YARGITAY CEZA GENEL KURULU, 23.05.2017 tarihli ve 2-283 sayılı

Başlatan İçtihat, 04 Şubat 2021, 20:42:15

« önceki - sonraki »
avatar_İçtihat

Tebligat ve yazışma usulü
MADDE 36. - (1) Mahkeme başkanı veya hâkim, her türlü tebligatı, tüm gerçek veya özel hukuk tüzel
kişileri veya kamu kurum ve kuruluşları ile ilgili yazışmaları yapar.
(2) İnfaz edilecek kararlar, Cumhuriyet Başsavcılığına verilir.
Tebligat usulleri
MADDE 37. - (1) Tebligat, bu Kanunda belirtilen özel hükümler saklı kalmak koşuluyla, ilgili kanunda
belirtilen hükümlere göre yapılır.
(2) Uluslararası andlaşmalar, yazılı belgelerin doğrudan doğruya postayla veya diğer iletişim
araçlarıyla gönderilmesini kabul ettiğinde, yurt dışına yapılan tebligat, iadeli taahhütlü posta veya diğer
iletişim araçları ile gerçekleştirilir.
Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan tebligat
MADDE 38. - (1) Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan tebligat, tebliği gereken evrakın aslının verilmesi
suretiyle olur. Tebliğ ile bir süre işlemeye başlıyorsa verildiği gün, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından
evrakın aslına yazılır.
Elektronik işlemler9
MADDE 38/A – (Ek: 02.07.2012-6352/95) (1) Her türlü ceza muhakemesi işlemlerinde Ulusal Yargı
8
Özetine yer verilmeyen diğer uyuşmazlık konusu ile ilgili kısımlar karardan çıkarılmıştır.
9'Elektronik işlemler' başlıklı 38/A maddesi, 05.07.2012 tarihli ve 28344 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte
yürürlüğe giren 02.07.2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanun’un 95. maddesi ile Kanun’a eklenmiştir.
Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) kullanılır. Bu işlemlere ilişkin her türlü veri, bilgi, belge ve karar, UYAP vasıtasıyla
işlenir, kaydedilir ve saklanır.
(2) Kanunlarda gösterilen istisnalar hariç olmak üzere, dosyalar güvenli elektronik imza kullanılarak
UYAP’tan incelenebilir ve her türlü ceza muhakemesi işlemi yapılabilir.
(3) Bu Kanun kapsamında fiziki olarak hazırlanması öngörülen her türlü belge ve karar elektronik
ortamda düzenlenebilir, işlenebilir, saklanabilir ve güvenli elektronik imza ile imzalanabilir.
(4) Güvenli elektronik imza ile imzalanan belge ve kararlar diğer kişi veya kurumlara elektronik
ortamda gönderilir. Güvenli elektronik imza ile imzalanarak gönderilen belge veya kararlar, gerekmedikçe
fiziki olarak ayrıca düzenlenmez ve ilgili kurum ve kişilere gönderilmez.
(5) Elektronik imzalı belgenin elle atılan imzalı belgeyle çelişmesi halinde UYAP’ta kayıtlı olan güvenli
elektronik imzalı belge geçerli kabul edilir.
(6) Güvenli elektronik imza ile imzalanan belge ve kararlarda, mühürleme işlemi ile kanunlarda birden
fazla nüshanın düzenlenmesini öngören hükümler uygulanmaz.
(7) Zorunlu nedenlerle fiziki olarak düzenlenmiş belge veya kararlar, yetkili kişilerce taranarak UYAP’a
aktarılır ve gerektiğinde ilgili birimlere elektronik ortamda gönderilir.
(8) Elektronik ortamdan fiziki örnek çıkartılması gereken hallerde tutanak veya belgenin aslının aynı
olduğu belirtilerek hâkim, Cumhuriyet savcısı veya görevlendirilen yetkili kişi tarafından imzalanır ve
mühürlenir.
(9) Elektronik ortamda yapılan işlemlerde süre gün sonunda biter.
