Birden Fazla Haciz Halinde Bütün Hacizler Kaldırılmadan Harç Alınmaz

Başlatan Özgür KOCA, 04 Mart 2015, 21:03:17

« önceki - sonraki »
avatar_Özgür KOCA
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2011/19241
K. 2012/4921
T. 23.2.2012

• KAMBİYO SENEDİNE MAHSUS HACİZ YOLUYLA BAŞLATILAN TAKİP ( Alacaklı Tarafından Taşınmazlardan Birine Konulan Haczin Kaldırılmasını Talep Ettiği – İcra Müdürlüğünce Tahsil Harcı Ödenmesi Koşulu Öne Sürüldüğü/Taşınmaz Yönünden Haczin Kaldırılması İsteminin Alacağın Haricen Tahsil Edildiği Anlamına Gelmediği )
• TAŞINMAZ HACZİNİN KALDIRILMASI TALEBİ ( İcra Müdürlüğünce Tahsil Harcı Ödenmesi Koşulu Öne Sürüldüğü/ Taşınmaz Yönünden Haczin Kaldırılması İsteminin Alacağın Haricen Tahsil Edildiği Anlamına Gelmediği – Şikayetin Kabulüne Karar Verileceği )
• TAHSİL HARCININ ÖDENMESİNİN TAŞINMAZ HACZİNİN KALDIRILMASI İÇİN ŞART KOŞULMASI ( Taşınmaz Yönünden Haczin Kaldırılması İsteminin Alacağın Haricen Tahsil Edildiği Anlamına Gelmediği – Şikayetin Kabulüne Karar Verileceği )
• ALACAĞIN HARİCEN TAHSİLİ KARİNESİ ( Alacaklı Tarafından Taşınmazlardan Birine Konulan Haczin Kaldırılmasını Talep Ettiği – İcra Müdürlüğünce Tahsil Harcı Ödenmesi Koşulu Öne Sürüldüğü/Taşınmaz Yönünden Haczin Kaldırılması İsteminin Alacağın Haricen Tahsil Edildiği Anlamına Gelmediği )
492/m.23

ÖZET : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte, alacaklının, borçluya ait hacizli taşınmazlardan birine konulan haczin kaldırılmasını talep ettiğini, icra müdürlüğünce, ancak tahsil harcının ödenmesi halinde haczin kaldırılmasına karar verildiğini belirterek işlemin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, haczin kaldırılması isteminin alacağın haricen tahsiline karine oluşturduğu gerekçesi ile istemin reddedildiği anlaşılmaktadır.

Borçluya ait bir araç ile yine borçlu adına kayıtlı dört adet taşınmazın kayden haczedildiği, şikayete konu işlem tarihinden önce, araç ile bir adet taşınmaz üzerine konulan hacizlerin alacaklı vekilinin talebi ile kaldırıldığı, diğer üç taşınmaz üzerindeki haczin ise devam ettiği görülmektedir. Taşınmaz yönünden haczin kaldırılması istemi, alacağın haricen tahsil edildiğine karine oluşturmaz.

O halde, mahkemece, şikayetin kabulü ile icra müdürlüğü işleminin iptaline karar verilmesi gerekir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte, alacaklının, borçluya ait hacizli taşınmazlardan birine konulan haczin kaldırılmasını talep ettiğini, icra müdürlüğünce, ancak tahsil harcının ödenmesi halinde haczin kaldırılmasına karar verildiğini belirterek işlemin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, haczin kaldırılması isteminin alacağın haricen tahsiline karine oluşturduğu gerekçesi ile istemin reddedildiği anlaşılmaktadır.

492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun 23. maddesinde düzenlemesine yer verilmiştir.

Tüm hacizlerin kaldırılması istemi, alacağın haricen tahsil edildiğine karine teşkil edeceğinden, hacizlerin kaldırılması için anılan yasa hükmüne uygun olarak tahsil harcının ödenmesi zorunludur.

