077 s. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 10. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, alacaklının, asıl borçlu aleyhine icra takibi yapıp, takip semeresiz kalmadıkça kefilden borcun ifasını isteyemeyeceği- Bu konudaki başvurunun, süreye bağlı olmaksızın icra mahkemesine yapılabileceği-
•   12. HD. 09.02.2017 T. 8345/1710


Borçlunun, aidat alacağına dayalı olarak adi kiraya ve hasılat kiralarına ait yolla takip yapılamayacağına yönelik iddiasının şikayet niteliğinde olduğu- Maddi hataya dayalı bozma kararına uyulmasının, taraflar yönünden usuli kazanılmış hak doğurmayacağı-
•   12. HD. 08.02.2017 T. 9572/1487


Aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümler kesinleşmedikçe takip konusu edilemeyecekleri; ayrıca, boşanma kararının eklentisi olan tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderine yönelik hükümlerin de aynı kurala tabi oldukları, ancak, boşanma ilamı kesinleştiği takdirde, tazminat, vekalet ücreti ve yargılama gideri isteklerinin takibe konulabilmesi için nitelikleri gözetilerek kesinleşmelerinin gerekli olmadığı- Tedbir nafakası yönünden takip yapılabilmesi için ise ilamın kesinleşmesi koşulu bulunmadığı- Boşanma ilamının ekinde hükmedilen manevi tazminat ve tedbir nafakası alacaklarının tahsili amacıyla, boşanma hükmü kesinleşmeden ilamlı icra takibi başlatıldığı durumda takibin tedbir nafakası yönünden devamına imkan kılacak şekilde manevi tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden ise iptaline karar verilmesi gerekeceği-
•   8. HD. 07.02.2017 T. 17504/1226


Borçlu idarenin "ödeme için başvurulmadan takip başlatıldığı"na ilişkin şikayetinin yedi gün içinde yapması gerektiği-
•   8. HD. 07.02.2017 T. 16931/1229


•   8. HD. 31.01.2017 T. 16932/899


Temyiz kararın icrasını durdurmayacağı, yani kural olarak kararın kesinleşmemiş olmasının, kararın yerine getirilmesini önlemeyeceği- Menfi tespit konulu ise kesinleşmeden takibe konulamayacağı, menfi tespit istemi yargılama aşamasında istirdata dönüşse de yasa gereği bu tür ilamların icrası için yine kesinleşme şartının aranacağı-
•   8. HD. 07.02.2017 T. 17057/1230


İhalenin yapılacağı köy yolunun kapalı olması nedeniyle ihaleye katılım yönünden fiili imkansızlık olduğu, bu durumun ihaleye katılımı azalttığı gözetilerek ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 07.02.2017 T. 24059/1426


Takip dayanağı ilamda borçluların sorumlu olduğu miktarlar ayrı ayrı gösterilmediğinden ve müteselsil sorumlu oldukları belirtilmediğinden borçluların, ilamda yazılı miktardan eşit oranda sorumlu olacakları-
•   8. HD. 07.02.2017 T. 4340/1258


Borçlunun ilama aykırılık şikayetine dayalı olarak takibin ve icra emrinin iptalini talep etmesi ve haklı çıkması halinde, icranın iadesini isteyebileceği bu durumda hukuki yararı mevcut olduğuna göre, borcun icra takibinden sonra ödenmiş olması, şikayetin esasının incelenmesine engel olmadığı-
•   8. HD. 07.02.2017 T. 309/1256


Takip talebinde istenen faiz oranının türünün belirtilmesi ya da istenen faiz oranının o tarihte uygulanan yasal veya ticari faiz oranlarından birine denk gelmesi durumunda, o cins faiz oranının istendiğinin kabulü gerekeceği ve ödeme emrine yasal sürede itiraz edilmemiş olsa da, faizin, istenen faiz türüne göre ve değişen oranlarda hesaplanması gerektiği, ancak, takipte talep edilen ve itiraz edilmeyerek kesinleşen işleyecek faizin türünün gösterilmemesi ve oranının yasal ya da ticari faiz oranlarından birine denk gelmemesi halinde aynı sonuca varılamayacağı- TBK'nun yürürlük tarihi olan 01.07.2012 tarihine kadar borçlunun yasal sürede ödeme emrinde talep edilen faiz oranına itiraz etmemesi üzerine kesinleşen oran (yıllık % 48) üzerinden, TBK'nun yürürlük tarihinden sonra ise, işin ticari nitelikte olmadığı da dikkate alınarak, TBK.'nun 120. maddesinde öngörülen sınırlamalar gözetilerek faiz hesaplaması yapılması gerektiği-
•   12. HD. 06.02.2017 T. 9864/1274


"Takibe konu olan ipotekle temin edilen alacağın tüketici kredisinden kaynaklandığı, alacağın varlığı, miktarı, borçlunun temerrüde düşüp düşmediği, faiz miktarı ve oranları konusunda Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında yargılama yapılmasını zorunlu kıldığı ve bu nedenle İİK'nun 150/ı maddesinin uygulanamayacağı ve icra emri gönderilemeyeceği" yönündeki istemin ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olup, süresiz olarak yapılabileceği-
•   12. HD. 06.02.2017 T. 9849/1255


Her ne kadar, karar tarihinden önce .... Mahkemesi'nin ... tarih .... Esas ..... Karar sayılı kararı ile S.D. ve B.D.'nin mirası reddettikleri karara bağlanmış ise de, davalılara ... Mahkemesi'nin ... tarih ... Esas ... Karar sayılı kararı ... tarihinde tebliğ edildiği halde, mirası ret hususunda temyiz talepleri olmadığından haklarındaki hüküm ..... tarihinde kesinleştirilmiş olduğundan, borçlu S.D. yönünden dayanak ilam "dahili davalı" sıfatı ile kesinleştiğinden, aleyhine takip yapılmasında bir usulsüzlük bulunmadığı-
•   8. HD. 06.02.2017 T. 894/1196


Tapu kaydının iptali ve tescili istemli davaya daha sonra tazminat davası olarak devam edilmesi ve ve davacılar yararına tazminata hükmedilmesi halinde dayanak ilamın  kesinleşmeden icraya konu edilebileceği-
•   8. HD. 31.01.2017 T. 9275/897


Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemi-
•   8. HD. 31.01.2017 T. 623/926


Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemi-
•   8. HD. 31.01.2017 T. 625/927


8. HD. 30.01.2017 T. E: 2015/1046, K: 849-
•   8. HD. 30.01.2017 T. 1046/849


İcra takibinin dayanağı, ...... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ..... Esas ..... Karar sayılı ilamında ''... 82.393,96 TL'nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, dava konusu ayıplı aracın davalı tarafa iadesine ...'' karar verilmiş olduğu, anılan ilamın bu haliyle edimlerin aynı zamanda ifası (birlikte ifa) yükümlülüğünü öngördüğü, ilamın infazının, ayıplı aracın teslimi ile belirlenen tazminat tutarının ödenmesinin birlikte gerçekleştirilmesini gerektirdiği, bu durumda takip başlatan alacaklının, ayıplı aracın devir ve tesciline hazır olduğunu bildirene usulüne uygun iadesi sağlanana kadar takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekeceği-
•   8. HD. 30.01.2017 T. 1106/876


Tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayetin, usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi gün içerisinde yapılması gerektiği- Mahkemece, öncelikle borçlunun, takibi ve usulsüz olduğunu iddia ettiği ödeme emri tebligatını öğrenme tarihinin tespiti gerektiği-
•   12. HD. 26.01.2017 T. 31969/1137


Takip dayanağı ipotek resmi senedinde; "... TL bedel mukabilinde kullanacağı kredinin teminatı olarak.." ifadesine yer verilmesi halinde, ipoteğin, limit (üst sınır) ipoteği niteliğinde olduğunun kabulü gerektiği- Alacaklı ve borçlu arasında cari hesap veya kısa, orta ve uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdi veya gayrinakdi bir kredi ilişkisi bulunmadığı gibi, alacaklı da kredi veren kuruluş (banka) niteliğini haiz olmadığından ve taraflar arasında İİK.'nun 150/ı maddesinde açıklanan koşullarda cari hesap ve kredi ilişkisi söz konusu olmadığından, icra emri gönderilemeyeceği- Takip konusu ipotek, İİK.'nun 149. maddesinde düzenlenen kesin borç ipoteği mahiyetinde olmadığından, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi yapılamayacağı ve bu hususun İİK. mad. 16/2 uyarınca süresiz olarak şikayete konu edilebileceği-
•   12. HD. 26.01.2017 T. 24305/1103


Şikayetçi idarenin, 2886 s. Devlet İhale Kanunu ve 4734 s. Kamu İhale Kanunu kapsamında aldığı teminatlara haciz konulması halinde, bu işlemin iptali için idarenin icra mahkemesine süresiz olarak şikayet yoluna başvurabileceği-
•   12. HD. 26.01.2017 T. 9018/1068


Avukat tarafından onaylanmış aslına uygun örneğinin sunulmasının vekaletname ibrazı için yeterli görüldüğü- Vekaletname ibraz etmeden icra müdürlüğünde takip talebinde bulunan avukata, icra takipleri hakkında da uygulanması gereken HMK. mad. 114/f, 115/2 gereğince, verilecek kesin sürede bu eksiklik tamamlatılarak icra dosyasına vekaletname ibraz edilmesi halinde takip talebi geçerli sayılacağı; takip dosyasına sunduğu vekaletname suretinin noter tarafından tanzim edilmiş onaylı suret olmadığı gerekçesi ile icra müdürünün takip talebinin reddi kararının isabetli olmadığı-
•   12. HD. 25.01.2017 T. 8969/1040


Taşınmazın, borçlunun borcu nedeniyle haczedilebilmesi için haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı olmasının zorunlu olduğu- Yeni malikin (şikayetçinin) tasarruf işlemlerini yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlı olup iptal edilen taşınmaz hissesi, haciz tarihinde, tapuda borçlu adına kayıtlı ise de, takip tarihinden önce kesinleşen şufa davasına dair mahkeme ilâmına istinaden, (şikayet tarihinden önce) şikayetçi adına tapuya tescil edildiğinden, konulan haczin kaldırılması gerektiği-
•   12. HD. 25.01.2017 T. 9064/994


Hesap kat ihtarında yalnızca şirket isminin geçtiği ve bu firmanın borçları için hesap kat ihtarı düzenlendiğini, limiti aşan miktarın talep edildiği, bu nedenle takibin iptalinin talep edildiği şikayet üzerine, mahkemece "icra müdürlüğünce önce ödeme emri çıkartıldığı daha sonra icra emri çıkartıldığı" gerekçesi ile icra emrinin iptaline karar verilmişse de, icra mahkemesinin gerekçesinde dayanak yaptığı hususlar şikayete tabi olup, yasal süresi içinde borçlu tarafından şikayet konusu yapılması halinde incelenebileceğinden, bu hususların kamu düzenine ilişkin olmadığından mahkemece re'sen dikkate alınamayacağı-
•   12. HD. 24.01.2017 T. 31908/853


Taşıınmazın, borçlunun borcu nedeniyle haczedilebilmesi için haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı olması gerektiği- Şikayetçinin, haciz tarihi itibariyle taşınmazların kendisine ait olduğuna ilişkin iddiasının değerlendirilmemesinin hatalı olduğu-
•   12. HD. 24.01.2017 T. 9454/958


İpoteklerin, borçlu şirketin doğmuş ve doğacak borçlarını teminen kurulmuş üst sınır (limit) ipoteği oldukları görüldüğünden ve böylece şikayetçi borçlu ve aynı zamanda ipotek verenin sorumluluğu, ipotek limitleri toplamı ile sınırlı olup, takipte talep edilen toplam alacağın, ipotek limitinin üzerinde olduğu anlaşıldığından ipotek limitini aşan kısımla ilgili takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 23.01.2017 T. 25605/769


Borçluya 103 davetiyesi tebliğ edilmediği, borçlunun hacizden en erken haberdar olduğu tarih kıymet takdirine ilişkin keşfin tarihine göre meskeniyet şikayetinin süresinde olduğundan, mahkemece meskeniyet şikayetinin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 23.01.2017 T. 9526/754


İdarenin, Devlet İhale Kanunu ve Kamu İhale Kanunu kapsamında aldığı teminatlara haciz konulması halinde, işlemin iptali için icra mahkemesine süresiz olarak şikayet yoluna başvurabileceği-
•   12. HD. 23.01.2017 T. 9545/761


Haciz müzekkerelerinin ait olduğu icra müdürlüğünün ve ilgili takip dosyalarında alacaklı vekillerinin aynı olması karşısında, her bir dosya için ayrı müzekkere yazılarak bunların aynı zarfta gönderilmesinin dava ve usul ekonomisine uygun olacağı-
•   12. HD. 23.01.2017 T. 32494/739


Adi ortaklığın aktif ve pasif dava ehliyeti bulunmadığından, takibin veya davanın bütün ortaklar aleyhinde açılmasının zorunlu olduğu; bu konudaki şikayetin süresiz olarak yapılabileceği ve mahkemece de re'sen gözetilmesi gerektiği-
•   12. HD. 19.01.2017 T. 8274/635


İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan ilamlı takip sonucunda alınan rehin açığı belgesiyle ilamlı takip yapılabileceği- Bu nitelikteki takip nedeniyle verilen rehin açığı belgesi takip hukuku açısından ilam niteliğinde olup içerisinde yazılı alacağın varlığı ve miktarı icra mahkemesince tartışılamaz ise de; borçlunun dayanak belgedeki alacağın miktarını asliye hukuk mahkemesinde dava konusu yapması halinde, rehin açığı belgesinde yazılı olduğu kadar borcun bulunmadığı yönündeki bu dava menfi tespit davası olup mahkemece incelenip karara bağlanması gerektiği, mahkemece "davacının iddiasının rehin açığı belgesindeki hesabın yanlış olduğuna ilişkin olması nedeniyle icra memur muamelesini şikayet niteliğinde olduğundan davaya bakma yetki ve görevinin icra mahkemesine ait olduğu" gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
•   8. HD. 19.01.2017 T. 14250/441


Alacaklı tarafından başlatılan ilamlı takipte; ilam gereği işlem yapılarak davacının mütevelli heyeti başkanlığını ifa edebilmesine ilişkin işlem tesisinin talep edildiği anlaşılan ilamda, yargılama gideri ve avukatlık ücreti dışındaki kısımlar eda hükmünü içermediğinden ilamlı takibe konulamayacağı- İcra müdürü kendi verdiği karardan dönemez ise de bu husus şikayete konu edildiğinde hakim tarafından her iki kararın da denetlenmesinin mümkün olduğu-
•   8. HD. 19.01.2017 T. 4951/439


Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekeceği, zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklandığı,bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin, daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engelleyeceğinden, mahkemece lehine ipotek şerhi olan bankadan ipoteğin mahiyeti, verilme nedeni sorularak ve ilgili tapu sicil müdürlüğünden ipotek akit tablosu da getirtilerek zorunlu ipotek olup olmadığı, zorunlu ipotek değil ise, haciz tarihinden önce ipoteğe konu borcun ödenip ödenmediği tespit edilerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 18.01.2017 T. 8703/581


•   12. HD. 09.03.2015 T. 30966/5179


Takip dayanağı ipotek, limit (üst sınır) ipoteği niteliğinde olup, alacaklılar ve borçlu arasında cari hesap veya kısa, orta ve uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdi veya gayrinakdi bir kredi ilişkisi bulunmadığı gibi, alacaklının da kredi veren kuruluş (banka) niteliğini haiz olmadığı açık olduğundan,  taraflar arasında İİK.'nun 150/ı maddesinde açıklanan koşullarda cari hesap ve kredi ilişkisinin bulunmadığı ve icra emri gönderilmesine olanak tanıyan anılan maddenin olayda uygulanmayacağı- Takip konusu ipoteğin, İİK.'nun 149. maddesinde düzenlenen kesin borç ipoteği mahiyetinde olmadığı anlaşıldığından, alacaklı tarafından sözü edilen maddelere dayanılarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi yapılmasının mümkün olmadığı ve bu hususun İİK. mad. 16/2 uyarınca süresiz şikayete tâbi olduğu-
•   12. HD. 18.01.2017 T. 22758/561


Türkiye'de icra takibinde bulunan yabancı gerçek ve tüzel kişilerin, yargılama ve takip giderleriyle karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorunda olduğu- Teminatın belirlenmesinde icra takibi nedeniyle karşı tarafın uğrayabileceği zararların da dikkate alınması gerektiğinden, mahkemece yalnızca yargılama giderleri nazara alınarak teminat miktarının belirlenmesinin hatalı olduğu- Şikayet konusu işlemde, borçlulara atfı kabil bir kusur bulunmadığı halde aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
•   12. HD. 17.01.2017 T. 8903/552


8. HD. 17.01.2017 T. E: 2016/5731, K: 277-
•   8. HD. 17.01.2017 T. 5731/277


Ödeme emrinin borçluya 31.08.2015 tarihinde tebliğ edildiği, icra takip dosyasından düzenlenen 103.madde davetiyesinin ise 16.10.2015 tarihinde tebliğ edildiği; borçlu, sadece 31.08.2015 tarihli ödeme emri tebliğ işlemini şikayet konusu yapmış olup, 103 davetiyesi tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik bir iddiada bulunmadığına göre, en geç anılan bu davetiyenin tebliğ edildiği tarihte borçlunun takibi öğrendiğinin kabulü ile bu tarihe göre borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğünü ileri sürülerek tebliğ tarihinin düzeltilmesine yönelik şikayetin süre aşımı nedeniyle reddi gerektiği-
•   12. HD. 17.01.2017 T. 7578/407


Borçlunun icra mahkemesine sunduğu dilekçede kıymet takdiri ya da satış ilanı tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik bir iddiada bulunmadığına göre, tebliğ edilen satış ilanı tebligatı ile satışa hazırlık aşamasına ilişkin işlemlere muttali olduğu ve iddiaların 7 günlük hakdüşürücü sürede ileri sürülmemiş olması nedeniyle artık ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürülemeyeceğinin kabulü gerektiği- Mahkemece, borçlu tarafından satış ilanına ilişkin tebligatın usulsüzlüğünün de ileri sürülmediği dikkate alınarak, (ihale konusu taşınmaza ilişkin teminat miktarının arttırma şartnamesinde yanlış gösterildiği gibi) satışa hazırlık aşamasına ilişkin iddiaların satış ilanı tebligatına göre yasal yedi günlük sürede ileri sürülmediği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 17.01.2017 T. 32012/484


Alacaklı vekili, "takip dosyasındaki alacağın tahsili amacıyla açılan tasarrufun iptali davasında, takip dışı davalı tarafından İİK. mad. 281 uyarınca dosyaya para yatırıldığını..." ve sonrasında "...bahse konu paranın takip dosyasına mahsubunda hukuki engel kalmadığını..." belirtmiş olduğundan, mahkemece, alacaklı vekilinin dilekçesindeki "vakıanın kabulü beyanı karşısında yatan bu meblağın dosya borcuna mahsubuna karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 16.01.2017 T. 32160/302


Alacaklının borçlunun emekli maaşına haciz konulması talebi ve icra müdürlüğünce SGK İl Müdürlüğü'ne hitaben hazırlanan emekli maaş haczine ilişkin haciz müzekkeresi bulunsa da, ilgili SGK'nca uygulanmış haciz olduğuna ilişkin bir yazıya rastlanmadığından, mahkeme kararı bozulmuş ise de; mahkemece bozma kararından sonra yeniden yapılan incelemede, SGK İl Müdürlüğü'ne yazılan müzekkereye verilen cevabi yazı ile şikayete konu takip dosyasından borçlunun emekli maaşına haciz konulduğu ve aylık kesintilerin yapılarak dosyaya gönderildiği hususu tespit edildiğinden, haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 10.01.2017 T. 32672/194


Şikayetçinin borcun bir kısmına kefil olduğu ve şikayet tarihinden önce kefilin sorumlu olduğu miktarın ödendiği anlaşıldığından, muhtıranın iptaline dair icra mahkemesi kararının onanması gerektiği-
•   12. HD. 06.01.2017 T. 32865/120


Tebligat usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin ıttıla tarihinden itibaren yedi gün içerisinde ileri sürülmesi gerektiği-
•   12. HD. 28.12.2016 T. 8172/26235


Takipten önce murisin vefatı üzerine, takibin mirasçılar hakkında başlatıldığı, şikayetçi borçlulara ödeme emrinin tebliğ edildiği, mirasın reddine ilişkin davanın, takibin kesinleşmesinden sonra açıldığı ve mirasın reddinin tesbit ve tesciline karar verildiği, kararın kesinleştiği görüldüğünden, bu durumda, mirasın reddine ilişkin ilamın, takibin kesinleşmesinden sonra alındığı anlaşılmakla, mahkemece borçluların başvurusunun "borca itiraz" olarak nitelendirilemeyeceği, "şikayet" olarak değerlendirilip kabulüne karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 28.12.2016 T. 7861/26294


Bilirkişi raporunda, faiz ve Eruo kuru hesabının, ihtiyati haczin kesinleştiği tarihe göre değil, takip dosyasına yatan paraların dosyaya girdiği tarihe göre yapılmasının yerinde olduğu-  Şikayet konusu yapılan ve bilirkişi tarafından da esas alınan dosya hesap tarihinden önce olan ödemenin bilirkişi tarafından hesaplamada dikkate alınmadığı görüldüğünden, takip dosyasında yapılan tahsilatlar nazara alınarak denetime elverişli olacak şekilde ek bilirkişi raporu alınması gerektiği-
•   12. HD. 28.12.2016 T. 29051/26300


