8. Hukuk Dairesi 2016/6131 E. , 2018/21 K.

Başlatan İçtihat, 04 Nisan 2021, 00:35:09

« önceki - sonraki »
avatar_İçtihat
8. Hukuk Dairesi         2016/6131 E.  ,  2018/21 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İtiraz


Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Borçlu vekili, müvekkili ... hakkında alacaklı ... tarafından ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 26.02.2004 tarihli ... 4.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 22.11.2005 gün 2004/571 Esas 2005/439 sayılı Karar ile tenfiz edilen ilamı uyarınca takip başlatıldığını, takip dosyasında müvekkilinden borcunun çok ötesinde tahsilat yapıldığını, maaşından borcun tutarını aşan kesintiler de yapıldığını belirterek özellikle maaş haczi olmak üzere dosyada ki tüm hacizlerin kaldırılmasına ve borcun bittiğinin belirlenmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, 07.05.2015 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda ... 14. İcra Müdürlüğü'nün 2005/9718 Esas sayılı dosyasında 23/09/2010 tarihi itibariyle bakiye dosya borcunun 17.989,24 EURO (35.759,01 TL) olduğunun tespitine karar verilmiş olup hüküm alacaklı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Alacaklı vekili tarafından 05.12.2005 tarihinde başlatılan bu takipte toplam 33.057,82 Euro alacağın takip tarihinden itibaren yıllık %5 faizi, icra giderleri, vekalet ücreti ile fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden tahsili talebinde bulunulmuştur.
Borçlunun mahkemeye başvurusu; takibin kesinleşmesinden sonra (yapılan maaş kesintileri nedeniyle) dosya borcunun fazlasıyla ödenmesi ve bu nedenle hacizlerin kaldırılması işlemine yönelik olup İİK'nun 33/2 maddesine dayanan itfa nedenine dayalı itirazdır. Tarafların gelmemesi halinde dosyanın işlemden kaldırılması gerekir.
Somut olayda, 24.06.2015 tarihli son celsede borçlu vekilinin mazereti kabul edilmemiş, alacaklı ... vekili davayı takip etmediğini beyan etmiştir. Mahkemece davanın mahiyeti gereği taraflar olmaksızın da görülebileceği gerekçesiyle yargılamaya devam olunmuştur. Mahkemece HMK'nın 150. maddesi gereği davanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken esasa dair karar verilmesi doğru değildir.
Kabule göre de; elbirliği (İştirak) halinde mülkiyet, yasa veya yasada belirtilen sözleşmeler uyarınca aralarında ortaklık bağı bulunan kişilerin, bu ortaklık nedeniyle bir mala veya hakka birlikte malik olma durumudur. Medeni Kanunun 701-703 maddelerinde düzenlenen bu tür mülkiyetin (ortaklığın) tüzel kişiliği olmadığı gibi eşya üzerinde ortaklardan herbirinin doğrudan doğruya bir hakkı da yoktur. Elbirliği (İştirak) halinde mülkiyetin bu özelliği itibariyle ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Şayet yasa veya elbirliği (iştirak) halinde mülkiyeti oluşturan anlaşmada ortaklık adına hareket etme yetkisinin kime ait olacağı belirtilmemişse, ortaklığın tasfiyesini isteme hakkı dışındaki tüm işlemlerde ortakların (iştirakçilerin) oybirliği ile karar almaları ve birlikte hareket etmeleri zorunluluğu vardır.
Alacaklı ... yargılama devam ederken 26.06.2012 tarihinde vefat etmiş olup mirasçılardan ...'un davaya dahil edilmemesi doğru değildir.
SONUÇ: Alacaklı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 08.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







Mesele yorum yapmakta değil, Mesele o yorumu gerekçelendirmekte. ÖKC (Özgür KOCA)

Benzer Konular (10)