(10) Yargı birimlerinin ihtiyaç duyduğu nüfus, tapu, adlî sicil kaydı gibi dış bilişim sistemlerinden UYAP
vasıtasıyla temin edilen bilgi, belge ve kayıtlar, zorunlu olmadıkça ayrıca fiziki olarak istenilmez. UYAP’tan
dış bilişim sistemlerine gönderilen bilgi ve belgeler ayrıca zorunlu olmadıkça fiziki ortamda gönderilmez.
(11) Ceza muhakemesi işlemlerinin UYAP’ta yapılmasına dair usul ve esaslar, Adalet Bakanlığı
tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
KARARLAR
-1
ÖZET: Sanık müdafisi tarafından elektronik ortamda oluşturulan, ancak e-imza taşımayan
temyiz başvuru dilekçesinin yasal süresi içinde düzenlenerek mahkemeye gönderilmesi ve temyiz
dilekçesinin aidiyetine ilişkin bir tereddüt bulunmaması karşısında, temyiz dilekçesinin geçerli
olduğunun kabulünde zorunluluk bulunmaktadır.
Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi
gereken uyuşmazlık, yasal süresi içinde UYAP (Ulusal Yargı Ağı Projesi) sistemine girişi yapılan temyiz
dilekçesindeki e-imza eksikliğinin sonuca etkili olup olmadığı, bu bağlamda sanık müdafiinin temyiz
isteminin süresinde kabul edilip edilmeyeceğinin belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından,
Yoklukta verilen 17.04.2013 tarihli hükmün sanık müdafii Avukat S.G.’ye 18.06.2013 günü tebliğ
edildiği, sanık müdafiinin 25.06.2013 tarihli dilekçesi ile hükmü temyiz ettiği,
Temyiz dilekçesinin UYAP evrak görüntüleme sisteminden detay bilgileri incelendiğinde, evrakın
25.06.2013 günü saat 22.16’da Avukat S.G. tarafından oluşturularak, aynı saatte sistem üzerinden havale
edildiği ancak elektronik ortamda imzalanmadığı,
Temyiz dilekçesinin detaylı evrak işlem kütüğü bilgileri incelendiğinde de, dilekçenin yazı işleri
müdürü tarafından 08.07.2013 ve 11.07.2013 tarihlerinde 'döküman imzalama' işlemi ile açılıp okunarak
herhangi bir imzalama işlemi yapılmadan kapatıldığı, 30.09.2013 tarihinde de hem UYAP sistemi
üzerinden onaylandığı, hem de ıslak imza ile imzalanarak hakime havale edildiği,
Yerel Mahkemece 30.09.2013 tarihinde, temyiz dilekçesinin süresinde gönderilmekle birlikte
üzerinde e-imza bulunmadığından geçerli olmadığı gerekçesiyle temyiz talebinin reddine karar verildiği,
bu kararın sanık müdafiine 19.11.2013 tarihinde tebliğ edildiği,
Sanık müdafiinin, 25.11.2013 tarihinde elektronik ortamda oluşturup e-imza ile imzaladığı temyiz
başvuru dilekçesi ile ek kararı temyiz ettiği,
Anlaşılmaktadır.
Olağan kanun yollarından olan temyiz incelemesinin yapılabilmesi için, kanuna ve usulüne uygun bir
temyiz davası açılması, temyiz davasının açılabilmesi için ise 1412 sayılı CMUK’un 5320 sayılı Kanun’un
8. maddesi uyarınca karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 310. maddesine göre 'süre' ve 'istek'
şartlarının birlikte gerçekleşmesi gereklidir.