İlamlı icra takibinde borçlunun, icra emrinin tebliğinden sonraki bir dönemde, ilamın zamanaşımına uğramış olduğu iddiasında ise, İİK 33/2 fıkrası uyarınca bir zamanaşımı itirazını her zaman ileri sürebileceği-
•   12. HD. 27.12.2016 T. 7651/26199


Haczi öğrenme tarihine göre başvuru süresinin son günü resmi tatil günü olan Cumhuriyet B.ına rastladığından, resmi tatili takip eden ilk iş günü yapılmış olan itirazın süresinde olduğu-
•   12. HD. 26.12.2016 T. 7970/26029


Borçluya İİK'nın 103. maddesine ilişkin davetiyenin tebliğ edilmediği ve bu durumda, borçlunun taşınmaz üzerine yapılan hacizlerden en erken dilekçe tarihinde haberdar olduğunun ve yapılan meskeniyet şikayetinin süresinde olduğunun kabulü gerektiği- Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerektiği- Zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipoteklerin, adı geçenin, daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engelleyeceği- Şikayete konu taşınmaz üzerinde ipoteği bulunan banka ile borçlu arasında imza olunan kredi sözleşmesi gereğince (mortgage kredisinin teminatı olmak üzere) adı geçen banka lehine kurulan ipoteğin, sosyal amaçlı kredinin teminatını teşkil etmesi ve dolayısıyla zorunlu ipoteklerden olması karşısında, borçlunun, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunmasına herhangi bir engel bulunmadığı-
•   12. HD. 26.12.2016 T. 8565/26106
Hepsihukuk: Hesaplamalar: Mobil Hesaplama ve İçtihat Programı

İcra Hesapmatik: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

avatar_Özgür KOCA
Alacağın varlığı ve miktarı 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında yargılama yapılmasını zorunlu kıldığından, mahkemece bu yönde bir ilam alınmadan başlatılan icra emrinin iptaline karar verilmesi gerektiği- İİK. mad. 68/b ve 150/ı 'nın tüketici (konut) kredilerinde uygulanma olanağı olmadığı- İlam niteliği bulunmayan belgeye yönelik şikayetin süresiz olarak ileri sürülebileceği-
•   12. HD. 26.12.2016 T. 22439/26066


Kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin ilamlarda harç ve vekalet ücretinin maktu olduğu-
•   8. HD. 26.12.2016 T. 21525/17446


Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte alacaklının, ihaleye teminatsız katılıp, taşınmazı alacağa mahsuben almasına rağmen icra müdürlüğü tarafından ihale bedelini ödemek için tarafına on günlük süre tanındığını, süresinde ihale bedeli ödenmediği gerekçesiyle de ihale kararının kaldırılmasına ve ikinci sırada en yüksek pey süren kişiye muhtıra çıkarılmasına karar verildiğini ileri sürerek icra müdürlüğü işleminin iptalini talep ettiği, mahkemece şikayetin süre aşımından reddine karar verildiği, talep konusunun bir hakkın yerine getirilmemesine ilişkin olduğundan İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayete tâbi olduğu-
•   12. HD. 22.12.2016 T. 20669/25953


Aynı ilama dayalı alacaklar için ayrı ayrı takip başlatılamayacağı, mahkemece "ihtiyari dava arkadaşlarının aynı ilamla hükmedilen alacaklarını ayrı takibe konu yapabileceği" gerekçesi ile takibin iptaline ilişkin şikayetin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
•   8. HD. 22.12.2016 T. 21033/17362


İhale kesinleştikten sonra, satış işlemleri sırasında icra müdürlüğünce usul ve yasaya aykırı işlemler yapıldığı ve muvazaa nedeniyle genel hükümler dairesinde ihalenin usulsüz olduğu iddiaları ile icra müdürlüğünce tapu müdürlüğüne yazılan tescil müzekkeresinin yok hükmünde olduğundan bahisle tapu tescil işlemlerinin iptaline ve bu talebin reddine yönelik başvuruda icra mahkemesince "ihale kesinleşmiş olduğundan ve muvazaalı satış yapıldığı iddiaları yargılamayı gerektirdiğinden istemin reddine" karar verilmesi gerekirken, icra mahkemesince "gönderme kararı verilemeyeceği" gözardı edilerek dosyanın asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmesinin hatalı olduğu-
•   12. HD. 22.12.2016 T. 7354/25971


Satış ilanının vekile tebliğinin gerekeceği, takip dosyasına ayrıca vekaletname sunulmamış olmasının, artık borçlunun takipte vekille temsil edildiği gerçeğini ortadan kaldırmayacağı, vekil ile takip edilen işlerde vekile tebligat zorunlu olduğundan, asile yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmamasının da sonuca etkili olmadığı-
•   12. HD. 22.12.2016 T. 21184/25895


Taşınmazlar haciz tarihinde kimin adına kayıtlı ise icra müdürünün buna göre işlem yapması gerektiği- Haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı taşınmaza haciz konulmasında yasaya aykırılığın olmadığı-
•   8. HD. 22.12.2016 T. 22895/17358


İhtiyati tedbir kararının infaz memurunca uygulanmasına ilişkin itirazların, HMK'nun 394/2. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararını veren mahkemeye yapılması gerekeceği-
•   12. HD. 22.12.2016 T. 31775/25856


MTV borcunun rüçhanlı alacak kabul edilmeyip öncelikli olarak yediemin ücretinin ödenmesi işlemini şikayet niteliğinde olup başvuru bu hali ile bir hakkın yerine getirilmemesine ilişkin olduğundan süresiz şikayete tabi olduğu-
•   12. HD. 20.12.2016 T. 21644/25762


Köylere Hizmet Götürme Birliği'nin yargı, harç ve teminatlardan muaf olmadığı-
•   8. HD. 20.12.2016 T. 7326/17282


Dosyaya takip borçlularından söz konusu şirket adına yatan bir para olmadığı gibi, aksi düşünülse dahi, dosyaya yatan paraların, iflasın ertelenmesi davası kapsamında takiplerin durdurulması yönünde verilen tedbir kararından önce yatırıldığı nazara alındığında ve esasen bahse konu ödemenin yapılmasının icra takip işlemi mahiyetinde olmadığı gözetildiğinde tedbir kararına aykırılık teşkil etmeyeceğinin kabulü gerekeceği-
•   12. HD. 20.12.2016 T. 30772/25783


İki şirketin aktif ve pasifi ile birlikte şikayetçi şirketle birleşmesinden dolayı tasfiyesiz infisahına karar verildiği anlaşıldığından, şikayetin esasının incelenmesi gerektiği-
•   12. HD. 19.12.2016 T. 7708/25628


Şikayet konusu taşınmaza ilişkin 103 davetiyesi tebliğ şerhinde; tebligatın, şikayetçi borçluya, 03.07.2015 tarihinde yapıldığı yazılı ise de, icra müdürlüğünce 24.07.2015 tarihinde borçluya 103 davetiyesi gönderilmesine karar verilmesi, 103 davetiye tanzim tarihinin 26.07.2015 olduğunun görülmesi karşısında, 103 davetiye tebliğinin, PTT tebligat sorgulama kayıtlarında belirtildiği üzere, 03.08.2015 tarihinde yapıldığının, buna göre de 10.08.2015 tarihli şikayetin süresinde olduğunun kabulü gerektiği-
•   12. HD. 19.12.2016 T. 7556/25591


Şikayetçinin, ihalede satın aldığı taşınmazla ilgili olarak, kendisine teminat bedelini yatırmak üzere icra müdürlüğü tarafından 10 günlük süre verildiği, her ne kadar icra müdürü tarafından açık arttırma tutanağında teminat bedelini yatırması için süre verildiği yazılmış olsa da, şikayetçi tarafından taşınmazın muhammen bedelinin %20'si olan 24.000 TL teminatın yatırıldığı anlaşıldığından, icra müdürü tarafından sehven satış bedeli yerine teminat yazıldığı anlaşılmakta olup, ihale alıcısının icra mahkemesine başvurusunun; "şikayet" niteliğinde olduğu- İhale tarihi ve şikayet dilekçesi ile harcının yatırdığı tarihe göre şikayetin İİK'nun 16. maddesinde öngörülen yasal sürede olduğu-
•   12. HD. 19.12.2016 T. 8296/25555


Ara kararın ilamlı takibe konu edilemeyeceği-
•   8. HD. 19.12.2016 T. 19110/17163


Takip konusu alacaktan feragat edilmesi nedeniyle ortada takibi mümkün bir alacak kalmadığından, takibin devamı yönündeki icra takip işlemlerinin iptaline karar verilmesi gerektiği- Tahsil harcının borçlu tarafından yatırılmadığından bahisle alacaklının yapmış olduğu feragatlerin hüküm doğurmayacağı yönünde gerekçe ile şikayetin reddine karar verilmesi isabetsiz olduğu-
•   12. HD. 19.12.2016 T. 7524/25595


İİK. mad. 16/1 gereğince şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılmasının zorunlu olduğu-
•   12. HD. 15.12.2016 T. 21367/25408


Satış ilanının, borçluya, satışa hazırlanabilmesi, kendince gerekli duyuruları yapabilmesi ve daha fazla müşteri bulabilmesi için satıştan makul bir süre önce tebliğ edilmesi gerekeceği, satış ilanının tebliğ tarihi ile satış arasında bulunan bir günlük sürenin makul bir süre olmadığı-
•   12. HD. 15.12.2016 T. 20495/25400


İcra takibinin 6552 sayılı Yasa'nın yürürlük tarihi olan 11.09.2014 tarihinden sonra başlatılmış olması halinde; 5393 sayılı Kanunun 15/son fıkrasına eklenen ve iptal edilmeyen "icra dairesince haciz kararı alınmadan önce belediyeden borca yeter miktarda haczedilebilecek mal gösterilmesi istenir" hükmü gereğince öncelikle İcra Dairesi'nce bu işlemin yerine getirilmesi, 10 gün içinde mal beyanında bulunulmaması halinde ise diğer mallar üzerinde haciz uygulanması talebinin, yerine getirileceğinin, icra takibinin 6552 sayılı Yasa'nın yürürlük tarihi olan 11.09.2014 tarihinden önce olması halinde ise; 6552 sayılı Yasa ile 15/son maddesine eklenen yukarıdaki fıkra hükmünün uygulanamayacağının kabulü gerektiği-
•   8. HD. 13.12.2016 T. 8604/16904


Borçluların mirası reddettikleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddiaları borca itiraz olup, ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede yapılması gerektiği- Borçlunun ölüm günü ile beraber üç gün içinde takibin geri bırakılacağı (İİK. mad. 53)- Mirasçı mirası kabul veya reddetmemişse, mirası ret süresince mirasçılar hakkında takip yapılamayacağı; bu maddenin, icra takibinin mirasın reddi süresinde yapılması ya da murisin takibe başlandıktan sonra ölmüş olması halinde uygulanacağı; İİK.nun 53. maddesine aykırı olarak takip yapılması ya da takip işlemlerine devam edilmesi nedenlerine dayalı olarak icra mahkemesine süresiz olarak şikayette bulunulabileceği- Murisin takipten önce öldüğü ve mirası ret süresi geçtikten sonra mirasçılar hakkında takip başlatıldığı anlaşıldığından, İİK 53 ve 16. maddelerinin uygulanamayacağı-
•   12. HD. 12.12.2016 T. 6580/25229


Mahkemece bildirilen ilkeler ışığında, tarafların bildirdiği bankalarca fiilen uygulanan faiz oranları dikkate alınarak, yeniden bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmesi gerekirken, taraflardan banka ismi bildirmesi istenmeden resen Ziraat Bankası, Vakıfbank ve Halk Bankası'na müzekkere yazılarak bu yazı cevapları doğrultusunda yapılan hesaplama ile yazılı şekilde hüküm kurulamayacağı-
•   8. HD. 12.12.2016 T. 857/16822


Borçlu limited şirket hakkında 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 16/2. maddesinde belirtilen 17.08.2016 tarihinden önce icra takibine başlandığı görüldüğünden, adı geçen şirketin, olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan Kanun Hükmünde Kararnameler gereğince kapatılıp kapatılmadığının araştırılarak, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 12.12.2016 T. 9355/25156


İlama aykırılık şikayetinin süresiz olduğu-
•   8. HD. 12.12.2016 T. 12133/16818


Alacaklı şirket TTK'na göre kurulmuş bir anonim şirket olup, kredi veren kuruluş (banka) olmadığı gibi, takip dayanağı ipoteğin de İİK. mad.149 kapsamında karz ipoteği olmadığı anlaşıldığından süresiz şikayete tabi olan istemin kabulü ve icra emrinin iptali gerektiği-
•   12. HD. 08.12.2016 T. 20795/25032


Tebliğ şerhinde yazılı olan "muhatabın çarşıya gittiği" beyanını veren ve haber verilen komşunun açık kimliğinin ne olduğunun tebliğ mazbatasında açıklanmadığı görüldüğünden, bu haliyle tebliğ işleminin, usulüne uygun yapılmadığı- Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabın tebliğ işleminden haberdar olması halinde, geçerli sayılacağı ve şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabileceği- Takibe dayanak belgenin takip talebi ile birlikte icra dairesine ibraz edilmediği ve borçluya sadece ödeme emri gönderilip, takip dayanağı belgenin eklenmediği anlaşıldığından, ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 08.12.2016 T. 7237/25061


40 TL tebligat masrafını yatırması için kesin süre verilmekle birlikte, kesin süreye uymamanın sonuçlarının hatırlatılmadığı ve şikayetin esasının incelenmesi gerektiği-
•   8. HD. 08.12.2016 T. 18691/16718


Gerçek ya da tüzel kişi olan adi ortaklığın ortaklarından her birinin adi ortaklık hakkında yapılan takibe yönelik olarak şikayet hakkı bulunsa da, haciz müzekkeresine karşı borçlunun şikayet hakkı bulunduğundan, üçüncü kişi adına yapılan şikayetin hukuki yararı bulunmadığından reddine karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 08.12.2016 T. 17943/25063


Takip konusu ipoteğin limit ipoteği olduğu, takibin İİK'nun 150/ı maddesi gereğince başlatıldığı görülmüş ise de, dosya içeriğinden, borçlu adına yöntemince yapılan bir hesap kat ihtarnamesi tebliğine rastlanmamış olup, bu durumda borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yapılmasının mümkün olmadığı, İİK'nun 150/ı maddesi uyarınca kredi kullanan asıl borçluya, kredi ilişkisi nedeniyle hesap özeti-ihtarname tebliğ edilmemiş olduğundan, alacaklı tarafından borçlu hakkında ancak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip yapılabileceği ve borçluya İİK'nun 149/b maddesine göre örnek 9 ödeme emri gönderilebileceği, bu hususun kamu düzeninden olup, İİK'nun 16/2. maddesi gereğince süresiz şikayete tâbi olduğu ve mahkemece re'sen nazara alınması gerekeceği, o halde mahkemece, icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 08.12.2016 T. 30812/25042


Anayasa mahkemesinin 13.11.2014 gün ve 2013/95-2014/176 sayılı iptal kararınca icra vekalet ücretinin nisbi olarak hesaplanması gerektiği-
•   8. HD. 08.12.2016 T. 18750/16720


Mahkemece, Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin itirazın iptaline ilişkin kararının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, herhangi bir dava açılmadığı gerekçesiyle hacizlerin kaldırılması yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
•   12. HD. 06.12.2016 T. 31075/24942


İflas sıra cetvelinde şikayetçinin kendi sırasına itiraza ilişkin başvuruda, şikayetçinin İİK. mad. 227/1 ve 16/1 uyarınca, 7 gün içerisinde sadece kendi sırasına yönelik itirazlarını, husumeti iflas idaresine yönelterek İİK. mad. 235/son gereğince icra mahkemesinde ileri sürmesi gerektiği- Şikayetçinin başvurusu sırasında İİK'nın 234. maddesi uyarınca tebliğ avansı yatırmadığı ve sıra cetvelinin ise gazetede ilan edildiği anlaşıldığından, tebliğ avansı vermeyen şikayetçinin 7 günlük itiraz süresinin en son ilan tarihinden itibaren işlemeye başladığı ve davanın bu süre geçtikten sonra açıldığı gözetilerek, şikayetin süreden reddine karar verilmesi gerektiği-
•   23. HD. 06.12.2016 T. 3062/5288


İhaleye girmek için gerekli teminatın eksik yatırılması halinde, icra müdürlüğünün kendiliğinden ihaleyi kaldırma kararı veremeyeceği- İcra müdürlüğünce ilk ihaleye dayalı kaldırma kararına dair yapılan şikayetin, bir hakkın yerine getirilmemesine ve kamu düzenine ilişkin olup süreye tabi olmadığı- İcra müdürünün, İİK. mad. 133'deki usul dışında ihaleyi kaldırma kararından sonra yeniden ihale yapılması halindeyse, İİK. mad. 134/6 hükmüne kıyasen, ihale tarihinden itibaren 1 yıl içinde önceki ihalenin kaldırılması kararını ve buna dayalı olarak yapılan ihalenin iptali istenebileceği- İhalenin icra müdürlüğünce kaldırılmasından sonra yeniden ihale edildiği ve bu ihale tarihinden itibaren 1 yıllık süre içinde şikayette bulunulduğuna göre, şikayetin süresinde olduğu-
•   12. HD. 06.12.2016 T. 6801/24962


İmar uygulaması nedeniyle bedel artırılmasına ilişkin ilamlarla ilgili yapılacak ödemelerde 6487 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun geçici 6. maddesi hükümlerinin uygulanacağına ilişkin, anılan maddenin 12. fıkrası Anayasa'ya aykırı görülerek 13.11.2014 tarihinde Anayasa Mahkemesi'nce iptal edildiğinden uygulanırlığı kalmadığı- İmar uygulaması nedeniyle bedele dönüştürülen pay karşılığının artırılmasından kaynaklanan tazminatlara ilişkin dava ve takiplerde mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretlerinin maktu hesaplanması söz konusu olmayıp nispi olarak belirlenmesi gerektiği-
•   8. HD. 05.12.2016 T. 819/16495


Kefil sıfatıyla kira sözleşmesini imzalayan borçlu yönünden, kiralanan taşınmazın adres bilgisi yerinde yazılı adresin, bu borçlu yönünden bilinen adres olduğunun kabulünün mümkün olmadığı- Takip talebi ve ödeme emrinde yazılı adres, bu borçlu yönünden bilinen son adres olup, buraya gönderilen tebligatın bila tebliğ iade edilmiş olması nedeniyle mernis adresi olmasından dolayı aynı adrese TK'nun 21/2. maddesi gereğince yapılan tebliğ işleminin usule uygun olduğu- Tahliye kararının infazına ilişkin işlem sırasında tutulan tutanakta, borçlu kiracının hazır olduğu yazılmış ve adı geçenin imzadan imtina etmesi nedeniyle imzasının alınamadığı icra müdür yardımcısınca tutanağa şerh edilmiş olup İİK. mad. 8/4 gereğince; icra ve iflas dairesinin tutanakları, hilafı sabit oluncaya kadar muteber olduğundan, adı geçen borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işlemi usulsüz ise de, TK'nun 32. maddesi gereğince tahliye işlemi sırasında hazır olan borçlunun takipten en geç bu tarihte haberdar olduğunun kabulü gerektiği-  Borçlunun, tebligattan haberdar olduğunun kabulü gerekeceğinden, bu tarihten itibaren yasal 7 günlük süreden sonra icra mahkemesine yaptığı başvurunun süresinde olmadığı-
•   12. HD. 01.12.2016 T. 6077/24745


Alacaklının, alacağı ipotekle temin edilmiş olsa da, öncelikle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapmaksızın kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapabilecek olduğu- Borçlunun, senedin takip alacaklısı bankaya teminat olarak verildiği iddisını, senede açıkça atıf yapan bir sözleşmeyle de ispatlaması gerektiği- Takip alacaklısı bankanın, "senedin kredi borcunun geri ödenmesi amacıyla verildiği" yönündeki beyanının, esasen senedin "ödeme aracı olarak alındığı"na yönelik bir savunma olduğu,senedin teminat senedi olduğunun kabulü anlamına gelmeyeceği-
•   12. HD. 01.12.2016 T. 30490/24761


Borçlunun meskeniyet iddiasına konu taşınmaza 09.05.2013 tarihinde konulan haciz için Mahkeme'nin .. sayılı dosyası ile ileri sürülen meskeniyet şikayetiyle ilgili verilen karar henüz kesinleşmemiş ise de eldeki haczedilmezlik şikayeti 16/02/2016 tarihli başka bir haciz işlemine ilişkin olduğundan, derdestlikten söz edilemeyeceği; kaldı ki, 09/05/2013 tarihli haczin düştüğü, alacaklı vekilinin yeniden haciz konulması için 16/02/2016 tarihinde talepte bulunduğu- Her haczin yeni bir şikayet hakkı doğuracağı gözetilerek borçlunun başvurusunun son haciz işlemi yönüyle İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal sürede olup olmadığının tespiti ile başvuru süresinde ise işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
•   8. HD. 01.12.2016 T. 19067/16351


Mahkemece, ilam ve yasa maddesi nazara alınarak, Devlet Bankalarının takip konusu yabancı paraya fiilen uyguladığı en yüksek faiz oranlarının, ilgili bankalar genel müdürlüklerinden sorularak tespiti ile bu oranlar esas alınarak faiz hesabı yapılarak sonuca gidilmesi gerektiği-
•   8. HD. 01.12.2016 T. 27627/16330


Haczin borçluya 103 davetiyesi ile borçluya tebliğ edildiği tarihten itibaren yedi günlük yasal süreden sonra  yapılan haczedilmezlik şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 01.12.2016 T. 5376/24731


