YARGITAY CEZA GENEL KURULU, 27.03.2018 tarihli ve 625-118 sayılı

Başlatan İçtihat, 04 Şubat 2021, 20:57:20

« önceki - sonraki »
avatar_İçtihat

-2
ÖZET: Sanığın 2014 yılı mahalli idareler seçiminin başlangıç tarihi ile oy verme günü arasındaki
11.03.2014 tarihinde Sağlık Bakanlığınca K. iline tahsis ettiği ambulansların teslimine ilişkin
törende yaptığı açıklamalarda yer alan 'Yine S. ilçemizde hastane yapmayla ilgili süreci başlattık.
Ama maalesef buradan bunu da söylemek zorundayım artık. Belediye Başkanımızın karşı çıkması
nedeniyle S.’de bugüne kadar hala hastane inşaatına başlayamadık. Paramız var. Kısır çekişmelerden
dolayı, yapılan hizmeti engellemelerden dolayı maalesef yapamadık.' şeklindeki söylemlerin somut
gerçeğe aykırılık taşımaması ve hitap edilen kitlenin seçimlere yönelik düşüncelerini objektif olarak
etkileme amacına yönelmemesi nedeniyle bir siyasi parti veya bağımsız adayın lehine ve aleyhine
propaganda, tesir veya telkin kapsamında değerlendirilemeyeceği, zira sanığın yaptığı konuşma bir
bütün olarak değerlendirildiğinde bu beyanların yeni hastane yapımı sürecinde katılanın tutumuna
ilişkin eleştiri ve tamamlanan tüm sağlık hizmetlerine rağmen yapımı amaçlanan hastanenin neden
yapılamadığı hususunda bilgi verme niteliğinde olduğu, bu beyanların bir siyasi parti tarafından
broşür haline getirilip dağıtılması eylemine sanığın iştirakinin bulunduğuna ilişkin bir iddia veya
delilin bulunmadığı anlaşıldığından sanığa atılı 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen
Kütükleri Hakkında Kanun’a muhalefet suçunun unsurlarının oluşmadığı kabul edilmelidir.
Temyiz incelemesi yapan Ceza Genel Kurulunca dosya incelenip görüşülerek gereği düşünüldü:
Katılan K.K.’nin 30.03.2014 tarihinde yapılacak mahalli idareler seçiminde, yürütmekte olduğu S.
Belediye Başkanlığı görevi için tekrar aday olduğu, sanık Ş. Y.’nin ise K. Valisi olarak görev yaptığı,
S. Doç. Dr. İ.K. Devlet Hastanesinde yapılan depremsellik araştırması sonucunda bazı blokların
yıkılmasının uygun görüldüğü, 19.05.2011 tarihinde S. ilçesinde meydana gelen 5.9 şiddetindeki deprem
nedeniyle de hastane binasının A ve B bloklarının yıkılmak zorunda kalındığı ve iki yüz yatak olan
kapasitenin yüz otuz yatağa düştüğü, bunun üzerine K. Valiliği İl Sağlık Müdürlüğünce 11.08.2011 tarihli
yazı ile Sağlık Bakanlığından yeni hastane binasının yapılmasının talep edildiği, bu talep üzerine Sağlık
Bakanlığı İnşaat ve Onarım Dairesi Başkanlığının 09.09.2011 tarihli yazı ile ilçede tespit edilecek hastane
yapımına uygun arsa alternatiflerinin bildirilmesinin istendiği, bu istek doğrultusunda K. Valiliği İl Sağlık
Müdürlüğünce 20.10.2011 tarihli yazı ile alternatif arsa listesinin bildirildiği,
Sağlık Bakanlığı İnşaat ve Onarım Daire Başkanlığının 01.12.2011 tarihli yazısında, S. İlçesinde
hastanenin yapılacağı arsanın tespiti için personel görevlendirildiği, bu kapsamda mevcut hastane
arsası, Belediyeye ait fuar alanı, terminal bulunduğu alan ve şahıslara ait arazilerin incelendiği, fuar
alanının uygun olmasına rağmen Belediye Başkanının bu hususta olumsuz görüş bildirdiği, bu nedenle
en uygun arsanın, gerek konum ve ulaşım kolaylığı, gerek halkın alışkanlığı, gerekse de gözle yapılan
zemin değerlendirilmesi açısından mevcut hastanenin bulunduğu arsanın bitişiğindeki belediyeye ait
yaklaşık dört dönümlük park alanının da dahil edilmesiyle hastane yapımına uygun olduğunun belirtilip
