YARGITAY CEZA GENEL KURULU, 04.10.2018 tarihli ve 442-405 sayılı

Başlatan İçtihat, 04 Şubat 2021, 20:51:10

« önceki - sonraki »
avatar_İçtihat

-7
ÖZET: Soruşturma aşamasında sanığa ve katılana yapılan uzlaşma teklifine ilişkin tutanaklarda
'...kendisine uzlaşma teklifinde bulunulduktan itibaren 3 gün içinde kararını bildirmediği takdirde,
teklifi reddetmiş sayılır.' ibaresine yer verilmiş ise de, sanığa ve katılana yapılan uzlaşma tekliflerine
ilişkin tutanaklarda kişiye uzlaşmanın mahiyetinin ve uzlaşmayı kabul veya reddetmenin hukuki
sonuçlarının anlatıldığının belirtilmemesi karşısında, bu hususların sanığa ve katılana anlatılmadığı,
bu nedenle uzlaşma tekliflerinin CMK’nın suç ve karar tarihlerinde yürürlükte bulunan 253/5.
maddesine ve Ceza Muhakemesi Kanununa Göre Uzlaştırmanın Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik
hükümlerine uygun olmadığı kabul edilmelidir.
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, sanığa
ve katılana soruşturma aşamasında yapılan uzlaşma tekliflerinin usulüne uygun olup olmadığının
belirlenmesine ilişkin olup uzlaşma tekliflerinin usulüne uygun olduğu sonucuna ulaşılması hâlinde, Yerel
Mahkemece, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilirken
gösterilen gerekçenin yasal ve yeterli olup olmadığının da değerlendirilmesi gerekmektedir.
İncelenen dosya kapsamından,
07.12.2007 tarihli trafik kazası tespit tutanağına göre, sanık M.Z.’nin ticari otomobili, katılan S. S.’nin
ise motosikleti ile Atatürk Bulvarında, refüj ile ayrılmış yolda karşı yönlerden birbirlerinin istikametine
doğru seyir hâlinde oldukları, sanık M.’nin sevk ve idaresindeki otomobil ile kontrolsüz kavşaktan dönüş
yaptığı sırada S.’nin sevk ve idaresindeki motosiklete çarpmak suretiyle yaralamalı ve maddi hasarlı trafik
kazasının meydana geldiği, 'kavşaklarda geçiş önceliğine uymama' kuralını ihlal eden sanık Mehmet’in
kazanın oluşumunda asli derecede kusurlu olduğu, katılan S.’nin ise kusurunun bulunmadığı,
A.F. Polis Merkezi Amirliği tarafından sanık M.Z. ile ilgili düzenlenen 07.12.2007 tarihli uzlaşma teklif
tutanağına göre, sanık M’ye taksirle yaralama suçundan uzlaşma teklif edildiği, sanığın uzlaşma teklif
tutanağını 'istiyorum' şeklindeki açıklama ile imzaladığı,
A.F. Polis Merkezi Amirliği tarafından düzenlenen ve katılan S.S.’ye yapılan uzlaşma teklifine ilişkin
07.12.2007 tarihli tutanakta, katılanın 'şüpheli' sıfatıyla imzasının olduğu ancak uzlaşmak istediğine ya da
istemediğine ilişkin bir açıklamasının olmadığı,
Sanığa ve katılana yapılan uzlaşma tekliflerine ilişkin 07.12.2007 tarihli tutanaklarda, 'Şüpheli,
mağdur veya suçtan zarar gören, kendisine uzlaşma teklifinde bulunulduktan itibaren 3 gün içinde kararını
bildirmediği takdirde, teklifi reddetmiş sayılır' ibaresi ile uzlaşmanın mahiyeti ile sonuçlarının yazılı olduğu
ancak bu hususların kendilerine anlatıldığına ilişkin bir açıklamaya yer verilmediği,
...
Anlaşılmaktadır.
...
Bu bilgiler ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde,
Sanığın olay tarihinde sevk ve idaresindeki ticari otomobili ile bölünmüş yolda seyir hâlinde iken