Şikayetçi borçluların murisi olan bono keşidecisinin vefatı üzerine, 3 aylık süre dolmadan, şikayetçi mirasçılar aleyhine takip yapıldığından, bu hususun süresiz olarak şikayet konusu yapılabileceği-
•   12. HD. 01.12.2016 T. 5571/24773


Takip konusu ilamda tahliyesine karar verilen yer ile icra müdürlüğünce bu ilamın uygulanması amacıyla gidilen yerin aynı yer olmadığını iddia eden şikayetçi 3. kişinin başvurusu, ilama aykırılık şikayeti olduğu, icra mahkemesince İİK'nun 276. maddesi kapsamında değerlendirme yapılarak şikayetçinin, taşınmazda bulunmasını haklı gösterecek bir belgesi bulunmadığından bahisle şikayetin reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
•   12. HD. 01.12.2016 T. 4763/24754


Araç henüz teslim edilmediğinden faiz işletilmeksizin dosya hesabı yapılması gerektiği-
•   12. HD. 29.11.2016 T. 6161/24566


İcra müdürü kendi verdiği karardan dönemez ise de, şikayet üzerine hakim tarafından her iki kararın da denetlenmesinin mümkün olduğu- Haciz tutanağında "haczin İİK'nun 97. veya 99. maddelerinden hangisine göre yapıldığına esas icra dairesinin karar vereceği" yönündeki kararı yerinde olduğundan, asıl icra müdürlüğünce alacaklı vekilinin başvurusu üzerine, haczin İİK'nun 97. veya 99. maddelerinden hangisine göre yapıldığı konusunda bir karar verilmesi gerekeceğinden, asıl icra müdürlüğünün bu yöndeki talebin reddine yönelik kararı yerinde olmadığı-
•   8. HD. 24.11.2016 T. 6469/15974


K. takdirine itirazla birlikte meskeniyet şikayeti de yapıldığından meskeniyet şikayetine de yetecek avansın yatırılıp yatırılmadığının araştırılması gerektiği- Borçlunun şikayet dilekçesinde kıymet takdir raporuna itiraz ettiği taşınmazlardan biri, aynı zamanda meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmaz olup, mahkemece her iki şikayet konusunun da aynı dosyada çözümlenmesi ve borçludan alınacak tek bir gider avansı ile yapılacak keşifte her iki şikayet konusuna ilişkin olarak da tek rapor alınabilecek olması karşısında, mahkemenin tefrik kararının usul ekonomisi ilkesi gereğince hatalı olduğu-
•   12. HD. 24.11.2016 T. 17257/24283


1983 yılından sonraki el koymaya ilişkin kamulaştırmasız el atma bedellerine dair dava ve takiplerde mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretlerinin maktu hesaplanması söz konusu olmayıp nispi olarak belirlenmesi gerektiği-
•   8. HD. 24.11.2016 T. 19589/16003


Takip dosyalarında ödeme emrinin yanlışlıkla borçlu yerine itiraz eden üçüncü kişiye gönderilmesinin ödeme emirlerinin tebligatlarının iptalini gerektirip ödeme emirlerinin kendisinin iptal edilemeyeceği-
•   12. HD. 22.11.2016 T. 18561/24114


11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa'nın 21. maddesi ile değişik 2942 sayılı Yasa'nın Geçici 6. maddesinin 13. fıkrasında; ''4/11/1983 tarihinden bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarihe kadar kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazların idare tarafından kamulaştırılması hâlinde kamulaştırma bedeli ve mahkemelerce malikleri lehine hükmedilen tazminat ile bu davalara ilişkin mahkeme ve icra vekalet ücretleri de, idarelerce bu maddenin sekizinci fıkrasına göre bütçelerden ayrılacak paydan ve aynı fıkrada belirtilen usule göre ödenip işlem yapılacağı-
•   8. HD. 22.11.2016 T. 8722/15908


Ödeme emri "tebliğ işleminin usulsüz olduğu" şikayetinin 7 günlük süre içerisinde yapılması gerektiği-
•   12. HD. 21.11.2016 T. 6614/23886


Tutuklu olarak bulunan borçluya İİK'nun 103.maddesi uyarınca çıkartılan davetiyenin, İİK'nun 54/1.maddesi dikkate alınmadan Tebligat Kanunu'nun 16. maddesi uyarınca usulsüz tebliğ edilmesi halinde, kıymet takdiri tebliği üzerine borçlunun şikayetinin süresinde olduğu- Borçlu şikayet dilekçesi ile birlikte 120 TL gider avansını yatırmış, mahkemece duruşmada keşif yapılmasına karar verilerek, gider avansından karşılanmayan kısmın tamamlanması için borçluya iki haftalık kesin süre verilmesine ilişkin karar, duruşmada hazır olan borçluya ihtar edilmiş ise de, bilirkişilerin sayısı ve dosyadaki mevcut avans dikkate alınmadan keşif için eksik kalan avans miktarı net olarak belirlenmediğinden söz konusu ihtarın usule uygun kabul edilemeyeceği- Mahkemece sonraki duruşmada "eksik avansın 250 TL olarak tespiti" ile duruşmada hazır olmayan borçluya, avansı tamamlaması için iki haftalık kesin süre verilmiş ve yatırılmamasının sonuçları yazılmış ise de, söz konusu muhtıranın da borçlunun "hapiste hükümlü" olduğundan bahisle Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi uyarınca yapıldığı, bu hali ile de muhtıraya ilişkin tebligatın usulsüz olduğu, gelinen aşamada ise bir yıldan fazla hapis cezası ile mahkum edilen borçlunun kısıtlanarak kendisine vasi atandığı anlaşıldığından, mahkemece, hükümlü olan borçlunun vasisine, eksik avansı tamamlaması için usulüne uygun ihtar yapılması gerekiği; usulsüz ihtar tebliği dikkate alınarak meskeniyete ilişkin şikayetin usulden reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
•   12. HD. 17.11.2016 T. 6112/23785


İhalenin feshi istemi ile kıymet takdiri ya da satış ilanı tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik bir iddiada bulunmadığı halde, icra mahkemesince, bu hususun re'sen dikkate alınmasının hatalı olduğu- K. takdirine ilişkin tebligat usulsüz da, borçlunun satış ilanı tebliği ile kıymet takdirine de muttali olduğunun kabul edilmesi gerektiği-
•   12. HD. 17.11.2016 T. 18919/23772


Yerel mahkemece ihtiyati tedbir kararının HMK'nun 209. maddesi kapsamında verildiği, menfi tespit davasının reddine ilişkin hükümde, HMK'nun 397/2. maddesi kapsamında ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına ilişkin bir hususun belirtilmediğinin anlaşıldığı, yerel mahkemece HMK'nun 209. maddesi belirtildiği için "mahkememizce bu konuda karar verilinceye kadar" şeklindeki ibareden, hükmün kesinleşmesine kadar senedin herhangi bir işleme esas alınamayacağının anlaşılması gerektiği-
•   12. HD. 17.11.2016 T. 5749/23764


İcra emrinde yer alan ''Hemen Ödendiği Taktirde Borcunuz'' başlığı ile yeni bir hesaplama yapılarak takip çıkışı toplam borca icra vekalet ücreti,harç ve resmi mesraflar eklenerek hesap yapılmasının kanunda yerinin olmadığı yapıldığı taktirde bu durumun icra emrinin ya da takip talebinin iptalini gerektirmeyeceği-
•   8. HD. 17.11.2016 T. 19306/15747


İcra kefaletine ilişkin başvuruların, ilama aykırılık iddiası niteliğinde olduğu ve süresiz şikayete olarak ileri sürülebileceği-
•   12. HD. 15.11.2016 T. 16669/23659


Anonim şirketlerde hisse senedi çıkarılması zorunluluğunun olmadığı- Hisse senedi çıkarılmış ise bunların İİK'nun menkul mallarla ilgili haciz ve muhafaza hükümlerini düzenleyen 88. maddesi uyarınca icra müdürlüğünce haczedilip ve muhafaza altına alınacağı- Hisse senedi çıkarılmamış ise borçlunun 3.kişi nezdinde bulunan ve henüz kıymetli evraka bağlanmamış hisse hakları İİK'nun 94. maddesi gereğince, icra dairesi tarafından şirkete haciz yazısı tebliğ olunarak haczedileceği- Borçlunun hissesinin haczedildiğinin tebliği üzerine haczin şirket pay defterine işlenmesi zorunlu olduğu- Ancak şirket pay defterine işlenmemiş olsa bile, şirkete tebliğ tarihinde yapılmış sayılacağı- Öte yandan icra müdürlüğünce mahalline bizzat gidilerek haczin şirkete tebliği suretiyle ve bu hususu tutanakla tespit ederek pay haczi yapılabileceği- Bu durumda da haczin şirkete tebliğ edildiği tarihin haciz tarihi sayılacağı- Anonim ve hisseli komandit şirketlerin henüz kıymetli evrak niteliğinde senede bağlanmamış hisselerinin haczinde, İİK'nun 94. maddesi doğrultusunda yapılan tebliğden sonra şirket idaresi itirazda bulunmamış veya itiraz reddedilmiş ise hisselerin borçlu adına ve hesabına şirket nezdinde ve mamelekinde bulunduğunun kesinleştiği- Haciz keyfiyetinin borçlunun hissesini elinde bulunduran 3. şahıslara ihbar edileceği- Bu konudaki şikayet bir hakkın yerine getirilmesi ile ilgili bulunduğundan borçlunun süresiz şikayet hakkı olduğu-
•   8. HD. 15.11.2016 T. 15039/15530


Borçlu belediyenin 6552 sayılı yasa gereğince mal beyanında bulunması gerektiği- Borçlunun malları haczedilirken, muhafazası ve satılması en kolay ve yokluğu borçluya en az yük teşkil edecek mallardan hacze başlanılması, haciz yapılırken alacaklı ve borçlunun menfaatlerinin mümkün olduğu kadar dengelenmeye çalışılması gerektiği-
•   8. HD. 15.11.2016 T. 14482/15534


Takip borçlusunun üçüncü şahıs nezdinde bulunan hak ve alacakları ile menkul mallarının haczedilmesi öngörülmüş olup haciz müzekkeresi gönderilen diğer takip borçlusu borçlu üçüncü kişi sayılamayacağından gönderilen haciz müzekkeresinin hukuki sonuç doğurmayacağı-
•   12. HD. 14.11.2016 T. 5869/23524


İcra müdürlüğünün daha önce yaptığı işlemlerden kendiliğinden dönmesi mümkün olmadığı- İtirazın yazılı yapılması halinde, bu hususta sınırlayıcı yasal bir düzenleme olmadığından, belirli sözcüklerin kullanılmasının zorunlu olmadığı, borçlunun; "borçlu değilim", "borcum yoktur", "alacaklının takibe yetkisi yoktur", "senet sahtedir", "itiraz ediyorum", "borçtan sorumlu değilim" ve sair şekilde itiraz istemini dile getiren, itiraz iradesini ortaya koyan sözcüklerin kullanılmasının yeterli olduğu, bu konuda, kullanılan sözcüklerin sözlük anlamına bakılmayıp, onu kullanan kişinin gerçek maksat ve isteği göz önünde tutulması gerektiği- Borçlunun dilekçesinden genel olarak "itiraz iradesi" çıkarılabiliyorsa, bunun geçerli bir itiraz olarak kabul edilmesi gerektiği, bu konuda, kuşkuya düşülmesi halinde, borçlu lehine hareket edilmesi gerekeceği, zira, itirazın geçerli sayılmaması durumunda, borçlu borcu kabul etmiş sayılacağından, gerçek iradesine aykırı bir durumla karşı karşıya kalabileceği, kuşku bulunan hallerde, itiraz hakkı süreyle kısıtlanan borçlunun çıkarı, alacaklınınkine göre daha çok korunmaya değer olduğundan, borçlunun pek açık olmayan bildirimlerinin, bu bildirimden çıkarılacak gerçek irade de gözetilerek geçerli bir itiraz bildirimi olarak kabul edilmesinin yasanın düzenleniş biçimine ve amacına uygun olacağı-
•   12. HD. 14.11.2016 T. 6019/23429


Takipten önce vefat eden muris hakkındaki başlatılan takipte mirasçıların mirası ret süresi içerisinde takibe dahil edildiği, mirasın reddine ilişkin davanın icra takibinden ve ödeme emrinin tebliğinden sonra üç aylık mirasın reddi süresi içinde açıldığı ve karara ilişkin ilamın kesinleştiği görüldüğünden, icra takibinin İİK 53 ve TMK'nun 606. maddelerinde belirtilen süreler geçmeden başlatıldığı anlaşılmakla, mahkemece şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 14.11.2016 T. 6076/23512


Ayıplı aracın iadesinin, ayıpsız ile değiştirilmesine ilişkin ilam ile mümkün olduğu- Taşınır teslimine dair ilam icra dairesine verilince, icra müdürünün icra emri tebliği ile 7 gün içinde o şeyin teslimini emredeceği, hükmolunan taşınır veya misli borçlu yedinde bulunursa zorla alınıp alacaklıya verileceği, yedinde bulunmazsa ilamda yazılı değerinin alınacağı, vermezse ayrıca icra emrine gerek kalmaksızın haciz yoluyla tahsil olunacağı, taşınır malın değeri ilamda yazılı olmadığı veya ihtilaflı bulunduğu taktirde icra müdürü tarafından haczin yapıldığı tarihteki rayice göre takdir olunacağı belirtildiği gibi hükmolunan taşınırın değerinin borsa ve ticaret odalarından olmayan yerlerde icra müdürü tarafından seçilecek bilirkişiden sorulup alınacak cevaba göre tayin olunacağı belirtildikten sonra maddenin son fıkrasında "ilgililerin bu hususta icra mahkemesine şikayet haklarının olduğu" hükmüne yer verildiği- Karşılıklı edimin birlikte ifa yükümlülüğü getirdiği- Araç değerinin DİE artış oranına göre belirlenmesinin doğru olmadığı-
•   8. HD. 14.11.2016 T. 27197/15483


Havale tarihine göre borca itirazın ise yasal yedi günlük süre içerisinde olmadığı, alacaklının buna yönelik şikayeti bir hakkın yerine getirilmemesinden kaynaklandığından süresiz olarak ileri sürülebileceği-
•   12. HD. 10.11.2016 T. 5243/23368


Sermaye şirketlerinde alacaklıların, alacaklarını, o ortağa düşen kâr veya tasfiye payından alabilecekleri gibi borçlularına ait olan, senede bağlanmış veya bağlanmamış payların,İİK.'nun taşınırlara ilişkin hükümleri uyarınca haczedilmesini ve paraya çevrilmesini sağlayarak da alabilecekleri- Haczin, istek üzerine, pay defterine işleneceği- Alacaklıların, tüm ticaret şirketlerinde alacaklarını, ortağın şirketten olan diğer alacaklarından da alabilme ve bunun için haciz yaptırabilme yetkisini de haiz olduğu- Yeni TTK hükümleri uyarınca, sermaye şirketi olan limited şirketlerde ortaklardan birinin kişisel alacaklısının, 6762 s. TTK.nun 145. maddesinin aksine, ortağın ortaklık payının haczini ve paraya çevrilmesini isteme hakkına sahip olduğu- Limited şirketlerde pay senetleri birer ispat vasıtası niteliğinde olup, pay senedinin teslimi ile ortaklık hakkının devir ve temlik edilemeyeceği ve yine aynı nedenle bu haklar üzerine rehin ve haciz konulamayacağı- Pay senetlerinin kazanılması ile sermaye payının devralınmış olmayacağı- Esas sermaye payının devredilebilmesinin 6102 sayılı TTK.nun 595 ve 596. maddesi hükümleri şartlarında mümkün olduğu-
•   12. HD. 10.11.2016 T. 30527/23256


Derece kararının yapılması için mutlaka satış sonucu para elde edilmesinin zorunlu olmadığı- İcra müdürünün sıra ve derece kararı yapılmasına yer olmadığına yönelik kararı, bir hakkın yerine getirilmemesi ile ilgili olduğundan, bu kararın, İİK. mad.16/2 uyarınca süresiz olarak şikayete konu edilebileceği-
•   12. HD. 10.11.2016 T. 17901/23324


Mahkemece, öncelikle dava dosyasının getirtilerek incelenmesi, borçlunun mirasının yasal mirasçıları tarafından reddedilip edilmediğinin araştırılması ve bu suretle, mirasçının miras yoluyla kendisine intikal eden taşınmazlardaki borçlunun hisseleri üzerine konulan haczin kaldırılmasına yönelik şikayetinde hukuki yararının bulunup bulunmadığının belirlenmesi, şikayetçinin hukuki yararının bulunduğunun saptanması halinde ise, işin esasının değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 08.11.2016 T. 5397/23157


İİK. mad. 103 uyarınca haciz tutanağının bir örneğinin işlem sırasında borçlunun eşine verilmediği anlaşıldığından,  borçlunun o tarihte haczi öğrendiğinin kabul edilemeyeceği- Borçluya 103 davetiyesi tebliğ edilmediği gibi icra dosyasında haczi daha önce öğrendiğine dair bir bilgi ve belge de bulunmadığından, kıymet takdir raporunun borçluya tebliğ edildiği  tarihe göre yedi günlük sürede gerçekleştiği görülen meskeniyet şikayetinin incelenmesi gerektiği-
•   12. HD. 08.11.2016 T. 5391/23159


"Dava konusu taşınmazın (210.000,00 TL) gerçek değeri üzerinden talep konusu alacak ve fer'ileri ile sınırlı olarak bu miktarın davalılarından müştereken müteselsilen tahsiline" ilişkin tasarrufun iptali ilamında takipte taraf olmayan ve 3. kişi konumundaki kişi hakkında da hüküm içermesi nedeni ile yeni bir takibe konu edilmesi gerektiği, "ilk takip dosyası" üzerinden takibe devam edilemeyeceği-
•   8. HD. 08.11.2016 T. 10301/15224


Kamulaştırmasız el atmaya dayalı tazminat ilamlarının kesinleşmeden takibe konulabileceği-
•   8. HD. 07.11.2016 T. 26805/15098


Bir ilamın nakzı icra muamelelerini olduğu yerde durduracağından alacaklının takibine dayanak yaptığı ilamın bozulması üzerine icra muamelelerinin olduğu yerde duracağı- Bozma kararından sonra bozmaya uyularak yeni verilen ilamla alacaklının duran takibine devam etmesi ve ilamdan kaynaklanan fark alacaklarının muhtıra gönderilmesi suretiyle tahsilinin mümkün olduğu ve bu şekilde devam edilebilecek ilk takipten feragat edilmeksizin başlatılan ikinci takip mükerrerlik oluşturacağı gibi usul ekonomisi ilkesine de aykırılık teşkil edeceği-
•   8. HD. 07.11.2016 T. 15146/15103


Vekille takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması gerektiği ancak asile de tebligat yapılmasının da gerekli olduğu- Sürelerin vekile tebligatla başlayacağı-
•   8. HD. 07.11.2016 T. 16431/15099


Ödenen çek bedelinin istirdatına karar verilmesi talebiyle açılan davanın kabulü halinde ilamın takibe konulması için kesinleşme koşulunun aranmayacağı-
•   8. HD. 31.10.2016 T. 14368/14813


Meskeniyt şikayeti sırasında, İİK. mad. 22 gereğince verilmiş icranın durdurulması kararı bulunmadığından, taşınmazın ihaleye çıkartılabilmesi için, meskeniyet şikayetine konu ilamın kesinleşmesinin beklenmesine gerek bulunmadığı-
•   12. HD. 31.10.2016 T. 17014/22539


Ayıplı aracın iadesinin ayıpsız aracın verilmesine ilişkin ilama bağlı olduğu- Borçlunun aracın tesliminin mümkün olmadığını bildirmesi gerektiği- Aracın fatura değerinin TÜFE endeksine göre güncel değerinin hesaplanmasının doğru olmadığı- İlamda belirtilen 2009 model aracın donanımında 0 km ayıpsız misli, bugün üretilse değerinin ne olacağı hususunda ayıplı aracın teknik donanımını gösteren bilgi, belge ve varsa donanımını gösteren araca ait kitapçık taraflardan temin edilip, muadili olabilecek bir araç belirlenerek, farkların somut olarak tespiti ile haciz tarihi itibariyle aracın değerinin belirlenmesi yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
•   8. HD. 31.10.2016 T. 3493/14782


Yasal mevzuat ve Danıştay'ın 19/02/2003 tarihli emsal içtihadı ışığında; ücret gelirlerinde, vergiden istisna edilen tutarlar ile gelirden yapılacak indirimler Gelir Vergisi Kanunu'nun 23-32 maddeleri aralığında tahdidi olarak belirlendiği, damga vergisi bu istisna ve indirimler arasında sayılmadığı gibi, aynı Yasa'nın 63. maddesinde de gerçek ücrete ulaşılırken yapılacak indirimler arasında damga vergisine yer verilmediğinden, gelir vergisi matrahı belirlenirken damga vergisi brüt ücret alacağından mahsup edilemeyeceği-
•   8. HD. 27.10.2016 T. 17636/14617


İdarenin kamulaştırmasız el atma eyleminin ne zaman olduğunun belirsiz olduğu durumlarda dava konusu taşınmazın yer aldığı bölgenin 21-K-IV imar planında jeolojik sakıncalı alan içerisinde kaldığı durumlarda söz konusu jeolojik sakınca kararının 29.12.1981 tarih ve 1051 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile belirlenen Afet Maruz Sahalar gereği imar planında gösterildiği ve parsele herhangi bir imar izni verilmediği- Kamulaştırmasız el atmanın ne zaman olduğu konusunda taraf beyanları alınarak gerekli araştırma yapılmak suretiyle tarihin belirlenmesi ve buna göre karar verilmesi gerektiği-
•   8. HD. 25.10.2016 T. 9172/14491