Ceza yargılaması hukukunun temel prensiplerinden 'davasız yargılama olmaz' ilkesinin doğal sonucu
olarak, temyiz davası kendiliğinden açılamayacağından, bu konuda bir istek bulunması ve bu isteğin de
hak ve yetkisi olan kişilerce yerine getirilmesi zorunluluğu aranmış, süre ve istek şartlarına uygun temyiz
davası açılmamış olması durumunda Yargıtay tarafından hükmün incelenmesinin mümkün olmadığı ilkesi
benimsenmiştir. Ancak, kuralın istisnasına ihtiyaç duyan kanun koyucu, CMUK’un 5320 sayılı Kanun’un 8.
maddesi gereği karar tarihinde yürürlükte olan 305. maddesinin birinci fıkrasındaki düzenleme ile bu
ilkeden ayrılarak on beş yıl ve daha fazla hürriyeti bağlayıcı cezaya dair mahkûmiyetlerde istek şartından
sanık lehine vazgeçip temyiz incelemesinin kendiliğinden (re’sen) yapılmasını kabul etmiştir.
Temyiz davasının açılabilmesi için gerekli ikinci şart ise süre şartıdır. 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri
Usulü Kanunu’nun 310. maddesinde, kural olarak tarafların temyiz isteğinde bulunabilecekleri süre,
hükmün tefhiminden, tefhim edilmemiş ise tebliğinden başlamak üzere bir hafta olarak belirlenmiştir.
Temyiz süresi, anılan maddenin üçüncü fıkrasındaki farklı durum hariç olmak üzere, hükmün açıklanması
sırasında hazır bulunanlar bakımından bu tarihte, yokluklarında hüküm verilenler yönünden ise gerekçeli
kararın tebliği tarihinde başlayacaktır.
Öte yandan, Anayasamızın 141/4. maddesinde, davaların en az giderle ve mümkün olan süratle
sonuçlandırılmasının yargının görevi olduğu belirtilmiş, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin adil
yargılanma hakkına ilişkin 6. maddesinde de, davaların makul bir süre içinde bitirilmesi gerektiği
vurgulanmıştır.
Uyuşmazlığın çözüme kavuşturulabilmesi açısından Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) ve ilgili
mevzuat üzerinde durulmasında da fayda bulunmaktadır.
Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP), Yüksek Mahkemeler de dâhil olmak üzere bütün yargı organları ile
birlikte adli tıp ve icra daireleri arasında bilgi alışverişinin elektronik ortama taşınması, evrakın elektronik
ortamda güvenli bir şekilde depolanması, kişilere internet üzerinden hizmet verilmesi, diğer kurumlarla
elektronik ortamda hızlı, etkin ve güvenilir bilgi alışverişinin sağlanması ve bu kurumlardan istenilmesi
gereken bilgilerin sistem tarafından hazır edilmesi, kısaca adalet hizmetlerinin daha hızlı ve güvenilir bir
şekilde yerine getirilmesi amacıyla uygulamaya konulan bir bilişim sistemi projesidir.
Bu doğrultuda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Yasasının 'Elektronik İşlemler' başlıklı 445.
maddesinde, 'Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP), adalet hizmetlerinin elektronik ortamda yürütülmesi
amacıyla oluşturulan bilişim sistemidir. Dava ve diğer yargılama işlemlerinin elektronik ortamda
gerçekleştirildiği hâllerde UYAP kullanılarak veriler kaydedilir ve saklanır' şeklindeki düzenleme ile Ulusal
Yargı Ağı Projesinin işlevi ve kullanılacağı alanlar tanımlanmıştır.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun’una, 05.07.2012 gün ve 28344 sayılı Resmi Gazetede
yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun’un 95. maddesi ile eklenen 'Elektronik işlemler' başlıklı
38/A maddesinde,
'1) Her türlü ceza muhakemesi işlemlerinde Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) kullanılır. Bu işlemlere
ilişkin her türlü veri, bilgi, belge ve karar, UYAP vasıtasıyla işlenir, kaydedilir ve saklanır.
2) Kanunlarda gösterilen istisnalar hariç olmak üzere, dosyalar güvenli elektronik imza kullanılarak
UYAP’tan incelenebilir ve her türlü ceza muhakemesi işlemi yapılabilir.
