Haciz sırasında avukatın tehdit edilmesi ve yaralanmasının görevi yaptırmamak

Başlatan Deniz034, 14 Ekim 2017, 11:51:39

« önceki - sonraki »
avatar_Deniz034

Haciz sırasında avukatın tehdit edilmesi ve yaralanmasının görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturacağı

T.C.
Yargıtay
18. Ceza Dairesi

Esas No:2015/31871
Karar No:2017/9526
K. Tarihi:


MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR   : Kasten yaralama, hakaret, tehdit
HÜKÜMLER   : Mahkumiyet

KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Katılan ... tarafından, sanık ... hakkında tehdit suçundan kurulan hükmün vasfına yönelik temyiz isteminde bulunulması nedeniyle, bu hükmün temyiz edilebilir bir hüküm olduğu anlaşılmakla, temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Tebliğnamede, sanık ... hakkında hakaret suçundan verilen hükme yönelik görüş belirtilmiş ise de, taraflarca bu suça yönelik temyiz isteminin bulunmadığı anlaşılmakla temyiz incelemesi sanık ... hakkında kasten yaralama ile tehdit, sanık ... hakkında kasten yaralama, hakaret ve tehdit suçlarından kurulan hükümlere hasredilmiştir.
1-Sanık ... hakkında hakaret suçundan kurulan hükmün temyizinde:
Dava zamanaşımını kesen son işlem tarihine göre temyiz süreci içinde, sanık yararına olan TCK'nın 66/1-e ve 67. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının gerçekleştiği anlaşıldığından, sanık ... müdafii ile katılan ...'ın temyiz nedenleri yerinde bulunmakla, CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca tebliğnameye aykırı olarak KAMU DAVASININ DÜŞMESİNE,
2-Sanıklar hakkında kasten yaralama ve tehdit suçlarından kurulan hükümlerin temyizinde:
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a)29.07.2008 tarihli haciz tutanağı ile kolluk görevlilerince düzenlenen tutanak içerikleri, katılanın ifadesi, katılanın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandığını bildirir adli sağlık raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, sanıkların icra dosyasında alacaklı vekili olan katılanı, haczi engellemek amacıyla tehdit edip, darp etmek suretiyle yaraladıkları olayda, TCK'nın 6/1-d maddesine göre yargı görevlisi olan katılana yönelik tehdit ve yaralama eylemlerinin aynı Kanunun 265/2, 3 maddelerinde düzenlenen görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturduğu gözetilmeden, sanıklar hakkında tehdit ve yaralama suçlarından ayrı ayrı mahkumiyet kararı verilmesi,
b)Kabule göre de;
Sanık ... hakkında seçimlik ceza içeren sair tehdit suçunda temel ceza olarak hapis cezasına hükmolunduktan sonra bu cezanın bir daha adli para cezasına çevrilemeyeceği gözetilmeyerek TCK'nın 50/2. maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı ve sanık ... müdafii ile katılan ...'ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye kısmen uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 25/09/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
''Adalet suçu suçluyu değil, sonuna kadar masumiyeti aramaktır''

avatar_de_legibus
1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun m. 57 hükmü uyarınca; avukata karşı görevi sırasında veya görevinden dolayı işlenen suçlar, tıpkı hakimlere karşı işlenmiş gibi işlem görür. Şöyle ki;

"Görev Sırasında veya yaptığı görevden dolayı avukata karşı işlenen suçlar hakkında, bu suçların hakimlere karşı işlenmesine ilişkin hükümler uygulanır." (Avukatlık Kanunu m. 57)

Bu hüküm uyarınca; avukatın, görevi esnasında yahut vazifesi nedeniyle maruz kaldığı her suç, yargı faaliyeti olarak addolunacaktır.

Ancak, avukatın haciz mahallindeki görevinin "yargı faaliyetine ilişkin olmadığı" şeklinde, Avukatlık Kanunu'nun m. 57 hükmüne, yasanın lafzına ve ruhuna aykırı bir kısım Yargıtay ilamı da mevcuttur. Bu kararların tam tersi yönde de içtihatlar bulunmaktadır. Bu durum da, Avukatlık Kanununu m. 57 hükmünü çoğu maddi vakıada uygulanamaz kılmaktadır.

Benzer Konular (10)

3584

Yanıtlar: 0
Gösterim: 2787