İlamda reeskont faizine hükmedildiği halde faiz hesabının avans faiz oranlarına göre yapılmasının doğru olmadığı-
•   8. HD. 20.10.2016 T. 66/14083


İlamda yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verildiği- müteselsil tahsil hükmü bulunmadığı- görüldüğünden, eşit oranda sorumluluğu sağlayacak şekilde icra emri düzenlenmesi gerektiği-
•   8. HD. 20.10.2016 T. 17977/14117


İlamın, "şahsın hukuku" ile ilgili olmakla birlikte, tarafların şahsı ile ilgili hukuki durumlarında değişiklik yaratan bir sonuç doğurmayıp sadece mal varlığını etkilemesi halinde, icra takibe konulabilmesi için kesinleşmesi gerekmeyeceği-
•   8. HD. 20.10.2016 T. 15117/14080


Talep edilen birikmiş nafaka alacağından borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasının aile mahkemesinde görülmesi gerektiği-
•   3. HD. 17.10.2016 T. 12697/11653


Borçlunun, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden temyiz talebi, miktarın temyiz sınırını geçmediği anlaşıldığından, temyiz kabiliyetinin olmadığı- Borçlunun sosyal ve ekonomik durumu ile ilgili zabıta araştırması yapılmadan alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığı- Asıl olan borcun ödenmesi olup, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu semtte veya o yere yakın semtte meskeninin bulunmasının dikkate alınmayacağı-
•   12. HD. 17.10.2016 T. 4470/21677


Kefalete rıza gösterecek eşin borçlunun kendisi olması nedeniyle eş rızasının aranmayacağı-
•   12. HD. 13.10.2016 T. 12256/21462


Avukat olmayan gerçek kişiye vekaletname ile tebligat almak üzere özel yetki verilemeyeceği, usulüne uygun tebligat yapılabilmesi için vekilin avukat sıfatını taşımasının zorunlu olduğu-
•   12. HD. 13.10.2016 T. 18955/21514


Taraflarca bildirilecek bankalardan fiili uygulamaları gösteren faiz oranları sorularak dosya içine konulduktan sonra alacak kalemlerinin net miktarı bulunup dayanak ilamda en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte tahsiline hükmedilen alacaklar için bildirilen banka faizleri diğer kalemler için yasal faiz uygulanarak Yargıtay denetimine elverişli şekilde rapor hazırlanması için konusunda uzman bilirkişiye başvurularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
•   8. HD. 13.10.2016 T. 15360/13689


Mahkemece yapılacak işin dosyaya paranın ödendiği 21.08.2014 tarihi Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararından (13.11.2014) önce olduğundan, bu tarih itibari ile harç maktu hesaplanacağından maktu harç hesabı ile yapılan ödemenin tüm dosya borcunu karşılayıp karşılamadığının belirlenmesi, karşılandığının belirlenmesi halinde Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararının sonuca etkili bulunmadığı- Dosya borcunun tam olarak karşılanmadığının anlaşılması halinde ise Anayasa Mahkemesi'nin iptale ilişkin karar tarihi olan 13.11.2014 tarihi itibariyle bu iptal hükmü derdest dosyalarda uygulanacağından, harcın nispi olarak hesaplanması gerektiği-
•   8. HD. 13.10.2016 T. 26575/13661


Somut olayda, yapılacak bir 'fayda-zarar kıyaslamasında' kişisel verilere kolaylıkla ulaşılmasının yaratması muhtemel olan zararlarının sağlaması muhtemel olan yararlarına göre daha fazla ve daha mühim olduğu anlaşıldığından, davacı tarafın icra müdürlüğüne yaptığı borçlunun anne babasını gösterir aile nüfus kaydının sorgulanarak muris tespit edilmesi halinde adına kayıtlı taşınmaz bulunup bulunmadığının sorgulanmasına ilişkin talebinin yerinde olmadığı- Davacı tarafın, borçlunun varsa pasif taşınmaz kayıtlarının sorgulanması talebinin, alacaklının bu yöndeki bir bilgiye kendi başına ulaşamaması, ancak bu talebin yerine getirilmesi halinde ulaşacağı pasif taşınmaz kaydı vasıtası ile örneğin 'tasarrufun iptali' gibi bir dava açarak alacağına kavuşma imkanına sahip olabilmesi, pasif tapu kaydı sorgulamasın da ulaşılacak bilgi borçlu adına daha önce kayıtlı bulunan taşınmaz bilgisi olup bu bilgi bu taşınmazın şimdiki maliki hakkında herhangi bir bilgi içermemesi, nedenleriyle, borçlu dışındaki herhangi bir 3. kişinin bilgilerinin dosyaya yansıması sonucunu doğurmayacağı gibi borcun tahsili için imkan sağlayabileceği-
•   12. İZMİRBAMHD. 13.10.2016 T. 59/68


Devlet Bankalarının takip konusu yabancı paraya fiilen uyguladığı en yüksek faiz oranlarının, ilgili bankalar genel müdürlüklerinden sorularak tespiti ile bu oranlar esas alınarak faiz hesabı yapılarak sonuca gidilmesi gerektiği-
•   8. HD. 13.10.2016 T. 27653/13657


İlamda faiz ve başlangıç konusunda hüküm yoksa karar tarihinden itibaren yasal faiz istenebileceği- Kesinleşmesi zorunlu ilamlarda kesinleşme tarihinden itibaren yasal faiz istenebileceği-
•   8. HD. 13.10.2016 T. 27/13659


İhale konusu taşınmazın şikayetçinin usulüne uygun kıymet takdirine itirazı üzerine tespit edilen bedel üzerinden satışa çıktığı da gözetildiğinde zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, şikayetçinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı-
•   12. HD. 11.10.2016 T. 16514/21244


Borcun dayanağı olan belgenin icra dosyasına ibraz edilmediği ve dolayısıyla ödeme emri ile birlikte gönderilmediği ileri sürülerek ödeme emrinin iptaline yönelik yapılan şikayetin ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde yapılması gerektiği-
•   12. HD. 10.10.2016 T. 21650/20955


•   12. HD. 10.10.2016 T. 21651/20954


•   12. HD. 10.10.2016 T. 21652/20953


Borçluya 103 davetiyesi tebliğ edilmediğinden, borçlunun hacizlerden en erken kıymet takdir raporunun tebliği tarihinden haberdar olacağı ve bu nedenle meskeniyet şikayetinin süresinde olduğunun kabulü gerektiği-
•   12. HD. 06.10.2016 T. 19191/20848


Bir ilamın nakzının icra muamelelerini olduğu yerde durduracağı- Bir ilam hükmü icra edildikten sonra nakzedilip de aleyhinde icra takibi yapılmış olan kimsenin hiç veya o kadar borcu olmadığı kat'i bir ilamla tahakkuk ederse ayrıca hükme hacet kalmaksızın icranın tamamen veya kısmen eski haline iade olacağı ve bu nedenle borçlunun icranın iadesini isteyebilmesi için (İİK'nun 40/2. maddesi gereğince) bozmadan sonra verilecek kararın kesinleşmesinin zorunlu olduğu- Dayanak ilam bozulduğunda, takip olduğu yerde duracağından, daha önceden yapılan tahsilatların muhtıra tebliği suretiyle alacaklıdan istenmesinin mümkün olmadığı-
•   8. HD. 06.10.2016 T. 27440/13174


Anayasa Mahkemesi'nin 13.11.2014 gün ve 2013/95-2014/176 sayılı iptal kararının, derdest dosyalarda uygulanması gerekir ise de; somut olayda, şikayete konu takip dosyasında 05.06.2014 tarihli dosya hesabına göre, aynı tarihte dosya borcunun icra dosyasına ödendiği, alacaklıya ise 22.09.2014 tarihinde ödeme yapıldığı, dosyada fazla yatırılan bir miktar paranın dahi bulunduğu durumlarda 22.09.2014 tarihi itibariyle icra dosyasının infaz edildiğinin kabulü gerektiği-
•   8. HD. 06.10.2016 T. 14374/13131


Satış bedelinin, taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olması halinde ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü ile işin esasına girilmediğinden, şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilmeden, ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 10.10.2016 T. 19755/20994


•   12. HD. 06.10.2016 T. 23230/20830


Ödeme emrinin tebliğ edildiğinden itibaren; yedi günlük süre geçtikten sonra "borçlu idareye ödeme için başvurulmadan takip başlatıldığından bahisle takibin iptaline" yönelik yapılan şikayetin süreden reddi gerektiği-
•   8. HD. 06.10.2016 T. 14517/13125


İcra müdürlüğünün şikayete konu kararının alacaklı vekiline tebliğ edildiğine dair dosyada bir evrak bulunmadığı, dolayısıyla alacaklı vekilinin, öğrenmeden itibaren 7 günlük yasal süre içinde şikayette bulunduğu anlaşıldığından, mahkemece, şikayet süresinde kabul edilerek şikayetin esasının incelenmesi gerekeceği-
•   12. HD. 04.10.2016 T. 15514/20518


Borçlu şirketin sermaye artırımına gitmediğinden münfesih sayıldığı, ancak ticaret sicil kaydından silinmediği ve aktif durumda olduğu anlaşıldığından, borçlu şirkete icra emri çıkarılmasına ilişkin alacaklı vekilinin talebinin kabulü gerektiği, borçlu şirketin münfesih kabul edilmesinin icra müdürünün takdirinde bulunmadığı-
•   12. HD. 03.10.2016 T. 18479/20358


İİK'nun 89. maddesi gereği borçlunun üçüncü kişideki hak ve alacaklarının haczi için haciz ihbarnamesi gönderilmesi halinde, üçüncü kişinin, borçluya ait hak ve alacak var ise haciz gereği işlem yapması, yok ise icra dairesine itirazlarını bildirmesi gerektiği- Üçüncü kişi kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine 'borçlunun kendilerinde bulunan alacağı üzerinde muhtelif icra müdürlüklerince konulan hacizler bulunduğunu' bildirilmesine rağmen, icra müdürlüğünün hacizli miktarın dosyaya gönderilmesine ilişkin karar vermesi durumunda, üçüncü kişinin, icra müdürlüğünün bu kararının iptalini istemekte hukuki yararının bulunduğu-
•   12. HD. 29.09.2016 T. 18585/20036


Tüzel kişiler bakımından resmî kayıtlardaki adresleri esas alınacağından, tebligat yapılan adresin, tebliğ tarihi itibariyle muhatabın ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması durumunda, daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, bu adrese  7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35/4. maddesi uyarınca tebligat yapılabileceği- İhale bedelinin süresinde yatırılımaması durumunda ihaleyi fesih yetkisi, münhasıran icra müdürüne ait olup, icra mahkemesince bu nedenle ihalenin feshine karar verilemeyeceği- ihale bedelinin süresinde yatırılmaması nedeniyle ihalenin kaldırılması talebinin, icra müdürlüğüne yapılması gerekmekte olup, icra müdürünün bu talep üzerine vereceği ret veya kabul kararının, icra mahkemesinde şikayet konusu yapılabileceği, icra mahkemesinin şikayeti kabul ederse, icra müdürlüğüne ihalenin kaldırılmasına karar vermesini emredeceği-
•   12. HD. 29.09.2016 T. 25201/20146


İcra kefilinin eşinin, kefalete rıza göstermemesi ve tutanağa kefilin sorumlu olacağı borç miktarının kefilin kendi el yazısı ile yazmaması halinde,  kefalet tutanağı, TBK.'nun 583 ve 584. maddelerinde belirtilen şartlara uygun olarak düzenlenmediğinden, "icra emrinin iptaline" karar verilmesi gerektiği, bu durumda, icra kefaletinin de iptaline karar verilemeyeceği-
•   12. HD. 29.09.2016 T. 17846/20126


Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi gün içerisinde yapılmasının zorunlu olduğu-
•   12. HD. 29.09.2016 T. 25830/20123


İstihkak iddiasına ilişkin İİK. 96 vd. maddelerinin menkul mallar için uygulanmayacağı- Taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması istemi icra memurunun işlemine yönelik şikayet mahiyetinde olduğundan şikayet koşulları doğrultusunda çözümlenmesi gerektiği-  Haciz tarihi itibariyle tapuda borçlunun malik görünmesi nedeniyle, tapu kütüğüne şerh verilen satış vaadi sözleşmesinin hacze engel olmadığı gözetilerek, şikayetin reddine karar verilmesi gerektiği-
•   8. HD. 29.09.2016 T. 12431/12746


Davalının mülkiyet iddiasının bulunmadığı, bağımsız bölümün kat karşılığı inşaat ve satış vaadi sözleşmesine göre davacı arsa sahibine düştüğünün tarafların kabulünde olduğu, taşınmazın fiilen ve hukuken teslime hazır olduğu halde davacı tarafça teslim alınmaktan imtina edildiğine ilişkin savunmada bulunduğu ve bu durumda ilamın infazı için kesinleşmesi gerekmeyeceği-
•   8. HD. 29.09.2016 T. 15490/12773


Tebligatı çıkaran mercii tarafından ""Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda tebligatın TK'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması"na dair şerh verilmeden, salt "mernis adresi" ibaresine dayanılarak, dağıtıcı tarafından 21/2. maddeye göre tebliğ işlemi yapılamayacağı- Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılacağından, şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihinin esas olacağı ve bu tarihin aksinin karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabileceği-
•   12. HD. 27.09.2016 T. 17416/19934


Borçlu tarafından, dosya borcunun tamamının (asıl alacak ve fer'ileri) icra dairesine depo edilmiş olması halinde, mahkemece, aşkın hale gelen hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 27.09.2016 T. 23229/19884


•   12. HD. 27.09.2016 T. 23203/19883


Bir kira dönemi içinde alacaklı tarafından tahliye ilamının infazının istenmesi gerektiği, bu sürenin aşıldığı durumlarda icra dosyasından tahliyeye yönelik infaz istenmesinin kira sözleşmesinin yenilendiği anlamına geleceği ve infazının mümkün olmadığı-
•   8. HD. 26.09.2016 T. 14633/12620


Şikayetçi taraf 89/2 haciz ihbarnamesinin tebliği üzerine 89/1 haciz ihbarnamesinden haberdar olmuş ve bu öğrenme tarihine göre de İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreyi geçirdikten sonra 89/1 haciz ihbarnamesine yönelik olarak usulsüz tebliğ şikayeti ile icra mahkemesine başvurmuş olduğundan, istemin süre aşımından reddi gerektiği-
•   12. HD. 22.09.2016 T. 3639/19489


Hakaretten kaynaklanan manevi tazminat alacağına ilişkin davanın, tarafların şahsı ya da ailevi yapılarına ilişkin hukuki durumlarında ve bunlara ilişkin sicil ve kayıtlarında bir değişiklik yaratmadığı, tarafların mal varlığını etkilediği, bu konudaki ilamın takibe konulabilmesi için kesinleşmesinin gerekmediği-
•   8. HD. 22.09.2016 T. 15180/12507


Haciz işleminin kaldırılması şikayetine konu taşınmazlara ilişkin satış işlemlerinin yapılmış olduğundan, şikayetçinin yedi günlük süreden sonra, yaptığı şikayetin süre aşımı sebebiyle reddine karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 19.09.2016 T. 3915/19100


Haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabi olup, bu sürenin öğrenme tarihinden başlayacağı- İİK'da haczinin yenilenmesine dair bir düzenleme mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz yeni bir işlem olup borçlunun her haciz için şikayet hakkı bulunduğu-
•   12. HD. 19.09.2016 T. 3849/19092


Faiz şikayetinin süresiz şikayet olduğu ve her zaman ileri sürülebileceği- Borçlunun şikayeti, takip öncesi ve takip sonrası faize yönelik şikayet olup, daha önce borçlu vekili banka ismi bildirdiğinden bu kez alacaklı vekilinin bildireceği bankalardan, kıdem tazminatı faiz hesabı için (hakkın) doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının sorulması ve hakkın doğum tarihinden dosya hesabının yapıldığı tarihe kadar kıdem tazminatı için istenebilecek faiz miktarının dosyaya celp edilen bankaların faiz oranları karşılaştırılarak, diğer alacaklar yönünden ise ilamda belirtilen tarihlerden itibaren dosya hesabının yapıldığı tarihe kadar yasal faiz üzerinden bilirkişiye hesaplattırılması gerektiği- Sadece takip tarihinden dosya hesabının yapıldığı tarihe kadar faiz hesabı yapan bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmesinin hatalı olduğu-
•   8. HD. 22.06.2016 T. 1540/11015


Devir Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonu kararı ile devri yapılan şirkete ait hak, alacak ve borç bulunması halinde söz konusu şirketin devredildiği kuruma geçmiş sayılmasına karar verildiğinden, İcra Müdürlüğü'nce borçlu şirketin dosya borcundan dolayı Büyükşehir Belediyesi'ne gönderilen muhtıranın usule uygun olduğu-
•   8. HD. 21.06.2016 T. 8484/10964


E. hükmü içeren ve kesinleşen Sayıştay kararı ile ilamların icrası yolu ile takip yapılabileceği-
•   8. HD. 20.06.2016 T. 26957/10872


•   8. HD. 20.03.2015 T. 3670/6535


Şikayetçiye gönderilen 3. haciz ihbarnamesini, vasisine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ve bu tarihten sonra 7 günlük sürede ikinci haciz ihbarnamesi tebliğ işleminin usulsüzlüğünün ileri sürülmemiş bulunduğu-
•   12. HD. 17.06.2016 T. 15869/17251


Kamulaştırmasız elatmaya ilişkin eylemin 1983 yılından önce olduğunun kabulü gerektiğinden olayda uygulanması gerekli 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Geçici 6. maddesinin 7. fıkrası uyarınca el koymaya ilişkin kamulaştırmasız elatma bedellerine dair dava ve takiplerde mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretlerinin nispi hesaplanması söz konusu olmayıp maktu olarak belirlenmesi gerekeceği-
•   8. HD. 16.06.2016 T. 1456/10628
Hepsihukuk: Hesaplamalar: Mobil Hesaplama ve İçtihat Programı

İcra Hesapmatik: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

avatar_Özgür KOCA
Borçlunun bildirdiği öğrenme tarihine göre, "sıra cetveli tebliğ işleminin usulsüzlüğü"ne ilişkin icra mahkemesine yaptığı başvuru, İİK. mad 16/1'de öngörülen yasal yedi günlük süreden sonra olduğundan, mahkemece, şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 16.06.2016 T. 3027/17179


İİK. 150/ı maddesi koşullarının oluşmadığı nedeniyle icra emri gönderilemeyeceğine ilişkin şikayet ve ipotek limitinin aşıldığı yönündeki şikayetlerin süresiz olarak her zaman ileri sürülebileceği-
•   12. HD. 15.06.2016 T. 13097/16997


Temlik eden alacaklı, takipte taraf olmadığından temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekeceği - Temlik işlemine ilişkin yapılan sözleşmenin adi olarak taraflar arasında 23.07.2014 tarihinde düzenlenmiş ise de, söz konusu bu temlik, icra müdürlüğüne 24.03.2015 tarihinde sunulduğundan, takip dosyası açısından bu tarihten itibaren sonuç doğuracağı-
•   12. HD. 15.06.2016 T. 9495/17001


Alacaklının, vade günündeki kur üzerinden alacağın Türk Parasına çevrilerek ödenmesini talep etmesinde bir usulsüzlük yok ise de; dayanak ilamda avans faizi istenebileceğine dair bir hüküm olmadığından, Türk Parası üzerinden başlatılan takipte yasal faiz talep edilmesi gerektiği değerlendirilmeden, avans faizi oranı üzerinden yapılan faiz hesabına dayalı bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
•   8. HD. 15.06.2016 T. 26144/10513


İcra ve İflas Kanununda taşınmaz haczinin yenilenmesine dair bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz yeni bir işlem olup borçlunun her haciz için şikayet hakkının olduğu-
•   12. HD. 15.06.2016 T. 15999/17025


Sigorta Tahkim Komisyonu'nun kararına karşı borçlu vekili tarafından takip tarihinden önce 07/03/2014 tarihinde itiraz başvurusunda bulunulmuş ve itiraz başvurusunun usulüne uygun olarak yapıldığı kabul edilerek itirazın hakem heyetine tevdine karar verildiğinden, mahkemece takip tarihinden önce yapılan 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30. maddenin 12. fıkrasındaki değişiklik ve usulüne uygun itiraz birlikte değerlendirildiğinde şikayetin kabulüne karar vermek gerekeceği-
•   8. HD. 15.06.2016 T. 25812/10514


İş ortaklığının tüzel kişiliği bulunmadığı için şikayet müessesine başvuramayacağı, dolayısıyla şikayetin reddine karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 14.06.2016 T. 3124/16804


Gayrimenkulün teslimine dayalı tahliye emrinin, kamulaştırmaya ilişkin tescil işlemlerini içeren belgeler eklenerek gönderildiği, yapılan bu işlem nedeni ile davacılara tebliğ edilen İstanbul Büyükşehir Belediyesi Emlak Yönetimi Daire Başkanlığı Kamulaştırma Müdürlüğü işleminin iptali ve yürütmenin durdurulması için dava açıldığı ve İstanbul 2. İdare Mahkemesi'nce 2014/1719 Esas sayılı karar ile '' yürütmenin durdurulması isteğinin kabulüne '' karar verildiği görüldüğünden, bu durumda gönderilen tahliye emri ile yürütülmekte olan takibin durdurulması gerekeceği-
•   8. HD. 14.06.2016 T. 22866/10390


