8. Hukuk Dairesi 2017/4303 E. , 2018/199 K

Başlatan İçtihat, 04 Nisan 2021, 00:38:08

« önceki - sonraki »
avatar_İçtihat
8. Hukuk Dairesi         2017/4303 E.  ,  2018/199 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Vasi Atanması


Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün kısıtlı adayı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

... 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 2012/958 Esas 2013/875 Karar sayılı ihbar yazısında, hakaret suçundan dolayı yargılanan ve akıl hastası olması nedeni ile ceza verilmesine yer olmadığına karar verilen ...'ın kısıtlanması, kendisine vasi tayin edilmesi talep edilmiştir. Kısıtlı adayının akıl sağlığının tespiti için aldırılan ... Üniversitesi Ruh Sağlığı ve hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanlığından gönderilen raporda kişinin hakaret suçunun tarihinde ve halen TCK'nun 32/1 maddesi kapsamında olduğunun bildirilmesi, ... Devlet hastanesinden verilen raporda ise kişiye vasi tayinin gerekmediğinin açıklanması üzerine, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için kısıtlı adayının ... Adli Tıp Kurumu Başkanlığına gönderilmesi için defalarca müzekkere yazılmış, randevu alınmış, ancak kısıtlı adayı ... Adli Tıp Kurumuna gitmeyi reddettiğinden ve Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları hastanesine gönderilmesi de zabıtaca sağlanamadığından, her iki rapor arasında çelişkinin giderilmesi için Adli Tıp Uzmanı, uzman Dr... a sevk edilmiş, bilirkişi vermiş olduğu raporunda, kısıtlı adayına vasi tayininin uygun olduğunu bildirilmiş mahkemece bu raporlara itibar edilerek davanın kabulü ile ...'ın kısıtlanmasına oğlu ...'ın vasi olarak atanmasına karar verilmiştir.
Dava, TMK'nun 405/2.maddesine göre açılmış vasi tayini istemine ilişkindir.
Türk Medeni Kanunu 409. maddesi 2. fıkrası “Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle kısıtlamaya ancak resmî sağlık kurulu raporu üzerine karar verilir. Hâkim,karar vermeden önce, kurul raporunu göz önünde tutarak kısıtlanması istenen kişiyi dinleyebilir.” hükmünü içermektedir.
Kişilerin kısıtlanmasına karar verilerek kendilerine vasi atanması kamu düzeni ile ilgilidir. Bu istemlerle ilgili davalarda, mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğundan; hakim resen araştırma ilkesinin sonucu olarak kendiliğinden delil toplama yetkisine sahiptir. Türk Medeni Kanunu 409. maddesi 2. fıkrası da açık bir şekilde akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle kısıtlamaya ancak resmî sağlık kurulu raporu üzerine karar verileceği hususu düzenlenmiştir. Bu bağlamda kısıtlılığı talep edilen kişinin kolluk kuvvetlerince temini ile dava konusu ile ilgili uzmanlık alanı olan bir sağlık kuruluşuna sevki ile dosyada mevcut raporlar arasındaki çelişki de incelenmek sureti ile resmi sağlık kurulu raporu alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, kişinin hastaneye sevkinin sağlanamadığı gerekçesi ile tek hekim tarafından dosya üzerinden yapılan inceleme ile düzenlenen rapora göre karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, HUMK'nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, 11.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




Mesele yorum yapmakta değil, Mesele o yorumu gerekçelendirmekte. ÖKC (Özgür KOCA)

Benzer Konular (10)