Somut olayda, borçluya ait bir araç ile yine borçlu adına kayıtlı dört adet taşınmazın kayden haczedildiği, şikayete konu işlem tarihinden önce, araç ile bir adet taşınmaz üzerine konulan hacizlerin alacaklı vekilinin talebi ile kaldırıldığı, diğer üç taşınmaz üzerindeki haczin ise devam ettiği görülmektedir. Alacaklı vekilinin hacizli taşınmazlardan sadece birisine ilişkin haczin kaldırılması talebinde bulunması başka bir ifade ile diğer taşınmazlar üzerinde haczin devam etmesi halinde yukarıda açıklanan kural uygulanamaz. Bu durumda, bir taşınmaz yönünden haczin kaldırılması istemi, alacağın haricen tahsil edildiğine karine oluşturmaz.

O halde, mahkemece, şikayetin kabulü ile icra müdürlüğü işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 23.02.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.





Yargıtay
12. Hukuk Dairesi

Esas : 2012/6933
Karar : 2012/24073
Tarih : 10.07.2012


Yukarıda tarih ve Numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi İrfan Sıvakcıgil tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Şikayet konusu harç miktarı 6.067 TL olmakla, İİK 363. maddesindeki kesinlik sınırının üzerinde kaldığı anlaşıldığından İzmir 3. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2011/768E, 2011/819K. Sayılı, 11.11.2011 tarihli temyiz talebinin reddine dair ek kararının kaldırılmasına oy birliği ile karar verildi, anılan mahkemenin aynı sayılı ve 19.09.2011 tarihli kararının temyiz incelemesine geçildi:

Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan takipte, alacaklının, borçluya ait hacizli taşınmazlardan birine konulan haczin kaldırılmasını talep ettiğini, icra müdürlüğünce, ancak tahsil harcının ödenmesi halinde haczin kaldırılmasına karar verildiğini belirterek işlemin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, haczin kaldırılması isteminin alacağın haricen tahsiline karine oluşturduğu gerekçesi ile istemin reddedildiği anlaşılmaktadır.

492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun 23. maddesinde "Her ne sebep ve suretle olursa olsun, icra takibinden vazgeçildiğinin zabıtnamaye yazılması için vazgeçilen miktara ait tahsil harcının yarısı alınır. Ancak haczedilen mal satılıp paraya çevrildikten sonra vazgeçilirse tahsil harcı tam olarak alınır" düzenlemesine yer verilmiştir.

Tüm hacizlerin kaldırılması istemi, alacağın haricen tahsil edildiğine karine teşkil edeceğinden, hacizlerin kaldırılması için anılan yasa hükmüne uygun olarak tahsil harcının ödenmesi zorunludur.

Somut olayda, borçluya ait Konak'ta 3 adet, Çeşme'de 2 adet taşınmazın kayden haczedildiği, şikayete konu diğer taşınmazlar üzerindeki hacizlerin devam ettiği görülmektedir. Söz konusu taşınmazların bulunduğu yerler ve değerleri dikkate alındığında kalan parsellerin takip konusu borcu karşılayabilecek miktarlarda olduğu anlaşılmaktadır. Alacaklı vekilinin hacizli taşınmazlardan sadece birisine ilişkin haczin kaldırılması talebinde bulunması, başka bir ifade ile diğer taşınmazlar üzerinde haczin devam etmesi halinde yukarıda açıklanan kural uygulanamaz. Bu durumda, bir taşınmaz yönünden haczin kaldırılması istemi, alacağın haricen tahsil edildiğine karine oluşturmaz.

O halde, mahkemece, şikayetin kabulü ile icra müdürlüğü işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir.

SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.07.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Hepsihukuk: Mobil Hesapmatik: Profesyonel hesaplamalar ve içtihat programı

İcra HesapMax: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

avatar_By-leyl-i Lal
Sevgili müdürüm yargıtay bu konuda görüş değişikliği ne gitti kısmi de olsa alınır şeklinde
Gülüşlerim yüregimin sessiz cıglıklarının imzasıdır..Elinde ne varsa hayata dair,ötesi hiçbir şey ya da vesair...Hani demiş ya şair: Mutluluğu sende bulan senindir; ötesi misafir...
BY-KA-DE-ME

avatar_Özgür KOCA
Dediğiniz karar aşağıdaki sanırım...
Hepsihukuk: Mobil Hesapmatik: Profesyonel hesaplamalar ve içtihat programı

