8. Hukuk Dairesi 2017/16516 E. , 2018/17851 K

Başlatan İçtihat, 04 Nisan 2021, 04:40:10

« önceki - sonraki »
avatar_İçtihat
8. Hukuk Dairesi         2017/16516 E.  ,  2018/17851 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi
DAVACILAR : ...- ..., ...- ..., ...- ...
DAVA TÜRÜ : Kesinleşen Takip Nedeniyle Tahliye
...
MAHKEMESİ : ... .... İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda ... .... İcra Hukuk Mahkemesi hükmüne karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması sonunda ... Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiş, bu kez davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı alacaklı 01.04.2006 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak ........2016 tarihinde haciz ve tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile 01.04.2009 kira döneminden 01.04.2015 kira dönemine kadarki yıllık kira farkı alacağı 163.044,00 TL'nin faiziyle tahsilini talep etmiş, ödeme emri davalı borçluya23.....2016 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu vekili 30.....2016 tarihli itiraz dilekçesinde, müvekkili tarafından 2009 yılına kadar sözleşme uyarınca kira artışı yapıldığını, ancak ekonomik kriz nedeniyle taraflar bir araya gelerek 2009 yılı kira döneminde zam yapılmaması hususunda mutabık kaldıklarını, bu nedenle 2009 yılı kira döneminde ....289,00 TL olarak kira bedelinin ödendiğini, 2010 yılı ve devam eden yıllarda ise son ödenen ....289,00 TL'ye %... oranında artış uygulanmak suretiyle kira paralarının alacaklının banka hesabına ödendiğini, ödenen kira bedellerinin de ihtirazı kayıt ileri sürülmeksizin alacaklı tarafından alındığını, alacaklılar tarafından talep edilen faizin fahiş olduğunu, alacağın zamanaşımına uğradığını ileri sürerek borca, faize ve fer'îlerine itiraz etmiştir. Davalı borçlu vekili her ne kadar takibe süresinde itiraz etmiş ise de, ........2016 tarihli dilekçesi ile, her ne kadar taraflarınca takibe itiraz edilmiş olsa da, itirazın tahliye tehdidi altında yapıldığını, itirazlarından feragat ettiklerini bildirmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından yapılan itirazdan feragat edilmesi üzerine davacı alacaklı İcra Mahkemesine başvurarak kiralananın tahliyesi isteminde bulunmuştur.
... Mahkemesince, menfi tespit davası sırasında teminat olarak borçlu kiracının icra dairesine ödemiş olduğu paranın kiralayana ödenmesine muvafakat edilmediğinden borçlunun temerrüde düşmüş sayılacağı, borçlunun, ileri sürdüğü sair hususlar bu davanın konusunu teşkil etmeyip yargılamayı gerektireceği, kiracı borçlunun yasal süresinde herhangi bir itirazı olmadığı gibi 30 günlük yasal temerrüt süresi içerisinde kira borcunun ödenmediği anlaşıldığından İİK.nin 269/a maddesi uyarınca davanın kabulüne ve kiralananın tahliyesine karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davalının 30/.../2016 tarihinde icra dosyasında borca itiraz ettiği, 06/.../2016 tarihinde teminat açıklaması ile 192.227,00 TL ödeme yaptığı, .../.../2016 tarihinde itirazından feragat ettiği, davalının dayanak takip dosyasına konu kira farkı alacağından dolayı borçlu olmadığının tespiti davası açtığı, aynı dosyadan 01/.../2016 tarihli ara kararı ile İİK'nin 72/... bendi uyarınca %... teminat karşılığında icra dosyasına yatırılan paranın dava sonuna kadar alacaklıya ödenmemesi hususunda tedbir kararı verildiği, borçlunun icra dosyasına yaptığı itirazdan feragat ettiğinden itirazın ortadan kalktığı ve takibin kesinleştiği, davalının icra dosyasına yatırdığı paranın geçerli bir borç ödemesi olup, bu paranın alacaklıya ödenmesini engelleyen menfi tespit davasına bakan mahkemenin verdiği ihtiyati tedbir kararı olduğundan davalının temerrüdünden bahsedilemeyeceği, bu nedenle mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekir iken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ... Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen icra takibi nedeniyle tahliye istemine ilişkindir.
TBK.nin 315. maddesi uyarınca ''Kiracı, kiralananın tesliminden sonra muaccel olan kira bedelini veya yan gideri ödeme borcunu ifa etmezse, kiraya veren kiracıya yazılı olarak bir süre verip, bu sürede de ifa etmeme durumunda, sözleşmeyi feshedeceğini bildirebilir. Kiracıya verilecek süre en az on gün, konut ve çatılı işyeri kiralarında ise en az otuz gündür. Bu süre, kiracıya yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren işlemeye başlar.'' Davaya konu takip dosyasında gönderilen ödeme emri ile borçluya 30 günlük ödeme süresi verildiği anlaşılmaktadır. Davalı borçlu İİK.nin 269/.... maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken TBK.'nin 315. maddesinde yazılı ödeme emrinde tanınan yasal 30 günlük süre içerisinde 05.....2016 tarihinde icra dosyasına ödemede bulunmuş ise de, borçlu vekili icra dosyasına sunduğu dilekçesi ile; 30.....2016 tarihinde yapılan itirazın tahliye tehdidi altında yapıldığını, tüm dosya borcunun müvekkili şirket tarafından 05.....2016 tarihinde dosyaya ödendiğini, taraflarınca ... .... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/1014 esas sayılı dosyasında açılan menfi tespit davasında “Alacak tutarının tamamının icra veznesine yatırıldığı takdirde %... teminat mukabili icra veznesindeki paranın dava sonuna kadar alacaklıya ödenmemesi” yönünde ihtiyati tedbir kararı verildiğini, teminat taraflarınca yatırılmış olduğundan, söz konusu tedbir kararı doğrultusunda dosyaya ödenen 192.227,00 TL'nin alacaklıya ödenmemesine karar verilmesini talep etmiştir. Bu halde, borçlu kiracı İcra Dairesine ödemiş olduğu paranın alacaklı kiralayana ödenmesine muvafakat etmediğinden ve davacı alacaklıya 30 günlük ödeme süresi içerisinde ödemede bulunulmadığından temerrüt olgusu gerçekleşmiştir. Bu durumda davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekirken, yazılı gerekçe ile davalının istinaf başvurusunun kabulü ile tahliye isteminin reddine karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, İİK 364/... maddesi yollamasıyla uygulaması gereken HMK 373/... maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, ........2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







Mesele yorum yapmakta değil, Mesele o yorumu gerekçelendirmekte. ÖKC (Özgür KOCA)

Benzer Konular (10)