1. Hukuk Dairesi 2015/7267 E. , 2018/220 K.

Başlatan İçtihat, 03 Nisan 2021, 21:03:05

« önceki - sonraki »
avatar_İçtihat
1. Hukuk Dairesi         2015/7267 E.  ,  2018/220 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, mirasbırakan...'in 21.05.2008 tarihinde ölümü ile terekeye ait taşınmazların davalılar tarafından intikalinin yaptırıldığını, payına isabet eden taşınmazların da davalılar tarafından kandırılarak adlarına tescil ettirildiğini, niteliği zeytinlik olan taşınmazın kendisine devredileceği vaadi ile dava konusu 101 ada 110, 102 ada 35 ve 40 ile 104 ada 40 parsel sayılı taşınmazların davalılar tarafından elinden alındığını ileri sürerek, çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar ... ve ..., davanın reddini savunmuşlardır.
Davalı ..., davayı kabul ettiğini beyan etmiştir.
Mahkemece, hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan tüm delillerden, çekişme konusu taşınmazların 21.05.2008 tarih ve 18319 yevmiye no'lu işlem ile davacının da yer aldığı taksim suretiyle tescillerinin yapıldığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği ve TBK 39.maddesinde düzenlendiği üzere hile hukuksal nedenine dayalı davalar 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılabilir.
Somut olayda 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği saptanarak davalılar ...esin de bir isabetsizlik yoktur.
Davacı vekilinin bu davalılara yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine,
Davacı vekilinin davalı ...'ye yönelik temyiz itirazlarına gelince,
Davalı ... 20.11.2014 tarihli celsede davayı kabul ettiğini bildirmiştir. HMK'nun 311.maddesi aynen “Feragat ve kabul kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hallerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir” hükmünü içermektedir.Bu durumda davalı ...'nin payı yönünden kabule değer verilerek iptal-tescile karar verilmesi gerekirken davalı ...'nin kabul beyanı gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davacının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




Mesele yorum yapmakta değil, Mesele o yorumu gerekçelendirmekte. ÖKC (Özgür KOCA)

Benzer Konular (10)