Şikayete konu taşınmazların haczine ilişkin örnek 103 davet kağıdının, borçlu vekiline 27.02.2012 tarihinde tebliğ edildiği; 09.03.2012 tarihinde 7 günlük süre geçirilerek yapılan haczedilmezlik şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddinin gerekeceği-
•   8. HD. 14.06.2016 T. 25648/10422


İlamın bozulmasından sonra kurulan yeni hüküm icra dosyasına ibraz edilerek bakiye borç muhtırası tebliğ edildiği ve icra hukuk mahkemesinin yeni ilama göre muhtıra çıkarılmasının usule uygun olduğu yönündeki kabulü yerinde ise de; mahkemece gerektiğinde bilirkişi incelemesi yapılarak, dosya hesabının yapılan ödemeler nazara alındığında doğru olup olmadığının denetlenmesi ve muhtıra ile istenilebilecek miktarın belirlenmesi gerektiği-
•   8. HD. 13.06.2016 T. 26700/10356


Taraflar arasında dava konusu taşınmazlara yönelik mülkiyetin daha önce açılan davalarda tartışıldığı ve kararların kesinleştiği anlaşılmakla, men'i müdahale ilamının takibe konulabilmesi için kesinleşmesinin gerekmeyeceği-
•   8. HD. 13.06.2016 T. 8544/10300


Takip konusunun ihitiyaç kredisi olduğu ve şikayetçi borçlunun takibe konu kredi sözleşmesinin kefili olduğu, takibin asıl borçlu ile birlikte şikayetçi kefil hakkında başlatıldığı anlaşılmakla, alacaklı bankanın kefil olan şikayetçi borçlu hakkında icra takibi yapabilmesi için, 6098 sayılı yasanın 585.maddesinde öngörülen koşullardan birinin bulunmasının zorunlu olduğu, bu husustaki başvurunun 2004 sayılı kanunun 16.maddesi kapsamında şikayet olup, borçlunun süreye bağlı olmaksızın takibin iptali için icra mahkemesine başvuru hakkı bulunduğu-
•   12. HD. 07.06.2016 T. 12838/16097


Alacağa ilişkin ilamın, kesinleşmeden infaz edilebileceği- İlamın hüküm kısmının aynen infaz edilmesi gerektiği, "dar yetkili" icra mahkemesinin yorum, tahmin ve takdir yoluyla hüküm kısmını değiştiremeyeceği- İcra müdürünün de, itirazın iptaline ilişkin ilamın hüküm fıkrası ile bağlı olup, mahkeme kararını yorumlayarak işlem yapamayacağı- İtirazın iptaline ilişkin ilamın hüküm kısmında "5.384,83 TL üzeri"nden takibin devamına karar verildiğine ve hükümde açıkça, bu alacağın bir kısmının "asıl alacak", bir kısmının da "işlemiş faiz olduğu" belirtilmediğine göre, 5.384,83 TL'nin tamamının asıl alacak olarak kabulü ile faiz hesabının buna göre yapılıp dosya alacağının belirlenmesi gerektiği-
•   12. HD. 07.06.2016 T. 2157/16007


KDV muafiyetinin satış şartnamesinde gösterilmemesi, satış öncesi döneme ilişkin bir şikayet olup, satış ilanı tebliğ edildiği halde süresinde şikayet edilmeyen satış öncesi işlemler kesinleştiğinden, artık bu hususa dayalı olarak ihalenin feshi istenemeyeceği- KDV muafiyetinin satış şartnamesinde gösterilmemesi hususu borçlu tarafından açıkça ileri sürülmediği ve ihalenin feshi yargılamasında mahkemece re'sen bakılacak hususlardan olmadığı halde mahkemece bu hususun fesih nedeni olarak kabul edilmesinin isabetsiz olduğu- Satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini isteme hakkının sadece "kendisine tebligat yapılmayan" ilgilisine şikayet hakkı vereceği- Satışı yapılan taşınmazın özellikleri dikkate alındığında, her yöreden alıcısı çıkabilecek otel, fabrika veya benzeri nitelikte bir mal olmaması, değeri itibariyle de ulusal bir gazetede ilanın zorunlu olmaması karşısında, satış kararında ulusal veya yerel gazete olduğu belirlenmeden yerel gazetede ilan yapıldığı gerekçesi ile ihalenin feshine karar verilmesinin hatalı olduğu-
•   12. HD. 06.06.2016 T. 14452/15924


25.09.2013 Karar tarihli takip konusu ilama göre, idarenin kamulaştırmasız elatma eylemi 1995 yılından sonrasına ait olup olayda uygulanması gerekli 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Geçici 6. maddesinin 13. fıkrası Anayasa'ya aykırı görülerek 13.11.2014 tarihinde Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmiş olmakla uygulanırlığı kalmadığından, böylece 1983 yılından sonraki el koymaya ilişkin kamulaştırmasız el atma davalarında borçlunun gayrimenkul, menkul, hak ve alacaklarına haciz uygulanmasının hukuka uygun olacağı-
•   8. HD. 06.06.2016 T. 26032/9952


Borçlu kendisine gönderilen ödeme emrinin tebliğ tarihinin tespitini ve bu ödeme emrine ilişkin takibin iptalini talep ettiğinden, uyuşmazlık konusu miktar 5.440,00 TL'den fazla olup, mahkeme kararı miktar itibariyle kesin nitelikte bulunmadığı-
•   8. HD. 02.06.2016 T. 7834/9680


İ.un Belediyesinden talep edilen borcun, borca ilişkin devir, tasfiye ve paylaştırma komisyonu kararı getirtilip incelenerek şikayet konusu borç muhtırası tarihi itibarı ile Hatay Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na devredilip devredilmediği, devredilmişse ne miktarda devredildiğinin devir, tasfiye ve paylaştırma komisyonu kararıyla tespit edilip, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 02.06.2016 T. 1928/15640


"İkinci haciz ihbarnamesine yapılan itirazın geçerli olması nedeniyle, üçüncü haciz ihbarnamesinin gönderilemeyeceği" ileri sürerek, "üçüncü haciz ihbarnamesinin iptali" talebiyle yapılan başvuru, bir hakkın yerine getirilmemesi (İİK. mad. 16/2) ile ilgili olduğundan süresiz olarak şikayete konu edilebileceği-
•   12. HD. 02.06.2016 T. 2260/15758


İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmadığı ve aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz olup borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkının olduğu- Borçlunun, taşınmaz üzerine konulan hacizden en geç icra müdürlüğüne sunduğu dilekçe tarihi ve  kıymet takdirine itiraz duruşmasında haberdar olduğu ve bu tarihler itibariyle şikayetin 7 günlük sürede yapılmadığı anlaşıldığından, mahkemece, meskeniyet şikayetinin süre aşımından reddi gerekeceği-
•   12. HD. 02.06.2016 T. 14040/15667


1. haciz ihbarnamesine yasal süresi içinde itiraz etmiş olmakla üçüncü kişi nezdinde kesinleşmiş bir alacak bulunmadığından, kendisine 2. haciz ihbarnamesi gönderilemeyeceği, buna rağmen tebliğe çıkartılan 2 ve 3 haciz ihbarnamelerinin iptali istemi, bir hakkın yerine getirilmemesine ilişkin olup İİK. mad. 16/2 uyarınca süresiz şikayete olarak şikayete konu edilebileceği-
•   12. HD. 01.06.2016 T. 15032/15431


Bankanın haciz yazısına karşı rehin, takas ve mahsup hakkını ileri sürmesinin istihkak iddiası olduğu ve buna göre işlem yapılması gerektiği-
•   8. HD. 01.06.2016 T. 25790/9618


Haczedilmezlik şikayetinin, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olduğu, bu sürenin öğrenme tarihinden başlayacağı, şikayete konu hacze ilişkin olarak borçlulara tebligat yapılmışsa tebliğ tarihinden, aksi halde haczi öğrenme tarihinden başlayacağı, takip dosyasının yapılan incelemesinde, borçlulara hacze ilişkin bir tebligatın yapılmadığının anlaşıldığı, bu durumda, asıl olan borçluların haczi öğrendiğini beyan ettikleri tarih olup aksinin yazılı belge ile ispat edilmesinin zorunlu olduğu, borçluların bildirdikleri bir öğrenme tarihi bulunmadığından şikayet tarihinin öğrenme tarihi olarak kabulü gerekeceği-
•   12. HD. 01.06.2016 T. 880/15504


Takibin şekline göre uygulanması gereken İİK'nun 150. maddesi uyarınca borçlunun her türlü itirazını ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren 7 günlük sürede icra dairesine yapmasının zorunlu olduğu, mükerrerlik iddiası da borca itiraz niteliğinde olduğundan yasal sürede icra dairesine yapılması gerekeceği, şikayet yoluyla mükerrerlik nedeniyle takibin iptali istenemeyeceği gibi, bu hususun re'sen de nazara alınamayacağı-
•   12. HD. 01.06.2016 T. 13886/15492


Aşkın haciz nedeniyle hacizlerin kaldırılması yetkisi icra mahkemesine ait olup; icra müdürlüğünün hacizlerin kaldırılması yönünde bir yetkisinin olmadığı-
•   12. HD. 01.06.2016 T. 989/15550


Takibe dayanak İdare Mahkemesi ilamında "davacının müstafi sayılmasına dair işlemin iptaline, davacının işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faizi ile birlikte ödenmesine" dair kısım eda hükmü içermediğinden ilamsız takip yapılmasında bir usulsüzlük bulunmadığı,  ancak, anılan ilamdaki yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı tarafından davacıya verilmesine hükmedildiğinden, hükmün bu kısmının eda hükmü içermesi nedeniyle ilamlı takip yapılması gerektiği-
•   12. HD. 31.05.2016 T. 14934/15297


İlama aykırı fazla nafaka istendiğine ilişkin şikayetin süresiz olarak yapılabileceği-
•   8. HD. 26.05.2016 T. 1702/9160


Temyizin kararın icrasını durdurmayacağı- Kararın kesinleşmemiş olmasının, kararın yerine getirilmesini önlemeyeceği-
•   8. HD. 26.05.2016 T. 640/9159


Hasmın yanlış, hatalı ya da eksik gösterilmiş olmasının, ihalenin feshi talebinin esasının incelenmesine engel teşkil etmeyeceği-
•   12. HD. 25.05.2016 T. 10779/14760


Hacizden doğan istihkak davası açılabilmesi için hukuken geçerli bir haczin bulunmasının zorunlu olduğu- Haciz tutanağı içeriğine göre, davacı üçüncü kişi haciz baskısı altında ve muhafaza işleminin yapılmasını önlemek amacı ile dava açma haklarını da saklı tutarak, dosya borcunun tamamını ödediğini belirtip, buna ilişkin dekontu sunduğundan, borcun iradi ödenmesinden bahsedilmesinin mümkün olmadığı ve bu koşullarda haczin, yatırılan paraya ilişkin olduğunun kabulü ve istihkak davası açılabilmesi için ortada hukuken geçerli bir haczin varlığının kabulü ile işin esasına girilip toplanacak delillere göre bir karar verilmesi gerekeceği; "ortada İcra Dairesince yapılmış bir taşınır haczinin ve hukuken geçerli bir para haczinin olmadığı, dolayısıyla istihkak davasının konusunun bulunmadığı"nın ileri sürülemeyeceği-
•   . HGK. 25.05.2016 T. 17-789/634


İlama aykırılık sebebiyle yapılan şikayetlerin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebileceği-
•   8. HD. 23.05.2016 T. 25835/8996


Mükerrer takipte şikayetin süreye bağlı olmadığı-
•   8. HD. 12.05.2016 T. 1495/8746


Şikayet dilekçesinin Ankara 5. İcra Hukuk Mahkemesi'nde 16.07.2014 tarihinde 2014/800 Muhabere numarası ile kayda girdiği ve Bursa Nöbetçi İcra Hukuk Mahkemesi'ne gönderildiği; bu haliyle şikayetin 7 günlük süresi içerisinde yapıldığı; mahkemece süresinde yapılan şikayetin esası incelenerek sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği-
•   8. HD. 12.05.2016 T. 1423/8745


Menfi tespit davalarının, kabul ve red tefriki yapılmaksızın, kesinleşmeden takibe konu edilemeyeceği, ilamın esasına ilişkin hüküm kısmı kesinleşmeden vekalet ücretine ilişkin kısmının da icra takibine konu edilemeyeceği-
•   8. HD. 12.05.2016 T. 701/8748


Ödeme emrinde, icra müdürlüğünün hesap numarasının bulunmadığından şikayetin kabulü ile ödeme emrinin iptaline karar vermesi gerekirken şikayetin reddi yönünde hüküm tesis edilmesinin isabetsiz olduğu-
•   12. HD. 11.05.2016 T. 2078/13872


Satışı talep edilen menkullerin yapılan ihalede alıcı çıkmaması üzerine satışın düştüğü, ancak İİK'nun 106. maddesine göre altı aylık yasal süresi içerisinde yeniden satış talebinde bulunulması ve satış avansının yatırılması halinde, ayrıca ayrıca İİK.nun 129/son maddesi gereğince, ikinci ihalede alıcı çıkmaması nedeniyle satış talebinin düşmesinden itibaren 6 aylık satış isteme süresinin yeniden başlayacağı, alacaklının yasal altı aylık süre içerisinde yeniden satış talebinde bulunduğu anlaşıldığından taşınırlar üzerindeki haczin düşmediği, dolayısıyla şikayetin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 11.05.2016 T. 11294/13958


Beş adet ineğin kaydının iptali, adına tescil ve teslimi, on adet koyunun iadesi, olmadığı takdirde, bedellerinin tahsilinin ilişkin davanın kabulüne dair verilen kararın infazı için kesinleşmesi gerekmediği-
•   8. HD. 05.05.2016 T. 847/8341


"İcra kefaletinin, TBK'nun 583. maddesindeki şekil şartlarına uygun olmadığı, icra kefilinin el yazısı ile düzenlenmediği gibi borç miktarının belirtilmediği ve eşin rızasının alınmadığı" ileri sürülerek "icra emrinin iptali ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi" istemi ile icra mahkemesine yapılan başvuru ile " icra emrinde ... yazıldığı" beyan edilerek "kefalet aktine aykırı doldurulan icra emrinin iptaline karar verilmesi"ne yönelik şikayetin konularının aynı olmadığı ve icra kefaletinin geçerli olup olmadığı hakkında mahkemece re'sen bir inceleme ve tartışma da yapılmayıp bu konuda hüküm tesis edilmediğinden daha sonra yapılan  şikayet yönünden kesin hükmün varlığından söz edilemeyeceği- İcra kefaletinin geçerli olmadığına yönelik şikayetin İİK'nun 16/2. maddesi kapsamında süresiz şikayete konu edilebileceği-
•   12. HD. 05.05.2016 T. 1621/13340


Borçlu dışında kalan aile efradından olan anne, baba ve eşin nüfus kaydının alınarak ölü olup olmadıkları ve ölmüş iseler dosyaya taraf kaydederek mal varlığı sorgulaması ve araştırması yapılarak icra dosyası ile ilgisi olmayan üçüncü kişiler yönünden uygulanmasının mümkün olmadığı, nüfus kaydı ve diğer sorgulama işlemlerinin hakkında takip kesinleşen borçlular yönünden uygulanabileceği, üçüncü kişiler ile ilgili yapılacak sorgulamaların Anayasa'nın 20. maddesinde düzenlenen temel hak ve hürriyetlere aykırılık oluşturduğu, takip ile ilgisi bulunmayan borçlu durumunda olmayan kişilerin kişisel kimlik bilgileri ile durumlarının araştırılmasının icra müdürlüğünde görevli katip ve müdürlerin görevleri kapsamında bulunmadığı- Alacaklı vekilince, borçlunun anne ve babasının ölmüş olduğunun bildirilmesi ve taşınmaz bilgilerinin sunulması halinde, İİK. mad. 94. uyarınca gereğince işlem yapılabileceği-
•   12. HD. 05.05.2016 T. 33810/13366


Ödeme emrinin yasal unsurlarının eksik olduğu ve sair şikayetin  yedi günlük sürede icra mahkemesinde ileri sürülmesi gerektiği-
•   12. HD. 04.05.2016 T. 240/13177


Alacaklının genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatabilmesi için herhangi bir belgeye dayanmasının gerekmeyeceği- Elektrik faturalarında kayıp kaçak bedeline dayalı icra takibi bir belgeye dayanmadığından, buna ilişkin bir belgenin sunulması ve ödeme emrine eklenmesinin de söz konusu olmayacağı-
•   12. HD. 04.05.2016 T. 1909/13125


İki veya daha fazla işletmenin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri ortaklığın (Joint Venture'nin) tüzel kişiliği bulunmadığından taraf ehliyetinin de olmadığı-
•   12. HD. 04.05.2016 T. 7551/13160


Teminatların amacı dışında kullanılamayacağı, üzerine ihtiyati tedbir konulamayacağı ve haczedilemeyeceği (5957 s. Sebze ve Meyveler ile Y.li Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun mad. 12/3)- Borçlunun, Büyükşehir Belediyesi nezdindeki teminatlarına haciz konulması yönündeki işlemi yasaya aykırı olup, üçüncü kişi Belediyenin de anılan haczin kaldırılmasını istemekte hukuki yararının bulunduğu-
•   12. HD. 04.05.2016 T. 131/13123


Gerçek ya da tüzel kişi olan adi ortaklığın ortaklarından her birinin, adi ortaklık hakkında yapılan takibe yönelik olarak şikayet haklarının bulunduğu, icra mahkemesine "adi ortaklık adına" yapılan başvurunun ise, "aktif husumet yokluğu" nedeniyle reddi gerekeceği- İcra mahkemesince kısa kararda, "Davacının yetki itirazının kabulüne" gerekçeli kararda ise "Davacıların.... İcra Dairelerinin yetkisine itirazının kabulü ile ... İcra Dairelerinin yetkisizliğine, süresinde ve talep halinde icra dosyasının ... İcra Dairelerine gönderilmesine" şeklinde karar verilerek kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki meydana getirildiği-
•   12. HD. 03.05.2016 T. 286/12972


Borçlunun şikayeti, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayet niteliğinde olup, İİK. mad. 16/1 gereğince; şikayetin bu işlemin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması gerektiği-
•   12. HD. 03.05.2016 T. 622/13038


Şikayetçi tarafından İİK'nun 89. maddesine göre gönderilen ikinci haciz ihbarnamesi tebligatının usulsüz olduğu ileri sürülmüşse de , üçüncü haciz ihbarnamesinin üçüncü kişiye tebliğ edildiğine ve üçüncü kişi tarafından üçüncü haciz ihbarnamesi tebliğinin usulsüzlüğü açıkça ileri sürülmediğine göre, şikayetçinin en geç üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği tarihte, şikayete konu ikinci haciz ihbarnamesi tebligatından haberdar olduğunun kabulü gerektiği- Üçüncü kişi, üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği tarihten itibaren, (İİK. mad. 16/1) yasal yedi günlük süre içinde icra mahkemesine şikayette bulunmadığından, şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 03.05.2016 T. 2253/12958


Mahkemece, 6360 sayılı Yasa'nın Geçici 1. maddesinin 3. fıkrası hükmü uyarınca Valilik bünyesinde oluşturulan Devir Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonu'ndan araştırılarak takip alacaklısının İzmir İl Özel İdaresi'ndeki çalıştığı birimin hangi kurum veya kuruluşa devredildiği, takip konusu borcun Hazine'ye devredildiğine ilişkin komisyon kararı bulunup bulunmadığı belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
•   8. HD. 03.05.2016 T. 4038/8180


•   8. HD. 03.05.2016 T. 4030/8177


•   8. HD. 03.05.2016 T. 4013/8178


Borçlunun istemi, bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, vadesi gelmeyen senetler hakkında icra takibi yapılmasına ilişkin icra memur muamelesini şikayet niteliğinde olup, anılan şikayetin İİK'nun 168/1. ve 16/1. maddeleri uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde yapılması gerekeceği-
•   12. HD. 02.05.2016 T. 459/12861


Takip asıl borçlu yönünden kesinleştikten sonra icra kefiline icra emri gönderilmiş ise de, "icra kefilinin el yazısı ile icra kefaleti verilmediği" anlaşıldığından, bu eksiklik nedeniyle "kefaletin geçersiz olduğun"un kabulü gerekeceği- İcra kefaletinin geçersizliği ve iptaline karar verilmesi icra mahkemesinin görev alanı dışında olup, "icra kefiline çıkarılan icra emrinin ve buna bağlı olarak icra kefiline ait mallara konulan haczin iptali"ne karar vermekle yetinilmesi gerekirken icra kefaletinin iptaline karar verilmesinin hatalı olduğu-
•   12. HD. 02.05.2016 T. 498/12863


Şikayete konu tebliğ işlemi usulsüz bile olsa, borçlu en geç icra müdürlüğüne itiraz dilekçesini verdiği tarihte öğrenmiş olduğundan, İİK.'nun 16/1. maddesinde öngörülen yedi günlük süreden sonra icra mahkemesine yapılan şikayetin reddi gerekeceği-
•   12. HD. 02.05.2016 T. 2816/12811


Satış bedelinin tüm icra masraflarının değil, 'paraya çevirme ve paylaştırma masraflarının' geçmesinin yeterli olduğu; satış talebi ile ihale talebi arasındaki yeddiemin ücretinin, menkulün paraya çevirme giderlerine dair olduğu bu nedenle arttırma bedelinin hesaplanmasında dikkate alınması gerekeceği-
•   12. HD. 28.04.2016 T. 7550/12536


Borç muhtırasına yönelik ilama aykırılık şikayeti niteliğindeki başvurunun, kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebileceği-
•   8. HD. 28.04.2016 T. 23046/7797


Vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunlu olduğundan, ödeme emrinin tebliğine dair vekile çıkarılmış ve usule aykırı bir tebligat da bulunmadığına göre, asile yapılan tebligat yok hükmünde olup iptali gerekmekte ise de HMK'nın 26. maddesi gereğince taleple bağlı kalınarak sonuca gidilmeli ve ödeme emri tebliğ tarihinin şikayet dilekçesinde belirtilen tarih olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 28.04.2016 T. 6374/12543


Usulsüz yapılan her tebliğin mutlaka batıl olmayıp, muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olacağı- "Tebliğ işleminin usulsüzlüğü" iddiasının yasal dayanağının İİK.nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten 7 gün içinde icra mahkemesine yapılmasının zorunlu olduğu-
•   12. HD. 28.04.2016 T. 34344/12622


İcra takibine dayanak ilamın katkı payı alacağına ilişkin olması halinde, İİK. mad. 82/son gereğince, alacağın konusu evin bizzat bedelinden kaynaklandığından meskeniyet iddiasının dinlenilemeyeceği-
•   8. HD. 27.04.2016 T. 25519/7719


Bononun geçerli olması için "düzenlenme yeri"nin yazılı olması gerektiği; düzenlenme yeri gösterilmeyen bir bononun düzenleyenin adının yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılacağı, bu yerin bir "idari birim" adı olarak (kent, ilçe, bucak, köy gibi) yazılması gerekli ve yeterli olup "adres" gösterilmesinin zorunlu olmadığı-
•   12. HD. 26.04.2016 T. 34402/12281


Üçüncü kişiye gönderilen birinci haciz ihbarnamesinde yazılı olan miktarın ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinde arttırılamayacağı – Üçüncü kişinin icra mahkemesine başvurusu, yasanın emredici kurallarına aykırılıktan kaynaklanan şikayet niteliğinde olduğundan bu şikayetin " bir hakkın yerine getirilmemesi" ile ilgili olması nedeniyle süreye tabi olmadığı-
•   12. HD. 21.04.2016 T. 32654/11882


İİK. mad 82/11 de yer alan "vücud veya sıhhat üzerine verilen zararlar için tazminat olarak zarar görenin kendisine veya ailesine ödenen paralar"ın haczedilemeyeceğine ilişkin şikayetin 7 günlük hak düşürücü süreye bağlı olduğu- Borçlunun bu haczi, icra dosyasında borca itiraz ettiği tarihte öğrenmiş sayılacağı-
•   12. HD. 20.04.2016 T. 34267/11737


İcra takibinde "müşterek borçlu ve müteselsil kefil" sıfatı ile borçlu konumunda olan kişinin, borcu ödeyerek alacağı temlik aldığı kabul edilse dahi, alacaklı ve borçlu sıfatları birleşmiş olacağından, aynı takipte borçlu sıfatını taşıyan bu kişinin rücu belgesine dayalı alacağının miktarı ve tahsili yargılamayı gerektirdiğinden, bu belgeye dayanarak alacaklı sıfatı ile aynı takibe devam edemeyeceği, borç kısmen ödenmekle, takip dosyası kısmen infaz edilmiş sayılacağı- Diğer borçlunun bu konudaki şikayeti, bir hakkın yerine getirilmemesi ve sebepsiz sürüncemede bırakılmasına ilişkin olduğundan, İİK. mad. 16/2 uyarınca süresiz olarak ileri sürülebileceği-
•   12. HD. 19.04.2016 T. 33970/11585


İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takibin mahkeme tarafından iptaline karar verilmediği veya takipten açıkça feragat edilmediği sürece aynı ipotek nedeniyle yeni bir takip yapılamayacağı-
•   12. HD. 19.04.2016 T. 7875/11515


•   12. HD. 19.04.2016 T. 7875/11515


Haciz, satılarak paraya çevrilmesi zorunlu mala değil, bankalardaki hak ve alacaklar üzerine konulmuş olup, İİK'nun 106. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre borçlunun üçüncü kişi bankadaki alacağı menkul hükmünde ise de, mahcuz para alacağı için satış söz konusu olmadığından, paranın icra dosyasına celbi talebinin, satış talebi gibi değerlendirilip buna göre inceleme yapılarak hüküm kurulması gerekeceği-
•   12. HD. 19.04.2016 T. 9010/11603


Uyuşmazlığın "icraen ihalesi yapılan taşınmaz satışının KDV'den istisna olmadığı ve bu satış nedeniyle icra dairesince alıcıdan KDV alınmasının yasaya uygun olup olmadığı" konusu ile ilgili olması hainde "bir hakkın yerine getirilmemesi"ne ilişkin olması nedeniyle İİK mad. 16/2 uyarınca şikayetin süreye bağlı olmadığı- Sermaye şirketinin aktifinde en az 2 tam yıl süreyle bulunmuş olan taşınmazların cebri icra yoluyla satılmalarının -3065 sayılı KDV. Kanununun 17/4-r maddesi uyarınca- KDV'den muaf olduğu-
•   12. HD. 19.04.2016 T. 9394/11527


Borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunabilmesi için orada bizzat oturması gerekmediği; başka evi veya evleri olmasında haciz edilen taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunmaya engel olmadığı- Borçlunun yurt dışında oturuyor olmasının, meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkını ortadan kaldırmadığı-
•   12. HD. 19.04.2016 T. 33851/11522


İlk satış talebi yasal süresinde yapıldığına ve satış talebinin geri alınması da söz konusu olmadığına göre, sonradan iki yıllık sürede satış istenmemiş olması sonuca etkili olmayıp, yasada belirtilen sürenin satış talebi için öngörülmüş olması karşısında; satışın aynı süre içerisinde yapılmamış olmasının, usulüne uygun satış talebini ortadan kaldırmadığı ve takibin İİK. mad. 150/e gereğince düşmesi sonucunu doğurmayacağı-
•   12. HD. 19.04.2016 T. 4508/11575


İcra mahkemesinde yapılan temyiz incelemesine konu başvuru, icra müdürlüğünün, itirazın süresinde olmadığına ilişkin 17/06/2015 tarihli ret kararına ilişkin olup, bu karara ilişkin şikayetin İİK'nun 16/1.maddesi uyarınca yasal süresinde olduğu, ancak, şikayete konu işlem tarihinde icra mahkemesince tebliğ tarihinin düzeltilmesi yönünde bir karar mevcut olmadığından, memurluk kararı yerinde olup, istemin bu nedenle reddine karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 19.04.2016 T. 33917/11567


Tanzim yeri bulunmayan senet "kambiyo senedi niteliği"ni haiz olmadığından, alacağa, 3095 s. K. mad 2/1 ve 1 uyarınca, ancak yasal faiz istenebileceği-
•   12. HD. 19.04.2016 T. 33979/11600


Şikayetçi ihale alıcısının ihale konusu taşınmazın 150 m²'den küçük olduğu halde, icra müdürlüğünce kendisinden fazla KDV alındığını ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, istemin süre aşımından reddine karar verildiği, KDV'ye yönelik bu şikayetin İİK'nun 16/son maddesi uyarınca bir hakkın yerine getirilmemesi nedenine dayalı olup süreye tabi olmadığı-
•   12. HD. 18.04.2016 T. 7043/11338


Taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- Cezaevinde hükümlü olduğu anlaşılan borçluya, İİK. mad. 54/1 uyarınca, bir temsilci tayin etmesi için süre verilerek sonucuna göre satış ilanı tebliğ edilmek suretiyle takibe devam edilmesi gerekirken, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi uyarınca yapılan satış ilanı tebligatının usulsüz olduğu-
•   12. HD. 18.04.2016 T. 884/11355


Takibe konu ilamın bozulması, bozmadan sonra yeniden karar verilmesi halinde yeni ilama göre hesap yaptırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
•   8. HD. 18.04.2016 T. 25051/7067


Tüzel kişilikleri kaldırılan belediye ve köylerin... her türlü taşınır taşınmaz mallarının, alacak ve borçlarının... büyük şehir belediyesi, bağlı kuruluşu veya ilçe belediyesine devredileceği-
•   12. HD. 18.04.2016 T. 8614/11321


Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağının İİK. mad. 16 olduğu, bu yöndeki şikayetin aynı maddenin birinci fıkrası uyarınca "usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren" 7 günlük süre içinde yapılması gerekeceği; öğrenme tarihinin belirlenmesi açısından;şikayetçi borçlunun 'bildirdiği tarihin esas olduğu', bu tarihin aksinin ancak karşı tarafça yazılı belge ile ispat edilebileceği; beyan edilen öğrenme tarihinin aksinin tanıkla ispat edilemeyeceği-
•   12. HD. 18.04.2016 T. 1184/11331


Borçlunun henüz emekli olmaması dolayısıyla da emekli ikramiyesine hak kazanmamasından ötürü şikayetçinin 26.01.2011 tarihli haciz kararının reddedilmesi sebebiyle geçerli bir haciz işleminin yapılamadığı, şikayet olunan tarafından borçlunun emekli olduğunun öğrenilmesi üzerine emekli ikramiyesine haciz konulması talebinde bulunularak 24.02.2014 tarih ve saat 15:29'da uyap sisteminden haciz konulduğu, bu itibarla şikayet olunanın haczinin 1. sırada yer almasının usule uygun olduğu-
•   23. HD. 18.04.2016 T. 9971/2412


Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin birinci fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi gün içerisinde icra mahkemesine yapılmasının zorunlu olduğu-
•   12. HD. 14.04.2016 T. 3741/11074


Takibe konu edilen ipotek akit tablosunun "kesin borç ipoteği" olmayıp "teminat (limit) ipoteği" şeklinde düzenlenmiş olması halinde alacaklının, İİK.nun 149. maddesi gereğince borçluya icra emri gönderemeyeceği-
•   12. HD. 14.04.2016 T. 7877/11095


Haciz ihbarnamesinin gönderildiği üçüncü kişinin " mağaza olup" , gerçek ya da tüzel kişiliği bulunmaması halinde ehliyetsizliğe ilişkin bu durum kamu düzeni ile ilgili olup süresiz şikayet konusu olacağı-
•   12. HD. 14.04.2016 T. 32060/11186


•   12. HD. 14.04.2016 T. 32058/11184


Ittıla tarihinin, şikayet dilekçesinde yer alan tarihten sonraya ait bir tarih olduğu düşünülemeyeceğine göre, borçlunun usulsüz tebligatı öğrenme tarihinin şikayet dilekçesi tarihi olduğu kabul edilerek, mahkemece Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca 89/1 haciz ihbarnamesinin tebligat tarihinin bu tarih olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 14.04.2016 T. 4566/11136


İİK. mad. 89 uyarınca gönderilecek haciz ihbarının muhatabının gerçek ya da tüzel kişi olması gerektiği, "mağaza ismi" adına ihbarname tebliğ edilemeyeceği-
•   12. HD. 14.04.2016 T. 32059/11185


"Gecikmiş itiraz" başvurusunda bulunabilmek için, her şeyden önce usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş bir tebligat evrakının bulunması gerekeceği- Komşudan, "muhatabın nerede olduğu, tevziat saatlerinden sonra gelip gelmeyeceği" sorularak tevsik edilmediğinden, tebligatın bu hali ile, Tebligat Kanununun 21/1. maddesi ile Tebligat Yönetmeliğinin 30 ve 35. maddeleri hükümlerine uygun yapılmadığından usulsüz olduğu- Mahkemeye yapılan başvurda "gecikmiş itiraz"dan bahse bile, HMK. mad. 33 uyarınca, hakimin yapılan başvurunun, Teb. K. mad. 32'ye dayalı usulsüz tebligat şikayeti olduğunun kabulü gerekeceği-
•   12. HD. 14.04.2016 T. 32074/11182


Borçlu tebligattan haberdar olduğu tarihi bildirdiği halde, İİK. mad. 16/1 'de öngörülen yasal 7 günlük süreden sonra icra mahkemesine yaptığı başvuru süresinde olmadığından, istemin süre aşımı nedeniyle reddi gerektiği- Gecikmiş itiraz deyiminin dilekçede kullanması, HMK. mad. 33 uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olduğundan sonuca etkili olmayıp, başvurunun bu hali ile 7201 sayılı Yasa'nın 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayeti olduğu-
•   12. HD. 13.04.2016 T. 6519/10992


Mahkemece "Yargıtay bozma ilamına uyulmasına" karar verilmesi halinde mahkemenin artık bu uyma kararı ile balı olacağı, bu kararın lehine bozma yapılan taraf için 'usule ilişkin kazanılmış hak' doğuracağı-
•   12. HD. 13.04.2016 T. 4012/10905


İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte "kesin borç ipoteği"ne dayanılmış ise yani doğmuş bir alacağın temini için düzenlenen ipotek akit tablosu kayıtsız şartsız bir para borcunu ihtiva ediyorsa başvurulacak yolun "ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip" olduğu, bu durumda İİK.nun 149. maddesi gereğince borçluya ve taşınmaz sahibi üçüncü kişiye birer icra emri gönderilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 13.04.2016 T. 6330/10990


İcra emri tebliği üzerine, İİK'nun 16. maddesine göre şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurulması halinde, mahkemece, TBK'nun 581 vd. maddeleri kapsamında, "icra kefalet işleminin İİK'nun 38. maddesi uyarınca ilamlı icra takibine konu edilip edilmeyeceği" değerlendirilerek, "ilamlı takibe konu edilemeyeceği"nin belirlenmesi halinde, "kefaletin geçersizliğine veya iptali"ne değil, "sadece bu kefalete dayalı olarak gönderilen icra emrinin iptali"ne karar vermekle yetinilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 13.04.2016 T. 33590/10929


İpotek akit tablosunun, kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarının içermemesi ve alacaklının İİK.nun 150/ı maddesinde öngörülen kişilerden olmaması halinde, alacaklının borçlular aleyhine "ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip" yaparak, borçlulara Örnek 6 icra emri gönderemeyeceği-
•   12. HD. 12.04.2016 T. 34516/10681


Tebligatı çıkaran merci tarafından adres kayıt sitemine ilişkin olarak şerh verilmeden dağıtıcı tarafından Teb. K. mad. 21/2 uyarınca tebliğ işlemi yapılamayacağı-Teb.K. mad. 32 uyarınca, satış ilanı tebliğ tarihi öğrenme tarihi kabul edileceğinden, yapılan icra emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet İİK. mad. 16/1 uyarınca öngörülen yasal 7 günlük süreden sonra olduğundan, mahkemece şikayetin süre yönünden reddi gerektiği-
•   12. HD. 12.04.2016 T. 5210/10671


Kefalet sözleşmelerinin geçerliliği için öngörülen şekil şartlarının icra kefaletleri hakkında da uygulanacağı- Sadece usulüne uygun olarak verilen icra kefaletleri ilam hükmünde belge sayılacağından, kefaletin TBK'nun 583 ve 584. maddeleri hükümlerine uygun olarak yapılmış olmasının zorunlu olduğu-
•   12. HD. 12.04.2016 T. 31835/10666


Tebligat Kanunu'nun 21/I maddesine göre yapılan tebligatlarda tebliğ tarihinin "2 numaralı fişin yani ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih" olduğu- "Borçluların adreste bulunmadığı"nın kim tarafından ifade edildiğinin belirtilmeden yapılan tebligatların Tebligat Kanunu'nun 21/I ve yönetmeliğin 30 ve 35/I maddelerine aykırı sayılacağı-
•   12. HD. 11.04.2016 T. 33021/10590


KDV miktarına ilişkin şikayet başvurularının İİK mad. 16/II uyarınca " bir hakkın yerine getirilmemesi" niteliğinde olup süreye bağlı olmadığı-
•   12. HD. 11.04.2016 T. 5287/10587


Yine paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli olması durumunda, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine bu taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri dava açılması hallerinde yine intifadan men koşulu aranmayacağından "davaya konu taşınmazlar yönünden sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacağı ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiasının, her türlü delille kanıtlanabileceği" bilinerek davalının kullanımının davacının muvaffakatine dayandığı, intifadan men koşulunun oluşmadığı gerekçeleri ile davanın reddine ilişkin kararı isabetsiz olduğu-
•   1. HD. 11.04.2016 T. 2541/4342


Borçlu vekili tarafından iflasın ertelenmesi talebiyle açılan davada Kadıköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesi'nce ihtiyati tedbir kararı ile, ''...davacı şirket aleyhine 6183 sayılı Kanun'a göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılmamasına...'' karar verildiği, anılan karar açılan davaya ilişkin olarak (HUMK'nun 101 ve devamı) HMK 389-391 maddeleri gereğince verilen ihtiyati tedbir kararı olup, kararın 2 nolu bendinde açıkca "... hiç bir takip yapılmaması" denildiğinden tedbir kararından sonra takip başlatılamayacağı-
•   8. HD. 11.04.2016 T. 24926/6567


Resmi defter tutulması devam ettiği sürece miras bırakanın borçlarından dolayı icra takibi yapılamayacağı (TBK. 625) buna aykırı davranışın süresiz şikayete neden olacağı-
•   12. HD. 07.04.2016 T. 33145/10346


İİK mad. 16/I uyarınca, borçlunun, tebligatın usulsüzlüğünden haberdar olduğu tarihten itibaren 7 günlük süre içinde şikayette bulunması gerekeceği-
•   12. HD. 07.04.2016 T. 2425/10318


Borçlu tarafından, dosya borcunun tamamının (asıl alacak ve fer'ileri ile) icra dairesine depo edilmesi halinde mahkemece, aşkın hale gelen hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 07.04.2016 T. 33399/10463


İhtiyati tedbir kararının kapsamının açıklama ile daraltılamayacağı, genişletilemeyeceği veya yorumlanamayacağı; asliye hukuk mahkemesi'nin ihtiyati tedbir kararında açıkça icrai satışa engel olduğu belirtilmemiş olduğundan, alacaklının şikayetinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, tedbir kararını veren mahkemece verilen yazı cevabında, tedbir kararının icrai satışa engel olduğu belirtilerek kapsamının tayin edildiği gerekçesi ile "satış talebinin reddi"ne ilişkin memur işleminin iptali istemiyle yapılan şikayetin reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
•   12. HD. 07.04.2016 T. 33167/10344


İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmadığı ve aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz olup borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkının olduğu-
•   12. HD. 07.04.2016 T. 6934/10316


Menfi tespit davasına bakan mahkemece verilen tedbir kararı uyarınca takibin durmuş olacağı, duran icra takibinde icra işlemi yapılamayacağına göre alacaklı tarafa, alacağın tahsilini sağlar biçimde dosyada mevcut paranın ödenmesinin mümkün olmadığı-
•   12. HD. 07.04.2016 T. 33073/10394


Mirasın reddedilmesi nedeni ile takip, şikayet eden borçlular yönünden iptal edildiğine göre, şikayetçilerin kendi adlarına kayıtlı olan ve şikayetçilere murisleri anne ve babalarından intikal eden taşınmazlardaki hisseleri üzerine konulan hacizlerin de kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 06.04.2016 T. 33441/10281


Borçlunun icra mahkemesine başvurusunun, takibe dayanak yapılan yabancı hakem heyeti tarafından verilen kararın tanınmadan ve tenfiz edilmeden, ayrıca kesinleşmeden icraya konulamayacağına ilişkin şikayet niteliğinde olduğu-
•   12. HD. 06.04.2016 T. 33160/10243


Aynı taşınmazla ilgili olarak başka bir alacak için ortaklığın giderilmesine ilişkin karar alınması ve satış talebinde bulunulmasının, şikayetçinin anılan taşınmaz için yetki belgesi alıp sattırmasına engel olmadığı, diğer alacaklının dosyası ile ilgili olarak ihalenin feshine karar verilmesi halinde o ortaklığın giderilmesi davasına dayanılarak satış talep edilemeyeceği, bu durumda şikayetçi alacaklının yetki belgesi almakta hukuki yararının mevcut olduğu-
•   12. HD. 06.04.2016 T. 33381/10239


Ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine dair başvurunun 7 günlük süreye bağlı olup bu sürenin öğrenme tarihinden itibaren başlayacağı ve hak düşürücü süre niteliğinde olduğu-
•   12. HD. 06.04.2016 T. 33367/10262


Limited şirketi, yetkili temsilcisi mahkemelerde temsil edeceğinden, şikayetçi şirket ortağına, şirket yetkilisi iddia edildiği gibi ölü ise kayyum tayin ettirilmesi ve atanacak kayyumun icazetinin sağlanması için süre verilip oluşacak sonuca göre şikayet hakkında karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 05.04.2016 T. 33921/9949


İlamda, ''... Davacıya ... satılan ... cihazının davalıya iade edilerek cihazın aynı nitelikte yenisi ile değiştirilmesine...'' karar verilmiş olması halinde, anılan ilam bu haliyle edimlerin aynı zamanda ifası (birlikte ifa) yükümlülüğünü vermekte olduğundan, ilamın infazı, ayıplı cihazın teslimi ile ayıpsız aynı nitelikte yenisi ile değiştirilmesinin birlikte gerçekleştirilmesinin gerekeceği ve bu durumda takip başlatan alacaklının ayıplı cihazın teslimine hazır olduğunu veya teslim adresi bildirilmesi halinde cihazın adrese teslim edileceği hususunda bir ihbar veya bir bildirim yapmadan takibe devam etmesine olanak bulunmadığı-
•   8. HD. 04.04.2016 T. 24687/5939


İİK'nun 128/a maddesine göre 2 yıl geçmedikçe yeniden kıymet taktiri istenemez ise de , hacizli taşınmaz üzerine sonradan konulan haczin "yeni bir haciz" olup, bu yeni haciz nedeniyle, İİK'nun 128/II maddesi uyarınca satışı esas olmak üzere yeniden kıymet taktiri yapılması gerekeceği-
•   12. HD. 04.04.2016 T. 3158/9736


