YARGITAY CEZA GENEL KURULU, 09.04.2019 tarihli ve 349-299 sayılı

Başlatan İçtihat, 04 Şubat 2021, 20:52:55

« önceki - sonraki »
avatar_İçtihat

-3
ÖZET: Sanıklar aleyhine olduğunda şüphe bulunmayan itirazın CMK’nın 308. maddesi uyarınca
30 günlük süreye tâbi olduğu, dosya içeriğine göre 19.11.2015 tarihinde başlayan itiraz süresi
19.12.2015 tarihinde sona erdiği hâlde, Özel Daire ilamının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi
edilmesinden 35 gün sonra 24.12.2015 tarihinde itiraz kanun yoluna başvurulduğu görülmektedir. Bu
nedenle 30 günlük kanuni süreden sonra yapılan sanıklar aleyhindeki itirazın Ceza Genel Kurulunca
görüşülmesi mümkün değildir.
Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi
gereken uyuşmazlık, sanıklara atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna ilişkin olarak yapılan arama
işleminin hukuka uygun olup olmadığının belirlenmesine ilişkin ise de Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 27.
maddesi uyarınca öncelikle, itirazın süresinde olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir.
İncelenen dosyada,
Yerel Mahkeme hükmünün Özel Daire tarafından 22.10.2015 tarih ve 359-4252 sayı ile bozulmasına
karar verildiği, Özel Daire bozma ilamının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına 19.11.2015 tarihinde
teslim edildiği, Özel Dairece verilen bozma ilamına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 24.12.2015
tarihinde itiraz kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itiraz yetkisi, 5271 sayılı CMK’nın olağanüstü kanun yollarının
yer aldığı 'Altıncı Kitap','Üçüncü Kısım','Birinci Bölüm'de 308. maddede düzenlenmiş, maddenin birinci
fıkrasında, 'Yargıtay ceza dairelerinden birinin kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, resen veya
istem üzerine, ilamın kendisine verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde Ceza Genel Kuruluna itiraz edebilir.
Sanığın lehine itirazda süre aranmaz' hükmüne yer verilmiştir.
Bu düzenleme ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının ilamın kendisine verildiği tarihten itibaren 30
gün içinde ceza daireleri kararlarına karşı itiraz kanun yoluna başvurabileceği öngörülmüş, ancak sanık
lehine itirazlarda süre aranmayacağı kuralı benimsenmiştir. Buna göre, sanık aleyhine sonuç doğuracak
şekilde belirlenen aykırılıklarla ilgili olarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısına tanınan ve olağanüstü
bir kanun yolu olan itiraz 30 günlük süre ile sınırlandırılmış olup bu süre Özel Daire kararının Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığına verildiği tarihten itibaren başlayacak, süre geçtikten sonra sanık aleyhine itiraz
yoluna gidilemeyecektir.
Bu bilgiler ışığında ön soruna ilişkin olarak yapılan değerlendirmede,
Sanıkların uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkûmiyetlerine ilişkin hükümlerin,
sanıkların müdafileri ve sanık C. tarafından temyiz edilmesi üzerine inceleme yapan Özel Dairece, adli arama
kararı veya yazılı adli arama emri bulunmaksızın sanıkların üzerlerinde gerçekleştirilen arama işleminin
hukuka aykırı olduğu, uyuşturucu maddelerin, ‘suçun maddi konusu’ ve ‘suçun delili’ olarak hükme esas
alınamayacağı gözetilerek, sanıklar hakkında beraat kararı verilmesi gerekmesi nedeniyle bozma kararı
verilmesinden sonra Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca, suç konusu uyuşturucu maddelerin elde
edilmesinin hukuka uygun olduğu görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır. Sanıklar
aleyhine olduğunda şüphe bulunmayan itirazın 5271 sayılı CMK’nın 308. maddesi uyarınca 30 günlük
süreye tâbi olduğu, dosya içeriğine göre 19.11.2015 tarihinde başlayan itiraz süresi 19.12.2015 tarihinde
sona erdiği hâlde, Özel Daire ilamının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi edilmesinden yaklaşık 35
gün sonra 24.12.2015 tarihinde itiraz kanun yoluna başvurulduğu görülmektedir. Bu nedenle 30 günlük
kanuni süreden sonra yapılan sanıklar aleyhindeki itirazın Ceza Genel Kurulunca görüşülmesi mümkün
değildir.
Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kanunun öngördüğü 30 günlük süre içinde
yapılmaması nedeniyle reddine karar verilmelidir.
   YARGITAY CEZA GENEL KURULU, 09.04.2019 tarihli ve 349-299 sayılı
Mesele yorum yapmakta değil, Mesele o yorumu gerekçelendirmekte. ÖKC (Özgür KOCA)

Benzer Konular (10)