Alacak Muaccel ise Süreli İpoteklerde Süre içinde İPÇY ile Takip Yapılabilir

Başlatan Özgür KOCA, 09 Ekim 2025, 10:55:29

« önceki - sonraki »
avatar_Özgür KOCA
10.07.2019 tarihli 30827 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 7181 sayılı Tapu Kanunun ve Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanunun 19. maddesi ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 883. maddesine; "İpotek süreli olarak kurulmuşsa, sürenin bitiminden itibaren otuz gün içinde ipotekli taşınmaz üzerine 09.06.1932 tarih ve 2004 sayılı İcra İflas Kanununu 150/c maddesinde belirtilen şerhin konulmaması halinde ipotek, malikin talebiyle tapu müdürlüğünce terkin edilir." hükmü, aynı Kanunun 3. maddesi ile; "2644 sayılı Tapu Kanununa geçici madde 4 eklenerek; 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 883 üncü maddesinin ikinci fıkrasının yürürlüğe girdiği tarihten önce süresi dolmuş olmasına rağmen terkin edilmeyen süreli ipoteklerde anılan fıkrada belirtilen otuz günlük süre, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten başlar." hükmü eklenmiş olup 28. madde ile de bu Kanunun birinci maddesi, üçüncü maddesi ile on dokuzuncu maddesinin 01.01.2020 tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenmiştir. Yukarıda belirtilen düzenlemeler gereğince özetle, süreli olarak tesis edilen 01.01.2020 tarihinden önce süresi sona eren ipoteklerde 31.01.2020 tarihine kadar, süreli ipoteklerden 01.01.2020 tarihinden sonra süresi sona eren ipoteklerde ise süre bitiminden itibaren 30 gün içinde alacaklının ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine başlayıp İİK'nın 150/c maddesinde belirtilen şerhin taşınmaz üzerine konulmamış olması halinde, taşınmaz maliki, ipotek alacağı sona ermemiş olsa bile tapu müdürlüğünde ipoteğin terkin edilmesini sağlayabilir. İpotek alacaklısının süreli olarak kurulmuş ipotekte muaccel alacağı için süre bitiminden önce veya süre bitiminden itibaren 30 gün içinde, 01.01.2020 tarihinden önce süresi dolan ipoteklerde ise bu tarihten itibaren 30 günlük süre içinde takibe geçmesi ve İİK'nın 150/c maddesinde yazılı şerhi ipotekli taşınmazın tapu kaydına işlenmesi gerekmektedir.

Süreli ipotekle ilgili bu açık yasal düzenlemeler karşısında Dairemizin yerleşik kararlarından dönülmüş olup ipotek süresinin, asıl alacağın vadesi olarak nitelendirilmeyeceği görüşü benimsenmiştir (Yargıtay 12.HD. 2023/4123 E, 2024/1027 K, 07.02.2024 tarihli kararı).

İpotek süresi temel hukuka ilişkin ve alacağın niteliğinden bağımsız olarak taşınmazın alacağa sağladığı teminatın süresini göstermektedir. İpoteğin ana para veya üst sınır ipoteği olmasının bir önemi bulunmamaktadır. Nitekim TMK 883. maddesinin ikinci fıkrası, ipoteğin türü ve alacağın niteliğini dikkate almaksızın ipotek süresinin ve otuz günlük sürenin dolması ile taşınmaz malikine ipoteği terkin etme yetkisi vermek sureti ile bu şekilde bir ayrıma olanak vermemektedir.

İpotek alacağa bağlı bir hak ise de; alacağın varlığı, muaccel olması miktarı ipotekten bağımsız olarak değerlendirilmelidir. İpotek akit tablosu içeriğinden, doğduğu anlaşılan bir alacak; ipotek akit tablosunda açıkça bir vadeye bağlanmışsa bu vadenin dolması ile akit tablosuna göre istendiği anda muaccel olacağı belirtilmişse o tarihte, bunların hiçbiri belirli değilse, Türk Borçlar Kanunu hükümlerine göre alacağın istenebilir olduğu tarihte muacceliyet kazanır. Takibin başlatılabilmesinin şartı, alacağın muaccel olması olup, ipoteğin mevcut ve sicilden terkin edilmemiş olması, takibin ipotekli takip olarak yapılabilmesi için yeterlidir.