İcra HesapMax: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

avatar_By-leyl-i Lal
bizim bahsettiğimiz kararlar 2 yıl boyunca uyguladığımız yargıtay ilamına dayalı birazdan yayımlayacağım bu kararlar farklı müdürüm bahsettiğimiz karardan
Gülüşlerim yüregimin sessiz cıglıklarının imzasıdır..Elinde ne varsa hayata dair,ötesi hiçbir şey ya da vesair...Hani demiş ya şair: Mutluluğu sende bulan senindir; ötesi misafir...
BY-KA-DE-ME

avatar_By-leyl-i Lal
   T.C.
   YARGITAY                                 
12. Hukuk Dairesi                                              
                                                                       T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A
                                                                                Y A R G I T A Y   İ L A M I
ESAS NO   : 2012/27378
KARAR NO   : 2013/3849

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ   : Malatya 1. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ   : 11/05/2012
NUMARASI   : 2012/188-2012/212
DAVACI   : Alacaklı : Türkiye Vakıflar Bankası T A O
DAVALI   : Maliye Hazinesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Maliye Hazinesi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Dr.Şanver Keleş tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Öncelikle belirtilmelidir ki; harç, yapılan bir hizmet karşılığı olarak devletin aldığı paradır. Medeni Usul Hukukunda olduğu gibi, İcra Hukukunda da harç ve giderler sonuçta haksız çıkan tarafa yükletilir.
492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun 28/b maddesine göre, tahsil harcı, alacağın ödenmesi sırasında yatırılan paradan  tahsil edilir.
İcra ve İflas Kanunu'nun 15. maddesi ise, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, bütün harç ve masrafların borçluya ait olduğunu, bunların neticede ayrıca hüküm ve takibe hacet kalmaksızın borçludan tahsil olunacağını öngörmektedir.
Harçlar Kanunu'nun 32. maddesine göre, ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf ödeyebilir ve ödenen bu para sonuçta ayrıca bir isteğe gerek olmaksızın hükümde nazara alınır.
Değinilen bu kanun hükümlerine göre, tahsil harcının sorumlusu daima borçludur (İcra ve İflas Kanunu, md.15). Bu harcın, Kanun (492 sayılı Harçlar Kanunu md.28/b) gereği icra dairesince alacağın ödenmesi sırasında yatırılan paradan tahsil edilmesi, sorumlusunun borçlu olduğu yönündeki düzenleme bakımından sonuca etkili olmayıp, borçlunun söz konusu sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Borçlunun borcu, yatırılan paradan kesilerek ödenen tahsil harcı kadar devam edeceğinden, alacaklının kesilen harç miktarı kadar takibe devam hakkı vardır. Yani, alacaklı, gerçekte borçlunun sorumluluğu altında bulunan ve ancak yatırılan paradan  kesilen tahsil harcını borçludan alma hakkına sahiptir. Zaten alacağın tamamı karşılanana kadar tahsilata devam edilir.
Bu düzenlemelere paralel olarak; Hukuk Genel Kurulu'nun 22/09/2004 tarih ve E:2004/12-491 K:2004/413 sayılı kararında da, paranın tahsili anında Devletin harçla ilgili kaybını önlemek ve Harçlar Kanunu'nun 128. maddesindeki memur mesuliyetini azaltmak amacı ile tahsil harcının, ilerde borçludan alınmak üzere, alacaklıya ödeme yapıldığı sırada alacaklıdan alınacağı belirtilmiştir.
Harçlar Kanunu'nun 123/son maddesi gereğince konunun değerlendirilmesine gelince;
492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun 123/son maddesinde; "Anonim, eshamlı komandit ve limited şirketlerin kuruluş, sermaye artırımı, birleşme, devir, bölünme ve nev'i değişiklikleri  nedeniyle yapılacak işlemler ile Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri (Bu kooperatifler ile Kredi Garanti Fonu İşletme ve Araştırma Anonim Şirketi tarafından bankalardan kullandırılacak krediler için verilecek kefaletler dahil) bankalar, yurt dışı kredi kuruluşları ve uluslararası kurumlarca kullandırılacak kredilerin temini ve bunların teminatları ile geri ödenmelerine ilişkin işlemler bu Kanunda yazılı harçlardan müstesnadır" hükmü yer almaktadır.