"Temlik alacaklılarının ilamlı takip yapamayacağı" yönündeki şikayet ile "takas mahsup talebi"ne yönelik şikayetin aynı konuda olmadığı-
•   8. HD. 04.04.2016 T. 24820/5938


Hesap özetine 8 gün içinde itiraz edilmemesi halinde ihtarda belirtilen miktarın kesinleşeceği ve bu durumda itiraz nedenlerinin İİK.nun 149/a ve 33. Maddelerinde öngörülen koşullara göre kanıtlanması gerekeceği – İİK.nun 150/ı maddesi gereğince hesap kat ihtarnamesindeki miktar kesinleşmiş olacağından alacak miktarına yönelik iddiaların icra mahkemesinde ileri sürülemeyeceği, ancak İİK.nun 149/a maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı kanunun 33/I-II maddesine göre işlem yapılabileceği-
•   12. HD. 04.04.2016 T. 2695/9723


İcra takibine, asliye ticaret mahkemesince itirazın iptaline karar verilen meblağ üzerinden devam edilebileceği- Temlik edenin takipte alacaklı sıfatı kalmadığından temyiz dilekçesinin reddedilmesi gerektiği-
•   12. HD. 04.04.2016 T. 26936/9779


Borçlu tarafından yatırılan paranın ancak alacaklı tarafından tahsil edilebildiği tarih ödeme tarihi sayılıp paranın dosyaya girdiği tarih teminat olarak sayılacağından ödeme tarihine kadar dosya alacağına faiz ve masraf hesaplanabileceği-
•   8. HD. 30.03.2016 T. 24285/5747


Borçlunun yaptığı kısmi ödemeye rağmen bakiyenin fahiş olduğunu ileri sürüp alacağın ilama uygun olarak bilirkişi aracılığıyla belirlenerek yapılan ödemenin de mahsubunu istemesinin şikayet niteliğinde olup hakkında karar verilmesi gerektiği-
•   8. HD. 30.03.2016 T. 24259/5753


1983 yılından sonraki el koymaya ilişkin kamulaştırmasız el atma bedellerine ilişkin dava ve takiplerde mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretlerinin maktu hesaplanmasının söz konusu olmadığı; nispi olarak belirlenmesi gerektiği-
•   8. HD. 30.03.2016 T. 24257/5752


Takip talepnamesinde, sosyal yardım alacağı için talep edilen işlemiş faiz oranının, bilirkişi raporunun "hesaplanan" bölümünde yer alan faiz miktarı esas alınarak aşılamayacağı-
•   8. HD. 30.03.2016 T. 24277/5748


Haciz tarihinde takipte taraf olmayan üçüncü kişi adına kayıtlı olan taşınmazın, borçlunun borcu için haczinin mümkün olmadığı- Haciz tarihi itibari ile yürürlükte olan İİK. mad. 106'de öngörülen iki yıllık yasal sürede satış istenmiş olup, değişen Daire içtihatlarına göre, sürenin hesabında hacizden itibaren ilk satış talebinin tarihi esas alınacağından, haczin düşmemiş olacağı ve ilk haciz geçerli olup, şikayetçi üçüncü kişi taşınmazı bu hacizle yükümlü olarak satın almış olduğundan, haczin kaldırılmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
•   12. HD. 30.03.2016 T. 7038/9468


İdarenin kamulaştırmasız elatma eylemi 1983 yılından sonrasına ait olup olayda uygulanması gerekli 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Geçici 6. maddesinin 13. fıkrası Anayasa'ya aykırı görülerek iptal edildiğinden, 1983 yılından sonraki el koymaya ilişkin kamulaştırmasız el atma bedellerine ilişkin dava ve takiplerde mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretlerinin nispi olarak belirlenmesi gerektiği-
•   8. HD. 29.03.2016 T. 7435/5681
Hepsihukuk: Hesaplamalar: Mobil Hesaplama ve İçtihat Programı

İcra Hesapmatik: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

avatar_Özgür KOCA
1983 yılından sonraki el koymaya ilişkin kamulaştırmasız el atma bedellerine ilişkin dava ve takiplerde mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretlerinin nispi olarak belirlenmesi gerektiği-
•   8. HD. 29.03.2016 T. 7443/5680


Köy orta malı kavramının, köy tüzel kişiliğinin fark gözetilmeksizin bütün taşınmaz mallarını içine aldığı ve bu kapsamda yapılan şikayetin, kamu düzeni ile ilgili olduğundan süresiz olarak yapılabileceği-
•   12. HD. 29.03.2016 T. 33089/9111


Takip tarihi 30.12.2011 olup, 6552 sayılı Yasa'nın yürürlük tarihinden önce olduğundan 6552 sayılı Yasa ile 5393 sayılı Yasa'nın 15/son maddesine eklenen ek fıkra hükümlerinin uygulanamayacağının kabulü gerekip hacizlerin kaldırılmasına karar verileceği-
•   8. HD. 29.03.2016 T. 8087/5684


Kamulaştırma bedelinin arttırılması ilamlarında olduğu gibi, kamulaştırmasız elatma ilamlarında da ilamın kesinleşmesinden itibaren, Anayasa 46/son faizi istenebileceği-  İcra emri ile takip tarihinden itibaren, kamu alacakları için öngörülen en yüksek faizin talep edilmesi yönünden, ilamın henüz kesinleşmediği dikkate alınarak, icra emrinin "ilamın kesinleşmesinden itibaren kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranı" şeklinde düzeltilmesine karar verilmesi gerektiği-
•   8. HD. 29.03.2016 T. 6837/5685


Takip tarihi 6552 sayılı Yasa'nın yürürlük tarihinden önce olduğundan 6552 sayılı Yasa ile 5393 sayılı Yasa'nın 15/son maddesine eklenen ek fıkra hükümlerinin uygulanamayacağı-
•   8. HD. 29.03.2016 T. 9075/5688


•   8. HD. 29.03.2016 T. 8082/5683


393 sayılı Belediye Kanunu'nun 15. maddesindeki "Belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemez." hükmü kapsamında haciz yazısında belirtilen hesap numaralarına uygun hesap ekstreleri getirtilerek, hesaplara haciz tarihinden altı ay öncesine kadar yatan paraların mahiyeti ve kaynağının belirlenmesi gerektiği-
•   8. HD. 29.03.2016 T. 4958/5679


İtirazın iptaline ilişkin hükümle takibin devamına karar verilen alacak ve ilam ile hükmedilen vekalet ücreti ve fer'ilerinin, usul ekonomisi gereği ilamsız takip dosyası üzerinden takibe konulması gerektiği-
•   8. HD. 29.03.2016 T. 938/5689


Borçlunun, kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurmasının "şikayet" niteliğinde olduğu, İİK'nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılmasının zorunlu olduğu-
•   12. HD. 29.03.2016 T. 6711/9241


İlamın infazına yönelik kararın kamu düzenine ilişkin olduğu- İlam alacaklısının hakkına ilişkin maddi hata karşı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluşturmayacağından takip alacaklılarının takip yapmasında bir usulsüzlük bulunmadığı-
•   8. HD. 28.03.2016 T. 3518/5614


İlamda faize hükmedilmemişse, kesinleşmeden infazı istenemeyecek ilamlar hariç, karar tarihinden itibaren faiz talep edilebileceğinden icra emrinin faiz yönünden tümden iptalinin doğru olmadığı-
•   8. HD. 28.03.2016 T. 23245/5616


Taşınmazı hacizle yükümlü olarak satın alan taşınmaz maliki üçüncü kişinin, İİK. mad. 106 ve 110 gereğince, taşınmazı üzerindeki haczin kaldırılmasını isteyebileceği-
•   12. HD. 28.03.2016 T. 32926/9032


Takibe dayanak yapılan Vergi Mahkemesi ilamının, dava konusu işlemin iptaline ilişkin olup hüküm fıkrasında likit bir alacak bulunmadığı ve eda hükmü içermediğinden ilamın, gerekçe esas alınarak eklentileri olan yargılama gideri ve vekalet ücreti dışında asıl alacak için ilamlı icra takibine konu edilemeyeceği-
•   8. HD. 28.03.2016 T. 23385/5621


Takibe dayanak yapılan Vergi Mahkemesi ilamının, dava konusu işlemin iptaline ilişkin olup hüküm fıkrasında likit bir alacak bulunmadığı ve eda hükmü içermediğinden ilamın, gerekçe esas alınarak eklentileri olan yargılama gideri ve vekalet ücreti dışında asıl alacak için ilamlı icra takibine konu edilemeyeceği-
•   8. HD. 28.03.2016 T. 23387/5620


Muhtıra tebliğ tarihinin düzeltildiği tarih nazara alındığında, İİK'nun 358/son maddesi atfı ile İİK.nun 16. maddesi gereğince, muhtıraya ilişkin şikayetin süresinde olduğu ve mahkemece, yedieminin, kendisine teslim edilen hacizli malları teslim etmemesinin kendisine atfolunamıyacak bir sebepten dolayı ziyaı olduğunu  (borçlu şirketteki işine son verildiğine ilişkin belgeyi sunarak yedieminlik görevini yapamadığını) ispatladığı anlaşıldığından şikayetin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 28.03.2016 T. 32396/8973


Şikayetin konusu, alınacak KDV oranı ile ilgili olup bir hakkın yerine getirilmemesine ilişkin olduğundan, İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca şikayetin süreye tâbi olmadığı, ancak gerek süreli, gerek süresiz şikayetin icra takibi sonuçlanıncaya kadar yani infaz oluncaya kadar mümkün olduğu, takip sonuçlandıktan sonra o takibe ilişkin bir işleme karşı süresiz şikayet yoluna başvurulamayacağı-
•   12. HD. 28.03.2016 T. 32397/8972


•   12. HD. 26.01.2016 T. 32094/2114


İcra müdürünün de itirazın iptaline ilişkin ilamın hüküm fıkrası ile bağlı olup, mahkeme kararını yorumlayarak işlem tesis edemeyeceği, aksi durumun, ilama aykırılık nedeniyle İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayete tâbi olduğu-
•   12. HD. 28.03.2016 T. 5972/9021


Alacaklı ve borçlu tarafça dilekçelerine ekli listede banka isimleri belirtilmesine rağmen bu bankaların tamamından faiz oranları sorulmadan, resen tespit edilen banka faiz oranları nazara alınarak sonuca gidilemeyeceği-
•   8. HD. 28.03.2016 T. 24869/5645


Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte 10 günlük ödeme süresi geçmeden haciz yapılamayacağı-  Yetkisizlik kararının, yetkisiz icra dairesince borçluya tebliğ edilen ödeme emrinin iptali ve buna bağlı olarak da yetkisiz icra dairesince konulan hacizlerin hükümsüz kaldığı sonucunu doğuracağı-
•   12. HD. 28.03.2016 T. 6997/9020


Alacaklının tarafı olduğu iki dosyadaki iki ilamda hükmedilen nafaka alacakları ve ilk icra dosyasındaki tahsilatlar taleple bağlılık ilkesi gereğince birlikte değerlendirilip, mahsup talebi de gözönünde bulundurularak, istenebilir nafaka miktarının hesaplanması gerektiği-
•   8. HD. 28.03.2016 T. 20539/5646


İlamda herhangi bir akitten söz edilmediğinden akdi faiz yönünden ilamın infaz kabiliyeti olmadığı-
•   8. HD. 24.03.2016 T. 16042/5343


Şikayetçi üçüncü kişinin "maktu harç" yatırmak suretiyle İcra Mahkemesi'nden, İcra Müdürlüğü'nün, mahcuzları muhafaza altına almasına yönelik işleminin iptalini, şikayet yoluyla istemesine rağmen mahkemece, yanlış nitelendirilerek, ortada bir istihkak davası olmadığı halde varmış gibi karar verilmesinin hatalı olduğu-
•   8. HD. 24.03.2016 T. 12334/5455


Yasal süresi içinde istenen satış talebinin, bu süre içinde geri alınması halinde, yeniden satış isteyebilme süresinin,  geri alınan (yani satışın düşürüldüğü) tarihten itibaren 6ay/1 yıl olduğu-
•   12. HD. 24.03.2016 T. 3382/8833


Takip tarihi itibariyle takip dayanağı yapılan ilam geçirdiği aşamalar sonucunda şikayetçi borçlu hakkında kamu davasının zamanaşımı nedeni ile düşmesine karar verilmiş ve bozma sonrası takip tarihinden önce hükme bağlanan kararda "...TL maddi tazminatın, hakkında mahkumiyet hükmü kurulan sanıklar ...'dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile katılana verilmesine" şeklinde açık hüküm kurulmuş olup, şikayetçi hakkında mahkumiyet hükmü bulunmadığı adının da tazminat sorumluları içinde sayılmamış olması nedeniyle ilamdaki tazminattan da sorumlu olduğunun düşünülemeyeceği ve bu nedenle borçlu hakkındaki takibin iptaline yönelik talebin yerinde olduğu-
•   8. HD. 24.03.2016 T. 20040/5342


Borçlunun aleyhine başlatılan takibin iptaline ilişkin bahse konu şikayet hakkında inceleme ve karar verme görevinin İcra Mahkemeleri'ne ait olduğu-
•   8. HD. 23.03.2016 T. 23873/5284


Takip konusu alacağın şikayete konu taşınmazın alımından kaynakladığından borçlunun haline münasip evi olduğundan bahisle haczedilmezlik iddiasında bulunma hakkının doğmadığı-
•   8. HD. 23.03.2016 T. 23926/5285


Gayrimenkule ve buna ilişkin aynı haklara ilişkin hükümlerin kesinleşmedikçe icra edilemeyecekleri; buna karşılık gayrimenkulün aynına ilişkin olmayan (gayrimenkul üzerindeki kişisel "şahsi" haklara yönelik) ilamların icraya konulabilmesi için bunların kesinleşmesine gerek olmadığı- Takip dayanağı ilamda ayni hakka ilişkin ihtilaf bulunmadığı, gayrimenkul üzerindeki kira ilişkisinin tartışıldığı, şahsi hakka ilişkin söz konusu ihtilaf çözümlenerek sonuca ulaşıldığı görüldüğünden ilamın kesinleşmeden takibe konulabileceği-
•   8. HD. 23.03.2016 T. 23946/5286


Borçlunun takibe konu kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, sözleşmede, tüketici kredisi olduğuna dair bir ibarenin geçmediği, ihtarnamede, taksitli ticari kredi hakkında takip yapıldığının belirtildiği anlaşıldığından, sözleşmenin 4077 s. TKHK'un 10. maddesi kapsamında "tüketici kredisi" niteliğinde olmadığı-
•   12. HD. 22.03.2016 T. 32563/8388


Adi ortaklığın aktif ve pasif dava ehliyeti bulunmadığından, takibin veya davanın bütün ortaklar aleyhinde açılmasının zorunlu olduğu, taraf ehliyetinin kamu düzeninden olup mahkemece kendiliğinden göz önüne alınması gerekeceği-
•   12. HD. 22.03.2016 T. 5054/8341


Aile Mahkemesinin kararı ile N..... adına kayıtlı hissenin tüm birikmiş site aidat borçlarıyla birlikte M... tarafından ödenmesine karar verilerek, bu hükmün uygulanması kararın kesinleşmesi koşuluna bağlı kılınmışsa da, takip konusu borç anılan ilamın kesinleşme tarihinden öncesine tekabül ettiğinden sözkonusu kararın takip konusu alacak yönünden uygulanmasına yasal olanak bulunmadığı- Sulh Hukuk Mahkemesinin kararı ile N....'ın yaptığı itirazın iptaline karar verilip kesinleştiği görüldüğünden, göre söz konusu karar uyarınca şikayetçi N... hakkında takip yapılmasında ve haciz uygulanmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
•   12. HD. 22.03.2016 T. 4525/8347


İİK'nun 89. maddesinde düzenlenen "haciz ihbarnamesi" gönderilmesi alacaklının talebi ile icra müdürlüğünce yerine getirilmesi gereken bir müessese olup, icra memurunun alacaklının söz konusu isteminin yerine getirilmesi konusunda bir taktir hakkının bulunmadığı, kaldı ki üçüncü kişinin, haciz ihbarnamesine itiraz etme hakkına da sahip olduğu-
•   12. HD. 22.03.2016 T. 33002/8367


Düşen hacizlerle ilgili 103 tebligatları sonradan yapılan hacze yönelik meskeniyet şikayetinin incelenmesinde esas alınamayacağı- Düşen hacizler nedeniyle önceden haczedilmezlik şikayetinde bulunulmamış olsa da, haczin yenilenmesi üzerine haczedilmezlik şikayetinde bulunulabileceği-
•   8. HD. 21.03.2016 T. 22475/5163


S.en takip şekline göre borçlunun icra dairesine itiraz etmesinden ayrı olarak yedi günlük şikayet süresi içinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurmasının zorunlu olduğu-
•   12. HD. 21.03.2016 T. 31788/8265


Üçüncü kişi itirazında, borçlunun şirketleri nezdinde çalışmadığını bildirmiş ise de, SGK kayıtlarına göre borçlunun üçüncü kişi şirkette çalışmakta olduğunun belirtildiği anlaşılmakla, karar düzeltme isteği yerinde görülmediği-
•   12. HD. 17.03.2016 T. 1366/8038


İİK'nun 32 ve devamı maddelerinde icra emri ile birlikte takibe dayanak belgelerin tebliği yönünde yasal bir düzenlemenin olmadığı-
•   8. HD. 16.03.2016 T. 3528/4722


•   8. HD. 09.03.2016 T. 2856/3749


İlamda hükmedilen yargılama gideri, vekalet ücreti ve bu alacakların faizinin hüküm kesinleşmeden icra takibine konu edilemeyeceğine ilişkin şikayetin 7 gün içinde yapılması gerektiği-
•   8. HD. 16.03.2016 T. 2141/4751


Alacaklı takip talebinde sözleşme uyarınca faiz talep etmediğinden ve işleyecek faizin oranı ve türünü belirtmediğinden, takip tarihinden sonrası için alacağa 3095 s. K. mad. 2/1 uyarınca yasal faiz oranı üzerinden temerrüt faizi hesaplanması gerekeceği-
•   . HGK. 16.03.2016 T. 12-837/316


İİK. mad 114 uyarınca menkul ihalelerinde satış ilanının borçluya tebliği zorunlu değil ise de, icra müdürlüğünce "satış ilanının borçluya da tebliğine" karar verilmesi halinde satış ilanının borçluya tebliğ edilmemesinin ihalenin feshi nedeni olduğu- Borçlu vekilinin, 103 davetiyesine itirazlarını sunması halinde, satış ilanının, borçluya değil, vekile tebliği gerektiği-
•   . HGK. 16.03.2016 T. 12-961/329


Borçlunun takip dosyasına yaptığı ödeme miktarının, takip dayanağı ilamda hükmedilen miktardan mahsubu ile bulunan bakiye miktar için ilk takip dosyası infazen işlemden kaldırılmış olduğundan alacaklı tarafça yeni takip yapılabileceğinden belirlenecek bu miktar için takibin devamı gerektiği-
•   8. HD. 16.03.2016 T. 85/4721


Bozma ilamının 6. paragrafında satış ilanı tebliğ tarihinin yanlış yazılmış olmasının maddi hataya müstenid olduğu-
•   12. HD. 15.03.2016 T. 4751/7686


Kötü niyetli olmasa da alacaklı tarafından yasadaki boşluktan yararlanılarak bir ilamdaki haklar için ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde fazladan avukatlık ücreti talep edilmesinin ve böylece davacı borçlu tarafa fazladan yargılama giderleri yükletilmesini sağlamanın hakkın kötüye kullanılması olduğu; hukuk düzeni tarafından korunamayacağı- İlam bir bütün olmasına rağmen yasal ve geçerli bir neden olmaksızın alacaklının iki ayrı takip başlatmak suretiyle yasalarda belirtilen dürüstlük kuralına uymadığı-
•   8. HD. 05.07.2017 T. 16810/9906


•   8. HD. 05.07.2017 T. 16674/9905


•   8. HD. 27.03.2017 T. 3923/4362


•   8. HD. 15.03.2016 T. 19523/4650


"Teminatlar amacı dışında kullanılamaz, üzerine ihtiyati tedbir konulamaz ve haczedilemez." şeklindeki 5957 s. Sebze ve Meyveler ile Y.li Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun'un 12/3. maddesi gereğince; icra müdürlüğünün, borçlunun, Büyükşehir Belediyesi nezdindeki teminatlarına haciz konulması yönündeki işlemi yasaya aykırı olup, Belediye'nin söz konusu teminatlara ilişkin şikayette hukuki yararının bulunduğu ve mahkemece, 5957 sayılı Kanun'da yer alan emredici düzenleme gereğince, haciz konulan teminatlar yönünden şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 15.03.2016 T. 2084/7646


idarenin kamulaştırmasız elatma eyleminin 1983 yılından öncesine ait olduğuna ilişkin iddia ve bilgi bulunmadığından eylemin 1983 yılından sonra olduğunun kabulü gerekip kamulaştırmasız elatmaya dayalı tazminat ilamlardan kaynaklı davalarda borçlunun gayrimenkul, menkul, hak ve alacaklarına haciz uygulanmasının hukuka uygun olduğu-
•   8. HD. 14.03.2016 T. 23343/4575


