İcra Dairesi'nde Görev ve Yetki

Başlatan IŞIKDEMİR, 17 Kasım 2016, 12:34:55

« önceki - sonraki »
avatar_IŞIKDEMİR
A. Görev
İcra daireleri, para cezası ve kamu alacakları dışında kalan, özel hukuktan kaynaklanan her türlü hak ve alacağın takibi hakkında görevlidir. Para cezası ve kamu alacaklarının tahsili ise 6183 sayılı AATUHK'ya göre yapılır. Söz konusu alacaklarla ilgili İİK hükümleri uygulanamayacağından bu alacakların tahsili icra dairelerinin görev kapsamına girmez. Ancak, Devletin sözleşmeden, haksız fiilden ya da sebepsiz zenginleşmeden yani özel hukuktan kaynaklanan 16 alacaklarının tahsili ile kamu alacaklarının iflâs yoluyla tahsili için İİK hükümleri uygulanır. Görev, kamu düzenine ilişkin olup icra müdürü tarafından re'sen gözetilir. Bu konudaki şikâyet, bir hakkın y e r i n e getirilmesi ile ilgili olduğundan süreye tabi değildir. Devlet alacaklarına ilişkin bu açıklamalar ilâmsız icra takiplerine ilişkin olup, ilâmların icrasının icra dairesinden isteneceği muhakkaktır. Örneğin, vergi mahkemesinin KDV iadesinin tahsili 6183 sayılı kanuna göre olup, fer'i nitelikteki vekâlet ücreti İİK hükümlerine göre tahsil olunur (İİK. m. 47;Yargıtay 12. HD. 16.03.2010 T. E. 2009/24186 K. 2010/6068, 17.03.2003 T. 2241-5507, 05.04.2002 T. 5965/7180).
B)Yetki
I. İlâmsız İcrada Yetki
Genel haciz yoluyla ilâmsız takipte yetkiye itiraz İİK 62. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, ödeme emri tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde yazılı veya sözlü olarak icra dairesine yapılmalıdır. İcra mahkemesine yapılan itiraz sonuç doğurmaz. Yetki hususuna icra dairesi kendiliğinden bakamaz. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte yetki itirazı İİK 168/5 maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içerisinde dilekçe ile icra mahkemesine yapılmalıdır. İcra dairesine yapılan itiraz sonuç doğurmaz. Rehnin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takipte (taşınır-ipotek) ve kiralanan taşınmazların ilamsız icra yoluyla tahliyesinde yetki itirazına ilişkin hükümler genel haciz yolundakiyle aynıdır (İİK m.147,I- 150,150/a, 269). İhtiyati haciz kararından sonra kararın uygulatılacağı yetkili icra dairesi, ihtiyati haciz kararı veren mahkemenin yargı çevresindeki icra dairesidir (İİK m. 261). HMK 393/2 maddesine göre ihtiyati tedbir kararının infazında kararı veren mahkemenin yargı çevresinde bulunan veya tedbir konusu mal ya da hakkın bulunduğu yer icra dairesi yetkilidir.
II. İlamlı İcrada Yetki
İlâm ile rehinin paraya çevrilmesi yoluyla ilâmlı takip (taşınıripotek dâhil) Türkiye'nin her icra dairesinden talep olunabildiği için, yetki itirazına ilişkin hükümler burada uygulanmayacaktır (İİK m. 34). İlamlı icra takibinde alacaklı yerleşim yerini (TMK m. 20) değiştirirse 17 takibin yeni yerleşim yeri icra dairesine havalesini isteyebilir. Örneğin; nafaka alacaklısı yerleşim yerini değiştirirse, yeni yerleşim yerine icra takibinin havalesini isteyebilir. İlâmsız takiplerde ise İİK 34/2 m. uygulanamayacağından takibin nakli mümkün değildir (İİK m. 34, Yargıtay 12. HD. 20.10.2009 T. 11150- 19726). "İİK' nun 34. maddesinin 1. cümlesi gereğince, ilâmların icrası her icra dairesinden talep olunabilir. Bu nedenle alacaklı, ilâmlı icra takibi için, herhangi bir icra dairesine başvurabilir. Alacaklı, ilâmlı icra takibine başladıktan sonra yerleşim yerini değiştirirse, ilâmlı icra takibinin yeni yerleşim yerindeki icra dairesine havale edilmesini isteyebilir (İİK' nun Madde 34, c-2) (Prof. Dr. Baki Kuru İcra ve İflas Hukuku El Kitabı sahife 771). Somut olayda, alacaklı banka tarafından borçlulara Erzurum 3.Noterliği vasıtasıyla 01.06.2007 tarih ve 7470 yevmiye no'lu ihtarname gönderilmiş, süresinde itiraz olmaması üzerine İİK.'nun 150/ı maddesi düzenlemesine uygun olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibine başlanmıştır. Takibe Erzurum'da başlanılmış olup, banka tarafından 08.09.2008 tarihinde alacak, Alpler Maden İnş.Makine Demir Çelik San.ve Tic.A.