bu hususta gerekli işlemlerin yapılmasının istendiği,
Bu istek üzerine yapılan başvuru sonrasında S. Belediye Meclisinin 05.01.2012 tarihli kararı ile park
alanına eşdeğer başka bir alan bulunmadığından bahisle imar değişikliği talebinin reddine oyçokluğuyla
karar verip hastane binasının mevcut hastane arsası üzerine yapılması durumunda 54 nolu parselin Sağlık
Bakanlığına bedelsiz olarak devredileceğinin belirtildiği,
Mülkiyeti Belediye Başkanlığına ait olan L. mevkiindeki fuar alanı olarak görünen arsanın bir kısmı için
yapılan imar değişikliği talebinin de Belediye Meclisi tarafından 09.02.2012 tarihli kararı ve oyçokluğu ile
reddedildiği,
Bu gelişmeler sonrasında Sağlık Bakanlığının 07.06.2012 tarihli yazısı ile 2009 yılından beri yapılan
araştırmalarda hastane yapımına uygun arsa temin edilemediğinin, teknik elemanların yaptığı saha
araştırmasında mülkiyeti Spor Genel Müdürlüğüne ait olan ve spor tesisi alanı olarak görünen H...
Mahallesindeki arsanın hastane yapımı için uygun olduğunun bildirilip bu hususta gerekli işlemlerin
yapılmasının istendiği, bu istek üzerine yapılan başvuru sonrasında S. Belediye Meclisinin 05.07.2012
tarihli kararı ile imar değişikliği talebinin reddine oyçokluğuyla karar verildiği,
Bunun üzerine K. Valiliği İl Sağlık Müdürlüğünün 30.07.2012 tarihli yazısı ile ilçede hastane yapımı ile
ilgili süreç açıklanıp mülkiyeti Belediye Başkanlığına ait L. Mevkiindeki taşınmazın bir kısmının Çevre ve
Şehircilik Bakanlığınca nazım imar planı yapılarak hastane alanı olarak ayrılmasının Sağlık Bakanlığından
talep edildiği,
Talep sonucu beklenirken Belediye Meclisinin 11.09.2012 tarihinde hal ve pazar alanının, 19.01.2013
tarihinde ise otogar alanının sağlık tesisi alanı olarak imar değişikliğine karar verip otogar alanı
niteliğindeki arsa ile ilgili Kamu Hastaneler Kurumu ile bir protokol yapıldığı, ancak alınan bu kararlar
doğrultusunda bir girişimde bulunulmadığı,
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mekansal Planlama Genel Müdürlüğünün 25.04.2013 tarihli yazısı ile
Leylekkürü Mevkiindeki arsaya ilişkin imar plan değişikliği teklifinin uygun görülerek 22.04.2013 tarihli
makam oluru ile onaylandığı, bunun üzerine katılanın Simav Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü adına
05.06.2013 tarihli yazı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığının yapmış olduğu imar planı değişikliklerine itiraz
ettiği, yapılan itirazın Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 24.07.2013 tarihli makam oluru ile reddine karar
verildiği,
Sağlık Bakanlığı Sağlık Yatırımları Genel Müdürlüğünün 02.10.2013 tarihli yazısı ile bahsi geçen arsa
üzerinde kamulaştırma işlemlerinin başlatılmasının istendiği, bu istek üzerine Kütahya Valiliği İl Sağlık
Müdürlüğünün 07.10.2013 tarihli yazısı ile re’sen sağlık alanı olarak tespit edilen arsanın maliye hazinesine
devrine muvafakat edilmesinin, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 30. maddesinin ikinci fıkrasında yer
alan 'Taşınmaz mala, kaynak veya irtifak hakkına ihtiyacı olan idare, 8’inci madde uyarınca bedeli tespit eder. Bu
bedel esas alınarak ödeyeceği bedeli de belirterek mal sahibi idareye yazılı olarak başvurur. Mal sahibi idare devire
muvafakat etmez veya altmış gün içinde cevap vermez ise anlaşmazlık, alıcı idarenin başvurusu üzerine Danıştay
ilgili idari dairesince incelenerek iki ay içinde kesin karara bağlanır' hükmü uyarınca S. Belediye Başkanlığından