3) Bu Kanun kapsamında fiziki olarak hazırlanması öngörülen her türlü belge ve karar elektronik ortamda
düzenlenebilir, işlenebilir, saklanabilir ve güvenli elektronik imza ile imzalanabilir.
4) Güvenli elektronik imza ile imzalanan belge ve kararlar diğer kişi veya kurumlara elektronik ortamda
gönderilir. Güvenli elektronik imza ile imzalanarak gönderilen belge veya kararlar, gerekmedikçe fiziki olarak
ayrıca düzenlenmez ve ilgili kurum ve kişilere gönderilmez.
5) Elektronik imzalı belgenin elle atılan imzalı belgeyle çelişmesi halinde UYAP’ta kayıtlı olan güvenli
elektronik imzalı belge, geçerli kabul edilir.
6) Güvenli elektronik imza ile imzalanan belge ve kararlarda, mühürleme işlemi ile kanunlarda birden
fazla nüshanın düzenlenmesini öngören hükümler uygulanmaz.
7) Zorunlu nedenlerle fiziki olarak düzenlenmiş belge veya kararlar, yetkili kişilerce taranarak UYAP’a
aktarılır ve gerektiğinde ilgili birimlere elektronik ortamda gönderilir.
8) Elektronik ortamdan fiziki örnek çıkartılması gereken hallerde tutanak veya belgenin aslının aynı olduğu
belirtilerek hâkim, Cumhuriyet savcısı veya görevlendirilen yetkili kişi tarafından imzalanır ve mühürlenir.
9) Elektronik ortamda yapılan işlemlerde süre gün sonunda biter.' şeklinde düzenleme getirilmiştir.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde,
Yoklukta verilen 17.04.2013 tarihli hükmün 18.06.2013 günü sanık müdafiine usulüne uygun şekilde
tebliğ edildiği, sanık müdafiinin temyiz süresinin son günü olan 25.06.2013 günü saat 22.16’ da UYAP
sistemine giriş yaparak temyiz başvuru dilekçesini düzenlediği ancak e-imza ile imzalamadan mahkemeye
gönderilmek üzere dilekçeyi sistemden havale ettiği olayda, temyiz dilekçesindeki imza, temyiz edenin
kim olduğu, buna hakkı bulunup bulunmadığı ve temyiz isteminin hangi hususlara yöneldiğini ispata
yarayan bir koşul olup, sonradan aidiyetin başka bir suretle tahkik edilmesi veya eksikliğin ikmalinin
mümkün olduğu, sanık müdafiinin temyiz talebinin reddi kararını temyizine ilişkin dilekçesinden de
25.06.2013 tarihli temyiz dilekçesini kendisinin düzenlediğinin anlaşıldığı, bu noktada e-imza taşımayan
temyiz dilekçesinin aidiyeti hususundaki şüphenin ortadan kalktığı anlaşıldığından, davaların en az
giderle ve makul sürede sonuçlandırılması gerektiği ilkesi de dikkate alınarak, sanık müdafii tarafından
elektronik ortamda oluşturulan ancak e-imza taşımayan temyiz başvuru dilekçesinin yasal süresi
içinde düzenlenerek mahkemeye gönderilmesi ve temyiz dilekçesinin aidiyetine ilişkin bir tereddüt
bulunmaması karşısında, temyiz dilekçesinin geçerli olduğunun kabulünde zorunluluk bulunmaktadır.
Bu itibarla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne, Özel Dairenin temyiz isteminin reddine
ilişkin ek kararın onanması kararı ile Yerel Mahkemenin temyiz isteminin reddi kararının kaldırılmasına,
dosyanın temyiz incelemesi yapılabilmesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
   YARGITAY CEZA GENEL KURULU, 23.05.2017 tarihli ve 2-283 sayılı
Mesele yorum yapmakta değil, Mesele o yorumu gerekçelendirmekte. ÖKC (Özgür KOCA)

Benzer Konular (10)