8. Hukuk Dairesi 2018/2153 E. , 2018/17101 K.

Başlatan İçtihat, 04 Nisan 2021, 04:28:01

« önceki - sonraki »
avatar_İçtihat
8. Hukuk Dairesi         2018/2153 E.  ,  2018/17101 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi



Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 10.10.2018 ... günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı ... vekili Avukat ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı şirket vekili, vekil edeninin 3469 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payını 24/05/2011 tarihinde satın alarak malik olduğunu, davalıların dava konusu taşınmazı arada herhangi bir fiili taksim olmadan ekip biçtiğini, bu şekilde vekil edeninin mülkiyet hakkının ihlal edildiğini belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı olmak kaydıyla 10.000,00 TL den az olmamak üzere mahkeme tarafından yargılama esnasında tespit edilecek olan miktarda ecrimisil bedelinin, haksız işgal tarihi olan 24/05/2011 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş, 22/01/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile davasını 73.834,20 TL ye ıslah etmiştir.
Davalı ... vekili, taşınmazın daha önceki malikleri ile aralarında fiili taksimin olduğunu, bu fiili kullanımın 1988 yılından beri ihtilafsız olarak sürdüğünü, davacının taşınmazı satın alırken aldığı kişilerin hangi alanı kullandığını bildiğini, davacının taşınmazdan yararlanmasının hiçbir şekilde engellenmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalılar ... ve ... vekili, davaya konu gayrimenkulün davalılardan ... tarafından ekilip biçildiğini, davalı ...'in bu taşınmazda bir hissesi bulunmadığını, bu nedenle ... yönünden husumet yokluğundan reddine karar verilmesini, diğer davalı ... için de davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 3 yıllık ecrimisil bedeli olan 58.383,82 TL tazminat bedelinin davalı ... Tülümenden dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, davalı ... ve ...' e yönelik davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, paydaşlar arasında açılan ecrimisil isteğine ilişkindir.
Tüm dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu tarla nitelikli 3469 parsel sayılı taşınmazın ½ hissesinin davalı şirkete, kalan ½ hissesinin de ¼ paylarla davalılardan ... ile ... adına tapuda kayıtlı olduğu, diğer davalı ...'in dava konusu taşınmazdaki hissesinin taksim ile diğer davalılara geçtiği, dava konusu taşınmaz başında ziraat bilirkişisi ve fen bilirkişisi ile keşif yapıldığı, dava konusu taşınmazın toplamda 495.670,00 m2 yüzölçümlü olduğu, 03/08/2015 tarihli fen bilirkişisi raporuna göre; krokide A harfi ile gösterilen yerin davalı tarafından kullanıldığı ve miktarının 206.694 m2 olduğunun, yine davalı tarafından kullanılan çiftlik binası ve yolunun C harfli ile gösterildiği ve miktarının 13.712 m2 olduğunun, dava konusu parselde kullanılmayan kısmın ise B harfli olarak gösterildiği ve miktarının 275.804 m2 olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Hemen belirtilmelidir ki, dava konu taşınmazda taraflar paydaştırlar. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil isteyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı veya kullanabileceği bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
Somut olayda, az yukarıda açıklandığı gibi, dava konusu taşınmazın toplamda 495.670,00 m2 yüzölçümlü olduğu ve kullanılmayan kısmın miktarının ise 275.804 m2 olduğu, davalılar tarafından dava konusu taşınmazın tamamının kullanılmadığı, taşınmazda boş alanlar olduğu tespit edilmiştir. Öyleyse, davacının payına karşılık dava konusu taşınmazda kullanabileceği yerler olduğuna göre davacı paydaş, diğer paydaştan ecrimisil isteyemez ve davanın reddi gerekir.
Hâl böyle olunca; ecrimisil isteme koşullarının gerçekleşmediği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere ecrimisilin hüküm altına alınması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nin 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 1.630,00 TL Avukatlık Ücreti'nin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davalı ...'e verilmesine, taraflarca HUMK'nin 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 10.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


Mesele yorum yapmakta değil, Mesele o yorumu gerekçelendirmekte. ÖKC (Özgür KOCA)

Benzer Konular (10)