talep edildiği, Belediye Başkanlığınca altmış gün içinde cevap verilmemesi sebebiyle K. Valiliği İl Sağlık
Müdürlüğünün 24.12.2013 tarihli talebi ile uyuşmazlığın çözümü için Danıştay’a başvurulduğu,
Danıştay’da bu talebe ilişkin hukuki süreç devam ederken Sağlık Bakanlığı Acil Sağlık Hizmetleri Genel
Müdürlüğünün Kütahya iline tahsis etmiş olduğu yedi adet ambulansın 11.03.2014 tarihinde yapılan
dağıtım töreninde kürsüye davet edilen sanığın, 'Sayın vekilim, çok değerli çalışma arkadaşlarım, çok aziz
Kütahyalılar, ben de bu soğuk günde en kalbi duygularımla hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum. Bugün
hayırlı bir hizmetin devreye sokulması için böyle bir programı tertip etti arkadaşlar. Ben tüm arkadaşlarıma
teşekkür ediyorum. Uzun zamandan beri sağlıkta dönüşümle ilgili yapılan çalışmaları özellikle ilimizde kendi
imkânlarımızda dahil olmak üzere bunları da katmak suretiyle yerel imkânları da katmak suretiyle yapılan
çalışmaları an be an beraber gerçekleştirdik. Bunun mutluluğunu hep beraber yaşadık. Çok küçük gibi gelebilir
ama alınan bir takım cihazlar biraz önce sayın vekilimiz bir tıp profesörü olarak bunu söylemesinden sonra
benim çok fazla bir şey söylememe gerek kalmaz ama aldığımız cihazlar, Sağlık Bakanlığımızın gönderdiği
cihazlar bu ilçelerimiz dahil olmak üzere bugün birçok hastalığın teşhisinde en büyük yardımcı ve destek
olmaktadır. Yine bugün ilimizde 700 yataklı devlet hastanesi inşaatıyla ilgili çalışmalar başlamıştır. Bunun ihale
süreci inşallah yakın bir zaman içerisinde yapılacak, temeli atılıp, K. Merkezde mevcut hastaneye ilave olarak
700 yataklı bir hastaneyi daha aziz milletimizin hizmetine sunmuş olacağız. Geçen Sayın Başbakanımızın
ilimizi ziyaretlerinde Sağlık Bakanımıza verdiği talimatla bu gerçekleşmiş oldu. Bunun yanında bir ilave hizmet
daha almış olduk. O da Yoncalı’da mevcut fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezine ilave olarak yeni 100 yataklı
bir hastaneye daha inşallah kavuşmuş olacağız. Bu belki biraz gecikmemizin de bize faydası olmuş oldu.
Sayın Başbakanımızın burada valilikte yaptığımız toplantıda verdiği talimat neticesi inşallah bunu da hayata
geçirmiş olacağız. Arsa ile ilgili şu anda çalışmaları başlattık. Yine bildiğiniz gibi Tavşanlı’da hastane inşaatımız
bitmiştir. İnşallah yakın bir zaman içerisinde geçici kabulü tamamlanıp, hizmete sunacağız. Yine S... ilçemizde
hastane yapmayla ilgili süreci başlattık. Ama maalesef buradan bunu da söylemek zorundayım artık. Belediye
Başkanımızın karşı çıkması nedeniyle S.’de bugüne kadar hala hastane inşaatına başlayamadık. Paramız var.
Kısır çekişmelerden dolayı yapılan hizmeti engellemelerden dolayı maalesef yapamadık. Ama bugün yine aynı
şekilde G. ilçemizde inşaat, devlet hastanesi inşaatımız devam etmektedir. O nedenle biz hizmetin yapılmasının
yönünde emek ve destek veren herkesin herkese şükranlarımızı buradan ifade etmek istiyorum. İnşallah bu
yapacak olduğumuz hizmetlerle beraber insanlarımız en iyi hizmete kavuşmuş olurlar. Buradan baştan bir
husus daha belirtmek istiyorum. Bu tüm toplumumuzda maalesef var. 112 acil çağrı merkezine gereksiz
zamanlarda gereksiz kişiler belki bazen telefon adresi dahi sormaktalar. O nedenle bunu çoluk çocuğumuza
herkese buradan tekrar ifade etmek istiyorum, 112 acil çağrı merkezini lüzumsuz yere meşgul etmeyelim.
