YARGITAY CEZA GENEL KURULU, 19.06.2018 tarihli ve 1040-289 sayılı

Başlatan İçtihat, 04 Şubat 2021, 20:46:45

« önceki - sonraki »
avatar_İçtihat

-3
ÖZET: Yerel Mahkemenin, bozulmakla tamamen ortadan kalkan önceki hükümden sonra
CMK’nın 223. maddesinde sınırlı olarak sayılan hüküm niteliğindeki kararlar arasında yer almayan
'Aynı konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına' şeklinde kararı CMK’ya göre hüküm niteliği
taşımadığı gibi Ceza Genel Kurulunca incelenmesi gereken bir direnme kararı niteliğinde de değildir.
Mağdur-sanık B. A. hakkında kasten yaralama suçundan verilen mahkûmiyet hükmü Özel Dairece
onanmak suretiyle kesinleşmiş olup temyiz talebi ve Yerel Mahkeme kararının kapsamına göre inceleme,
sanık H. A. hakkında kasten yaralama suçundan karar verilmesine yer olmadığı kararıyla sınırlı olarak
yapılmıştır.
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken
uyuşmazlık, sanık hakkında, 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının
tartışılması gerekip gerekmediğine ilişkin ise de, Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 27. maddesi uyarınca
öncelikle, Yargıtay Ceza Genel Kurulunca incelenmesi gereken usulüne uygun şekilde verilmiş bir direnme
kararı bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
İncelenen dosya kapsamından,
Bozmadan sonra yapılan yargılama sonunda, Yerel Mahkemece,
'1- Yargıtay 3. Ceza Dairesi bozma ilamının, yanılgı sonucu verilen bir karar olduğu ve yerinde olmadığı
anlaşılmakla, bozmaya yönelik olarak direnilmesine,
2- Sanık Hasan Akkaya hakkında verilmiş mahkememizin 10.04.2008 tarih, 2007/215 esas, 2008/254
karar sayılı hükmü kesinleşmiş olmakla aynı konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına' şeklinde
karar verildiği anlaşılmaktadır.
5271 sayılı CMK’nın 'Duruşmanın sona ermesi ve hüküm' başlıklı 223. maddesinin birinci fıkrası,
'Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı,
mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür',
'Hükmün açıklanması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması' başlıklı 231. maddesinin birinci
fıkrası,
'Duruşma sonunda, 232. maddede belirtilen esaslara göre duruşma tutanağına geçirilen hüküm fıkrası
okunarak gerekçesi ana çizgileriyle anlatılır.',
'Hükmün gerekçesi ve hüküm fıkrasının içereceği hususlar' başlıklı 232. maddesinin altıncı fıkrası ise,
'Hüküm fıkrasında, 223. maddeye göre verilen kararın ne olduğunun, uygulanan kanun maddelerinin,
verilen ceza miktarının, kanun yollarına başvurma ve tazminat isteme olanağının bulunup bulunmadığının,
başvuru olanağı varsa süresi ve merciinin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekir.'
hükümlerini içermektedir.
Anılan bu hükümler birlikte değerlendirildiğinde, duruşmanın bittiği bildirildikten sonra 5271 sayılı
CMK’nın 223. maddesinin birinci fıkrası uyarınca hüküm verilmesi zorunludur ve anılan Kanun’un 232.
maddesinin altıncı fıkrası uyarınca, 223. maddeye göre verilen kararın ne olduğunun, uygulanan kanun
maddelerinin, verilen ceza miktarının, kanun yollarına başvurma ve tazminat isteme imkanının bulunup
bulunmadığının, başvuru imkânı varsa süresi ve merciinin mutlaka belirtilmesi gerekmektedir.
Bu açıklamalar ışığında ön soruna ilişkin olarak yapılan değerlendirmede,
Yerel Mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda işlem yapılmamış, bozulmakla tamamen
ortadan kalkan önceki hükümden sonra CMK’nın 223. maddesinde 'beraat, ceza verilmesine yer olmadığı,
mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi veya düşmesi' şeklinde sınırlı olarak sayılan
hüküm niteliği taşıyan kararlar dışında, 'aynı konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına' şeklinde
karar verilmiştir. Karşıyaka 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 22.01.2013 tarihli ve ... sayılı bu kararı 5271 sayılı
Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre hüküm niteliği taşımadığı gibi, Ceza Genel Kurulunca incelenmesi
gereken bir direnme kararı niteliğinde de olmadığından, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 3. Ceza
Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine karar verilmelidir.
   YARGITAY CEZA GENEL KURULU, 19.06.2018 tarihli ve 1040-289 sayılı
Mesele yorum yapmakta değil, Mesele o yorumu gerekçelendirmekte. ÖKC (Özgür KOCA)

Benzer Konular (10)