kontrolsüz kavşağa yaklaştığı ve sola dönmek için orta refüjün yanındaki cebe girerek bölünmüş
yolun diğer şeridinden gelen ve emniyetle durdurulamayacak kadar kavşağa yaklaşmış olan katılanın
motosikletinin geçmesini beklemeden dönüş yaptığı sırada katılanın motosikleti ile çarpışmak suretiyle
yaralamalı trafik kazasına sebebiyet verdiği, kaza sonucu katılanın, vücudunda kemik kırılması oluşacak
şekilde yaralandığı, sanığın kavşaklarda geçiş önceliğine uymamak suretiyle asli kusurlu, katılanın ise tali
kusurlu olduğu, sanığın eyleminin TCK’nın 89/1 ve 89/2-b-son maddesi kapsamındaki taksirle bir kişinin
yaralanmasına neden olma suçunu oluşturduğu, sanığın soruşturma aşamasında kolluk tarafından yapılan
uzlaşma teklifini kabul ettiği, katılanın ise uzlaşma teklifine olumlu ya da olumsuz bir cevap vermediği gibi
teklifte bulunulduktan itibaren üç gün içerisinde de kararını bildirmediği, sanığa ve katılana imzalatılan
uzlaşma teklif tutanaklarında uzlaşma teklifinde bulunulduktan itibaren üç gün içerisinde kararlarını
bildirmedikleri takdirde teklifi reddetmiş sayılacakları hususu ile uzlaşmanın mahiyetinin ve uzlaşmayı
kabul veya reddetmenin hukuki sonuçlarının yazılı olduğu, ancak bu hususların kendilerine anlatıldığına
ilişkin bir kaydın olmadığı anlaşılmaktadır.
Soruşturma aşamasında sanığa ve katılana yapılan uzlaşma teklifine ilişkin tutanaklarda '...kendisine
uzlaşma teklifinde bulunulduktan itibaren 3 gün içinde kararını bildirmediği takdirde, teklifi reddetmiş sayılır.'
şeklindeki ihtarat ile uzlaşmanın mahiyetinin ve uzlaşmayı kabul veya reddetmenin hukuki sonuçları yazılı
ise de, sanığa ve katılana yapılan uzlaşma tekliflerine ilişkin tutanaklarda kişiye uzlaşmanın mahiyetinin
ve uzlaşmayı kabul veya reddetmenin hukuki sonuçlarının anlatıldığının belirtilmemesi karşısında,
bu hususların sanığa ve katılana anlatılmadığı, bu nedenle uzlaşma tekliflerinin CMK’nın suç ve karar
tarihlerinde yürürlükte bulunan 253/5. maddesine ve Ceza Muhakemesi Kanununa Göre Uzlaştırmanın
Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik hükümlerine uygun olmadığı kabul edilmelidir.
Bu itibarla, Özel Dairenin bozma kararı isabetli olduğundan Yerel Mahkemenin direnme kararına
konu hükmünün, sanığa ve katılana usulüne uygun uzlaşma teklifinde bulunulmaması isabetsizliğinden
bozulmasına karar verilmelidir.
Ceza Genel Kurulunca, sanığa ve katılana usulüne uygun uzlaşma teklifinde bulunulmadığı sonucuna
ulaşıldığından, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilirken
gösterilen gerekçenin yasal ve yeterli olup olmadığı hususu değerlendirilmemiştir.
Öte yandan, Yerel Mahkemece, kabule göre yapılan bozmalara da direnildiği belirtilmiş ise de, kabule
göre yapılan bozmalar dosyanın mevcut durumuna göre uyarıcı, öğretici ve yol gösterici nitelikte olup
direnmeye konu olmaları mümkün olmadığından Ceza Genel Kurulunca bu bozma nedenlerine ilişkin
ayrıca bir değerlendirme yapılmamıştır.
   YARGITAY CEZA GENEL KURULU, 04.10.2018 tarihli ve 442-405 sayılı
Mesele yorum yapmakta değil, Mesele o yorumu gerekçelendirmekte. ÖKC (Özgür KOCA)

Benzer Konular (10)