Çok acil bir durum olabilir, sizlerin yüzünden gecikme olabilir. O nedenle böyle bir şeye girmeyelim. Yine çok
zaman zaman bugün aldığımız ambulanslarla da filomuzu yeniliyoruz ama trafik kurallarına uymadığımız
zaman özellikle ambulanslarımızın geçiş üstünlüğüne dikkat etmemiz lazım. Siren ve acil durumlarda siren
çaldığında acil durumlarda trafikte bulunan tüm vatandaşlarımızın duyarlılık göstermesini buradan tekrar
ifade etmek istiyorum. Bugün burada ilçelerine ve 112 merkezlerine gönderilecek olan ambulanslar Sağlık
Bakanlığımız tarafından alınan 7 ambulans, İl Özel İdaresi tarafından alınan 1 ambulans ve dün akşam geldi
1 ambulansımız daha var onu da planladık. Onunda işlemlerini tamamladıktan sonra yani işlemlerde şudur,
aldığımız ambulansların tamamının sigorta ve tüm işlemlerini yapıp ondan sonra teslim ediyoruz. Çünkü
kazaya maruz kaldığı zaman hukuki sıkıntıları yaşamasın diye onu da inşallah bir ay içerisinde bir aya kalmaz
bir aya kalmadan onu da teslim etmiş olacağız ve böylelikle bugün itibariyle de 59 ambulansımız milletimizin
hizmetinde olacak. Ambulanslar karadan yapılan ambulanslar var, bildiğiniz gibi bunun yanında ambulans
hizmeti olarak helikopter ambulans hizmetlerini veriyoruz. Yine bildiğiniz gibi Türkiye Cumhuriyeti Devleti
vatandaşı nerede var ise gerek yurt içi gerek yurt dışı ambulans uçaklarla da bu milletine hizmet etmeye
gayret etmektedir. Bu mevcut imkânları, sizlerden topladığımız vergileri yine sizlerin hizmetinize sunmaktayız.
Burada İl Genel Meclisimize de teşekkür etmek istiyorum. Son dönemde arkadaşlarımızın. Ambulans, umki
araçları, yine AFAD’a kurtarma araçları, yine geçen programda belki söylemeyi unutmuştum, gıda kontrol
aracı, sağlıklı beslenme adına gıda kontrol aracı alımı gerçekleştiriyoruz. Son üç yılda özellikle çok büyük katkı
ve destek verildi. Ben buradan tüm İl Genel Meclisi üyesi arkadaşlarıma huzurlarınızda teşekkür ediyorum.
Aynı hizmetin bundan sonra da devam etmesini temenni ediyorum.
Bugün buradaki gerçekleştirdiğimiz ambulansla beraber ambulans hizmetindeki geldiğimiz noktayı
ben tekrar buradan ifade etmek istemiyorum ama bugün itibariyle ilimizin genel sağlık sistemiyle ilgili sağlık
sistemiyle ilgili bir takım bilgileri sizlere vermek istiyorum. Yine geçenlerde hatırlarsanız Kasım ayında burada
bir program gerçekleştirmiştik. Zafer Kalkınma Ajansıyla Halk Sağlığı Müdürlüğümüz bu proje kapsamında
mobil mamografı cihazı alıp burada teslim etmiştik. Bunu ne yaptık bugüne kadar işte bizim yaptığımız
hizmeti de burada sizlerle paylaşmak istiyorum. Kadınlarımızdan 40-65 yaşı arası kadınlarımızın A., D., P. ve Ş.