İcra takibinin dayanağı, ilam niteliğindeki noterde düzenleme şeklinde müşterek ve müteselsil borç kefalet senedinde, kredinin verildiği tarihten tahsil tarihine kadar geçen süre için borcun muaccel olduğu tarihte geçerli olan Ziraat Bankası'nın küçük ölçekli tarımsal işletme tanımına giren üreticilere uyguladığı orandaki gecikme faizi ile birlikte ödeneceği kabul edildiğinden ödenmeyen 2. taksit tarihinde anılan faizin Ziraat Bankası verilerine göre belirlenip asıl alacağa bu orana göre istenebilir işlemiş faizin miktarı denetlenmesi gerektiği-
•   8. HD. 14.03.2016 T. 2345/4574


İcra emrinde yer alan "Borcu hemen öderseniz" bölümünde yer alan, vekalet ücretine KDV ve gecikme tazminatına ilişkin ibarelerin ilama uygun talepler olmadığı, mahkemece takip talebinden ve icra emrinden çıkartılması şeklinde düzeltme yapılması gerektiği-
•   8. HD. 14.03.2016 T. 24147/4559


İhalesi yapılan taşınmaz satışının KDV'den istisna olup olmadığı ve bu satış nedeni ile icra dairesince alıcıdan KDV alınmasının yasaya uygun olup olmadığı ile ilgili şikayet bir hakkın yerine getirilmemesine ilişkin olduğundan İİK. mad. 16/2 uyarınca süreye tâbi olmadığı- Mahkemece, 3065 s. K. mad. 17/4-r uyarınca değerlendirme yapılarak ihale konusu taşınmazın iki yılı aşkın süredir borçlu şirketin aktifinde kalıp kalmadığı ile anılan borçlu şirketin istisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapıp yapmadığı araştırılması gerektiği-
•   12. HD. 14.03.2016 T. 28826/7300


İcra Mahkemesi'nce duruşma günü veriliş olup, duruşma gününden önce dosyanın ele alınıp karar verilemeyeceği- Borçlu şirketin İlçe Belediyesi' ne devredildiği görüldüğünden aktif husumet ehliyetinin kalmadığı-
•   8. HD. 14.03.2016 T. 24215/4560


Büyükşehir ilçe belediyesi olan belediyelerce yürütülen su, kanalizasyon, katı atık depolama ve bertaraf, ulaşım, her çeşit yolcu ve yük terminalleri, toptancı halleri, mezbaha, mezarlık ve itfaiye hizmetlerine ilişkin olmak üzere personel, her türlü taşınır ve taşınmaz malları ve bu hizmetlerin yerine getirilmesine yönelik yatırım, alacak ve borçları, komisyonca ilgisine göre büyükşehir belediyesi ile ilgili bağlı kuruluş arasında paylaştırılacağı-
•   12. HD. 10.03.2016 T. 29532/7032


8. HD. 10.03.2016 T. E: 2015/15302, K: 4227-
•   8. HD. 10.03.2016 T. 15302/4227


Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılmasının zorunlu olduğu, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğin usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılacağı, bu durumda, aksine bir belge bulunmadığı sürece, muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihinin, tebliğ tarihi olarak kabul edileceği-
•   12. HD. 09.03.2016 T. 3136/6859


Sadece kamulaştırmasız el atmadan doğan tazminatın tahsili için yapılan icra takiplerinde idarelerin mal, hak alacaklarının haczedilemeyeceği-
•   . HGK. 09.03.2016 T. 12-946/296


Şikayet tarihi itibariyle ödeme emri tebliği işleminin düzeltilmesine ilişkin verilmiş herhangi bir icra mahkemesi kararı bulunmadığından, o aşamada hacizlerin kaldırılmasının yasal dayanağının olmadığı-
•   12. HD. 08.03.2016 T. 30629/6617


"Fonun alacaklı olduğu ve İcra İflas Kanunu uyarınca yapılan takiplerde borçlular tarafından yapılan itirazların satış dışında takip işlemlerini durdurmayacağı" (5411 s. Bankacılık Kanunu mad. 138/4)- 5411 s. Kanunun 138/4. maddesinin alacaklı banka yönünden, 26.12.2003 tarihinden önce kredi kullanıp da vadesi geçtiği halde henüz ödenmemiş alacaklarının tahsiline ilişkin yapılacak icra takiplerinde uygulanabileceği-
•   12. HD. 03.03.2016 T. 2758/6241


Takibe dayanak ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ... sayılı kararı incelendiğinde; "Davalı tarafın davacıya ait Bursa Mahalle ... ada ... parsel sayılı taşınmaza taşkın duvar yapmak sureti ile vaki müdahalesinin men'ine, 1,96 m2'lik tecavüzlü duvarın yıkımına" karar verildiği; kal'e ilişkin verilen kararların kesinleşmeden icrası halinde telafisi imkansız zararlar meydana geleceği nazara alınarak, bu konuda verilen kararların kesinleşmeden icra edilemeyeceği-
•   8. HD. 03.03.2016 T. 22500/3785


Vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin ödenebilmesi için serbest meslek makbuzunun ibrazına ilişkin bir hüküm bulunmadığından ve kuruma başvuru yapıldığı yönünde ise yanlar arasında bir ihtilaf söz konusu olmadığından takibin iptaline ilişkin şikayetin reddine karar verilmesi gerektiği-
•   8. HD. 02.03.2016 T. 22950/3734


Muhtesatın kaldırılmasına ilişkin mahkeme ilamların kesinleşmedikçe icra takibine konu edilemeyeceği-
•   . HGK. 02.03.2016 T. 8-812/2014


Dosyanın infazen işlemden kaldırılmasından sonra, Anayasa Mahkemesi'nin ( 2942 sayılı Yasa'nın Geçici 6. maddesinin 13. fıkrasınıa ilişkin) iptal kararına dayanılarak yeniden nispi vekalet ücreti talebi mümkün olmadığı-
•   8. HD. 02.03.2016 T. 22488/3735


Takip dayanağı ilamda muhtesatın kal'ine ilişkin hüküm bulunmaması halinde ilamın kesinleşmeden takibe konu edilemeyeceği-
•   . HGK. 02.03.2016 T. 812/214


Murisin takipten önce öldüğü ve mirası ret süresi geçtikten sonra mirasçılar hakkında takip başlatıldığı anlaşıldığından, icra takibinin mirası ret süresi geçtikten sonra başlatılmış olması nedeniyle, "borçlunun ölüm günü ile beraber üç gün içinde takibin geri bırakılacağına ilişkin" İİK.'nun 53. ve bu konudaki "süresiz şikayet"e değinen İİK.'nun 16. maddesinin uygulama yeri bulmayacağı- Borçluların başvurusu, "borca itiraz" niteliğinde olup, borca itirazın da, İİK. mad. 62/1 uyarınca, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 7 günlük sürede icra dairesine yapılması zorunlu olduğu, borçluların borca itirazlarını icra müdürlüğü yerine icra mahkemesine bildirmesi gereksiz ve geçersiz bir işlem olup, sonuç doğurmayacağından, mahkemece istemin bu nedenle reddi gerekeceği-
•   12. HD. 02.03.2016 T. 30106/5997


KDV. muafiyetine ilişkin muafiyetin, satış ilanında gösterilmemesini kendisine satış ilanının tebliği ile öğrendiği halde, süresinde şikayet konusu yapmayan borçlunun, aynı nedene dayanarak ihalenin feshini talep edemeyeceği-
•   12. HD. 02.03.2016 T. 34734/5985


Kambiyo senetlerine mahcuz haciz yolu ile başlatılan icra takibinde "takip talebi ve ödeme emrinde alacaklının adresi ve vergi numarasının bulunmaması nedeniyle ödeme emrinin yasal unsurlarının eksik olduğu"na yönelik yapılan şikayetin "yedi gün" içinde yapılması gerektiği-
•   12. HD. 01.03.2016 T. 29799/5794


Taşkın haciz şikayetine ilişkin icra mahkemesi kararının kesin nitelikte olduğu- İcra mahkemesince verilen kararlar, kural olarak maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmemekle birlikte, aynı takip dosyası nedeniyle, aynı taraflar arasında ve aynı konuda daha önce verilen icra mahkemesi kararlarının, kesinleşmek koşuluyla sonraki şikayet yönünden kesin hüküm teşkil edeceği, şikayet konularının birebir aynı olmaması halinde ise, önceki şikayet hakkında verilen kararın sonraki şikayet yönünden kesin hüküm teşkil etmeyeceği-
•   12. HD. 01.03.2016 T. 28885/5707


Takibe konu boşanma ilamında; tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine ve çocuk için iştirak nafakasına hükmedilmiş ise de; anılan nafakanın alacaklısı kendisine velayet görevi verilen anne olduğundan, velayet sonlanana kadar nafakaların anne tarafından talep edilebileceğinin kabulü gerektiği-
•   8. HD. 01.03.2016 T. 22562/3692


İİK'nun 41.maddesi yollamasıyla İİK'nun 16. maddesine dayalı şikayete-
•   8. HD. 01.03.2016 T. 22557/3688


Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK.nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılması gerekeceği-
•   12. HD. 29.02.2016 T. 29491/5593


Üçüncü kişi, üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği tarihiten itibaren İİK'nun 16/1. maddesinde belirtilen yasal yedi günlük süre içinde icra mahkemesine şikayette bulunmadığından, şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 29.02.2016 T. 29318/5672


Borçlu şirketin borçlarının Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na geçtiği anlaşıldığından, icra müdürlüğünce bahsi geçen belediyeye muhtıra gönderilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı-
•   8. HD. 25.02.2016 T. 22660/3275


Taşınmazın, borçlunun borcu nedeniyle haczedilebilmesi için haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı olmasının zorunlu olduğu- Şikayetçi üçüncü kişinin, mahcuz taşınmazın kendisine ait olduğundan bahisle haczin kaldırılmasını talep etmesinde hukuki yararı olduğundan, her zaman şikayet hakkı bulunduğu, ancak, haciz tarihinde, taşınmazın borçlu adına kayıtlı olduğu tapu kaydından anlaşıldığından ve mahkeme kararında haczin kaldırılması yönünde bir hüküm de olmadığından, şikayetçinin, icra mahkemesine başvurarak haczin kaldırılmasını talep edemeyeceği-
•   12. HD. 24.02.2016 T. 27114/5240


Borçlu vekilinin, şikayet dilekçesinde diğer şikayet sebepleri yanında, müşterek çocuğun takip tarihi itibariyle 18 yaşını doldurduğundan bahisle devam edecek aylara ilişkin iştirak nafakası talebinde bulunulamayacağı iddiasında da bulunduğu görüldüğünden, anılan şikayet hakkında mahkemece inceleme ve değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
•   8. HD. 24.02.2016 T. 210/3201


Usuülüne aykırı yapılan tebligatta, muhattabın bildirdiği öğrenme tarihinin esas alınacağı, beyan edilen öğrenme tarihinin aksinin yazılı bir belge ile kanıtlanebileceği- Şikayetçi şirket "İİK. mad. 89 gereğince gönderilen tebligatların F. Sinai Mahkemesi'nde yapılan yargılama sırasında öğrendiklerini", alacaklı ise, "şikayetçi şirketin, anılan davanın yargılaması sırasında bildirilen tarihten çok önce haciz ihbarnamesi tebliğ işlemlerinden haberdar olduğunu" ileri sürdüğünden, icra mahkemesince, söz konusu dava dosyası getirtilerek ödeme tarihinin belirlenmesi ve saptanan tarihe göre  usulsüz tebliğ şikayetinin yasal sürede yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi gerektiği-
•   12. HD. 24.02.2016 T. 23489/5027


İmar uygulaması nedeniyle bedele dönüştürülen pay karşılığının artırılmasına ilişkin takibe konu ilamın karar tarihi 04.11.2010 olup 5999 sayılı Yasa'nın 1. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na eklenen Geçici 6. maddesi ve 6111 sayılı Yasa'nın Geçici 2. maddesindeki düzenlemelerde yalnızca kamulaştırma ve elatmadan kaynaklanan tazminat alacakları haciz yasağı kapsamında bulunduğundan, imar uygulaması nedeniyle bedele dönüştürülen ilamlardan kaynaklı takiplerde borçlunun gayrimenkul, menkul, hak ve alacaklarına haciz uygulanmasının hukuka uygun olduğu-
•   8. HD. 23.02.2016 T. 11165/3069


Usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca borçlunun tebligatın usulsüzlüğünden haberdar olduğu tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılmasının zorunlu olduğu-
•   12. HD. 23.02.2016 T. 28116/4991


Borçlunun, ödeme emrine muttali olduğu tarihten itibaren 7 günlük süreden sonra şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu-
•   12. HD. 22.02.2016 T. 1549/4754


5411 s. Bankacılık Kanunu'nun 138/4. ("Fonun alacaklı olduğu ve 2004 sayılı İcra İflas Kanunu uyarınca yapılan takiplerde, borçlular tarafından yapılan itirazlar satış dışında takip işlemlerini durdurmaz.") maddesindeki istisna düzenlemeden, anılan Kanunun 143. maddesinde belirtilen varlık yönetim şirketleri yararlanamayacağı-
•   12. HD. 22.02.2016 T. 27963/4654


Hükmün içeriğinin aynen infazı zorunlu olup, icra mahkemesince ilamın infaz edilecek kısmının yorum yolu ile genişletilemeyeceği- Yabancı para borcunun faizinde, 3095 s. K. mad. 4/a gereğince, Devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faizin esas alınması gerektiği- Takip konusu ilamda açıkça Merkez Bankası'nca bu yabancı para alacağına uygulanan faizin uygulanmasına karar verilmişse de, ancak Merkez Bankası'nın da bizzat mevduat kabulü söz konusu olmayıp, böylece yabancı para alacağına uyguladığı bir faiz oranı bulunmadığından, hükmün aynen infazı ilkesi gereği, ilamın faiz yönünden infazının kabil olmadığının kabulü gerekeceğinden, bu durumda icra takibinin, yabancı para alacağının faizine ilişkin kısmının iptaline karar verilmesi gerektiği-
•   8. HD. 18.02.2016 T. 23669/2579


Takip dayanağı ipoteğin, limit ipoteği olup ilam niteliği taşımadığından ilamlı takip yapılamayacağı ve icra emri gönderilemeyeceği yönündeki başvurunun ilama aykırılık niteliğinde şikayet olup süreye tabi olmadığı-
•   8. HD. 18.02.2016 T. 24040/2580


Aynı alacak için tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla birden fazla takip yapılması mümkün olduğu, icra takiplerinden birinde alacağın tahsil edilmesi halinde, diğer takip dosyası da infaz edilmiş olacağından, tahsil harcının yalnızca tahsilat yapılan takip dosyasından ve bir defa alınacağı-
•   12. HD. 18.02.2016 T. 27696/4469


Şikayetçiye tebliğ edilen 89/2 haciz ihbarnamesinin Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre usulüne uygun tebliğ edildiği anlaşıldığından, şikayetçinin haciz ihbarnamesi tebliğlerinden en geç bu tarihte haberdar olmuş sayılacağı ve bu durumda icra mahkemesine yapılan başvuru, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süreden sonra olduğundan, mahkemece " haciz ihbarnemelerinin iptali" istemiyle yapıla başvurunun süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 17.02.2016 T. 27884/4231


"Tahsis ücreti" adı altında yapılan kesintinin tüketici hakem heyeti kararı gereğince iadesine karar verilmesi üzerince, tüketicinin başatmış olduğu "ilamsız" icra takibin itiraz edilmesi halinde, bu itirazın iptaline yönelik açılan davanın "tüketici mahkemesinde" görülmesi gerektiği-
•   20. HD. 17.02.2016 T. 16011/1873


İcra mahkemesine arz edilen hususlarda basit yargılama usulünün uygulanacağı, şu kadar ki, talep ve cevapların dilekçe ile olabileceği gibi icra mahkemesine ifade zaptettirmek suretiyle de olacağı, aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesinin, şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasını ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir edeceği; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağıracağı ve gelmeseler bile gereken kararı vereceği-
•   8. HD. 16.02.2016 T. 22764/2506


Taraflarca bildirilen bankalardan fiili uygulamaları gösteren faiz oranları sorularak dosya içine konulduktan sonra, alacak kalemlerinin net miktarı bulunup, dayanak ilamda en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte tahsiline hükmedilen alacaklar için bildirilen banka faizleri, diğer kalemler için yasal faizler uygulanarak Yargıtay denetimine elverişli şekilde rapor hazırlanması için konusunda uzman bir bilirkişiye başvurularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
•   8. HD. 16.02.2016 T. 22506/2504


Kural olarak ilamda faize hükmedilmediği hallerde alacaklının, takibe konulması için kesinleşmesine gerek bulunmayan ilamlarda hükmedilen alacağa ve fer'ilerine (ücreti vekalete, harca ve mahkeme masraflarına da), karar tarihinden itibaren yasal faiz isteyebileceği, icra müdürünün de tasarrufun iptali ilamının hüküm fıkrası ile bağlı olup, mahkeme kararını yorumlayarak işlem tesis edemeyeceği, aksi durumun, ilama aykırılık nedeniyle İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayete tâbi olduğu-
•   12. HD. 15.02.2016 T. 27849/3899


Borçlunun şikayetinin, icra takibine dayanak ilamın bozulma ihtimalinin yüksek olduğu gerekçesi ile hacizlerin kaldırılması istemine yönelik olduğu, icra mahkemesince şikayet nedeni hakkında karar verilmesi gerekirken, şikayet konusu yapılmayan takibe dayanak ilamın kesinleşmeden icraya konulamayacağı gerekçesiyle hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
•   8. HD. 15.02.2016 T. 14859/2398


İtirazın iptali davasına bakan mahkemece; "takip talebinde borcun sebebinin belirtilmediği, herhangi bir dayanak belgenin takibe eklenmediği, davalı tarafa takip konusu ile ilgili ödeme emri ekinde bir belge tebliğ edilmediği, davalı borçlunun bu nedenle takibe itirazında haklı olduğu" belirtilerek, itirazın iptaline davasının reddine karar verilemeyeceği, mahkemece işin esasına girilerek davacının ve davalının karşı delilleri toplanarak sonuca göre hüküm kurulması gerektiği-
•   3. HD. 15.02.2016 T. 18122/1805


Ortaklığın giderilmesi ilamının karar tarihinden sonra taşınmaz üzerine tesis edilen ayni hak, haciz vs. satışa engel olmayıp, ancak satıştan sonra paraların paylaştırılması safhasında nazara alınacak hususlar olduğu, dolayısıyla satış memurluğunca satış talebinin yerine getirilmemesinin ilam ve yasaya aykırı olduğu-
•   12. HD. 15.02.2016 T. 461/3804


Ödeme emri tebliği, icra müdürlüğü işlemi olup, bu işlemin usulsüz olduğunun ancak tebliğ işleminin muhatabı tarafından İİK. nun 16.maddesine göre öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine şikayet yoluyla başvurulması halinde icra mahkemesince inceleneceği ve tebliğ işleminin usulsüz olduğu belirlenir ise İİK. nun 17. ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebliğ tarihinin öğrenme tarihi esas alınarak düzeltileceği-
•   12. HD. 10.02.2016 T. 28271/3383


Borçlunun takipte ilama aykırı olarak fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiasının ilama aykırılık şikayeti olduğu, süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebileceği-
•   8. HD. 10.02.2016 T. 740/2075


Şikayetçi tarafın, satış ilanında KDV'ye ilişkin yazılan ifadeleri satış ilanı tebliği ile öğrendiği halde, bu tarihten itibaren İİK'nun 16. maddesinde öngörülen yasal sürede icra mahkemesine başvurarak şikayet konusu yapmadığından, aynı nedene dayanarak ihalenin feshini talep edemeyeceği-
•   12. HD. 08.02.2016 T. 32323/2988


Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının, usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılması gerekeceği-
•   12. HD. 08.02.2016 T. 26901/2992


Borçlunun, takipte ilama aykırı olarak fazla işlemiş ve işleyecek faiz talep edildiği yönündeki iddiasının, ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olup, bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebileceği-
•   8. HD. 08.02.2016 T. 23933/1899


Borçlunun meskeniyet iddiasını inceleme yetkisi icra müdürlüğünde olmadığından, icra müdürlüğünün, borçlunun meskeniyet iddiasını araştırmaya yönelik, kararı yerinde olmayıp alacaklının şikayetinin tamamen kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe istemin kısmen reddi yönünde hüküm tesis edilmesinin isabetsiz olduğu-
•   12. HD. 08.02.2016 T. 33695/2980


Genel haciz yolu ile başlatılan bir takipte yetki itirazı da dahil olmak üzere her türlü itirazın İİK'nun 62. maddesi uyarınca icra dairesine bildirilmesinin zorunlu olduğu, borçlunun icra dairesi yerine Mahkeme'ye başvurusunun sonuç doğurmayacağı- Borçlu şirkete yapılan tebligat, Tebligat Kanunu'nun 12. ve 13. maddelerine aykırı olarak tebligatı almaya yetkili olan şirket temsilcisinin nerede olduğu tespit edilmeden, çalışan olduğu belirtilen personele yapıldığından, yapılan bu tebliğ işleminin usulsüz olduğu- Usulsüz tebligat halinde, muhatabın beyan ettiği tarihin, tebliğ tarihi olarak kabul edileceği-  Mahkemece, İİK. nun 16. ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddeleri uyarınca tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, İİK.nun 62. maddesine aykırı olarak ve talepte aşılmak suretiyle icra dairesinin yetkisizliği yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
•   12. HD. 08.02.2016 T. 26993/3005


KDV miktarına ilişkin şikayet başvurularının, İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca bir hakkın yerine getirilmemesi mahiyetinde olup, süreye tâbi olmadıkları-
•   12. HD. 08.02.2016 T. 26880/2953
Hepsihukuk: Hesaplamalar: Mobil Hesaplama ve İçtihat Programı

İcra Hesapmatik: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

Benzer Konular (10)