Buna göre icra takibinin dayanağı 31.12.2021 tarih ve 42536 yevmiye nolu ipotek akit tablosunda; "T. A. Anonim Şirketinden aldığı 6.000.000,00 TL bedel mukabilinde diğer kredi için T. A. Anonim Şirketi lehine 13/12/2021 tarihli bayilik sözleşmesi gereğince 1.derecede % 6 faiz ve F.B.K süre ile tacir ipoteği tesis ettiği"nin belirtildiği, devamında ".....T. A. Anonim Şirketinden almış olduğu ve alacağı petrol ürünlerinin ve LPG ürünlerinin bedelleri, kredi, ariyeten almış olduğu teçhizat ve mevcut sözleşmelerdeki kar mahrumiyeti, şartlı cezailer ve bu alacakların faizleri dâhil her ne sebep ve suretle olursa olsun borçlu bulunduğu ve ileride borçlanacağı meblağların azami 6.000.000,00 TL'lik (Altımilyon Türk Lirası) kısmının teminatını teşkil etmek üzere..." açıklaması bulunmaktadır. İpotek belgesinde  ipoteğe ilişkin bilgiler "Kayıt Tarihi: 31/12/2021, Süresi: 5 yıl, Bedeli: 6.000.000,00 TL, Faiz: Aylık %6 " şeklinde tesis edilen ipotek limit ipoteği olup feshi bildirilinceye kadar 5 yıl sürelidir. İpotek belgesindeki süre ipoteğin ne kadar süre teminat fonksiyonu göreceği ile alakalı olup temin ettiği alacağın vadesi olarak düşünülemez. Değişen içtihadımız uyarınca ipotek belgesinde yazılı 31.12.2021 kayıt tarihli ve 5 yıl süreli olup 31.12.2026 tarihi ipoteğin süresinin bitim tarihi olup vade tarihi olarak nitelenemeyeceği için bu tarihte alacağın muaccel olacağından söz edilemez.

İİK'nın ödeme emri başlıklı 149/b maddesinde 149 uncu madde de yazılı haller dışındaki  muaccel alacaklar için "İcra müdürünün borçluya ve varsa taşınmaz sahibi olan üçüncü şahsa aşağıdaki kayıtlara uygun olmak üzere 60 ıncı maddeye göre ödeme emri gönderir." hükmünün lafzından takip talebini alan icra müdürünün ödeme emri göndermeden önce alacağın muaccel olup olmadığının incelemesi ve alacak muaccel ise ödeme emri göndermesi değilse göndermemesi gerektiği sonucu çıkarılabilir ise de Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre icra memurunun bu şekilde bir yetkisi bulunmamaktadır.

Zira alacağın muaccel olup olmadığının tespiti, alacağın esasına ilişkin bir araştırma gerekir. İpotek akit tablosunun kayıtsız şartsız bir borç ikrarına havi olmadığından alacağın muaccel olup olmadığı ancak alacaklının dayandığı diğer belgelerin incelenmesi ile anlaşılabilir. Taraflar icra dosyasına sunmadıkça icra müdürünün böyle bir araştırma yetkisi yoktur(Postacıoğlu, E.İlhan; İcra Hukuk Esasları, İstanbul 1982 s.373; Yücel, Tunç Müjgan; Banka Alacaklarının İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yoluyla Takibi, İstanbul 2010 s.209).

Şu hale göre somut olayda, üst sınır (limit) ipoteğine dayalı olarak takip talebi verilmesi üzerine icra müdürünce borçluya ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ödeme emri göndermesi gerekirken, ipoteğe konu alacağın henüz muaccel hale gelmeden takip yapıldığından bahisle takip talebinin reddine karar vermesi isabetsiz olup şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir. (Yargıtay 12. HD. T:07.04.2025, E:2025/1054, K:2025/2822)
Hepsihukuk: Hesaplamalar: Mobil Hesaplama ve İçtihat Programı

İcra Hesapmatik: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

Benzer Konular (10)