ilçelerindeki ve köylerindeki tüm kadınlarımız taranmıştır. Bu önümüzdeki hafta inşallah H. ilçemizde devam
edecektir. Teşhis cihazı olan Ketemde il merkezimizde G., S. ve T. ilçelerimizdeki teşhisler zaten merkezde
yapılmaktadır. Diğer ilçelerimizde de yapılmayan, teşhis merkezi olmayan ilçelerimizde de mobil araçlarımızda
yine aynı şekilde tarama hizmetleri devam edecek. Bu her sene tekrarlanması gereken bir hizmettir. O nedenle
bizim açımızdan çok önemli, insanlarımızın sağlığa ayaklarında hizmeti kavuşması adına. Burada biraz önce
ifade edildi 58’e çıktık. Yılsonu itibariyle 49’duk. Bugün 58. Önümüzdeki hafta veya da bir ay içerisinde 59
ambulansa kavuşmuş olacağız. 9 ambulanstan buraya geldik. Yine ilimizin genel yatak sayısı 2002 yılında
1323 iken ekim ayı sonu itibariyle 1495 yatak kapasitesine ulaştık. Yatak başına düşen nüfusumuz 2002’de 425
iken bugün 337’dir. Yatak işgal oranımız il geneli itibariyle 64.95’ten 63.71’e düşmüştür. Yine ilimizdeki sağlık
personeli adına sağlık personeli ile ilgili verileri de sizlerle paylaşmak istiyorum. 2002’de kamuda uzman doktor
151’dir. 2013 sonu itibariyle ilimizdeki uzman doktor, kamu hastanelerindeki uzman doktor sayısı 299’dur.
Pratisyen hekimimiz 257’den 266’ya diğer sağlık personelimizle beraber toplamda baktığınız zaman sağlık
personelinin tamamı 2002 yılında 2746, 2013 sonu itibariyle ilimizdeki sağlık personelinin toplamı 3780’dir. Bu
Kütahya’da insana verilen, sağlığa verilen değerin bir göstergesidir. Yine bir uzman hekime düşen hasta sayısı
2002’de 3497 iken bugün 1541 ’dir. Yani daha önce hastaneye gittiğimizde bir uzman hekimin bize ayıracağı
saat ikiye katlanmıştır. Bugün bir pratisyen hekime düşen sayı yine aynı şekilde bunlara baktığımız zaman,
tüm göstergelere baktığımız zaman sağlıkta belli bir noktaya geldik. Ben burada başta sayın başbakanımız
olmak üzere sağlık bakanımıza ve sağlık bakanlığı çalışanlarına huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Bu dönem
içerisinde yatırım harcamalarına 72 milyon TL para harcanmıştır. Yine bu dönem içerisinde tıbbi araç, gereç ve
donanımla ilgilide 50 milyon TL para harcanmıştır.
Ben bu duygularla bu yapılan hizmetlerin bundan sonra da devam etmesini, insanımıza yapılan belki de
en önemli hizmetlerden bir tanesi sağlık alanındaki ve en dar zamanında, en zor şartlar altında bulunduğu bir
dönemde en iyi hizmetin, en kaliteli hizmetin sunulmasına vesile olan herkese tekrar huzurunuzda teşekkür
ediyorum. Ambulanslarımızın da hayırlı olmasını diliyorum. Kazasız belasız tüm arkadaşlarıma hayırlı
hizmetler diliyorum. Teşekkür ediyorum' şeklinde konuşma yaptığı,
Bu konuşmada yer alan 'Yine S. ilçemizde hastane yapmayla ilgili süreci başlattık. Ama maalesef buradan
bunu da söylemek zorundayım artık. Belediye Başkanımızın karşı çıkması nedeniyle S.’de bugüne kadar hala
hastane inşaatına başlayamadık. Paramız var. Kısır çekişmelerden dolayı yapılan hizmeti engellemelerden
dolayı maalesef yapamadık' şeklindeki sözlerin yerel yayın yapan Btv kanalında 'S. devlet hastanesi çekişmeler
nedeniyle yapılamıyor' alt yazısı ile haber olarak sunulup, S.’nin S. isimli yerel gazetede 'S.’de hastane
inşaatına K. K.’nin karşı çıkması nedeniyle başlayamadık' başlığı altında yayımlandığı, yayımlanan bu
gazete haberinin ise Adalet ve Kalkınma Partisi İlçe Teşkilatı tarafından broşür haline getirtilip dağıtıldığı,
Danıştay 1. Dairesinin 26.03.2014 gün ve 9-440 sayılı kararı ile bahsi geçen arsanın sağlık tesisi
inşasında kullanılmak üzere 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 30. maddesi uyarınca hazineye devrine
oybirliği ile karar verildiği,
Katılanın 30 Mart 2014 tarihinde yapılan mahalli idareler seçiminde Belediye Başkanlığına
seçilemediği,
Katılanın mahalli idareler seçimini etkilediğini iddia ederek sanıktan şikâyetçi olması üzerine 298
sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunun 174/2. maddesi gereğince
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturmaya başlanıp sanığın anılan Kanunun 154/2.
maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı,
Anlaşılmaktadır.
