8. Hukuk Dairesi 2017/16272 E. , 2018/17852 K

Başlatan İçtihat, 04 Nisan 2021, 04:40:11

« önceki - sonraki »
avatar_İçtihat
8. Hukuk Dairesi         2017/16272 E.  ,  2018/17852 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : ......... ...... Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi


Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda ......... ......... 1. İcra Hukuk Mahkemesi hükmüne karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması sonunda ......... ...... Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiş, bu kez davalı vekili ve davacı vekili ...... Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı alacaklı 01.01.2015 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 25.04.2016 tarihinde haciz ve tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile aylık 23.600,00 USD'den 2016 yılı ......... ayları kira alacağı 133.958,32 TL'nin faiziyle tahsilini talep etmiş, ödeme emri davalı borçluya 28.04.2016 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 04.05.2016 tarihli itiraz dilekçesinde, ödeme emrinin usulsüz olduğunu, ayrıca müvekkili tarafından ......... ......... 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/72 esas sayılı dosyasında yargılaması sürmekte olan bir kira uyarlama davası açıldığını, alacaklının bunu biliyor olmasına rağmen kötüniyetli olarak iş bu takibi başlattığını bildirerek kira bedeline, faize, kura ve ferilerine itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı İcra Mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, davacı tarafça 28/02/2017 tarihli celsede taşınmazın tahliye edildiği ve......... kirasının teminat mektubunun paraya çevrilmesiyle tahsil edildiğinin beyan edildiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın kaldırılmasına, takibin icra masrafları ve faiz bakımından devamına, taşınmaz tahliye edildiğinden ve kira bedelleri ödendiğinden kira bedeli ve tahliye hususunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ...... Adliye Mahkemesince, kira sözleşmesinin birden fazla kiraya veren tarafından yapılması halinde icra takibinin başlatılması ve tahliye davasının her iki kiraya veren tarafından mecburi dava arkadaşlığı kuralı gereği birlikte açılmasının şart olduğu, tahliye talebine konu icra takibinin yalnızca davacı şirket tarafından yapılmış olması nedeniyle geçerli olmadığı, kira sözleşmesi gereği kira bedellerine teminat olarak verilen banka teminat mektubunun paraya çevrilmesi suretiyle kira alacağının tahsili imkanı varken icra takibi yapılmasında davacının hukuki yararının bulunmadığı, bu nedenle davanın konusuz kalmış olmasına rağmen açıldığı tarihteki haklılık durumu değerlendirildiğinde kira alacağı ve temerrüt nedeniyle tahliye davasında davacı tarafın haklı olmadığından yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesi gerektiği, bu nedenlerle incelenen mahkeme kararının yerinde olmadığı, davacı tarafın haksız olmasına rağmen icra takibini kötü niyetle yaptığı sabit olmadığından kötü niyet tazminatına hükmedilemeyeceği, istinaf sebebi kısmen yerinde olduğundan HMK 353/1-b/2 maddesi gereğince istinaf başvurusunun kabulüne, davacının icra takibinin devamı ve tahliye davaları konusuz kalmış olduğundan bu taleplerle ilgili karar verilmesine yer olmadığına, davacının icra inkar tazminatı, icra masrafları ve faiz taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiş, karar davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve tahliye istemlerine ilişkindir.
1- Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre temyiz eden davalı tarafın tüm, davacı tarafın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı vekilinin alacağa ve buna bağlı haklara ilişkin temyiz itirazları yönünden;
Takipte dayanılan ve karara esas alınan 01.01.2015 başlangıç tarihli 5 yıl 3 ay süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesine göre kiraya verenler davacı ...Ş. ve dava dışı ......... ......... İnşaat Tur. A.Ş. olmakla birlikte, temyiz dilekçesine ekli tapu kaydına göre dava konusu taşınmazın tamamının 27.05.2014 tarihinde davacı ...Ş. tarafından edinildiği anlaşılmaktadır. Buna göre, davacı şirket takip tarihinden önce dava konusu taşınmazın tamamını edinmekle, tek başına takip başlatıp kiralananın tahliyesini istemesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.
Kira sözleşmesinin teminatı düzenleyen 11. maddesi ile, teminatın kira sözleşmesinin anlaşma ile veya süresinin dolması nedeniyle veya kiracıdan kaynaklanacak sair herhangi bir nedenle sona ermesi veya sona erdirilmesi halinde, kiraya verenin tek taraflı iradesi ile kiralanan yere verilen her türlü zarar ve ödenmemiş kira ile yönetim borçlarına veya kiraya verene herhangi bir nedenden doğmuş doğacak her türlü borçlarına mahsup edileceği, kiracının teminatı neden göstererek kira ödemelerini geciktiremeyeceği, teminatın kira bedeline mahsubunu isteyemeyeceği, teminatın varlığına rağmen kiraya verenin ödenmesinde gecikilen tüm alacakları ve sair kanuni hakları için yasal takip yapabileceği ve dava açabileceği kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin bu hükmüne göre teminat mektubu, kira sözleşmesinin sona ermesi halinde kiralanana verilen hasar ve kira borcu dahil diğer giderlerin teminatı olarak verilmiş olup, kira bedelinin süresinde ödenmemesi halinde teminat mektubunun nakte çevrilmesi ile tahsil edileceği anlamına gelmez. Bu durumda ...... Adliye Mahkemesince, sözleşmenin 11. maddesi yanlış yorumlanarak, yazılı gerekçeyle karar verilmesi doğru değildir.
3- Davacı vekilinin faize yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Davacı 25.04.2016 tarihinde başlattığı icra takibi ile 2016 yılı ......... ayları kira alacağının faiziyle tahsilini talep etmiş, davalı borçlu tarafından süresinde verilen itiraz dilekçesinde faize de itiraz edilmiştir. Bu durumda Mahkemece, takibe konu ödenmeyen aylar kira alacağına takip tarihine kadar olan dönem için işlemiş faizin hesap edilmesi ve bu miktar üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle faiz isteminin reddine karar verilmesi doğru değildir.
4- Davacı vekilinin takip masraflarına ilişkin temyiz itirazları yönünden;
Her ne kadar ...... Adliye Mahkemesince davacının icra masraflarına ilişkin talebinin reddine karar verilmiş ise de, takip masrafları itirazın kaldırılması davasının konusu olamayacağından bu hususta hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ: Temyiz olunan ...... Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda (2), (3) ve (4) nolu bentlerde yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK'nin 373/2 maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren ...... Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 24.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




Mesele yorum yapmakta değil, Mesele o yorumu gerekçelendirmekte. ÖKC (Özgür KOCA)

Benzer Konular (10)