Anayasa Mahkemesi'nin 14.01.2010 tarih ve 2008/81-2010/8  sayılı kararının gerekçesinde, 492 Sayılı Harçlar Kanun'un 123. maddesinin son fıkrası ile harçtan istisna tutulan işlemlerin fıkrada belirtilen kurumlarca kullandırılacak kredilerin temini ve bunların teminatları ile geri ödemelerine ilişkin işlemler olup, yasa koyucunun, finansman sıkıntısı çeken bankalar, yurtdışı kredi kuruluşları ve uluslararası kurumların, müşterilerine kullandırmak amacıyla sendikasyon kredisi gibi büyük miktarlı kredilere kendi portföylerinde yer vererek yurt içi veya yurt dışı kredi kuruluşlarından finansman desteği alabilmelerini kolaylaştırmak ve kredi maliyetlerini azaltmak amacıyla bu nitelikteki kredilerin temini ve bunların teminatları ile geri ödemelerine ilişkin işlemlerden harç alınmayacağını öngörmüş olup, maddede  yer alan istisnanın, bankaların kendi öz kaynaklarından veya diğer kredi kurumlarından temin ettikleri kredileri, genel kredi sözleşmesi ile gerçek veya tüzel kişilere teminatlı veya teminatsız olarak kullandırmalarının bu yasa kapsamında değerlendirilemeyeceği belirtilmiştir.
Açıklanan ve yeni oluşan bu durum karşısında, 492 Sayılı Harçlar Kanununun 123/son maddesinde  yer alan istisnanın, bankalar ve yurtdışı kredi kuruluşlarının kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacaklarının tahsili amacıyla  icra dairelerinde yapacakları işlemler hakkında uygulanamayacağı sonucuna varılmıştır (Hukuk Genel Kurulu'nun 06.10.2010 tarih ve 2010/12-443 esas sayılı kararı). Buna göre şikayetçi banka yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca tahsil harcının ödenmesinden müstesna tutulmamıştır.
Somut olayda alacaklı banka vekili, kredi sözleşmesine dayalı olarak başlattığı ilamsız icra takibinde 186 ada, 8 parseldeki 2. kat, 4 nolu bağımsız bölüm üzerine konulan haciz baki kalmak kaydı ile borçlulardan .........................adına kayıtlı 4040 ada 2 parsel ve 4055 ada 2 parseldeki 1, 14 ve 18 nolu bağımsız bölümler ile borçlu .............adına kayıtlı 4040 ada 2 parseldeki 4 adet arsa ve 1, 14 ve 18 nolu bağımsız bölümler üzerindeki hacizlerin kaldırılması için Bağlar Tapu Sicil Müdürlüğü'ne müzekkere gönderilmesini, ayrıca borçlu ..........adına kayıtlı .............plakalı araç üzerindeki yakalama ve haciz şerhinin kaldırılmasını talep etmiş, Malatya 1. İcra Müdürlüğü'nün şikayete konu 13.04.2012 tarihli kararı ile; hacizlerin alacağın tahsiline yönelik yapıldığı, dosyaya hiç ödeme yapılmadan hacizlerin kaldırılması talebinin alacağın tahsiline emare teşkil ettiği gerekçesiyle takip miktarı üzerinden 12.763,06 TL tahsil harcının yatırılması halinde taşınmazlar ve araç üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir.
Alacaklı tüm hacizlerin değil bir kısım hacizlerin kaldırılmasını talep ettiğinden mahkemece haczin kaldırılmasının talep edildiği taşınmazlar ile araç değerleri üzerinden tahsil harcı ödenmesine karar verilmesi gerekirken, alacaklı bankanın 492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun 123. maddesi uyarınca tahsil harcından müstesna olduğu gerekçesi ile şikayetin kabulüne ve 13.04.2012 tarihli icra müdürlüğü kararının iptaline karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Maliye Hazinesi'nin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Başkan
E. UZUNER
Üye
Y. Z. AKSOY
Üye
İ. ALTAN
Üye
A. DOĞAN
Üye
Z. TURANLI





L.B.
Gülüşlerim yüregimin sessiz cıglıklarının imzasıdır..Elinde ne varsa hayata dair,ötesi hiçbir şey ya da vesair...Hani demiş ya şair: Mutluluğu sende bulan senindir; ötesi misafir...
BY-KA-DE-ME

Benzer Konular (10)

5885

Yanıtlar: 0
Gösterim: 4311

2759

Yanıtlar: 1
Gösterim: 27710

1127

Yanıtlar: 9
Gösterim: 16764