Katılan K. K., sanığın söylemlerinin gerçeği yansıtmadığını ve hastanenin sanki kendisi yüzünden
yapılamadığı algısı uyandırdığını, kararları alan belediye meclisinde on altı üye bulunduğunu, kendisi
ve ekibinin toplamda beş kişi olup çoğunluk oluşturmadıklarını, hastane yapılması için hal ve pazar
ile otogar alanının imar değişikliğini yaptıklarını, ancak herhangi bir adım atılmadığını, sanığın göreve
başladığı 2013 yılı Mayıs ayından beri hiçbir zaman hastane konusunu açmadığını, ancak seçimlere on
beş gün kala hastaneyi kendisinin yaptırmadığını beyan ederek siyasi linç girişiminde bulunduğunu ve
seçimleri kaybettiğini beyan etmiştir.
Sanık Ş.Y., ambulans teslimi sırasında kendisinin de konuşma yaptığını, şikâyete konu sözleri
söylediğini, ancak konuşmasının bir bütün olarak bilgi verme amacı taşıdığını, hastanenin yapım sürecinin
uzunluğunu anlatıp bu hususu paylaştığını, konuşmasının seçimle ilgili olmadığını, beyanlarının gazetede
yayımlanması ve bir parti tarafından broşür haline getirilmesinin ise bilgisi dışında gerçekleştiğini
savunmuştur.
298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunun 'Adaylık hükümlerine
aykırı hareketler ve propaganda yapamayacak olanlar' başlıklı 154. maddesinin ikinci fıkrası, 'Yargıç ve
yargıç sınıfından sayılanlarla, askerî şahıslar ve bu Kanunun 62’nci maddesinin ikinci fıkrasında yazılı memur
ve hizmetlilerin özel kanunlarına göre ilan olunan seçimin başlangıç tarihinden oy vermenin sona ermesine
kadar bir siyasi parti veya bağımsız adayların leh veya aleyhinde propaganda yapmaları veya herhangi bir
suretle telkin ve tesirde bulunmaları halinde, fiili daha ağır cezayı gerektiren bir suç oluşturmadığı takdirde, üç
aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılırlar' hükmünü taşımaktadır.
Bu suçun faili, yargıç ve yargıç sınıfından sayılanlar, askerî şahıslar, yine devlet, katma bütçeli idareler,
il özel idareleri ve belediyelerle bunlara bağlı daire ve müesseseler, iktisadi devlet teşekkülleri ve bunların
kurdukları müesseseler ve ortaklıkları ile diğer kamu tüzel kişiliklerinde memur ve hizmetli olarak çalışan
kimseler olabilir. Görüldüğü üzere sadece madde metninde sayılan sıfatlara sahip olan kimselerin fail
olabilecekleri bu suç, özel faillik sıfatının kurucu unsur olması sebebiyle gerçek özgü suç niteliğindedir.
Bu suçun oluşabilmesi için maddede belirtilen kimselerin seçimin başlangıç tarihinden oy vermenin
sona ermesine kadarki süreçte bir siyasi parti veya bağımsız adayların leh veya aleyhinde propaganda
yapmaları veya herhangi bir suretle telkin ve tesirde bulunmaları gerekmektedir. Failin bu suçtan
cezalandırılması ise eylemlerinin daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmamasına bağlıdır.
2972 sayılı Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanunun
'Seçim dönemi-seçim başlangıç tarihi ve seçim günü' başlıklı 8/1. maddesinde yer alan 'Mahalli İdareler
seçimleri beş yılda bir yapılır. Her seçim döneminin beşinci yılındaki 1 Ocak günü seçimin başlangıç tarihidir,
Aynı yılın Mart ayının son Pazar günü oy verme günüdür' hükmüne istinaden Yüksek Seçim Kurulunun aldığı
30.11.2013 gün ve 554 sayı ile 07.12.2013 gün ve 576 sayılı kararlarda da belirtildiği üzere 2014 yılında
yapılacak mahalli idareler seçiminin başlangıç tarihi 1 Ocak 2014, oy verme günü ise 30 Mart 2014’tür.
