8. Hukuk Dairesi 2016/391 E. , 2018/16948 K.

Başlatan İçtihat, 04 Nisan 2021, 04:25:27

« önceki - sonraki »
avatar_İçtihat
8. Hukuk Dairesi         2016/391 E.  ,  2018/16948 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi



Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı 3. kişi vekili ve davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.


K A R A R

Davacı 3.kişi vekili, alacaklı tarafça başlatılan takip neticesinde borçlu şirketin ...... hesabına müvekkili şirketçe sehven gönderilen 82.897,14 TL tutarındaki paranın haczedildiğini öne sürerek, davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre borçlu şirketin 3. kişi şirketten alacaklı olduğu, karinenin aksinin ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı 3.kişi vekili esas yönünden, davalı alacaklı vekili ise yargılama giderleri, vekalet ücreti ve tazminat yönünden temyiz etmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK'nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir
Borçlu şirketin iflas ettiği dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgelerde belirtilmiş olduğundan, UYAP'tan yapılan sorgulamada ...... 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 10.06.2014 tarih, 2013/160 Esas, 2014/143 sayılı kararı ile borçlu ...... ............ A.Ş'nin iflasına karar verildiği, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 03.03.2016 tarih ve 2015/2848 Esas, 2016/1307 Karar sayılı ilamıyla kararın onandığı, taraflarca yasal süresi içerisinde karar düzeltme yoluna başvurulmadığından anılan kararın 17.06.2016 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, Mahkemece, adı geçen borçlu şirket yönünden, İİK'nin 193/2 maddesi uyarınca takibin düştüğü ve hacizlerin kalktığı, dolayısıyla dava konusuz kaldığından, istihkak davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek yargılama giderleri ile maktu karar ve ilam harcı ile nispi vekalet ücretinin davanın açılmasına neden olan tarafa yükletilmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre davacı 3. kişi vekilinin sair temyiz itirazları ile davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı 3. kişi vekilinin temyiz itirazlarının ikabulüyle yerel Mahkeme hükmünün İİK'nun 366 ve HUMK'un 428. maddeleri gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı 3. kişi vekilinin sair temyiz itirazları ile davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek olmadığına, taraflarca İİK'nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,
peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 08.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






Mesele yorum yapmakta değil, Mesele o yorumu gerekçelendirmekte. ÖKC (Özgür KOCA)

Benzer Konular (10)