Ş.'ye temlik edilmiştir. Alacağı temlik alan şirket vekilinin 03.11.2008 tarihli talebi üzerine icra dosyası Aydın İcra Dairesine gönderilmiştir. Bu durumda alacaklı vekilinin talebi üzerine, takip yerinin Aydın olduğunun taşınmaz maliki olan şikayetçiye bildirilmesine ilişkin muhtırada usule ve yasaya uymayan bir yön olmayıp, istemin reddi gerekirken kabulü isabetsizdir." (Yargıtay 12. HD. 20.10.2009 T. 11150-19726).
III.Yetkisizlik Kararı
Yetkisizlik kararının icra dairesine ibrazı ve alacaklının talebi üzerine icra müdürü bu talebi icra tutanağına geçer ve dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesine karar verir. Alacaklı yetkisizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde yetkili icra dairesine gönderme talebinde bulunmazsa icra müdürü takibin açılmamış sayılmasına ve tatbik edilen haczin kaldırılmasına karar verir. "HUMK'nun 193. maddesi (HMK'nun 20. maddesi) gereğince görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi üzerine davacının karşı tarafa görevli veya yetkili mahkemede tebligat yaptırması zorunludur. Her iki halde de görevsizlik veya yetkisizlik kararına karşı temyiz süresinin sona erdiği veya Yargıtay'ın onama kararının tebliğ edildiği tarihten başlayarak 10 gün (HMK madde 20'ye göre iki hafta) içinde yeniden dilekçe verilmesi veya yeniden çağrı kağıdı tebliğ ettirilmesi gerekir. Aksi takdirde dava açılmamış sayılır. Aynı kural takip hukukunda da geçerlidir. 18 Somut olayda alacaklı tarafından borçlu hakkında yetkisiz icra dairesi olan Batman İcra Müdürlüğünde 12.03.2010 tarihinde takibe başlandığı, borçlunun süresinde yetki itirazı üzerine Batman 1. İcra Mahkemesi'nin 2010/103-113 sayılı ve 21.5.2010 tarihli kararı ile, Batman İcra Dairesinin yetkisizliğine, talep halinde dosyanın yetkili Erzurum İcra Dairesine gönderilmesine karar verildiği, kararın 14.06.2010 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Alacaklı vekilinin Batman İcra Müdürlüğü'ne 06.10.2010 tarihinde başvurarak dosyanın yetkili Erzurum İcra Müdürlüğüne gönderilmesini istediği görülmüştür. Bu durumda, alacaklı HUMK.nun 193. maddesinde öngörülen 10 günlük yasal süreden sonra dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesi isteminde bulunduğundan, mahkemece, öncelikle HUMK.nun 193. maddesi uyarınca re'sen takibin açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde itirazın kabulüne karar verilmesi isabetsizdir."(Yargıtay 12. HD. 25.09.2012, 2012/17785 - 25886) Yetkisizlik kararından önce konulan hacizler, bu kararın kesinleşmesi beklenmeden talep üzerine kaldırılır. "Alacaklının İstanbul İcra dairelerinde başlattığı takip sonucu talimatla Bolu İcra Dairesine 26.6.2008 tarihinde borçlunun mallarına haciz uygulamıştır. Bilahare İstanbul 6. İcra Mahkemesinin 18.6.2008 tarihli 2008/652-818 sayılı kararı gereğince İstanbul İcra Dairelerinin yetkisizliğine karar verilmiş, HUMK.nun 193.madde hükmü gereğince kesinleşen yetkisizlik kararı sonucu dosya yetkili Bolu İcra Dairesine gönderilmiş ve Bolu İcra Dairesince de borçluya örnek 10 ödeme emri 3.11.2008 tarihinde tebliğ olunmuştur. Yetkisiz icra dairesince uygulanan hacizler geçersiz olduğundan borçlunun bu hacizlerin kaldırılmasına ilişkin şikayeti yerindedir. Bu nedenle şikayetin kabulüne karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile reddine dair hüküm tesisi isabetsizdir." (Yargıtay 12. HD. 20.04.2010, 2009/28013-2010/9580).

Benzer Konular (10)