Propaganda, bir öğreti, düşünce veya inancı başkalarına tanıtmak, benimsetmek ve yaymak amacıyla
söz, yazı ve benzeri yollarla gerçekleştirilen çalışma (http://www.tdk.gov.tr), objektif olmayan bilgilerin
kullanılması suretiyle kişilerin düşüncesini etkileyip bir algıyı teşvik etme amacı taşıyan sistematik bir
çaba (https://www.britannica.com/topic/propaganda),
Telkin, bir düşünceyi, duyguyu aşılama, belleğe sokma, zihinde yer ettirme (http://www.tdk.gov.
tr), bir kişinin diğer kişilerin düşüncelerini, hislerini veya davranışlarını yönlendirdiği psikolojik bir süreç
(https://www.merriam-webster.com/dictionary/suggestion),
Tesir ise, etki etme, bir kimse veya nesnenin başka bir kişi veya şey üzerindeki gücü (http://www.tdk.
gov.tr),
Anlamlarına gelmekte olup suçun hareket unsurunu oluşturan bu kavramların ortak noktası, her
birinin aynı zamanda ifade açıklaması niteliğinde tezahür edebilmesidir. Bu nedenle anılan kavramlar
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 10. maddesinde yer alan,
'1. Herkes ifade özgürlüğü hakkına sahiptir. Bu hak, kamu makamlarının müdahalesi olmaksızın ve
ülke sınırları gözetilmeksizin, kanaat özgürlüğünü ve haber ve görüş alma ve de verme özgürlüğünü de
kapsar. Bu madde, Devletlerin radyo, televizyon ve sinema işletmelerini bir izin rejimine tabi tutmalarına
engel değildir.
2. Görev ve sorumluluklar da yükleyen bu özgürlüklerin kullanılması, yasayla öngörülen ve demokratik
bir toplumda ulusal güvenliğin, toprak bütünlüğünün veya kamu güvenliğinin korunması, kamu düzeninin
sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın, başkalarının şöhret ve haklarının korunması,
gizli bilgilerin yayılmasının önlenmesi veya yargı erkinin yetki ve tarafsızlığının güvence altına alınması için
gerekli olan bazı formaliteler, koşullar, sınırlamalar veya yaptırımlara tabi tutulabilir.' hükmü göz önüne
alınarak yorumlanmalıdır.
Kanun koyucu, demokratik hayatın vazgeçilmez unsuru olan seçme ve seçilme hakkının her türlü
etkiden uzak bir şekilde kullanılabilmesi için inceleme konusu suçu ihdas ederek bazı kamu görevlilerine
ifade özgürlüğünün kullanılması noktasında kısıtlamalar getirebilir. Madde metninde belirtilen kişilerin
statüleri ve toplum üzerindeki etkileri göz önüne alındığında bu kısıtlamalar ve buna bağlı olarak
getirilen yükümlülükler bireyin ifade özgürlüğünü tamamen ortadan kaldıracak mahiyette de olamaz.
Bu itibarla bu suçun faili olabilecek kişilerin seçimin başlangıç tarihinden oy vermenin sona ermesine
kadarki süreçte olsa dahi bir siyasi parti veya bağımsız adayların leh veya aleyhinde propaganda ile telkin
ve tesir boyutuna ulaşmayıp salt bilgi verme mahiyetinde olan söylemleri bu suça vücut vermez.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konuları değerlendirildiğinde,
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, K. Valiliği ve Sağlık Bakanlığı arasındaki yazışmalar, S... Belediye Meclisi
kararları, S. Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğünün itiraz yazısı, Danıştay 1. Dairesinin 26.03.2014 gün ve
9-440 sayılı kararı, depremsellik raporu ve tüm dosya kapsamından, 19.05.2011 tarihinde meydana gelen
deprem neticesinde S. Devlet Hastanesinin binasının hasar görüp kapasitesinin düşmesi nedeniyle yeni
hastane binası inşası için yasal prosedürün başlatıldığı, yaklaşık dört yılı bulan bu süreçte tespit edilen
arsa alternatiflerine yönelik çok sayıda talebin, S. Belediye Başkanı olan katılanın olumsuz oy kullandığı
Belediye Meclisi kararları ile reddedildiği, yine K. Valiliğinin mülkiyeti Belediye Başkanlığına ait L.
