İhalenin kesinleşmesi tarihinden değil ihale tarihinden itibaren alıcının kira bedeli isteyebileceği

Başlatan Özgür KOCA, 13 Ocak 2016, 20:33:23

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_Özgür KOCA
6. Hukuk Dairesi         2014/9972 E.  ,  2015/8092 K.


"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 16. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 08/05/2014
NUMARASI : 2013/154-2014/142

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali, 14/01/2013 tarihinden geçerli olmak üzere sözleşmenin feshi ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne, itirazının iptali ile takibin 17.060 TL asıl alacak ve 2658,61 TL işlemiş faiz üzerinden devamına, ana alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesi üzerine hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Taraflar arasında düzenlenen 01/02/2004 başlangıç tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede aylık kira bedelinin 150 TL olduğu ve aylık peşin ödeneceği, sözleşmenin 3. maddesinde mecurun 01/02/2005 tarihinde başlayacak dönem için kirasının enflasyon oranında artırılacağı kararlaştırılmıştır. Sözleşme geçerli olup tarafları bağlar. Artış şartı belirli ve muayyen olmadığından artış şartına değer verilemez. Davacı tarafından 19/10/2012 tarihinde başlatılan icra takibinde takip talebine göre Nisan 2009 ila Ekim 2012 arasında ödenmeyen 17.060,00 TL kira 2.658,61 TL işlemiş yasal faiz alacağı olmak üzere toplam 19.718,61 TL alacağın tahsili istenmiştir. Takip talebinde 1/4/2009-1/1/2010 kirasının aylık 350 TL, 1/2/2010-1/1/2012 kirasının aylık 400 TL, 1/2/2012-1/10/2012 kirasının aylık 440 TL olduğu belirtilmiştir. Davalı ödeme emrine süresinde itiraz ederek dava konusu büroda aylık 150.00 TL bedelle kiracı olarak bulunurken büronun ödeme emrinde alacaklı olarak görünen S.. A..'un borcu nedeniyle cebri icra yoluyla 28.04.2009 tarihinde S.. E..'e satıldığını, taşınmazın anahtarlarını Nisan 2009'da İcra İflas Kanunu Mad 134 maddesi gereğince cebri icra yoluyla mülkiyeti iktisap eden S. E.'e teslim ile tahliye ettiğini, borcu bulunmadığını belirtmiştir. Davacı vekili tarafından açılan davada itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesi istenmiş, davalı ise cevabında; Dava konusu taşınmazın cebri icra yoluyla satılmasından sonra tahliye ederek anahtarı yeni malike teslim ettiğini kira borcu bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

İİK 134. Maddesine göre icra dairesi tarafından taşınmaz kendisine ihale edilen alıcı o taşınmazın mülkiyetini iktisap etmiş olur. Alıcı, ihale ile, ihale tarihinde gayrimenkulun mülkiyetini -nefi ve hasarı ile birlikte-iktisap eder. İhaleden sonra ve fakat tescilden önce, taşınmaz üzerinde «mülkiyeti başkalarına geçirici nitelikte bulunmayan» işlemlerde bulunabilir. Örneğin, o gayrimenkulü kiraya verebilir. İhale edilen taşınmazda kiracı varsa, ihale tarihinden sonra, ihale kesinleşinceye kadar, kiracının kira paralarını icra dairesine ödemesi (İİK.md.92/11), ihale kesinleşince icra dairesinin, bu paraları alıcıya vermesi gerekir. Mülkiyet «ihale» ile alıcıya geçtiğinden, ihale tarihinden sonraki yarar (nefi) ve zarar (hasar) da alıcıya ait olur. Bu nedenle, taşınmazı ihalede satın almış olan alıcı, taşınmazı işgal eden üçüncü kişiden «ihalenin kesinleşmesi» tarihinden değil «ihale tarihinden itibaren» ecrimisil istemeye hak kazanır. Dava konusu taşınmaz 28/04/2009'da cebri icra yoluyla satılmakla bu tarihten itibaren mülkiyet alıcı S. E.'e geçmiştir. Davacı 28/04/2009 tarihinden sonrası için kira bedeli talep edemez. Bu tarihe kadar varsa kira alacağı uyuşmazlık konusu olmayan 2008 yılında en son ödenen kira bedeli tespit edilerek alacak miktarı belirlenip bu miktara hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın tümden kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 07/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Hepsihukuk: Mobil Hesapmatik: Profesyonel hesaplamalar ve içtihat programı

İcra HesapMax: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

Benzer Konular (10)