Mevkiindeki taşınmazın bir kısmının Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca nazım imar planı yapılıp hastane alanı
olarak ayrılmasına ilişkin Sağlık Bakanlığına yaptığı müracaat üzerine Çevre ve Şehircilik Bakanlığından
bu talebin yerine getirilmesine müteakip katılanın, S. Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü adına 05.06.2013
tarihli yazı ile Sağlık Bakanlığının bu kararına da itiraz ettiği, bu itirazın reddine karar verilmesinin
ardından Sağlık Bakanlığının K. Valiliğinden bahsi geçen arsa üzerinde kamulaştırma işlemlerinin
başlatılmasını istediği, K... Valiliğinin de S. Belediye Başkanlığından arsanın maliye hazinesine devrine
muvafakat edilmesini istediği, S. Belediye Başkanlığının bu isteğe altmış gün içinde cevap vermemesi
nedeniyle 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 30. maddesi uyarınca K. Valiliğinin uyuşmazlığın çözümü
için 24.12.2013 tarihinde Danıştay’a başvurduğu, bu aşamada sanığın 2014 yılı mahalli idareler seçiminin
başlangıç tarihi ile oy verme günü arasındaki 11.03.2014 tarihinde Sağlık Bakanlığı Acil Sağlık Hizmetleri
Genel Müdürlüğünün K. iline tahsis ettiği 7 adet ambulansın teslimine ilişkin törende K. ili genelinde
sağlık alanındaki gelişmelere ilişkin açıklamalar yaptığı, bu açıklamalarda yer alan 'Yine S. ilçemizde
hastane yapmayla ilgili süreci başlattık. Ama maalesef buradan bunu da söylemek zorundayım artık. Belediye
Başkanımızın karşı çıkması nedeniyle Simav’da bugüne kadar hala hastane inşaatına başlayamadık. Paramız
var. Kısır çekişmelerden dolayı, yapılan hizmeti engellemelerden dolayı maalesef yapamadık' şeklinde
söylemlerin yerel yayın yapan Btv kanalında 'S. devlet hastanesi çekişmeler nedeniyle yapılamıyor' alt
yazısı ile haber olarak sunulup, S.’nin S. isimli yerel gazetede 'S.’de hastane inşaatına K. K.’nin karşı çıkması
nedeniyle başlayamadık' başlığı altında yayımlandığı, yayımlanan bu gazete haberinin ise Adalet ve
Kalkınma Partisi İlçe Teşkilatı tarafından broşür haline getirtilip dağıtıldığı,
Uyuşmazlık konusunu oluşturan beyanların, somut gerçeğe aykırılık taşımaması ve hitap edilen
kitlenin seçimlere yönelik düşüncelerini objektif olarak etkileme amacına yönelmemesi nedeniyle
bir siyasi parti veya bağımsız adayın lehine ve aleyhine propaganda, tesir veya telkin kapsamında
değerlendirilemeyeceği, zira sanığın yaptığı konuşma bir bütün olarak değerlendirildiğinde bu
beyanların yeni hastane yapımı sürecinde katılanın tutumuna ilişkin eleştiri ve tamamlanan tüm sağlık
hizmetlerine rağmen S. ilçesinde yapımı amaçlanan hastanenin neden yapılamadığı hususunda bilgi
verme niteliğinde olduğu, bu beyanların bir siyasi parti tarafından broşür haline getirilip dağıtılması
eylemine sanığın iştirakinin bulunduğuna ilişkin bir iddia veya delilin bulunmadığı anlaşıldığından sanığa
atılı suçun unsurlarının oluşmadığı kabul edilmelidir.
Bu itibarla, sanığın üzerine atılı suçtan beraatine ilişkin Özel Daire kararı isabetli olup, katılan Kasım
Karahan’ın temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna her yönüyle uygun olan beraat hükmünün
onanmasına karar verilmelidir.
...
   YARGITAY CEZA GENEL KURULU, 27.03.2018 tarihli ve 625-118 sayılı
Mesele yorum yapmakta değil, Mesele o yorumu gerekçelendirmekte. ÖKC (Özgür KOCA)

Benzer Konular (10)